- Kira Alacağı Talebi
- İhtiyati Haciz
- İhtiyati Tedbir
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KİRA ALACAĞINA DAYALI İLAMSIZ İCRA TAKİBİNDE İTİRAZIN KALDIRILMASI
GİRİŞ
Türk hukuk sisteminde alacakların tahsili amacıyla başvurulan yollardan biri de icra takibidir. İcra takipleri, ilamlı ve ilamsız icra olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. İlama veya ilam niteliğindeki bir belgeye dayanmayan alacaklar için başvurulan yol ilamsız icra takibidir. Kiraya verenin ödenmeyen kira bedellerini tahsil etmek amacıyla başlattığı ilamsız icra takibine, borçlu kiracının itiraz etmesi halinde, alacaklı kiraya verenin bu itirazı bertaraf etmek için başvurabileceği hukuki yollardan biri de İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) düzenlenen "itirazın kaldırılması" yoludur. Bu hukuki makalede, özellikle kira alacaklarına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazının kaldırılması müessesesi, ilgili mevzuat hükümleri, doktrin görüşleri ve yargısal uygulamalar çerçevesinde incelenecektir. İşbu Dilekçe'de (Kira Alacağı İtirazın Kaldırılması Talebi Dava Dilekçesi) yer alan hususlar da bu inceleme kapsamında değerlendirilecektir.
1. İTİRAZIN KALDIRILMASI MÜESSESESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI
İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrine karşı borçlunun yasal süresi içinde icra dairesine itiraz etmesi, takibi durdurur (İİK m. 66). Alacaklının takibe devam edebilmesi için bu itirazın bertaraf edilmesi gerekmektedir. İİK, alacaklıya bu durumda iki temel yol sunmaktadır: itirazın iptali davası açmak (İİK m. 67) veya şartları varsa İcra Hukuk Mahkemesi'nden itirazın kaldırılmasını talep etmek (İİK m. 68-68a).
İtirazın kaldırılması yolu, itirazın iptali davasına göre daha hızlı ve basit bir usul öngörmektedir. Bu yolun temel amacı, alacağı İİK'da sayılan belirli nitelikteki belgelere dayanan alacaklılara, daha çabuk bir şekilde alacaklarına kavuşma imkanı sağlamaktır. İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen itirazın kaldırılması yargılaması, dar kapsamlı bir incelemeye tabidir ve kural olarak şekli bir inceleme yapılır. Mahkeme, alacağın varlığını ve miktarını İİK m. 68 ve 68a'da belirtilen belgeler üzerinden değerlendirir.
İtirazın kaldırılması talebi, niteliğine göre ikiye ayrılır:
a. İtirazın Kesin Kaldırılması (İİK m. 68): Alacak, imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş veya noterlikçe onaylanmış bir senede ya da resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanıyorsa, alacaklı itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilir. Kira alacakları açısından, yazılı kira sözleşmesi (Madde 10) eğer noter onaylı ise veya altındaki imza kiracı tarafından ikrar edilmişse (veya inkar edilmiyorsa) bu kapsamda değerlendirilebilir.
b. İtirazın Geçici Kaldırılması (İİK m. 68a): Borçlunun itirazında imzasını ayrıca ve açıkça reddetmesi durumunda, alacaklı adi bir senetle (örneğin noter onaysız yazılı kira sözleşmesi) itirazın geçici kaldırılmasını talep edebilir.
İşbu Dilekçe'nin talepleri ve dayanılan kira sözleşmesi (Madde 2, 10) dikkate alındığında, talebin İİK m. 68 kapsamında itirazın kesin kaldırılmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
2. KİRA ALACAĞI İÇİN İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİNİN KOŞULLARI
Kira alacağına dayalı olarak itirazın kaldırılmasının talep edilebilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
a. Geçerli Bir İcra Takibi Yapılmış Olması: Öncelikle geçerli bir ilamsız icra takibinin başlatılmış olması gerekir (Madde 4). Kira alacağı için genel haciz yoluyla takip yapılabileceği gibi, özel olarak İİK m. 269 vd. hükümlerine göre (kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle ilamsız tahliye takibi) de takip yapılabilir. Takip türü, itirazın kaldırılması usulünde bazı farklılıklar yaratabilir (örneğin İİK m. 269/c). İşbu Dilekçe'de takibin genel haciz yoluyla yapıldığı izlenimi edinilmektedir.
b. Borçlunun Süresi İçinde Geçerli Bir İtirazda Bulunmuş Olması: Borçlu kiracının, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı yasal 7 günlük süre içinde (İİK m. 62) icra dairesine itiraz etmiş olması zorunludur (Madde 5). İtiraz; borca, faize, imzaya veya yetkiye yönelik olabilir. Süresinde yapılmayan veya usulüne uygun olmayan itirazlar geçersiz olup takibi durdurmaz.
c. Alacaklının İtirazın Kaldırılmasını Süresi İçinde Talep Etmesi: Alacaklı kiraya veren, borçlunun itirazının kendisine tebliğ edildiği tarihten (veya itirazı başka şekilde öğrendiyse öğrendiği tarihten) itibaren altı ay içinde İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılmasını talep etmelidir (İİK m. 68/I). Bu süre hak düşürücü niteliktedir. İşbu Dilekçe'nin III.C başlığındaki "Hak Düşürücü Süre" açıklaması (Madde 10), borçlunun itiraz süresiyle ilgili görünmekte olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını isteme süresi açısından bu 6 aylık süreye dikkat edilmelidir.
d. Alacağın İİK Madde 68 Anlamında Bir Belgeye Dayanması: İtirazın kesin kaldırılabilmesi için alacağın İİK m. 68/I'de sayılan belgelerden birine dayanması şarttır. Kira alacakları bakımından bu belge genellikle yazılı kira sözleşmesidir (Madde 2, 10). Ancak, kira sözleşmesinin İİK m. 68 anlamında belge sayılabilmesi için şu koşullardan birini taşıması gerekir:
* Sözleşmenin noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış olması.
* Sözleşmedeki kiracı imzasının kiracı tarafından açıkça ikrar edilmiş (kabul edilmiş) olması. İtiraz sırasında imzaya ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiş olması, zımni ikrar olarak kabul edilebilir.
* Kira bedelinin miktarı sözleşmede açıkça belirtilmiş olmalıdır (Madde 3).
e. Görevli ve Yetkili Mahkeme: İtirazın kaldırılması taleplerinde görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi'dir (İİK m. 4). Yetkili mahkeme ise, İİK m. 50 hükmü çerçevesinde takibin yapıldığı yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi'dir. İcra takibinin başlatılacağı yer ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) genel yetki kurallarına (HMK m. 6 - davalının yerleşim yeri) veya sözleşmenin ifa edileceği yer (HMK m. 10 - kira alacaklarında genellikle kiraya verenin yerleşim yeri veya sözleşmede kararlaştırılan ödeme yeri) kurallarına göre belirlenir. İşbu Dilekçe'de yetki itirazına karşı, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu savunulmaktadır (Başlık III.B, Madde 8, 9).
3. İCRA HUKUK MAHKEMESİNDE YARGILAMA USULÜ VE İSPAT
İcra Hukuk Mahkemesi'ndeki itirazın kaldırılması yargılaması, HMK'da düzenlenen genel yargılama usullerinden farklı olarak daha basit ve seri bir usule tabidir (İİK m. 18). Mahkeme, kural olarak dosya üzerinden ve tarafların sunduğu belgelerle sınırlı bir inceleme yapar. Tanık dinlenmesi veya yemin teklifi gibi yollara genellikle başvurulmaz; ancak mahkeme gerekli görürse duruşma açabilir ve tarafları dinleyebilir. İşbu Dilekçe'de delil olarak tanık, bilirkişi, keşif, yemin, uzman görüşü ve isticvap gibi delillere dayanılması (Madde 29, 31), İcra Hukuk Mahkemesi'nin sınırlı inceleme yetkisiyle her zaman bağdaşmayabilir. Mahkeme, özellikle İİK m. 68 belgeleri ve karşı delilleri (ödeme belgeleri vb.) üzerinden karar verecektir.
İspat yükü (Başlık IV.1) şu şekilde dağılır:
a. Alacaklı (Davacı): Alacağının İİK m. 68 kapsamında bir belgeye dayandığını (kira sözleşmesi ve bunun niteliği) ve bu belgeye göre talep ettiği kira bedellerinin muaccel olduğunu ispatlamalıdır. Kiralananın teslim edildiği ve kira ilişkisinin devam ettiği karine olarak kabul edilir.
b. Borçlu (Davalı): İtirazında belirttiği hususları (örneğin borcu ödediğini, borcun muaccel olmadığını, zamanaşımına uğradığını) İİK m. 68/V uyarınca yine aynı kuvvette (noter onaylı belge, imzası ikrar edilmiş belge, banka dekontu vb.) belgelerle ispatlamalıdır. Sadece sözlü beyan veya tanıkla ispat, itirazın kaldırılması yargılamasında kural olarak mümkün değildir. İşbu Dilekçe'de borçlunun ödemeye dair bir delil sunmadığı iddia edilmektedir (Madde 13).
Zamanaşımı İtirazı: Kira alacakları, Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 147/1 uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlu zamanaşımı itirazında bulunmuşsa, mahkeme alacağın bu süre içinde doğup doğmadığını ve zamanaşımını kesen veya durduran bir sebebin olup olmadığını inceler. İşbu Dilekçe'de zamanaşımı itirazının yersiz olduğu belirtilmektedir (Başlık III.A, Madde 7).
Faiz İtirazı: Talep edilen faizin yasal dayanağının (sözleşmesel faiz veya temerrüt faizi) ve oranının doğru olup olmadığı mahkemece incelenir. İşbu Dilekçe'de faiz oranlarının takip talebinde belirtildiği ve yasal olduğu savunulmaktadır (Başlık IV.3, Madde 14, 15).
4. İTİRAZIN KALDIRILMASI KARARI VE SONUÇLARI
İcra Hukuk Mahkemesi yapacağı inceleme sonucunda talebin kabulüne veya reddine karar verir:
a. Talebin Kabulü: Mahkeme, borçlunun itirazının haksız olduğuna ve alacağın İİK m. 68'deki belgelere dayandığına kanaat getirirse, itirazın kaldırılmasına karar verir (Talep Sonucu Madde 6). Bu kararla birlikte durmuş olan icra takibi kaldığı yerden devam eder (Talep Sonucu Madde 7).
* İcra İnkar Tazminatı: Alacaklının talebi üzerine (Başlık V, Talep Sonucu Madde 8), mahkeme borçluyu takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edebilir (İİK m. 68/son fıkra). Bu tazminata hükmedilmesi için borçlunun itirazının haksız olması ve alacaklının talepte bulunması yeterlidir; borçlunun kötü niyetli olup olmadığına bakılmaz (Madde 16, 17, 18).
b. Talebin Reddi: Mahkeme, alacaklının dayandığı belgenin İİK m. 68 kapsamında olmadığını veya borçlunun itirazını geçerli belgelerle ispatladığını tespit ederse, itirazın kaldırılması talebini reddeder. Bu durumda icra takibi durmaya devam eder. Alacaklının alacağını tahsil edebilmesi için genel mahkemelerde bir "tahsil" veya "alacak" davası açması gerekir. Borçlu, alacaklının itirazın kaldırılması talebinde haksız ve kötü niyetli olduğunu ispatlarsa, alacaklı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep edebilir (İİK m. 68/7).
5. YARDIMCI TALEPLER
İtirazın kaldırılması talebiyle birlikte veya dava sırasında bazı yan taleplerde de bulunulabilir:
a. İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz: Alacaklının, dava veya takip sonucunda elde edeceği alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığı üzerine geçici hukuki koruma talep etmesidir. İhtiyati tedbir HMK (m. 389 vd.), ihtiyati haciz ise İİK (m. 257 vd.) hükümlerine tabidir. Bu taleplerin kabulü için alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat ve gecikme halinde hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı veya imkansızlaşacağı tehlikesinin bulunması gerekir. Mahkeme genellikle bu talepler için teminat yatırılmasını ister. İşbu Dilekçe'de her iki talep de yer almaktadır (Başlık VI, VII, Talep Sonucu Madde 2, 3, Madde 19, 20, 21).
b. Adli Yardım: Yargılama harç ve giderlerini karşılayacak maddi gücü bulunmayan tarafın, bu masraflardan geçici olarak muaf tutulmasını veya Devlet tarafından karşılanmasını talep etmesidir (HMK m. 334 vd.). Talepte bulunan kişinin mali durumunu belgelemesi gerekir. İşbu Dilekçe'de müvekkilin mali durumunun elverişsiz olduğu belirtilerek adli yardım talep edilmektedir (Başlık VIII, Talep Sonucu Madde 4, Madde 22, 23, 24, 25).
6. DİLEKÇEDE DEĞİNİLEBİLECEK EKSİK VEYA EK UNSURLAR
İtirazın kaldırılması talepli bir dilekçede, talebin sağlam temellere oturtulması açısından aşağıdaki hususlara ek olarak değinilmesi faydalı olabilir:
a. Kira Sözleşmesinin Niteliğinin Vurgulanması: İşbu Dilekçe'nin "Esasal İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" (Başlık IV) bölümünde veya delil listesindeki kira sözleşmesi açıklamasında (Madde 31, 10. Delil), sözleşmenin İİK m. 68 koşullarını (noter onaylı olup olmadığı veya imzanın ikrar edilip edilmediği/inkar edilip edilmediği) taşıdığının açıkça belirtilmesi, talebin hukuki dayanağını güçlendirebilir. Özellikle imza inkar edilmemişse, bu durumun vurgulanması kesin kaldırma talebi için önemlidir.
b. Takip Türünün Belirtilmesi: Başlatılan icra takibinin (Madde 4) genel haciz yoluyla mı (İİK m. 46 vd.) yoksa kira alacağı ve tahliye talepli özel takip yoluyla mı (İİK m. 269 vd.) yapıldığının "Vakıalar" bölümünde netleştirilmesi, uygulanacak usul hükümlerinin (özellikle İİK m. 269c) belirlenmesi açısından önem taşıyabilir.
c. Muacceliyet Şartı: Talep edilen kira bedellerinin hangi aylara ait olduğu ve bu aylara ilişkin kira bedellerinin sözleşmeye göre (Madde 3) hangi tarihlerde muaccel hale geldiğinin "Vakıalar" bölümünde (Başlık IV) daha detaylı açıklanması, alacağın likit ve muaccel olduğunun ispatı bakımından faydalı olacaktır.
SONUÇ
Kira alacağına dayalı ilamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması, alacaklı kiraya verene, alacağını İİK m. 68 kapsamında bir belgeye dayandırması koşuluyla, genel mahkemelerde dava açmaya göre daha hızlı bir tahsil imkanı sunan önemli bir hukuki yoldur. Bu yola başvurulurken, İİK'da öngörülen şekil ve süre şartlarına titizlikle uyulması, talebin dayandığı kira sözleşmesinin İİK m. 68'in aradığı nitelikleri taşıması ve ispat yükü kurallarının dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. İcra Hukuk Mahkemesi'nin yapacağı sınırlı inceleme sonucunda vereceği karar, takibin devamı ve olası icra inkar tazminatı açısından belirleyici olacaktır. Yan talepler olan ihtiyati tedbir/haciz ve adli yardım ise, davanın etkinliği ve hak kaybının önlenmesi bakımından değerlendirilmesi gereken diğer unsurlardır.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İtirazın kaldırılması talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalı, mülkiyeti Davacı Müvekkile ait olan taşınmazda _._.20_ başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olarak oturmaktadır.
2. Taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre kiralanan taşınmazın aylık kira bedeli ...TL’dir ve her ayın … günü ödenecektir.
3. Sözleşmeye rağmen davalı, takip tarihine kadar olan … aylık kira bedelini ödemediği için, ….İcra Müdürlüğü’ nün ... E Sayılı dosyası ile ödenmemiş kira karşılığı olan toplam ...TL, asıl alacak üzerinden takip başlatılmıştır.
4. Davalı borçlu takip talebine _._.20_ tarihinde itiraz etmişse de, yapılan bu itiraz haksız ve kötü niyetli şekilde yapılmıştır.
5. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A. Zaman aşımı İtirazı Yönünden Açıklamalarımız.
1. Tarafımızca başlatılan icra takibine her ne kadar borçlu tarafından zaman aşımı yönünden itiraz edilmiş ise de alacağımız 5 yıllık zaman aşımı süresine tabii olup itirazın reddi gerekmektedir.
2. ...
B. Yetki İtirazı Yönünden Açıklamalarımız.
1. İtiraz edilen takip ... İcra Dairesinde başlatılmıştır. Bu bağlamda itiraza konu takibin açıldığı icra dairesi yetkili icra dairesi olup borçlunun yapmış olduğu itiraz hukuken yerinde değildir.
2. ...
C. Hak Düşürücü Süre Yönünden Açıklamalarımız.
1. Davalı kiracı aleyhine başlatılan icra dosyasına karşı, ödeme emrine süresinde (7gün) itiraz etmemiş olup, süresinde itiraz edilmeyen takibin kesinleşmesi gerekmektedir.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer.
2. Bu kapsamda Müvekkil tarafından ispat yükü yerine getirilmiştir. Diğer yandan ödeme emrinde borçlunun da bilgisi dahilinde bulunan tarihleri ve miktarları ile belirli borca rağmen süreci uzatmaya yönelik, matbu bir dilekçe ile borca itiraz eden borçlu tarafından dosya kapsamına borcunun bulunmadığını ortaya koyacak herhangi bir delil sunulmamıştır.
3. Davalının faize ilişkin itirazları haksız ve yersizdir. Zira takipte dönemler halinde kademeli olarak ... faiz oranı ve % ... uygulanmıştır. Bu husus ödeme emrinde de belirtilmiştir.
4. ...
<