Türk
Ticaret Kanunu Limited Ortak müdürlerinin hukuki sorumluluğunu Anonim Şirket
Ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen TTK 553. Maddeye atıf yaparak düzenlemiştir
(TTK 644). Bu bağlamda Limited şirket müdürünün sorumluluğu TTK 395, 396, 555,
556, 557, 560 ve 561. Maddelerde düzenlemiş, Anonim Şirketlere ilişkin
hükümlerin Limited Şirketlere ve bunun doğal sonucu olarak Limited şirket
müdürünün şirket adına yaptığı tüm işlemlerin sorumluluğunda da uygulanacağına
hükmetmiştir.
1 – TTK’NIN 369. MD. 1. FIKRASI “ÖZEN
VE BAĞLILIK YÜKÜMLÜLÜĞÜ” : LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN GÖREVİ DOLAYISI İLE YERİNE
GETİRMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE ŞİRKET MENFAATLERİNİ
GÖZETMEKTEDİR.
TTK
anlamında özen yükümlülüğü somut olayda bir iş adamı gibi karar verme
ölçüsüdür. Buna göre Limited şirket müdürü adil olmak yanında şirket
ihtiyaçlarını da gözetecektir. Yine yükümlülüklerin ifasında görev ve yetki sınırları
içerisinde, iyi niyetle ortaklığın yararına olan seçeneği seçmeleri
yükümlülükleri bulunmaktadır.
Limited
şirket müdürü ile ortaklık arasında bir güven ilişkisi mevcuttur. Bu güven
ilişkisi hukuki yönden vekalet veya hizmet ilişkisi olarak değerlendirilir. TTK
bu güven ilişkisinin bir gereği olarak sadakat borcunu öngörmüştür. Limited
Şirket müdürü ortaklık işlemlerinde ortaklık menfaatlerini ön planda tutmakla
yükümlüdür. Şirket müdürü konumu gereği şirket hakkında edindiği bilgileri,
şirketin menfaatini zedeleyebilecek şekilde üçüncü kişiler ile paylaşması sır
saklama yükümlülüğünün ihlaline sebep olur. TTK 396 Md. Gereği sır saklama
yükümlülüğünü ihlal eden müdürün şirkete karşı hukuki sorumluluğu doğacaktır.
2 – TTK’NIN 395. MADDESİ LİMİTED
ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN KENDİ ADINA VEYA BAŞKA BİR ŞAHSIN TEMSİLCİSİ SIFATIYLA
HERHANGİ BİR İŞLEM YAPMASINI YASAKLAMIŞTIR.
TTK
bu kanun maddesi ile Limited şirket müdürünün mevki ve yetkisini kötüye
kullanmasını engellemek ve böylece ortaklık menfaatlerini korumak amacı
gütmüştür. Buna göre müdür yasak kapsamına dahil olan işlemi örtülü olarak da
yapamayacaktır. Kanun maddesinde korunmak istenen menfaat gereği, şirket
menfaatlerine aykırı düşen işlemi müstear adla veya kendi hesabına olmak üzere
bir üçüncü kişiye de yaptıramayacaktır.
3 – TTK 553 VD MADDELERİNDE ŞİRKET
MÜDÜRÜNÜN VERDİKLERİ ZARARLARDAN DOLAYI ŞİRKETE KARŞI SORUMLULUKLARINI
DÜZENLEMİŞTİR.
Kanundan
veya sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlu eylem ve işlemleri ile ihlal
eden müdür, verdiği zararlardan dolayı şirkete, ortaklara ve şirket
alacaklılarına karşı sorumludur. Kanun müdürün sorumluluğunun müeyyidesini
tazminat olarak belirlemiştir.
Şirket
müdürünün zarar doğrucu eylemi bir başka şirket çalışanı ile birlikte
gerçekleştirmiş olması halinde TTK Md. 557 uyarınca sorumlulardan her biri
zararın oluşumundaki katkıları oranında sorumlu tutulabilir.
Sorumluluğa
ilişkin açılabilecek tazminat davalarında zararın meydana gelmesi bakımından,
Yargıtay; şirketin parasının ticari bir gerekçesi olmadan başka bir şirkete
aktarılmasını, kayden ve kasada görülen paranın bulunmamasını zarar veren
işlemler olarak nitelemiştir. 11. HD içtihadına göre zararın oluşumu için
paranın aktarıldığı şirketin takip edilmesine gerek yoktur. Şirketin
malvarlığında meydana gelen azalma zararın varlığı ve kanıtı için yeterlidir.
(Yargıtay 11 HD. 08.05.2014 Tarih ve 2013/10171 E. , 2014/8779 K)
Maddi zararlara ilişkin
şirkete verilen zararlar gibi manevi zararlar da TTK 553 vd. maddeler gereği
açılacak sorumluluk davalarında talep edilebilecektir. (YARGITAY KARARI - 11. HUKUK DAİRESİ, E. 2016/263, K. 2017/3219, T. 31.5.2017)
4 – HMK 107. MADDESİ GEREĞİ DAVANIN
BAŞINDA TALEP SONUCUNU SOMUT OLARAK BELİRLEME OLANAĞINA SAHİP BULUNMAYAN
DAVACIYA, BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇMA İMKANI TANIMIŞTIR. LİMİTED ŞİRKET
MÜDÜRÜNÜN SORUMLULUĞU DAVASINDA TALEP SONUCU TAM OLARAK BELİRLENEMEDİĞİNDEN
BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇMAKTA HUKUKİ YARAR MEVCUTTUR.
Limited
şirket müdürüne karşı açılacak sorumluluk davası, belirsiz alacak davasının en
önemli uygulama alanlarından birisidir. Limited şirket müdürünün kusurlu eylem
ve işlemlerinden doğan şirkete, ortaklara, alacaklılara zararların varlığı
başlangıçta belirli olsa da, bu zararların boyutu önceden tespit edilemezdir.
Bu nedenle davacı HMK 107. Md’den yararlanıp asgari tutarı talep ederek,
tahkikatın sonuçlanmasına kadar sunulacak deliller veya alınacak bilirkişi
raporu ile istemini belirlenecek miktara yükseltmek hakkına sahiptir.
5 – TTK 561. MADDESİ GEREĞİ SORUMLULUK
DAVALARINDA DAVACILARA SEÇİMLİK YETKİ TANINMIŞTIR. TTK 4, TTK 553 UYARINCA
GÖREVLİ MAHKEME TİCARET MAHKEMESİDİR.
Davacı
dilerse HMK 14/2 Uyarınca davalı müdürün ikametgahı adresinde, dilerse şirket
merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açabilecektir. (Yargıtay 11. HD
09.05.2016 T., E. 15064, K. 5235 K. Sayılı kararı). Sorumluluk davaları TTK’da
sayılan mutlak ticari davalardandır. Görevli mahkeme Asliye Ticaret
Mahkemeleridir. (YARGITAY KARARI – YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2017/8790, K.
2018/2139, T. 7.3.2018)
6 – TTK 560. MADDESİ - ZAMANAŞIMI
Dava, davacının
sorumluları ve zararı öğrenmesinden itibaren 2 yılda ve herhalde zararı doğuran
eylemin meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Şirketin davacı, müdürün ise davalı olduğu bir sorumluluk davasında 2 yıllık
zamanaşımı süresi, dava açmaya yetkili organ olan Limited şirket Yönetim Kurulu
üyelerinin tamamının sorumluyu ve zararı FİİLEN öğrenmesinden itibaren
başlayacaktır. Eski Ticaret Kanunu döneminde 56. Maddede sorumluluk davası açma
yetkisi Genel Kurula verilmiştir. Yeni Ticaret Kanunu ile bu yetki Genel
Kuruldan alınmış, şirketin yasal temsilcisi olan Yönetim Kuruluna verilmiştir.
Böylece Yönetim Kurulunca zarar ve zarardan sorumlunun tespitinin Yönetim
Kurulunca yapıldığı tarih, 2 yıllık zamanaşımı süresinin de başlayacağı tarih
kabul edilmektedir. (YARGITAY KARARI - 11.
HUKUK DAİRESİ E. 1989/6367, K. 1989/3541,
T. 12.6.1989) (
Dava konusu zararın ve sorumlunun öğrenilme tarihinin 11.8.1987
tarihli tespit raporu olduğuna ilişkin Yargıtay Kararı)
5
Yıllık zamanaşımı süresi zarar verici fiilin meydana geldiği tarihten itibaren
yürür.