- Bankadan Haczedilen Paranın Ödenmesinin İstenilmesi Talebi
BANKA HESABINDAKİ HACİZLİ PARANIN ALACAKLIYA ÖDENMESİ TALEBİNİN HUKUKİ DAYANAKLARI VE USULÜ
Alacaklının, borçludan olan alacağını Devletin cebri icra organları vasıtasıyla tahsil etme süreci, Türk Hukukunda İcra ve İflas Kanunu (İİK) ile düzenlenmiştir. Bu süreçte, borçlunun malvarlığı değerleri üzerine haciz konulması, alacağın tahsili için en temel araçlardan biridir. Borçlunun üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları da haczedilebilir malvarlığı değerleri arasında yer almakta olup, bankalardaki mevduat hesapları bu kapsamda sıklıkla hacze konu olmaktadır. Banka nezdindeki paranın haczi ve akabinde bu paranın alacaklıya ödenmesi talebi, belirli usul ve esaslara tabidir. İşbu makalede, bankadaki hacizli paranın alacaklıya ödenmesi talebinin hukuki çerçevesi, ilgili mevzuat hükümleri, doktrin görüşleri ve Yargıtay uygulamaları ışığında detaylı olarak incelenecektir.
1. BANKA HESAPLARINA HACİZ UYGULANMASI: 89/1 HACİZ İHBARNAMESİ
Alacaklının talebi üzerine icra dairesi, borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 89 hükmünde düzenlenen haciz ihbarnamelerini kullanır. Borçlunun bankadaki mevduatının haczi amacıyla bankaya gönderilen bildirim, birinci haciz ihbarnamesi (İİK m. 89/1) niteliğindedir.
a. Birinci Haciz İhbarnamesinin Gönderilmesi ve Hukuki Niteliği: İcra müdürlüğü, alacaklının talebiyle, borçlunun alacaklı olduğu veya hesabının bulunduğu banka şubesine veya genel müdürlüğüne bir haciz ihbarnamesi gönderir. Bu ihbarname ile bankadan, borçlunun nezdinde bulunan mevcut veya ileride doğacak hak ve alacaklarının (mevduatının) borç miktarı kadar haczedildiği bildirilir ve bankaya belirli yükümlülükler yüklenir. İşbu Dilekçe'de de belirtildiği üzere, takip dosyası borçlusunun hak ve alacaklarının haczi amacıyla bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi bu sürecin ilk adımıdır (Madde 1).
b. Bankanın Yükümlülükleri: Birinci haciz ihbarnamesini tebliğ alan banka (üçüncü kişi), yedi gün içinde icra dairesine itiraz etme hakkına sahiptir. Banka; borcun mevcut olmadığını, borçluya böyle bir borcu bulunmadığını veya alacağın/mevduatın zaten ödenmiş olduğunu, başka bir dosyadan hacizli olduğunu veya sair bir nedenle parayı alacaklıya ödeyemeyeceğini ileri sürerek itiraz edebilir. Eğer banka, borçlunun nezdinde bir mevduatı veya alacağı olduğunu kabul ederse, bu durumu ve miktarını icra dairesine bildirmekle yükümlüdür. İşbu Dilekçe'de, bankanın cevap yazısıyla borçlunun hesabında belirli bir miktar para bulunduğunu bildirdiği ve paraya haciz konulduğu ifade edilmektedir (Madde 1). Banka, yedi gün içinde itiraz etmez ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemez veya malı teslim etmezse, ikinci haciz ihbarnamesi (İİK m. 89/2) gönderilir. Süresinde cevap vermeyerek veya gerçeğe aykırı beyanda bulunarak zarara sebep olan banka aleyhine tazminat davası açılması da mümkündür (İİK m. 89/4).
c. Haczin Sonuçları: Bankanın, borçlunun hesabında para bulunduğunu bildirmesi veya süresinde itiraz etmemesi halinde, haciz bildirilen miktar kadar kesinleşmiş olur. Banka, hacizli miktarı borçluya ödeyemez ve icra dairesinin talimatı olmaksızın bu para üzerinde tasarrufta bulunamaz. Haciz, kural olarak bankanın ihbarnameye cevap verdiği veya cevap verme süresinin dolduğu anda hüküm ifade eder.
2. HACZEDİLEN PARANIN ÖDENMESİNİN TALEP EDİLMESİ
Bankanın, borçlunun hesabında haczedilen parayı icra dosyasına göndermesi kendiliğinden gerçekleşmez; alacaklının veya vekilinin bu yönde bir talepte bulunması gerekmektedir. İşbu Dilekçe, bu talebi içeren bir başvuru niteliğindedir (Madde 2).
a. Talebin Hukuki Niteliği: Bu talep, İcra ve İflas Kanunu'nun "Paraya Çevirme" başlığı altındaki hükümlerinin (özellikle İİK m. 106 vd.) bir gereğidir. Haczedilen mal veya hak paraya çevrilerek alacaklının alacağı karşılanır. Banka hesabındaki para, zaten likit bir değer olduğundan, satılarak paraya çevrilmesi gibi bir usule tabi değildir. Doğrudan icra dosyasına celbi ve alacaklıya ödenmesi söz konusudur. Dolayısıyla alacaklının talebi, haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi ve kendisine ödenmesi yönündeki bir usuli işlemin başlatılması istemidir.
b. Talebin Koşulları: Haczedilen paranın ödenmesinin talep edilebilmesi için aşağıdaki koşulların varlığı aranır:
i. Geçerli ve devam eden bir icra takibinin bulunması.
ii. Borçlunun banka hesabına usulüne uygun olarak haciz konulmuş olması (89/1 haciz ihbarnamesinin tebliği).
iii. Bankanın, haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmemiş olması veya itiraz etmişse itirazının alacaklı tarafından İİK m. 89/3 uyarınca açılacak dava ile kaldırılmış olması ya da bankanın hesapta para bulunduğunu açıkça bildirmiş olması (Madde 1).
iv. Haczin kesinleşmiş olması. Özellikle sıra cetveli yapılması gereken hallerde veya hacze iştirak durumlarında paranın hemen ödenmesi mümkün olmayabilir. Haczin kesinleşmesi, başka bir haczin, ihtiyati tedbirin veya üçüncü kişi istihkak iddiasının bulunmaması gibi durumları da kapsar.
v. Talepte bulunanın, icra dosyasında alacaklı veya alacaklı vekili sıfatına sahip olması (Madde 2).
c. Talep Usulü: Talep, icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğüne hitaben yazılı bir dilekçe ile yapılır. İşbu Dilekçe'de olduğu gibi, dilekçede takip dosyasının esas numarası belirtilmeli, hangi banka nezdindeki hangi hesaba konulan hacizden bahsedildiği açıkça ifade edilmeli, bankanın cevabına veya haczin kesinleştiği duruma atıf yapılmalı ve hacizli paranın icra dosyasına gönderilerek alacaklıya ödenmesi net bir şekilde istenmelidir (Madde 1, Madde 2). Talep, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) üzerinden elektronik olarak da yapılabilir.
3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN İŞLEMLERİ VE PARANIN ÖDENMESİ
Alacaklının usulüne uygun talebi üzerine icra müdürlüğü harekete geçer.
a. Müzekkere Yazılması: İcra müdürlüğü, talebi ve dosya durumunu inceleyerek, haczin kesinleştiği ve paranın ödenmesine engel bir durumun bulunmadığı kanaatine varırsa, ilgili banka şubesine veya genel müdürlüğüne bir müzekkere (talimat yazısı) yazar. Bu müzekkere ile bankadan, daha önce haczedildiği bildirilen ve kesinleşen paranın, belirtilen icra dairesi hesabına (genellikle banka nezdindeki IBAN numarası verilir) gönderilmesi istenir.
b. Paranın İcra Dairesi Hesabına Aktarılması: Banka, icra müdürlüğünün müzekkeresini alınca, hacizli tutarı icra dairesinin belirttiği hesaba EFT/Havale yoluyla gönderir ve genellikle bir dekont veya bilgilendirme yazısı ile durumu icra dairesine bildirir.
c. Paranın Alacaklıya Ödenmesi: Para icra dairesi hesabına geçtikten sonra, alacaklı veya vekili tekrar icra dairesine başvurarak veya UYAP üzerinden paranın kendisine ödenmesini talep eder. İcra müdürlüğü, dosyada başkaca bir haciz, iştirak talebi veya kesinti (vergi, harç vb.) yoksa, gerekli hesaplamaları yaparak parayı alacaklının bildirdiği banka hesabına gönderir. Eğer dosyada birden fazla alacaklı (haciz) varsa veya hacze iştirak durumu söz konusu ise, icra müdürü İİK m. 140 uyarınca bir sıra cetveli düzenlemek durumunda kalabilir ve para, bu cetvel kesinleştikten sonra alacaklılara sıralarına göre dağıtılır.
4. DOKTRİN VE YARGITAY UYGULAMASINDA ÖNE ÇIKAN HUSUSLAR
Banka hesaplarındaki paraların haczi ve ödenmesi sürecinde bazı özellikli durumlar ve tartışmalı konular bulunmaktadır:
a. Kısmen Haczedilemeyen Gelirler: Borçlunun banka hesabına yatan paranın niteliği önem arz etmektedir. İİK m. 82 ve 83'te sayılan haczi caiz olmayan mal ve haklar (örneğin, kanun gereği belirlenen sınırlar dahilindeki ücretler, maaşlar, emekli aylıkları, sosyal yardımlar) banka hesabına yatmış olsa dahi haczedilemez veya ancak kısmen haczedilebilir. Borçlu, hesaptaki paranın bu nitelikte olduğunu şikayet yoluyla (İİK m. 16) icra mahkemesine bildirebilir. Yargıtay, bu tür gelirlerin banka hesabına yatmasıyla niteliğinin değişmediği ve haczedilmezlik vasfını koruduğu görüşündedir. Bu durumda, banka veya borçlu tarafından ileri sürülecek iddialar, paranın ödenmesi sürecini etkileyebilir.
b. Bankanın Takas ve Hapis Hakkı: Bankanın, borçlu müşterisinden olan kredi alacakları gibi alacakları için, borçlunun hesabındaki mevduat üzerinde takas veya hapis hakkı bulunup bulunmadığı tartışmalıdır. Yargıtay'ın genel eğilimi, bankanın takas hakkını hacizden önce doğmuş ve muaccel olmuş alacakları için kullanabileceği yönündedir. Haciz anından sonra doğan veya muaccel olan alacaklar için takas hakkının hacze karşı ileri sürülemeyeceği kabul edilmektedir. Banka, böyle bir hakkı varsa, bunu 89/1 ihbarnamesine vereceği cevapta veya itirazında ileri sürmelidir.
c. Müşterek Hesaplar: Borçlunun eşi veya başka bir kişi ile ortak (müşterek) hesabı bulunması durumunda, hesaptaki paranın tamamının mı yoksa sadece borçluya ait olduğu kabul edilen payın mı (genellikle 1/2) haczedileceği konusu önemlidir. Yargıtay kararlarında genellikle, aksi ispat edilmedikçe, müşterek hesaptaki paranın yarı hissesinin borçluya ait olduğu kabul edilerek haciz uygulanmaktadır. Diğer hesap sahibi, paranın tamamının kendisine ait olduğunu istihkak davası (İİK m. 96 vd.) açarak ispat etme hakkına sahiptir.
d. Haciz İhbarnamesine Cevap Süresi ve Sonuçları: Bankanın 89/1 ihbarnamesine yedi gün içinde cevap verme yükümlülüğü ve vermemesi halinde paranın zimmetinde sayılacağı hükmü (İİK m. 89/3), uygulamada önem taşır. Bankanın süresinde ve doğru cevap vermesi, sürecin sağlıklı işlemesi açısından kritiktir.
5. TALEP DİLEKÇESİNDE DİKKATE ALINABİLECEK EK HUSUSLAR
İşbu Dilekçe gibi, bankadaki hacizli paranın ödenmesini talep eden bir dilekçede, temel unsurların (dosya numarası, haciz bilgisi, talep) bulunması yeterli olmakla birlikte, sürecin hızlandırılması veya olası tereddütlerin giderilmesi amacıyla bazı ek bilgilere yer verilebilir. Özellikle, haczin kesinleştiğine dair bir ifadenin eklenmesi, icra müdürlüğünün bu yöndeki kontrolünü kolaylaştırabilir. Örneğin, "Açıklamalar" kısmında veya talep sonucunda;
a. Banka tarafından gönderilen cevap yazısının tarihi ve içeriğine (hesapta para bulunduğu ve haciz şerhinin işlendiği bilgisine) daha detaylı yer verilebilir.
b. Haczin kesinleştiği (örneğin, borçluya veya üçüncü kişilere tebligatların yapıldığı, itiraz veya istihkak iddiasında bulunulmadığı veya bu iddiaların sonuçlandığı gibi) bilgisi, eğer biliniyorsa ve durum müsaitse, eklenebilir. Bu, özellikle sıra cetveli düzenlenmesi gerekmeyen durumlarda paranın ödenmesi işlemlerini hızlandırabilir.
Bu eklemeler, talebin esasını değiştirmemekle birlikte, icra müdürlüğünün işleyişine ve dosyanın durumunun net bir şekilde ortaya konulmasına yardımcı olabilir.
6. SONUÇ
Borçlunun banka hesabındaki paranın haczedilmesi ve bu paranın alacaklıya ödenmesi, cebri icra hukukunun önemli bir parçasını oluşturur. İİK m. 89'da düzenlenen haciz ihbarnamesi süreci ile başlayan bu aşama, alacaklının icra müdürlüğüne sunacağı talep dilekçesi ile devam eder. İşbu Dilekçe'de özetlenen talep, bankanın haciz ihbarnamesine olumlu cevap vermesi veya itiraz etmemesi üzerine, haczedilen paranın fiilen alacaklıya intikalini sağlamaya yöneliktir (Madde 2). İcra müdürlüğü, talebi ve yasal koşulların varlığını değerlendirerek paranın dosyaya celbini ve ardından alacaklıya (veya sıra cetveline göre hak sahiplerine) ödenmesini gerçekleştirir. Bu süreçte, kısmen haczedilemeyen gelirler, bankanın takas/hapis hakkı, müşterek hesaplar gibi özel durumlar dikkate alınmalı ve İcra ve İflas Kanunu ile Yargıtay içtihatlarında belirtilen usul ve esaslara titizlikle uyulmalıdır.
T.C
...
İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE
DOSYA NO : /
1. Yukarıda esas numarası yazılı İcra Dosya