- Mehir Senedi Alacağı Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
MEHİR SENEDİNE DAYALI ALACAK TALEPLERİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Türk hukuk sisteminde, evlilik birliği içerisinde veya evliliğin sona ermesiyle birlikte eşler arasında çeşitli mali talepler gündeme gelebilmektedir. Bu taleplerden biri de kökeni İslam hukukuna dayanan ve uygulamada özellikle "mehir senedi" adı verilen belgelerle karşımıza çıkan mehir alacağıdır. İşbu makalede, mehir senedine dayalı alacak taleplerinin hukuki niteliği, tabi olduğu mevzuat hükümleri, dava koşulları ve usulü, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında etraflıca incelenecektir.
1. MEHİR KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
Mehir, İslam hukukuna göre evlenme akdi sırasında veya devamı boyunca erkeğin kadına vermeyi taahhüt ettiği veya verdiği belirli bir mal veya ekonomik değeri ifade eder. Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) mehir kurumu doğrudan düzenlenmemiştir. Ancak, Anayasa'nın güvencesi altında olan sözleşme özgürlüğü ilkesi (Anayasa md. 48) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) genel hükümleri çerçevesinde, eşlerin evlilik öncesinde, sırasında veya sonrasında birbirlerine belirli bir mal veya parayı bağışlamayı taahhüt etmeleri hukuken mümkündür.
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında mehir, genellikle bir "bağışlama vaadi" veya "bağışlama sözleşmesi" olarak nitelendirilmektedir. Bu nitelendirme, mehir senedine dayalı taleplerin hukuki rejimini belirlemede önemlidir. Mehir taahhüdü, genellikle evlilik birliğinin kurulması veya devamı şartına bağlı olmaksızın, kadına kişisel bir güvence sağlama amacı taşır. Bu yönüyle, TMK'da düzenlenen mal rejimlerine (edinilmiş mallara katılma, mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı, mal ortaklığı) ilişkin alacaklardan veya boşanmanın fer'i sonuçları olan maddi/manevi tazminat ve nafaka taleplerinden ayrılır. Mehir alacağı, eşler arasındaki borç ilişkisinden kaynaklanan bağımsız bir alacak hakkıdır.
Mehir, iki ana türe ayrılabilir:
a. Mehr-i Muaccel (Peşin Mehir): Evlenme akdi sırasında veya hemen sonrasında kadına ödenen mehirdir. Bu mehir türü genellikle kadına teslim edildiği için dava konusu olması daha nadirdir.
b. Mehr-i Müeccel (Ertelenmiş Mehir): Ödenmesi genellikle evliliğin sona ermesi (boşanma veya ölüm) veya taraflarca belirlenen ileri bir vadeye ertelenen mehirdir. Mehir senedine dayalı davalar çoğunlukla mehr-i müeccel taleplerine ilişkindir. İşbu Dilekçe'de talep edilen alacağın da bu nitelikte olduğu anlaşılmaktadır (Madde 4, Madde 6).
2. MEHİR SENEDİ VE İSPAT FONKSİYONU
Mehir senedi, taraflar arasında bir mehir borcunun varlığını ve koşullarını gösteren yazılı bir belgedir. Hukuki niteliği itibarıyla genellikle bir borç ikrarını içeren veya bir bağışlama vaadini belgeleyen adi yazılı bir senet hükmündedir.
a. Geçerlilik Şartları: Mehir senedinin geçerliliği, TBK'daki sözleşmelerin genel geçerlilik şartlarına tabidir. Buna göre, tarafların ehliyeti, irade beyanlarının sağlıklı olması (hata, hile, ikrah bulunmaması), konusunun emredici hukuk kurallarına, ahlaka, kamu düzenine veya kişilik haklarına aykırı olmaması gerekir. TBK md. 285 vd. hükümlerine göre bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla, mehir senedinin yazılı olması, geçerlilik açısından önem taşımaktadır. İşbu Dilekçe'de de yazılı bir mehir senedine dayanıldığı görülmektedir (Madde 4, Madde 22/10).
b. İspat Gücü: Mehir senedi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca bir delil niteliğindedir. Özellikle adi yazılı senet niteliğinde ise, senedin altındaki imzanın borçlu tarafından ikrar edilmesi veya mahkemece borçluya ait olduğunun tespiti halinde kesin delil teşkil eder (HMK md. 205). İmza inkârı halinde ise HMK'daki prosedür izlenerek imza incelemesi yapılır. Senet içeriğindeki mehir borcunun varlığı, miktarı ve vadesi gibi hususlar bu senetle ispatlanabilir.
3. MEHİR ALACAĞI DAVASININ UNSURLARI VE KOŞULLARI
Mehir senedine dayalı bir alacak davasının başarıyla sonuçlanabilmesi için aşağıdaki unsur ve koşulların mevcut olması gerekir:
a. Geçerli Bir Evlilik: Mehir taahhüdü genellikle evlilik birliği kapsamında yapıldığından, taraflar arasında geçerli bir evliliğin kurulmuş olması temel bir unsurdur. İşbu Dilekçe'de tarafların evlendiği ve daha sonra boşandığı belirtilmiştir (Madde 2).
b. Geçerli Bir Mehir Taahhüdü veya Senedi: Yukarıda belirtilen geçerlilik şartlarını taşıyan, yazılı bir mehir senedinin veya en azından ispatlanabilir bir mehir anlaşmasının bulunması gerekir (Madde 4). Sözlü mehir anlaşmalarının ispatı tanık dahil her türlü delille mümkün olsa da, yazılı senet ispat kolaylığı sağlar.
c. Alacağın Muaccel Olması: Mehir alacağının talep edilebilmesi için vadesinin gelmiş olması gerekir. Mehr-i müeccel genellikle boşanma kararının kesinleşmesiyle veya eşlerden birinin ölümüyle muaccel hale gelir. İşbu Dilekçe'de boşanma kararının kesinleştiği tarih belirtilerek alacağın muaccel olduğu ileri sürülmektedir (Madde 3, Madde 7). Taraflar senede farklı bir vade de kararlaştırmış olabilirler; bu durumda o vade tarihi esas alınır.
d. Borcun Ödenmemiş Olması: Davacı kadın, mehir alacağının kendisine ödenmediğini iddia ve ispat etmelidir (Madde 4/2). Ancak, borcun ödendiğini ispat yükü genellikle davalı erkek eş üzerindedir. Davalı, borcu ödediğini yazılı delil (makbuz, banka dekontu vb.) veya HMK'nın izin verdiği diğer delillerle (yemin, ikrar gibi) ispat edebilir.
4. ZAMANAŞIMI
Mehir alacağı, niteliği itibarıyla bir alacak hakkı olduğundan zamanaşımına tabidir. Mehir senedi bir bağışlama vaadi veya borç ikrarı içeren bir sözleşme olarak kabul edildiğinde, TBK md. 146'da düzenlenen genel zamanaşımı süresi olan on yıllık süre uygulanır.
Önemli bir husus, zamanaşımı süresinin ne zaman işlemeye başlayacağıdır. TBK md. 153/3 uyarınca, "Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemez" (Madde 6). Bu hüküm, mehir alacakları için de geçerlidir. Dolayısıyla, on yıllık zamanaşımı süresi, mehir alacağı evlilik devam ederken muaccel olsa bile işlemeye başlamaz. Süre, ancak evliliğin sona ermesiyle, yani boşanma kararının kesinleştiği tarihten (Madde 3, Madde 7) veya eşlerden birinin ölümü tarihinden itibaren işlemeye başlar. İşbu Dilekçe'de bu hususa doğru bir şekilde değinilmiştir (Madde 5, Madde 7).
5. USUL HUKUKU AÇISINDAN MEHİR ALACAĞI DAVASI
a. Görevli Mahkeme: Mehir alacağı talepleri, niteliği itibarıyla aile hukukundan ve eşler arasındaki borç ilişkisinden kaynaklandığı için 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca Aile Mahkemeleri'nde görülür. İşbu Dilekçe'nin de Aile Mahkemesi'ne hitaben yazıldığı görülmektedir (Madde 1).
b. Yetkili Mahkeme: HMK'daki genel yetki kuralı (md. 6) uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ayrıca, dava sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (HMK md. 10). Boşanma davası ile birlikte talep edilmemişse, bağımsız bir dava olarak açılır.
c. Deliller: Mehir alacağı davasında ispat araçları HMK hükümlerine tabidir. Başlıca deliller şunlardır:
* Mehir Senedi: En önemli delildir (Madde 22/10).
* Tanık Beyanları: Senedin varlığı, içeriği veya ödeme gibi vakıaların ispatında, özellikle senetle ispat zorunluluğunun istisnaları (HMK md. 202, 203) mevcutsa veya senedin yorumlanması gerektiğinde başvurulabilir (Madde 20/1).
* Yemin: Kesin delillerdendir (Madde 20/4).
* Bilirkişi İncelemesi: Özellikle mehir konusu altın, ziynet eşyası veya gayrimenkul ise, bunların değeri veya niteliği konusunda bilirkişiye başvurulabilir (Madde 20/2).
* İsticvap: Taraflardan birinin mahkeme huzurunda sorgulanmasıdır (Madde 22/6).
* Diğer Deliller: Banka kayıtları, mesajlaşmalar, uzman görüşü (Madde 20/5) gibi HMK'da sayılan diğer deliller de kullanılabilir.
d. İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz: Alacağın tahsilinin dava sonunda tehlikeye girebileceği durumlarda, davacı taraf HMK md. 389 vd. uyarınca ihtiyati tedbir veya 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) md. 257 vd. uyarınca ihtiyati haciz talep edebilir. İşbu Dilekçe'de her iki talep de yer almaktadır (Madde 10, Madde 11, Madde 16/2, Madde 18). Bu taleplerin kabulü için alacağın varlığına dair yaklaşık ispat ve tedbir/haciz sebebinin (gecikme tehlikesi, mal kaçırma şüphesi vb.) varlığı gerekir. Mahkeme, bu talepleri teminatlı veya teminatsız olarak kabul edebilir.
e. Adli Yardım: Dava harç ve masraflarını karşılayacak maddi gücü olmayan taraf, HMK md. 334 vd. uyarınca adli yardım talebinde bulunabilir. Talebin kabulü için kişinin yoksulluğunu ispatlaması ve talebinde haksız olmaması gerektiği kanaatini uyandırması gerekir. İşbu Dilekçe'de adli yardım talebi ve gerekçeleri belirtilmiştir (Madde 12, Madde 13, Madde 14, Madde 15, Madde 16/4).
f. Talep Sonucu: Dava dilekçesinin talep sonucu kısmında (Madde 16), talep edilen mehir alacağının miktarı, faiz talebi (genellikle dava tarihinden itibaren yasal faiz), ihtiyati tedbir/haciz talepleri, adli yardım talebi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi açıkça belirtilmelidir.
6. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DİĞER HUSUSLAR
Mehir senedine dayalı alacak davalarında, davanın somut koşullarına göre aşağıdaki hususların da değerlendirilmesi gerekebilir:
a. Mehir Konusunun Niteliği: Mehir konusu para olabileceği gibi, altın, ziynet eşyası, taşınır veya taşınmaz mal da olabilir. Mehir konusu malın mevcut olmaması (örneğin bozdurulmuş altın) durumunda, genellikle dava tarihindeki değeri üzerinden parasal karşılığının talep edilmesi mümkündür. Bu durumda bilirkişi incelemesi önem kazanır.
b. Feragat ve İbra: Davacı kadının, daha önceki bir tarihte mehir alacağından açıkça feragat ettiğine veya davalı erkeği bu borçtan ibra ettiğine dair geçerli bir beyanı veya belge varsa, dava reddedilebilir. İbra ve feragatin geçerliliği, irade beyanının sağlıklı olup olmadığı açısından değerlendirilmelidir.
c. Mehir Senedinin Şekli ve Yorumu: Mehir senedinin içeriği açık değilse veya tarafların gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığı tartışmalı ise, senedin yorumlanması gerekebilir. Bu yorumda TBK'daki yorum kuralları (dürüstlük kuralı, tarafların gerçek ve ortak iradesi) dikkate alınır.
d. Mal Rejimi Alacakları ile İlişkisi: Mehir alacağı, TMK'daki mal rejimlerinden kaynaklanan (katılma alacağı, değer artış payı alacağı vb.) alacaklardan ayrı ve bağımsızdır. Birinin varlığı diğerini engellemez ve birlikte talep edilebilirler. Ancak, mehir olarak verilen bir malın aynı zamanda mal rejimi tasfiyesinde de hesaba katılıp katılmayacağı, malın edinilme şekline ve niteliğine göre ayrıca değerlendirilmelidir.
SONUÇ
Mehir senedine dayalı alacak talepleri, Türk hukukunda kaynağını sözleşme özgürlüğü ve Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerinden alan, niteliği itibarıyla genellikle bağışlama vaadi veya borç ikrarı içeren bir alacak hakkına dayanır. Bu tür davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesi olup, talep on yıllık genel zamanaşımına tabidir ve bu süre evlilik birliği süresince işlemez. Davanın kabulü için geçerli bir mehir senedinin veya anlaşmasının varlığı, alacağın muaccel olması ve ödenmemiş olması gerekmektedir. İspat açısından mehir senedi önemli bir delil olmakla birlikte, HMK'da düzenlenen diğer deliller de kullanılabilir. Mehir alacağı davaları, boşanmanın mali sonuçları ve mal rejimi tasfiyesi davaları ile birlikte veya ayrı olarak yürütülebilir.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Mehir senedi alacağı talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
1. Müvekkil ile Davalı _._.20_ tarihinde evlenmiş olup; ... Aile Mahkemesinin / Esas, / Karar Sayılı ve _._.20_ tarihli ilamı ile boşanmalarına karar verilmiştir. İşbu karar _._.20_ tarihinde kesinleşmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkil … ile Davalı …, _._.20_ tarihinde evlenmiş olup; Davalı tarafından Müvekkilime _._.20_ tanzim tarihli Mehir senedi verilmiştir.
2. Mehir senedinde yer alan alacak kalemleri Müvekkilime ödenmemiştir.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Mehir senedine dayalı alacak talebimiz 10 yıllık zaman aşımına tabidir.
2. TBK 153/3. maddesinde “Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği” düzenlenmiştir.
3. Yasa maddesi gereğince alacağa bağlı zaman aşımı süresi boşanma kararının kesinleştiği _._.20_ tarihinden başlamış olup, iş bu davamızı süresi içerisinde açmaktayız.
4. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiy