Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/4-487 Esas 2005/553 Karar
Karar Dilini Çevir:
(4077 S. K. m. 4, 13) (HGK. 18.02.2004 T. 2004/4-29 E. 2004/83 K.) (HGK. 25.02.2004 T. 2004/ 4-84 E. 2004/99 K.) (YHGK. 10.05.2006 T. 2006/4-324 E. 2006/276 K.)

Dava: Taraflar arasındaki tüketici-aynının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.12.2002 gün ve 2001/510-304 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08.03.2004 gün ve 2003/6837-2004/2852 sayılı ilamı ile;

(...Dava, davalılarca üretilip satışı yapılan otomobilin gizli ayıp nedeniyle yenisi ile değiştirilme isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu otomobil, 30.12.1997 de 0 km. olarak dava dışı üçüncü kişiye satılmış ve davacı bu aracı 11.9.1998 de satın almıştır. Aracın satın alma tarihinden itibaren değişik arızalar nedeniyle sık sık onarım gördüğü ve bu arızaların giderildiği anlaşılıyorsa da en son çıkan sorunlar nedeniyle 11.7.2001 tarihinde servisine götürüldüğünde kaporta aksamında yaygın şekilde paslanmanın da bulunduğu görülmüştür. Yapılan incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda bu paslanmanın imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Böylece dava konusu araçta gizli ayıbın bulunduğu ve bunun ise 11.7.2001 tarihinde öğrenildiği görülmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi içinde imalat hatasına bağlı gizli ayıbın öğrenildiği tarih esas alınmalıdır. Bu tarih gözetildiğinde eldeki davanın açıldığı 5.10.2001 tarihinde iki yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. O halde mahkemece işin esası incelenerek varılacak uygun sonuca göre karar verilmelidir. Yerel mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davacı vekili 05.10.2001 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahip olduğu 1998 model Mercedes-Benz E 200 tipi Avangart aracı yeğlemesinin temel nedeninin bu marka araçların tüm dünyaca bilinen üstün nitelikleri, dayanıklılığı, sağlamlığı ve güvenilirliği olduğunu, bu markaya duyulan büyük güvene dayalı olarak kullanım amacı bakımından üstün değeri ve standartların üstündeki kalitesi gözetilerek ve ciddi bir bedel ödenerek satın alınan bu araçtan müvekkilinin, beklentilerinin aksine büyük bir hayal kırıklığına uğradığını, dava konusu aracın kullanıma başlandıktan çok kısa bir süre içerisinde servise taşınarak kullanılmaktan çok servislerde kaldığını, aracın tüm periyodik bakımlarının davalıların İzmir’deki yetkili servisi olan E. A.Ş.’ye yaptırıldığını, henüz 11.09.1998 tarihinde trafiğe çıkmış olmasına karşın 19.11.1998 tarihinde park, sensor, 15.07.1999 tarihinde şarj dinamosu ve devridaim sistemi, 15.11.1999 tarihinde ön amortisörlerinin tümü, 13.04.2000 tarihinde komple şanzıman, 24.08.2000 de sağ ve sol cam krikosu, arka disk ve balatalar ile akülerin tamamen değiştirildiğini, ek olarak aracın parametrik üst şıpıldağın ses yapması nedeniyle onarılıp, sağ kızağının tamir edildiğini, arka sol amortisöre çamur girdiği ve patlak olduğunun yetkili servislerince belirlendiğini, tüm bu aşamalar sonrasında müvekkilinin en son olarak 60.000 km.lik olağan bakım için aracı servise götürdüğünde bu kez de ön diskler ile balataların değiştirildiğini, olağan bakım yapılıp aracın tekrar teslim alındığını, müvekkilinin bu defa da parametriğin çalışmadığını, frene bastığında direksiyonda ve fren pedalında titreme olduğunu fark ederek aracı tekrar servise götürdüğünü, bu kez servis yetkililerinin ön disklerin eğri olduğunu, yeniden yapılması gerektiğini, tüm kapıların alt fitillerinin alt kısımlarında paslanma olduğunu ve boyalarının pul pul döküldüğünü bildirdiklerini, 11.07.2001 tarihinde aracın son durumunu görmek ve bilgi almak üzere servise giden müvekkilinin aracı komple çıplak gördüğünde şok olduğunu, bu kez arabasının arka bagaj arkasının paslı, bagaj altı lastiklerinin geçtiği yivin çürük olduğunu, arka amortisör üzerinden arabanın bagaj koluna doğru çamur izleri olduğunu gördüğünde şaşkınlığının arttığını, bu konuda uzman çeşitli kişi ve kurumların görüşlerini aldığında ise kendisine henüz daha 66.000 km. de ve üstelik Mercedes gibi üstün nitelikler taşıyan bir aracın böylesi sorunlar yaşamasının, bu denli çok parçasının değişmesinin ve sanki büyük bir kaza atlatmışçasına boya ve kaporta işlemleri görecek bir duruma gelmesinin olanaklı olamayacağını, kesinlikle imalat hatası olduğunu bizzat inceleyerek söylediklerini, aracı son derece özenle kullanan müvekkilinin ardı ardına büyük sorunlar yaşaması nedeniyle maddi ve manevi mağduriyete uğradığından araçla ilgili olumsuzlukları 16.07.2001 tarihinde davalı Mercedes-Benz Türk A.Ş.'ye yazdığı dilekçe ile dile getirdiğini, ancak davalı şirketin verdiği 25.07.2001 tarihli cevabi yazısında bir yandan kusurları örtülü olarak benimseyip özür dilemekle birlikte, aracın garanti süresi geçmiş olmasına karşın aracın kapılarının komple değiştirileceğini, ancak aracın değiştirilemeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/205-118 nolu değişik işler dosyasında tespit yaptırdığını, bilirkişi tarafından yapılan tespit sonucu düzenlenen raporda Mercedes marka bir otomobilin kaporta aksamında iki üç yıl gibi kısa bir sürede pas oluşması, bu kadar kısa sürede şanzıman değişmesi, fren diskinde eğilme olmasının rastlanır ve kabul edilebilir bir ayıp olmadığını, ... bu hususların tüketici tarafından bilinmesinin olanaklı olmadığını, zamanla meydana çıktığını, servisin sorumluluğunda olan bir ayıp da olmadığını, dolayısıyla otomobilin bu yönleriyle imalattan kaynaklanan gizli ayıplı olduğunu kanaat olarak bildirildiğini, bu raporun da eklenerek davalılara aracın değiştirilmesi ve uğranılan zararların giderimine yönelik olarak İzmir 14.Noterliğinin 28.08.2001 tarih ve 19681 yevmiye no.suyla ihtarname gönderildiğini, Almanya’daki üretici davalı şirkete ihtarname ve bilirkişi raporu yeminli çevirmen aracılığıyla Almanca’ya çevrildikten sonra tebliğe çıkarıldığını, ancak davalıların ihtarnameyi tebellüğ etmelerine karşın bugüne değin aracın değiştirilmesi ve tazminat istemlerine cevap verilmediğini, böylece sürekli olarak maddi ve manevi anlamda acı çekip, psikolojik olarak da yıprandığını, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun apaçık ortada olup, TTK. nun 4077 sayılı Yasa’nın Garanti Belgesi ile Tanıtma ve Kullanma Kılavuzunun Uygulama Esaslarına Dair Tebliğin (TRKG M-95/1 16-117) ilgili maddeleri uyarınca aracın yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini, müvekkilinin önceden öngörmesi olanaksız gizli (hileli) ayıplar taşıyan aracın yenisi ile değiştirilmesini, aracın kullanılmamasından ve çekilen büyük sıkıntıların ve duyulan üzüntünün giderilmesine yönelik olarak ortaklaşa ve zincirleme olmak üzere 100.000 DM tazminatın davalılardan alınmasını istemek zorunda kaldıklarını ifadeyle, davalılardan Daimler Crhrysler AG tarafından üretilip, Mercedes-Benz Türk A.Ş tarafından ithal edilen ve B. Otomotiv Ltd Şti’nden satın alınan gizli (hileli) ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesine, uğranılan maddi ve manevi zararların bir nebze olsun giderilmesine yönelik 100.000 DM tazminatın davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak alınmasına, karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili; mahkemece ilk celse sorulması üzerine istenen rakamın manevi tazminat olduğunu, bildirmiştir.

B- Davalı Tarafın Cevabının Özeti:

Davalı Mercedes-Benz Türk A.Ş. (dava dilekçesi 11.10.2001 tarihinde tebliğ edilmiş olup) vekili 18.10.2001 tarihli cevap dilekçesinde; aracın satışının yetkili bayi tarafından yapılmış ise de, davacıya doğrudan satış söz konusu olmadığını, davacının üçüncü kişiden satın aldığını, davanın şirketlerine ve onun bayiine yöneltilemeyeceğini, aracı ilk satın alan tarafından ortaya konulan bir gizli ayıp bulunmadığını, bu nedenle öncelikle davanın husumetten reddini, davanın muhatabının davacının aracı satın aldığı kişi olması gerektiğini, ayrıca davanın hem Borçlar Kanunu, hem Ticaret Kanunu hem de TKHK. na göre zamanaşımına uğradığını, aracın müvekkili tarafından devir tarihinden itibaren 3 yıl on ay gibi uzun bir süre geçtiğini, gizli ayıp bulunmadığını, bunun davacı beyanları ile de sabit olduğunu, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle, olmazsa esastan reddi gerektiğini, ifadeyle sonuçta davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur.

Davalı B. Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd Şti (dava dilekçesi 13.10.2001 tarihinde tebliğ edilmiş olup) vekili 27.12.2001 tarihli cevap dilekçesinde; aracın davacıya satılmadığını başka bir kişiden aldığını, gizli ayıptan söz edilemeyeceğini, zira davacının baştan beri noksanları bilmekte ve ona göre servise gitmekte olduğunu, ayrıca zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek sonuç itibarıyla davanın reddini savunmuştur.

Davalı Daimler Chrysler AG şirketi (dava dilekçesi yurt dışı tebligat yoluyla 17.07.2002 tarihinde tebliğ edilmiş olup) vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, ayrıca gizli ayıp bulunmadığını, davacının baştan beri ayıplardan haberdar olduğunu, davanın esas yönünden de yerinde olmadığını, reddini savunmuştur.

Davalılardan Daimler aracın imalatçısı, Mercedes - Benz ithalatçısıdır. Her ne kadar B. otomotiv satıcısı ise de davacının ibraz olunan belgeler dikkate alındığında bu aracı ikinci el olarak Görgün isimli şahıstan satın aldığı, aracın 30.12.1997 tarihli fatura ile B. otomotiv tarafından satıldığı davacının da 11.9.1998 tarihinde G. Özcesur’dan dosyada bulunan senetle satın aldığı anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarih itibariyle davacının bu aracı satın aldıktan sonra yaklaşık 5 yıl kadar kullandığı görülmektedir. Zira satış senedi sözleşmesi 5.9.1998 tarihinde yapılmıştır, dava ise 5.10.2001 tarihinde açılmıştır, dosyaya ibraz olunan aracın garanti belgesinde ise 17 Aralık 1997 tarihli olup 1 yıllık garantisi vardır. Hukuki inceleme başlığını taşıyan bilirkişi raporunun 4. sayfasında açıklandığı üzere davalılardan B. Otomobil Ltd. Şti. davada hasım olamaz zira malı tüketiciye sunan tüketici ile sözleşme yapan kişi B. değildir. Malın bir acenteden satın alınmış ve el değiştirmemiş durumlarında acenteye karşı değiştirme talebi ileri sürülebilir. Mal el değiştirmiş ise, bunun muhatabının ya ilk alıcı -ki olayımızda dava dışı Görgün isimli şahıstır- ya da malı üreten kişi veya ithal eden kişi olabilir. Bu nedenle davalı B. otomotivin davada hasım olması mümkün değildir. Buna yöneltilen dava husumet nedeniyle reddedilmiştir. Diğer Davalılardan Daimler aracın imalatçısı, Mercedes-Benz ithalatçısıdır. Davacının bunlara karşı sorumluluk davası açması mümkündür ve bunun incelenmesi gerekir. Bilirkişi kurulunun teknik bilirkişileri, araç üzerinde yaptıkları incelemede aracın 85.770. Km de incelemeye alındığını, teknik inceleme sonunda pek çok parçanın değiştirilmesine rağmen servislerde şikayetlerin çoğunun çözümlendiğini ve aracın normal olarak çalıştığını, sadece normal kullanım süreci içerisinde paslanma ve kapı aksamındaki çürümelerin uygun vasıflara sahip sacın kullanılmaması veya imalat aşamasında çürümelere karşı gereken koruyucu önlemlerin yeterince alınmamış olmasından dolayı bir gizli ayıp niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir.

Öncelikle bu raporun bu bölümüne karşı tarafların herhangi bir itirazı yoktur. Teknik bilirkişilerin saptadıkları bu husus yönünde de zaten fazla bir tartışmaya gerek görülmemiştir. Garanti belgesinde açıkça görülmektedir ki araca verilen garanti süresi 1 yıldır. Yani 17.12.1998 tarihinde bir yıllık süre dolmuştur. Zamanaşımı süresi içersinde davacının herhangi bir değiştirme talebinde bulunmadığı görülmüştür. Zira davacı aracı satın aldığında garanti süresi henüz dolmamıştır. Garanti kişiyi değil ürünü takip eder. Bu itibarla daha uzun bir süre verilmediği takdirde elimizde garanti belgesi vardır. Davacının korozyonu öğrendiği 2.7.2001 tarihinde garanti süresi çoktan dolmuştur. Üretici ve ithalatçının süresinde yapmış olduğu zamanaşımının öncelikle irdelenmesi gerekir. Bu husus yasanın 4. maddesinde açıklanmıştır. Açıkça yasa daha uzun bir süre garanti verilmemişse malın ayıplı olması nedeniyle açılacak davalar, -ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile- iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durum karşısında zamanaşımı süresi davacının teslim aldığı tarih göz önüne alındığında kesinlikle dolmaktadır. Davacı aracını 03.09.1998 tarihinde sözleşme ile almıştır. 2 yıllık süre dolduğunda 5.9.2000 tarihi etmektedir. Dolayısıyla garanti süresi de eklendiğinde daha uzun bir süre olmaktadır. Ne var ki yasa, satıcı malın ayıbını tüketiciden hile ile gizlemişse 2 yıllık zamanaşımı uygulanmaz demektedir. Hile iddiasının araştırılması gerekmiştir. Bilirkişi kurulunun raporunun 5 nci sayfasında bu husus ayrıntılı bir şekilde irdelenmiştir. İhmalin hile açısından geçerli olmadığı açıktır. Gerek BK.nun hileye karşı hükümleri gerekse TKHK. nın ayıpla ilintili ve hile ile ilintili hükümleri dikkate alındığında (Sözleşmenin yapılış sırasında tarafların bir araya gelmelerini ve yakınlaşmalarını ve satıcının alıcıyı kasıtlı olarak yanıltıcı beyan ve davranışta bulunmasına ya da tüketicideki gerçeğe aykırı kanaati bilmesine rağmen tüketiciyi aydınlatmayarak sessiz kalma yoluyla bu kanaatin güçlendirilmesini gerekli kıldığını) olayımızda hile yoluyla ayıbın tüketiciden gizlendiğine dair herhangi bir delil ve bilginin söz konusu olmadığını açık bir şekilde belirtmişlerdir. İşte bu nedenle davalıların yapmış oldukları zaman aşımı savunması zamanında ve süresinde olup bunlara yönelik davacının açtığı davanın bu nedenle reddi gerekmiştir.

Gerekçesiyle; 1- Davacının davalı B. Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti.ne açtığı davanın husumet nedeniyle reddine,

Bundan dolayı karar tarihindeki asgari ücret tarifesi uyarınca 75.000.000 lira ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalı B. Otomotiv Sanayi Ltd. Şti. ne verilmesine,

2- Davacı tarafından davalılar Mercedes Benz Türk A.Ş ve Daimler CHRYS’ler aleyhine açılan davaların ZAMANAŞIMI nedeniyle reddine,

3- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,

Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece karar yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçelerle gizli ayıbın 11.7.2001 tarihinde öğrenildiği, zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek bozulmuş; davalı tarafın karar düzeltme istemi de oy çokluğu ile reddedilmiş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan şekilleri ile 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. ve 13. Maddeleri:

Madde 4 - Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.

Satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde; tüketici, malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimini ya da ücretsiz

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat