- Tapu İptal ve Tescil, Kadastro Tespitine İtiraz Talebi
- İhtiyati Tedbir
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI İLE KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZIN HUKUKİ ÇERÇEVESİ
Türk Hukuk Sistemi içerisinde mülkiyet hakkı, Anayasa ile güvence altına alınmış temel haklardan biridir. Taşınmaz mülkiyetinin belirlenmesi, sınırlarının çizilmesi ve hak sahiplerinin kaydedilmesi işlemleri ise kadastro çalışmaları ile gerçekleştirilir. Kadastro çalışmaları neticesinde oluşturulan tapu kayıtları, aksi ispat edilinceye kadar geçerli kabul edilen ve mülkiyet hakkının ispatında temel teşkil eden resmi belgelerdir. Ancak, kadastro tespiti sırasında yapılan hatalar, eksiklikler veya hukuka aykırılıklar nedeniyle gerçek hak sahiplerinin mülkiyet hakları zarar görebilmektedir. Bu gibi durumlarda, hak sahiplerinin başvurabileceği hukuki yollar bulunmaktadır. İşbu makalede, kadastro tespitine itiraz ve buna bağlı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve ispatı konuları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
KADASTRO TESPİTİ VE İTİRAZ SÜRECİ
Kadastro, 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle tapu siciline tescil etme işlemidir. Kadastro çalışmaları sırasında, kadastro teknisyenleri tarafından taşınmazların sınırları belirlenir, vasıfları tespit edilir ve malikleri saptanmaya çalışılır. Bu tespitler, kadastro tutanaklarına kaydedilir.
a. Kadastro Tutanaklarının Askıya Çıkarılması ve İlanı: Kadastro Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, kadastro müdürü tarafından onaylanan kadastro tutanakları ile pafta örnekleri, müdürlükte ve ayrıca muhtar çalışma yerinde 30 gün süreyle ilan edilir. Bu ilan, ilgililere kadastro tespitlerine karşı itiraz hakkını kullanmaları için tanınan sürenin başlangıcını oluşturur.
b. Kadastro Komisyonuna İtiraz: İlan süresi içerisinde, kadastro tespitlerine karşı sadece Kadastro Kanunu'nun 9. ve 10. maddelerinde belirtilen usullere göre yapılan itirazlar kadastro komisyonunca incelenir. Komisyon, bu itirazları ve ayrıca müdür tarafından tespit edilen veya komisyona re'sen intikal ettirilen diğer hataları, ilan süresinin bitim tarihinden itibaren en geç üç ay içinde karara bağlar. Komisyon kararları, ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir.
c. Kadastro Mahkemesinde Dava Açma: Kadastro komisyonlarının kararlarına karşı veya ilan süresi içinde itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşen tutanaklara karşı, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiler, Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinde dava açabilirler. Bu dava, tutanakların kesinleştiği tarihten veya komisyon kararının tebliğ tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır. Ancak, işbu Dilekçe'de (Madde 3) belirtildiği gibi, kadastro tespitine 30 günlük askı ilan süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde, bu itirazın kadastro komisyonunca incelenmesi ve karara bağlanması beklenir. Komisyon kararının tebliğinden itibaren süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. İşbu Dilekçe'deki talep (Madde 1, 2), askı süresi içinde tespit edilen bir duruma karşı süresinde itiraz yoluna başvurulduğunu ve dava açma zorunluluğunun doğduğunu ifade etmektedir.
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
Tapu iptal ve tescil davası, tapu sicilinde yolsuz olarak kaydedilmiş bir tescilin hukuka uygun hale getirilmesi amacıyla açılan bir ayni davadır. Bu dava türü, genellikle mülkiyet hakkına dayalı olarak açılır ve amacı, tapu kaydının gerçek hak durumunu yansıtmasını sağlamaktır. Kadastro tespitine itiraz davaları da niteliği itibarıyla bir tür tapu iptal ve tescil davasıdır; zira dava sonucunda mevcut kadastro tespitiyle oluşacak tapu kaydının iptali ve hak sahibi lehine yeni bir tescil yapılması talep edilmektedir (Madde 10/5).
a. Davanın Hukuki Dayanakları:
i. Türk Medeni Kanunu (TMK): Mülkiyet hakkı (TMK md. 683 vd.), tapu siciline güven ilkesi (TMK md. 1023), yolsuz tescilin düzeltilmesi (TMK md. 1025), olağan ve olağanüstü zamanaşımı ile kazanım (TMK md. 712, 713) gibi hükümler temel dayanaklardır. TMK md. 1025, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir." hükmünü amirdir.
ii. Kadastro Kanunu (KK): Özellikle kadastro tespitine itiraz süreleri (KK md. 11, 12), kadastro mahkemelerinin görevi (KK md. 25), delillerin takdiri (KK md. 30) gibi hükümler bu tür davalarda doğrudan uygulanır.
iii. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Davanın usulüne ilişkin genel kurallar, deliller (HMK md. 187 vd.), ihtiyati tedbir (HMK md. 389 vd.) (Madde 5, 10/2), adli yardım (HMK md. 334 vd.) (Madde 6, 7, 8, 10/3) gibi konularda HMK hükümleri uygulanır.
b. Davanın Tarafları:
i. Davacı: Kadastro tespiti nedeniyle ayni hakkının (genellikle mülkiyet hakkı) zedelendiğini iddia eden gerçek veya tüzel kişilerdir. İşbu Dilekçe'de davacının, tespit edilen taşınmazın mirasçısı olduğu belirtilmektedir (Madde 3). Mirasçılar, muris adına kayıtlı veya murisin zilyetliğinde bulunan taşınmazlarla ilgili olarak kadastro tespitine itiraz ve tapu iptal tescil davası açma hakkına sahiptirler.
ii. Davalı: Kadastro tespiti sonucunda adına tescil işlemi yapılacak olan veya yapılmış olan kişi veya kurumlardır. İşbu Dilekçe'de davalının, adına tescil için tespit yapılan kurum olduğu anlaşılmaktadır (Madde 2). Kadastro tespitine itiraz davalarında, tespit maliki olarak gösterilen kişi veya kurum ile birlikte ilgili kamu kurumu (genellikle Hazine veya ilgili idare) hasım gösterilir.
c. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Kadastro Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca, kadastro işlemi niteliğindeki tapu iptal ve tescil davalarında görevli mahkeme Kadastro Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir (HMK md. 12). İşbu Dilekçe, görevli mahkeme olarak Kadastro Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır.
d. Dava Şartları ve Unsurları:
i. Hukuki Yarar: Davacının, dava açmakta güncel ve korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Yolsuz tescil nedeniyle mülkiyet hakkının zedelenmesi, hukuki yararın varlığını gösterir.
ii. Husumet: Davanın doğru hasma (davalıya) yöneltilmesi gerekir. Adına yolsuz tescil yapılan veya yapılacak olan kişi veya kurum davalı olarak gösterilmelidir.
iii. Kesin Hüküm Bulunmaması: Aynı konuda, aynı taraflar arasında daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmamalıdır.
iv. Hak Düşürücü Süre: Kanunda öngörülen hak düşürücü sürelerin geçmemiş olması gerekir. Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık süre veya askı ilanına itiraz üzerine açılacak davalar için komisyon kararının tebliğinden itibaren işleyecek süreler önemlidir.
DAVA SÜRECİ VE İSPAT
Kadastro tespitine itiraz ve tapu iptal tescil davaları, yazılı yargılama usulüne tabidir. Davacı, dava dilekçesinde (işbu Dilekçe gibi) iddialarını ve hukuki sebeplerini açıkça belirtmeli, delillerini sunmalıdır.
a. İspat Yükü: Kural olarak, tapu sicilindeki kaydın yolsuz olduğunu iddia eden davacı, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı, kadastro tespitinin yapıldığı tarihten önceki hak durumunu ve bu durumun tespit sırasında dikkate alınmadığını veya yanlış değerlendirildiğini kanıtlamalıdır. Örneğin, miras yoluyla intikal iddiası varsa (Madde 3), mirasçılık belgesi ve murisin hak sahipliğine ilişkin deliller sunulmalıdır.
b. Deliller: Kadastro davalarında ispat araçları çeşitlilik gösterir. Kadastro Kanunu'nun 30. maddesi, delillerin serbestçe takdir edileceğini belirtir. İşbu Dilekçe'nin delil listesi bölümünde (Madde 11, 12) de belirtildiği gibi, şu deliller kullanılabilir:
i. Tapu Kayıtları ve Kadastro Tutanakları: Mevcut tapu kayıtları, kadastro tutanakları, paftalar ve dayanağı belgeler incelenir. Davacı, bu belgelerin (Madde 12/9) celbini talep edebilir.
ii. Tanık Beyanları: Özellikle zilyetliğe dayalı iddialarda veya sınır uyuşmazlıklarında, taşınmazın geçmişteki durumunu bilen kişilerin tanıklığı önemlidir (Madde 12/1). Tanıkların beyanları, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri, ne sıfatla kullanıldığı gibi konularda mahkemeye ışık tutar.
iii. Bilirkişi İncelemesi: Teknik bilgi gerektiren durumlarda (örneğin, harita ve paftaların yorumlanması, zilyetlik koşullarının tespiti) mahkeme bilirkişi incelemesine karar verebilir (Madde 12/2). Bilirkişiler, yerinde yapacakları inceleme ve ölçümlerle bir rapor hazırlarlar.
iv. Keşif: Mahkeme hâkiminin, bilirkişiler ve tanıklar eşliğinde taşınmaz mahallinde inceleme yapmasıdır (Madde 12/3). Keşif, iddiaların ve savunmaların yerinde değerlendirilmesi açısından büyük önem taşır.
v. Eski Haritalar, Hava Fotoğrafları, Vergi Kayıtları: Taşınmazın geçmişteki durumunu ve kullanım şeklini gösteren eski belgeler önemli delil niteliğindedir.
vi. Yemin, İsticvap, Uzman Görüşü: Diğer delillerle birlikte veya tek başına delil teşkil edebilecek diğer ispat vasıtalarıdır (Madde 12/4, 5, 6).
DİLEKÇEDE YER ALAN TALEPLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
a. İhtiyati Tedbir Talebi (Madde 5, 10/2): Davacının, dava süresince taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemek ve dava sonunda elde edeceği hakkın korunmasını sağlamak amacıyla HMK md. 389 vd. uyarınca ihtiyati tedbir talep etmesi mümkündür. Mahkeme, davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi ve tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkânsız hale geleceği kanaatine varırsa, teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verebilir. İşbu Dilekçe'de öncelikle teminatsız, aksi halde teminatlı tedbir talep edilmektedir.
b. Adli Yardım Talebi (Madde 6, 7, 8, 10/3): Yargılama harç ve giderlerini karşılayacak maddi gücü bulunmayan kişilerin, HMK md. 334 vd. uyarınca adli yardım talep etme hakkı vardır. Talebin kabulü için kişinin yoksulluğunu belgelemesi ve talebinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması gerekir. İşbu Dilekçe'de, davacının geliri olmadığı ve masrafları karşılayamayacağı belirtilerek adli yardım talep edilmektedir.
c. Esasa İlişkin Talep (Madde 10/5): Davanın kabulü ile kadastro tespitinin iptali ve taşınmazın davacı adına tescili talep edilmektedir. Bu, davanın asli amacıdır.
d. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti (Madde 10/7, 8): Davayı kazanan taraf lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi, HMK'nın genel prensiplerindendir.
DAVA UNSURLARI AÇISINDAN DİKKATE ALINABİLECEK HUSUSLAR
Kadastro tespitine itiraz ve tapu iptal tescil davalarında, davanın başarısı büyük ölçüde iddiaların somut vakıalarla ve güçlü delillerle desteklenmesine bağlıdır. Bu bağlamda, "ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR" (Madde IV) başlığı altında aşağıdaki hususların detaylandırılması önem arz edebilir:
a. Hak Sahipliğinin Dayanağı: Davacının taşınmaz üzerindeki hak sahipliğinin (mülkiyet, zilyetlik vb.) hangi hukuki sebebe dayandığının (miras, satın alma, imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı vb.) tüm ayrıntılarıyla açıklanması gereklidir. Eğer hak sahipliği miras yoluyla intikale dayanıyorsa (Madde 3), murisin bu taşınmazı nasıl iktisap ettiği, veraset ilamı gibi belgelerle birlikte detaylı olarak anlatılmalıdır.
b. Kadastro Tespitindeki Hatanın Niteliği: Kadastro tespiti sırasında ne tür bir hata yapıldığının (malik tespitinde hata, sınırların yanlış çizilmesi, vasfın yanlış belirlenmesi vb.) somut olarak ortaya konulması ve bu hatanın neden kaynaklandığının izah edilmesi faydalıdır.
c. Zilyetliğe Dayalı İddialar: Eğer davacı, TMK md. 713 veya Kadastro Kanunu'ndaki zilyetliğe dayalı kazanım hükümlerine dayanıyorsa, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, niteliği (malik sıfatıyla, nizasız, fasılasız) ve hangi sınırlar dahilinde sürdürüldüğü gibi hususların tanık beyanları ve diğer delillerle desteklenerek ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekmektedir.
SONUÇ
Kadastro tespitine itiraz ve tapu iptal tescil davaları, mülkiyet hakkının korunması açısından hayati öneme sahip hukuki süreçlerdir. Bu davaların temelini, kadastro çalışmaları sırasında yapılan ve tapu siciline yolsuz olarak yansıtılan veya yansıtılma riski taşıyan hataların düzeltilmesi oluşturur. Davanın açılabilmesi için Kadastro Kanunu ve Medeni Kanun'da belirtilen şartların sağlanması, özellikle hak düşürücü sürelere dikkat edilmesi elzemdir. Davanın başarısı, iddiaların Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde usulüne uygun olarak sunulması, somut vakıalarla desteklenmesi ve başta tapu kayıtları, kadastro tutanakları, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve keşif olmak üzere uygun delillerle ispatlanmasına bağlıdır. İşbu Dilekçe'de özetlenen talepler (Madde 10) ve dayanılan hukuki süreçler, Türk Medeni Kanunu, Kadastro Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri çerçevesinde ele alınması gereken hususları içermektedir. Yargılama sonucunda, mahkemece yapılacak değerlendirme ile tapu kaydının gerçek hak durumuna uygun hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
T.C.
...
KADASTRO MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Kadastro tespitinin iptali ve tescili talebimizden ibarettir.
DAVA DEĞERİ :
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ... İli, ... İlçesi ... Mahallesinde ... Mevkii ... Ada ... Parsel numaralı alan ... vasfı ile davalı kurum adına tescil için tespit edilmiştir.
2. Bahsi geçen taşınmaz mirasçı olarak tarafımıza intikal etmiş olup süresinde itiraz yoluna başvurmak zorunluluğu meydana gelmiştir.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiyle Davalı taraf dinlenmeksizin, dav