- Taşınmaz Banka Kredilerinde İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takibin İptali Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİN İPTALİ DAVASI: TAŞINMAZ BANKA KREDİLERİ ÖZELİNDE HUKUKİ BİR DEĞERLENDİRME
GİRİŞ
Türk hukuk sisteminde alacakların tahsili amacıyla başvurulan cebri icra yollarından biri de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiptir. Özellikle banka kredilerinin teminatı olarak sıkça başvurulan taşınmaz ipotekleri, kredi borcunun ödenmemesi durumunda alacaklı bankaya, ipotekli taşınmazın satılarak alacağın tahsil edilmesi imkanını sunar. Ancak bu takip yolunun başlatılması ve yürütülmesi sıkı usul ve esas kurallarına tabidir. Borçlu veya ipotek veren üçüncü kişinin, başlatılan takibe karşı hukuki yollara başvurarak takibin veya icra emrinin iptalini talep etme hakkı bulunmaktadır. İşbu makalede, özellikle banka kredileri kapsamında tesis edilen ipoteklere dayalı olarak başlatılan takiplerin iptali taleplerinin hukuki dayanakları, koşulları, ilgili mevzuat ve yargı uygulamaları, doktrindeki görüşler ışığında ve "İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takibin İptali Talebi Dava Dilekçesi, Taşınmaz Banka Kredisi" bağlamında ele alınacaktır.
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP: GENEL ÇERÇEVE
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 148 ila 153. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu takip yolu, alacağı bir ipotekle temin edilmiş olan alacaklının, borçlunun borcunu ödememesi halinde, ipotekli taşınmazın icra dairesi aracılığıyla satılarak alacağını elde etmesini sağlar.
a. Takip Türleri: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, temel olarak iki şekilde başlatılabilir:
* İlamsız Takip: Alacak veya ipotek hakkı veya her ikisi bir ilam (mahkeme kararı) veya ilam niteliğinde belgeye (İİK m. 38) dayanmıyorsa, alacaklı ilamsız takip yoluna başvurur (İİK m. 149). Bu durumda borçluya bir "icra emri" değil, "ödeme emri" gönderilir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurabilir.
* İlamlı Takip: Alacak veya ipotek hakkı veya her ikisi bir ilam veya ilam niteliğinde belgeye dayanıyorsa, alacaklı ilamlı takip yoluna başvurur (İİK m. 150/h). İpoteğin, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi halinde de (ipotek akit tablosu) ilamlı takip yapılabilir (İİK m. 150/ı). Bu durumda borçluya doğrudan "icra emri" gönderilir ve kural olarak borca itiraz takibi durdurmaz; ancak icra emrinin usulsüzlüğü veya borcun sona erdiği gibi iddialarla icra mahkemesine "şikayet" yoluna gidilebilir veya menfi tespit davası açılabilir.
b. Hukuki Dayanaklar: Bu takip yolunun maddi hukuk temelini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri (m. 850 vd.), özellikle de ipoteğe ilişkin maddeleri (m. 881 vd.) oluşturur. Takibin usulü ise İİK tarafından düzenlenir.
TAKİBİN İPTALİ TALEBİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE KOŞULLARI
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan bir takibe karşı borçlu veya ipotek veren üçüncü kişinin başvurabileceği temel hukuki yol, İİK m. 16 vd. düzenlenen "şikayet" veya duruma göre genel mahkemelerde açılacak "menfi tespit" veya "istirdat" davalarıdır. İşbu Dilekçe'de talep edilen, takibin veya icra emrinin iptali, genellikle icra mahkemesi nezdinde ileri sürülen bir şikayet niteliğindedir.
a. Şikayet: İcra ve iflas dairesi işlemlerinin kanuna veya olaya uygun olmaması ya da bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması hallerinde başvurulan hukuki yoldur (İİK m. 16). İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte şikayet sebepleri şunlar olabilir:
* Takip talebinde veya ödeme/icra emrinde bulunması gereken yasal unsurların eksikliği.
* Yetkisiz icra dairesinde takip başlatılması.
* Takip yolunda hata (örneğin, ilamlı takip koşulları yokken ilamlı takip yapılması).
* Borcun muaccel olmaması veya zamanaşımına uğraması gibi maddi hukuka ilişkin ancak icra mahkemesinin dar yetkisi dahilinde incelenebilecek iddialar.
* İcra emrinin tebliğindeki usulsüzlükler.
* İİK m. 150/ı uyarınca gönderilmesi gereken ihtarın usulüne uygun olmaması veya hiç gönderilmemesi.
b. Dava: Borcun esasına ilişkin itirazlar (borcun ödenmiş olması, mevcut olmaması vb.) genellikle genel mahkemelerde açılacak menfi tespit (borçlu olunmadığının tespiti - İİK m. 72) veya istirdat (ödenen paranın geri alınması - İİK m. 72) davalarının konusunu oluşturur. Ancak bazı durumlarda, özellikle ilamlı takibe dayanak belgenin sahteliği veya borcun itfa edildiği gibi iddialar icra mahkemesinde de ileri sürülebilir (İİK m. 33).
c. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Takibin veya icra emrinin iptaline yönelik şikayetlerde görevli mahkeme, takibi yürüten icra dairesinin bağlı olduğu İcra Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme de yine takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesidir.
İŞBU DİLEKÇE KAPSAMINDAKİ ÖZEL İPTAL SEBEPLERİ
İşbu Dilekçe'de ileri sürülen argümanlar, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin iptali için spesifik gerekçeler sunmaktadır:
a. Üçüncü Kişi Lehine Tesis Edilen İpoteğe Dayalı Takipte Usul:
Bir kimsenin, üçüncü bir kişinin borcu için kendi taşınmazı üzerinde ipotek tesis etmesi mümkündür (TMK m. 881). Bu durumda, ipotek veren üçüncü kişi, borçtan şahsen sorumlu olmasa da, borç ödenmediği takdirde ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesine katlanmakla yükümlüdür. İİK m. 149/1, "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu, borcu ödemezse alacaklı, ipotekli taşınmazı sattırabilir" hükmünü amirdir. Ancak Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında "zorunlu takip arkadaşlığı" bulunmaktadır. Bu nedenle, alacaklı bankanın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatırken, hem asıl borçluyu hem de ipotek veren üçüncü kişiyi birlikte taraf göstermesi gerekmektedir (Madde IV.A.3). Sadece ipotek veren üçüncü kişi aleyhine takip başlatılması, takip usulüne aykırılık teşkil eder ve bu durum, takibin iptali sonucunu doğurabilir (Madde IV.A.4, IV.A.5). Takibin sonradan asıl borçluya yöneltilmesi veya davaya dahil edilmesi genellikle mümkün görülmemektedir. İşbu Dilekçe'de, müvekkilin asıl borçlu olmayıp, üçüncü bir kişinin kredisi için ipotek veren konumunda olduğu ve takibin sadece kendisine yöneltildiği iddia edilmektedir (Madde IV.A.2).
b. Konut Finansmanı Sözleşmelerinden Kaynaklanan İpoteğe Dayalı İlamlı Takip Sorunu:
İİK m. 150/ı, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi halinde, alacaklının ilamlı takip yapabileceğini düzenler. Ancak, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında kalan konut finansmanı (tüketici kredisi) sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklar için tesis edilen ipoteklerde durum farklıdır. Bu tür sözleşmelerde borcun muacceliyeti, temerrüt faizi, kalan borç miktarı gibi hususlar, sözleşme koşulları ve TKHK hükümleri çerçevesinde belirlenir ve genellikle yargılamayı gerektirir. İpotek akit tablosu, tek başına bu unsurları (özellikle borcun güncel ve muaccel miktarını) ispata yeterli olmayabilir. Yargıtay içtihatları, tüketici kredileri veya konut finansmanı sözleşmelerine dayalı ipotekler için, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, İİK m. 150/ı kapsamında doğrudan ilamlı takip yapılamayacağı yönünde istikrar kazanmıştır (Madde IV.B.3, IV.B.4). Bu durumda alacaklının, öncelikle genel mahkemelerde bir alacak davası açarak ilam alması veya ilamsız takip yoluna başvurması beklenir. Konut finansmanı sözleşmesine dayalı ipotek için ilamlı takip yapılması ve icra emri gönderilmesi halinde, bu durum süresiz şikayete tabi bir usulsüzlük olarak kabul edilmektedir (Madde III.1, III.2, IV.B.5). İşbu Dilekçe, müvekkilin konut kredisi kullandığını (Madde II.3, IV.B.1) ve bu kredi borcu için başlatılan ilamlı takibin (Madde II.5, IV.B.2) usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
c. Kredi Borcunun Muaccel Hale Gelmemesi:
İpoteğin paraya çevrilebilmesi için öncelikle teminat altına alınan alacağın muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Özellikle taksitli ödenen banka kredilerinde, bir veya birkaç taksitin ödenmemesi, kural olarak tüm borcun muaccel olduğu anlamına gelmez. Borcun tamamının muaccel kılınabilmesi için sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması ve/veya yasal şartların gerçekleşmesi gerekir. TKHK kapsamında düzenlenen tüketici kredileri ve konut finansmanı sözleşmelerinde, kredi verenin kalan borcun tamamını talep edebilmesi için;
* Tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi,
* Kredi verenin tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması (ihtarname göndermesi) şarttır (TKHK m. 4, ilgili yönetmelikler ve İİK m. 150/ı atfı).
Bu koşullar gerçekleşmeden, yani borç muaccel hale gelmeden takip başlatılması, takibin iptali sebebidir (Madde II.7, IV.C.4, IV.C.5). İşbu Dilekçe'de, müvekkil aleyhine takip başlatılabilmesi için gerekli yasal koşulların (örneğin, ihtarname süresinin dolmaması veya temerrüt koşullarının oluşmaması gibi) gerçekleşmediği iddia edilmektedir (Madde IV.C.3, IV.C.4).
İLGİLİ MEVZUAT
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin iptali taleplerinde dikkate alınması gereken temel mevzuat hükümleri şunlardır:
a. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK):
* Madde 16-20: Şikayet usulü, süresi ve sonuçları.
* Madde 33: İcra emrine itiraz (borcun itfası, imhal, zamanaşımı).
* Madde 71: Menfi tespit ve istirdat davaları (takibin iptali veya durdurulması talepli).
* Madde 148-153: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin genel hükümleri, ilamlı ve ilamsız takip usulleri, muacceliyet ihtarı.
b. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK):
* Madde 850-872: Taşınmaz rehni genel hükümleri.
* Madde 881-897: İpotek hükümleri (kuruluşu, türleri, hükümleri, sona ermesi).
* Madde 888: Alacağın muaccel olması ve borçluya bildirim yapılması gerekliliği.
c. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK):
* Madde 4: Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar ve genel ilkeler.
* Madde 22-31: Tüketici kredileri (özellikle temerrüt ve muacceliyet hükümleri).
* Madde 31/A vd.: Konut finansmanı (özellikle temerrüt ve muacceliyet hükümleri).
d. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK):
* Madde 117 vd.: Borçlunun temerrüdü ve sonuçları.
* Genel hükümler (sözleşme, alacağın devri vb.).
e. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK):
* Genel yargılama usulü, ispat yükü (m. 190), deliller (tanık, bilirkişi, keşif, yemin, uzman görüşü - m. 293), isticvap (Madde 36, 37).
* Adli Yardım (m. 334-340): Yargılama giderlerini karşılama gücü olmayanlar için (Madde V, Talep Sonucu 2).
YARGILAMA USULÜ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
a. Görevli Mahkeme: İcra dairesi işlemlerine karşı şikayet yoluyla yapılacak iptal taleplerinde görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi'dir. İcra mahkemeleri, kural olarak dar yetkili olup, şekli inceleme yaparlar. Ancak kanunun açıkça izin verdiği hallerde (İİK m. 33, 71 vb.) veya takibin dayandığı belgenin niteliği gerektirdiğinde (örneğin, ilamlı takip yapılamayacağı iddiası gibi) daha kapsamlı inceleme yapabilirler. Borcun esasına ilişkin iddialar için genel mahkemelerde dava açılması gerekebilir.
b. İspat Yükü: İptal talebinde bulunan taraf (davacı/şikayetçi), iddiasını (örneğin, usulsüzlük, muacceliyet koşullarının oluşmadığı, zorunlu takip arkadaşlığına uyulmadığı vb.) ispatla yükümlüdür (HMK m. 190). Bu kapsamda icra takip dosyası (Madde 36-9), kredi sözleşmesi (Madde 37-10), ipotek resmi senedi (Madde 38-11), ihtarname (Madde 38-12), ödeme kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi gibi delillere başvurulur (Madde 36).
c. Adli Yardım: Yargılama harç ve giderlerini karşılayamayacak durumda olan taraf, adli yardım talebinde bulunabilir (HMK m. 334 vd.). Talebin kabulü halinde, ilgili taraf yargılama giderlerinden geçici olarak muaf tutulur (Madde V, Talep Sonucu 2).
DOKTRİN GÖRÜŞLERİ VE YARGITAY İÇTİHATLARI
Türk hukuk doktrininde ve Yargıtay uygulamasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte usul kurallarına sıkı sıkıya uyulması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle;
a. Üçüncü kişi tarafından verilen ipoteklerde asıl borçlu ile ipotek veren arasındaki zorunlu takip arkadaşlığı kuralı istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır (Madde IV.A.4).
b. Tüketici kredileri ve konut finansmanı sözleşmelerinden doğan alacaklar için tesis edilen ipoteklere dayanılarak İİK m. 150/ı kapsamında doğrudan ilamlı takip yapılamayacağı yönündeki görüş ve içtihatlar ağırlık kazanmıştır.
c. Muacceliyet koşullarının (özellikle TKHK kapsamındaki bildirim ve süre şartlarının) harfiyen yerine getirilmesinin takip için geçerlilik şartı olduğu kabul edilmektedir.
Bu konulardaki güncel Yargıtay kararları, benzer davalarda emsal teşkil etmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
DAVA BAŞARISI İÇİN DİKKATE ALINMASI GEREKEN EK HUSUSLAR
Her ne kadar işbu Dilekçe çeşitli iddiaları içermekte ise de, bu tür bir davanın veya şikayetin başarıya ulaşması için bazı temel unsurların somut olayda eksiksiz olarak ortaya konulması ve ispatlanması elzemdir. Bu kapsamda özellikle aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
a. Muacceliyet Koşullarının İspatı: Muacceliyet koşullarının oluşmadığı iddiası (Madde IV.C) ileri sürülüyorsa, özellikle TKHK kapsamında aranan "birbirini izleyen en az iki taksitin ödenmemesi" ve "en az otuz gün süre verilerek gönderilen muacceliyet ihtarı" unsurlarının gerçekleşmediğinin açıkça ispatlanması gerekir. Banka tarafından gönderilen ihtarnamenin içeriği, tebliğ tarihi ve taksit ödeme dökümleri bu noktada kritik delillerdir. İhtarname usulüne uygun değilse veya hiç gönderilmemişse, bu durumun net bir şekilde ortaya konulması önemlidir.
b. İlamlı Takip Yapılamayacağı İddiasının Dayanağı: Konut finansmanı kredisi nedeniyle ilamlı takip yapılamayacağı iddiası (Madde IV.B) kuvvetli bir argüman olmakla birlikte, bu iddianın temelini oluşturan kredi sözleşmesinin niteliğinin (açıkça TKHK kapsamında bir konut finansmanı veya tüketici kredisi olduğunun) ve ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinin (veya içerse bile TKHK hükümleri nedeniyle bu ikrarın tek başına yeterli olmadığının) somut delillerle desteklenmesi gerekir.
c. Zorunlu Takip Arkadaşlığı: Üçüncü kişi ipoteği iddiası (Madde IV.A) söz konusu ise, davacının gerçekten asıl borçlu olmadığının, sadece kendi taşınmazı üzerinde başkasının borcu için ipotek verdiğinin kredi sözleşmesi ve ipotek senedi gibi belgelerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanması ve takibin sadece ipotek veren aleyhine açıldığının icra takip dosyasından teyit edilmesi gerekmektedir.
d. Delillerin Sunulması: İleri sürülen tüm iddiaların (Madde IV) ilgili delillerle (Madde 36, 37, 38) desteklenmesi, tanıkların dinletilmesi, bilirkişi incelemesi talep edilmesi ve özellikle karşı tarafın sunacağı delillere karşı etkin beyanlarda bulunulması davanın seyri açısından önemlidir.
Bu hususların titizlikle ele alınması, takibin iptali talebinin kabul edilme olasılığını artıracaktır.
SONUÇ
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, alacaklılar için güçlü bir tahsil aracı olmakla birlikte, borçlular ve ipotek veren üçüncü kişiler için ciddi sonuçlar doğurabilen bir süreçtir. Bu nedenle, takip sürecinin her aşamasının yasal düzenlemelere ve usul kurallarına uygun olması büyük önem taşır. Özellikle banka kredileri kapsamında tesis edilen ipoteklerde, kredinin niteliği (tüketici kredisi/konut finansmanı olup olmadığı), borcun muacceliyet koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ipotek veren kişinin hukuki statüsü (asıl borçlu/üçüncü kişi) gibi faktörler, takip yolunun ve usulünün belirlenmesinde kritik rol oynar. İşbu Dilekçe'de özetlenen gerekçeler (zorunlu takip arkadaşlığına uyulmaması, konut kredisi nedeniyle ilamlı takip yapılamaması, muacceliyet şartlarının oluşmaması gibi), Yargıtay içtihatları ve yasal düzenlemelerle desteklendiği takdirde, başlatılan takibin veya gönderilen icra emrinin iptali sonucunu doğurabilecek önemli hukuki argümanlardır.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız / ilamlı takibin iptali talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilim, borcuna karşılık olarak kendi taşınmazı üzerinde Davalı banka lehine ipotek tesis etmiştir.
2. Buna ilişkin olarak Müvekkilim aleyhine ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası kapsamında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmıştır.
3. Müvekkilim, ... Bankasından konut kredisi almış ve karşılığında kendi taşınmazını üzerinde Davalı banka lehine ipotek tesis etmiştir.
4. Borca karşılık olarak Davalı banka, Müvekkilim aleyhine ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası kapsamında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatmıştır.
5. İşbu ilamlı takip usul ve yasaya aykırı olup icra emrinin iptali gerekmektedir.
6. Müvekkilimin, kredi borcunun muacceliyet kazanması için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Müvekkil aleyhine başlatılan işbu takibin iptali gerekmektedir.
7. ...
8. Adli yardım talebimiz vardır.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Konut Finansman Sözleşmesi kapsamında tesis edilen ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamaz. Buna ilişkin takip yapılarak Borçluya karşı icra emri gönderilmesine karşın yapılacak olan şikayet süreye tabi değildir.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. 3.kişi Yararına İpotek Tesis Edilmesi Durumuna İlişkin İtirazlarımız:
1. Davalı ... Bankası tarafından, Müvekkilim aleyhine ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı dosyası kapsamında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmıştır.
2. Müvekkilim, söz konusu dosyanın asıl Borçlusu olmayıp ...'nın, Davalı ... Bankasından almış olduğu krediye karşılık ipotek veren 3.kişi konumundadır.
3. Asıl Borçlu ile gayrimenkul maliki üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı vardır. Asıl Borçlu ile ipotek veren 3.kişi aleyhine birlikte takip yapılması gerekirken, Alacaklı Banka yalnızca Müvekkilim aleyhine takip başlatmıştır.
4. Yargıtay kararlarına göre, icra takibi yalnızca ipotek veren 3.kişi aleyhine yapılmışsa, asıl Borçlunun sonrasında takibe eklenmesi mümkün olmayıp, yalnızca 3.kişi aleyhine yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
5. ...
B. Konut Finansman Kredisi Nedeniyle Başlatılan İlamlı Takibe İlişkin İtirazlarımız:
1. Müvekkilim, ... Bankasından ...TL tutarında konut (tüketici) kredisi kullan