- Mal Beyanında Bulunmama Sebebiyle Şikayet Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMA SUÇU (İİK m. 338) KAPSAMINDA ŞİKAYET HAKKI VE HUKUKİ SÜRECİN ANALİZİ
Bu makale, Türk İcra ve İflas Hukuku kapsamında, borçlunun gerçeğe aykırı mal beyanında bulunması halinde alacaklının başvurabileceği şikayet yolunu, bu suçun unsurlarını, tabi olduğu usulü ve ilgili yasal düzenlemeleri doktrin ve uygulama ışığında detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. İnceleme, özellikle İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 338. maddesi çerçevesinde şekillenecektir.
1. İCRA HUKUKUNDA MAL BEYANI YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Cebri icra hukukunun temel amacı, borcunu rızasıyla ödemeyen borçlunun malvarlığına devlet gücü aracılığıyla el konularak alacaklının tatmin edilmesidir. Bu sürecin etkin bir şekilde işleyebilmesi için borçlunun malvarlığının tespiti kritik öneme sahiptir. İİK, bu tespiti kolaylaştırmak amacıyla borçluya mal beyanında bulunma yükümlülüğü getirmiştir.
a. Mal beyanı, borçlunun haczi kabil mal, hak ve alacaklarını, gelir kaynaklarını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını icra dairesine bildirmesidir (İİK m. 74).
b. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre (genellikle 7 gün, kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda 10 gün) içerisinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Bu süre içerisinde borç ödenmez veya mal beyanında bulunulmazsa, alacaklının talebi üzerine borçlunun hapisle tazyik edilebileceği ödeme emrinde ihtar edilir (İİK m. 60, m. 74). İşbu Dilekçe'de de ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği belirtilmiştir (Source: 4).
Mal beyanı yükümlülüğü, sadece borçlunun malvarlığının tespiti amacına hizmet etmez, aynı zamanda icra takibinin gereksiz yere uzamasını engellemeyi ve alacaklının hakkına daha hızlı kavuşmasını sağlamayı hedefler.
2. GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMA SUÇU (İİK m. 338)
İİK'nın "Cezai Hükümler" başlıklı on altıncı babında düzenlenen suçlardan biri de gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmaktır. İİK m. 338/1 şu şekildedir: "Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bu suçun oluşabilmesi için aşağıdaki unsurların bir arada bulunması gerekmektedir:
a. Fail: Fail, hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunan ve mal beyanında bulunma yükümlülüğü olan borçlu veya mal beyanında bulunması istenen üçüncü kişi olabilir. İşbu Dilekçe'de davalı olarak gösterilen kişi borçludur (Source: 1, 2).
b. Konu: Suçun konusu, İİK uyarınca verilmesi gereken mal beyanıdır. Bu beyan, borçlunun haczi kabil tüm malvarlığını kapsamalıdır.
c. Hareket: Failin, mal beyanını "hakikate aykırı surette" yapmasıdır. Bu, mevcut bir malın gizlenmesi, malın değerinin düşük gösterilmesi, aktiflerin eksik bildirilmesi veya pasiflerin şişirilmesi şeklinde ortaya çıkabilir. İşbu Dilekçe'de davalının gerçeğe aykırı mal beyanında bulunduğu iddia edilmektedir (Source: 3, 5, 7).
d. Manevi Unsur (Kasıt): Doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, Yargıtay içtihatlarında genellikle bu suçun oluşumu için borçlunun bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunması, yani kastının varlığı aranmaktadır. Borçlunun, beyanının gerçeğe aykırı olduğunu bilmesi ve bu şekilde beyanda bulunmayı istemesi gerekir. Hata veya unutkanlık gibi durumlar genellikle kastı ortadan kaldırır.
e. Hukuka Aykırılık: Fiilin hukuka uygunluk sebeplerinden birinin bulunmaması gerekir.
f. Şikayet: Bu suç, takibi şikayete bağlı suçlardandır. Alacaklının süresi içinde şikayette bulunması zorunludur (İİK m. 347). İşbu Dilekçe, bu şikayet hakkının kullanılmasına yönelik bir talep içermektedir (Source: 1 - Konu).
g. Zarar: İİK m. 338'de açıkça bir zarar unsurundan bahsedilmese de, suçun koruduğu hukuki yarar alacaklının alacağına kavuşma menfaati olduğundan, gerçeğe aykırı beyanın alacaklıyı zarara uğratma potansiyeli taşıması gerektiği kabul edilir. Ancak Yargıtay, genellikle beyanın gerçeğe aykırı olmasını yeterli görmekte, somut bir zararın ispatını aramamaktadır. Beyanın doğruluğu halinde haczi kabil mal bulunmasa dahi, gerçeğe aykırı beyanda bulunulması suçun oluşumu için yeterlidir.
Önemli Not: Gerçeğe aykırı mal beyanı (İİK m. 338), mal beyanında bulunmama (İİK m. 337) suçundan farklıdır. İİK m. 337, süresi içinde hiç mal beyanında bulunmayan veya eksik beyanda bulunan (ancak gerçeğe aykırılık kastı taşımayan) borçlu hakkındadır ve yaptırımı hapisle tazyiktir. İİK m. 338 ise, beyanda bulunan ancak bunu kasten gerçeğe aykırı yapan borçluya yöneliktir ve yaptırımı hapis cezasıdır (disiplin hapsi niteliğindedir). İşbu Dilekçe'nin içeriği (Source: 3, 5, 7, 8, 9, 10) ve talep sonucu (Source: 14) İİK m. 338 kapsamındaki gerçeğe aykırı beyan suçuna işaret etmektedir.
3. ŞİKAYET USULÜ
Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma suçundan dolayı yapılacak şikayet ve yargılama süreci belirli usullere tabidir:
a. Görevli Mahkeme: Bu suçlara ilişkin şikayetleri inceleme ve karar verme görevi İcra Ceza Mahkemesi'ne aittir (İİK m. 346). İşbu Dilekçe de İcra Ceza Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır (Source: 1).
b. Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı yerdeki veya şikayet olunanın (borçlunun) yerleşim yerindeki İcra Ceza Mahkemesi'dir. Uygulamada genellikle takibin yapıldığı yer mahkemesi tercih edilir.
c. Şikayet Süresi: Şikayet hakkı, alacaklının fiili öğrendiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer (İİK m. 347). Öğrenme tarihi, alacaklının borçlunun beyanının gerçeğe aykırı olduğunu veya gizlenen bir malvarlığı unsurunu öğrendiği tarihtir. Bu tarihin tespiti önemlidir ve ispatı şikayetçiye aittir.
d. Şikayet Dilekçesi: Şikayet, bir dilekçe ile veya sözlü beyanın tutanağa geçirilmesi suretiyle yapılır. İşbu Dilekçe, yazılı şikayet usulüne bir örnektir. Dilekçede tarafların kimlik bilgileri (Source: 1), ilgili icra dosyasının bilgileri (Source: 2), gerçeğe aykırı beyan fiilinin ne şekilde işlendiğine dair açıklamalar (Source: 3, 5, 7), deliller (Source: 16, 17) ve cezalandırma talebi (Source: 6, 10, 14) yer almalıdır. Ödeme emrindeki ihtara (Source: 9) da değinilmesi yerindedir.
e. Yargılama Usulü: İcra Ceza Mahkemeleri'ndeki yargılama, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre değil, İİK'da düzenlenen özel ve daha seri usullere göre yapılır (İİK m. 349 vd.). Duruşma açılması zorunludur. Mahkeme, icra dosyasını celbeder (Source: 17, item 9), tarafları ve varsa tanıkları dinler (Source: 17, item 1), gerekli görürse bilirkişi incelemesi (Source: 17, item 2) veya keşif (Source: 17, item 3) yapabilir. Deliller serbestçe takdir edilir.
f. İspat: Şikayetçi alacaklı, borçlunun beyanının gerçeğe aykırı olduğunu ispatla yükümlüdür. Bu ispat, tapu kayıtları, trafik sicil kayıtları, banka hesap dökümleri, SGK kayıtları, tanık beyanları gibi her türlü delille yapılabilir. İşbu Dilekçe'de de çeşitli delillere dayanılmaktadır (Source: 16, 17).
4. YAPTIRIM VE SONUÇLARI
İİK m. 338/1 uyarınca gerçeğe aykırı mal beyanında bulunan borçlu, şikayet üzerine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu cezanın niteliği konusunda doktrinde farklı görüşler olsa da, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre bu ceza, borçluyu doğru beyana zorlama amacı taşıyan bir "disiplin hapsi" niteliğindedir. Bu niteliğin pratik sonuçları şunlardır:
a. Bu ceza, adli sicil kaydına işlenmez.
b. Tekerrüre esas olmaz.
c. Şartlı salıverilme hükümleri uygulanmaz.
d. Seçenek yaptırımlara (örneğin adli para cezasına) çevrilemez.
e. Ertelenemez.
f. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilemez.
g. Borçlu, hapis cezasını çekerken dahi borcunu öderse derhal tahliye edilir (İİK m. 341).
h. Hapis cezasının infazı, borcu ortadan kaldırmaz. Alacaklının aynı borç için takibe devam etme hakkı saklıdır.
5. İCRA ŞİKAYETLERİNDE ADLİ YARDIM
İcra Ceza Mahkemesi'ndeki şikayet süreçleri de yargılama harç ve giderlerine tabidir. Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin bu giderleri ödeme gücü bulunmayan kişiler, adli yardım talebinde bulunabilirler (HMK m. 334 vd.). İşbu Dilekçe'de de müvekkilin mali durumu gerekçe gösterilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Source: 5, 11, 12, 13, 15). Adli yardım talebi, şikayet dilekçesiyle birlikte veya yargılamanın her aşamasında mahkemeye sunulabilir. Mahkeme, talebin koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirerek bir karar verir. Talebin kabulü halinde, şikayetçi gerekli harç ve giderlerden geçici olarak muaf tutulur ve kendisine bir avukat atanmasını isteyebilir.
6. DİLEKÇEDE DETAYLANDIRILABİLECEK HUSUSLAR
Genel bir şikayet dilekçesinin etkinliğini artırmak amacıyla bazı hususların daha detaylı ele alınması faydalı olabilir:
a. Gerçeğe Aykırılığın Somutlaştırılması: İşbu Dilekçe'de gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu genel olarak ifade edilmiştir (Source: 5, 7). Şikayetin daha güçlü olması adına, borçlunun mal beyanında hangi spesifik bilgileri yanlış veya eksik verdiği (örneğin, "şu bankadaki hesabını bildirmediği", "maliki olduğu şu plakalı aracı beyan etmediği", "aktifini şu kadar eksik gösterdiği" gibi) ve bu durumun hangi delillerle (tapu kaydı, trafik tescil belgesi, banka yazısı vb.) desteklendiği "ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR" başlığı altında (Source: 7-10) daha ayrıntılı olarak açıklanabilir.
b. Kasıt Unsurunun Vurgulanması: Borçlunun gerçeğe aykırı beyanda bulunurken durumu bildiği ve alacaklıyı yanıltma kastıyla hareket ettiğine dair olgusal argümanlar ve çıkarımlar, yine "ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR" bölümünde (Source: 7-10) daha belirgin bir şekilde işlenebilir. Örneğin, borçlunun yakın zamanda edindiği bir malı beyan etmemesi veya karmaşık işlemlerle malvarlığını gizlemeye çalışması gibi durumlar kastın varlığına işaret edebilir.
c. Şikayet Süresine İlişkin Açıklama: Dilekçenin "AÇIKLAMALAR" veya "ESASA İLİŞKİN VAKIALAR" bölümlerinde, gerçeğe aykırı beyanın ne zaman yapıldığı ve alacaklının bu aykırılığı hangi tarihte öğrendiği açıkça belirtilerek, şikayetin İİK m. 347'de öngörülen 3 aylık ve 1 yıllık sürelere uygun olduğunun ortaya konulması, olası bir usuli itirazın önüne geçilmesi açısından önemlidir.
SONUÇ
Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen ve alacaklının hak arama sürecini ciddi şekilde sekteye uğratabilen bir fiildir. Kanun koyucu, bu fiili disiplin hapsi yaptırımıyla cezalandırarak, borçluları doğru beyanda bulunmaya teşvik etmeyi ve cebri icranın etkinliğini sağlamayı amaçlamıştır. Alacaklının, bu suça karşı İcra Ceza Mahkemesi nezdinde süresi içinde şikayet hakkını kullanması, borçlunun cezalandırılmasını ve dolaylı olarak alacağına kavuşma sürecinin ilerlemesini sağlayabilir. İşbu Dilekçe örneğinde olduğu gibi, usulüne uygun hazırlanmış bir şikayet dilekçesi ile başlatılacak hukuki süreçte, suçun unsurlarının ve delillerin mahkemeye doğru bir şekilde sunulması, talebin kabulü açısından kritik öneme sahiptir.
T.C.
...
İCRA CEZA MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : (Sanık) TC:
Adresi:
KONU : Mal beyanında bulunmama sebebiyle şikayet talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyasının Alacaklısı konumundadır.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Mal beyanında bulunmayan sanığın İİK Md. 76'ya aykırı davranmış olması nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
2. Adli yardım talebimiz vardır.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Sanık, Müvekkilime olan borcu sebebiyle _._.20_ tarihli ... TL bedelli bir bono düzenleyerek Müvekkilime vermiştir.
2. Sanığın borcunu vadesinde ödememesi üzerine, Müvekkil tarafından ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile sanık aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmıştır.
3. Ödeme emri _._.20_ tarihinde sanığa tebliğ edilmiş olmasına karşılık takibe itiraz edilmemiş olup takip _._.2