"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Sayısı : 51-415
Nitelikli yağma suçundan sanık ...'un TCK'nın 149/1-c-h, 35/2, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.10.2006 tarihli ve 347-239 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 27.11.2012 tarih, 22326-22139 sayı ve oy çokluğu ile;
“...Oluş ve dosya içeriğine göre; olay günü gece saat 22:15 sıralarında işten çıkıp evine gitmek için yürümekte olan müştekinin yanına beyaz renkli plakası çamurla kapatılmış Ford marka araçla sanık ..., dosyası tefrik edilen sanık İsa ve açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen Muammer'in yaklaştığı, araçtan inen sanık ...'nin müştekinin omzunda bulunan çantayı çekip aldığı, bölgedeki kapkaç olayları sebebiyle olay yerinde bekleyen sivil polis memurlarının olaya müdahale ettiği, sanığın otoya binmeye çalışırken ayağına tekme vurmak suretiyle düşürülerek yakalandığı, vatandaşlarca çantanın müştekiye iade edildiği ve diğer sanıkların kaçtığının anlaşılması karşısında; eylemin bir bütün olarak 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b, 35 maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Daire Üyesi S. Çetin; "...Olay günü saat 22.00 sularında işten çıkıp otobüs durağına doğru yürüyen yakınan Elif Ermiş'e yaklaşan sanık ...'un yakınanın çantasını çektiği, yakınanın bunu görüp çantasını vermemek için çektiği ve eline aldığı ancak sanığın yakınanın çantasını elinden alıp bir araca binmeye yöneldiği sırada olayı görüp, duyan kişilerin müdahalesi ile sanığın yakalandığı bu olayda mağdur olayı fark edip çantasını çekip eline alıp vermemek için mukavemet göstermesine karşın, bunu kırıp alan sanığın eyleminin yağma olarak değerlendirilmesi gerektiği," düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 04.06.2013 tarih ve 51-415 sayı ile;
"...Cebirin yani zorun kişi uhdesinde yani zilliyetliğinde bulunan malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya elverişli olması gerekmektedir. Yağma suçunun TCK'nın 142/2-b maddesinde yer alan elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceri ile hırsızlık suçundan farkı cebir veya tehdit olmasıdır. Somut olayımızda cebirdir. TCK'nın 142/2-b maddesindeki hırsızlığın oluşabilmesi için kişinin elinde veya üstünde taşınan eşyanın ani bir şekilde habersizce çekilip alınması ya da hissettirmeden özel beceri ile eski değimle yankesicilik suretiyle alınmasıdır. Kişinin bunları alındığını fark etmesi durumunda karşı koyması halinde eğer eylem devam ettirilir ise artık bu hırsızlık aşamasını geçmiş zor olgusu olduğundan yağmaya dönüşmüştür. Somut olayda mahkememizde oluşan kanaate göre sanık gece sayılan zaman dilimi içerisinde hakkındaki dosya tefrik edilerek mahkememizce 11.02.2008 tarih, 2006/282 Esas. 2008/20 Karar sayılı kararla TCK'nın 149/1-c-h, 35/2 ve 62/1 maddeleri uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilen söz konusu karar temyiz aşamasında Yargıtay'da olan diğer sanık İsa Görgülü ile birlikte hareket ederek mağdure müştekinin direncini zor kullanmak suretiyle kırarak, rızasını zorla bertaraf ederek ona karşı nitelikli yağma suçunu işlediği yönündedir. Mahkememizde bu yönde oluşan vicdani kanaat tam ve kesindir." şeklindeki gerekçeyle bozma kararına direnerek, önceki hükümde olduğu gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2014 tarih ve 290945 sayılı Cumhuriyet savcısının temyiz talebine ilişkin olarak "ret", sanık müdafisinin temyiz talebine ilişkin olarak ise "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 245-768 sayı ile 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 01.02.2017 tarih ve 9-413 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin nitelikli hırsızlık mı yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca karar verilen oturumda cezaevinde bulunan ve daha önceden duruşmadan vareste tutulma talebinde bulunmayan sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtlayıcı nitelikte olup olmadığının tespitine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 22.11.2005 tarihli ve 21452 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı,
Bozma üzerine yapılan yargı