Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/799 Esas 2015/419 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2014/799 E.  ,  2015/419 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :... Asliye Ceza
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar ... ve ...'nın TCK'nun 109/2, 109/3-b, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince üç yıl dört ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen ... gün ve ...-... sayılı hükmün, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay ... Ceza Dairesince ... gün ve ...-... sayı ile;
"...Sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17.10.2006 gün, 2006/5-165 Esas, 2006/213 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; soruşturmanın, bu sürecin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısının suçu öğrenmesiyle başlayacağı, dosya kapsamından suçun kolluğa ihbar edildiği anlaşılmakta ise de, somut herhangi bir soruşturma işleminin yapılmadığı, suçun Cumhuriyet savcısına intikal etmediği aşamada mağdurenin güvenli bir yere bırakıldığı, ayrıca arabaya bindirdikleri sırada mağdurenin parmağında meydana gelen basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikteki yaralanmanın da TCK'nun 109/2. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olduğu, mağdurenin ayrıca şahsına bir zarar verilmediği anlaşıldığından TCK'nun 110. maddesinin koşulları oluştuğu gözetilmeden anılan maddenin uygulanmayarak fazla ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise ... gün ve ... sayı ile;
"...Sanıkların mağdureyi kaçırma eylemleri sırasında basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralamaları karşısında, mağdurenin şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakma şartının gerçekleşmediği görülmektedir, bu itibarla sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlerle ilgili bozma kararı yerinde olmadığından hükmün onanması gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Daire bozma ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
CMK'nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay ... Ceza Dairesince, ... gün ve ...-... sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilen ve suçlarının sübutu ile eylemlerinin vasıflandırılmasına ilişkin bir anlaşmazlık, bu kabulde de dosya muhtevası itibarıyla herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilemeyen somut olayda, Özel Daireyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanıklar ... ve ...’in amca çocukları olup mağdure ... ile aynı köyde ikamet ettikleri, suç tarihinden iki ay kadar önce sanıkların dul olan mağdureye yine kendisi gibi dul olan sanık ...’in babası ile evlenmesi hususunda teklifte bulundukları ancak bu teklifi mağdurenin kabul etmediği, olay günü saat 19.00 sularında mağdurenin yanında torunları olan tanıklar ... ve ... olduğu halde çalışmakta olduğu tarladan aynı köyde ikamet eden kızı tanık ...'nın evine doğru yürüdüğü sırada, sanık ...'in kullandığı ve içinde sanık ...'in de olduğu otomobilin yanlarında durduğu, sanık ...'in araçtan indiğini gören mağdurenin kaçmak için hamle yaptığı, ancak sanık ...'in mağdureyi tutarak zorla araca bindirdiği, bu sırada mağdurenin elinden basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, bu şekilde sanıkların birlikte mağdureyi köyün sağlık ocağının bulunduğu yere kadar götürdükleri, araç içinde sanıkların daha önceden sanık ...'in babası ile evlenmesi konusunda mağdureye yaptıkları teklifi yineledikleri ancak mağdure yine bu teklifi kabul etmediği, bu esnada mağdurenin yanında bulunan torunları olan tanıkların köy muhtarı olan tanık ... ve mağdurenin kızı tanık ...’ya durumu bildirmeleri üzerine tanıkların kolluğa durumu ihbar ettikleri, sonrasında ise tanık ...’in telefonla sanık ...'i arayıp durumu haber etmesi üzerine sanıkların mağdureyi araçla evinin yakınına götürüp bıraktıkları, mağdurenin üç gün sonra ... tarihinde kolluğa giderek şikayetçi olması ile soruşturmaya başladığı,
Mağdure hakkında ... Devlet Hastanesince düzenlenen ... tarihli raporlarda, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek mahiyette mağdurenin sağ eli üzerinde elle veya tırnakla çizmeye bağlı muhtemelen 2-3 günlük künt travmaya bağlı yüzeysel sıyrıkların mevcut olduğunun bildirildiği,
Sanıkların mağdureyi kaçırmadıklarını ileri sürerek, suçlamaları reddettikleri,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusunda isabetli bir hukuki sonuca ulaşılması bakımından, hürriyet sözcüğünün anlamına ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile ilgili kanuni hükümlere kısaca değinilmesinde fayda bulunmaktadır.
Hürriyet; kişinin dilediği gibi hareket etmesi, onun belirli bir faaliyetini engelleyen veya sınırlayan bir kuralın bulunmaması olarak ifade edilmektedir. (Recep Gülşen, Hürriyeti Tahdit Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2002, s. 19)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Kişi hürriyeti ve güvenliği" başlığını taşıyan 19. maddesinde;
"Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen;
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, devletçe ödenir."
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Hürriyet ve güvenlik hakkı" başlıklı beşinci maddesinde de;
"1. Her ferdin hürriyete ve güvenliğe hakkı vardır. Aşağıda mezkûr haller ve kanuni usuller dışında hiç kimse hürriyetinden mahrum edilemez:
a) Salahiyetli bir mahkeme tarafından mahkûmiyeti üzerine usulü dairesinde hapsedilmesi,
b) Bir mahkeme tarafından kanuna uygun olarak verilen bir karara riayetsizlikten dolayı yahut kanunun koyduğu bir mükellefiyetin yerine getirilmesini sağlamak üzere yakalanması veya tevkifi,
c) Bir suç işlediği şüphesi altında olan yahut suç işlemesine veya suçu işledikten sonra kaçmasına mâni olmak zarureti inancını doğuran makul sebeplerin mevcudiyeti dolayısiyle, yetkili adli makam önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve hapsi,
d) Bir küçüğün nezaret altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilmiş usulüne uygun bir tevkif kararı bulunması,
e) Bulaşıcı bir hastalık yayabilecek bir kimsenin, bir akıl hastası, bir alkoliğin, uyuşturucu maddelere müptelâ bir kimsenin yahut bir serserinin kanuna uygun mevkufiyeti,
f) Bir kimsenin memlekete usulüne uygun olmıyarak girmekten men'i, veya hakkında bir sınır dışı kılma veya geri verme muamelesine tevessül olunması sebebiyle yakalanmasına veya tevkifine karar verilmesi,
2. Tevkif olunan her ferde, tevkifini icabettiren sebepler ve kendisine karşı vâki bütün isnatlar en kısa bir zamanda ve anladığı bir dille bildirilir.
3. İşbu maddenin I/c fıkrasında derpiş edilen şartlara göre yakalanan veya tevkif edilen herkesin, hemen bir hâkim veya adlî görevi yapmaya kanunen mezun kılınmış diğer bir memur huzuruna çıkarılması lâzım ve mâkul bir süre içinde muhakeme edilmeye yahut adlî takibat sırasında serbest bırakılmaya hakkı vardır. Salıverme ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlıyacak bir teminata bağlanabilir.
4. Yakalanması veya tevkif sebebiyle hürriyetinden mahrum bırakılan her şahıs hürriyeti tahdidin kanuna uygunluğu hakkında kısa bir zamanda karar vermesi ve keyfiyet kanuna aykırı görüldüğü takdirde tahliyesini emretmesi için bir mahkemeye itiraz eylemek hakkını haizdir.
5. İşbu maddenin hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir yakalama veya tevkif muamelesinin mağduru olan her şahsın tazminat istemeye hakkı vardır" biçimindeki hükümlere yer verilmiş
TCK'nun 109. maddesinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu;
"1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
3) Bu suçun;
a) Silâhla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması hâlinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır" şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere maddenin ilk fıkrasında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şekli tanımlanmış, diğer fıkralarında ise nitelikli halleri hüküm altına alınmıştır. Madde gerekçesinde açıklandığı üzere, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile korunan hukuki değer, kişilerin kendi istek, arzu ve iradeleri kapsamında hareket edebilme özgürlükleridir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmayı cezalandıran bu hükümle, kişilerin dış hürriyeti olarak adlandırılan, kendi arzu ve iradeleri çerçevesinde hareket edebilme, yer değiştirebilme hürriyeti korunmak istenmiştir. (Mahmut Koca-İlhan Üzülmez, Ceza Hukuku Özel Hükümler İkinci Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, s. 398)
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile cezalandırılmak istenen eylem, bireylerin hareket özgürlüklerinin hukuka aykırı bir şekilde kaldırılması veyahut kısıtlanmasıdır. Suçun maddi unsuru, kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasıdır. Eylem failin doğrudan doğruya veya dolaylı hareketleriyle ve çeşitli araçlar kullanılmak suretiyle gerçekleştirilebilir. Sonuç ise mağdurun hareket veyahut yer değiştirme özgürlüğünün kaldırılması biçiminde kendisini göstermektedir. Bu suç, serbest hareketli bir suç olduğundan, özgürlüğün kısıtlanması ya da kaldırılması neticesini doğurabilecek her türlü hareketle işlenebilir.
Maddenin ikinci fıkrasında; fiili işlemek için veya işlendiği sırada cebir, tehdit ya da hile kullanılması, üçüncü fıkrasında; suçun silâhla, birden fazla kişi tarafından birlikte, yerine getirilen kamu görevi nedeniyle ya da kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, üstsoya, altsoya veya eşe, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenmesi, dördüncü fıkrasında; suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması, beşinci fıkrasında da; cinsel amaçla gerçekleştirilmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiş ve suçun temel şekline göre daha fazla yaptırıma bağlanmıştır.
Altıncı fıkrasında ise, bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu aşamada etkin pişmanlık üzerinde de durulmalıdır.
Öğreti ve uygulamada; "bir suçun işlenmesinden sonra failin, herhangi bir dış etken bulunmaksızın kendi hür iradesiyle, meydana gelen neticeyi ortadan kaldırmaya yönelik davranışlarına etkin pişmanlık" denilmektedir.
Türk Ceza Kanununun kabul ettiği suç teorisi uyarınc

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat