- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Savunmalar
- Tevsii Tahkikat Talebi
- Maddi Zararlar
- Koruma Tedbirlerinin Kaldırılması
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
BEDELSİZ SENEDİ KULLANMA SUÇU (TCK MD. 156) VE CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
GİRİŞ
Bu makalede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 156. maddesinde düzenlenen "Bedelsiz Senedi Kullanma" suçu, unsurları, hukuki niteliği, ceza muhakemesi sürecindeki yansımaları ve savunma stratejileri bağlamında ayrıntılı olarak incelenecektir. Malvarlığına karşı işlenen suçlar kategorisinde yer alan bu suç tipi, özellikle ticari hayatta ve borç ilişkilerinde karşılaşılan önemli bir hukuki meseledir. İşbu Dilekçe (Madde 1) kapsamında da savunmaya konu edilen bu suçun teorik ve pratik yönleri, ilgili mevzuat ve doktrindeki görüşler ışığında ele alınacaktır.
1. HUKUKİ ÇERÇEVE: BEDELSİZ SENEDİ KULLANMA SUÇUNUN MEVZUATTAKİ YERİ
Bedelsiz senedi kullanma suçu, TCK'nın "Malvarlığına Karşı Suçlar" başlıklı onuncu bölümünün altında, "Güveni Kötüye Kullanma ve Dolandırıcılık" alt başlıkları arasında yer almamakla birlikte, malvarlığı değerlerini korumayı amaçlayan özel bir hüküm olarak 156. maddede düzenlenmiştir.
TCK Madde 156 şu şekildedir:
"Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir."
Bu madde, hukuki bir ilişkiye dayalı olarak düzenlenmiş ancak daha sonra ödeme, ibra, takas gibi nedenlerle karşılığı kalmamış bir senedin, bu durumu bilerek ve alacaklıymış gibi kullanılması eylemini cezalandırmaktadır. Suçun takibi şikayete bağlıdır.
Bu suçla korunan hukuki değer, kişilerin malvarlığı hakları ve borç ilişkilerindeki güven ortamıdır. Senetlerin taşıdığı ispat gücü ve kamu güvenine olan etkisi de dolaylı olarak korunmaktadır.
2. SUÇUN UNSURLARI
Her suç tipinde olduğu gibi, bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için de kanunda tanımlanan maddi ve manevi unsurların bir arada bulunması gerekmektedir. İşbu Dilekçe'de de bu unsurların gerçekleşmediği savunulmaktadır (Madde IV.I.A, IV.I.B, IV.I.C).
a. Maddi Unsurlar:
I. **Fail ve Mağdur:** Suçun faili, bedelsiz kalmış senedi kullanan herhangi bir kişi olabilir. Bu genellikle senedin lehtarı veya cirantasıdır, ancak senedi hukuka aykırı yollarla ele geçiren üçüncü bir kişi de fail olabilir. Mağdur ise, senedin bedelsiz kaldığını bilmesine rağmen kullanılması nedeniyle zarara uğrayan veya uğrama tehlikesiyle karşılaşan senet borçlusudur.
II. **Suçun Konusu:** Suçun konusu, "kısmen veya tamamen bedelsiz kalmış bir senet"tir (Madde IV.I.A.a). Senedin Türk Ticaret Kanunu veya diğer mevzuat anlamında geçerli bir kambiyo senedi (poliçe, bono, çek) veya alacak hakkı ispatlayan herhangi bir borç senedi (adi senet) olması mümkündür. Önemli olan, senedin düzenlendiği anda geçerli bir hukuki ilişkiye dayanması, ancak daha sonra bu ilişkinin sona ermesi veya borcun ödenmesi gibi nedenlerle "bedelsiz kalmış" olmasıdır. Bedelsiz kalma durumu, senedin düzenlendiği andaki geçersizliği (örneğin hatır senedi olması) değil, düzenlendikten sonra karşılıksız hale gelmesini ifade eder. Senedin *kısmen* bedelsiz kalması durumunda da suç oluşabilir; bu durumda fail, senedin ödenmeyen kısmı için değil, tamamı için kullanmış olmalıdır.
III. **Fiil: Kullanma:** Suçun hareket unsuru, bedelsiz kalmış senedin "kullanılması"dır. Kullanma, senedin tahsili amacıyla icra takibine konulması, dava açılması, bir başkasına ciro edilmesi, teminat olarak verilmesi gibi senedin içerdiği alacak hakkını ileri sürmeye yönelik her türlü hukuki veya fiili eylemi kapsar. Senedin borçluya sadece gösterilmesi veya ödenmesinin talep edilmesi genellikle "kullanma" olarak kabul edilmez; senedin hukuki bir işleme konu edilmesi aranır.
b. Manevi Unsur (Kast): Bu suç, ancak kasten işlenebilir. Failin, elindeki senedin kısmen veya tamamen bedelsiz kaldığını bilmesi ve buna rağmen onu kullanmayı istemesi gerekmektedir (Madde IV.I.C). Failin, senedin bedelsiz kaldığını bilmediği veya bu konuda hataya düştüğü durumlarda manevi unsur oluşmaz. Taksirle işlenmesi mümkün değildir. Doktrinde bazı görüşler, suçun oluşumu için genel kastın yeterli olduğunu belirtirken, Yargıtay kararlarında ve bazı görüşlerde failin zarar verme veya haksız menfaat sağlama amacıyla hareket etmesi gerektiği, yani özel kastın arandığı ifade edilmektedir. İşbu Dilekçe'de de suç işleme kastının bulunmadığı ileri sürülmektedir (Madde IV.I.A.b, Madde IV.I.C).
c. Hukuka Aykırılık Unsuru: Fiilin hukuka aykırı olması gerekir. Eğer failin senedi kullanmasında TCK'da düzenlenen bir hukuka uygunluk nedeni (örneğin hakkın kullanılması, meşru savunma, kanun hükmünü yerine getirme gibi) bulunuyorsa, fiil suç teşkil etmez (Madde IV.I.A.c, Madde IV.I.D). Örneğin, senedin bedelsiz kaldığı konusunda bir ihtilaf varsa ve fail, alacaklı olduğuna inanarak hakkını aramak amacıyla senedi takibe koymuşsa, hukuka uygunluk nedeni veya kastın yokluğu gündeme gelebilir.
3. SAVUNMA ARGÜMANLARI VE HUKUKA UYGUNLUK/İNDİRİM NEDENLERİ
Bedelsiz senedi kullanma suçu ile itham edilen bir sanığın savunması, genellikle suçun unsurlarının oluşmadığı veya hukuka uygunluk/indirim nedenlerinin bulunduğu iddialarına dayanır. İşbu Dilekçe'de bu yönde çeşitli savunmaların yapıldığı görülmektedir (Madde II, Madde IV).
a. Suçun Unsurlarının Oluşmadığına Dair Savunmalar:
I. **Senedin Bedelsiz Kalmadığı İddiası:** Savunmanın temelini, senedin halen geçerli bir alacağa dayandığı, borcun ödenmediği veya ibra edilmediği iddiası oluşturabilir. Bu durumda, senedin bedelinin ödendiğini ispat yükü genellikle iddia edende (şikayetçi/katılan veya iddia makamı) olmakla birlikte, sanığın da senedin geçerliliğini destekleyen deliller sunması beklenir.
II. **"Kullanma" Fiilinin Gerçekleşmediği İddiası:** Failin eyleminin, senedi hukuki bir işleme konu etme niteliğinde olmadığı, örneğin sadece borçluyla müzakere amacıyla senedin varlığından bahsedildiği gibi iddialar ileri sürülebilir.
III. **Kastın Bulunmadığı İddiası:** Failin, senedin bedelsiz kaldığını bilmediği, bu konuda yanılgıya düştüğü (hata), senedin bedelsiz kaldığı konusunda taraflar arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğu ve failin iyi niyetle hakkını aradığı gibi durumlar kastın yokluğu savunmasını oluşturabilir (Madde IV.I.C).
b. Hukuka Uygunluk Nedenleri: TCK'nın genel hükümlerinde düzenlenen hukuka uygunluk nedenlerinin (TCK Md. 24-26) somut olayda varlığı iddia edilebilir. Örneğin, borçlu tarafından verilen talimata uygun olarak veya bir hakkı kullanmak amacıyla (ancak iyi niyetle ve senedin bedelsiz kaldığını bilmeyerek) senedin kullanıldığı savunulabilir (Madde IV.I.D). İşbu Dilekçe'de de bu yönde bir savunma başlığı bulunmaktadır (Madde IV.I.D.1).
c. Ceza Sorumluluğunu Azaltan Nedenler (İndirim Nedenleri): Suçun sübuta ermesi halinde dahi, TCK'da öngörülen indirim nedenlerinin uygulanması talep edilebilir.
I. **Haksız Tahrik (TCK Md. 29):** Eğer senedin bedelsiz kalmasına rağmen kullanılması eylemi, mağdurun (senet borçlusunun) haksız bir fiiline tepki olarak işlenmişse, haksız tahrik indirimi gündeme gelebilir.
II. **Etkin Pişmanlık (TCK Md. 168):** Bedelsiz senedi kullanma suçu, TCK Md. 168 kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği suçlardandır. Failin, suç tamamlandıktan sonra fakat dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra hüküm verilmeden önce, mağdurun uğradığı zararı gidermesi halinde cezasında indirim yapılır. İşbu Dilekçe'de zararın giderildiği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde V.2, Madde 82.2).
III. **Takdiri İndirim Nedenleri (TCK Md. 62):** Failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak cezada takdiri indirim yapılabilir (Madde 83.2).
4. CEZA MUHAKEMESİ SÜRECİ VE KORUMA TEDBİRLERİ
Bedelsiz senedi kullanma suçunun soruşturması şikayete tabidir. Şikayet süresi, mağdurun fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı aydır.
a. Soruşturma Aşaması: Cumhuriyet Savcısı, şikayet üzerine veya re'sen öğrenmesi halinde (ancak kovuşturma için şikayet şartı aranır) suç şüphesini öğrenince derhal işin gerçeğini araştırmaya başlar. Savcı, şüphelinin lehine ve aleyhine olan tüm delilleri toplamakla yükümlüdür (CMK Md. 160/2) (Madde 29). Soruşturma sonunda yeterli şüphe oluşursa iddianame düzenlenir, aksi halde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. İşbu Dilekçe'de soruşturma aşamasında eksik inceleme yapıldığı ve lehe delillerin toplanmadığı iddia edilerek tevsii tahkikat (soruşturmanın genişletilmesi) talep edilmektedir (Madde V, Madde 26, Madde 30).
b. Kovuşturma Aşaması: İddianamenin kabulü ile kovuşturma aşaması başlar. Yargılama, görevli ve yetkili Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılır. Duruşmada deliller tartışılır (CMK Md. 217) (Madde 28) ve mahkeme vicdani kanaatine göre hüküm kurar. Sanık müdafii, işbu Dilekçe'de olduğu gibi, savunmalarını yazılı veya sözlü olarak sunar, delillerini ibraz eder (Madde 86) ve taleplerde bulunur (Madde 82).
c. Koruma Tedbirleri: Suçun niteliği, delil durumu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki (CMK) şartların varlığına bağlı olarak soruşturma veya kovuşturma aşamasında koruma tedbirlerine başvurulabilir.
I. **Tutuklama (CMK Md. 100 vd.):** Bedelsiz senedi kullanma suçu, CMK Md. 100/3'teki katalog suçlardan değildir. Bu nedenle tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin yanı sıra, kaçma, delilleri karartma veya tanık/mağdur üzerinde baskı kurma şüphesini gösteren somut olguların bulunması ve tutuklamanın ölçülü olması gerekir (Madde 37, Madde 57). Tutuklama en son çare olmalı, adli kontrol tedbirleri yetersiz kalacaksa başvurulmalıdır (Madde 55, Madde 58). İşbu Dilekçe'de tutuklama nedenlerinin bulunmadığı, tutukluluk süresinin aşılmaması gerektiği ve ölçülülük ilkesine aykırılık iddia edilerek tahliye veya adli kontrol talep edilmektedir (Madde VII.A, Madde 36-59, Madde 83.8, Madde 84.9).
II. **Adli Kontrol (CMK Md. 109 vd.):** Tutuklama nedenlerinin varlığı halinde, tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilir (Madde 61). Adli kontrol, yurt dışına çıkış yasağı, belirli yerlere gitme yasağı, imza yükümlülüğü gibi çeşitli yükümlülükleri içerebilir. Adli kontrol kararının da ölçülü olması ve şartları ortadan kalktığında kaldırılması gerekir. İşbu Dilekçe'de adli kontrol şartlarının oluşmadığı veya ortadan kalktığı iddia edilerek kaldırılması veya daha hafif bir tedbire çevrilmesi talep edilmektedir (Madde VII.B, Madde 60-76, Madde 84.10, Madde 84.11). Adli kontrol süreleri de kanunda belirlenmiştir (Madde 68-73).
III. **Mal Varlığına El Koyma (CMK Md. 128):** Suçun işlenmesiyle elde edildiği düşünülen veya suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerlerine el konulabilir. Bu tedbirin de belirli şartları ve sınırları vardır. İşbu Dilekçe'de mal varlığına konulan tedbirin kaldırılması talep edilmektedir (Madde VI, Madde 33, Madde 83.7).
IV. **Eşyaya El Koyma (CMK Md. 123 vd.):** Suçun ispatı açısından önem taşıyan veya müsadereye tabi olan eşyalara el konulabilir. Delil olma veya müsadere niteliği kalmayan eşyanın iadesi gerekir. İşbu Dilekçe'de el konulan eşyaların suçla ilgisi olmadığı ve incelemelerin bittiği belirtilerek iadesi istenmektedir (Madde VII.C, Madde 77-79, Madde 84.12).
V. **Uzaklaştırma Kararı (6284 Sayılı Kanun / CMK Md. 109/3-j, k, l):** Somut olayın özelliklerine göre, özellikle aile içi ilişkiler veya yakın ilişkiler bağlamında işlendiği iddia edilen suçlarda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun veya CMK kapsamında koruyucu/önleyici tedbir olarak uzaklaştırma kararları verilebilir. İşbu Dilekçe'de bu tür bir kararın kaldırılması talep edilmektedir (Madde VII.D, Madde 80, Madde 84.13).
5. DİLEKÇE KAPSAMINDA DİKKAT EDİLEBİLECEK HUSUSLAR
İşbu Dilekçe genel bir savunma çerçevesi sunmakla birlikte, her somut olayın kendine özgü koşulları detaylı bir hukuki analizi gerektirir. Özellikle aşağıdaki hususların savunma dilekçelerinde somut olaya özgü olarak detaylandırılması, davanın seyri açısından önem taşıyabilir:
a. Vakıaların Detaylandırılması: Suça konu edildiği iddia edilen fiillerin ve senedin bedelsiz kalma sürecinin, tanık beyanları, belgeler ve diğer delillerle desteklenerek ayrıntılı bir şekilde anlatılması (Madde III), mahkemenin olayı tam olarak kavramasına yardımcı olur.
b. Kastın Yokluğunun Somutlaştırılması: Manevi unsurun yokluğuna ilişkin iddiaların (Madde IV.I.C), failin senedin bedelsiz kaldığını neden bilmediğini veya bilemeyeceğini gösteren somut olgularla desteklenmesi önemlidir. Taraflar arasındaki yazışmalar, ticari defterler, ödeme belgeleri veya ihtilafın varlığını gösteren diğer kanıtlar bu bağlamda değerlendirilebilir.
c. Hukuka Uygunluk ve İndirim Nedenlerinin Gerekçelendirilmesi: İleri sürülen hukuka uygunluk nedenlerinin (Madde IV.I.D) veya cezada indirim yapılmasını gerektiren hallerin (Madde IV.I.E, Madde 83.2, Madde 83.3, Madde 83.4), hangi somut olaylara ve delillere dayandığının açıkça ortaya konulması, taleplerin kabul edilebilirliğini artıracaktır. Örneğin, etkin pişmanlık savunuluyorsa, zararın ne zaman ve nasıl giderildiğine dair belgelerin sunulması (Madde V.2, Madde 87 - Banka Dekontu) kritiktir.
SONUÇ
Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK Md. 156), malvarlığına karşı işlenen ve özellikle borç ilişkilerinde güveni sarsan bir eylemdir. Suçun oluşumu, senedin kısmen veya tamamen bedelsiz kaldığının bilinerek kullanılmasına bağlıdır. Bu suçla ilgili yargılamalarda, suçun maddi ve manevi unsurlarının titizlikle değerlendirilmesi, hukuka uygunluk ve indirim nedenlerinin somut olaya göre incelenmesi gerekmektedir. Savunma hakkı kapsamında, şüpheli veya sanığın lehe olan delillerin toplanmasını talep etme (Madde V, Madde 83.6) ve koruma tedbirlerine itiraz etme (Madde VII, Madde 83.7-13) hakları bulunmaktadır.
T.C.
...
... CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO :
SANIK : TC:
Adresi:
MÜDAFİ : Av.
KATILAN / MÜŞTEKİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
SUÇ : 1. ... (TCK Md. ... )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
SUÇ TARİHİ :
KONU : Savunma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. SAVUNMA ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan savunmamızın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ SAVUNMALARIMIZ:
I. TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md. 156 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Kısmen veya tamamen bedelsiz kalmış bir senedin kullanılması
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
II.TCK MD. ... "..." SUÇUNA İLİŞKİN SAVUNMAMIZ:
A. Suçun Kanun ve Doktrindeki Unsurlarına İlişkin Açıklamalar:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
B. Suçun Maddi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suça özgü maddi unsurlar gerçekleşmemiş olup, unsurların tamamlanmaması sebebiyle bu suçtan ceza verilemez.
2. ...
C. Suçun Manevi Unsurları Gerçekleşmemiştir:
1. Müvekkilin eylemleri sonucunda; suçun kanunda tanımlanan manevi unsurları gerçekleşmemiştir.
2. ...
D. Somut Olayda Cezai Sorumluluğu Kaldıran Hukuka Uygunluk Nedeni Bulunmaktadır:
1. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve suç fiilini hukuka uygun hale getiren nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
2. ...
E. Somut Olayda Ceza Sorumluluğunu Azaltan İndirim Nedenleri Bulunmaktadır:
1. Yukarıda açıklandığı üzere Müvekkilimin hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte olacak ise Müvekkilim hakkında uygulanacak olan cezanın tayininde indirim uygulanması gerekmektedir.
2. Müvekkilimin işlediği iddia edilen suça ilişkin fiillerde; TCK'da "Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" başlığı altında düzenlenen ve cezai sorumluluğu azaltan nedenler arasındaki TCK Md. ...'da düzenlenen "..." bulunmaktadır.
3. ...
V. TEVSİİ TAHKİKAT TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkil aleyhine yürütülen soruşturmada iddia makamı tarafından eksik inceleme ve araştırma yapılmıştır.
2. Ayrıca iddia makamının mütalaasında dayanmış olduğu ... hususlarına ilişkin deliller ... Cumhuriyet Başsavcılığının / soruşturma numaralı dosyasının içerisinde yer almamaktadır.
3. CMK Md. 217/1 hükmü uyarınca, hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.
4. CMK Md. 160/2 'ye göre Cumhuriyet Savcısı Şüphelinin sadece aleyhine olan delilleri değil, aynı zamanda lehine olan delilleri de toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü iken soruşturma kapsamında aşağıda belirtilmiş olan deliller toplanmamıştır.
5. Tüm bu nedenlerle soruşturma aşamasında toplanmayarak dosya içerisine dahil edilmeyen ve iddia makamı tarafından mütalaada belirtilen aşağıdaki delillerin kovuşturmanın genişletilerek toplanmasını ve dosya içerisine