Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/276 Esas 2016/263 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2015/276 E.  ,  2016/263 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Sulh Ceza
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan sanığın beraatına ilişkin, ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen ... gün ve ... sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay .. Ceza Dairesince ... gün ve ..-... sayı ile;
"Tarafların sevk ve idarelerindeki araçlarla meskûn mahalde, akşam saatlerinde ışık kontrollü kavşakta seyir halinde iken çarpışmaları şeklinde gerçekleşen olayda, her ne kadar hangi araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaptığı belirlenememiş ise de, 2918 sayılı Kanunun 52. maddesi gereğince sürücülerin müteyakkız vaziyette ve hız azaltarak kavşak mahallinden geçiş yapmaları zorunluluğunun bulunması karşısında bu kurala aykırı davranışları sebebiyle sanığın en azından tali düzeyde kusurlu bulunduğu ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden beraatine hükmedilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
... Sulh Ceza Mahkemesi ise ... gün ve ... sayı ile;
"Kazanın meydana gelmesinde sanığın hız kuralına uymadığının etkili bulunduğuna ilişkin hiçbir delil mevcut değildir. Esasen olayın olduğu yer ve sanığın savunması gözönüne alındığında hızın kazanın oluşumunda etken olmadığı açıktır. Zira sanık sevk ve idaresindeki otomobili ile kazanın olduğu yerde hızlı da gitse, yavaş da gitse müşteki ışık ihlali yapmış ise kazanın meydana gelmesi kaçınılmazdır. Çünkü sanık ışık ihlali yapmadığını, müştekinin ışık ihlali yaparak idaresindeki araç ile kendi aracının sol ön tekerine çarptığını ileri sürmüştür" gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Direnme hükmünün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.03.2014 gün, 87189 sayı ve "onama" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesine, Özel Dairece de Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında sanığın kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İncelenen dosya kapsamından;
Olay gecesi sevk ve idaresindeki aracı ile meskûn mahalde, sekiz metre genişliğinde, tek yönlü, zemini kuru, düz ve asfalt kaplama olup, aydınlatması bulunan ışık kontrollü kavşağa gelen sanığın, kavşak içerisinde seyrini sürdürdüğü esnada, aynı kavşakta bulunan motosiklet ile çarpışması neticesi motosiklet sürücüsünün hayati tehlike geçirmeyecek, ancak basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ve vücudunda orta derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı,
Yerel mahkemece yapılan keşif esnasında hazır bulunan trafik eğitmeni bilirkişinin; kazanın meydana geldiği yerin yerleşim yeri içerisinde, sekiz metre genişliğinde, orta refüjle bölünmüş, tek yönlü, zemini kuru, düz ve asfalt kaplama olan otoban çıkışındaki ışıklı dönel kavşak olup, kaza vaktinin gece, görüşün far ışığı altında açık olduğu, aydınlatma, yol şerit çizgisi, yaya kaldırımı, trafik lambası ile işaret ve levhalarının bulunduğu, trafik görevlisi ya da yolda herhangi bir çalışma bulunmadığı, sanığın görüş alanı içerisinde gidiş istikametine göre kaza mahallinde ve dolayısıyla çarpma noktasına gelmeden önce trafik ışıklarının bulunduğu yerde "DUR" biçiminde trafik levhası ile çalışır vaziyette fasılalı yanıp sönen trafik lambası olduğu, mağdurun görüş alanı içinde trafik ışıklarının da çalışır şekilde bulunduğu, sanığın görüş alanı içindeki trafik ışıkları ile çarpma noktası arasındaki mesafenin yaklaşık altı metre, müştekinin ışıklardan çarpma noktasına kadar olan mesafesinin ise takriben kırk metre olduğu, günün her saati yoğun bir araç trafiği gözlenen kaza mahallindeki yolun geometrik yapısı itibarıyla çok yönlü kavşak olup, kavşak başlangıçlarında bulunan fasılalı ışıkların yanması neticesi otobana giriş çıkış ile caddeye gidiş gelişin bu mahalden yapıldığı, sanığın sevk ve idaresindeki aracı ile far ışıkları altında çevre yolu üzerindeki otoyoldan çıkış yaparak dönel kavşağa geldiğinde "DUR" levhası ile trafik ışıklarının bulunduğu görüş alanındaki mahalde, beyanına göre yeşil fasılalı ışıkta geçerken otomobilinin sol ön far ve köşe kısımlarıyla motosikleti ile seyreden mağdurun kendi beyanına göre yeşil fasılalı ışıkta geçip çarpma noktasına geldiğinde aracının ön kısmı ile çarpması neticesinde yaşamını tehlikeye sokmayacak, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte kemik kırılmasına neden olacak şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın vuku bulduğu, tarafların olay anında alkolsüz olup, sanığın sürücü belgesinin mevcut, müştekinin ise kullandığı araca uygun yeterli bir sürücü belgesinin bulunmadığı, sanığın standardı yüksek otoban çıkışından cadde üzerindeki dönel kavşağa gelmeden, "görüş alanı içerisindeki kavşağa girmeden önce durup kavşaktaki tüm araçlara yol vermesi" gerektiğini belirten trafik levhalarını ciddi bir uyarı olarak kabul edip, hızını asgari hadde düşerek trafik ışıklarının bulunduğu mahaldeki kavşak başlangıcında durarak, sol tarafından gelen araçların hız ve yakınlığını dikkate alıp güvenle karşı istikamete geçmesi gerekirken ifadesinden anlaşılacağı üzere kaza mahallindeki ışıklı kavşakta kendisine yanan kırmızı fasılalı ışıkta durup, kavşak içindeki trafik akışını önemsemeyerek acele edip hareketlenmesi ile kazanın oluşumunda etkili bulunduğu, müşteki sürücünün kaza mahalline gelmeden önce görüş alanı içindeki fasılalı yanan kırmızı ışığı ihlal ettiğinin kabulü halinde; günün her saatinde yoğun bir trafik akışı bulunan çok yönlü ve ışıklı kavşakta, otoyola giriş yapan veya sola dönmek isteyen sürücülerin önünü kapatacağından, kaza mahalline gelmeden kavşakta bir araçla çarpışmanın tereddütsüz olacağı düşüncesi ile ağırlıklı olarak sanığın ışık ihlali yaptığı kanaati hâsıl olsa da, kullandığı araca uygun yeterli sürücü belgesi bulunmayan mağdurun, mesleki acemiliği ile kullanılması özel beceri isteyen ve diğer araçlara göre yolda daha az yer kaplayan iki tekerli motosikletiyle yeşil fasılalı trafik ışığının yanmasını takiben geçiş hakkı kendisinin olmakla birlikte sağındaki kavşak kolundan yaklaşan aracın durumunu gözetmeksizin yönetimindeki motosikleti görüş alanındaki ışıklı kavşak içerisine sevk ederek kavşağa girmiş bulunan otomobilin sol ön kaporta ve teker kısmına çarptırması ile olaya katkı verdiğinden dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları ile olaya tali derecede etkili olduğu, bahsedilen hususlar doğrultusunda tarafların kazanın oluşumunda hatalı tutum ve davranışları açıklanmış ise de, kavşakta hangi sürücünün ışık ihlali yaparak olayı meydana getirdiği hususunda çelişki bulunduğundan, delillerin takdiri mahkemeye ait bulunmak üzere, sanığın kırmızı ışık ihlali yaptığının kabulü halinde; sevk ve idaresindeki aracı ile kaza mahallindeki çok yönlü ve ışık kontrollü kavşağa gelmeden, görüş alanında bulunan ve araçların durması gerektiğini gösteren "DUR" trafik levhasını ciddi uyarı kabul edip, hızını asgari hadde düşürerek kendisine yanan kırmızı fasılalı ışıkta durup sol tarafından giden araçların konumunu önemseyerek, sonrasında yanan yeşil fasılalı ışıkla birlikte acele etmeden güvenle kavşak içerisinde seyrini sürdürmesi gerekirken, yola gereken dikkat ve özeni vermemiş, ışık kontrollü kavşakta kendisine yanan kırmızı ışığın sarı fasılalı ışığa dönmesiyle birlikte kavşağa giriş yapıp, ilk geçiş hakkını yeşil ışıkta kavşak alanına girmiş bulunan müşteki idaresindeki motosiklete bırakmamış, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup, olayda asli ve tam kusurlu bulunduğu, yeşil fasılalı ışıkta geçtiğinin kabulü durumunda ise; hatalı bir tutum ve davranışının bulunmadığı, mağdurun motosikleti ile kavşağa yeşil fasılalı ışıkta giriş yaptığı sırada karıştığı olayda hatalı tutum ve davranışı görülmediğinden atfı kabil kusurunun bulunmadığı, mağdurun kırmızı ışık ihlali yaptığının kabulü durumunda ise; teknik donanımı itibarıyla kullanılması özel bir beceri isteyen motosiklet ile sürücü belgesiz olarak kaza mahallinde araç trafiğini önemsemeyip yola gereken dikkati vermeyerek kendisine yanan kırmızı ışığa rağmen ışık kontrollü kavşağa giriş yaptığı, ilk geçiş hakkını gidiş yönüne göre sağ taraftaki otoban çıkış hizasında bulunan araca bırakmadığı, dikkatsiz, tedbirsiz ve nizamlara aykırı hareketleri ile olayda asli ve tam kusurlu olduğu, bu ihtimalde sanığın kavşağa yeşil ışıkta giriş yaptığı sırada karıştığı olayda herhangi bir hatalı tutum veya davranışı bulunmadığından atfı kabil kusurunun da olmadığını belirttiği,
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda; olay yerinin ışık kontrollü kavşak olup, yolun sekiz metre genişliğinde, tek yönlü, zemini düz, kuru ve asfalt kaplama, zamanın gece, aydınlatmanın mevcut ve olay yerinin meskûn mahal olduğu, sinyalizasyon ışıklarının kaza anında çalışır vaziyette bulunup, çarpışma noktasının kavşak içinde olduğu, sanık ve müşteki sürücülerin kendilerine yeşil ışık yandığını belirttikleri, ifadelerinin birbiriyle çelişki arzettiği, trafik kazası tespit tutanağında trafik ışıklarının çalışır vaziyette olup, hangi tarafa ne şekilde yandığı tespitinin yapılamadığı, sanık savunması, müşteki ifadesi, trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri keşfi, keşfe dayalı olarak bilirkişi tarafından tanzim olunan rapor, mahal durumunu gösteren fotoğraf, kroki ve tüm veriler incelenerek, birbiriyle çelişen ifadelerden dolayı trafik ışıklarının hangi istikamete yeşil yandığı konusunda kesin bir kanaate varılamadığı, delillerin takdiri mahkemeye ait olmak üzere olayın alternatifli bir biçimde değerlendirilmesinin uygun görüldüğü, sanığın seyir istikametine yeşil ışık yandığının kabulü durumunda; aracı ile ışıklı dönel kavşağa geldiğinde kırmızı ışıkta bekleyerek ışık dönüşümünün ardından, kendi yönüne yanan yeşil ışığı takiben kavşağa girdiği sırada kırmızı ışıkta gelip kavşağa giren motosikletin önünü kapatarak çarpışmaları şeklinde gerçekleşen olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, mağdurun motosikleti ile seyri sırasında kavşağa yaklaşırken süratini azaltarak kırmızı ışıkta durması gerekirken, ışık ihlalinde bulunarak trafik kazasına sebebiyet verdiği, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketleri ile olayda asli ve tam kusurlu bulunduğu, mağdurun seyir istikametine yeşil ışık yandığının kabulü halinde; mevcut verilere göre sanığın yönetimindeki otomobili ile olay yerine geldiğinde yola gereken dikkatini vermediği, sinyalizasyon kontrollü kavşak içerisindeki araçların geçişlerini tamamlamasını beklemeden hareket ettiği, kontrolsüz olarak kırmızı ışıkta kavşağa girip, ışık ihlalinde bulunarak olaya sebebiyet verdiği, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile meydana gelen olayda asli ve tam kusurlu bulunduğu, müştekinin sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyri sırasında, kendisine yanan ışığı takiben kavşakta geçiş yaptığı olayda atfı kabil kusurunun bulunmadaığı bilgilerine yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Kollukta; "Olay tarihinde motosikletimle seyir halinde idim. Önümde araçlar vardı. Trafik ışıkları da yeşil yanıyordu. Öndeki araçların arkasından nizami olarak harekete geçtim. Sağ taraftaki araçlara kırmızı ışık yanarken plakasını alamadığım bir otomobil bana çarptı."
Duruşmada; "Olay sırasında bize yeşil ışık yanıyordu. Kavşağa girdim. Kavşaktaki geçişimi neredeyse tamamlamak üzereydim. Arkamda da araçlar vardı. Sol taraftan gelecek araçlara kırmızı ışık yandığı halde sanığın kullandığı otomobil ışık ihlali yapıp bana çarptı. Yere düşünce kaskım başımdan fırladı. Kırıklar nedeniyle ağrılarım devam etmektedir. Sanık hiç bir zarar gideriminde bulunmamıştır. Şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum."
Keşifte; "Olay günü motosikletimle seyir halinde idim. Hızımı yirmi otuz kilometreye düşürerek kavşağa girdim. Bir araç önümden geçip gitti. Ben de arkasından gidiyordum. Sağ tarafa baktığımda süratli gelen otomobilin bana sol ön taraftan çarptığını gördüm. Sonrasını hatırlamıyorum. Çarpan otomobilin yanında başka araç olup olmadığını bilmiyorum. Ben ışık ihlali yapmadım. Yola devam etmeden önce bana yeşil ışık yanıyordu. Sol tarafımda otobana giren araçlar kırmızı ışık yandığı için durmakta idiler."
Sanık ... Kollukta; "Olay akşamı saat ondokuz sıralarında otomobilimle kavşakta kırmızı ışıkta durdum. Ardından yeşil ışığın yanması ile hareket ettim. Bu sırada sol tarafımdan gelen motosiklet kırmızı ışık ihlali yaparak aracımın sol ön çamurluğuna çarptı. Sürücüsü yere düştü ve yüzünden yaralandı. Hemen aracımdan inip yaralıya müdahale ettim. Ambulans çağırdım. Adını sonradan öğrendiğim şahıstan ehliyetsiz araç kullandığı ve kırmızı ışık ihlali yaptığı için şikâyetçiyim."
Duruşmada; "Olay tarihinde sevk ve idaremdeki otomobil ile kırmızı ışık yandığı için kavşağa gelip bekledim. Işık yeşile döndüğünde hareket etmeye başladım. Henüz ikinci vitese geçmişken sol tarafımdan gelen motosiklet aracımın sol ön tekerine çarptı. Kaza bu şekilde meydana geldi. Işık ihlali yapmadım."
Keşifte; "Olayın meydana geldiği kavşakta yolun en sağında bulunuyordum. Kırmızı ışık yandığı için durdum. Sol tarafımda başka araç yoktu. Yeşil ışık yanınca hareket etmeye başladım. Bu sırada müştekinin sevk ve idaresindeki motosiklet ani bir şekilde sol ön lastik ve çamurluk kısmından otomobilime çarptı. İkinci vitese yeni geçmiştim. Işık ihlali de yapmadım. Hızla gelip motosiklete çarpsaydım fren izi bulunurdu."
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılması bakımından, öncelikle taksir ve unsurları üzerinde durulması gerekmektedir.
Kural olarak suç yalnızca kastla işlenebilir. Ancak yasada açıkça gösterilen hallerde taksirle de işlenebileceği kabul edilmiştir. Failin cezalandırılabilmesi için, kanunda açık bir düzenleme bulunmasının zorunlu olduğu istisnai bir kusurluluk şekli olan taksir, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 22. maddesinin ikinci fıkrasında; "dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın, suçun yasal tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi" şeklinde açıklanmıştır.
Arapça "kusur" kökünden türetilmiş olan taksir; "kısaltma, bir işi eksik yapma, bir şeyi yapabilirken çekinip yapmama, kusur etme, kabahat ve günah" anlamlarına gelmektedir. (Kayıhan İçel, Ceza Hukukunda Taksirden Doğan Sübjektif Sorumluluk, Cezaevi Matbaası, İstanbul 1967, s. 22) Hukuki anlamda ise; neticenin fail tarafından öngörülebilir olduğu halde öngörülmemesi şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, öngörüldüğü halde istenmemesi biçiminde de gerçekleşebileceği ifade edilmektedir. (Mehmet Emin Artuk-Ahmet Gökcen-Ahmet Caner Yenidünya, Türk Ceza Kanunu Şerhi, Adalet Yayınevi, Ankara 2014, 2. Baskı, c. 1, s. 590)
Öğret

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat