1-Giriş
Futbol, çağımızın sporu. Türk Dil Kurumu futbolu; “Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu” şeklinde tanımlıyor.[1] Dünya üzerindeki toplumların tamamına yakının ilgilendiriyor günümüzde meşin yuvarlağın 22 insan tarafından kovalanması. 1848 yılında, İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nde ilk futbol kurallarını koyan üniversite öğrencilerinin belki de aklının ucundan bile geçmemiştir futbolun bu kadar küreselleşeceği.[2]
Futbolun atasını; araştırmacılar, Çinlilerin milattan önce askerlerini eğitmek için oynattıkları çuju olduğunu kabul etmekte. Lakin modern futbolun doğuşu 19. yüzyılın ortalarında İngiltere’ye dayanmaktadır. Futbol 20. yüzyılın başlarında İngiltere sınırlarını aşmış Britanya İmparatorluğu kolonilerinde yaygınlaşmıştır. 1914-1918 yılları arasında Avrupa’yı saran Birinci Dünya Savaşı’nda ise Britanya Sefer Kuvvetleri aracılığıyla Avrupa’ya hızla yayıldı. Ayrıca bu tarihlerden önce Güney Amerika ve Asya’daki Britanya İmparatorluğu elçilikleri aracılığıyla da yayılmayı başarmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından iletişim teknolojilerindeki devrimle futbolun önemi artmış, yaygınlaşmış ve kitleleri kontrol eden bir mekanizma haline gelmiştir. Sırasıyla radyo, televizyon ve internetin yaygınlaşması futbolun seyir zevkine ulaşım daha da ucuzlamıştır bu doğrultuda da yaygınlaşmıştır. Velhasılıkelam futbol yaşadığımız an itibariyle büyüklüğü tartışılamayacak bir piyasa, para döngüsü, haline gelmiştir. Futbolun bu kadar yaygınlaşmasında kuşkusuz kolay oynanabilir olması ve topluma birinci elden yön verilecek bir silah olması temel nedenlerdir.
Ülkemizde futbolun ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde oynanmaya başladığı bilinmektedir. Osmanlı döneminde Selanik'te yakılan ilk ateş, zamanla Bornova çayırlarına kadar yayılmıştır. İlk futbol kulübü ise yine İzmir'de İngilizler tarafından kurulmuştur. Daha sonra ise İstanbul'a bulaşan bu güzel salgın, Kadıköy ve Moda çayırlarını etkisine almasıyla beraber neredeyse tüm kentin ilgisini çekmeyi başarmıştır.[3]
1897 yılında İzmir'den gelen karmanın İstanbul karmasıyla karşılaşması, Türk topraklarındaki ilk futbol maçı olarak tarihe not düşülmüştür. İlk Türk futbol takımı ise Fuad Hüsnü Bey ile Reşat Danyal Bey tarafından devrin hafiyelerinden kaçabilmek adına İngilizce isimle kurulan 'Black Stocking' olmuştur. Bu takımın Rumlarla Papazın çayırında 1901'de oynadığı maç ise bir Türk takımının ilk futbol maçı olarak kayıtlara geçmiştir. Genelde İstanbul'da yaşayan İngilizlerin başı çektiği, ayrıca Rumların da katılımıyla genişleyen futbol sevgisi, arka arkaya futbol kulüplerinin kurulması sonucunu doğurmuştur.[4]
Konumuza dönecek olursak; 2007 yılında FİFA’nın yaptığı araştırmaya göre; dünya üzerinde 270 milyon kişi futbol oynamaktadır. Yine bu araştırmaya göre Dünya üzerinde 301 binin üzerinde futbol kulübü, 1.725 milyonun üzerinde futbol takımı, 840 binin üzerinde futbol hakemi bulunmaktadır.[5] Bir başka araştırma[6] ise Türkiye’nin de üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na (OECD) bağlı Mali Eylem Görev Gücü tarafından yapılmıştır. 2009 yılında yayınladığı “Futbol Sektörü Aracılığıyla Kara Para Aklama” konulu rapora göre, dünya üzerinde yaklaşık 265 milyon kişi futbol oynamakta, bunların da yüzde 8’i kadınlardan oluşmaktadır. Dünyada resmi kayıtlı futbolcu sayısı 38 milyon, hakem ve diğer yetkililerin sayısı 5 milyon, futbol kulübü sayısı da 301 bindir. En fazla kayıtlı futbolcu 6 milyonla Almanya’da bulunmakta iken, 2 milyonla Brezilya. 1’er milyonla İngiltere, Güney Afrika, Hollanda ve Japonya, 400’er binle de Kanada, Rusya, Çin, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Polonya, İspanya, Avusturya, Şili ve İran izlemektedir. Futbolda sadece Avrupa pazarının büyüklüğü 13 milyar Euro’ya ulaşmaktadır. Mali Eylem Görev Gücü’nün raporu ayrıca, futbol endüstrisinin büyüklüğünün önemli bir para akışına yol açtığı; bunun da hile, yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamayı beraberinde getirdiği ifade edilmektedir.[7]
“Futbol Sektörü Aracılığıyla Kara Para Aklama” raporuna göre, futbolcuların transfer bedelleri rasyonel olmayan şekilde artmaktadır. Futbol kulüpleri büyümekte ancak buna paralel olarak finansman ihtiyacı da artmaktadır. Finansal zorluk içine düşen kulüpler de, “finansal doping”e ihtiyaç duymaktadırlar.[8]
Problem buradan sonra başlamakta. Futbolun bu kadar büyük bir piyasa oluşturması yüksek meblağların dönmesi futbolu kirletmeye başlıyor. Piyasa büyüdükçe ligler büyüyor, liglerden hariç olarak düzenlenen turnuvalar sıklaşıyor, ödüller ve dönen paralar artıyor, bunlarla orantılı olarak takım sayıları ve tabiri caizse bu işten ekmek yiyenlerin sayısı da artıyor. Bu kadar probleme bir de bahis ekleniyor. Özellikle internet üzerinden düzenlenen bahisler kara para aklamanın çarkı haline dönüşüyor. Oynanan bahisler için, maçları masada kazanma dönemi de başlamış oluyor tabiatı ile.
Bu genel bilgiyi şike suçunun oluşum evresine bağlayacak olursak; artan rekabet, pastadaki payını büyütmeye çalışan takımları tetikliyor. İstenmeyen sonuç almamak için takımlar, sahanın dışında, oyunu kazanmaya odaklanıyorlar. Bu tarihsel süreç içerisinde şike suçu vücut buluyor.
Futbolun uluslararası alandaki düzenlemeleriyle İsviçre-Zürich merkezli FİFA (Fédération Internationale de Football Association) ilgilenmektedir.[9] Ulusal çapta ise futbolun düzenlenmesiyle ilgili olarak federasyonlar[10]görev yapmaktadır. Ülkemizde federasyon bazında, 1 Ocak 1923 tarihinde kurulan Türkiye Futbol Federasyonu görev yapmaktadır.[11] Türkiye Futbol Federasyonu, 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. 5894 sayılı kanunun 1. maddesine belirtildiği üzere TFF özel hukuk hükümlerine tabi, özerk bir kuruluştur.[12]
Günümüze yaklaştıkça (iletişim olanaklarının artmasıyla yaygınlaşan futbol ile birlikte Holiganizm’in[13] pik yapması) federasyonların spor branşlarında şiddeti ve düzensizliği önleyemediğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum Devletlerin uzun süre, yasalaştırma bağlamında, uzak durdukları başta futbol olmak üzere sporda şiddeti yasalarla düzenleme zorunluluğu hissettirmiştir.
Daha önce de bahsettiğim gibi; yakın tarihe kadar devletler iç mevzuatlarında, futbolu ve daha doğrusu sporun bütün branşlarını, fazla düzenleme isteğinde değillerdi. Keza ülkemizde de durum böyle idi. İç hukukumuzda ilk adım 18.01.1990 tarihli 3608 sayılı kanun ile atılmıştır. Bu yasa ile Türkiye tarafından 25 Eylül 1986 tarihinde Strasburg’da imzalanan “Sportif Karşılaşmalarda ve Özellikle Futbol Maçlarında Seyircilerin Şiddet Gösterilerine ve Taşkınlıklarına Dair Avrupa Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuştur.[14] Kanunlaştırma bağlamında ise 28.04.2004 tarihli 5149 sayılı ilk Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun oluşturulana dek, futbol sahasında veya futbol ile ilgili saha dışı şiddet ve düzensizliklerde genel hükümlere başvuruluyordu. 5149 sayılı yasayı takip eden 6222 ve 6250 sayılı yasalar günümüz nezdinde Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Dair kanunlardır, bu alanda özel hükümleri oluştururlar.
Futbolun başını çektiği spor branşlarında artan şiddeti etkili bir şekilde önlemeyi amaçlayan yukarıda da ismen bahsettiğimiz 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun oluşturulduktan sonra amacına ulaşamamış, sporda şiddeti ve düzensizliği önlemekte yetersiz kalmıştır.[15] Ayrıca spor federasyonlarımız şiddet olaylarına karşı yeterli önlem alamamış olması kanunun uygulamada yetersiz kalmasında önemli bir rol oynamıştır. 5149 sayılı yasa dönemin uluslararası spor hukuku konjonktürüne uygun olması açısından, ceza hukukunun dışında özel olarak daha etkili olduğu düşünülen yaptırımların uygulanmasını amaçlamıştır. Bu yaptırımların başını da müsabakalardan belirli süreliğine men yaptırımı ve para cezası yaptırımı çekmektedir. Bahsi geçen yaptırımların uygulanmasını, kanun koyucu, kanunun amacına ulaşmada yeterli olacağını düşündüğünden özgürlüğü bağlayıcı cezaya ağırlıkla yer vermemiştir. Hapis cezası ancak verilen müsabakadan men yaptırımına uyulmamasının karşılığı olarak uygulanan ceza konumunda[16] idi. Ayrıca 5149 sayılı yasada şike suçu ve teşvik primi verme suçlarına yeterli önem verilmemiş, gerekli düzenleme yapılmamıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da yer bulamayan şike suçu 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun oluşturulana kadar Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Disiplin Talimatı’nda[17] yer bulmuştur.[18]
5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine Dair Kanun’un yetersiz kaldığından, sporda şiddeti durduramadığından bahsetmiştik. Bu yetersizliğin ispatı olarak da 18.10.2005 tarihli 95. Cilt 8. Birleşim 211. Sayfa numaralı TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu ile 8.11.2005 tarihli 97. Cilt 15. Birleşim 150. Sayfa numaralı TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu gösterilebilir.[19] Bu raporlar ile birlikte Türk Futbolunda şike yapıldığı gözler önüne serilmiştir.
Sporda artan şiddet olayları 5149 sayılı kanunun şiddeti önleyememesi yeni düzenleme yapılması ihtiyacını doğurmuştur. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun bu ihtiyaç sonucu oluşturulmuştur, 31.03.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.[20] 6222 sayılı kanunda öncekinden farklı olarak şike suçu gerektiği gibi düzenleme alanı bulmuştur. Kanunun 11. maddesinde düzenlenmiştir. 6222 sayılı kanun kendisinden önce gelen 5149 sayılı kanunun başarısızlığından etkilenerek daha sert yaptırımlar uygulanmasını düzenlemiştir. 6222 sayılı kanunun getirdiği sert yaptırımlar ile ilgili eklemek istediğim alıntı ise, naçizane benim de katıldığım, Doç. Dr. Devrim Güngör’ün Ankara Barosu Dergisinin 2011/4 sayısından yer alan; “Zira cezanın caydırıcılığı ağırlığından değil kaçınılmaz olmasından kaynaklanmaktadır” cümlesidir.[21]
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun yürürlük tarihi olan 31.03.2011 tarihinin üzerinden 1 yıl dahi geçmeden 15.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6250 sayılı kanun ile değiştirilmiştir. Bu değişikliğin nedeni 6222 sayılı kanunun değiştirilmemiş 11. maddesinin içerdiği orantısız cezalardır.[22] 6222 sayılı kanunun 11. maddesi suç ve cezanın orantısızlığı konusunda tartışma yaratmıştır. 15.12.2011 tarihinden itibaren sporda gerçekleşen şiddet olaylarına uygulanacak özel kanunumuz, 6250 sayılı yasa ile değişik Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı yasa halini ve adını almıştır.
Haliyle 6250 sayılı kanun ile şike suçunun cezasında indirime gitmiştir. Bir üst paragrafta da bahsettiğim gibi tartışmaların orantısızlıkta yoğunlaşması bu düzenlemeye gerekçe oluşturmuştur. Ceza miktarı suçla orantılı hale gelmiştir.[23] Böylece şike suçunun “beş yıldan on iki yıla kadar” olan cezası “bir yıldan üç yıla kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
6222 sayılı kanunda 6250 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle ilgili olarak; suç ve ceza orantısızlığını gidermiştir tespitinin yanında kabaca şike suçunda katılımın sınırları genişletildiği gibi hazırlık hareketlerinin sınırları da genişletilmiştir denilebilir. Bir bakıma hazırlık hareketleri tehlike olarak benimsenerek cezai yaptırıma tabi tutulmuş.
6250 sayılı kanun ile getirilen değişikliği ile ilgili tartışmalara da İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Yavuz Öztürk; “Yasadaki yasak ve cezalar, ceza hukukunun temel prensiplerinden kısmen ayrılarak hazırlık hareketlerinin cezalandırılması yönteminin genişlediğini görmek mümkün. Keza iştirak kurulunun da cezalandırma açısından genişletildiği aşikâr.” şeklinde katılmıştır.[24]
Kanunun hükümlerini incelemeye geçmeden önce 6250 sayılı yasa ile değişik Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı yasanın amacına ve kapsamına da değinmek gerektiğini düşünüyorum.
6250 sayılı yasa ile değişik Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı yasa 1. maddesinde kanunun amacından bahsetmiştir. Kanunun amacı; “Madde 1: Bu kanunun amacı; müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında spor alanları ile bunların çevresinde, taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yerlerde veya müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhlarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesidir.” şeklinde düzenlenmiştir.[25]
Aynı 6250 sayılı yasa ile değişik Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı yasa 2. maddesinde ise kanunun kapsamından bahsetmiştir. Kanunun kapsamı; “Madde 2: Bu kanun; müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında, spor alanları ile bunların çevresinde taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yerlerde veya müsabakanın yapılacağı yere geliş ve gidiş güzergâhlarında, takımların kamp yaptığı yerlerde uygulanacak güvenlik önlemlerini, şike, teşvik primi ve diğer yasak fiil ve davranışlar; bunlara uygulanacak yaptırımları, spor klüplerinin, spor kulübü yöneticilerinin, sporcularının ve diğer görevlilerinin, genel kolluk veya özel güvenlik görevlilerinin, hakemlerin, taraftarların, taraftar derneklerinin, taraftar temsilcilerinin, spor federasyonlarının, yazılı veya görsel ya da işitsel kitle iletişim kurumları ile mensuplarının ve diğer ilgili kişi ve kurumların spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin hususlardaki görev ve sorumluluklarını kapsar.” şeklinde düzenlemiştir.
Bu bölümden sonra 6250 sayılı yasa ile değişik Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı yasanın 11. Maddesinde yer alan düzenlemeler incelenecektir.
[1] Bknz.Futbol kelimesinin sözlük anlamı için ; http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5523f9624b3f38.16187877
[2] Bknz.http://tr.wikipedia.org/wiki/Futbol
[3] Bknz.Türk Futbolunun tarihsel gelişimi hakkında daha fazla bildi için http://www.tff.org/default.aspx?pageID=293
[4] Bknz.Türk Futbolunun tarihsel gelişimi hakkında daha fazla bildi için http://www.tff.org/default.aspx?pageID=293
[5] Bknz.2007 tarihli FİFA futbol raporu için ; http://www.fifa.com/aboutfifa/officialdocuments/index.html
[6] Bu araştırmayı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muharrem Özen, Ankara Barosu Dergisi’nin 2012/2 sayısında yer alan “Şike ve Teşvik Primi Suçları” makalesinde ayrıntılı ele almıştır. Bu paragraf da ilgili makaleden aynen alınmıştır. Bknz.Özen,M. / Yılmaz,S. ; “Şike ve Teşvik Primi Suçları”, Ankara Barosu Dergisi, 2012/2, s.27.
[7] Bknz.Özen,M. / Yılmaz,S. ; “Şike ve Teşvik Primi Suçları”, Ankara Barosu Dergisi, 2012/2, s.27.
[8] Bknz.Özen,M. / Yılmaz,S. ; “Şike ve Teşvik Primi Suçları”, Ankara Barosu Dergisi, 2012/2, s.27.
[9] Bknz.http://www.fifa.com/aboutfifa/organisation/index.html
[10] Bknz.http://www.tff.org/default.aspx
[11] Bknz.Türkiye Futbol Federasyonu’nun tarihçesi için ; http://www.tff.org/default.aspx?pageID=293
[12] Bknz.5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesi amacı belirlemiştir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun statüsü bu maddeye dayanmaktadır. MADDE 1 – (1) “Bu Kanunun amacı; her türlü futbol faaliyetlerini milli ve milletlerarası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, özerk Türkiye Futbol Federasyonunun kurulması, teşkilat, görev ve yetkilerine ait esas ve usulleri düzenlemektir”. http://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/TFF-KANUN-STATU/TFF-Kurulus-ve-Gorevleri- Hakkinda- Kanun.pdf
[14] Bknz.Özen,M. / Yılmaz,S. ; “Şike ve Teşvik Primi Suçları”, Ankara Barosu Dergisi, 2012/2, s.22.
[15] Bknz.http://www.hukuki.net/kanun/5149.15.text.asp
[16] Bknz.http://www.hukuki.net/kanun/5149.15.text.asp
[17] Bknz.https://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/TALIMATLAR/Futbol-Disiplin-Talimati-16022015.pdf
[18] Bknz.Giresunlu,G. ; Şike Şike Futbol Bir Şike Belgeseli, Destek Yayınevi, 1. Baskı, İstanbul 2011
[19] Bknz.TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporları için; http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/td_v2.sayfa_getir?sayfa=211:231&v_meclis=1&v_donem=22&v_yasama_yili=&v_cilt=95&v_birlesim=008 ve http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/td_v2.sayfa_getir?sayfa=150:168&v_meclis=1&v_donem=22&v_yasama_yili=&v_cilt=97&v_birlesim=015
[20] Güngör,D. ; “Şike Suçu”, Ankara Barosu Dergisi,Y.69, S.2011/4, s.38
[21] Güngör,D. ; “Şike Suçu”, Ankara Barosu Dergisi,Y.69, S.2011/4, s.38
[22] Bknz. Doç. Dr. Devrim Güngör;” Cezayı suçla orantılı hale getiren böyle bir değişiklik yapılması hiç şüphesiz yerindedir.” Demiştir bu konuyla ilgili makalesinde. Ayrıntılı bilgi için ; Güngör,D. ; “Şike Suçu”, Ankara Barosu Dergisi,Y.69, S.2011/4
[23] Güngör, s.38.
[24] Bknz.Öztürk,Y. ; Uzlaşmalı Müsabaka Şike ve Teşvik Primi, Bilge Yayınevi, 1. Baskı, İstanbul 2012, s. 19.
[25] Bknz.6222 sayılı kanunu tam metni için ; http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/04/20110414-6.htm
5)Kaynakça
Alacakaptan,U. ;Suçun Unsurları, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No; 372, Ankara 1975
Avcı,M. ;Türk Spor Hukuku Mevzuatı, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013
Aydın,U. ;”Şike ve Teşvik”, http://www.sporhukuku.org/dosyalar/makale-pirincin-tasi.pdf
Demirbaş,T. ;Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 9. Baskı, 2013
Donay,S. ;Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve Şike ve Teşvik Primi, 2. Baskı , İstanbul 2012
Demirbaş,T. ;Ceza Hukuku Genel Hükümler, SeçkinYayıncılık, 4. Baskı, Ankara 2006
Ercan,İ. ;Ceza Hukuku Özel Hükümler, XII Levha Yayınları, 2014
Erdinç,E. ;Ne Şike Bitti Ne Sevdam, Alfa Kitap, 1. Baskı, İstanbul 2012
Ergül,O. / Kontacı,E. ;Güncel ve Notlu 1982 Anayasası, Savaş Kitabevi, 2. Baskı, Ankara 2013
Ertaş,Ş./ Petek,H. ;Spor Hukuku, Yetkin Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2011
Forrest,B. ;Büyük Şike, Hyperion Kitap, 1. Baskı, Ankara 2014
Giresunlu,G. ;Şike Şike Futbol, Destek Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2011
Gülşen,R. ;Spor Hukuku, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Kasım 2013
Güngör,D. ;“Şike Suçu”, Ankara Barosu Dergisi, Y.69, S.2011/4, s.37
Hafızoğulları,Z. / Özen,M. ;Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, US-A Yayıncılık, Ankara, Kasım 2012
Hakeri,H. ;Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 17. Baskı, Ankara 2014
Hakeri,H. ;Ceza Hukuku Temel Bilgiler, Seçkin Yayınları, 4. Baskı, Ankara 2009
Hill,D. ;Şike, Futbol ve Organize Suçlar, 1. Baskı, Arkadaş Yayınları, 2013
İkizler,H. ;Sporda Sosyal Bilimler, Alfa Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2000
İyem,C. ;Kramponlu İşçiler Bir Boş Zaman Çalışanı Olarak Futbolcular,XII Levha Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2012
Kılıç,E. ;Kirli Kramponlar, Timaş Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 2011
Köknel,Ö. ;Bireysel ve Toplumsal Şiddet, Altın Kitaplar, 2. Baskı, İstanbul 1996
Köse,H. ;”Şike Suçunun Rekabete Aykırılığının Değerlendirilmesi”, http://www.sporhukuku.org/makaleler/216-ike-sucunun-rekabete-aykrlnn-deerlendirilmesi.pdf
Özen,M. / Yılmaz,S. ;”Şike ve Teşvik Primi Suçları”, http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2012-2/01.pdf
Özgenç,İ. ;Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Ankara 2006
Öztürk,Y. ;Uzlaşmalı Müsabaka Şike ve Teşvik Primi, 1. Baskı, Bilge Yayınevi, 2012
Saz,İ. ;”Spor-Şiddet İlişkisi, Nedenleri ve Çözüm Önerileri” Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, 2. Sayı, Ankara-Ocak 2014
Soyaslan,D. ;Ceza Hukuku Genel Hükümler, Yetkin Yayınevi, 3. Baskı, Ankara 2006
Soyaslan,D. ;Ceza Hukuku Özel Hükümler, Yetkin Yayınevi, 10. Baskı, Ankara 2014
Soyaslan,D. ;Teşebbüs Suçu, Kazancı Kitap, Ankara 1994
Şahin,C./Özgenç,İ. ;Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi-Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Kolokyumu, Seçkin . Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2012
Talimciler,A. ;”Futbolda Şiddetin Nedenleri ve Olası Çözüm Yolları, BİA Haber Merkezi, 16 Mayıs 2011
Tezcan,D. ;Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 5. Baskı, Ankara 2007
Tuzcuoğlu,E. ;”Tüm Şike ve Teşvik Eylemleri Zamanaşımına Uğramıştır”, http://www.sporhukuku.org/dosyalar/makale-sike-zaman-asimi.pdf
Tuzcuoğlu,E. ;”Şike ve Teşvikte Özel Görev”, http://www.sporhukuku.org/dosyalar/makale-sike-tesvik-ozel-gorev.pdf
Toroslu,H. ;Ceza Müeyyidesi, Savaş Yayınevi, 1. Baskı, Ankara 2010
Toroslu,N. ;Ceza Hukuku Genel Kısım, Savaş Yayınevi, 19. Baskı, Ankara 2013
Toroslu,N. ;Cürümlerin Tasnifi Bakımından Suçun Hukuki Konusu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No; 273, Ankara 1970
Toroslu,N. / Feyzioğlu,M. ;Türk Ceza Kanunu Ceza Muhakemesi Kanunu ve İlgili Kanunlar, Savaş Yayınevi, 21. Baskı, Ankara 2013
Uraz,F. ;Kaleciyi Vurun, Zaman Kitap, 2. Baskı, İstanbul 2002
Üçışık,F. ;Spor Hukuku, Ötüken Neşriyat, 2011
Yenidünya,A. ;Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Şartlı Salıverme, Legal Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2002
Yurtcan,E. ;Sporda Şiddetin Ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu Ve Yorumu, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2011
Zafer,H. ;”Şike ve Teşvik Primi Verme Suçu”, http://hamidezafer.com/wp-content/uploads/2012/05/%C5%9Eike-ve-te%C5%9Fvik-primi-PDF.pdf