- 6284 SK Gereği Koruma Kararı Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
6284 SAYILI KANUN KAPSAMINDA KORUMA KARARI TALEPLERİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sisteminde, ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla ihdas edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, şiddet mağdurları veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunan kişiler için önemli bir hukuki güvence mekanizması sunmaktadır. Bu Kanun, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddete maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarını korumayı amaçlamaktadır. Kanun kapsamında öngörülen koruyucu ve önleyici tedbir kararları, Aile Mahkemeleri tarafından, belirli usul ve esaslar çerçevesinde verilmektedir. İşbu makalede, 6284 sayılı Kanun uyarınca talep edilen koruma kararlarına ilişkin hukuki çerçeve, başvuru koşulları, usulü, tedbir türleri, delil sistemi ve ilgili diğer hukuki hususlar, doktrin ve uygulama ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
HUKUKİ ÇERÇEVE
6284 sayılı Kanun, Anayasa'nın ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin, özellikle de Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin (İstanbul Sözleşmesi) gereklerini yerine getirmek üzere kabul edilmiştir. Kanun'un temel amacı, şiddeti uygulayanı engelleyerek ve mağduru koruyarak şiddetin önlenmesidir. Bu kapsamda, Kanun'un uygulanmasında temel alınacak başlıca mevzuat hükümleri şunlardır:
a. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun: Kanun'un kendisi, koruma tedbirlerinin kapsamını, türlerini, talep edilebilecek kişileri, yetkili makamları, başvuru usulünü, kararların süresini, itiraz mekanizmalarını ve tedbirlere uyulmamasının sonuçlarını düzenleyen temel metindir.
b. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK): Aile hukukuna ilişkin genel hükümler, özellikle aile konutu, velayet, nafaka gibi konularla ilgili maddeleri, koruma kararlarıyla bağlantılı olarak uygulama alanı bulabilir.
c. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK): Şiddet eylemlerinin (kasten yaralama, tehdit, hakaret, cinsel saldırı, eziyet vb.) suç teşkil etmesi durumunda, TCK hükümleri ceza sorumluluğu açısından devreye girer. Koruma kararı talepleri, devam eden bir ceza soruşturması veya kovuşturması ile birlikte de gündeme gelebilir.
d. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Koruma kararı talepleri bir çekişmesiz yargı işi olmakla birlikte, yargılama usulü, delillerin sunulması ve değerlendirilmesi, adli yardım (Madde 6, 7, 8, 9, 11/2) gibi konularda HMK'nın ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.
e. Uluslararası Sözleşmeler: Özellikle İstanbul Sözleşmesi, Kanun'un yorumlanmasında ve uygulanmasında dikkate alınması gereken temel bir belgedir.
KORUMA KARARI VERİLMESİNİN KOŞULLARI VE UNSURLARI
Aile Mahkemesi tarafından 6284 sayılı Kanun kapsamında bir koruma kararı verilebilmesi için belirli koşulların varlığı aranır:
a. Mağdur Sıfatı: Kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınları, çocukları, aile bireylerini ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarını koruma altına alır (6284 S.K. md. 2). Talepte bulunan kişinin bu gruplardan birine dahil olması gerekir. İşbu Dilekçe'de başvuranın, karşı tarafın eşi olduğu ve şiddete maruz kaldığı belirtilmektedir (Madde 2, 3/1, 4/1).
b. Şiddet veya Şiddet Tehlikesi: Kanun, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar veren veya ıstırap çekmesine neden olan her türlü tutum ve davranışı şiddet olarak tanımlar (6284 S.K. md. 2/1-d). Şiddetin gerçekleşmiş olması şart olmayıp, somut bir şiddet tehlikesinin varlığı da koruma kararı talep etmek için yeterlidir. İşbu Dilekçe'de müvekkilin fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığı ve tehditlere maruz kaldığı iddia edilmektedir (Madde 3/1, 4/1).
c. Fail: Koruma kararı, şiddeti uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişi aleyhine talep edilir. Bu kişi genellikle eş, eski eş, partner, aile bireyi veya ısrarlı takipte bulunan kişi olabilir.
d. Talep: Kural olarak koruma kararı, mağdurun veya Cumhuriyet savcısının talebi üzerine verilir. Ayrıca Bakanlık (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) veya kolluk görevlileri de talepte bulunabilir. İşbu Dilekçe, mağdur vekili tarafından sunulan bir talep niteliğindedir.
e. Delil Durumu: 6284 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 3. fıkrası, "Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz." hükmünü amirdir. Bu hüküm, özellikle acil durumlarda mağdurun hızla korunmasını sağlamayı amaçlar. Önleyici tedbir kararları için ise gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde benzer bir yaklaşımla karar verilebilir. Ancak bu, talebin tamamen soyut iddialara dayanabileceği anlamına gelmez. Mahkeme, talebin ciddiyetini ve inandırıcılığını değerlendirirken sunulan bilgi, beyan ve mevcutsa diğer kanıtları (örneğin darp raporu - Madde 14, mesaj kayıtları - Madde 14, tanık beyanları - Madde 12) dikkate alır.
BAŞVURU USULÜ VE YARGILAMA
a. Yetkili ve Görevli Makam: Koruma kararı vermeye yetkili ve görevli makam kural olarak Aile Mahkemesidir. Hâkim, Kanun'un 8. maddesi uyarınca, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk amirleri veya mülki amirler tarafından da belirli geçici tedbirlerin alınmasına karar verebilir, ancak bu kararların en kısa sürede hâkim onayına sunulması gerekir. İşbu Dilekçe, yetkili Aile Mahkemesi'ne hitaben yazılmıştır (Madde 1).
b. Başvuru Şekli: Talep, bir dilekçe ile yapılır (Madde 1). Dilekçede tarafların kimlik bilgileri, maruz kalınan şiddet olayları veya şiddet tehlikesi, talep edilen tedbirler ve mevcutsa deliller belirtilir.
c. Yargılama Usulü: 6284 sayılı Kanun kapsamındaki talepler, HMK anlamında bir "çekişmesiz yargı" işidir. Bu nedenle, kural olarak basit yargılama usulüne ilişkin hükümler kıyasen uygulanır ve duruşma yapılması zorunlu değildir. Hâkim, dosya üzerinden veya gerekli görürse tarafları dinleyerek karar verebilir. Kararlar genellikle ivedilikle verilir.
d. Kararın İçeriği ve Süresi: Hâkim, somut olayın özelliklerine göre Kanun'da sayılan koruyucu ve/veya önleyici tedbirlerden bir veya birkaçına hükmedebilir (Madde 10/4). Kararda, hangi tedbirlerin alındığı, tedbirlerin süresi ve tedbirlere aykırılığın sonuçları (zorlama hapsi) açıkça belirtilir. Tedbir kararları, en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet tehlikesinin devam edeceği anlaşılırsa, talep üzerine tedbirlerin süresi uzatılabilir.
e. Tebligat ve İtiraz: Verilen koruma kararı, talep edene ve aleyhine tedbir kararı verilen tarafa tebliğ edilir. Aleyhine tedbir kararı verilen taraf, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Aile Mahkemesi'ne itiraz edebilir. İtiraz üzerine dosya, o yerde birden fazla Aile Mahkemesi dairesi varsa numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde Aile Mahkemesinin tek dairesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesine, Aile Mahkemesi hâkimi ile Asliye Hukuk Mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilir. İtiraz merci, bir hafta içinde kararını verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
f. Gizlilik: Mahkeme, mağdurun veya diğer ilgililerin talebi üzerine veya re'sen, dosya içeriği ve kimlik bilgileri hakkında gizlilik kararı verebilir (6284 S.K. md. 8/5).
KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER
6284 sayılı Kanun, hâkime geniş bir yelpazede tedbir kararı verme yetkisi tanımıştır. Bu tedbirler genel olarak mağduru korumaya yönelik "koruyucu tedbirler" (Madde 4) ve faili şiddetten alıkoymaya yönelik "önleyici tedbirler" (Madde 5) olarak ikiye ayrılır:
a. Koruyucu Tedbirler (Madde 4):
i. Mağdura uygun barınma yeri sağlanması (örneğin, kadın konukevine yerleştirme).
ii. Geçici maddi yardım yapılması.
iii. Psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
iv. Hayati tehlike bulunması halinde geçici koruma altına alınması.
v. Gerekli görülmesi hâlinde, çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere kreş imkânının sağlanması.
vi. İşyerinin değiştirilmesi.
vii. Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
viii. Türk Medeni Kanunundaki şartların varlığı hâlinde tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
ix. Korunan kişinin hayatî tehlikesinin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
b. Önleyici Tedbirler (Madde 5):
i. Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
ii. Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
iii. Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
iv. Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
v. Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
vi. Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
vii. Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair suretlerle rahatsız etmemesi.
viii. Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ix. Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
x. Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
xi. Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması (Öfke kontrolü, rehabilitasyon programları vb.).
Hâkim, bu tedbirlerden hangilerinin somut olay için gerekli ve orantılı olduğuna karar verecektir. İşbu Dilekçe'de genel olarak "tüm koruma alanlarında koruma tedbiri" talep edilmiştir (Madde 10/4).
DELİLLER VE İSPAT
Yukarıda belirtildiği gibi, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruyucu tedbir kararı için başlangıçta delil veya belge aranmaz. Ancak bu, iddianın tamamen dayanaksız olabileceği anlamına gelmez. Talebi destekleyen her türlü bilgi ve belge sunulabilir. Önleyici tedbirler ve özellikle kararın devamı veya itiraz aşamalarında deliller önem kazanır. İşbu Dilekçe'nin delil listesi (Madde 12, 14), bu tür davalarda sıklıkla başvurulan delilleri içermektedir:
a. Tanık Beyanları: Olaylara tanık olan kişilerin beyanları (Madde 12).
b. Darp Raporu / Tıbbi Belgeler: Fiziksel şiddetin varlığını gösteren doktor raporları (Madde 14).
c. Mesajlaşma Kayıtları, Sosyal Medya İçerikleri: Tehdit, hakaret, psikolojik baskı veya ısrarlı takibi gösteren yazılı veya görsel kayıtlar (Madde 14).
d. Kolluk veya Savcılık Kayıtları: Daha önceki şikayet başvuruları, soruşturma dosyaları (Madde 14).
e. Bilirkişi İncelemesi: Özellikle teknik veya özel bilgi gerektiren durumlarda (örneğin, ses kaydı analizi, dijital materyal incelemesi) (Madde 12).
f. Keşif: Olay yerinin incelenmesi (Madde 14).
g. Uzman Görüşü (Mütalaa): Tarafların HMK md. 293 uyarınca aldıkları uzman raporları (Madde 14).
h. İsticvap: Karşı tarafın mahkeme huzurunda sorgulanması (Madde 14).
i. Yemin: Diğer delillerle birlikte değerlendirilebilecek bir delil türü (Madde 14).
Mahkeme, sunulan delilleri serbestçe değerlendirerek şiddetin varlığı veya tehlikesi konusunda bir kanaate ulaşır.
ADLİ YARDIM
6284 sayılı Kanun, mağdurların hak arama özgürlüğünü etkin bir şekilde kullanabilmeleri için adli yardım mekanizmalarını kolaylaştırmıştır. Kanun'un 17. maddesi, HMK'nın adli yardıma ilişkin hükümlerine atıf yapar. HMK md. 334 uyarınca, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olanlar adli yardımdan yararlanabilir. 6284 sayılı Kanun kapsamındaki başvurularda, özellikle şiddet mağdurlarının yargılama harç ve giderlerinden muaf tutulması ve kendilerine ücretsiz avukatlık hizmeti sağlanması (Baroların Adli Yardım Büroları aracılığıyla) sıklıkla karşılaşılan bir uygulamadır. İşbu Dilekçe'de de müvekkilin sabit bir gelirinin olmadığı belirtilerek adli yardım talebinde bulunulmuştur (Madde 6, 7, 8, 9, 11/2). Mahkeme, talep üzerine veya re'sen kişinin mali durumunu araştırarak adli yardım talebini karara bağlar.
DİLEKÇE TASLAĞINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRİLEBİLECEK HUSUSLAR
İşbu Dilekçe incelendiğinde, 6284 sayılı Kanun uyarınca bir koruma kararı talebi için gerekli temel unsurları içerdiği görülmektedir. Ancak, uygulamanın etkinliği ve talebin mahkeme tarafından daha net anlaşılması bakımından aşağıdaki hususlar dikkate alınabilir:
a. Tedbirlerin Somutlaştırılması: Dilekçenin talep sonucu bölümünde (Madde 10/4) genel olarak "tüm koruma alanlarında koruma tedbiri" istenmiştir. Uygulamada, Kanun'un 4. ve 5. maddelerinde sayılan tedbirlerden hangilerinin somut olayda gerekli olduğunun (örneğin, failin evden uzaklaştırılması, belirli bir metreden fazla yaklaşmaması, iletişim kurmaması, varsa çocuklarla kişisel ilişkinin düzenlenmesi, geçici nafaka bağlanması gibi) açıkça ve gerekçeleriyle birlikte talep edilmesi, mahkemenin işini kolaylaştırabilir ve ihtiyaca en uygun kararın verilmesine yardımcı olabilir. Bu detaylandırma, "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" bölümünde (Madde 4) veya Talep Sonucu bölümünde (Madde 10) yapılabilir.
b. Vakıaların Detaylandırılması: Dilekçenin "Esasa İlişkin Vakıalar ve Hukuki Açıklamalar" bölümünde (Madde 4) ve "Dilekçe Özeti" bölümünde (Madde 3) fiziksel ve psikolojik şiddetten bahsedilmiştir. Bu iddiaların; mümkün olduğunca yer, zaman ve olay örgüsü belirtilerek, somut olaylar (örneğin, belirli tarihlerdeki darp eylemleri, söylenen tehdit ve hakaret içerikli sözler, psikolojik baskı yöntemleri) şeklinde detaylandırılması, mahkemenin olayın vahametini ve tedbir ihtiyacını daha iyi değerlendirmesini sağlayacaktır.
c. Hukuki Sebepler Başlığı: Dilekçede genellikle "Hukuki Sebepler" başlığı altında, talebin dayandırıldığı mevzuat hükümleri (başta 6284 S.K. olmak üzere TMK, TCK, HMK'nın ilgili maddeleri) sıralanır. İşbu Dilekçe'de bu başlığa yer verilmesi, dilekçenin hukuki argümantasyonunu güçlendirebilir. Bu başlık, genellikle Açıklamalar bölümünden sonra ve Deliller bölümünden önce eklenir.
SONUÇ
6284 sayılı Kanun, şiddetle mücadelede ve mağdurların korunmasında Türk hukuk sisteminin en önemli araçlarından biridir. Kanun kapsamında öngörülen koruyucu ve önleyici tedbirler, şiddetin önlenmesi, mağdurun güvenliğinin sağlanması ve failin davranışlarının kontrol altına alınması açısından hayati öneme sahiptir. Koruma kararı taleplerinde, Kanun'un ruhuna uygun olarak mağdurun beyanının esas alınması ve delil şartının esnetilmiş olması, hızlı ve etkin koruma sağlanması amacına hizmet etmektedir. Ancak taleplerin somut vakıalara dayandırılması, istenen tedbirlerin açıkça belirtilmesi ve mevcut delillerin sunulması, yargılamanın etkinliği ve yerinde bir karar verilmesi bakımından önem taşımaktadır. İşbu Dilekçe gibi usulüne uygun hazırlanmış bir başvuru, mağdurun 6284 sayılı Kanun ile güvence altına alınan haklarına kavuşmasında ilk ve en önemli adımı teşkil etmektedir.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
BAŞVURAN : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
KARŞI TARAF : TC:
Adresi:
KONU : 6284 sayılı kanun gereği koruma tedbiri talebidir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkil, _._20_ tarihinde Karşı Taraf ile evlenmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkil fiziksel ve psikolojik şiddet görmektedir.
2. ...
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. ...
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. Müvekkil, Karşı Tarafın fiziksel ve psikolojik şiddetine uğramakla birlikte tehditlerine maruz kalmaktadır.
2. 6284 sayılı kanun gereği Müvekkil lehine koruma kararı verilmesi gerekmektedir.
3. ...
V. ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
Müvekkilimin sabit bir geliri ve hukuk sigortası bulunmamaktadır. İşbu davadaki masraf ve giderleri şu an için karşılaması mümkün değildir. Kişilerin üstün