Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/151 Esas 2013/304 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2013/8-151 E.  ,  2013/304 K.
"İçtihat Metni"

İtirazname : 2009/118821
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : GAZİANTEP 10. Asliye Ceza
Günü : 03.02.2009
Sayısı : 1735-129

6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık M. B.un aynı kanunun 13/1, 5237 sayılı TCK'nun 52/2, 53, 54 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Gaziantep 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.02.2009 gün ve 1735-129 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 02.05.2012 gün ve 2172-14904 sayı ile;
“Birden fazla sabıkası bulunan sanık hakkında tekerrür uygulamasında 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca en ağırının infaz sırasında gözetilmesi mümkün görülmüştür" açıklaması ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 11.06.2012 gün ve 118821 sayı ile;
“Tekerrür, 5237 sayılı TCY'nın 58. maddesinde düzenlenmiştir. Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için Önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak yasa koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi koşulunu aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.
5237 sayılı Yasanın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup; ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin ise mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Maddenin 5. fıkrasında fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, 4. fıkrasında ise tekerrüre esas alınamayacak suçlar belirtilmiştir.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle yasa maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir.
5237 sayılı TCY'nın 58. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bölümde yer alan 'tekerrür müessesinin' infaz hukukundan daha çok maddi ceza hukukuna ilişkin bir kurum olduğu görülmektedir. Hükümlülüğün yasal sonucu olmaması nedeniyle 5275 sayılı TCY'nın 98 vd. maddeleri uyarınca infaz aşamasında bu konuda karar alınması mümkün değildir. Tekerrür koşullarının bulunup bulunmadığı, hükümlü hakkında kaçıncı kez tekerrür hükümlerinin uygulandığı ve tekerrür nedeniyle hükümlünün cezaevinde kalacağı süreye eklenecek surenin belirlenmesi için mahkûmiyet hükmünde açıkça hangi hüküm nedeniyle kişinin mükerrir sayıldığının yani hangi mahkûmiyetin tekerrüre esas alındığının belirtilmesi zorunludur.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasada düzenlenmiş olup; 'Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri' başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında 'Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz' hükmüne yer verilmiş ve 1. fıkrasının (c) bendine göre ise mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler hakkında infaz koşullan ağırlaştırılarak koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirlenmiştir.
Açıklanan düzenleme nedeniyle birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve tekerrüre esas alınanın hükümde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 06.04.2010 gün ve 48-74, 17.04.2007 gün ve 71-98 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere: 'Reformatio in pejus' olarak adlandırılan ve doktrinde 'cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi' veya 'aleyhte düzeltme yasağı' gibi kavramlarla ifade edilen ilkenin amacı; hükmün aleyhe de bozulabileceğini düşünen sanığın, bazı olaylarda Yargıtay'a başvurmaktan çekinmesinin önüne geçmek, yasa yoluna başvurma hakkını daha özgürce kullanabilmesini sağlamaktır.
Bu kural, 5252 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlüğünü koruyan 1412 sayılı CMUK 'nun 326. maddesinin son fıkrasında 'Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz' şeklinde ifade edilmiştir.
Şu halde, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmediği durumda, aleyhe değiştirememe ilkesinin gözetilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Buna göre, adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmemesi ve aleyhe yönelen temyizin de bulunmaması halinde 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK 'nun 326/son maddesinde belirtilen, lehe temyiz davası üzerine cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, hükmün tekerrür hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliğinden bozulması olanaklı değildir.
Bu durumda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinde belirtilen, lehe temyiz davası üzerine cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca infaza eklenecek süre sanık bakımından kazanılmış hak oluşturacağı gözetilerek, diğer bir ifade ile aleyhe yönelen temyiz bulunmaması nedeniyle yanılgılı uygulamanın düzeltilmesi sonucu hükümde gösterilecek ilam nedeniyle 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca sanığın infazına eklenecek süre yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle sanığın infazına eklenecek süreden fazla olamayacağı kabul edilmelidir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamları bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, mahkemece sanığın mükerrirliği net olarak belirlenip kabul edildiğine göre, tekerrüre esas alınacak hüküm belirlenecek, ancak bu hüküm belirlenirken 5275 sayılı Yasanın 108/2 maddesindeki infaza eklenecek süre yönünden aleyhe değiştirmeme ilkesinin gözetilerek tekerrüre esas alınacak hükümler bakımından sanık lehine olarak en hafif cezayı gerektiren hüküm karar yerinde gösterilecektir” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, “Özel Daire kararının eleştiri kısmının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, sanığın sabıkasında yer alan Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/89-2006/1255 e.k sayılı hükmünün mükerrirliğe esas alınmasına, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nu 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek sanığın, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın mükerrirliği esas alman ilama konu olan 600 Lira adli para cezası esas alınarak belirlenmesi hususunun da hükme eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi” talebinde bulunmuştur.
CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 20.12.2012 gün ve 27245-39211 sayı ile, itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 1 yıl hapis ve 600 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1-) Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı,
2-) Tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesi gerektiğinin kabulü ve aleyhe temyiz bulunmaması halinde, CMUK'nun 326/son maddesinin söz konusu olup olmayacağı, başka bir anlatımla bu durumda tekerrüre esas olabilecek ilamların en ağırının mı yoksa en hafifinin mi tekerrüre esas alınması gerektiği,
3-) Tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığının kabulü halinde, infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek ilamlardan en ağır cezayı içerenin esas alınmasının zorunlu olup olmadığı,
Noktalarında toplanmakta ise de, uyuşmazlık konularında sağlıklı bir hukuki sonuca ulaşılabilmesi için tekerrürle ilgili uygulamada karşılaşılan tüm problemlerin ve çözüm yollarının birlikte ve bir bütün halinde ele alınmasında yarar bulunmaktadır.
Bu bağlamda;
1-) Sanık hakkında iddianamede uygulanması talep edilmeyen 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanması için ayrıca 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesinin gerekip gerekmediği,
2-) Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için sabıka kaydında yer alan ilamların getirtilmesinin zorunlu olup olmadığı,
3-) Sanığın sabıkasında yer alan geçmiş hükümlülükler ile ilgili olarak, sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmamış ise mahkemesince uyarlama yapılmasının sağlanmasının gerekip gerekmediği,
4-) Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı,
5-) Tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığının kabulü halinde, infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek ilamlardan en ağır cezayı içerenin esas alınmasının zorunlu olup olmadığı,
6-)Şartlarının bulunmasına rağmen yerel mahkemece TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmeyen (iddianamede uygulanmasının talep edilmesi veya talep edilmemiş ise ek savunma hakkı verilmiş olması ya da sabıka kaydının sanığa okunmuş olması şartıyla) ve aleyhe temyiz bulunan hallerde, Özel Dairece bu konunun 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzelterek onama konusu yapılıp yapılamayacağı,
7-) Hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar veren yerel mahkemece tekerrüre esas olabilecek geçmiş hükümlülüklerden en ağırı yerine başka bir hükümlülüğün tekerrüre esas alındığının kararda belirtilmesi durumunda, Özel Dairece en ağır cezayı içeren ilamın infazda tekerrüre esas alınması gerektiği açıklaması ve hatalı olarak gösterilen ilamın çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı,
8-) TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına karar verilen hallerde, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilip ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmamasının 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesine konu olup olmayacağı,
Konuları ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Tekerrür, 765 sayılı TCK’nda cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi uyarınca önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.
5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle kanun maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir.
Tekerrür ile ilgili yapılan genel açıklamalardan sonra çözümlenmesi gerekli konular üzerinde

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat