- Tapu İptal ve Tescil veya Tenkis Talebi
- İhtiyati Tedbir
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
MURİS MUVAZAASI HUKUKİ NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İLE TENKİS TALEPLERİNİN TÜRK HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Miras hukuku, kişilerin ölümlerinden sonra malvarlıklarının akıbetini düzenleyen ve toplumun temel yapı taşlarından olan aile bağlarını doğrudan etkileyen önemli bir hukuk dalıdır. Bu alanda karşılaşılan en hassas ve karmaşık uyuşmazlıklardan biri de muris muvazaasıdır. Muris muvazaası, mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla gerçek iradesine uymayan, görünüşte hukuki işlemler tesis etmesi durumunu ifade eder. Bu tür işlemler, özellikle saklı paylı mirasçıların haklarını ihlal etme potansiyeli taşıdığından, hukuk düzeni tarafından özel olarak ele alınmıştır. İşbu makalede, Türk Hukuk Sistemi içerisinde muris muvazaası kavramı, bu hukuki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile terditli olarak talep edilebilen tenkis davalarının koşulları, unsurları, hukuki dayanakları ve usuli süreçleri, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. MURİS MUVAZAASI KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Muvazaa, genel anlamıyla, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerine uymayan ve hiçbir hüküm doğurmayacağı konusunda anlaştıkları bir görünüşteki işlemi yapmalarıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenen muvazaa, "nispi muvazaa" ve "mutlak muvazaa" olarak ikiye ayrılır. Muris muvazaası, genellikle nispi muvazaa şeklinde karşımıza çıkar. Burada mirasbırakan (muris), mirasçılarının miras haklarını bertaraf etmek veya azaltmak amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği bir malvarlığı değerini (özellikle taşınmazı), tapuda satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermek suretiyle devretmektedir (Madde 4, 5).
Muris muvazaasının varlığından söz edebilmek için şu unsurların bir arada bulunması gerekmektedir:
a. Görünüşteki İşlem: Tarafların gerçek iradelerine uymayan, sadece üçüncü kişileri (özellikle diğer mirasçıları) aldatma amacıyla yapılan işlemdir. Örneğimizde bu, tapudaki satış işlemidir (Madde 4).
b. Muvazaa Anlaşması: Tarafların (muris ve lehine işlem yapılan kişi), görünüşteki işlemin aslında hüküm ifade etmeyeceği, geçersiz olduğu konusunda yaptıkları gizli anlaşmadır.
c. Gizli İşlem: Tarafların gerçek iradelerine uygun olan ancak görünüşteki işlemin arkasına saklanan işlemdir. Muris muvazaasında bu genellikle bağışlama sözleşmesidir (Madde 5).
d. Aldatma Kastı (Mirasçıdan Mal Kaçırma Kastı): Murisin bu işlemi yapmaktaki temel amacının, mirasçılarının ileride sahip olacakları miras haklarını engellemek veya azaltmak olmasıdır. Bu unsur, muris muvazaasının temel ayırt edici özelliğidir.
Hukuki sonuçları açısından, TBK m. 19 uyarınca, tarafların gerçek iradelerine uymayan görünüşteki işlem (örneğin satış) kesin hükümsüzdür (Madde 6). Gizli işlem (örneğin bağışlama) ise, kanunun o işlem için aradığı şekil şartlarına uyulmuşsa geçerli olabilir (Madde 7). Ancak, taşınmaz bağışlamasının resmi şekilde yapılması (Türk Medeni Kanunu [TMK] m. 706, Tapu Kanunu m. 26, Noterlik Kanunu m. 60) zorunlu olduğundan, tapuda satış olarak gösterilen gizli bağışlama işlemi, şekil şartına uyulmadığı için genellikle geçersiz kabul edilir. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları ve özellikle 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, bu tür muvazaalı işlemlerin geçerli bir bağışlama olarak da kabul edilemeyeceğini, asıl amacın mirasçıdan mal kaçırma kastı olduğunu ve bu nedenle işlemin tümüyle geçersiz olduğunu belirtmektedir.
2. TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI (MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE)
Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası, mirasbırakanın muvazaalı olarak devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ile terekeye iadesini veya davacı mirasçının payı oranında adına tescilini amaçlayan bir eda davasıdır (Madde 18, 20).
a. Hukuki Dayanak: Davanın temel hukuki dayanakları TBK m. 19 (muvazaa), TMK m. 706 (taşınmaz mülkiyetinin kazanılması), Tapu Kanunu m. 26 ve Yargıtay'ın 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Bu karar, mirasçıların muvazaa iddiasını ileri sürebileceklerini ve bu iddianın zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi olmadığını hüküm altına almıştır.
b. Davanın Tarafları:
i. Davacı: Muvazaalı işlem nedeniyle miras hakkı ihlal edilen saklı paylı olsun veya olmasın tüm mirasçılar bu davayı açabilirler. Her mirasçı kendi payı oranında talepte bulunabileceği gibi, tereke adına da (iştirak halinde mülkiyet kuralları çerçevesinde) dava açılabilir. İşbu Dilekçede davacı, mirasçılardan biridir (Madde 1).
ii. Davalı: Muvazaalı işlemle adına tapuda tescil yapılan kişidir (Madde 4). Eğer bu kişi de ölmüşse, dava onun mirasçılarına karşı açılır.
c. Dava Şartları ve Unsurları:
i. Mirasbırakanın ölmüş olması (Madde 3). Sağlığında murisin yaptığı muvazaalı işlemlere karşı kural olarak dava açılamaz.
ii. Dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya devredilmiş olması (Madde 4).
iii. Devrin tapuda satış gibi gösterilmesine rağmen, gerçekte mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapılmış bir bağışlama olması (Muvazaa iddiası) (Madde 4, 5).
iv. Davacının mirasçı sıfatına sahip olması (Veraset ilamı ile ispatlanır - Madde 25).
d. İspat: Muris muvazaası davalarında ispat yükü davacıdadır. Davacı, işlemin muvazaalı olduğunu, yani murisin gerçek amacının satış değil, mirasçıdan mal kaçırma kastıyla bağışlama olduğunu ispatlamalıdır. Yargıtay, muvazaanın genellikle gizli yapılması nedeniyle ispatının zorluğunu göz önünde bulundurarak, bu iddianın her türlü delille (tanık (Madde 23), bilirkişi (Madde 23), keşif (Madde 23), yemin (Madde 25), banka kayıtları, tarafların mali durumu, devir bedeli ile gerçek değer arasındaki fark, murisin devir sırasındaki beyanları, örf ve adetler vb.) ispatlanabileceğini kabul etmektedir. İşbu Dilekçe'de de çeşitli delillere dayanılmıştır (Madde 23, 25).
e. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre: Yargıtay'ın 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ölümünden sonra her zaman açılabilir.
f. Sonuçları: Dava kabul edildiğinde, davalı adına yapılan tapu tescili yolsuz tescil kabul edilerek iptal edilir. Taşınmaz terekeye döner ve tüm mirasçılar miras payları oranında hak sahibi olur. Davacı, talebi doğrultusunda kendi miras payının adına tescilini isteyebilir (Madde 20).
3. TENKİS DAVASI (ALTERNATİF TALEP)
Tenkis davası, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğü sınırını aşarak saklı paylı mirasçıların saklı paylarına yaptığı tecavüzleri (genellikle karşılıksız kazandırmalar yoluyla) gidermeyi amaçlayan bir davadır. TMK m. 560 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
a. Hukuki Dayanak: TMK m. 560-571.
b. Muris Muvazaası ile İlişkisi: İşbu Dilekçede olduğu gibi (Madde 21), muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte terditli (kademeli) olarak talep edilebilir. Bunun anlamı şudur: Mahkeme öncelikle muvazaa iddiasını inceler. Eğer muvazaa ispatlanırsa, tapu iptal ve tescil talebi hakkında karar verir. Şayet muvazaa ispatlanamazsa veya mahkeme işlemin muvazaalı olmadığına ancak saklı paya tecavüz eden bir bağışlama olduğuna kanaat getirirse, bu durumda tenkis talebini değerlendirir.
c. Davanın Tarafları:
i. Davacı: Tenkis davasını sadece saklı paylı mirasçılar (TMK m. 506'da sayılanlar: altsoy, ana ve baba, eş) açabilir.
ii. Davalı: Lehine, saklı paya tecavüz eden kazandırma yapılan kişidir.
d. Dava Şartları ve Unsurları:
i. Mirasbırakanın ölmüş olması.
ii. Davacının saklı paylı mirasçı olması.
iii. Mirasbırakan tarafından yapılmış ve tenkise tabi bir kazandırmanın (genellikle bağışlama) bulunması.
iv. Bu kazandırmanın davacının saklı payına tecavüz etmesi (Mirasbırakanın tasarruf nisabını aşması).
e. Hak Düşürücü Süre: Tenkis davası, saklı paylı mirasçının miras payına tecavüz edildiğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde mirasın açılma tarihinden (ölüm tarihi) veya vasiyetnamenin açılma tarihinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (TMK m. 571). Bu süreler hak düşürücü niteliktedir.
f. Sonuçları: Dava kabul edilirse, saklı paya tecavüz eden miktar oranında kazandırma geçersiz hale getirilir (tenkis edilir). Tenkis, kural olarak malın iadesi şeklinde değil, bedel üzerinden yapılır. Ancak duruma göre ayın iadesine de karar verilebilir.
4. USUL HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRMELER
a. Görevli Mahkeme: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil ile tenkis davalarında görevli mahkeme, malvarlığı haklarına ilişkin davalara bakmakla görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesidir (Dilekçe başlığı).
b. Yetkili Mahkeme: Bu tür davalarda yetki konusunda birden fazla seçenek bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 12 uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Ancak miras hukukundan kaynaklanan bu davalarda, HMK m. 11 uyarınca mirasın açıldığı yer (mirasbırakanın son yerleşim yeri) mahkemesi de yetkilidir. Davacı bu yetkili mahkemelerden birinde davayı açabilir.
c. Dava Değeri ve Harç: Dava değeri, dava konusu taşınmazın veya tenkisi istenen değerin dava tarihindeki rayiç bedelidir. Dava açılırken bu değer üzerinden harç yatırılması gerekir. Değerin başlangıçta tam olarak belirlenemediği durumlarda, HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılması ve değer belirlendikten sonra (genellikle keşif ve bilirkişi incelemesiyle - Madde 10, 23) harcın tamamlanması mümkündür (Madde 2).
d. İhtiyati Tedbir: Davanın devamı sırasında dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devredilerek davacının hak kaybına uğramasını önlemek amacıyla, HMK m. 389 vd. uyarınca tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilebilir (Madde 11, 19). Mahkeme, talebi haklı görürse, teminatlı veya teminatsız olarak tedbir kararı verebilir.
e. Adli Yardım: Dava harç ve giderlerini karşılayacak mali gücü bulunmayan taraf, HMK m. 334 vd. uyarınca adli yardım talebinde bulunabilir (Madde 14, 15, 16, 17, 20). Talebin kabulü halinde, dava süresince yapılması gereken harç ve masraflardan geçici olarak muafiyet sağlanır.
5. DEĞİNİLMESİNDE FAYDA GÖRÜLEN HUSUSLAR
a. Muvazaa Kastının Somutlaştırılması: Muris muvazaası davalarının temelini "mirasçıdan mal kaçırma kastı" oluşturur. Bu kastın varlığını ispata yarayacak somut olguların dava dilekçesinin ilgili bölümlerinde (örneğin, İşbu Dilekçe'deki "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" başlığı altında - Madde 11) detaylıca açıklanması büyük önem taşır. Örneğin;
* Murisin davalı mirasçıyı diğer mirasçılardan üstün tutma yönündeki eğilimi veya beyanları.
* Devir tarihindeki yaşı, sağlık durumu.
* Satış bedeli olarak gösterilen miktarın taşınmazın gerçek değerinden önemli ölçüde düşük olması.
* Davalı mirasçının o bedeli ödeyebilecek mali gücünün bulunup bulunmadığı.
* Devirden sonra murisin taşınmazı kullanmaya devam edip etmediği gibi hususlar muvazaa iddiasını güçlendiren emarelerdir.
b. İhtiyati Haciz Talebinin Niteliği: İşbu Dilekçe'de ihtiyati tedbir talebinin yanı sıra ihtiyati haciz talebine de yer verilmiştir (Madde 12, 13, 20). İhtiyati haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 257. maddesinde düzenlenen ve kural olarak para alacaklarının tahsilini güvence altına almayı amaçlayan geçici bir hukuki korumadır. Tapu iptali ve tescil veya tenkis davaları ise doğrudan doğruya bir para alacağına ilişkin olmayıp, ayni hakka (taşınmaz mülkiyetine) ilişkindir. Bu nedenle, bu tür davalarda ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kabul edilmektedir. Davanın konusunu oluşturan taşınmazın devrini önlemeye yönelik en etkili ve hukuken uygun tedbir, ihtiyati tedbirdir. İhtiyati haciz talebinin mahkemece reddedilme olasılığı bulunmaktadır.
SONUÇ
Muris muvazaası, miras hukukunun en sık karşılaşılan ve hassasiyet gerektiren konularından biridir. Mirasbırakanın, mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı görünüşte işlemler, hukuk düzeni tarafından korunmamakta ve mirasçılara bu işlemleri geçersiz kılma veya etkilerini sınırlandırma imkanı tanınmaktadır. Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası, muvazaalı işlemin kökten geçersizliğini hedef alırken; terditli olarak talep edilebilen tenkis davası ise saklı paylı mirasçıların haklarını korumaya yönelik ikincil bir mekanizma sunmaktadır. Bu davaların başarısı, muvazaa iddiasının veya saklı paya tecavüzün somut delillerle ispatlanmasına bağlıdır. Usul hukuku kurallarına uygun olarak açılan ve yürütülen bu davalar, mirasçılık haklarının korunması ve adaletin tesisi açısından büyük önem taşımaktadır. İşbu Dilekçe de bu hukuki yolları kullanmayı amaçlayan bir taslak niteliğindedir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil veya tenkisi talebidir.
DAVA DEĞERİ : Belirsiz olarak şimdilik ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilimin Murisi _._.20_ tarihinde vefat etmiştir.
2. Murise ait ... Ada ve ... Parselde kayıtlı taşınmaz tapuda satış gösterilmek suretiyle diğer mirasçı olan Davalı ... 'ya _._.20_ tarihinde devredilmiştir.
3. Her ne kadar tapu kaydında satış olarak gösterilmiş ise de gerçek işlem bağışlama işlemidir.
4. Görünürde işlem muvazaa sebebi ile geçerli değildir.
5. Bağış olarak yapılan asıl işlem ise şekil şartına aykırılık sebebiyle hukuka aykırıdır.
6. Sunulu nedenlerle muvazaalı işlemin geçersizliğini tespit ile taşınmazın miras payı oranında müvekkil lehine tescili talebinde bulunmak gerekmiştir.
7. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Dava konusu taşınmazların değeri keşif sonrasında belirli hale geldiğinde Sayın Mahkemenizce verilecek süre içerisinde Harca Esas Değer tamamlanacaktır.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiyle davalı taraf dinlenmeksizin, davalıya ait ilgili taşınmaz mal üzerine öncelikle teminatsız olarak, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında, ihtiyati tedbir ko