"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 188-914
Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ...’ın, TCK’nın 116/1, 119/1-a, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 6000TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Hatay 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.10.2012 tarihli ve 188-914 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek 4. Ceza Dairesince 08.01.2015 tarih ve 2789-459 sayı ile;
"Sanığın, mağdurlara ait evin kapısını tekmeleyip içeri girdikten sonra, elindeki bıçakla mağdurların bulunduğu odaya gidip tehdit ve yaralama eylemlerini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, bıçağın, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılmaması nedeniyle, TCK'nın 119/1-a maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığının ve anılan Kanunun 116/1. fıkrasında düzenlenen suçun basit şekline uyan takibi şikayete tabi bulunan eylemle ilgili mağdurların şikayetlerinden vazgeçtiği dikkate alınarak, kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 22.02.2015 tarih ve 307840 sayı ile;
"İtiraza konu uyuşmazlık sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçuyla ilgili olarak sanığın, suç konu elindeki bıçağın, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılıp kullanılmadığına ilişkindir.
5237 sayılı TCK'nın 116. maddesi konut dokunulmazlığını bozma suçunu düzenlemektedir.
Buna göre, bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek, failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle, konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma, dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak, konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen çıkmamaktadır.
Suçun oluşması için, sahibinin rızası olmadan girilen ya da rızayla girildikten sonra istendiği halde dışarı çıkılmayan bir konut veya eklentisi olmalıdır. Konut, bir kimsenin geçici de olsa oturmak için sığındığı ve kullandığı bir yer olarak tanımlanabilir.
Medeni Kanun'un 19. maddesinde tanımlanan her ikametgah TCK anlamında bir konuttur. Kişinin ihtiyaçlarından bir veya bir kısmının yerine getirildiği yani yaşamsal faaliyetlerini geçirdikleri yer konuttur. Konutun bir bina olması şart değildir. Konut eklentisi (müştemilat); konuta bitişik ya da onun yakınında olan, konut veya benzerî yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Balkon, koridor, sahanlık, etrafı çitle çevrili avlu, eve ait etrafı duvarla çevrili bahçe, buna örnek gösterilebilir.
Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturanların huzur ve güvenliğini bozabilecek konuta bağlı veya pek yakın ek yapılar veya yerlerdir. Avlu, ahır, bahçe, taraça, samanlık, odunluk, kömürlük, balkon gibi yerler eklentidir. Konut veya eklentiyi dış dünyadan ayırıcı belirtiler, o yer sahibinin yaşama biçimi, mevcut olanakları, sosyal ve ekonomik durumu ile kültürel ve yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir. Bu husus, olaysal olarak değerlendirilmeli, tayin ve takdir edilmelidir.
5237 sayılı TCK'nın 'Ortak hükümler' başlıklı 119. maddesince,
'1) Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.'
Suçun silahla işlenmesi halinde faile verilecek olan ceza bir kat artırılmaktadır ve bu fıkranın uygulanması halinde suçun takibi şikâyete bağlı olma durumu söz konusu değildir.
Silah kavramı 5237 sayılı TCK'nın 6. maddesinde düzenlenmektedir. Yasaya silah tanımından
'1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler' olduğu belirtilmektedir.
Konut dokunulmazlığını bozma suçunun mağdur üzerinde, korkutucu ve zorlayıcı bir etki yarattığı konusunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Silahla suçun işlendiğinin kabulü iki şekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan biricisi mağdurun, sanığın silahlı olduğu bilmesi ve bu nedenle korkarak bu suç işlemesine karşı koymaması ve razı olması halidir. Diğeri ise, içeriye silahla ya da rızaen giren failin konutta suç işlemesi ve mağdurların çıkması ya da gitmesi için hamle yaptığında sanığın elinde bulunan silahla mağdurlara engel olma halidir. Bu durumda da suçun silahla işlendiğinin kabulü gerekmektedir.
Silahın konutta mutlaka bir şahsa yönelik olarak kullanması gerekmemektedir. 5237 sayılı TCK'da silahın kişiye yönelik olması ya da eşyaya yönelik olması konusunda bir açıklık bulunmamaktır. Oysaki 765 sayılı TCK'nın 193/2. maddesinde yer alan düzenlemede şiddetin ya da silahın kişiye yönelik olması gerektiği açıkça düzenlenmektedir. Bu itibarla 5237 sayılı TCK'nın 116. maddesi ayrı bir düzenlemeyi içermektedir.
Maddi olayda, alkollü olan sanığın, Hatay il Merkezi Saraykent Mahallesi'nde müşteki ...'i yolda yürürken gördüğünde yanına gelerek müştekiye hitaben 'Seni sinkaf edeceğim' dediği, yine aynı gün saat 17.00 sıralarında müştekinin Saraykent Mahallesi 30. Cadde No:28'deki evinin önüne geldiği, müştekinin evinin kapısını tekme ile açarak içeri girdiği, elinde 6136 sayılı Kanun kapsamında kaldığı bilirkişi raporuyla tespit edilen bıçak olduğu halde evde bulunan müşteki....'in üzerine yürüyüp yüzüne yumruk ile vurd