- Kira Bedelinin Yatırılması Yer Tespiti Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KİRA BEDELİNİN ÖDENMESİNDE TEVDİ MAHALLİ TAYİNİ TALEBİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ VE UYGULAMASI
GİRİŞ
Türk Borçlar Hukuku sisteminde borç ilişkisinin temel amacı, borçlanılan edimin alacaklıya tam ve gereği gibi ifa edilmesidir. Ancak bazı durumlarda borçlu, kendi kusuru olmaksızın borcunu ifa etme imkanından yoksun kalabilir. Bu durumlar genellikle alacaklının ifayı kabulden kaçınması (alacaklı temerrüdü) veya alacaklıya ulaşmanın mümkün olmaması gibi hallerde ortaya çıkar. Özellikle kira ilişkilerinde, kiracının kira bedelini ödeme borcunu yerine getirememesi, ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceğinden, kanun koyucu borçluyu koruyucu mekanizmalar öngörmüştür. Bu mekanizmalardan biri de "Tevdi Mahalli Tayini" yani ödeme yerinin belirlenmesi yoluyla borcun mahkeme aracılığıyla ifa edilmesidir. İşbu makalede, kira bedelinin ödenmesi özelinde tevdi mahalli tayini talebinin hukuki dayanakları, koşulları, usulü ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. TEVDİ MAHALLİ TAYİNİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI
Tevdi mahalli tayini talebinin temel hukuki dayanağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) "Borcun İfası" ve "Alacaklının Temerrüdü" başlıkları altında düzenlenen hükümleridir.
a. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 106 - Alacaklının Temerrüdü: Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için yapması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur. Bu hüküm, alacaklının ifayı kabul etmemesi veya ifa için gerekli işbirliğini göstermemesi durumunu düzenler. Kiralayanın kira bedelini almaktan kaçınması veya ödeme yapılacak banka hesabını kapatması gibi durumlar bu kapsama girebilir.
b. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 107 - Tevdi Hakkı: Alacaklının temerrüde düşmesi veya borcun alacaklının şahsından kaynaklanan başka bir nedenle (örneğin alacaklının kim olduğunun bilinmemesi, adresinin bulunamaması) ifa edilememesi durumunda, borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, borçlanılan şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Bu madde, borçlunun hangi koşullarda tevdi hakkını kullanabileceğini ve tevdiin temel sonucunu (borçtan kurtulma) belirtir. İşbu Dilekçe'de belirtilen kiralayana ulaşılamaması (Madde 2, 4) veya kiralayanın vefatı sonrası mirasçılara ulaşılamaması (Madde 3, 5) veya ödeme yapılacak hesabın kapatılmış olması (Madde 1) gibi durumlar, TBK m.107 kapsamında tevdi hakkının doğumu için gerekçe oluşturabilir.
c. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 108 - Tevdi Yeri ve Bildirim: Tevdi yeri, ifa yerindeki hâkim tarafından belirlenir. Ancak, ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. Tevdiin gerçekleştiği, borçlu tarafından derhal alacaklıya bildirilmelidir. Bu madde, tevdi işleminin nasıl gerçekleştirileceğini, yetkili makamı (hâkim) ve bildirim yükümlülüğünü düzenler. İşbu Dilekçe'nin konusunu oluşturan talep (Madde 13.4), tam olarak bu maddeye dayanmaktadır.
d. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 109 - Tevdiin Hüküm ve Sonuçları: Tevdi edilen şeyin hasarı alacaklıya aittir ve faiz işlemez. Tevdi ile borçlu, borcundan kurtulmuş sayılır.
e. Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 89 - İfa Yeri: Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir (götürülecek borç). Ancak taraflar aksini kararlaştırabilir veya işin niteliğinden farklı bir durum anlaşılabilir. Kira sözleşmelerinde genellikle ödeme yeri (banka hesabı vs.) belirlenir. Bu yerin ortadan kalkması veya alacaklının yerleşim yerinin bilinmemesi, tevdi ihtiyacını doğuran sebeplerden olabilir.
f. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 382 - Çekişmesiz Yargı İşleri: Tevdi mahalli tayini, niteliği itibarıyla bir çekişmesiz yargı işidir. Bu tür işlerde mahkeme, talep üzerine veya re'sen (kendiliğinden) araştırma yapar ve delilleri serbestçe değerlendirir. Basit yargılama usulü uygulanır.
g. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 4 vd. - Görevli Mahkeme: Kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar ve çekişmesiz yargı işleri için görevli mahkeme, kural olarak Sulh Hukuk Mahkemesi'dir. İşbu Dilekçe'nin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazılmış olması bu kurala uygundur.
h. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 334 vd. - Adli Yardım: Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. İşbu Dilekçe'de yer alan adli yardım talebi (Madde 7, 9, 10, 11, 13.2) bu hükümlere dayanmaktadır.
2. TEVDİ MAHALLİ TAYİNİ TALEBİNİN KOŞULLARI
Mahkemeden tevdi mahalli tayin edilebilmesi için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:
a. Geçerli ve Muaccel Bir Borcun Varlığı: Tevdi edilecek şeyin temelinde geçerli bir hukuki ilişkiye dayanan (örneğin kira sözleşmesi - Madde 9) ve vadesi gelmiş (muaccel) bir borç bulunmalıdır. Kiracı, vadesi gelen kira bedelini ödemek istemelidir.
b. Borçlunun İfa Etme İsteği ve Hazırlığı: Borçlu (kiracı), borcunu zamanında ve gereği gibi ifa etmeye istekli ve hazır olmalıdır.
c. İfa Engeli: Borcun ifası, alacaklıdan (kiralayan veya mirasçıları) kaynaklanan bir sebeple veya borçlunun kusuru olmaksızın ortaya çıkan başka bir nedenle mümkün olmamalıdır. Bu engeller şunlar olabilir:
* Alacaklının haklı bir neden olmaksızın ifayı kabulden kaçınması (Alacaklı Temerrüdü - TBK m.106).
* Alacaklının yerleşim yerinin veya kimliğinin belirsiz olması (Madde 2, 3, 4, 5).
* Alacaklının gaipliği veya fiil ehliyetini kaybetmesi ve bir temsilcisinin bulunmaması.
* Ödeme için kararlaştırılan özel yerin (örneğin banka hesabı) ortadan kalkması ve alacaklıya ulaşılamaması (Madde 1).
* Alacaklının birden fazla olması ve kimin hak sahibi olduğunun ihtilaflı olması (örneğin mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklar).
d. Borçlunun Temerrüde Düşme Tehlikesi: Tevdi yoluna başvurulmadığı takdirde borçlunun, borcunu zamanında ödeyemediği için temerrüde düşme ve bunun olumsuz sonuçlarıyla (faiz, tahliye davası vb.) karşılaşma riskinin bulunması (Madde 6).
3. TEVDİ MAHALLİ TAYİNİ USULÜ
Tevdi mahalli tayini talebi, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle genellikle basit ve hızlı bir usule tabidir:
a. Başvuru ve Yetkili Mahkeme: Borçlu (kiracı), bir dilekçe ile ifa yerindeki veya alacaklının yerleşim yerindeki (HMK m.10), uygulamada genellikle taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurur.
b. Dilekçe İçeriği: Dilekçede; tarafların kimlik ve adres bilgileri, borcun kaynağı (kira sözleşmesi - Madde 9), borcun miktarı, vadesi, ifanın neden mümkün olmadığına dair açıklamalar (Madde 1, 2, 3, 4, 5) ve tevdi mahalli olarak (genellikle bir kamu bankası şubesinin) belirlenmesi talebi yer almalıdır (Madde 13.4).
c. Deliller: Başvuruyu destekleyen deliller (kira sözleşmesi, ödeme dekontları, ihtarname örnekleri, banka hesap bilgilerinin kapandığına dair yazı talebi (Madde 10, 17), tanık beyanları (Madde 15), kiralayanın vefat ettiğine dair belgeler, mirasçılık belgesi - eğer temin edilebildiyse vb.) dilekçeye eklenmeli veya celbi talep edilmelidir (Madde 14).
d. Mahkemenin İncelemesi: Mahkeme, dosya üzerinden veya gerekirse basit bir inceleme yaparak talebin haklı olup olmadığını değerlendirir. Çekişmesiz yargı işi olduğu için re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tevdi koşullarının oluştuğuna kanaat getirirse, bir banka şubesini veya uygun göreceği başka bir yeri (örneğin PTT) tevdi mahalli olarak tayin eder ve hangi koşullarla (miktar, alacaklı, sebep belirtilerek) paranın yatırılacağını kararında belirtir.
e. Tevdi İşlemi ve Bildirim: Mahkeme kararının ardından borçlu, belirlenen yere ve şekilde parayı yatırır. Tevdi işleminin yapıldığına dair makbuzu alır. Borçlunun, tevdi işlemini TBK m.108 uyarınca derhal alacaklıya (veya biliniyorsa mirasçılarına) bildirmesi esastır. Eğer alacaklıya ulaşılamıyorsa, bu durumun da belgelendirilmesi ve mahkemeye bildirilmesi önemlidir. Bildirim, genellikle noter aracılığıyla veya mahkeme kanalıyla yapılabilir.
4. TEVDİ MAHALLİ TAYİNİNİN HUKUKİ SONUÇLARI
Usulüne uygun olarak yapılan tevdi işlemi, borçlu açısından önemli sonuçlar doğurur:
a. Borçtan Kurtulma: Mahkeme kararına uygun yapılan tevdi ile borçlu, tevdi ettiği miktar oranında borcundan kurtulmuş sayılır (TBK m.107, 109). Kira bedeli ödenmiş kabul edilir.
b. Temerrüdün Engellenmesi: Borçlu, tevdi işlemiyle birlikte kira bedelini ödememe nedeniyle temerrüde düşmekten kurtulur. Bu sayede aleyhine açılabilecek temerrüt nedeniyle tahliye davası veya faiz talepleri engellenmiş olur (Madde 6).
c. Faizin Durması: Tevdi tarihinden itibaren borç için faiz işlemez (TBK m.109).
d. Hasarın Alacaklıya Ait Olması: Tevdi edilen paranın başına gelebilecek riskler (örneğin bankanın iflası gibi çok istisnai durumlar) alacaklıya ait olur (TBK m.109).
e. Takip ve Dava Haklarının Engellenmesi: Alacaklı, usulüne uygun tevdi edilmiş borç için borçlu aleyhine icra takibi veya alacak davası açamaz.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Tevdi mahalli tayini talebinde ve sonrasındaki işlemlerde, hak kaybı yaşanmaması adına bazı hususlara dikkat edilmesi yerinde olacaktır:
a. Alacaklıyı Bulma Çabasının İspatı: Mahkemeye başvurmadan önce, borçlunun alacaklıya veya mirasçılarına ulaşmak için makul ve ölçülü bir çaba gösterdiğini (örneğin bilinen son adrese iadeli taahhütlü mektup gönderme, MERNİS araştırması yapma gibi) delilleriyle ortaya koyması, talebin kabulü açısından önemlidir. İşbu Dilekçe'de bu yönde beyanlar bulunmaktadır (Madde 2, 3, 4). Bu çabaların detaylandırılması ve belgelendirilmesi, "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" başlığı altında (IV.A, IV.B) yapılabilir.
b. Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı): Kiralayanın vefatı durumunda (Madde 3), mirasçıların kimler olduğunun tespiti için borçlunun (kiracının) da Sulh Hukuk Mahkemesi'nden mirasçılık belgesi verilmesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Mirasçıların tespiti, hem tevdi kararında alacaklıların belirtilmesi hem de sonrasındaki bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmesi açısından önemlidir. Bu hususa, İşbu Dilekçe'nin "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" bölümünde (IV.B) değinilebilir.
c. Bildirim Yükümlülüğü: Tevdi işlemi yapıldıktan sonra alacaklıya veya mirasçılarına durumun bildirilmesi (TBK m.108), tevdiin geçerliliği ve borçtan kurtulma sonucunun kesinleşmesi bakımından kritik öneme sahiptir. Bildirimin yapıldığına dair belgelerin (noter ihtarnamesi, tebliğ şerhi vb.) saklanması gerekir.
d. Adli Yardım Talebi: Adli yardım talebinde (Madde 7, 9, 10, 11, 13.2), HMK m.336'da belirtilen belgelerin (fakirlik belgesi, gelir durumunu gösterir belgeler vs.) sunulması veya temini için mahkemeden süre istenmesi, talebin kabulü için gereklidir.
SONUÇ
Tevdi mahalli tayini, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen ve borçluyu, kendi kusuru olmaksızın borcunu ifa edememe durumunda temerrüdün ağır sonuçlarından koruyan önemli bir hukuki müessesedir. Özellikle kira ilişkilerinde, kiralayanın (veya mirasçılarının) bulunamaması, ödemeyi kabulden kaçınması veya ödeme vasıtalarının ortadan kalkması gibi durumlarda kiracının başvurabileceği etkili bir yoldur. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yapılacak bir talep ile başlayan süreç, mahkemenin belirleyeceği yere ödemenin yapılması ve durumun alacaklıya bildirilmesiyle tamamlanır. Bu işlem sonucunda kiracı, kira bedelini ödeme borcunu yerine getirmiş sayılır ve olası bir tahliye veya faiz talebiyle karşılaşma riskini bertaraf eder. Usulüne uygun olarak hazırlanan bir dilekçe (İşbu Dilekçe gibi) ve sürece ilişkin koşulların dikkatle takip edilmesi, bu hukuki imkandan etkin bir şekilde yararlanılmasını sağlayacaktır.
T.C.
...
SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Kira bedelinin yatırılma yerinin tespiti talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim ... adresinde _._.20_ tarihinden itibaren aylık ... TL bedelle kiracı olarak oturmaktadır.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilim kira bedellerini _._.20_ tarihine kadar kiralayana ait olan TR ... Numaralı ... Bankası hesabına yatırmakta iken söz konusu tarih itibariyle kiralayana ait hesap kapatılmış olup, Müvekkil tarafından ödeme yapılamamaktadır.
2. Müvekkilim, kiralayana ulaşmaya çalışmış olmasına karşın herhangi bir şekilde kendisiyle irtibat kuramamıştır.
3. Kiralayanın vefatının ardından Müvekkilim, kendisinin mirasçılarına ulaşmaya çalışmış olmasına karşın herhangi bir şekilde mirasçılar ile irtibat kuramamıştır.
4. ...
5. Müvekkilim hak kaybına uğramamak adına kira bedellerini ödemekte temerrüte düşmek istememektedir.
6. Kira bedellerinin yatırılabilmesi için tevdi mahalli tayin edilmesi gerekmektedir.
7. Adli yardım talebimiz vardır.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır: