- İş Kazasının Tespiti Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI: HUKUKİ NİTELİĞİ, UNSURLARI VE YARGILAMA USULÜ
GİRİŞ
Çalışma hayatının en önemli risklerinden biri olan iş kazaları, hem çalışanlar hem de işverenler açısından ciddi hukuki ve sosyal sonuçlar doğurmaktadır. Türk hukuk sistemi, iş kazası geçiren sigortalıları ve hak sahiplerini korumak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla çeşitli güvenceler sağlamıştır. Ancak, bir olayın iş kazası olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunda SGK ile sigortalı arasında uyuşmazlık çıkması halinde, yargı yoluna başvurularak olayın iş kazası olduğunun tespiti talep edilebilmektedir. İş kazasının tespiti davası, sigortalının veya hak sahiplerinin SGK tarafından sağlanan haklardan yararlanabilmesi için ön koşul niteliği taşıyan ve özel bir hukuki prosedürü olan bir dava türüdür. Bu makalede, Türk hukukunda iş kazasının tespiti davasının hukuki dayanakları, niteliği, unsurları, yargılama usulü ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
1. İŞ KAZASI KAVRAMI VE HUKUKİ DAYANAKLARI
Türk hukukunda iş kazası kavramının temel yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'dur (SSGSSK). Anılan Kanun'un 13. maddesi, hangi hallerin iş kazası sayılacağını tahdidi (sınırlı sayıda) olarak belirlemiştir. Buna göre iş kazası;
a. Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
c. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d. Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
Bu tanımlama, bir olayın Sosyal Güvenlik Hukuku anlamında iş kazası kabul edilebilmesi için gerekli çerçeveyi çizmektedir. Maddede sayılan hallerden birinin varlığı ve sonucunda bedensel veya ruhsal bir zararın ortaya çıkması, olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi için yeterlidir. İş kazası kavramı, sigortalıya ve hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılmasının temelini oluşturur. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu'nda yer alan işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü gibi düzenlemeler de iş kazalarıyla dolaylı olarak ilişkilidir.
2. İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI
İş kazasının tespiti davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 106. maddesinde düzenlenen tespit davalarından biridir. Tespit davası, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesini konu alır. İş kazasının tespiti davasında amaç, belirli bir olayın SSGSSK Madde 13 kapsamında bir iş kazası olduğunun mahkeme kararıyla sabit hale getirilmesidir.
Bu dava, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilgili olayı iş kazası olarak kabul etmediği (Madde: II.4, IV.4) veya işveren tarafından süresi içinde bildirim yapılmadığı (Bildirim yapılmış olsa dahi Kurum reddetmiş olabilir, Madde: II.3, IV.3) durumlarda önem kazanır. Mahkeme tarafından olayın iş kazası olduğunun tespiti, sigortalıya veya hak sahiplerine SGK tarafından sağlanan;
a. Geçici iş göremezlik ödeneği,
b. Sürekli iş göremezlik geliri,
c. Ölüm geliri (hak sahiplerine),
d. Evlenme ödeneği (hak sahibi kız çocuklarına),
e. Cenaze ödeneği,
gibi haklardan yararlanma imkanı sağlar. Dolayısıyla dava, doğrudan bir tazminat veya alacak talebi içermese de, sosyal güvenlik haklarına ulaşmada kritik bir basamaktır. Bu tespit kararı, aynı zamanda işverene karşı açılabilecek maddi ve manevi tazminat davalarında da iş kazası olgusunun varlığına dair güçlü bir delil teşkil eder.
3. DAVANIN TARAFLARI VE GÖREVLİ/YETKİLİ MAHKEME
a. Davanın Tarafları:
İş kazasının tespiti davasında davacı taraf, iş kazası geçiren sigortalı işçi (Madde: Davacı) veya işçinin ölümü halinde onun hak sahipleridir (eş, çocuklar, anne-baba vb.). Davalı taraf ise, işveren (Madde: Davalı 1) ile Sosyal Güvenlik Kurumu'dur (Madde: Davalı 2). Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, işveren ile SGK arasında bu davada zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Zira mahkeme kararı, hem işverenin sorumluluğunu (prim artışı, rücu riski vb.) hem de SGK'nın yükümlülüklerini (yardım bağlama vb.) doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle davanın her ikisine karşı birlikte açılması gerekmektedir.
b. Görevli Mahkeme:
İş kazasının tespiti davalarına bakmakla görevli mahkeme, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5/1-a maddesi uyarınca İş Mahkemeleridir.
c. Yetkili Mahkeme:
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesine göre, iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi veya işin ya da işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalılar birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. SGK'nın davalı olduğu durumlarda, Kurum'un ilgili şubesinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilmektedir.
4. DAVA ŞARTLARI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE/ZAMANAŞIMI
a. Hukuki Yarar:
Her davada olduğu gibi, iş kazasının tespiti davasında da davacının dava açmakta güncel bir hukuki yararının bulunması dava şartıdır (HMK Madde 114/1-h). Genellikle SGK'nın olayı iş kazası olarak kabul etmemesi veya bu konuda bir karar vermemesi, hukuki yararın varlığı için yeterlidir (Madde: II.4, IV.4). Sigortalının, tespit kararı olmaksızın SGK yardımlarından faydalanamayacak olması, hukuki yararın temelini oluşturur.
b. SGK'ya Başvuru Zorunluluğu:
Doktrin ve uygulamada tartışmalı olmakla birlikte, genel kabul gören görüşe göre, iş kazasının tespiti davası açmadan önce SGK'ya başvurularak olayın iş kazası olarak değerlendirilmesinin talep edilmesi ve Kurum'un bu talebi reddetmesi veya süresi içinde cevap vermemesi beklenmelidir. Bu durum, bir dava şartı olmaktan ziyade, hukuki yararın somutlaşması açısından önem taşır. İşbu Dilekçe'de, Kurum'un olayı iş kazası saymadığına dair bir raporun varlığından bahsedilmektedir (Madde: II.4, IV.4, 12). İşverenin SSGSSK Madde 13/2 uyarınca kazayı 3 iş günü içinde SGK'ya bildirme yükümlülüğü de bulunmaktadır (Madde: II.3, IV.3, 11).
c. Hak Düşürücü Süre / Zamanaşımı:
İş kazasının tespiti davası için kanunda açıkça düzenlenmiş bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Bu dava, niteliği itibarıyla bir tespit davası olduğundan, hukuki yarar devam ettiği sürece açılabilir. Ancak, bu tespitin sonucunda talep edilecek sosyal güvenlik hakları (gelir, ödenek vb.) belirli zamanaşımı sürelerine tabidir. Örneğin, sürekli iş göremezlik geliri veya ölüm geliri bağlanması talebi, hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir (SSGSSK Madde 97 ile atıf yapılan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 146). Bu nedenle, tespit davasının pratikte bu süreler dikkate alınarak açılması gerekmektedir. Aksi takdirde, tespit kararı alınsa bile ilgili sosyal güvenlik hakkı zamanaşımına uğramış olabilir.
5. İŞ KAZASININ UNSURLARI VE İSPAT YÜKÜ
Davacının, mahkemeden olayın iş kazası olduğunun tespitini isteyebilmesi için SSGSSK Madde 13'te tanımlanan unsurların somut olayda gerçekleştiğini ispatlaması gerekmektedir. Bu unsurlar şunlardır:
a. Kazaya uğrayan kişinin SSGSSK kapsamında sigortalı olması (Madde: I).
b. Bir kaza olayının meydana gelmiş olması (Madde: II.1, IV.1).
c. Sigortalının bu kaza sonucu bedenen veya ruhen bir zarara uğramış olması (Madde: II.2, IV.2).
d. Kaza ile uğranılan zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağının bulunması.
e. Kazanın SSGSSK Madde 13'te sayılan hal ve durumlardan birinde meydana gelmiş olması (Örneğin, işyerinde, işveren tarafından yürütülen iş nedeniyle, görevli olarak başka yerde bulunurken vb. İşbu Dilekçe'de, görevin yerine getirilmesi sırasında meydana geldiği belirtilmiştir, Madde: II.1, IV.1).
İspat yükü, kural olarak iddia eden tarafa, yani davacıya aittir (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu Madde 6, HMK Madde 190). Davacı, yukarıda sayılan unsurların tamamının kendi durumunda gerçekleştiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Bu ispat faaliyetinde kullanılabilecek deliller çeşitlidir ve İşbu Dilekçe'nin delil listesi bölümünde de örneklendirilmiştir (Madde: 19, 21):
a. Tanık beyanları (Kazayı görenler, çalışma arkadaşları vb.) (Madde: 19 - Tanıklar).
b. Resmi belgeler (Kaza tutanağı, polis/jandarma tutanakları, SGK müfettiş raporları, SGK yazışmaları vb.) (Madde: 21 - Kaza Tutanağı, SGK Bildirim Yazısı, SGK Cevap Yazısı).
c. Tıbbi belgeler (Hastane raporları, adli tıp raporları, sağlık kurulu raporları vb. - Zararı ve illiyet bağını ispata yarar).
d. İşyeri kayıtları (İşe giriş bildirgesi, ücret bordroları, çalışma saatlerini gösterir belgeler, İSG tutanakları, kamera kayıtları vb.) (Madde: 21 - SGK Yer Kayıtları).
e. Bilirkişi incelemesi (Özellikle kazanın oluş şekli, teknik nedenleri, illiyet bağı veya İSG önlemleri açısından) (Madde: 19 - Bilirkişiler).
f. Keşif (Olay yerinde inceleme yapılması) (Madde: 19 - Keşif).
g. Yemin, isticvap gibi diğer yasal deliller (Madde: 19 - Yemin, İsticvap).
h. Uzman görüşü (HMK Madde 293) (Madde: 19 - Uzman Görüşü).
6. YARGILAMA SÜRECİ VE KARARIN SONUÇLARI
İş kazasının tespiti davası, İş Mahkemeleri Kanunu ve HMK'da öngörülen yargılama usullerine göre yürütülür. Dava dilekçesinin sunulması (İşbu Dilekçe), davalılara tebliği, cevap dilekçelerinin verilmesi, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri (basit yargılama usulünde genellikle tek dilekçe teatisi), ön inceleme duruşması, tahkikat aşaması (delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması, keşif yapılması vb.) ve sözlü yargılama aşamalarından sonra mahkeme bir karar verir.
Mahkeme, yaptığı yargılama sonucunda davacının iddialarını ispatladığı kanaatine varırsa, "davanın kabulüne ve dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespitine" karar verir (Madde: 17.1, 17.4). Eğer davacı iddiasını ispatlayamazsa, mahkeme "davanın reddine" karar verir.
Davanın kabulü halinde verilen tespit kararı, inşai bir karar olmayıp, mevcut bir hukuki durumun (olayın iş kazası vasfının) varlığını açıklayan (bildirici nitelikte) bir karardır. Bu kararın en önemli sonucu, SGK'nın artık bu olayı iş kazası olarak kabul etmek ve (diğer şartları da varsa) sigortalıya veya hak sahiplerine ilgili sosyal sigorta yardımlarını bağlamak zorunda olmasıdır. Karar, SGK ve işveren açısından bağlayıcıdır. Ayrıca, daha önce belirtildiği gibi, bu karar işverene karşı açılacak tazminat davalarında da önemli bir delil niteliğindedir.
7. DİLEKÇEDE YER ALABİLECEK İLAVE HUSUSLAR
Bir iş kazasının tespiti davası dilekçesi hazırlanırken, davanın temelini oluşturan unsurların eksiksiz ve net bir şekilde ortaya konulması büyük önem taşır. İşbu Dilekçe genel hatları içermekle birlikte, uygulamada bazı hususların daha detaylı vurgulanması faydalı olabilir:
a. Nedensellik Bağının Vurgulanması: Dilekçenin "Esasa İlişkin Detaylı Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" bölümünde (Madde: IV), sadece kazanın nasıl olduğu (Madde: IV.1) ve zararın ne olduğu (Madde: IV.2) değil, aynı zamanda kaza ile ortaya çıkan bedensel veya ruhsal zarar arasındaki doğrudan ve uygun illiyet bağının (nedensellik ilişkisinin) açıkça kurulması ve anlatılması, davanın sağlamlığı açısından önemlidir. Hangi olayın hangi somut zarara yol açtığının net bir şekilde ifade edilmesi gerekir.
b. SSGSSK Madde 13'teki Hangi Hale Uygunluğun Belirtilmesi: Kazanın, SSGSSK Madde 13'te sayılan hallerden (işyerinde olma, görevli gitme, işverenin aracıyla gidip gelme vb.) hangisine veya hangilerine girdiği, ilgili fıkra veya bent numarasına atıf yapılarak hukuki açıklamalar kısmında (Madde: IV) belirtilebilir. Bu, hukuki argümanın netliğini artırır. İşbu Dilekçe'de kazanın "görevi yerine getirirken" meydana geldiği ifade edilmiştir (Madde: IV.1), bu durum genellikle SSGSSK Madde 13/1-b veya c bentleri kapsamında değerlendirilebilir.
c. Adli Yardım Talebinin Gerekçelendirilmesi: Adli yardım talebi (Madde: V, 17.2), davacının mali durumunun yetersizliğini gösteren belgelerle (fakirlik belgesi, gelir durumunu gösterir belgeler vb.) desteklenmelidir. Dilekçede bu durumun belirtilmesi (Madde: 14) yerinde olmakla birlikte, ispatı için gerekli belgelerin de sunulması veya temini için mahkemeden yardım istenmesi önemlidir.
SONUÇ
İş kazasının tespiti davası, sosyal güvenlik sisteminin işleyişinde önemli bir yer tutan ve sigortalıların hak arama özgürlüğünün bir parçası olan hukuki bir yoldur. Bir olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi konusunda idare (SGK) ile birey arasında uyuşmazlık çıktığında, yargısal denetim mekanizması devreye girerek maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve hukukun doğru uygulanmasını sağlar. SSGSSK Madde 13'te belirtilen koşulların varlığının ispatlandığı durumlarda mahkeme tarafından verilecek tespit kararı, sigortalı veya hak sahiplerinin Anayasal güvence altında olan sosyal güvenlik haklarına kavuşmalarının önünü açar.
T.C.
...
İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1. TC:
Adresi:
2. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ... İL MÜDÜRLÜĞÜ
Adresi:
KONU : İş kazasının tespiti istemidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihi doğumludur. Müvekkilim _._.20_ tarihinden _._.20_ tarihine kadar Davalı işveren yanında son olarak aylık ... TL ücret karşılığında ... olarak çalışmıştır. Müvekkilim _._.20_ tarihinde iş kazası geçirmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. _._.20_ tarihinde İş yerinde ... tarafından Müvekkile, ... görevi verilmiştir. Müvekkil işbu görevi yerine getirirken meydana gelen ... sebebiyle getirirken iş kazası geçirmiştir.
2. Kaza neticesinde Müvekkilin vücudunda ... zararları meydana gelmiştir.
3. İşverenin yasal sorumluluğu gereği kaza tarihinden sonra 3 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna İşverence bildirim yapılmıştır.
4. Kurum tarafından hazırlanan raporda ... gerekçesi ile kazanın iş kazası olmadığı yönünde değerlendirmede bulunulmuştur.
5. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır: