- Gerekçeli İstinaf Dilekçesi
- Talep Sonucu
- Ekler
TÜRK CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA İSTİNAF KANUN YOLU VE İSTİNAF DİLEKÇESİNİN TEMEL UNSURLARI
Türk ceza muhakemesi hukukunda, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu denetlemek amacıyla çeşitli kanun yolları öngörülmüştür. Bu kanun yollarından biri olan istinaf, ilk derece mahkemesi kararının hem maddi vakıa hem de hukuki yönden denetlenmesini sağlayan olağan bir kanun yoludur. İstinaf müessesesi, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile Türk hukuk sistemine dahil edilmiş olup, adil yargılanma hakkının önemli bir güvencesini teşkil etmektedir. Bu makalede, ceza muhakemesinde istinaf kanun yolunun genel esasları, başvuru koşulları, süreci ve istinaf başvurusunda kullanılan dilekçenin taşıması gereken temel unsurlar, ilgili mevzuat ve doktrin çerçevesinde ele alınacaktır.
1. İSTİNAF KANUN YOLUNA GENEL BAKIŞ
İstinaf, kelime anlamı olarak "yeniden başlama" veya "başlangıç" manasına gelmekle birlikte, hukuki terminolojide ilk derece mahkemesi kararının bir üst derece mahkemesi olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hem olay (vakıa) hem de hukukilik (norm) yönünden incelenmesini ifade eder. Bu inceleme, "denetim muhakemesi" niteliğindedir ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek yeni bir karar vermesine olanak tanıyabilir.
İstinaf kanun yolu, temel olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 272 ila 285. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşu, görev ve yetkileri 5235 sayılı Kanun'da belirtilmiştir. İstinaf incelemesi, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilgili ceza dairesi tarafından yapılır. Bu inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesi kararındaki hukuka aykırılıkların giderilmesi, maddi vakıalara ilişkin tespitlerdeki hataların düzeltilmesi ve sonuç olarak daha adil bir karara ulaşılması hedeflenir.
2. İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KOŞULLARI VE SÜRECİ
İstinaf kanun yoluna başvurulabilmesi için mevzuatta belirtilen belirli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
a. İstinaf Edilebilen Kararlar: CMK'nın 272. maddesi, kural olarak ilk derece mahkemelerinin son kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceğini belirtir. Ancak, aynı maddede istisnalar da sayılmıştır. Örneğin, hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine; üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine ve kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Ayrıca, hükümden önce verilip hükme esas teşkil etmeyen veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan kararlara karşı da ancak hükümle birlikte istinaf yoluna gidilebilir.
b. Başvuru Hakkı Olanlar: CMK'nın 273. maddesine göre, Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık, katılan ve katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar istinaf başvurusunda bulunabilirler. Sanık müdafii ve katılan vekili de, ilgili taraf adına, açık yetkileri olmasa dahi kanun yollarına başvurma yetkisine sahiptir.
c. Başvuru Süresi: İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde yapılır (CMK m. 273/1). Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar (CMK m. 273/2). Sürenin kaçırılması, istinaf hakkının kaybına yol açar.
d. Başvuru Şekli: İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine yapılacak bir beyanla yapılır. Beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hâkime onaylatılması gerekir (CMK m. 273/1). İşbu Dilekçe'nin formatı, dilekçe ile başvuru usulüne uygun bir yapı sergilemektedir (Madde 1, Madde 2). Sanık müdafii tarafından yapılan başvurularda, sanığın da ayrıca bir dilekçe verme veya beyanda bulunma hakkı saklıdır. CMK m. 273/4 uyarınca, istinaf başvurusunda bulunanın başvuru nedenlerini göstermesi zorunludur. Gerekçesiz başvurular, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilebilir.
e. İstinaf Nedenleri: İstinaf başvurusunda, ilk derece mahkemesi kararının neden hukuka aykırı veya hatalı olduğunun somut gerekçelerle ortaya konulması gerekir. Bu nedenler, genel olarak iki ana başlık altında toplanabilir:
i. Usule İlişkin Hukuka Aykırılıklar: Yargılama sürecinde yapılan usul hatalarıdır. Örneğin, yetkisiz mahkeme tarafından karar verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması, duruşmada kanuna aykırı delil değerlendirilmesi gibi. İşbu Dilekçe'de bu tür itirazlar için ayrı bir bölüm öngörülmüştür (Madde III) (Madde 5, Madde 6). Özellikle CMK m. 289'da sayılan "Hukuka Kesin Aykırılık Halleri" (mutlak bozma nedenleri), resen dikkate alınması gereken ve varlığı halinde hükmün mutlaka bozulmasını gerektiren durumlardır. Bu hallerin varlığı iddia ediliyorsa, dilekçede açıkça belirtilmelidir.
ii. Esasa İlişkin Hukuka Aykırılıklar ve Maddi Hatalar: Kararın maddi vakıalara veya Türk Ceza Kanunu gibi maddi hukuk kurallarına aykırı olmasıdır. Delillerin yanlış değerlendirilmesi, suçun unsurlarının yanlış yorumlanması, cezanın belirlenmesinde hata yapılması gibi durumlar bu kapsama girer. İşbu Dilekçe'de bu tür itirazlar için de ayrı bir bölüm bulunmaktadır (Madde IV) (Madde 6, Madde 7).
3. İSTİNAF DİLEKÇESİNİN İÇERİĞİ VE TEMEL UNSURLARI
Etkili bir istinaf başvurusu için dilekçenin belirli unsurları içermesi ve belirli bir düzene sahip olması önemlidir. İşbu Dilekçe'nin yapısı, genel kabul görmüş unsurları yansıtmaktadır.
a. Gönderilecek Makam: Dilekçenin, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi'ne sunulmak üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine hitaben yazılması gerekir (Madde 1, Madde 2). Bu, başvurunun usulüne uygun olarak kayda alınması ve ilgili üst mahkemeye gönderilmesi için zorunludur.
b. Taraflar ve Dava Bilgileri: Başvurunun kim tarafından yapıldığı (sanık, müdafii, katılan vb.), dosyanın esas ve karar numarası, sanık ve katılan bilgileri, suç ve suç tarihi gibi bilgilerin eksiksiz ve doğru olarak belirtilmesi, dosyanın takibi ve karışıklıkların önlenmesi açısından önemlidir.
c. İstinaf Edilen Karar: Hangi mahkemenin, hangi tarihli ve numaralı kararının istinaf edildiği açıkça yazılmalıdır (Madde 3). Ayrıca, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hangi bölümlerine veya hangi tespitlerine itiraz edildiğinin belirtilmesi, incelemenin daha odaklı yapılmasına yardımcı olur (Madde I) (Madde 3, Madde 4).
d. İstinaf Sebepleri (Gerekçeler): Dilekçenin en önemli bölümüdür. Başvurunun neden yapıldığı, ilk derece mahkemesi kararının hangi noktalarda hukuka aykırı veya hatalı olduğu, somut delillere ve hukuki dayanaklara (ilgili kanun maddeleri, Yargıtay içtihatları, doktrin görüşleri) atıf yapılarak ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Usule ve esasa ilişkin itirazların ayrı başlıklar altında (Madde III, Madde IV) (Madde 5, Madde 6, Madde 7) sunulması, inceleme makamının işini kolaylaştırır. Savunmanın özeti bölümü (Madde II) (Madde 4, Madde 5), bu ayrıntılı açıklamaların bir özetini sunarak ana argümanları vurgular. CMK m. 289'da belirtilen hukuka kesin aykırılık hallerinden birinin varlığı iddia ediliyorsa, bu durumun açıkça ve gerekçeleriyle belirtilmesi büyük önem taşır.
e. Deliller: İstinaf aşamasında yeni delil sunulması kural olarak sınırlıdır. Ancak, CMK m. 280/1-g ve m. 283 çerçevesinde, Bölge Adliye Mahkemesi gerekli gördüğü takdirde veya belirli şartlar altında delil toplayabilir veya sunulan delilleri değerlendirebilir. Dilekçede, ilk derece aşamasında sunulan ancak değerlendirilmediği veya yanlış değerlendirildiği düşünülen delillere atıf yapılabilir. Ayrıca, yeni ortaya çıkan veya ilk derece mahkemesince toplanamayan delillerin toplanması talep edilebilir. Bu taleplerin gerekçesi açıkça belirtilmelidir. İşbu Dilekçe'nin ekinde yer alan delil listesi formatı (Madde 11), delillerin, açıklamalarının ve sunulma durumlarının belirtilmesi için bir yapı sunmaktadır.
f. Talep Sonucu (Relief Sought): Dilekçenin sonunda, istinaf başvurusundan beklenen sonuç net bir şekilde ifade edilmelidir (Madde 7, Madde 8). Bu talepler, CMK m. 280'deki Bölge Adliye Mahkemesi'nin verebileceği karar türlerine uygun olmalıdır. Örneğin, hükmün bozulması ve dosyanın yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi, ya da Bölge Adliye Mahkemesi'nde duruşma açılarak yeniden hüküm kurulması ve beraat kararı verilmesi gibi talepler açıkça belirtilmelidir. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti gibi talepler de bu bölümde yer alır.
4. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN İNCELEMESİ VE VEREBİLECEĞİ KARARLAR
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu aldıktan sonra öncelikle başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığını, başvuranın buna hakkı olup olmadığını ve kararın istinaf edilebilir nitelikte olup olmadığını inceler. Şartlar uygunsa dosya üzerinden veya duruşma açarak (CMK m. 280/1-g, 280/2, 282) esastan incelemeye geçer.
CMK'nın 280. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi, inceleme sonucunda aşağıdaki kararları verebilir:
a. İlk derece mahkemesi kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir.
b. İlk derece mahkemesinin kararında, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen nitelikte basit veya düzeltilebilir hatalar varsa, kararı düzelterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verebilir.
c. İlk derece mahkemesi kararında CMK m. 289'da sayılan hukuka kesin aykırılık hallerinden biri varsa, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verir.
d. Başka bir nedenden dolayı hükmün bozulması gerekirse ve bu durum duruşma açılmaksızın giderilemeyecek nitelikteyse, yine hükmün bozulmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilebilir.
e. Soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmediği veya önödeme/uzlaşma usulünün uygulanmadığı hallerde hükmün bozulmasına ve dosyanın ilgili merciye gönderilmesine karar verebilir.
f. Davanın reddini gerektiren bir durum varsa (örn: aynı fiilden derdest dava olması) davanın reddine karar verir.
g. Yukarıdaki haller dışında, Bölge Adliye Mahkemesi gerekli görürse, ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak davanın yeniden görülmesine karar verir ve duruşma hazırlığı işlemlerini başlatır. Bu durumda, istinaf mahkemesi ilk derece mahkemesi gibi hareket ederek delilleri toplar, tanıkları dinler ve yargılama sonunda yeni bir hüküm kurar (beraat, mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı vb.). İşbu Dilekçe'de bu seçenek bir talep olarak yer almaktadır (Madde 8).
5. DİLEKÇE TASLAĞINDA DİKKAT EDİLEBİLECEK HUSUSLAR (GENEL)
Ceza istinaf dilekçesi hazırlanırken, genel bir taslak kullanılsa dahi, her davanın kendine özgü koşulları dikkate alınarak titiz bir çalışma yapılması esastır. Bu bağlamda, aşağıdaki hususlara özen gösterilmesi, başvurunun etkinliğini artıracaktır:
a. Gerekçelendirme Detayı: İstinaf dilekçesinin en kritik kısmı gerekçelendirmedir. Hem usule (Madde III) hem de esasa (Madde IV) ilişkin itirazlar, soyut iddialardan öteye geçerek, dosyadaki hangi delile, hangi ifadeye, hangi usul işlemine veya hangi hukuk kuralına dayandığı açıkça gösterilerek detaylandırılmalıdır. Özellikle CMK m. 289 kapsamındaki mutlak hukuka aykırılık iddiaları varsa, bu durumun hangi fıkraya girdiği ve neden bu aykırılığın oluştuğu ayrıntılı olarak izah edilmelidir.
b. Delil Sunumu ve Talebi: İstinaf aşamasında delil ikamesi veya toplanması talebinde bulunuluyorsa (Madde 11), bu delillerin davayla ilgisi, ispat gücü ve neden ilk derece aşamasında sunulamadığı veya toplanmadığı (eğer durum buysa) açıklanmalıdır. Bölge Adliye Mahkemesi'nin delil değerlendirme yetkisinin CMK'da belirtilen sınırlar dahilinde olduğu unutulmamalıdır.
c. Talep Sonucunun Açıklığı: Talep sonucu (Madde 7, Madde 8), dilekçede ileri sürülen gerekçelerle tutarlı olmalı ve Bölge Adliye Mahkemesi'nden ne istendiğini tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya koymalıdır. Alternatif talepler (örneğin, öncelikle beraat, mümkün değilse bozma ve gönderme gibi) mantıksal bir sıra içinde sunulmalıdır.
SONUÇ
İstinaf kanun yolu, Türk ceza muhakemesi sisteminde adli hataların düzeltilmesi ve adaletin tesisi için önemli bir mekanizmadır. Bölge Adliye Mahkemeleri, ilk derece mahkemesi kararlarını hem maddi vakıa hem de hukuki uygunluk açısından denetleyerek yargı kararlarına duyulan güveni artırmayı hedefler. Bu sürecin başlangıcı olan istinaf dilekçesi, başvurunun başarısı açısından hayati öneme sahiptir. Dilekçenin, CMK'da öngörülen usul ve esaslara uygun olarak, açık, gerekçeli, somut delil ve hukuki dayanaklarla desteklenmiş bir şekilde hazırlanması, istinaf incelemesinin etkin bir şekilde yapılmasına ve hak kayıplarının önlenmesine hizmet edecektir. İşbu Dilekçe gibi taslaklar, gerekli hukuki çerçevenin ve temel unsurların hatırlanması açısından faydalı olmakla birlikte, her somut olayın özelliklerine göre titizlikle doldurulmalı ve özelleştirilmelidir.
T.C.
...
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE
Sunulmak Üzere
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
SANIK : TC:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN/ MÜŞTEKİ : TC:
VEKİLİ : Av.
SUÇ :
SUÇ TARİHİ : _._.20_
KONU : ... Ceza Mahkemesinin / Esas, / Karar ve _._.20_ tarihli kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusudur.
AÇIKLAMALAR