- Kambiyo Senetlerine Özgü Takipte Yetki İtirazı Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP YOLUNDA YETKİ İTİRAZI VE HUKUKİ ÇERÇEVESİ
1. GİRİŞ: KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP VE YETKİNİN ÖNEMİ
Türk İcra ve İflas Hukuku sisteminde, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlayan çeşitli takip yolları bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine (poliçe, bono ve çek) dayalı alacakların tahsili amacıyla düzenlenen özel takip yolu ise İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 167 ila 176/b maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu takip yolunun özelliği, alacağın kambiyo senedi gibi güçlü bir delile dayanması nedeniyle, genel haciz yoluna göre daha hızlı ve farklı usullere tabi olmasıdır.
İcra takibinin başlatılacağı yer, yani yetkili icra dairesinin tespiti, takibin usulüne uygun yürütülmesi ve borçlunun haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Yetki kuralları, icra takibinin hangi coğrafi bölgedeki icra dairesi tarafından yürütüleceğini belirler. Yetkisiz bir icra dairesinde takip başlatılması halinde, borçlunun bu duruma itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Yetki itirazı, takibin usulüne ilişkin bir itiraz olup, süresi içinde ileri sürülmesi gereken ve icra mahkemesi tarafından incelenen önemli bir hukuki müessesedir. İşbu makalede, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetki itirazının hukuki dayanakları, ileri sürülme usulü, koşulları ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ele alınacaktır.
2. KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİPTE YETKİLİ İCRA DAİRESİ
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkili icra dairesinin belirlenmesinde İİK'nın özel hükümleri ve genel yetki kurallarına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümleri dikkate alınır.
a. Genel Yetki Kuralı: İİK madde 50/1, para ve teminat alacaklarına ilişkin takiplerde, HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyasen uygulanacağını belirtir. HMK madde 6 uyarınca genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalının (takip hukukunda borçlunun) yerleşim yeri mahkemesidir. Dolayısıyla, kambiyo senedine dayalı takipte de genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir (Madde IV.2, Madde IV.10). İşbu Dilekçe'de de müvekkilin yerleşim yeri adresinin yetkili icra dairesini belirlemede esas alındığı görülmektedir (Madde IV.10).
b. Özel Yetki Kuralları: Genel yetki kuralının yanı sıra, HMK'da düzenlenen özel yetki kuralları da uygulama alanı bulabilir. Örneğin, HMK madde 10 uyarınca sözleşmeden doğan davalar (ve takipler), sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde (icra dairesinde) de açılabilir. Kambiyo senetlerinde ödeme yeri, senedin üzerinde belirtilmişse veya Türk Ticaret Kanunu'ndaki (TTK) tamamlayıcı hükümlere göre belirlenebiliyorsa (örneğin, bonoda düzenlenme yeri ödeme yeri kabul edilir), bu yerdeki icra dairesi de yetkili olabilir. Ancak yetki itirazında bulunulması halinde, bu özel yetki kuralının somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı İcra Mahkemesi tarafından değerlendirilecektir.
c. Yetki Sözleşmesi: HMK madde 17, belirli koşullar altında tarafların yapacakları bir sözleşmeyle yetkili mahkemeyi (ve dolayısıyla icra dairesini) belirleyebileceklerini düzenlemektedir (Madde IV.4). Ancak bu hüküm, yetki sözleşmesinin geçerliliğini sıkı koşullara bağlamıştır (Madde IV.5):
i. Yetki sözleşmesi yapabilecek taraflar, tacirler veya kamu tüzel kişileri olmalıdır (Madde IV.6, Madde IV.14). Kanun, tarafların sıfatına özel bir önem atfetmiştir; işin ticari nitelikte olması tek başına yeterli değildir, tarafların bizzat TTK anlamında tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerekmektedir (Madde IV.15).
ii. Taraflardan birinin tacir veya kamu tüzel kişisi olmaması durumunda yapılan yetki sözleşmesi geçersizdir. İşbu Dilekçe'de de borçlunun tacir sıfatını taşımadığı iddia edilmekte ve bu nedenle senetteki yetki şartının geçersiz olduğu ileri sürülmektedir (Madde IV.7, Madde IV.16, Madde IV.17). Özellikle matbu senetlerde yer alan ve genellikle borçlu tarafından dikkat edilmeden imzalanan yetki şartlarının, borçlunun tacir olmaması halinde hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Bu durumda, genel yetki kuralı olan borçlunun yerleşim yeri icra dairesinin yetkisi esas alınacaktır.
3. YETKİ İTİRAZININ İLERİ SÜRÜLMESİ USULÜ
Yetkisiz icra dairesinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibe karşı borçlunun yetki itirazını belirli bir usul çerçevesinde ileri sürmesi gerekmektedir.
a. İtiraz Mercii: Yetki itirazı, takibin yapıldığı yerdeki İcra Mahkemesi'ne yapılır (İİK md. 168/1-5, İİK md. 50/2). İşbu Dilekçe de ilgili İcra Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır.
b. İtiraz Süresi: Yetki itirazı, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılmalıdır (İİK md. 168/1-5). Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve süresi içinde yapılmayan itirazlar dikkate alınmaz. İşbu Dilekçe'de, ödeme emrinin tebliğ tarihine atıf yapılarak itirazın süresinde yapıldığı belirtilmiştir (Madde III.1, Madde 7).
c. İtirazın Şekli: Yetki itirazı, bir dilekçe ile İcra Mahkemesi'ne sunulur (Madde 3). Dilekçede, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu ve yetkili icra dairesinin neresi olduğu açıkça belirtilmelidir (Madde 4, Madde 24.7).
d. İtirazın Takibe Etkisi: Kural olarak yetki itirazında bulunmak, takibi kendiliğinden durdurmaz. Ancak borçlu, İİK madde 169/a-2 uyarınca, itirazının esası hakkındaki karara kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasını İcra Mahkemesi'nden talep edebilir. Bu talep genellikle teminat gösterilmesi koşuluna bağlanabilir. İşbu Dilekçe'de de tedbiren takibin durdurulması talebinde bulunulmuştur (Madde 23.4).
4. YETKİ İTİRAZININ İNCELENMESİ VE SONUÇLARI
İcra Mahkemesi, süresinde yapılan yetki itirazını inceler ve bir karar verir.
a. İnceleme Usulü: Mahkeme, genellikle dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir. Ancak gerekli gördüğü takdirde tarafları duruşmaya çağırabilir. Yetki sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği konusundaki ispat yükü, genellikle buna dayanan alacaklı üzerindedir. Borçlunun tacir olmadığını ispat yükü ise kural olarak borçluya aittir.
b. Mahkemenin Kararları:
i. Yetki İtirazının Kabulü: Mahkeme, itirazı haklı bulursa icra dairesinin yetkisizliğine karar verir. Bu durumda, eğer borçlu talep etmişse (veya alacaklı daha sonra talep ederse), dosyanın masrafı borçlu tarafından karşılanmak üzere yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilir (İİK md. 50/2). Yetkisizlik kararı ile birlikte takibin iptaline karar verilmesi (Madde 24.6) yerine, dosyanın yetkili daireye gönderilmesi usulü daha yaygındır. Yetkisizlik kararı kesinleşmeden dosya başka bir daireye gönderilemez.
ii. Yetki İtirazının Reddi: Mahkeme, itirazı haksız bulursa (örneğin, itiraz süresinde yapılmamışsa, yetki sözleşmesi geçerliyse veya takip yetkili dairede açılmışsa) yetki itirazının reddine karar verir. Bu durumda takip, aynı icra dairesinde devam eder.
c. Kanun Yolu: İcra Mahkemesi'nin yetki itirazına ilişkin verdiği kararlara karşı, tebliğ veya tefhimden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir (İİK md. 363, 364). Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu konudaki kararları kesindir.
5. DİLEKÇEDE YER ALAN DİĞER HUSUSLAR
İşbu Dilekçe'de yetki itirazının yanı sıra bazı ek taleplere de yer verilmiştir:
a. Adli Yardım Talebi: HMK madde 334 vd. hükümleri çerçevesinde, yargılama giderlerini karşılama gücü olmayan kişilerin adli yardımdan yararlanma hakkı bulunmaktadır. Dilekçede, davacının (borçlunun) mali durumu gerekçe gösterilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde V, Madde 18-21, Madde 23.2). Mahkeme, bu talebi kişinin mali durumunu araştırarak değerlendirecektir.
b. Deliller: Yetki itirazının ispatı için gerekli deliller dilekçede sıralanmış ve bazılarının celbi talep edilmiştir (Madde 25-28). Yetki itirazında özellikle borçlunun yerleşim yeri belgesi (Madde 28.8), takip dosyası (Madde 26.7) ve tacir olmadığını gösterir belgeler önem taşır.
c. Tedbiren Takibin Durdurulması: Yukarıda da belirtildiği gibi, yetki itirazı takibi durdurmadığından, mağduriyetin önlenmesi amacıyla takibin geçici olarak durdurulması talep edilmiştir (Madde 23.4). Mahkeme, bu talebi İİK md. 169/a-2 çerçevesinde değerlendirecektir.
6. DİKKATE ALINMASI GEREKEN EK HUSUSLAR
Kambiyo senetlerine özgü takipte yetki itirazı dilekçesi hazırlanırken ve süreç yürütülürken aşağıdaki hususların göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır:
a. Yetkili İcra Dairesinin Belirtilmesi: Yetki itirazında bulunurken, sadece takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğinin ileri sürülmesi yeterli olmayıp, borçluya göre yetkili olan icra dairesinin de açıkça belirtilmesi, mahkemenin karar vermesini kolaylaştırır ve sürecin hızlanmasına yardımcı olur (Madde 24.7).
b. Tacir Olmama Durumunun İspatı: Borçlunun tacir olmadığını ispatlamak için, vergi mükellefiyeti kaydının bulunmadığına dair belgeler, bağlı olunan meslek odasından alınacak yazılar, SGK kayıtları gibi resmi belgeler delil olarak sunulabilir. Dilekçedeki ilgili bölümde (Madde IV.7) borçlunun mesleği veya durumuna ilişkin somut bilginin eklenmesi, iddianın güçlendirilmesi açısından önemlidir.
c. Esasa İlişkin İtirazlar: Yetki itirazı, takibin esasına ilişkin olmayan, usule dair bir itirazdır. Borçlunun, kambiyo senedine dayalı borca veya senedin altındaki imzaya da itiraz etme hakkı varsa, bu itirazlarını da yine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ayrı bir dilekçe ile veya aynı dilekçede açıkça belirterek İcra Mahkemesi'ne yapması gerekmektedir (İİK md. 168/1-4, 169, 170). Yetki itirazı ile birlikte borca veya imzaya itiraz da yapılmışsa, mahkeme öncelikle yetki itirazını inceler ve karara bağlar. Yetki itirazının kabulü halinde, dosya yetkili mahkemeye gönderildikten sonra esasa ilişkin itirazlar incelenir. Yetki itirazı reddedilirse, aynı mahkeme esasa ilişkin itirazları incelemeye devam eder. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak adına tüm itirazların süresi içinde yapılması kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda yetki itirazı, borçlunun hak arama özgürlüğünün önemli bir parçasıdır. İtirazın süresi içinde, usulüne uygun olarak ve doğru hukuki gerekçelerle yapılması, takibin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak açısından elzemdir. Özellikle yetki sözleşmelerinin geçerliliği konusunda HMK madde 17'deki tacir olma şartı, uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve dikkatle değerlendirilmesi gereken bir husustur.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Yetki itirazı talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim; ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı takip dosyasında Davalı tarafından Borçlu olarak gösterilmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Alacaklı tarafından, ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile Müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmıştır.
2. Söz konusu takibe süresi içerisinde yetki itirazında bulunmaktayız.
3. İlgili takipte yetkili İcra Müdürlüğü; ... İcra Müdürlüğüdür.
4. İşbu itirazımız ile yetki itirazımızın dikkate alınarak İcra Dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi gerekmektedir.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gündür. Söz konusu ödeme emri Müvekkilime _._.20_ tarihinde tebliğ edilmiş olup, iş bu itirazımızı süresi içerisinde yapmaktayız.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Alacaklı tarafından, ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası ile Müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmıştır.
2. Müvekkilim, ... adresinde ikamet etmekte olup, söz konusu icra dosyasında da görüleceği üzere, Alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve Müvekkilime tebligat yapılan adres burasıdır.
3. Takibe konu olan bono ile ilgi