- Vasi Atanması Talebi
- Adli Yardım Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
HÜKÜMLÜYE VASİ ATANMASI TALEBİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Türk Medeni Hukuku'nda vesayet, belirli sebeplerle fiil ehliyetinden yoksun olan veya kısıtlanması gereken kişilerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla oluşturulmuş hukuki bir kurumdur. Vesayeti gerektiren hallerden biri de kişinin özgürlüğü bağlayıcı bir ceza nedeniyle mahkum olmasıdır. İşbu makalede, Türk hukuk sistemi çerçevesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan kişilere (hükümlülere) vasi atanması talebi, bu talebe ilişkin dava dilekçesinin unsurları, ilgili yasal düzenlemeler ve yargılama usulü detaylı bir şekilde incelenecektir.
1. YASAL DAYANAK VE İLGİLİ MEVZUAT
Hükümlüye vasi atanmasının temel yasal dayanağı 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'dur (TMK). Vesayet kurumunu düzenleyen hükümler, TMK'nın Aile Hukuku Kitabı'nın Üçüncü Kısmı'nda yer almaktadır.
a. Türk Medenî Kanunu (TMK):
* Madde 407: Bu madde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağını açıkça düzenlemektedir. Cezayı yerine getirmekle görevli makamın (Cumhuriyet Savcılığı veya Ceza İnfaz Kurumu), hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi'ne bildirmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu bildirim üzerine mahkeme, re'sen (kendiliğinden) vasi atama işlemlerini başlatır. Ancak uygulamada, hükümlünün yakınlarının da bu yönde talepte bulunması mümkündür (Madde II/2).
* Madde 404 vd.: Vesayeti gerektiren genel haller ve vesayet organları (vesayet daireleri ve vasi) bu maddelerde düzenlenmiştir.
* Madde 411: Vesayet işlerinde yetkili mahkemenin, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesi (Sulh Hukuk Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi) olduğu belirtilmiştir. Hükümlüler için bu, genellikle hüküm giymeden önceki son yerleşim yeridir.
* Madde 413: Vasi atanırken, kısıtlanacak kişinin ve yakınlarının görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, TMK m. 407 kapsamındaki kısıtlama zorunlu olduğundan, hükümlünün rızası aranmaz, fakat mümkünse dinlenmesi ilkesi geçerlidir.
* Madde 414 ve 415: Vasi olarak atanacak kişide aranacak nitelikler ve atamada öncelik sırası (eş ve yakın hısımlar) düzenlenmiştir. İşbu Dilekçe'de talepte bulunanın hükümlünün yakını olduğu belirtilmiştir (Madde I).
* Madde 418: Vasiliğe engel olan sebepler sayılmıştır (kısıtlılar, kamu hizmetinden yasaklılar, menfaati kısıtlınınki ile çatışanlar vb.).
* Madde 438 vd.: Vasinin görevleri, özellikle malvarlığının yönetimi ve kişisel özen konuları düzenlenmiştir.
b. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK):
* Madde 382 vd.: Vasi atanması talepleri, çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilir (Dilekçe başlık, Davalı: Hasımsızdır). Bu nedenle, HMK'nın çekişmesiz yargı usulüne ilişkin hükümleri uygulama alanı bulur.
* Madde 334-340: Adli yardım talebine ilişkin usul ve esaslar bu maddelerde düzenlenmiştir. Dilekçe'de adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde V, Talep Sonucu Madde 2).
c. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (CGTİHK): Hükümlünün ceza infaz kurumundaki statüsü ve bazı haklarının kullanımı (örneğin, vasi ile görüşme) bu kanun çerçevesinde değerlendirilebilir.
2. HÜKÜMLÜYE VASİ ATANMASININ KOŞULLARI VE UNSURLARI
Hükümlüye vasi atanabilmesi için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:
a. Kesinleşmiş Mahkumiyet Kararı: Kişinin, Türk Ceza Kanunu veya diğer ceza hükümleri içeren kanunlar uyarınca, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya (hapis cezasına) mahkûm edilmiş olması ve bu mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması şarttır (Dilekçe Madde I, Delil Listesi Madde 6). Kısa süreli hapis cezaları veya adli para cezaları kısıtlama sebebi değildir.
b. Cezanın İnfazına Başlanmış Olması: TMK m. 407, cezanın infazına başlanmasıyla birlikte kısıtlama halinin doğacağını ve ilgili makamın bildirim yükümlülüğünü düzenler. Dolayısıyla, fiilen ceza infaz kurumunda bulunmak, kısıtlılık durumunun ve vasi atanması gerekliliğinin temelini oluşturur (Madde II/1).
c. Ergin Olmak: Kısıtlama kararı, ergin kişiler hakkında verilir. Ergin olmayan (küçük) hükümlüler zaten velayet altındadırlar; ancak velayet hakkının kullanılamadığı durumlarda onlar için de vesayet söz konusu olabilir, fakat bu durum TMK m. 407 kapsamında değildir.
d. Vasi Olarak Atanacak Kişinin Uygunluğu: Mahkeme, vasi olarak atanması talep edilen kişinin (Dilekçe Madde I) veya re'sen belirleyeceği kişinin vasilik görevini üstlenmeye ehil ve istekli olup olmadığını, TMK m. 413, 414, 415 ve 418 çerçevesinde değerlendirir. Yakın hısımların (Dilekçe Madde I) vasiliğe atanmada önceliği vardır, ancak mahkeme, hükümlünün menfaatlerini gözeterek başka bir uygun kişiyi de atayabilir. Atanacak kişinin tam ehliyetli olması, dürüst olması ve görevi yerine getirebilecek yetenekte bulunması aranır.
e. Temsil İhtiyacı: Hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle malvarlığını yönetme, hukuki işlemler yapma, haklarını koruma ve yasal yükümlülüklerini yerine getirme konusunda fiili ve hukuki engellerle karşılaşması, vasi atanmasının temel gerekçesidir (Madde II/1). Vasi, hükümlünün bu konulardaki iradesini temsil eder.
3. YARGILAMA USULÜ VE İŞLEYİŞ
a. Görevli ve Yetkili Mahkeme: Hükümlüye vasi atanması taleplerinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise, TMK m. 411 uyarınca hükümlünün cezaevine girmeden önceki son yerleşim yeri mahkemesidir. İşbu Dilekçe'de görevli mahkeme doğru bir şekilde Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirtilmiştir (Dilekçe başlık).
b. Talep ve Başvuru: Vasi atanması talebi, hükümlünün kendisi (uygulamada pek rastlanmaz), yakınları (Dilekçe Madde I), ilgili kamu görevlileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabileceği gibi, TMK m. 407/2 uyarınca cezayı yerine getirmekle görevli makamın bildirimi üzerine mahkeme tarafından re'sen de başlatılabilir. Talep, bir dilekçe ile mahkemeye sunulur.
c. Yargılama Türü: Bu tür talepler, HMK m. 382 uyarınca çekişmesiz yargı işlerindendir. Bu nedenle, davalı gösterilmez (hasımsız) (Dilekçe başlık) ve yargılama daha çok dosya üzerinden ve re'sen araştırma ilkesine göre yürütülür. Ancak mahkeme, gerekli gördüğünde duruşma açabilir, ilgili kişileri (talep eden, vasi adayı, mümkünse hükümlü) ve tanıkları (Dilekçe Delil Listesi Madde 1) dinleyebilir.
d. Deliller: Mahkeme, talebin yerindeliğini ve koşulların oluşup oluşmadığını değerlendirmek için delillere başvurur. Başlıca deliller şunlardır:
* Kesinleşmiş mahkumiyet ilamı ve cezanın infaz edildiğine dair belge (Dilekçe Delil Listesi Madde 6).
* Nüfus kayıt örnekleri (vasi adayı ile hükümlü arasındaki hısımlık bağını ve kişilerin kimlik bilgilerini teyit etmek için) (Dilekçe Delil Listesi Madde 4).
* Vasi adayının vasiliğe engel bir halinin bulunmadığına dair araştırma (adli sicil kaydı vb.).
* Gerekirse tanık beyanları (Dilekçe Delil Listesi Madde 1).
* Hükümlünün malvarlığı durumu hakkında bilgi ve belgeler (özellikle vasinin görev kapsamını belirlemek açısından).
* Sağlık kurulu raporu (Dilekçe Delil Listesi Madde 5), genellikle akıl hastalığı gibi diğer kısıtlama nedenleri için istense de, hükümlünün özel durumu nedeniyle (örneğin, ek sağlık sorunları varsa) mahkemece gerekli görülebilir.
e. Karar: Mahkeme, yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda TMK m. 407'deki koşulların oluştuğu kanaatine varırsa, hükümlünün kısıtlanmasına ve kendisine bir vasi atanmasına karar verir. Kararda, atanan vasi ve vasinin görev süresi belirtilir. Karar, ilgili kişilere tebliğ edilir ve kesinleşince nüfus müdürlüğüne bildirilerek kayıtlara işlenir.
4. VASİNİN GÖREVLERİ VE HUKUKİ SONUÇLAR
a. Temsil Yetkisi: Atanan vasi, kısıtlanan hükümlüyü malvarlığına ilişkin hukuki işlemlerde ve menfaatlerinin korunması gereken diğer konularda temsil eder. Hükümlü, kural olarak vasi olmaksızın malvarlığı ile ilgili bağlayıcı hukuki işlemler yapamaz.
b. Malvarlığının Yönetimi: Vasi, hükümlünün malvarlığını özenle yönetmek, gelir ve giderlerini takip etmek, gerekli defterleri tutmak ve belirli aralıklarla veya mahkemenin talebi üzerine hesap vermekle yükümlüdür (TMK m. 438 vd.).
c. Kişisel Özen: Malvarlığı yönetimi ön planda olsa da, vasi, hükümlünün kişisel durumuyla da ilgilenmek, özellikle cezaevi koşulları dışında kalan ve vasinin müdahalesini gerektiren kişisel haklarının korunmasına yardımcı olmak durumundadır.
d. Mahkeme Denetimi: Vasi, görevlerini yerine getirirken vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin denetimi altındadır. Önemli işlemler (taşınmaz alım-satımı, dava açma vb.) için mahkemeden izin alması gerekebilir (TMK m. 462, 463).
e. Sona Erme: Vesayet durumu, kural olarak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmasıyla sona erer. Hükümlülük durumunda, cezanın tamamlanması veya infazın başka bir nedenle (örneğin, şartlı salıverilme veya af) sona ermesiyle kısıtlılık hali kalkar ve vasinin görevi sona erer. Bu durumda mahkemeden kısıtlılık kararının kaldırılması talep edilir.
5. ADLİ YARDIM TALEBİ
İşbu Dilekçe'de, davacı vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde V, Talep Sonucu Madde 2). HMK m. 334 vd. uyarınca, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında veya geçici hukuki korunma taleplerinde haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. Talepte bulunanın sabit bir gelirinin olmaması (Madde V/1, V/2) ve masrafları karşılama gücünün bulunmaması (Madde V/2), adli yardım talebinin temel gerekçeleridir. Mahkeme, bu talebi, sunulan belgeler (fakirlik belgesi vb.) ve dosya kapsamına göre değerlendirerek kabul veya reddedecektir. Adli yardımın kabulü halinde, talep sahibi yargılama harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulur (Madde V/3).
6. DİLEKÇEDE DETAYLANDIRILABİLECEK HUSUSLAR
Genel dava unsurları açısından, vasi atanması taleplerinde aşağıdaki hususların dilekçede daha detaylı belirtilmesi, mahkemenin işini kolaylaştırabilir ve talebin gerekçesini güçlendirebilir:
a. Yönetilmesi Gereken Somut İşler: Dilekçenin "ESASAL KN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUK AÇIKLAMALAR (Madde IV)" bölümünde, hükümlünün cezaevinde olması nedeniyle takip edilemeyen veya aksayan somut hukuki ve mali işlere (örneğin, devam eden bir dava, ödenmesi gereken borçlar, kira gelirlerinin toplanması, bakılması gereken taşınmazlar, yönetilmesi gereken ticari bir iş vb.) değinilmesi, vasinin atanmasındaki aciliyeti ve gerekliliği daha net ortaya koyabilir.
b. Vasi Adayının Uygunluğu ve İstekliliği: Talepte bulunan kişinin (vasi adayının), vasilik görevini yerine getirmeye ehil olduğunu (örneğin, fiil ehliyetine sahip olduğu, herhangi bir vasiliğe engel halinin bulunmadığı) ve bu görevi üstlenmeye istekli olduğunu "ESASAL KN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUK AÇIKLAMALAR (Madde IV)" bölümünde açıkça belirtmesi faydalı olacaktır. Hükümlü ile arasında menfaat çatışması bulunmadığı da vurgulanabilir.
c. Hükümlünün Durumu ve Bilgisi: Mümkünse ve biliniyorsa, hükümlünün vasi atanması talebinden haberdar olup olmadığı veya bu konudaki düşüncesinin ne olduğu (eğer iletişim kurulabildiyse) hakkında "ESASAL KN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUK AÇIKLAMALAR (Madde IV)" bölümünde kısa bir bilgi verilmesi, mahkemenin TMK m. 413/2 çerçevesindeki değerlendirmesine yardımcı olabilir.
SONUÇ
Bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezası ile mahkûm olan kişilere vasi atanması, TMK m. 407 uyarınca zorunlu bir hukuki durumdur. Bu süreç, hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunduğu süre boyunca hak ve menfaatlerinin korunması, malvarlığının yönetilmesi ve hukuki işlerinin aksamadan yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde usulüne uygun olarak yapılan talep ve sunulan deliller neticesinde, mahkeme tarafından hükümlünün menfaatleri gözetilerek uygun bir vasi atanacaktır. Vasinin atanması, hükümlünün medeni haklarını kullanma ehliyetini kısıtlamakla birlikte, onun hukuki güvenliğini sağlamaya yönelik bir koruma mekanizmasıdır.
T.C.
...
SULH HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
HÜKÜMLÜ : TC:
DAVALI : Hasımsızdır.
KONU : Hükümlüye vasi atanması talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkilim; … Mahkemesi’nin / Esas ve / Karar sayılı dosyasından aldığı mahkumiyet kararı nedeniyle Hükümlü olarak ... Ceza ve İnfaz Kurumunda bulunan Hükümlünün ...'sıdır.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
1. Hükümlü ceza evinde olması nedeniyle fiilen ve hukuken kendi sorumluluğunu taşıyabilecek, medeni ve yasal haklarını kullanabilecek durumda değildir. Maddi ve yasal yükümlülüklerinin takibi gerekmektedir.
2. Bu nedenlerle onun işlerini takip etmesi için Müvekkilimin Hükümlüye vasi olarak atanması için Mahkemenize başvurma zorunluluğumuz doğmuştur.
3. ...