Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/721 Esas 2019/324 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2017/721 E.  ,  2019/324 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki “yetkiye, borca ve imzaya itiraz” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda İzmir 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince yetki itirazının reddine, işlemiş faiz miktarının ve toplam alacağın düzeltilmesine, takibin fazla miktar yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 21.05.2015 tarihli 2014/534 E., 2015/349 K. sayılı karar, borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.01.2016 tarihli 2015/22994 E., 2016/744 K. sayılı kararı ile;
“...Alacaklı tarafından İzmir İcra Müdürlüğü'nde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluların yasal süre içinde Karşıyaka İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek takip yapılan icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, mahkemece borçlulardan ...’in yerleşim yeri Konak/İzmir olduğundan, İzmir İcra Dairesi yetkili olup, bu borçlu yönünden yetkili olan icra dairesi diğer borçlular yönünden de yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 50/1.maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, ...nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir.
Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 sayılı TTK.nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir.) (HMK. .) ve ayrıca İİK.nun 50/1.maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
Somut olayda, ödeme emrinin borçlu Kordon...Ltd. Şti.'ne Karşıyaka adresinde 11.09.2014 tarihinde, borçlu ...'e Karşıyaka adresinde 11.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bononun tanzim yerinin Karşıyaka olduğu, bonoda İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de, HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi, ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceğinden ve gerçek kişi olan alacaklı lehtarın tacir olduklarına ilişkin bir belge dosyada bulunmadığından söz konusu yetki sözleşmesi geçerli olmadığı anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bonoda tanzim yeri ve muteriz borçluların yerleşim yeri Karşıyaka olduğuna göre İzmir İcra Dairesi yetkisizdir.
O halde, mahkemece, muteriz borçlular yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir.
Borçlular vekili; alacaklı vekili tarafından müvekkilleri aleyhine 10.09.2014 tarihinde İzmir 28. İcra Dairesinin 2014/12185 E., sayılı dosyası ile 650.000,00TL bedelli 07.08.2014 vade tarihli bir adet bono dayanak gösterilmek suretiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emri ekinde kambiyo senedi suretinin olmadığını, müvekkillerinin yerleşim yeri Karşıyaka olup, takipte Karşıyaka İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, senedin zamanaşımına uğradığını, ayrıca takas ve mahsup taleplerinin olduğunu, bu nedenle borca, faize, imzaya ve fer’ilerine itiraz ettiklerini ileri sürerek takibin iptaline ve alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili; borçluya gönderilen ödeme emri tebligat zarfı üzerinde senet fotokopisi yazısı bulunduğunu, ayrıca borçlu Ahmet Cevdet’in Alsancak/İzmir adresi yerleşim yeri olmakla yetki itirazının doğru olmadığını, senet üzerinde İzmir Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun yazılı olduğunu, ayrıca senetteki vade tarihi 2014 olduğundan zamanaşımı itirazının da yerinde olmadığını belirterek itirazın reddini savunmuştur.
Mahkemece; borçlulardan ...’in yerleşim yeri Konak/İzmir olduğundan İzmir İcra Dairesi yetkili olup, bu borçlu yönünden yetkili olan icra dairesinin diğer borçlu yönünden de yetkili olması sebebiyle yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca zamanaşımı, takas-mahsup ile borca ve imzaya itiraz isteklerinin de yerinde görülmediği gerekçesiyle borçluların itirazının kısmen kabulüne; işlemiş faiz miktarının 6.660,27TL, toplam alacağın 656.660,27TL olarak düzeltilmesine, takibin fazla miktar yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Borçlular vekilinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece önceki gerekçelere ek olarak; her ne kadar ödeme emri borçlu ...’e diğer borçlu şirketin adresi olan Karşıyaka’da tebliğ edilmiş ise de Mernis adresi olarak kayıtlı olan ayrıca yaşamını sürdürdüğü, ailesiyle birlikte oturduğu Alsancak/Konak adresinde ihtiyati haciz yapılması hali birlikte değerlendirildiğinde, tebligat yapılan adresin, yerleşim yeri adresi olarak sayılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararı borçlular vekili tarafından temyize getirilmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlular tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için icra dairelerinin yetkisini düzenleyen mevzuatın açıklanması gerekmektedir.
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki belirlemesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.
Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 447. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca; mevzuatta yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’ya yapılan yollamalar, 6100 sayılı HMK’nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.
İİK’nın 50. maddesi aynen “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25'inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzen

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat