- Alacak ve Tespit Talebi
- Tespiti Talep Edilen Konular
- İhtiyati Tedbir
- İhtiyati Haciz
- Adli Yardım
- Maddi Tazminat
- Manevi Tazminat
ESER SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI BELİRSİZ ALACAK VE TESPİT DAVALARI HAKKINDA HUKUKİ MAKALE
GİRİŞ
Türk hukuk sisteminde eser sözleşmeleri, taraflardan birinin (yüklenici) bir eser meydana getirmeyi, diğer tarafın (iş sahibi) ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Uygulamada, özellikle inşaat, tadilat, yazılım geliştirme gibi alanlarda sıkça karşılaşılan bu sözleşme türü, karmaşık yapısı ve ifa sürecinin uzunluğu nedeniyle çeşitli hukuki uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. Bu uyuşmazlıkların başında, eserin ayıplı veya eksik ifası, sözleşmenin haksız feshi gibi nedenlerle ortaya çıkan alacak ve tazminat talepleri gelmektedir. Özellikle alacak miktarının dava açıldığı sırada tam olarak belirlenemediği durumlarda "Belirsiz Alacak Davası" ve uyuşmazlığa konu hukuki ilişkinin veya zararın boyutunun tespiti amacıyla "Tespit Davası" açılması gündeme gelmektedir. İşbu makalede, eser sözleşmesinden kaynaklanan belirsiz alacak ve tespit taleplerini içeren davaların hukuki niteliği, ilgili mevzuat hükümleri, dava süreci ve dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak incelenecektir.
I. ESER SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE TARAFLARIN BORÇLARI
A. Eser Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 470. maddesinde eser sözleşmesi, "yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan hareketle eser sözleşmesinin temel unsurları şunlardır:
a. Bir Eser Meydana Getirme: Yüklenicinin borcu, belirli bir sonucun (eser) ortaya çıkarılmasıdır. Bu eser, maddi (bina, makine) veya gayri maddi (yazılım, proje) nitelikte olabilir. Önemli olan, bir emek sarfı değil, belirli bir sonucun taahhüt edilmesidir.
b. Bedel Ödeme: İş sahibinin temel borcu, meydana getirilen eser karşılığında anlaşılan bedeli ödemektir. Bedel, götürü veya yaklaşık olarak belirlenebilir.
c. Tarafların Anlaşması: Her sözleşmede olduğu gibi, eser sözleşmesinin kurulabilmesi için de tarafların (yüklenici ve iş sahibi) iradelerinin uyuşması gereklidir.
B. Yüklenicinin Borçları
Yüklenicinin temel borçları şunlardır:
a. Eseri Sadakat ve Özenle Meydana Getirme: Yüklenici, iş sahibinin menfaatlerini gözeterek, işi sadakat ve özenle yapmakla yükümlüdür (TBK m. 471/1). Bu özen borcu, benzer alandaki basiretli bir yükleniciden beklenen objektif özeni ifade eder.
b. Eseri Bizzat Yapma veya Gözetimi Altında Yaptırma: Kural olarak yüklenici, eseri bizzat yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, işin niteliği gereği yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına (alt yükleniciye) yaptırabilir (TBK m. 471/3).
c. Araç ve Gereçleri Sağlama: Aksine anlaşma veya adet olmadıkça, yüklenici eserin meydana getirilmesi için gerekli araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır (TBK m. 471/4).
d. Malzemeden Kaynaklanan Sorumluluk: Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa, yüklenici bu malzemenin ayıplı olmasından dolayı iş sahibine karşı satıcı gibi sorumludur (TBK m. 472/1). Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa, yüklenici onu gereken özeni göstererek kullanmak ve artanı geri vermekle yükümlüdür (TBK m. 472/2).
e. İşe Zamanında Başlama ve Devam Etme: Yüklenici, sözleşmede belirlenen veya işin niteliğine uygun sürede işe başlamak ve devam ettirmekle yükümlüdür (TBK m. 473).
f. Ayıptan Sorumluluk: Yüklenicinin en önemli borçlarından biri, meydana getirilen eserin sözleşmede kararlaştırılan nitelikleri taşıması ve dürüstlük kuralı gereği sahip olması gereken vasıflardan yoksun olmamasıdır. Eserin ayıplı olması durumunda yüklenicinin sorumluluğu doğar (TBK m. 474 vd.).
g. Eseri Teslim Etme: Yüklenici, tamamlanan eseri iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür.
C. İş Sahibinin Borçları
İş sahibinin temel borçları şunlardır:
a. Bedel Ödeme: İş sahibinin asli borcu, sözleşmede kararlaştırılan bedeli, eserin teslimi anında (veya sözleşmede belirlenen zamanda) ödemektir (TBK m. 479).
b. Eseri Muayene ve Ayıpları Bildirme: İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır (TBK m. 474). Bu külfetin yerine getirilmemesi, iş sahibinin ayıptan doğan haklarını kaybetmesine neden olabilir (açık ayıplar yönünden). Gizli ayıplar ise ortaya çıkar çıkmaz bildirilmelidir.
c. İşbirliği Yapma: İşin niteliği gerektiriyorsa, iş sahibi eserin meydana getirilmesi ve teslim alınması konusunda yüklenici ile işbirliği yapmakla yükümlüdür.
II. BELİRSİZ ALACAK DAVASI (HMK m. 107)
A. Tanımı ve Koşulları
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle açabileceği dava türüdür.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda belirsiz alacak davasının açılabilmesi için şu koşulların varlığı aranır:
a. Alacağın Miktarının veya Değerinin Belirlenememesi: Davacının (iş sahibi veya yüklenici), davanın açıldığı anda alacağının tam miktarını veya değerini belirlemesi objektif olarak imkansız olmalı veya kendisinden beklenememelidir. Bu durum, genellikle zararın veya alacağın boyutunun ancak yargılama sırasında yapılacak keşif, bilirkişi incelemesi gibi delillerle ortaya çıkarılabileceği hallerde söz konusu olur. Örneğin, eksik veya ayıplı işler bedelinin, işin tamamlanma oranına göre bakiye yüklenici alacağının veya fesih nedeniyle uğranılan zararın (menfi veya müspet zarar) net olarak hesaplanamaması gibi. İşbu Dilekçe'de dava değerinin "şimdilik" belirli bir miktar olarak gösterilmesi (Dava Değeri), bu tür bir davanın açıldığına işaret etmektedir.
b. Hukuki İlişkinin Belirtilmesi: Davacı, alacağın dayandığı hukuki ilişkiyi (örneğin, eser sözleşmesi) ve talep ettiği asgari miktarı veya değeri dilekçesinde belirtmelidir.
c. Talep Sonucunun Artırılması: Yargılama sırasında alacağın miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirlendiğinde, davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talep sonucunu artırabilir.
B. Eser Sözleşmesi Uyuşmazlıklarında Uygulanması
Eser sözleşmelerinde, özellikle işin kısmen yapıldığı, ayıplı ifa edildiği veya sözleşmenin feshedildiği durumlarda, alacak miktarının tespiti teknik bilgi gerektiren hesaplamalara ve incelemelere bağlıdır. Örneğin:
Yüklenicinin hak ettiği bakiye bedelin hesaplanması (yapılan işin oranı, mahsuplar vb.).
İş sahibinin ayıplı ifa nedeniyle talep edebileceği bedel indirimi veya onarım masrafı.
Sözleşmenin feshi halinde talep edilebilecek menfi veya müspet zararın miktarı.
Bu gibi durumlarda, davacı tarafın dava açarken alacağını tam olarak belirlemesi mümkün olmayabilir. İşte bu noktada belirsiz alacak davası, hak arama özgürlüğünü kolaylaştıran önemli bir hukuki yoldur. Davacı, asgari bir miktar belirterek davasını açar ve yargılama sırasında (genellikle bilirkişi raporu ile) belirlenen kesin miktara göre talebini artırır.
III. TESPİT DAVASI (HMK m. 106) VE DELİL TESPİTİ (HMK m. 400 vd.)
A. Tespit Davasının Tanımı ve Koşulları
Tespit davası, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edildiği dava türüdür. Tespit davası açılabilmesi için davacının bu tespiti istemekte güncel hukuki yararının bulunması şarttır. Tek başına bir durumun veya olgunun tespiti için bu dava açılamaz; bir hak veya hukuki ilişkiye dair belirsizliğin giderilmesi amaçlanmalıdır.
Eser sözleşmesi kaynaklı uyuşmazlıklarda, eda davası (alacak davası) ile birlikte veya ondan önce, belirli durumların tespiti istenebilir. Örneğin, eserdeki ayıpların varlığının ve niteliğinin tespiti, sözleşmenin feshedilip edilmediğinin tespiti gibi.
B. Delil Tespiti
Delil tespiti ise, HMK'nın 400. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açılacak bir davada ileri sürülecek bir vakıanın tespiti amacıyla, delillerin kaybolması veya gösterilmesinde zorluk yaşanması ihtimali varsa başvurulan bir yoldur. Delil tespiti, başlı başına bir dava olmayıp, geçici hukuki koruma tedbiridir.
İşbu Dilekçe'de yer alan "Tespit Talebimize Yönelik Raporda İncelenmesi Talep Edilen Konular" (Madde IV.B) başlığı altındaki talepler, hem ileride açılacak veya görülmekte olan alacak davasına esas olmak üzere delillerin toplanmasını (delil tespiti niteliğinde) hem de uyuşmazlığın çözümüne ışık tutacak olguların (eser tamamlanma oranı, eksik/ayıplı imalatlar, maliyetler vb.) belirlenmesini (tespit davası unsurları taşıyan) amaçlamaktadır. Bu talepler, genellikle bilirkişi incelemesi yoluyla yerine getirilir ve belirsiz alacak davasında alacağın miktarının belirlenmesine de hizmet eder. Dilekçedeki talepler (Madde IV.B.1-8), eserin mevcut durumunu, eksiklikleri, ayıpları, maliyetleri ve tamamlanma bedelini objektif olarak belirlemeyi hedeflemektedir.
IV. SÖZLEŞMENİN FESHİ VE SONUÇLARI
A. Fesih Nedenleri
Eser sözleşmesi çeşitli nedenlerle sona erebilir. Fesih, taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla sözleşme ilişkisine son vermesidir. Eser sözleşmesinde fesih nedenleri başlıca şunlar olabilir:
a. Yüklenicinin Temerrüdü: Yüklenicinin işe zamanında başlamaması, işi geciktirmesi veya belirlenen sürede bitiremeyeceğinin açıkça anlaşılması durumunda iş sahibi sözleşmeden dönebilir (TBK m. 473).
b. Ayıp Nedeniyle Fesih: Eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde iş sahibi sözleşmeyi feshedebilir (TBK m. 475/1).
c. Yaklaşık Bedelin Aşılması: Başlangıçta belirlenen yaklaşık bedelin, iş sahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağının anlaşılması durumunda iş sahibi sözleşmeyi feshedebilir (TBK m. 482/1).
d. Tam Tazminatla Fesih: İş sahibi, eser tamamlanmadan önce, yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebilir (TBK m. 484). Bu, iş sahibine tanınmış özel bir fesih hakkıdır.
e. İfa İmkansızlığı: Eserin tamamlanması taraflardan birine yüklenemeyen sebeplerle imkansızlaşırsa sözleşme sona erer (TBK m. 483, 485).
İşbu Dilekçe'de, davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiği belirtilmiştir (Madde II.1). Bu durum, muhtemelen yüklenicinin temerrüdü veya ayıplı ifası nedenlerine dayanmaktadır.
B. Feshin Sonuçları ve Tazminat
Sözleşmenin feshi, kural olarak ileriye etkili sonuç doğurur. Fesih anına kadar yapılan işler ve ödemeler geçerliliğini korur. Feshin en önemli sonucu, tarafların tazminat talepleridir.
a. Menfi Zarar (Olumsuz Zarar): Sözleşmenin geçerliliğine güvenilerek yapılan masraflar ve kaçırılan başka fırsatlar nedeniyle uğranılan zarardır. Genellikle sözleşmenin kurulmamasından veya geçersiz olmasından kaynaklanan zararlar için istenir. Ancak bazı durumlarda, özellikle iş sahibinin TBK m. 473/1 uyarınca dönmesi halinde, menfi zarar talep edilebilir.
b. Müspet Zarar (Olumlu Zarar): Sözleşme gereği gibi ifa edilseydi, alacaklının malvarlığının ulaşacağı durum ile mevcut durum arasındaki farktır. Yani, ifa edilmemekten veya gereği gibi ifa edilmemekten doğan zarardır. Bu, genellikle fiili zararı ve yoksun kalınan karı içerir. Eser sözleşmesinin haksız feshi veya ayıplı ifası durumunda, iş sahibi genellikle müspet zararının tazminini ister. Örneğin, ayıplı eserin onarım masrafı, eksik işlerin tamamlanma bedeli, gecikme nedeniyle uğranılan zarar (kira kaybı vb.) müspet zarar kalemleridir. İşbu Dilekçe'de talep edilen maddi tazminat (Madde VIII), büyük olasılıkla müspet zararı ifade etmektedir.
Tazminat miktarının belirlenmesinde, bilirkişi incelemesi yoluyla yapılan tespitler (Madde IV.B) büyük önem taşır. Mahkeme, bu tespitleri ve diğer delilleri değerlendirerek tazminat miktarını belirler.
V. YARGILAMA USULÜ VE TALEPLER
A. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi'dir (İşbu Dilekçe'nin başlığı). Ancak, taraflardan biri tüketici ise ve diğer taraf ticari veya mesleki amaçlarla hareket ediyorsa, Tüketici Mahkemeleri görevli olabilir.
Yetkili mahkeme ise, genel kural olarak davalının yerleşim yeri mahkemesidir (HMK m. 6). Sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir (HMK m. 10). Taraflar tacir ise veya kamu tüzel kişisi ise, yetki sözleşmesi ile başka bir yer mahkemesini de yetkili kılabilirler.
B. İspat Yükü ve Deliller
Hukuk davalarında kural olarak iddia eden taraf iddiasını ispatla yükümlüdür (HMK m. 190). Eser sözleşmesi davalarında ispat yükü, iddiaya göre taraflar arasında değişir. Örneğin, iş sahibi eserin ayıplı olduğunu iddia ediyorsa ayıbı ispatlamalı, yüklenici bedel alacağını iddia ediyorsa eseri teslim ettiğini veya ayıpsız olarak tamamladığını ispatlamalıdır.
Bu tür davalarda en önemli deliller şunlardır:
a. Yazılı Sözleşme: Taraflar arasındaki anlaşmanın koşullarını gösteren temel belgedir (Delil Listesi Madde 9).
b. Bilirkişi İncelemesi: Teknik bilgi gerektiren konularda (ayıbın tespiti, yapılan işin oranı, maliyet hesaplamaları vb.) mahkemenin başvurduğu en önemli delildir (Delil Listesi Madde 2). İşbu Dilekçe'deki tespit talepleri (Madde IV.B) bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşturulacaktır.
c. Keşif: Mahkemenin, uyuşmazlık konusu yeri (örneğin inşaat sahasını) bizzat görerek incelemesidir. Genellikle bilirkişi incelemesi ile birlikte yapılır (Delil Listesi Madde 3).
d. Tanık Beyanları: Vakıaların ispatında, özellikle yazılı delilin bulunmadığı veya yeterli olmadığı durumlarda başvurulur (Delil Listesi Madde 1).
e. Ödeme Belgeleri: Yapılan ödemeleri gösteren dekontlar, makbuzlar vb. (Delil Listesi Madde 10).
f. Yemin ve İsticvap: Diğer delillerle ispat edilemeyen vakıalar için başvurulabilecek delillerdir (Delil Listesi Madde 4, 6).
g. Uzman Görüşü (Mütalaa): Tarafların, iddialarını desteklemek amacıyla uzman kişilerden aldıkları bilimsel görüşlerdir (HMK m. 293, Delil Listesi Madde 5).
C. Geçici Hukuki Korumalar
Dava süresince hak kaybını önlemek amacıyla geçici hukuki korumalara başvurulabilir:
a. İhtiyati Tedbir (HMK m. 389 vd.): Dava konusu mal veya hakkın korunması için alınan önlemlerdir. Örneğin, dava konusu eserin başkasına devrinin önlenmesi. İşbu Dilekçe'de, hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı veya imkansızlaşacağı gerekçesiyle davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmektedir (Madde V).
b. İhtiyati Haciz (İİK m. 257 vd.): Para alacaklarına ilişkin davalarda, alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İşbu Dilekçe'de, davalının mal kaçırma ihtimaline karşı ihtiyati haciz talep edilmektedir (Madde VI).
Bu taleplerin kabulü için, alacağın varlığına dair yaklaşık ispat ve tedbir/haciz sebebinin (gecikme tehlikesi, mal kaçırma şüphesi vb.) varlığı gerekir. Mahkeme, genellikle teminat karşılığında bu tedbirlere karar verir.
D. Adli Yardım (HMK m. 334 vd.)
Yargılama giderlerini karşılayacak gücü olmayan kişilerin, hak arama özgürlüklerinin kısıtlanmaması için devlet tarafından sağlanan mali destektir. Adli yardım talebinde bulunan kişinin, yoksulluğunu ve talebinde haklı olduğu konusunda mahkemede kanaat uyandırması gerekir. İşbu Dilekçe'de müvekkilin yargılama giderlerini karşılayamayacağı belirtilerek adli yardım talep edilmiştir (Madde VII).
E. Talep Sonucu
Dava dilekçesinin talep sonucu bölümü, mahkemeden ne istendiğini açıkça gösterir. İşbu Dilekçe'nin talep sonucu (Talep Sonucu), davanın kabulü, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları verilmesi, adli yardım talebinin kabulü, delillerin toplanması, bilirkişi incelemesiyle hususların tespiti, belirlenecek alacağın (belirsiz alacak) faiziyle birlikte tahsili, maddi ve manevi tazminatların faiziyle birlikte tahsili ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi istemlerini içermektedir (Talep Sonucu Madde 1-12). Belirsiz alacak davası niteliği gereği, alacak miktarı bilirkişi raporu sonrası netleşince artırılacaktır.
VI. SONUÇ
Eser sözleşmesinden kaynaklanan belirsiz alacak ve tespit taleplerini içeren davalar, teknik detayları, karmaşık hesaplamaları ve çeşitli hukuki müesseseleri (ayıp, fesih, tazminat, belirsiz alacak, tespit) bir arada barındırması nedeniyle özellik arz eden dava türleridir. Bu tür davalarda, sözleşmenin dikkatli incelenmesi, vakıaların doğru tespit edilmesi, delillerin (özellikle bilirkişi raporunun) eksiksiz toplanması ve HMK ile TBK'nın ilgili hükümlerinin doğru uygulanması büyük önem taşımaktadır. İşbu Dilekçe'de özetlenen talepler ve vakıalar, bu tür bir davanın temel unsurlarını yansıtmaktadır. Davanın başarısı, iddiaların somut delillerle desteklenmesine, usul hükümlerine riayet edilmesine ve özellikle bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak tespitlere bağlı olacaktır. Hak kayıplarının önlenmesi için ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi geçici hukuki korumaların ve yargılama giderlerini karşılayamayanlar için adli yardımın talep edilmesi de sürecin önemli parçalarıdır.
T.C.
...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Eser sözleşmesi kaynaklı belirsiz alacak ve delil tespiti talebimizdir.
DAVA DEĞERİ : Belirsiz alacak olarak şimdilik ... TL'dir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
...
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Davalı tarafça eser sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine sözleşme feshedilmiştir.
2. Sözleşmenin feshi nedeniyle meydana gelen zararın tespiti ve tazmini için işbu davayı açma zorunluluğu meydana gelmiştir.
3. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN DETAYLI VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. ...
1. ...
2. ...
B. Tespit Talebimize Yönelik Raporda İncelenmesi Talep Edilen Konular:
1. Eserin tamamlanmış olan kısımları, toplam projenin yüzde kaçını oluşturmaktadır?
2. Yüklenici tarafından Sözleşmeye göre yapılması gereken işlerden neler yapılmıştır ve neler yapılmamıştır?
3. Yüklenici tarafından Sözleşmeye göre yapılması gereken işlerden neler eksik, ayıplı veya kötü imalatla yapılmıştır?
4. Yapılmış olan işlerde kullanılan hammaddelerin sözleşmenin imza tarihindeki ve teslim tarihindeki maliyetleri ne kadardır?
5. Yapılmış olan işlerde sözleşmenin imza tarihindeki ve teslim tarihindeki işçilik maliyetleri nelerdir?
6. Tamamlanmayan, eksik, ayıplı veya kötü imal edilen ifa yükümlülüklerini tamamlamak için başka bir Yüklenici ile anlaşılması halinde tamamlama maliyeti ve süresi ne kadar tutacaktır?
7. Proje toplamda ne kadar maliyetle ve sürede günümüzde yapılabilecektir?
8. ...
V. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Dava sonuçlanana kadar, hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından veya imkansız hale geleceğinden, hakkın derhal korunmasında zorunluluk bulunması sebebiyle davalı taraf dinlenmeksizin, davalıya ait banka hesapları, taşınmaz mallar ve araçlar üzerine öncelikle teminatsız olarak, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında, ihtiyati tedbir konulmasını talep etmekteyiz.
2. ...