- Manevi Tazminat Talebi
- İhtiyati Tedbir
- İhtiyati Haciz
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TÜRK HUKUKUNDA MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI: KAPSAMLI BİR HUKUKİ İNCELEME
GİRİŞ
Türk Hukuk Sistemi içerisinde kişilik haklarının korunması, Anayasa ve temel kanunlarla güvence altına alınmış fundamental bir prensiptir. Kişilik hakları, bireyin maddi olmayan varlığına ilişkin, devredilemez ve vazgeçilemez nitelikteki haklardır. Bu haklara yönelik hukuka aykırı saldırılar, mağdur nezdinde sadece maddi değil, aynı zamanda manevi zararlara da yol açabilir. İşte bu manevi zararların telafisi amacıyla açılan davalara "manevi tazminat davası" denir. İşbu makalede, haksız fiil temelinde açılacak bir manevi tazminat davasının hukuki çerçevesi, işbu Dilekçe'de belirtilen unsurlar ışığında ve genel hukuk prensipleri doğrultusunda ayrıntılı olarak incelenecektir.
I. MANEVİ TAZMİNAT KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
A. Manevi Zararın Tanımı
Manevi zarar, bir kişinin kişilik haklarına yapılan hukuka aykırı bir saldırı sonucunda duyduğu acı, elem, keder, ıstırap, yaşama sevincinin azalması, ruhsal çöküntü gibi olumsuz duygusal ve psikolojik etkilerin tümünü ifade eder. Maddi zarardan farklı olarak, malvarlığında somut bir eksilmeye yol açmaz; bunun yerine kişinin iç dünyasında, manevi varlığında meydana gelen olumsuz değişimleri kapsar.
B. Manevi Tazminatın Amacı
Manevi tazminatın temel amacı, uğranılan manevi zararı tam olarak gidermekten ziyade, mağdurun bozulan ruhsal dengesini bir nebze olsun onarmak, ona bir tatmin ve teselli duygusu sağlamaktır. Aynı zamanda, haksız fiilde bulunan kişiyi benzer eylemlerden caydırmak gibi bir önleyici fonksiyonu da bulunur. Para, manevi zararın doğrudan karşılığı olmasa da, mağdurun yaşamını kolaylaştıracak, ona farklı tatmin olanakları sunacak bir araç olarak kabul edilir.
C. Hukuki Dayanakları
Manevi tazminat taleplerinin temel hukuki dayanakları şunlardır:
a. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK):
* Madde 56: Bedensel bütünlüğün zedelenmesi veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarının manevi tazminat talep edebileceğini düzenler. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
* Madde 58: Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceğini belirtir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine veya ödenmesiyle birlikte, başka tür bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bunu yasaklayabilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.
b. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK):
* Madde 24: Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimsenin, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceğini; kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırının hukuka aykırı olduğunu düzenler.
* Madde 25: Davacının, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebileceğini; bununla birlikte maddi ve manevi tazminat istemleri ile kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istem hakkının saklı olduğunu belirtir.
II. MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ ŞARTLARI (HAKSIZ FİİL TEMELİNDE)
Haksız fiile dayalı bir manevi tazminat davasının kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların bir arada bulunması gerekir:
A. Hukuka Aykırı Bir Fiil
Kişilik haklarını (yaşam hakkı, vücut bütünlüğü, sağlık, şeref, haysiyet, özel yaşamın gizliliği, isim, resim vb.) ihlal eden her türlü eylem veya ihmal, hukuka aykırı fiil olarak değerlendirilebilir. Fiilin hukuka uygunluk sebepleri (kanunun verdiği yetki, meşru müdafaa, zorunluluk hali, zarar görenin rızası, üstün nitelikte özel veya kamu yararı) bulunmamalıdır.
B. Manevi Zararın Varlığı
Hukuka aykırı fiil sonucunda davacının acı, elem, keder duyması, ruhsal bütünlüğünün sarsılması gibi manevi bir zararın ortaya çıkmış olması gerekir. İşbu Dilekçe'de bu unsur, "objektif unsur" (kişilik değerlerinde eksilmeye yol açacak seviyede sosyal ve psikolojik etkiler) ve "sübjektif unsur" (acı, elem, itibar kaybı, ruhsal yıkım) olarak detaylandırılmıştır (Madde V.1). Bu zararın varlığı ve niteliği, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.
C. Nedensellik (İlliyet) Bağı
Hukuka aykırı fiil ile ortaya çıkan manevi zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması şarttır. Yani, manevi zararın doğrudan doğruya hukuka aykırı fiilin bir sonucu olması gerekir. Fiil olmasaydı zararın meydana gelmeyeceği söylenebilmelidir.
D. Kusur (Kural Olarak)
Haksız fiil sorumluluğunda kural olarak failin kusurlu olması (kast veya ihmal) aranır. Ancak, kanunda düzenlenen kusursuz sorumluluk hallerinde (örneğin, tehlike sorumluluğu, adam çalıştıranın sorumluluğu, hayvan bulunduranın sorumluluğu, yapı malikinin sorumluluğu vb.) failin kusuru olmasa dahi sorumluluk doğabilir. Davanın niteliğine göre kusurun varlığı veya kusursuz sorumluluk halinin mevcut olup olmadığı detaylıca incelenmelidir. İşbu Dilekçe'de "tarafların kusur derecesi"nin tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınması talep edilmektedir (Madde V.1).
III. MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA YARGILAMA USULÜ
A. Görevli ve Yetkili Mahkeme
a. Görevli Mahkeme: Manevi tazminat davalarında görevli mahkeme, kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesi'dir (İşbu Dilekçe'nin başlığında doğru mahkeme belirtilmiştir (Madde Mahkeme Adı)). Ancak, davanın temelindeki uyuşmazlığın niteliğine göre (örneğin, iş kazası, aile hukukundan kaynaklanan bir durum, tüketici işlemi vb.) görevli mahkeme İş Mahkemesi, Aile Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi olabilir. Bu nedenle, somut olayın özelliklerine göre görevli mahkemenin doğru tespit edilmesi büyük önem taşır.
b. Yetkili Mahkeme: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca, haksız fiilden doğan davalarda genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinin yanı sıra, şu mahkemeler de yetkilidir:
* Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi.
* Zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesi.
* Zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi.
Davacı, bu yetkili mahkemelerden dilediğinde davasını açabilir (HMK md. 16).
B. Dava Dilekçesi
Manevi tazminat davası, HMK'nın 119. maddesinde belirtilen unsurları içeren bir dava dilekçesi ile açılır. İşbu Dilekçe genel hatlarıyla bu unsurları içermektedir:
a. Mahkemenin adı (Madde Mahkeme Adı).
b. Tarafların ve varsa vekillerinin adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adresleri (Madde DAVACI, VEKİL, DAVALI).
c. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda dava değeri (Madde KONU, DAVA DEĞERİ).
d. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri (Madde II, IV).
e. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği (Madde IV, DELİL LİSTESİ).
f. Dayanılan hukuki sebepler (Genellikle dilekçenin ilgili bölümlerinde veya hukuki açıklamalar kısmında belirtilir - Madde IV).
g. Açık bir şekilde talep sonucu (Madde TALEP SONUCU).
h. Davacının veya vekilinin imzası (Madde İmza Alanları).
C. İspat Yükü ve Deliller
Manevi tazminat davalarında ispat yükü, kural olarak davacı üzerindedir. Davacı, hukuka aykırı fiilin varlığını, manevi zarara uğradığını, fiil ile zarar arasındaki nedensellik bağını ve (kusur sorumluluğu hallerinde) davalının kusurunu ispat etmekle yükümlüdür.
Kullanılabilecek deliller HMK'da sayılmıştır ve işbu Dilekçe'de de bunlara yer verilmiştir (Madde DELİL LİSTESİ):
a. Tanık Beyanları: Olayın görgü tanıkları veya davacının uğradığı manevi zararın dışa yansıyan etkileri (üzüntü, içine kapanma vb.) hakkında bilgi sahibi kişiler dinlenebilir (Madde DELİL LİSTESİ 1).
b. Bilirkişi İncelemesi: Özellikle zararın boyutu, kusur oranları veya teknik konularda mahkeme bilirkişi görüşüne başvurabilir (Madde DELİL LİSTESİ 2). Ruhsal etkilenmenin tespiti için adli tıp veya psikiyatri uzmanlarından rapor alınabilir.
c. Keşif: Olay yerinin incelenmesi veya durum tespiti için keşif yapılabilir (Madde DELİL LİSTESİ 3).
d. Yemin: Diğer delillerle ispat edilemeyen vakıalar için son çare olarak yemine başvurulabilir (Madde DELİL LİSTESİ 4).
e. Uzman Görüşü (Mütalaa): Taraflar, iddia veya savunmalarını desteklemek amacıyla uzmanlardan bilimsel görüş alıp mahkemeye sunabilirler (HMK md. 293) (Madde DELİL LİSTESİ 5).
f. İsticvap (Taraf Sorgusu): Mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine veya re'sen diğer tarafı veya her iki tarafı dinleyebilir (Madde DELİL LİSTESİ 6).
g. Diğer Belgeler: Tıbbi raporlar, psikolojik destek alındığına dair belgeler, olayla ilgili tutanaklar, yazışmalar, mesajlar, sosyal medya paylaşımları gibi her türlü yazılı veya görsel materyal delil olarak sunulabilir.
h. İlgili Mevzuat ve İçtihatlar: Uygulanması talep edilen kanun maddeleri ve emsal Yargıtay kararları da dilekçeye eklenebilir (Madde DELİL LİSTESİ 7).
D. Geçici Hukuki Korumalar
Dava sürecinde hak kaybını önlemek veya alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla geçici hukuki koruma tedbirlerine başvurulabilir.
a. İhtiyati Tedbir (HMK md. 389 vd.): Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde talep edilebilir. İşbu Dilekçe'de, dava konusu hakkın korunması amacıyla davalının malvarlığı üzerine tedbir konulması talep edilmektedir (Madde VI). Genellikle teminat karşılığında karar verilir, ancak durum ve koşullar gerektiriyorsa teminatsız da karar verilebilir (Madde VI.1, Madde TALEP SONUCU 2).
b. İhtiyati Haciz (İİK md. 257 vd.): Para alacaklarına ilişkin davalarda, alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla borçlunun mallarına önleyici nitelikte el konulmasıdır. Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilir. Vadesi gelmemiş borçlar için ise ancak borçlunun belirli bir yerleşim yeri yoksa veya mal kaçırma hazırlığındaysa istenebilir. İşbu Dilekçe'de davalının mal kaçırma ihtimaline binaen ihtiyati haciz talep edilmektedir (Madde VII.1, Madde TALEP SONUCU 3). İhtiyati haciz kararı kural olarak teminat karşılığında verilir.
E. Adli Yardım
Dava harç ve giderlerini karşılayacak maddi gücü olmayan kişiler, HMK'nın 334 vd. maddeleri uyarınca adli yardım talebinde bulunabilirler. Talebin kabulü halinde, kişi yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur ve kendisine bir avukat atanabilir. İşbu Dilekçe'de, müvekkilin sabit gelirinin ve hukuk sigortasının olmaması gerekçe gösterilerek adli yardım talep edilmektedir (Madde VIII.1, Madde VIII.2, Madde TALEP SONUCU 4). Adli yardım talebi, davanın açıldığı mahkemeye yapılır ve kişinin mali durumu belgelerle (fakirlik belgesi vb.) desteklenmelidir.
IV. MANEVİ TAZMİNAT MİKTARININ BELİRLENMESİ
Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, hâkimin takdir yetkisi içerisindedir (TBK md. 51, 56, 58). Hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak hakkaniyete uygun bir miktara hükmeder. Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere, tazminat miktarının belirlenmesinde şu hususlar göz önünde bulundurulur:
a. Saldırının ve olayın niteliği, ağırlığı.
b. Tarafların kusur derecesi (Madde V.1).
c. Tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam.
d. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları (Madde V.1).
e. Manevi zararın (acı, elem, ıstırap) yoğunluğu ve süresi.
f. Ülkenin ekonomik koşulları ve paranın alım gücü.
g. Hakkaniyet ilkesi.
Tazminat miktarı, ne mağdur için bir zenginleşme aracı olmalı ne de sorumluyu cezalandırma amacı gütmelidir. Amaç, yaşanan manevi acıyı bir nebze olsun hafifletecek, teselli sağlayacak uygun bir bedelin belirlenmesidir.
V. FAİZ TALEBİ
Manevi tazminata, haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi talep edilebilir ve mahkemece bu yönde karar verilebilir (İşbu Dilekçe'de haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir - Madde TALEP SONUCU 6). Yasal faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirlenir.
VI. ZAMANAŞIMI
Haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat talepleri için zamanaşımı süresi, TBK'nın 72. maddesine göre, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yıldır. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı süresi uygulanır. Zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve uygulanacak sürenin tespiti önemlidir.
VII. DAVA SONUCU VE MASRAFLAR
Mahkeme, yargılama sonunda davanın kabulüne, reddine veya kısmen kabulüne karar verebilir. Davanın kabulü halinde belirlenen manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilir. Yargılama giderleri (harçlar, tebligat giderleri, bilirkişi ücretleri vb.) ve vekalet ücreti, kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir (HMK md. 326) (İşbu Dilekçe'de bu yönde talepte bulunulmuştur - Madde TALEP SONUCU 8, 9).
SONUÇ
Manevi tazminat davaları, kişilik haklarının korunmasında önemli bir hukuki araçtır. İşbu Dilekçe örneğinde de görüldüğü gibi, davanın başarılı olabilmesi için haksız fiilin unsurlarının (hukuka aykırı fiil, zarar, nedensellik bağı, kusur) somut delillerle ispatlanması, usul kurallarına titizlikle uyulması ve taleplerin açık ve hukuki dayanaklarıyla birlikte mahkemeye sunulması gerekmektedir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesindeki takdir yetkisi, hâkimin somut olayın tüm koşullarını ve hakkaniyet ilkesini göz önünde bulundurmasını zorunlu kılar. Geçici hukuki korumalar ve adli yardım gibi mekanizmalar, dava sürecinde hakların korunması ve adalete erişimin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Haksız fiile ilişkin manevi tazminat talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
...
II. DİLEKÇEMİZİN ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
V. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Manevi tazminatın objektif unsuru uyarınca yukarıda anlatılan hususların; müvekkilimin kişilik değerlerinde eksilmeye yol açacak seviyede sosyal ve psikolojik etkilere neden olabilecek fiiller olduğu açıktır. Ayrıca sübjektif unsur uyarınca; müvekkilimin nezdinde devam eden acı, elem, itibar kaybı ve ruhsal yıkım meydana gelmiştir. Bu sebeplerle; tarafların kusur derecesi ve sosyo-ekonomik durumları gözetilerek müvekkilimin yaşadığı ruhsal yıkımı telafi edecek nitelikte uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
2. ...
VI. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derh