- İlamsız İcra Takibinde İtirazın Kesin Kaldırılması Talebi
- Adli Yardım
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
İLÂMSIZ İCRA TAKİBİNDE İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI: HUKUKİ ÇERÇEVE VE UYGULAMA
Giriş: Türk icra hukukunda alacakların tahsili amacıyla başvurulan yollardan biri olan ilamsız icra takibi, alacaklının bir mahkeme kararına (ilâm) ihtiyaç duymaksızın, doğrudan icra dairesi aracılığıyla borçlu aleyhine takip başlatabilmesine olanak tanır. Ancak bu takip yolunda borçlunun, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibe devam edebilmesi için bu itirazın bertaraf edilmesi gerekir. Alacaklının bu durumda başvurabileceği yollardan biri de İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 68. maddesinde düzenlenen belgelere dayanarak İcra Hukuk Mahkemesi'nden "itirazın kesin olarak kaldırılmasını" talep etmektir. İşbu makalede, itirazın kesin kaldırılması talebinin hukuki niteliği, şartları, yargılama süreci ve sonuçları, ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında detaylı olarak incelenecektir.
İLAMSIZ İCRA TAKİBİ VE İTİRAZ SÜRECİ
a. İlamsız icra takibi, para ve teminat alacakları için alacaklının, borçlu aleyhine yetkili icra dairesine bir takip talebinde bulunmasıyla başlar. Takip talebini alan icra dairesi, borçluya bir ödeme emri gönderir.
b. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde borca veya takibe itiraz edebilir (İİK m. 62). İtiraz, icra dairesine yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur (İİK m. 66).
c. Takibin durması üzerine alacaklı, takibe devam edebilmek için borçlunun itirazını etkisiz hale getirmek zorundadır. Alacaklının önünde iki temel seçenek bulunmaktadır:
i. İtirazın İptali Davası: Genel mahkemelerde (Asliye Hukuk veya Ticaret Mahkemesi) açılan ve alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanmaya çalışıldığı bir davadır (İİK m. 67).
ii. İtirazın Kaldırılması Davası: İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan ve daha sınırlı bir incelemeye tabi olan, çabuklaştırılmış bir yoldur. Bu yol da kendi içinde "geçici kaldırma" ve "kesin kaldırma" olarak ikiye ayrılır. Kesin kaldırma, İİK m. 68'de sayılan özel belgelere dayanılması halinde mümkündür.
İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI TALEBİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE ŞARTLARI
a. İtirazın kesin kaldırılması, İİK m. 68/1'de sayılan nitelikte belgelere sahip olan alacaklının, borçlunun ilamsız takipteki itirazını İcra Hukuk Mahkemesi kararıyla bertaraf etmesini sağlayan özel bir hukuki yoldur. Bu yol, alacağı belirli belgelerle sabit olan alacaklıya, genel mahkemelerde uzun sürebilecek bir dava yoluna gitmeden, daha hızlı bir şekilde takibe devam etme imkanı sunmayı amaçlar. İşbu Dilekçe de bu hukuki yola başvurmak amacıyla hazırlanmıştır (Dilekçe Konu, Madde 2).
b. Maddi Şartlar: İtirazın kesin kaldırılmasını talep edebilmek için alacaklının dayandığı alacağın, İİK m. 68/1'de tahdidi olarak sayılan belgelerden birine bağlı olması zorunludur:
i. Borçlunun İmzasını İkrar Ettiği Adi Senet: Borçlunun takip konusu borcu belirli bir miktar olarak kabul ettiğini gösteren ve altındaki imzayı ikrar ettiği (kabul ettiği) yazılı belge. İmza ikrarı, icra dairesinde veya mahkeme önünde yapılabilir.
ii. Noterlikçe Onaylanmış Senet (Borç İkrarını İçeren): İçeriğinde kayıtsız şartsız belirli bir para borcunun ikrarını taşıyan ve noter tarafından usulüne uygun olarak onaylanmış (imza onayı veya düzenleme şeklinde) belgeler.
iii. Resmi Dairelerin veya Yetkili Makamların Yetkileri Dahilinde ve Usulüne Göre Verdikleri Makbuz veya Belgeler: Kamu kurumlarının veya kanunla yetkilendirilmiş makamların (örneğin, vergi dairesi makbuzu, SGK belgesi gibi) kendi görev alanları çerçevesinde ve mevzuata uygun olarak düzenledikleri, belirli bir borcu veya ödemeyi gösteren belgeler. İşbu Dilekçe'de de bu tür bir belgeye dayanıldığı belirtilmektedir (Madde 5, Madde 7).
c. Usuli Şartlar:
i. Geçerli Bir İlamsız İcra Takibi: Alacaklı tarafından usulüne uygun olarak başlatılmış bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır (Madde 2).
ii. Borçlunun İtirazı: Borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş ve takibin durmuş olması gerekir (Madde 2, Madde 3).
iii. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Talep, takibin yapıldığı yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi'ne yapılmalıdır. İşbu Dilekçe de İcra Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır (Başlık). Yetki itirazı olması halinde mahkeme bunu değerlendirir (Madde 9, Madde 10).
iv. Süre: Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ay içinde İcra Hukuk Mahkemesi'nden itirazın kaldırılmasını istemelidir (İİK m. 68/1). Bu süre hak düşürücü niteliktedir (Madde 4). Mahkeme bu süreyi re'sen (kendiliğinden) dikkate alır.
İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI YARGILAMASI VE SONUÇLARI
a. Yargılama Usulü: İtirazın kaldırılması talepleri, İcra Hukuk Mahkemesi'nde basit yargılama usulüne (HMK m. 316 vd.) göre incelenir. Mahkeme, kural olarak, alacaklının dayandığı İİK m. 68/1 kapsamındaki belgenin varlığını ve geçerliliğini, borçlunun itirazının bu belge karşısındaki durumunu değerlendirir. İnceleme, büyük ölçüde belge üzerinden yapılır ve tanık dinlenmesi gibi genel mahkeme yargılamasına özgü delil araçlarına başvurulması istisnaidir.
b. Borçlunun Savunmaları: Borçlu, itirazın kaldırılması yargılamasında, alacaklının dayandığı İİK m. 68/1 belgesinin sahteliğini (ancak imza inkârı noter onaylı senetlerde bu aşamada dinlenmez), belgedeki borcun ödendiğini (ancak bu ödemenin de yine resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekir), ertelendiğini (mühlet verildiğini), takas edildiğini veya zamanaşımına uğradığını (ancak zamanaşımı iddiasının da belgeden anlaşılması veya borçlu tarafından güçlü delillerle ispatı gerekir) ileri sürebilir (Madde 8). Mahkemenin incelemesi bu iddialarla sınırlıdır.
c. Mahkeme Kararı ve Sonuçları:
i. Talebin Kabulü: Mahkeme, alacaklının dayandığı belgenin İİK m. 68/1 kapsamında olduğuna ve borçlunun itirazının bu belge karşısında haksız olduğuna kanaat getirirse, itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verir (Madde 23, Madde 24). Bu kararla birlikte durmuş olan icra takibi kaldığı yerden devam eder. Ayrıca, alacaklının talebi varsa ve şartları oluşmuşsa, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilir (Madde 24).
ii. Talebin Reddi: Mahkeme, alacaklının dayandığı belgenin İİK m. 68/1'deki nitelikleri taşımadığına veya borçlunun itirazının haklı olduğuna (örneğin, borcun başka bir geçerli belgeyle ödendiğinin ispatlanması gibi) karar verirse, itirazın kaldırılması talebini reddeder. Bu durumda icra takibi durmaya devam eder. Alacaklı, bu karardan sonra dilerse genel mahkemelerde itirazın iptali davası açma hakkını (eğer süreleri kaçırmamışsa) kullanabilir.
YAN TALEPLER: İCRA İNKAR TAZMİNATI, İHTİYATİ TEDBİR VE İHTİYATİ HACİZ
a. İcra İnkar Tazminatı: İtirazın kesin kaldırılmasına karar verilmesi halinde, alacaklının talebi üzerine, borçlu aleyhine, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunur (İİK m. 68/son). Bu tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması, talebin kısmen veya tamamen kabul edilmesi ve alacaklının dilekçesinde bu yönde bir talepte bulunmuş olması yeterlidir (Madde 6, Madde 17, Madde 18, Madde 24). İİK m. 68 belgelerine dayalı kesin kaldırma taleplerinde, tazminat için borçlunun ayrıca kötü niyetli olması aranmaz; itirazın haksız bulunması yeterlidir (Madde 16).
b. İhtiyati Tedbir: Alacaklı, itirazın kaldırılması davası sırasında veya öncesinde, alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre ihtiyati tedbir talep edebilir (HMK m. 389 vd.). Ancak İcra Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararı verme yetkisi sınırlıdır ve genellikle dava konusu hakla ilgili geçici koruma sağlamaya yöneliktir. İşbu Dilekçe'de ihtiyati tedbir talebine yer verilmiştir (Madde V, Madde 23). Mahkeme, talebin şartlarının (yaklaşık ispat, gecikme tehlikesi) varlığı halinde ve genellikle bir teminat karşılığında bu yönde karar verebilir.
c. İhtiyati Haciz: Para alacaklarının tahsilini güvence altına almak için daha spesifik bir yol olan ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.), vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasını talep etmesidir. Vadesi gelmemiş borçlar için de belirli şartlarda istenebilir. İtirazın kaldırılması talebiyle birlikte veya ayrı olarak, alacağın tehlikede olduğuna dair belirtiler varsa (mal kaçırma şüphesi gibi) ve genellikle teminat gösterilerek talep edilebilir (Madde VI, Madde 13, Madde 14, Madde 23). İhtiyati haciz kararı verme yetkisi, kural olarak genel mahkemelere (Asliye Hukuk/Ticaret) ait olmakla birlikte, somut durumun özelliklerine göre İcra Hukuk Mahkemesi'nin de bu konuda bir değerlendirme yapması beklenebilir.
USULİ KONULAR VE DİLEKÇEDE YER VERİLEBİLECEK HUSUSLAR
a. Adli Yardım: Dava harç ve giderlerini karşılamakta güçlük çeken taraf, adli yardım talebinde bulunabilir (HMK m. 334 vd.). Talebin kabulü için kişinin yoksulluğunu ispatlaması ve talebinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması gerekir. İşbu Dilekçe'de de müvekkilin mali durumu gerekçe gösterilerek adli yardım talep edilmektedir (Madde VIII, Madde 19, Madde 20, Madde 21, Madde 23).
b. Deliller: İtirazın kesin kaldırılması yargılamasının temel delili, İİK m. 68/1'de sayılan belgelerdir (Madde 7). Alacaklı, bu belgeyi dilekçesine eklemeli veya mahkemeye sunmalıdır. Bunun dışında, davanın niteliği gereği diğer delillerin (tanık, bilirkişi incelemesi vb.) değerlendirilmesi sınırlıdır. Ancak, belgenin niteliği veya borçlunun iddiaları (örneğin ödeme iddiası için sunulan belge) kapsamında bilirkişi incelemesi veya karşı tarafın beyanının alınması (isticvap) gibi delillere başvurulması mümkündür (Madde 27).
c. Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı: İtirazın kaldırılması talebi için öngörülen 6 aylık süre (İİK m. 68/1) hak düşürücü süredir ve mahkemece re'sen gözetilir (Madde 4). Bu süre, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Borçlunun takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazı (Madde 8) ise, maddi hukuka ilişkin bir savunma olup, borçlu tarafından ileri sürülmesi gerekir ve mahkemece belgelere göre veya borçlunun ispatı halinde değerlendirilir. Ayrıca, borçlunun ödeme emrine itiraz süresi (7 gün) ile alacaklının itirazın kaldırılmasını isteme süresi (6 ay) birbirinden farklı usuli sürelerdir. İşbu Dilekçe'nin "Hak Düşürücü Süre Yönünden Açıklamalarımız" başlığı altında (Madde 11) belirtilen hususun, borçlunun ödeme emrine itiraz süresine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır; ancak itirazın kaldırılması davası açısından kritik olan hak düşürücü süre, alacaklının davayı açma süresi olan 6 aylık süredir.
d. Vekalet Ücreti ve Yargılama Giderleri: Yargılama sonucunda haksız çıkan taraf, yargılama giderlerini (harçlar, tebligat giderleri vb.) ve karşı tarafın vekil ile temsil edilmesi halinde hükmedilecek vekalet ücretini ödemekle yükümlü tutulur (HMK m. 323, m. 326; Avukatlık Kanunu m. 164). İşbu Dilekçe'de de bu yönde talepler bulunmaktadır (Madde 25).
SONUÇ
İtirazın kesin kaldırılması, İİK m. 68/1'de belirtilen güçlü belgelere sahip alacaklılar için, borçlunun itirazını hızlı bir şekilde bertaraf ederek alacağın tahsiline devam etme imkanı sunan önemli ve etkin bir hukuki yoldur. Yargılamanın belge üzerinden ve süratle yapılması, bu yolun en belirgin özelliğidir. Ancak başvurulabilmesi için kanunda sayılan özel nitelikteki belgelere sahip olunması ve 6 aylık hak düşürücü süre içinde talepte bulunulması gibi sıkı şartlara bağlanmıştır. Bu şartların dikkatle değerlendirilmesi ve usuli gerekliliklerin eksiksiz yerine getirilmesi, talebin başarısı açısından kritik öneme sahiptir.
T.C.
...
İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : İtirazın kaldırılması talebidir.
DAVA DEĞERİ : ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalıya karşı ... İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup, Davalı tarafından takibe itiraz etmiştir. Takip itiraz üzerine durdurulmuş olup, haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılması gerekmektedir.
2. İcra İflas Kanunu Madde 68: "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir." hükmünü içermektedir.
3. Müvekkil nezdinde İİK Md. 68 de yer alan ... Belgesi mevcut olup, işbu belge takip talebine de eklenmiştir.
4. İzah edilen nedenlerden dolayı / Esas Sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılması ve alacak tutarının %20'sinden az olmamak üzere Davalı taraf icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir.
5. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A. Zaman aşımı İtirazı Yönünden Açıklamalarımız.
1. Tarafımızca başlatılan icra takibine her ne kadar borçlu tarafından zaman aşımı yönünden itiraz edilmiş ise de alacağımız ... yıllık zaman aşımı süresine tabii olup itirazın reddi gerekmektedir.
2. ...
B. Yetki İtirazı Yönünden Açıklamalarımız.
1. İtiraz edilen takip ... İcra Dairesinde başlatılmıştır. Bu bağlamda itiraza konu takibin açıldığı icra dairesi yetkili icra dairesi olup Borçlunun yapmış olduğu itiraz hukuken yerinde değildir.
2. ...
C. Hak Düşürücü Süre Yönünden Açıklamalarımız.
1. Davalı aleyhine başlatılan İcra dosyasına karşı, ödeme emrine süresinde itiraz etmemiş olup, süresinde itiraz edilmeyen takibin kesinleşmesi gerekmektedir.
2.