Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/709 Esas 2019/5 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2017/709 E.  ,  2019/5 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 12. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 62-136

Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık ...'ın beraatine ilişkin Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.07.2013 tarihli ve 559-308 sayılı hükmün, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 24.11.2014 tarih ve 367-23662 sayı ile;
"22.12.2011 günü saat 21.00 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki 01 ... 66 plakalı otomobil ile Bakımyurdu Caddesi üzerinden Güney Kuşak Bulvarından havaalanı istikametine seyri sırasında No:188 sayılı yer önüne geldiğinde, karşı şeritten gelen sürücü belgesiz ...'un sevk ve idaresindeki 01 ... 62 plakalı motosikletin şerit ihlali yapması sonucu, her iki aracın sanığa ait şeritte çarpışmaları şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın aşamalarındaki savunmalarında, olay sırasında yasal hız limitinin üzerinde 55-60 km/saat hızının olduğunu beyan etmesi ve düzenlenen kroki ile kaza tutanağında sanığın aracına ait fren izlerinin karşı şeritte başlayıp, sağa yönelmesi karşısında; sanığın olayda alt derecede tali kusurlu olmasına rağmen, atılı suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise 17.03.2015 tarih ve 62-136 sayı ile;
"...Tüm dosya kapsamı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi kararı, dosyada mevcut bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporu ve dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın 22.12.2011 günü saat 21.00 sıralarında 01 ... 66 plakalı otomobil ile seyri sırasında No:188 sayılı yer önüne geldiğinde, karşı şeritte bulunan, sürücü belgesi olmayan ...'un idaresindeki 01 ... 62 plakalı motosiklet kontrolsüz şekilde önündeki aracı sollamış sanığın bulunduğu şeride girmiş, şerit ihlali yapmış, otomobilin önünü kapatarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Sanık aşamalarda alınan beyanında hızının 55-60 km/saat olduğunu beyan etmiş, düzenlenen kroki ve kaza tutanağında sanığın çarpışmayı önlemek için fren yapıp sağa kaçtığı dolayısıyla sanığın o kısa an için üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Güney Kuşak Bulvarından havaalanı istikametine seyir sırasında kullanılan güzergâhta saatte 55-60 km/saat hız ile otomobil kullanmak hayatın olağan akışına son derece uygun olup, sanık seyir hâlindeyken her ne kadar 55-60 km/saat hız ile seyir hâlinde olsa da sanığın hız limitinin bir miktar üzerinde olmasının kazanın meydana gelmesinde etkisinin olmadığı, yasal hız limitinde olsa da meydana gelen olayın aynı şekilde cereyan edeceği keza kazanın motosiklet sürücüsünün kontrolsüz davranışından meydana geldiği Mahkememizce kabul görmüştür. Aralık ayının 22. günü, saat 21.00 sıralarında karanlık bir ortamda karşıdan aniden gelen bir motosiklete karşı otomobil sürücünün yapabileceği çok fazla bir manevra imkânı bulunmamakla birlikte sanığın gereken manevrayı yaptığı, ancak kazanın meydana gelmesini engelleyemediği, kazanın sanığın yönetimindeki aracın hızından bağımsız olarak meydana geldiği ve olayın sanığın inisiyatifi dışında gerçekleştiği ve sanığın mevcut kazada kusurunun bulunmadığı," gerekçesiyle bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar verilmiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından vekâlet ücreti yönünden ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2015 tarihli ve 149664 sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 438-825 sayı ile; 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 19.04.2017 tarih ve 45-3344 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; birden fazla kişinin ölümüyle neticelenen trafik kazasında sanığın kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle;
1- Sanığın kusur durumuna ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 31.03.2013 tarihli rapor ile hükme esas alınan İstanbul Teknik Üniversitesince trafik uzmanı üç kişilik heyet tarafından düzenlenen 03.05.2013 tarihli rapor arasındaki çelişkinin giderilmesine,
2- Yerel Mahkemece verilen ilk hükmün temyizi aşamasında, katılan ... vekili tarafından açılan tazminat davasına ilişkin olduğu bildirilen Adana (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/213 esas sayılı dosyası ile UYAP sisteminde görünen ve sanık aleyhine açılan tazminat davasına ilişkin olduğu anlaşılan Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/402 esas sayılı dosyasının getirtilmesine,
Gerek olup olmadığı bu bağlamda sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
22.12.2011 tarihli trafik kazası tespit tutanağında; kazanın meskûn mahalde, aydınlatmanın olduğu, çift yönlü, 14 metre genişliğinde, parke kaplama, düz ve eğimsiz yolda, açık havada, kuru zeminde, gece vakti meydana geldiği, sürücü belgesiz ...'un sevk ve idaresindeki 01 ... 62 plakalı motosiklet ile havaalanı kavşağı istikametinden Bakımyurdu Caddesini takiben Güney Kuşak Bulvarı istikametine seyir hâlinde iken karşı yönün trafiğini kontrol etmeden, önünde aynı istikamette seyreden aracı sollamak amacıyla karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride geçtiği sırada aracının ön kısmıyla, Güven Kuşak Bulvarı istikametinden Bakımyurdu Caddesini takiben havaalanı kavşağı istikametine seyir hâlinde bulunan aracı sollayıp tekrar kendi şeridine geçen sürücü ... idaresindeki 01 ... 66 plakalı otomobilin ön orta kısmına çarpması sonucunda meydana gelen ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı kazada motosiklet sürücüsü ...'un olay yerinde, aynı araçta yolcu konumunda bulunan ...'in ise tedavi görmek için kaldırıldığı Karşıyaka Devlet Hastanesinde vefat ettikleri, çarpışmanın etkisiyle motosikletin 16,8 metre geriye savrulduğu, otomobilin her iki şeridi ayıran yol şerit çizgisi üzerinden gidiş istikametine doğru sağa yönelen 8,5 metre fren izi bıraktığı, otomobilin sol arka sinyal lambası ile yol şerit çizgisi arasında 70 cm, sol ön farı ile yol şerit çizgisi arasında 1 metre, sağ arka sinyal lambası ile yaya kaldırımı arasında 4,5 metre, sağ ön farı ile yaya kaldırımı arasında ise 3,7 metre mesafe bulunduğu tespitlerine yer verilerek kazanın oluşumunda sürücü ...'un "şeride tecavüz etmeme" kuralını ihlal ederek asli kusurlu olduğu, sanık ...'ın ise kazanın meydana geldiği yerdeki trafik yoğunluğu ve çarpışma sonrası araç üzerindeki hasar dikkate alındığında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 52/1-b maddesindeki "hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma" kuralını ihlal ederek kusurlu olduğu yönünde düşünce bildirildiği,
23.12.2011 tarihli ölü muayene tutanağına göre; ...'un ölümünün trafik kazasından husulü mümkün genel beden travmasına bağlı kafa kemikleri kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve büyük damar yaralanmasından gelişen dış kanama sonucu, ...'in ölümünün trafik kazası ile oluşması mümkün, genel beden travmasına bağlı iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu,
Tarafların kusur durumuna ilişkin olarak aldırılan raporlardan;
1- 18.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü belgesiz motosiklet sürücüsü ölen ...'un “şeride tecavüz etmeme” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, sanık ...'ın ise “aracın hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma” kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu,
2- Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 31.03.2013 tarihli raporunda; sürücü belgesiz ...'un sevk ve idaresindeki motosiklet ile gece vakti, meskûn mahalde, çift yönlü yolu takiben seyredip aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde, önünde seyreden aracı sollamak için karşı istikametten gelen trafiği kontrol etmeden, hatalı biçimde sol şeride geçip şerit ihlali yaparak, karşı istikametten gelmekte olan sanığın kullandığı otomobil ile önlemsizce çarpışması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsiz, tedbirsiz, kurallara aykırı hareketi asli kusurlu olduğu, sanık ...'ın ise sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, meskun mahalde, çift yönlü yolu takiben seyredip aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde hızı konusunda verdiği ifade, aracına ait mahalde tespit edilen fren izi mesafesi ve konumu, motosikletin çarpışma sonrası savrulduğu mesafe ve çarpışmanın şiddeti de gözetildiğinde, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayıp karşı istikametten şerit ihlali yaparak gelen motosiklet ile yol ortalarından sağa frenli vaziyette çarpışması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile 2918 sayılı Kanun'un 52/1-b maddesindeki "Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak" kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu,
3- İstanbul Teknik Üniversitesinden trafik uzmanı üç kişilik heyet tarafından düzenlenen 03.05.2013 tarihli raporda; ölen sürücü ...'un yönetimindeki motosikletle seyredip olay mahalline gelirken devamlı çizgi bulunduğunu görebileceğinden geliş yoluna girmemesi ancak kendi yolunda kalarak önündeki aracı sollaması, şartlar müsait değilse sollama yapmaması, en azından yolu kontrol edip karşıdan vasıta gelmediği bir sırada sollama yapması gerekirken bu kurallara uymadığı, kontrolsüz bir şekilde önündeki aracı sollayarak geliş yoluna girdiği, karşıdan gelen sanığın yönetimindeki otomobilin önünü kapatarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 sayılı Kanun'un 47/1-c-d (Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu) maddelerini ihlal ettiği, şerit tecavüzünde bulunarak asli-tam kusurlu olduğu, sanık ...'ın kendi yolunda seyrettiği, sollama yaparak şerit tecavüzünde bulunan ölen ...'un yönetimindeki motosikletle çarpışmayı önlemek için fren yapıp sağa kaçtığı, kazanın kendisinin inisiyatifi dışında meydana gelmesi nedeniyle kusursuz olduğu, araçların çarpışma anındaki hızlarının iki aracın hızlarının toplamı kadar olduğu, çarpışma anında sanığın yönetimindeki aracın hızını tespit mümkün olmadığı gibi kazanın sanığın aracının hızından bağımsız olarak meydana geldiği, bu itibarla sanığı kusurlu bulan görüşe iştirak edilmediği,
Yönünde kanaatlere yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... kollukta; oğlu İsmail'in motosiklet ile trafik kazası geçirip ağır şekilde yaralandığını ve sonrasında hastanede vefat ettiğini öğrendiğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Katılan ... kollukta; oğlu Mahmut'un motosiklet ile trafik kazası geçirip vefat ettiğini öğrendiğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Beyan etmişlerdir.
Sanık, müdafisi huzurunda kollukta; 22.12.2011 tarihinde saat 21.00 sıralarında sevk ve idaresinde bulunan 01 ... 66 plaka sayılı otomobili ile Bakımyurdu Caddesini takiben havaalanı istikametine doğru yaklaşık 55-60 km/saat hızla seyir hâlinde iken Seyhan Tıp Merkezi civarına geldiğinde karşı istikametten gelmekte olan sarı renkli ticari taksiyi sollayan motosikletin kendisinin bulunduğu şeride geçtiğini, fren yapmasına rağmen motosikletin hızlı olduğunu ve kullandığı otomobile çarptığını, motosikletin çarpmanın etkisiyle 10 metre kadar geriye savrulduğunu, motosiklette iki kişinin olduğunu, sorguda; olay anında yolun sağ şeridinde seyir hâlindeyken karşı yönden gelen aracı sollayan müteveffanın kullandığı motosikletin kendisinin bulunduğu şeride geçerek gelip aracına çarptığını, motosikletin çok hızlı olduğunu, mahkemede; karşıdan gelen ticari taksiyi hatalı olarak sollayan motosikletin kendi şeridine girdiğini, kaçma imkânının olmadığını, çarpışmanın meydana geldiğini, üçüncü viteste ve 50 km/saat hızla gittiğini, bozmadan sonra; aracını 3. viteste kullandığını, motosiklet sürücüsünün şerit ihlali yapmak suretiyle hatalı sollama yaptığını, kendisinin sağ şeritte olduğunu, sol şeritten sağ şeride doğru geçtiği bilgisinin yanlış olduğunu, fren izinin kavisli olmasının sebebinin olay sırasında karşıdan gelen ticari taksiyi görmesi üzerine iyice sağa yanaşmasından kaynaklandığını savunmuştur.
Katılan vekilinin Yerel Mahkemece verilen ilk hükmün temyizi aşamasında verdiği dilekçe ekinde bulunan Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben düzenlenmiş 17.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda; meydana gelen trafik kazasının oluşumunda müteveffa motosiklet sürücüsü ...'un asli kusurlu olup kusur oranının %75 olduğu, otomobil sürücüsü ...'ın ise tali kusurlu olup kusur oranının %25 olduğu yönünde kanaatlere yer verildiği,
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede;
1- Adana (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/213 esas sayılı dosyasının davacılarının katılan ... ile Meral Karabulut olduğu, davalısının AXA Sigorta A.Ş. olduğu, davanın ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davası olduğu, Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesince 20.06.2014 tarih ve 213-214 sayı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, kararın gerekçesinde kusur durumuna ilişkin 17.02.2014 tarihli rapora atıfla müteveffa motosiklet sürücüsü ...'un asli kusurlu olduğunun, otomobil sürücüsü sanık ...'ın ise tali kusurlu olduğunun kabul edildiği,
2- Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/402 esas sayılı dosyasının davacılarının katılan ... ile Meral Karabulut olduğu, davalılarının AXA Sigorta A.Ş. ve sanık ... olduğu, davanın ölüm sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları olduğu, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 26.09.2016 tarih ve 402-1593 sayı ile maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı, kararın gerekçesinde kusur durumuna ilişkin kusur bilirkişisi öğretim görevlisi tarafından düzenlenen 05.01.2016 tarihli rapora (Adana 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/213 esas sayılı dosyasına rapor hazırlayan bilirkişi tarafından düzenlenmiş) atıfla müteveffa motosiklet sürücüsü ...'un asli kusurlu olduğunun, otomobil sürücüsü sanık ...'ın ise tali kusurlu olduğunun kabul edildiği,
Görülmektedir.
Uyuşmazlıklar konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi bakımından öncelikle taksir ve unsurları üzerinde durulup taksir ve taksirle ölüme neden olma suçuna ilişkin hükümler gözden geçirilmelidir.
5237 sayılı TCK'nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisinde "kanunda tanımlanmış haksızlık" olarak ifade edilen suç; kural olarak ancak kastla, kanunda açıkça gösterilen hâllerde ise taksirle de işlenebilir. İstisnai bir kusurluluk şekli olan taksirde, fa

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat