- Nişan Hediyelerinin Geri Verilmesi, Maddi ve Manevi Tazminat Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE HEDİYELERİN İADESİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
1. GİRİŞ
Nişanlanma, Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) düzenlenmiş, karşılıklı evlenme vaadi niteliğinde bir aile hukuku sözleşmesidir. Hukuki bir kurum olarak nişanlanma, taraflara bazı haklar tanıdığı gibi birtakım yükümlülükler de getirir. Nişanlılık ilişkisi, tarafların evlenmesiyle amacına ulaşarak doğal yolla sona erebileceği gibi; tarafların anlaşması, bozucu şartın gerçekleşmesi, kesin evlenme engelinin ortaya çıkması, ölüm, gaiplik veya taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla nişanı bozması gibi sebeplerle de sona erebilir (Madde I.1). Nişanlılığın evlenme dışında bir sebeple sona ermesi, özellikle de tek taraflı olarak bozulması durumunda, kanun koyucu bazı hukuki sonuçlar öngörmüştür. Bu sonuçlar temel olarak; nişanlılık dolayısıyla verilen hediyelerin iadesi, evlenme amacıyla yapılan masraflar ve katlanılan maddi fedakârlıklar nedeniyle uğranılan zararlar için maddi tazminat ve nişanın bozulmasıyla kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf lehine manevi tazminat talepleridir. İşbu Dilekçe, nişanın bozulması üzerine hediyelerin iadesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerini konu almaktadır (Madde KONU). Bu makalede, nişanın bozulmasına bağlanan hukuki sonuçlar, ilgili mevzuat hükümleri, doktrin görüşleri ve Yargıtay uygulamaları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
2. NİŞAN HEDİYELERİNİN İADESİ
a. Hukuki Dayanak ve Talep Hakkı Sahipleri:
Nişanın bozulması halinde hediyelerin iadesi, TMK'nın 122. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre, "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır." Bu hüküm uyarınca, sadece nişanlılar değil, aynı zamanda nişanlıların anne ve babaları ile anne ve baba gibi hareket eden kimseler (örneğin, nişanlıyı büyüten hala, teyze, amca, dayı, büyükanne, büyükbaba veya vasi gibi) diğer nişanlıya verdikleri hediyelerin iadesini talep edebilirler. İşbu Dilekçe'de davacı müvekkil tarafından verilen hediyelerin iadesi talep edilmektedir (Madde II.1, V.1).
b. İadesi İstenebilecek Hediyeler:
Kanun, iadesi istenebilecek hediyeleri "alışılmışın dışındaki hediyeler" olarak tanımlamıştır. Hangi hediyenin alışılmış (mutad) olup hangisinin olmadığı, tarafların mali ve sosyal durumları ile yerleşik örf ve adetlere göre belirlenir. Genellikle, giyilmekle veya kullanılmakla eskiyen, tüketilen veya manevi değeri yüksek olmakla birlikte ekonomik değeri düşük olan hediyeler (çiçek, çikolata, giysi vb.) alışılmış hediye kabul edilir ve iadesi istenemez. Buna karşılık, ziynet eşyaları (altın takılar, bilezik, küpe, yüzük vb.), değerli saatler, taşınmazlar, araba gibi ekonomik değeri yüksek olan ve saklanabilen hediyeler alışılmışın dışında kabul edilir ve iadesi talep edilebilir. İşbu Dilekçe'de iadesi istenen hediyelerin bir listesinin sunulacağı veya sunulduğu anlaşılmaktadır (Madde IV). İadenin talep edilebilmesi için hediyenin nişanlılık sebebiyle ve evlenme beklentisiyle verilmiş olması gerekir.
c. İadenin Şekli ve Kusurun Etkisi:
Hediyelerin iadesinde temel prensip, hediyenin aynen iadesidir. Eğer hediye mevcut değilse veya çeşitli sebeplerle (örneğin, satılmış, kaybolmuş, önemli ölçüde hasar görmüş) aynen iadesi mümkün değilse, sebepsiz zenginleşme hükümleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu [TBK] m. 77 vd.) uyarınca mislen veya bedelinin (nakden) iadesi talep edilir. Hediyelerin iadesi talebinde, nişanın kimin tarafından veya hangi sebeple bozulduğunun, tarafların kusur durumunun bir önemi yoktur. Nişanı haklı bir sebeple bozan taraf da, haksız sebeple bozan taraf da, hatta kusurlu taraf da verdiği alışılmışın dışındaki hediyelerin iadesini talep edebilir. İşbu Dilekçe'nin talep sonucunda da öncelikle aynen iade, mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istenmektedir (Madde TALEP SONUCU 5, 6).
d. Zamanaşımı:
Hediyelerin iadesine ilişkin dava hakkı, TMK m. 123 uyarınca nişanlılığın sona ermesinden itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir; dolayısıyla mahkemece re'sen dikkate alınmaz, ancak davalının zamanaşımı defini ileri sürmesi halinde dikkate alınır. İşbu Dilekçe'de taleplerin yasal 1 yıllık süre içerisinde yapıldığı belirtilmiştir (Madde III.1).
3. MADDİ TAZMİNAT TALEBİ
a. Hukuki Dayanak ve Koşulları:
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat talebi TMK'nın 120. maddesinde düzenlenmiştir: "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar veya katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler."
Bu madde uyarınca maddi tazminat talep edilebilmesinin koşulları şunlardır:
i. Geçerli bir nişanlanma ilişkisinin varlığı.
ii. Nişanın, haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olması veya bozulmanın taraflardan birine yüklenebilen (kusuruna dayanan) bir sebeple gerçekleşmiş olması.
iii. Tazminat talep eden nişanlının, ana-babasının veya onlar gibi davrananların kusursuz olması veya nişanın bozulmasında diğer tarafa göre daha az kusurlu olması. Yargıtay kararlarında genellikle tazminat talep eden tarafın kusursuz olması gerektiği vurgulanmaktadır. İşbu Dilekçe'de davalının nişanın bozulmasında kusurlu olduğu ileri sürülmektedir (Madde II.2, V.2).
iv. Kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafın, evlenmenin gerçekleşeceği inancıyla, dürüstlük kuralına uygun olarak harcamalar yapmış veya maddi fedakarlıklara katlanmış olması ve bu sebeple zarara uğramış olması (Madde VI).
v. Nişanın bozulması ile uğranılan maddi zarar arasında nedensellik (illiyet) bağının bulunması.
b. Tazminatın Kapsamı:
Maddi tazminat, menfi (olumsuz) zararın tazminini amaçlar. Yani, nişanlılığın bozulması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi hedeflenir; yoksa evlenme gerçekleşmiş olsaydı elde edilecek olan menfaatler (müsbet/olumlu zarar) talep edilemez. Tazminat kapsamına giren başlıca kalemler şunlardır:
i. Evlenme amacıyla yapılan masraflar: Nişan töreni giderleri (salon kirası, ikramlar, fotoğrafçı vb.), düğün davetiyesi basım ücreti, düğün salonu veya balayı için ödenen kaparo, ev eşyası alımı için yapılan harcamalar, gelinlik/damatlık masrafları gibi. İşbu Dilekçe'de nişan için yapılan harcamalara ilişkin faturaların delil olarak sunulduğu belirtilmiştir (Madde DELİL LİSTESİ 10).
ii. Evlenme amacıyla katlanılan diğer maddi külfetler: Evlenmek için mevcut işinden ayrılma nedeniyle uğranılan gelir kaybı, başka bir şehre taşınma masrafları, ev kiralamak veya satın almak için yapılan masraflar gibi.
İşbu Dilekçe'de maddi tazminat talebi mevcut olup, malvarlığında meydana gelen eksilmeler, fiili zararlar ve maddi kayıplara işaret edilmektedir (Madde VI).
c. Talep Hakkı Sahipleri ve Zamanaşımı:
Maddi tazminat talebinde bulunma hakkı, kusursuz veya daha az kusurlu olan nişanlıya, onun ana ve babasına veya onlar gibi davranan kişilere aittir. Maddi tazminat davası da, hediyelerin iadesi davası gibi, nişanın sona ermesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine tabidir (TMK m. 123).
4. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ
a. Hukuki Dayanak ve Koşulları:
Nişanın bozulması halinde manevi tazminat TMK'nın 121. maddesinde düzenlenmiştir: "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." Manevi tazminat talep edilebilmesinin koşulları şunlardır:
i. Geçerli bir nişanlanma ilişkisinin varlığı.
ii. Nişanın bozulmuş olması.
iii. Nişanın bozulması nedeniyle tazminat talep eden tarafın kişilik hakkının saldırıya uğramış olması. Bu saldırının belirli bir ağırlıkta olması, yani kişinin manevi dünyasında önemli bir sarsıntı yaratmış olması aranır. İşbu Dilekçe'de kişilik değerlerinde eksilme, sosyal ve psikolojik etkiler, acı, elem, itibar kaybı ve ruhsal yıkım gibi unsurlara değinilmektedir (Madde VII.1).
iv. Nişanı bozan veya bozulmasına sebep olan diğer tarafın kusurlu olması. İşbu Dilekçe'de davalının kusurlu olduğu iddia edilmektedir (Madde II.2, V.2, V.4).
v. Nişanın bozulması ile kişilik hakkına yönelik saldırı arasında uygun illiyet bağının bulunması.
b. Kişilik Hakkı İhlalinin Varlığı ve Tazminat Miktarı:
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın bozulmasının sıradan bir üzüntüden öte, talep eden tarafın kişilik haklarını (şeref, haysiyet, özel yaşamın gizliliği, sosyal itibar vb.) zedelemiş olması gerekir. Nişanın bozulma şekli (örneğin aldatma, hakaret, aşağılama, terk etme biçimi), tarafların sosyal ve kültürel çevreleri, olayın duyulma derecesi gibi faktörler kişilik hakkı ihlalinin ağırlığını belirlemede önemlidir. Mahkeme, manevi tazminat miktarını belirlerken olayın özelliklerini, tarafların kusur oranını, ekonomik ve sosyal durumlarını, paranın satın alma gücünü ve hakkaniyet ilkesini göz önünde bulundurur (TBK m. 51, 56). İşbu Dilekçe'de de tarafların kusur derecesi ve sosyo-ekonomik durumlarının gözetilmesi talep edilmektedir (Madde VII.1).
c. Talep Hakkı Sahipleri ve Zamanaşımı:
Maddi tazminattan farklı olarak, manevi tazminat talebinde bulunma hakkı sadece kişilik hakkı saldırıya uğrayan nişanlıya aittir. Nişanlının ana-babası veya onlar gibi davranan kişiler, kendi kişilik hakları doğrudan saldırıya uğramadığı sürece, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat talep edemezler. Manevi tazminat davası da nişanın sona ermesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine tabidir (TMK m. 123). İşbu Dilekçe'de müvekkil lehine manevi tazminat talep edilmektedir (Madde VII).
5. USUL HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRMELER
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme:
Nişanın bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi, maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme, 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. İşbu Dilekçe de Aile Mahkemesi'ne hitaben düzenlenmiştir (Madde Başlık). Yetkili mahkeme ise, genel yetki kuralı gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu [HMK] m. 6).
b. Dava Değeri, Harç ve Dava Türü:
Hediyelerin iadesi taleplerinde dava değeri, iadesi istenen hediyelerin toplam değeridir. Maddi ve manevi tazminat taleplerinde ise talep edilen toplam tazminat miktarı dava değerini oluşturur. Dava, talep sonucunun dava açıldığı anda tam olarak belirlenemediği durumlarda belirsiz alacak davası (HMK m. 107) olarak açılabilir. İşbu Dilekçe'de dava değerinin belirsiz alacak şeklinde belirtildiği görülmektedir (Madde DAVA DEĞERİ). Talep edilen miktarlar üzerinden nispi harç ödenmesi gerekecektir.
c. İspat Yükü ve Deliller:
Medeni usul hukukunun temel prensibi gereği, iddia eden taraf iddiasını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190). Bu kapsamda davacı; nişanlanma olgusunu (Madde V.1), hediyelerin nişanlılık sebebiyle verildiğini ve alışılmışın dışında olduğunu (Madde IV, V.1), nişanın davalı tarafından haksız olarak veya kusurlu bir davranışıyla bozulduğunu (Madde II.2, V.2), maddi zarara uğradığını ve zararın miktarını (Madde VI), kişilik haklarının ihlal edildiğini (Madde VII) ispat etmelidir. Davalı ise nişanın bozulmasında kusuru olmadığını veya haklı bir sebebe dayandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İşbu Dilekçe'de ispat vasıtası olarak tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, uzman görüşü, isticvap, nişan fotoğrafları ve video kayıtları, faturalar gibi çeşitli delillere dayanılacağı belirtilmiştir (Madde DELİL LİSTESİ).
d. İhtiyati Tedbir ve Adli Yardım:
Davacı, dava sonunda elde etmesi muhtemel olan alacağının tahsilini güvence altına almak amacıyla, davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep edebilir (HMK m. 389 vd.). İşbu Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde V, TALEP SONUCU 2). Mahkeme, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinde teminatlı veya istisnai olarak teminatsız tedbir kararı verebilir. Ayrıca, yargılama giderlerini karşılama gücü olmayan taraf, adli yardım talebinde bulunarak harç ve giderlerden geçici olarak muaf tutulmayı ve kendisine bir avukat atanmasını isteyebilir (HMK m. 334 vd.). İşbu Dilekçe'de adli yardım talebi ve gerekçeleri de yer almaktadır (Madde VIII, TALEP SONUCU 3).
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR (DİLEKÇE GENELİ İÇİN)
a. Davalının Kusurunun Somutlaştırılması:
Maddi ve manevi tazminat taleplerinin temel dayanağı davalının kusurudur. Bu nedenle, davalının nişanın bozulmasına yol açan kusurlu davranışlarının neler olduğunun, hangi olaylarla ortaya çıktığının İşbu Dilekçe'nin "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Madde V) bölümünde somut ve ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekmektedir. Soyut ifadeler yerine (örneğin, "kusurlu hareketler sergilemeye başlamıştır" (Madde V.2) ifadesi yerine), bu hareketlerin ne olduğu, ne zaman ve nasıl gerçekleştiği belirtilmelidir. Bu detaylandırma, ispat açısından kritik öneme sahiptir.
b. Maddi Zarar Kalemlerinin Detaylandırılması:
Maddi tazminatın kapsamını oluşturan zarar kalemlerinin (yapılan harcamalar, katlanılan fedakarlıklar) İşbu Dilekçe'nin "Maddi Tazminat Talebimiz Hakkında Açıklamalar" (Madde VI) başlığı altında açık, anlaşılır ve mümkünse belgelendirilmiş (fatura, dekont, sözleşme vb.) bir şekilde listelenmesi, mahkemenin zararı doğru bir şekilde tespit etmesini kolaylaştıracaktır. Hangi masrafın ne zaman ve ne amaçla yapıldığı açıkça belirtilmelidir.
c. Kişilik Hakkı İhlalinin Ağırlığının Vurgulanması:
Manevi tazminat, ancak kişilik hakkına yönelik ağır bir saldırı varlığında talep edilebilir. Nişanın bozulmasının davacının manevi dünyasında yarattığı etkinin, sıradan bir üzüntünün ötesine geçerek onurunu, saygınlığını veya özel yaşamını nasıl zedelediğinin İşbu Dilekçe'nin "Manevi Tazminat Talebimiz Hakkında Açıklamalar" (Madde VII) bölümünde somut olaylarla ve etkileriyle anlatılması önemlidir. Davalının kusurlu davranışlarının niteliği, olayın kamuoyuna yansıma biçimi, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesi gibi hususların detaylandırılması, talebin haklılığını güçlendirecektir.
7. SONUÇ
Türk Medeni Kanunu, nişanlanma kurumuna hukuki bir statü tanımış ve nişanlılığın evlenme dışında bir sebeple sona ermesi halinde taraflara ve belirli koşullarda yakınlarına birtakım haklar vermiştir. Bu haklar; kusur şartı aranmaksızın alışılmış dışı hediyelerin iadesini talep etme, nişanın haksız veya kusurlu olarak bozulması halinde evlenme amacıyla yapılan masraflar için maddi tazminat isteme ve kişilik hakları ağır şekilde ihlal edilen nişanlının manevi tazminat talep etme haklarıdır. Bu taleplerin mahkemece kabul edilebilmesi için kanunda aranan şartların varlığının somut delillerle ispatlanması ve taleplerin nişanın sona ermesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. İşbu Dilekçe, söz konusu talepleri usulüne uygun bir şekilde ileri sürmeyi amaçlamakta olup (Madde TALEP SONUCU), davanın seyri ve sonucu, sunulan vakıaların ve hukuki argümanların HMK çerçevesinde sunulacak delillerle (Madde DELİL LİSTESİ) desteklenmesine bağlı olacaktır.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Nişan hediyelerinin iadesi, maddi ve manevi tazminat talebidir.
DAVA DEĞERİ : Belirsiz olarak şimdilik ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkil ile Davalı _._.20_ tarihinde nişanlanmışlardır. Taraflar arasındaki nişan ilişkisi _._.20_ tarihinde son bulmuştur.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Nişanın bozulması nedeniyle Müvekkilimin, Davalıya vermiş olduğu olağan dışı hediyelerin iadesi gerekmektedir.
2. Davalının, nişanın bozulmasında kusuru bulunduğundan Müvekkil lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmelidir.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Söz konusu talepler nişanın sona ermesinden itibaren 1 yıl içerisinde yapılmalıdır. İşbu taleplerimizi süresi içerisinde yapmaktayız.
2. ...
IV. İADESİ İSTENEN HEDİYELERİN LİSTESİ:
1. ...
2. ...
V. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Müvekkil ile Davalı ... adresinde bulunan nişan salonunu kiralayarak, _._.20_ tarihinde tarafların yakın çevrelerinin de katılmış olduğu bir nişan töreniyle nişanlanmışlardır. Nişan töreninde ve öncesinde Müvekkil ve ailesi tarafından Davalıya hediyeler verilmiştir.
2. Evlilik tarihi yaklaşırken Davalının tutum ve davranışları Müvekkil ve ailesine karşı değişmiş olup, kusurlu hareketler sergilemeye başlamıştır. Davalı kusurlu olmasına rağmen _._.20_ tarihinde nişanı bozmuştur.
3. Nişanın bozulmasından sonra Müvekkil tarafından ...TL değerindeki hediyeler ve nişan için yapılmış olan masraflar Davalıdan talep edilmiş olup, bu hususta herhangi bir sonuç alınamamıştır.
4. Müvekkil nişanın bozulmasıyla uğradığı manevi kaybın yanında, Davalı tarafından maddi olarak da zarara uğratılmıştır.
5. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR: