"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 23.12.2010
NUMARASI : 2010/1009 E-2010/925 K.
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.05.2009 gün ve 2008/905 E- 2009/417 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15.06.2010 gün ve 2010/7562-8640 sayılı ilamı ile;
(“...Davacı, davalı abonenin, 03.08.2000-17.09.2004 tarihleri arasında tahakkuk eden elektrik tüketim bedellerini ödemediğini, alacağın, gecikme faizi ve KDV’si ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aboneliğe ilişkin konutta oturmadığını, davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının asıl alacakla ilgili açmış olduğu davanın kabulüne, 2.505,93 TL’ye yönelik davalının itirazının iptaline, takibin talepname koşulları ile devamına, 1.002,37 TL %40 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesinde, harca esas değer olarak asıl alacak miktarı olan 2.505,93 YTL’yi göstermiş ise de, dilekçe içeriğinden, asıl alacağın gecikme faizi ve KDV’si ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, asıl alacakla birlikte, takipte talep edilen ve iş bu davanın konusu içinde kalan işlemiş faiz ve KDV ile ilgili olarak da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirmelerle davacının “sadece asıl alacak miktarıyla ilgili olarak itirazın iptali davası açtığı” kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir...”)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı/alacaklı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı/alacaklı BEDAŞ vekili, davalı/borçlu aboneye yönetmelik hükümlerinde yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen borç miktarının tebliğ edildiği, davalının takibe ve ferilere itiraz ettiği, iddiasıyla, itirazın iptaline ve borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl alacakla ilgili davanın kabulü ile 2.505,93 TL'ye yönelik davalı/borçlunun itirazının iptaline, takibin talepname koşullarıyla devamına ve 1.002,37 TL %40 icra inkar tazminatının davalı/borçludan alınıp davacı/alacaklıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davacı/alacaklının temyizi üzerine karar, Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece, davacı/alacaklının dava dilekçesinde, dava değerini 2.505,93 TL olarak belirlediği ve işleyecek faiz ve KDV kalemlerine yönelik bir itirazın iptali talebinin olmadığı,harcı yatırılmayan ve dava dilekçesinde talep edilmeyen istemle ilgili hüküm kurulmasının HMUK’nun 74. maddesine aykırılık teşkil edeceği, gerekçesi ile önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı/alacaklı vekili getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip talebi, borçlunun takibe itiraz dilekçesi ve dava dilekçesi dikkate alındığında, davanın sadece asıl alacağa mı yoksa bununla birlikte işlemiş faiz ve KDV kalemlerine mi ilişkin olduğu, noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere davanın açılması sırasında iki türlü harç alınmaktadır. Başvuru harcı dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken maktu bir harçtır. Karar ve ilam harcı ise, maktu ve