Yüksek Seçim Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 67) (2820 S. K. m. 37, 40) (2839 S. K. m. 12) 
RGT: 18.03.2015
RG NO: 29299
Karar No: 326 
KARAR
Kurulumuz Başkanlığına Anadolu Partisi Genel Merkezi tarafından gönderilen 10/03/2015 tarihli ve 420 sayılı yazıda; bir partiden milletvekili adayı olmak için önseçime katılan veya merkez yoklamasına katılmak için başvuran bir adayın 7 Nisan 2015 tarihinde önce (başvurduğu parti tarafından aday listesi Yüksek Seçim Kuruluna verilmeden önce) partiden istifa etmesi ve adaylık başvurusundan vazgeçmesi halinde, bir başka partiden adaylık başvurusunda bulunup bulunamayacağının bildirilmesi istenilmiş olmakla, konu incelenerek;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 67. maddesinde; "Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir."
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun;
"Parti adaylarının tespiti" başlıklı 37. maddesinin;
Birinci fıkrasında; "Siyasi partiler, milletvekilliği genel veya ara seçimlerinde, adaylık için müracaat eden ve adaylığı uygun bulunanlar arasından, adayların tespitini; serbest, eşit, gizli oy, açık tasnif esasları çerçevesinde, tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve esaslardan herhangi biri veya birkaçı ile yapabilirler."
İkinci fıkrasında; "Siyasi partiler, ön seçim ya da aday yoklaması yaptıkları seçim çevrelerinde, toplam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının % 5'ini aşmamak üzere, ilini, seçim çevresini, aday listesindeki sırasını, ön seçim veya aday yoklaması tarihinden en az on gün önce Yüksek Seçim Kuruluna bildirmek koşuluyla merkez adayı gösterebilirler. Ön seçim ya da aday yoklaması yapılmayan yerlerde, siyasi partilerin merkez yoklaması veya diğer usullerden biri veya bir kaçı ile aday belirleme yetkileri saklıdır."
Üçüncü fıkrasında; "(...) Partilerin tüzüklerinde gösterilen merkez yoklaması dışındaki parti aday seçimleri seçim kurullarının yönetim ve denetimi altında yapılır."
"Siyasi Partilerde aday adaylığı ve merkez adaylığı" başlıklı 40. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Bir kimse, bir partiden önseçim veya merkez adaylığı yoklamasına katıldıktan sonra başka bir partiden merkez adayı gösterilemez ve partisinden istifa etmedikçe bağımsız aday olamaz."
hükümleri yer almaktadır.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 12. ve yukarıda belirtilen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 37. ve 40. maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine göre, Milletvekili ve Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde adaylar; ilçe seçim kurulu başkanının yönetim ve denetimi altında yapılan siyasi partilerin belli bir seçim çevresindeki kayıtlı bütün üyelerinin katılımıyla (önseçim), aday yoklaması usullerinden birisiyle veya bunların dışında siyasi partilerin tüzüklerinde belirtilen merkez yoklaması yöntemiyle belirlenir. Buna göre, 2820 sayılı Kanun'un 37. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde de öngörüldüğü üzere siyasi parti adaylarının tespiti önseçim ya da aday yoklaması ile yapılabileceği gibi, önseçim veya aday yoklaması yapılmayan yerlerde, siyasi partilerin merkez yoklaması veya diğer usullerden biri veya birkaçı ile aday belirleme yetkileri bulunmaktadır. Aynı maddenin üçüncü fıkrasındaki düzenleme uyarınca da, partilerin merkez yoklaması dışındaki parti aday seçimleri seçim kurullarının yönetim ve denetimi altında yapılmaktadır. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, merkez yoklaması ile aday belirleme yetkisinin siyasi partilerin yetkili kuruluna ait olduğu kabul edilmelidir.
2820 sayılı Kanun'un 40. maddesinin üçüncü fıkrasındaki; "... bir partiden önseçim veya merkez adaylığı yoklamasına katıldıktan sonra başka bir partiden merkez adayı gösterilemez..." amir hükmünün, seçim kurullarının denetim ve gözetiminde yapılan önseçim ya da merkez adaylığı yoklamasına katılan aday adaylarının başka bir partiden aday olamayacağına yönelik olduğu, bir siyasi partinin merkez yoklamasına katılan aday adayına ilişkin bulunmadığı şeklinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Esasen, siyasi partinin yetkili kurulu marifetiyle merkez yoklaması şeklinde yaptığı aday tespiti işlemi seçim kurullarının yönetim ve denetimi dışında gerçekleştirildiğinden, siyasi partilerin iç işleri niteliğini taşımaktadır.
Bu itibarla, 2820 sayılı Kanun'un 40. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca önseçime katılan aday adayının önseçimin yargı gözetiminde yapılması nedeniyle başka partiden aday olmayacağına, ancak bir siyasi partiden merkez yoklamasına katılan aday adayının, o partiye ait aday listesinin Yüksek Seçim Kuruluna verilmesinden önce aday adaylığından ayrıldığı takdirde, partisinden vaki aday adaylığından vazgeçmiş sayılacağından, başka bir siyasi partiden merkez yoklamasına katılabileceği gibi partisinden istifa etmesi koşuluyla bağımsız aday da olabileceğine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1- 2820 sayılı Kanun'un 40. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca önseçime katılan aday adayının önseçimin yargı gözetiminde yapılması nedeniyle başka partiden aday olmayacağına, ancak bir siyasi partiden merkez yoklamasına katılan aday adayının, o partiye ait aday listesinin Yüksek Seçim Kuruluna verilmesinden önce aday adaylığından ayrıldığı takdirde, partisinden vaki aday adaylığından vazgeçmiş sayılacağından, başka bir siyasi partiden merkez yoklamasına katılabileceği gibi partisinden istifa etmesi koşuluyla bağımsız aday da olabileceğine,
2- Kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına,
3- Karar örneğinin seçime katılabilecek siyasi partiler genel başkanlıklarına gönderilmesine,
4- Karar örneğinin Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce Kurulumuzun internet sitesi www.ysk.gov.tr adresinde yayınlanmasına ve il - ilçe seçim kurulu başkanlıklarına Kurum içi elektronik posta ile iletilmesine,
13/03/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun;
"Parti adaylarının tespiti" başlıklı 37. maddesinin;
Birinci fıkrasında; "Siyasi partiler, milletvekilliği genel veya ara seçimlerinde, adaylık için müracaat eden ve adaylığı uygun bulunanlar arasından, adayların tespitini; serbest, eşit, gizli oy, açık tasnif esasları çerçevesinde, tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve esaslardan herhangi biri veya birkaçı ile yapabilirler."
İkinci fıkrasında; "Siyasi partiler, ön seçim ya da aday yoklaması yaptıkları seçim çevrelerinde, toplam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının % 5'ini aşmamak üzere, ilini, seçim çevresini, aday listesindeki sırasını, ön seçim veya aday yoklaması tarihinden en az on gün önce Yüksek Seçim Kuruluna bildirmek koşuluyla merkez adayı gösterebilirler. Ön seçim ya da aday yoklaması yapılmayan yerlerde, siyasi partilerin merkez yoklaması veya diğer usullerden biri veya bir kaçı ile aday belirleme yetkileri saklıdır."
Üçüncü fıkrasında; "(...) Partilerin tüzüklerinde gösterilen merkez yoklaması dışındaki parti aday seçimleri seçim kurullarının yönetim ve denetimi altında yapılır."
hükümleri yer almaktadır.
Bu madde hükümlerinden ve uygulamadan anlaşıldığı üzere "önseçim" ve "aday yoklaması" bir siyasi partinin il ve ilçe teşkilatının etkili olduğu aday belirleme yöntemidir. Bu iki yöntem yargı gözetiminde aday belirleme usulüdür. Siyasi partiler bu yöntemleri uygulayarak aday belirlemeye karar verdikleri seçim çevrelerinde bu maddenin ikinci fıkrasına göre TBMM üye tam sayısının %5'ini geçmemek üzere merkez adayı gösterebilirler.
Siyasi partiler "önseçim" ya da "aday yoklaması" yapmadıkları yerlerde; merkez yoklaması veya diğer usullerle aday belirlerler. Söz konusu olan bu usuller ise, bir siyasi partinin merkez organlarının aday belirlerken kullandıkları yöntemlerdir. Bir partinin merkez organlarının bahsedilen yöntemlerden herhangi biri ile belirlediği aday, artık herhalukarda merkez adayı olarak adlandırılan aday olmalıdır. Bu şekilde belirlenen aday ister önseçim yapılan seçim çevrelerinde listeye ilave edilsin, ister hiç önseçim yapılmadan girilen seçim çevrelerindeki listelerde gösterilsin artık merkezden gösterilen aday anlamında merkez adayı olarak adlandırılmak gerekir. Parti merkez organlarının aday belirleme yöntemlerinin genel adı, Siyasi Partiler Kanunu'nun 40. maddesinin 3. fıkrasında değinilen merkez adaylığı yoklaması olup, merkez yoklamasının bu yöntemlerden biri olduğu kabul edilmelidir. Nitekim Yüksek Seçim Kurulu 02.12.1995 gün ve 477 sayılı kararında, bu konuyu irdelemiş ve merkez adaylığı yoklaması ile merkez yoklaması kavramlarını birbirlerinin yerine geçen benzer kavramlar olarak yorumlamıştır.
Kanun'un 37. maddesinin 2. fıkrasında ve 48. maddesinde belirtilen merkez adayının belirleme yönteminin genel adı olan merkez adaylığı yoklamasının usulleri siyasi partilerin tüzüklerinde belirtilmiştir. Mesela; CHP Tüzüğünde merkez yoklaması parti meclisince belirlenen adayları, AKP'nin Tüzüğünde merkez yoklaması, MKYK'nın belirlediği adayları ifade eder. MHP'nin Tüzüğü de böyledir. Yani merkez yoklaması, parti başkanının bizzat seçmesi, kontenjan adaylığı yöntemlerinin hepsi birden merkez adayı belirleme yöntemleridir ve bu yöntemlerin genel adı merkez adaylığı yoklaması olarak anlaşılmalıdır.
Merkez adaylığı, ayrı bir aday belirleme yöntemi olmayıp, partiler Kanun'un 48. maddesinde ifade edildiği gibi tüzüklerindeki merkezden aday belirleme usullerinden biri ile bunu belirleyebilirler.
Merkezden aday belirleme yöntemlerinin tamamını ifade eden merkez adaylığı yoklaması, her halükarda yargı gözetimine tabi değildir. Yargı gözetimine tabi olan, sadece il ve ilçe teşkilatının aday belirleme yöntemlerinden olan "önseçim" ve "aday yoklaması" usulleri ile yapılan aday tespitleridir.
Kanun koyucu; 2820 sayılı Kanun'un 40. maddesinin 3. fıkrasında, il ve ilçe teşkilatının etkin olduğu aday belirleme yöntemleri olan "önseçim" ya da "aday yoklamasının tamamı için "ön seçim", merkezden aday belirleme yöntemlerini ifade etmek için "merkez adaylığı yoklaması" ifadelerini kullanarak, boşluk bırakmamış, bir siyasi partiden aday veya aday adaylığı başvurusu yaparak herhangi bir yöntemle seçimlere katılım talebinde bulunanlardan, bilahare aday gösterilmeyenlerin (merkez yoklamasına katılanlar dahil) tamamının, başka bir siyasi partiden aday olarak gösterilemeyeceğini düzenlemiştir.
Kanun koyucu ve yukarıda değinilen karar ile birlikte geçmiş yıllarda verdiği birçok kararında YSK; yargı gözetiminde aday belirleme ile yargı gözetimine tabi olmayan merkez adaylığı yoklaması yöntemlerinden biri olan merkez yoklaması ile aday belirleme arasında bir farklılık gözetmemiştir.
Kanun koyucu bu düzenlemeyle seçim güvenliğini, siyaset kurumuna ve siyasetçiye güvenin sarsılmamasını, seçmen iradesinin etkilenmemesini amaçlamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir siyasi partiden aday veya aday adaylığı başvurusu yaparak herhangi bir yöntemle seçimlere katılım talebinde bulunanlardan, bilahare aday gösterilmeyenlerin (merkez yoklamasına katılanlar dahil) başka bir siyasi partiden aday olarak gösterilemeyeceği karşı oyu ile çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy