- Mal Rejiminin Tasfiyesi Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TÜRK HUKUKUNDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASI: HUKUKİ ÇERÇEVE, DAVA ŞARTLARI VE TALEP TÜRLERİ
Evlilik birliğinin sona ermesi veya kanunda öngörülen diğer sebeplerin varlığı halinde, eşler arasındaki malvarlığı ilişkilerinin tasfiyesi, Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) düzenlenen önemli bir hukuki süreçtir. Bu süreç, eşlerin evlilik birliği süresince edindikleri malvarlıklarının ve bu malvarlıkları üzerindeki haklarının belirlenerek paylaştırılmasını amaçlar. İşbu makalede, mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkin dava dilekçesi ekseninde, konunun hukuki çerçevesi, dava şartları, talep türleri, usul hükümleri ve ispat meseleleri doktrin ve Yargıtay uygulamaları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. MAL REJİMİNİN TASFİYESİNDE HUKUKİ ÇERÇEVE VE UYGULANACAK MAL REJİMİ
Türk Medeni Kanunu, eşler arasında uygulanacak yasal mal rejimi olarak 01.01.2002 tarihinden itibaren "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi"ni kabul etmiştir (TMK m. 218 vd.). Bu tarihten önceki dönemde ise yasal mal rejimi "Mal Ayrılığı Rejimi" idi (Eski TMK m. 170). Eşler, evlenmeden önce veya sonra yapacakları bir mal rejimi sözleşmesi ile kanunda belirtilen diğer mal rejimlerinden (Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı, Mal Ortaklığı) birini seçebilirler (TMK m. 202).
İşbu Dilekçe'de taraflar arasında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapılmadığı belirtilmiştir (Madde II.2). Bu durumda, evlilik tarihine göre uygulanacak mal rejimi veya rejimleri belirlenmelidir:
a. 01.01.2002 Tarihinden Sonra Kurulan Evlilikler: Eşler arasında sözleşmeyle başka bir rejim seçilmemişse, evlilik süresince edinilen mallar açısından doğrudan "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi" hükümleri uygulanır.
b. 01.01.2002 Tarihinden Önce Kurulan Evlilikler: Bu evliliklerde, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince:
* Evlilik tarihinden 31.12.2001 tarihine kadar edinilen mallar için "Mal Ayrılığı Rejimi" hükümleri,
* 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilen mallar için ise "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi" hükümleri uygulanacaktır.
Tasfiye davasında, malların edinilme tarihleri dikkate alınarak hangi mal rejimine tabi oldukları ayrı ayrı tespit edilmeli ve ilgili rejimin tasfiye kuralları uygulanmalıdır. Dilekçe'de hem 01.01.2002 öncesi (Madde IV.D) hem de sonrası (Madde IV.B, IV.C) edinilen mallara ilişkin taleplerin bulunması, bu ikili ayrıma uygun bir yaklaşımı göstermektedir.
2. MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASININ ŞARTLARI
Mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilmesi için belirli koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir:
a. Mal Rejiminin Sona Ermesi: TMK m. 225 uyarınca mal rejimi;
* Eşlerden birinin ölümü,
* Başka bir mal rejiminin kabul edilmesi,
* Evliliğin boşanma veya iptal sebebiyle sona ermesi,
* Mahkemece mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde sona erer.
* Boşanma veya evliliğin iptali davalarında, mal rejimi dava tarihinden itibaren sona ermiş sayılır. İşbu Dilekçe'de de boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla mal rejiminin sona erdiği correctly belirtilmiştir (Madde II.1, Madde 5).
b. Boşanma Kararının Kesinleşmesi (veya Diğer Sona Erme Sebeplerinin Gerçekleşmesi): Mal rejiminin tasfiyesi davası, boşanma davası ile birlikte veya ayrı olarak açılabilir. Ancak, tasfiyeye karar verilebilmesi için öncelikle boşanma, evliliğin iptali veya mal ayrılığına geçiş kararının kesinleşmiş olması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, boşanma davası ile tasfiye davası birlikte açılmışsa, mahkeme boşanma davasını bekletici mesele yapmalı ve boşanma kararı kesinleşmeden tasfiye hakkında hüküm kurmamalıdır. Dilekçe'de boşanma davasının derdest olduğu belirtilmiştir (Madde I, Madde II.1).
3. TASFİYE KAPSAMINDAKİ TALEP TÜRLERİ
Mal rejiminin tasfiyesi davası, niteliği itibarıyla bir alacak davasıdır ve genellikle aşağıdaki talep türlerini içerir:
a. Kişisel Malların İadesi: Her eş, diğer eşte bulunan kişisel mallarını (TMK m. 220'de sayılanlar: evlilik öncesi mallar, miras veya karşılıksız kazandırma yoluyla edinilenler, manevi tazminat alacakları, kişisel kullanıma yarayan eşyalar, kişisel mallar yerine geçen değerler) tasfiye sırasında geri isteyebilir (TMK m. 226/1). İşbu Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde IV.A).
b. Katılma Alacağı: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesindeki temel alacak hakkıdır (TMK m. 231 vd.).
* Edinilmiş Mal: Her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219). Çalışmanın karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının yaptığı ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel malların gelirleri ve edinilmiş malların yerine geçen değerler bu kapsama girer.
* Artık Değer: Her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır (TMK m. 229, 231).
* Denkleştirme: Bir eşin kişisel mallarından edinilmiş mallarına veya edinilmiş mallarından kişisel mallarına yapılan katkılar ile bir malvarlığı kesiminden diğerine yapılan borç ödemeleri, tasfiye sırasında talep üzerine denkleştirilir (TMK m. 230). Dilekçe'de belirtilen ortak ödenen kişisel borçlara (Madde IV.F) veya evlilik birliği için harcanan borçlara (Madde IV.E) ilişkin talepler, bu kapsamda veya artık değer hesabında dikkate alınabilir.
* Hesaplama: Her eşin veya mirasçılarının, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olması esasına dayanır (TMK m. 236/1). Dilekçe'de bu alacağa ilişkin talep yer almaktadır (Madde IV.B).
c. Değer Artış Payı Alacağı: Bir eşin, diğer eşin mülkiyetinde bulunan bir malvarlığı değerinin (edinilmiş veya kişisel mal olabilir) edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın kendi kişisel malvarlığından (mal veya emek) katkıda bulunması halinde, tasfiye sırasında bu maldaki değer artışı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (TMK m. 227). Katkı oranına göre hesaplanır ve malın tasfiye anındaki değeri üzerinden ödenir. Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde IV.C).
d. Katkı Payı Alacağı (01.01.2002 Öncesi İçin): 01.01.2002 öncesi geçerli olan mal ayrılığı rejiminde edinilen mallara ilişkin olarak, bir eşin diğer eş adına kayıtlı malın edinilmesine yaptığı katkının iadesi talebidir. Bu dönemde yasal bir düzenleme olmamakla birlikte, Yargıtay içtihatları ile Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine (sebepsiz zenginleşme, vekaletsiz iş görme vb.) dayanılarak kabul edilmiştir. Hesaplama yöntemi genellikle değer artış payına benzer şekilde, katkı oranının malın dava tarihindeki veya tasfiye anındaki değeriyle çarpılması suretiyle yapılmaktadır. Dilekçe'de bu alacağa yönelik talep de mevcuttur (Madde IV.D).
4. USUL HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Mal rejiminin tasfiyesi davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir (4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun m. 4). Yetkili mahkeme ise TMK m. 214 uyarınca; mal rejiminin ölümle sona ermesi halinde ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, boşanma, evliliğin iptali veya mal ayrılığına karar verilmesi hallerinde bu davalarda yetkili olan mahkeme, diğer hallerde ise davalı eşin yerleşim yeri mahkemesidir. Dilekçe'nin Aile Mahkemesi'ne hitaben yazılması görevli mahkemenin doğru belirlendiğini göstermektedir (Başlık).
b. Zamanaşımı: Mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak davalarında uygulanacak zamanaşımı süresi konusunda kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, tasfiye davaları bir alacak hakkı talebi niteliğinde olduğundan, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanır. Bu süre, boşanma kararının kesinleştiği tarihten veya diğer sona erme sebeplerinin gerçekleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dilekçe'de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması (Madde Talep Sonucu başlangıcı), zamanaşımı riskini azaltmaya yönelik bir usuli tedbirdir (Madde 34).
c. Belirsiz Alacak Davası: Mal rejiminin tasfiyesi davaları, genellikle tasfiye sonucunda elde edilecek alacak miktarının davanın başında tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı davalardandır. Bu nedenle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılması mümkündür. Bu durumda, dava açılırken asgari bir miktar veya değer belirtilir ve yargılama sırasında (genellikle bilirkişi raporu sonrası) alacak miktarı netleşince talep artırılabilir. İşbu Dilekçe'de davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve dava değerinin şimdilik belirli bir miktar olarak gösterildiği anlaşılmaktadır (Dava Değeri - Madde 2).
d. İhtiyati Tedbir: Davacı, tasfiye sonucunda elde edeceği alacağını güvence altına almak amacıyla, davalı eş adına kayıtlı malvarlığı değerleri (taşınmazlar, araçlar, banka hesapları vb.) üzerine HMK m. 389 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını talep edebilir. Talebin kabulü için hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkânsız hâle geleceği ya da gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı endişesinin bulunması ve talebin yaklaşık ispatı gerekir. Mahkeme, teminatlı veya teminatsız olarak tedbire karar verebilir. Dilekçe'de ihtiyati tedbir talebi yer almaktadır (Madde V, Talep Sonucu 2).
e. Adli Yardım: Yargılama harç ve giderlerini karşılayacak maddi gücü bulunmayan taraf, HMK m. 334 vd. uyarınca adli yardım talebinde bulunabilir. Talebin kabulü halinde, kişi yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur ve kendisine bir avukat atanabilir. Dilekçe'de bu yönde bir talep bulunmaktadır (Madde VI, Talep Sonucu 3).
5. İSPAT YÜKÜ VE DELİLLER
Mal rejiminin tasfiyesi davalarında ispat yükü, iddia sahibi tarafa aittir. Örneğin, katılma alacağı talep eden eş, diğer eşin evlilik birliği içinde edindiği malları ve bunların değerini; değer artış payı veya katkı payı talep eden eş ise yaptığı katkıyı ve katkı oranını ispatlamakla yükümlüdür.
Bu tür davalarda sıklıkla başvurulan deliller şunlardır:
Tapu ve Trafik Kayıtları: Taşınmaz ve araçların mülkiyet durumunu ve edinme tarihlerini gösterir (Madde 39 - 9, 10).
Banka Kayıtları: Hesap hareketleri, kredi ödemeleri, para transferleri gibi mali işlemleri ortaya koyar (Madde 39 - 11).
Bilirkişi İncelemesi: Malvarlığı değerlerinin tespiti, değerlemesi (tasfiye/dava anındaki sürüm değeri), katkı oranlarının ve alacak miktarlarının teknik olarak hesaplanması için vazgeçilmez bir delildir (Madde 37 - 2).
Tanık Beyanları: Malvarlığının edinilmesi, katkıların yapılması gibi maddi vakıaların ispatında kullanılır (Madde 37 - 1).
Keşif: Özellikle taşınmazların ve üzerindeki yapıların niteliğinin ve değerinin tespiti için başvurulabilir (Madde 39 - 3).
Yemin, İsticvap: Diğer delillerle ispatlanamayan hususlarda veya vakıaların aydınlatılması için başvurulabilir (Madde 39 - 4, 6).
Uzman Görüşü (Mütalaa): Taraflar, iddialarını veya savunmalarını desteklemek amacıyla özel bilirkişi raporu niteliğinde uzman görüşü alabilirler (HMK m. 293) (Madde 39 - 5).
Diğer Belgeler: Maaş bordroları, vergi kayıtları, faturalar, sözleşmeler, ödeme dekontları, sosyal güvenlik kayıtları gibi her türlü yazılı belge delil olarak kullanılabilir.
Dilekçe'de sunulan delil listesi (Madde 37, 39), bu tür davalarda yaygın olarak kullanılan delillere yer vermektedir.
6. İHTİYAÇ HALİNDE DİLEKÇEDE DEĞİNİLEBİLECEK HUSUSLAR
Genel kapsamlı olarak hazırlanan tasfiye taleplerinde, yargılamanın ilerleyen aşamalarında veya baştan daha detaylı ele alınabilecek bazı hususlar bulunmaktadır:
a. Malvarlığı Değerleri ve Borçların Detaylandırılması: Dilekçe'de malların (Madde IV.A, B, C, D) ve borçların (Madde IV.E, F) listelenmesi için bölümler ayrılmış olsa da, tasfiye hesabının doğru yapılabilmesi için her bir malvarlığı unsurunun (taşınmazın ada/parsel bilgisi, aracın plakası, banka hesap numarası vb.) ve borcun (kredi sözleşmesi, borcun kaynağı vb.) mümkün olan en ayrıntılı şekilde tanımlanması, edinme/yapılma tarihleri, edinme/harcama sırasındaki değerleri, finansman kaynakları (kişisel mal, edinilmiş mal, kredi vb.) ve mevcut durumları (piyasa değeri, kalan borç miktarı vb.) hakkında bilgi ve belgelerin sunulması büyük önem taşır. Bu detaylandırmalar, dilekçenin ilgili "Esasa İlişkin Vakıalar" başlığı altındaki ilgili alt bölümlerde (Madde IV.A, B, C, D, E, F) yapılabilir.
b. Denkleştirme Taleplerinin Açıkça Belirtilmesi: TMK m. 230 kapsamında, bir malvarlığı kesiminden diğerine yapılan katkıların (örneğin, kişisel mal gelirinin edinilmiş mal borcuna harcanması veya edinilmiş mallarla kişisel borcun ödenmesi gibi) iadesine yönelik denkleştirme talepleri varsa, bu taleplerin hangi işlemlerden kaynaklandığı ve miktarlarının açıkça belirtilmesi faydalı olacaktır. Bu hususa, "Katılma Alacağımıza İlişkin Açıklamalar" (Madde IV.B) veya borçlara ilişkin bölümler (Madde IV.E, F) içinde ya da ayrı bir başlık altında değinilebilir.
c. Malvarlığı Değerlerinin Değerleme Anı: Katılma alacağı hesabında malların tasfiye anına en yakın tarihteki sürüm (piyasa) değerlerinin esas alınacağı (TMK m. 232, 235/1), değer artış payında da kural olarak tasfiye anındaki değerin dikkate alınacağı (TMK m. 227/1), 2002 öncesi katkı payı alacağında ise Yargıtay uygulamasında genellikle dava veya karar tarihine yakın değerin esas alındığı hususunun belirtilmesi, taleplerin hukuki dayanağını güçlendirebilir. Bu bilgi, ilgili alacak taleplerinin açıklandığı bölümlerde (Madde IV.B, C, D) yer alabilir.
SONUÇ
Mal rejiminin tasfiyesi, evlilik birliğinin sona ermesinin mali sonuçlarını düzenleyen karmaşık ve teknik bir süreçtir. Uygulanacak mal rejiminin doğru tespiti, tasfiyeye konu olacak malvarlığı değerlerinin ve borçların eksiksiz belirlenmesi, kişisel mal-edinilmiş mal ayrımının yapılması, katkıların (varsa) doğru hesaplanması ve TMK ile HMK'da öngörülen usul kurallarına uyulması, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Hazırlanan dava dilekçeleri, bu hukuki çerçeve ve unsurları içermeli, talepleri ve delilleri somut vakıalarla desteklemelidir. Özellikle katılma alacağı, değer artış payı ve katkı payı gibi farklı hukuki nitelikteki taleplerin dayandığı maddi ve hukuki olguların ayrı ayrı ve net bir şekilde ortaya konulması, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve adil bir sonuca ulaşılması bakımından elzemdir.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Mal rejimi tasfiyesi talebidir.
DAVA DEĞERİ : Mal rejimi tasfiyesine ilişkin belirsiz olarak şimdilik ... TL'dir
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkil ile Davalı _._.20_ tarihinde evlenmişlerdir. Taraflar arasında _._.20_ tarihinde boşanma davası açılmış olup, ...Aile Mahkemesinin / Esas sayılı dosyası kapsamında dava görülmektedir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Yukarıda esası belirtilmiş olan dosya kapsamında taraflar arasında boşanma davası görülmektedir. Boşanma davasının açılma tarihi olan _._.20_ tarihi itibariyle taraflar arasındaki mal rejimi sona ermiştir.
2. Taraflar arasında evlenmeden önce veya sonra herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapılmamıştır.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Teslimi İstenen Kişisel Taşınır Mallara İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilimin kişisel malı niteliğinde olan ve Davalı'nın zilyetliğinde bulunan taşınır malların Müvekkilime teslimi gerekmektedir. Bunlar:
a. ...
b. ...
B. Katılma Alacağımıza İlişkin Açıklamalar (01.01.2002 Sonrası Edinilen) :
1. Müvekkilim ile Davalı evlilik birliği içerisinde ve 01.01.2002 tarihinden sonra taşınır ve taşınmaz mallar edinmiştir. Edinilmiş mal rejimine göre taraflar arasında paylaştırılacak olan bu malların niteliği, edinme tarihi, borç durumu ve piyasa değeri şu şekildedir:
a. Edinme tarihi _._.20_ olan ... mal ... TL tutarla satın alınmıştır. Günümüz piyasa değeri takriben ... TL'dir. Davalı üzerine kayıtlıdır.
b. Edinme tarihi _._.20_ olan ... mal ... TL tutarla satın alınmıştır. Günümüz piyasa değeri takriben ... TL'dir. Davalı üzerine kayıtlıdır.
c. ...
C. Değer Artış Payına İlişkin Açıklamalar (01.01.2002 Sonrası Edinilen) :
1. Müvekkilim 01.01.2002 tarihinden sonra satın alınan ve Davalının üzerine kayıtlı olan malların edinilmesine kişisel mallarından katkı sağlamıştır. Edinilmiş Mal Rejimine tabi olan ve kişisel katkı yapılan mallar, edinme tarihleri, katkı miktarı, katkının şekli, kalan borç durumu ve malın satın alınma değerleri şunlardır:
a. Edinme tarihi _._.20_ olan ... mal ... TL tutarla satın alınmıştır. Günümüz piyasa değeri takriben ... TL'dir. Davalı üzerine kayıtlıdır.
b. Edinme tarihi _._.20_ olan ... mal ... TL tutarla satın alınmıştır. Günümüz piyasa değeri takriben ... TL'dir. Davalı üzerine kayıtlıdır.
c. ...
D. Katkı Payı Alacağımıza İlişkin Açıklamalar (01.01.2002 Öncesi Edinilen):
Müvekkilim 01.01.2002 tarihinden önce satın alınan ve Davalının üzerine kayıtlı olan malların edinilmesine kişisel mallarından