Yüksek İdare Mahkemesi Numara 95/1988 Dava No 21/1991 Karar Tarihi 28.06.1991
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 95/1988 Dava No 21/1991 Karar Tarihi 28.06.1991
Numara: 95/1988
Dava No: 21/1991
Taraflar: Mustafa İzzet ile Sap. Değ. Ve Taz. Kom. Vd
Konu: İpoteğin kaldırılması kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.06.1991

-D.21/91 YİM 95/88

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Taner Erginel, Metin A. Hakkı.
Anayasanın 152. maddesi hakkında-.

Müstedi: Mustafa İzzet, Gazi Magosa.
ile
Müstedaaleyh: 1. KKTC Bakanlar Kurulu, Lefkoşa, şahsen ve Saptama,
Değerlendirme ve Tazmin Komisyonları vasıtasıyle;
2. İskân Müdürlükleri ve Mağusa Kaza Tapu Amiri vasıtasıyle
KKTC İskân ve Reh-abilitasyon Bakanlığı, Lefkoşa.
3. Lefkoşa Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi vasıtasıyle
Maliye ve Gümrükler Bakanlığı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: -Cahit Yılmazoğlu
Müstedaaleyhler namına: Müjgan Irkad



Yasa Maddesi: Bakanlar Kurulunun 9.3.1988 tarih ve E(K-2/254-48 sayılı kararı, 27/91 sayılı Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası İle İfade Edilen Meblağların Türk Lirası'na Dönü-ştürülmesi Hakkında Yasa, 28/91 sayılı 1980 Bankaların Kıbrıs Lirası Ödeme Mükellefiyetlerinin Türk Lirası İle Karşılanmasına Yetki Veren Kararna- menin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Yasa, 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 59A-(2) maddesi, 11/78 sayılı Taşınmaz Mal (Devir ve İpotek) Yasasının 3. maddesi.

İstemin Özeti: Başvuru, ipotekli alacaklısı bulunduğu mal yanında eşdeğer mal sahibi bulunan Müstediye, başvuru konusu malın verilmemesi ve başka kişilere verilmesi yönüne gidi-lmesi ve ayni zamanda ipoteğin kaldırılması kararına karşı yapılmıştır.
OLAY: 1974 olaylarından önce Müstedi Ruma para verdi ve başvuru konusu malı ipoteğe aldı. Barış Harekatı neticesinde mal KKTC'nin kontrol ve tasarrufuna geçti. Müstedi malın ipotekli a-lacaklısı yanında güneyde eşdeğer mal alacaklısıdır. Müstedi İskân Dairesine yaptığı müracaatla söz konusu malın eşdeğerine karşılık kendisine verilmesini talep etmiş ancak talebi olumsuz karşılanarak Bakanlar Kurulu kararı ile ipoteği kaldırılan konu malı-n başka kişilere verilmesi yönüne gidilmiştir.

SONUÇ: 1974 Barış Harekatından sonra Rumun yerine geçen devletin bu borcunu ya gerçek değeri olan dövizle ödemesi ya da ipoteği olduğu gibi bırakması gerekir. Neticede başvuru konusu mal üzerindeki ipoteğin k-aldırılması ve ipotekli borcun ödenmesi esaslarını tespit eden Bakanlar Kurulunun ilgi kararın ve bu karar uyarınca yapılan işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:-
Yargıtay/Hukuk 122/78 (D.40/89) sayılı Yüksek Mahkeme kararı.




H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu başvuruda olgular hususunda taraflar arasında ihtilâf yoktur ve olgular Sayın Yargıç Taner Erginel'in derlemiş olduğu gibidir. Özetle Müstedi 7.6.1974 tarihin-de Kikis Sotiri Hacı Kiriyaku isimli bir Ruma 5300KL. borç para verdi ve bu Ruma ait Mağusa'da XXXIII/4.4IV ve 12.I.II. numaralı Pafta/harita Blok A'da görülen Parsel 1013 numaralı taşınmaz malı ipoteğe aldı. Bir yıl süreli olan bu ipotek senedi ana para ü-zerinden %9 faiz taşımakta idi. Gazi Mağusa'da bulunan bu taşınmaz mal Barış Harekâtı neticesinde terk edilmiş mal statüsüne girerek KKTC'nin kontrol ve tasarrufuna geçmiştir. Müstedi ipotekli alacaklı bulunması yanında Güney'de eşdeğer mal bırakan, eşdeğ-er alacaklısıdır. İskân Dairesine yaptığı müracaatla söz konusu malın, eşdeğerine karşılık kendisine verilmesini talep etmiş, ancak bu talebi olumsuz karşılanarak konu malın başka kişilere verilmesi yönüne gidilmiştir.

Müstedinin başvurusu bu malın kendi-sine eşdeğerde verilmemesi kararına karşılık dosyaladığı gibi başka kişilere verilirken İskân Bakanlığının 196/88 sayılı bir önergesi ile başvuru konusu mal üzerindeki ipoteğin kaldırılması kararı ile bu kararı müteakip yapılan işlemlere karşı da dosyalan--mıştır.

Başvurunun duruşmasında Müstedi bu mala yapmış olduğu müracaatın dikkate alınmayarak bu malın kendisine değil de başka kişilere verilmesi yönünde alınan kararın sakat olduğu yönündeki başvurusunda ısrar etmemiştir. Bu durumda Mahkeme önünde karar-a bağlanması gerken husus sadece İskân Bakanlığının 196/88 sayılı önergesi uyarınca Bakanlar Kurulunun konu mal üzerineki ipoteğin kaldırılması kararı ile bu karar neticesinde yapılan işlemlerin sakat olduğu hususunu içermektedir.

Başvurunun duruşmasında- Müstedi avukatı özetle 41/77 sayılı Yasanın 59A maddesi uyarınca İskân Bakanlığının sözü edilen 196/88 sayılı önrgesi uyarınca Bakanlar Kurulunun konu mal üzerindeki ipoteği kaldırması kararının sadece ipoteğin kaldırılması yönünde bir karar olduğunu ve i-darenin bu yöndeki niyetini belirlediğini, bu karardan sonra yapılan işlemlerin 11/78 sayılı Taşınmaz Mal (Devir ve Ppotek) Yasasının 3. maddesi uyarınca yapılması gerektiğini, bu madde uyarınca yapılması gereken işlemlerin yapılmadığını ve tek taraflı ola-rak Müstediye haber verilmeden ve onun iradesi dışında bu ipoteğin kaldırıldığını ve bu nedenle yapılan işlemlerin sakat işlemler olduğunu iddia etmiştir. Müstedi avukatı ayrıca 11/78 sayılı yasasnın ilgili maddeleri uygulanmış olsa idi Müstedinin alacağı -bulunduğu 5300KL. ile faizlerinin 1 KL = 36TL esası üzerinden değil de normal değeri üzerinden talep etme ve alma hakkının bulunduğunu, yapılan işlemlerle bu hakkının elinden alındığını ve mağdur edildiğini ileri sürerek yapılan bu işlemlerin sakat olduğu -gibi kendisine ödenen paranın da yukarıdaki nedenlerle yanlış esaslar üzerinden ödendiğini iddia etmiştir.

Gerek Sayın Yargıç Taner Erginel ve gerekse Sayın Yargıç Metin Hakkı'nın hazırlamış olduğu kararları okuma fırsatı buldum.

Sayın Yargıç Taner Erg-inel'in 41/77 sayılı Yasanın 59A(2) maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun aldığı kararın mahiyeti hakkında serdettiği görüşlerle bu meselede uygulanması gereken işlemlerin 11/78 sayılı Taşınmaz Mal (Devir ve İpotek) Yasasının ilgili maddeleri ve özellikle 3.- maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki görüşlerini paylaşmaktayım.

Kanaatimce başvuru bu nokta üzerinden kabul edildikten sonra Müste-dinin 2. argümanı üzerinde Yüksek İdare Mahkemesi olarak bir karar vermemiz gerekmediği görüşündeyim. İpotekli alac-ağın 1KL = 36TL üzerinden değil de normal değeri üzerinden hesaplanarak Müstediye ödenmesi hususu normal bir alacak verecek meselesi olup Kamu Hukuku sahasında bir ihtilâf olmayıp Özel Hukuk sahasındadır ve Yüksek İdare Mahkemesinin yetki sahası içerisinde- olmayıp Kaza Mahkemesinin yetkisine girmektedir ve bu nedenle bu hususu kesin olarak karara bağlamamız uygun değildir. Ancak iki Yargıç arkadaş başvuruda farklı iki karar hazırladıkları ve bu konuya değinerek değişik görüşler belirttikleri cihetle ben de -görüşümü belirtmeyi uygun buluyorum.

16 Mayıs 1983 tarihinde Resmi Gazete'nin Sayı 36 EK III'ünde sayfa 339'da yayınlanan A.E. 201 "Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi" hakk-ındaki kararname ve bu Kararnamenin 3. ve 4. paragraflarında yer alan hükümlerin KKTC'de mukim kişilere uygulanacağı ve KKTC dışında ikamet eden yabancı kişilere uygulanmayacağı Yargıtay/Hukuk 122/87 (D.40/89)'da karara bağlan-mıştır.

Önümüzdeki meselede- yabancı bir kişi olan borçlu Rumun KKTC'de mukim olmadığı ihtilâfsız bir olgudur. Ancak müstedaaleyhleri temsilen bulunan Savcı bu borcun Devlete intikal ettiğini ve devlet de Kıbrıs'ta mukim olduğu cihetle sözü edilen kararın bu meseleye de uygulanması g-erektiğini ileri sürmüştür. Bu argüman oldukça ilginç olmakla beraber kanaatimce söz konusu kararnamenin, Yargıtay/Hukuk 122/87'de değinildiği gibi KKTC'deki Kıbrıs parasının durumunu dikkate alarak KKTC vatandaşlarını korumaya yönelik bir tedbir olduğu ve- esas borçlu olan Rumu kapsamadığı cihetle bu Rumun yerine kaim olan ve ancak bu statüde devreye giren KKTC'yi de kapsamaması gerektiği görüşündeyim. Bu görüşü belirtirken 1985 Anayasasının 159. maddesinin Rumlar tarafından terkedilmiş malların Devlete int-ikal edeceği hususunda hükümler içerirken yabancıların borçları hususunda herhangi bir hüküm içermediğini dikkate almış bulunuyorum. Aksi halde Rumun borcunu hakiki bedeli üzerinden ödemesi gerekirken 1 KL = 36 TL'den hesaplanarak Devlet tarafından alacakl-ı Türke cüzi bir meblağ ödeme yapılması ileride içinden çıkılmaz sorunlar yaratacaktır.

Yukarıda değindiğim gibi bu hususu karara bağlama yetkisine sahip olan Kaza Mahkemesidir ve ben sadece bu husustaki görüşlerimi belirtmekle yetinmeyi uygun buluyorum.-

Taner Erginel: Kikis Sotiri Hacı Kiriyaku isimli bir Rumun malı üzerinde Müstedi lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılması için Bakanlar Kurulu tarafından alınan karara karşı bu başvuru dosyalanmış bulunmaktadır.

Başvuruda yer alan olgulara göre Müste-di 7.6.1974 tarihinde Kikis Sotiri Hacı Kiriyaku isimli bir Ruma 5300 Kıbrıs Lirası borç para verdi. Borçlu Rum da Mağusa'da XXXIII/12.1.II.4.4.III & IV pafta plân, Blok A parsel 1013 olan taşınmaz malı üzerinde Müstedi lehine ipotek tesis etti. Taraflar T-apuya giderek bir ipotek sözleşmesi imzaladılar. Bir yıl süreli olan bu sözleşme ile Müstedinin 5300 Kıbrıs Lirası alacağı ve %9 faizi teminat altına alındı. Söz konusu taşınmaz mal 1974 Barış Harekatından sonra terkedilmiş mal statüsüne girdi ve Müstedaal-eyh (2) İskân Bakanlığının kontrol ve tasarrufuna verildi. Eşdeğer mal alacaklısı olan Müstedi bu malın eşdeğerine karşılık kendisine verilmesini veya alacağının makul ölçüler içinde ödenmesini beklerken İskân Bakanlığı ipoteği kaldırma ve malı başka kişil-ere verme yönüne gitti. İskân Bakanlığı 196/88 sayılı bir önerge ile başvuru konusu mal üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Bakanlar Kuruluna müracaat etti. Bakanlar Kurulu da 9.3.1988 tarihli kararıyla 41/77 sayılı Yassnın 59A maddesine dayanarak Müsted-i lehine tesis edilmiş ipoteği kaldırdı. Bu karar şöyledir:


"YABACIDAN KALAN TAŞINMAZ MAL PARSEL 1013
ÜZERİNDE MUSTAFA İZZET LEHİNE BULUNAN İPOTEĞİN
KALDIRILMASI:


(Önerge No: 196/88)
- (İ.B.)

Bakanlar Kurulu, Mağusa'da XX.III/12.1.11.4.4.III & IV pafta plân, Blok A parsel 1013'te kâin yabancıdan kalan taşınmaz mal üzerinde 5300KL. için Mustafa İzzet leyhine kayıtlı ipoteğin kaldırılarak, yasal olarak ödenmesi gerek-en ipotek bedelinin 41/1977 sayılı Yasa'nın 59A maddesi uyarınca Maliye ve Gümrükle Bakanlığında oluşturulmuş aşağıdaki (a) ve (b) paragraflarında belirtilen fonlardan karşılanmasını onayladı.

a) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bölgesindeki Türk malları üze-rinde Rumlar tarafından konmuış ipoteklerin 41/1977 -sayılı Yasa'nın 58(3) maddesi u-y-arınca kaldırıl-m-a-sı sırasında ilgili Türk vat-ndaşlarınca ödenen veya ödenecek- paradan, veya;

-b) 41/1977 sayılı Yasa'nın 56(-5) maddesinin şart bendi uyarınca Güney Kıbrıs bölgsinde yabancıdan senetle taşınmaz mal alan KKTC vatandaşlarından tahsil edilecek paradan.
9.3.1988 "

Ne var -ki Müstediye ödenecek para 1KL =- 36TL kuru üzerinden hesaplandı ve 5300KL ve faizlerinin karşılığı 381,600-TL tuttu. Bu paranın Müstedi ism-ine açılan bir depozito hesabına yatırılması üzerine Müstedaaleyh (3) Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi, Tapu Dairesine başvurarak ipoteğin kaldırılmasını istedi. Müstedaaleyh (3)'ün Tapu ve Kadastro Dairesine yazdığı yazı şöyledir:

"Sayı 516/83 - Lefkoşa: 18.3.1988

Tapu ve Kadastro Dairesi
Müdürlüğü - Lekoşa.

Bakanlar Kurulu'nun E(K-2)254-88 sayı ve 9.3.1988 tarihli kararına uygun olarak Mustafa İzzet lehine G. Magosa XXX.III/12.1.11.4.4.III&IV. Blok A.- parsel 1013 No'lu taşın-maz mal üzerinde bulunan ipotek alacağı olan KL:5300.- faizleriyle birlikte Mustafa İzzet Depozito hesabına yatırılmak suretiyle ödenmiş olduğu ekteki kayıt tashihinde görülmektedir.

İpoteğin kaldırılmasında Dairemizce bir sakınc-a bulunma- maktadır.

Bilgi ve gereğini saygılarımla rica ederim.

Hüda Reis
Devlet Emalâk ve Malzeme
- Dairesi Müdürü"

-Bu yazı üzerine ipotek kaldırıldı ve taşınmaz malın eşdeğer olarak verilmesi için gerekli işlemler yapılmaya başlandı.
-
Müstedi ipoteğin kaldırılması kararına karşı önümüzdeki başvuruyu dosyalamış bulunmaktadır ve ipotek konması ve akladırılamsı işlemlerinin özel hukuk sahasına girdiğini, ipotek sözleşmesinin çift taraflı bir sözleşme olduğunu, Müstedaaleyh (1) ve (2)'nin- kendisini hiç haberdar etmeden ve rızasını almadan tek taraflı bir idari tasarrufla ipoteği kaldıramayacağını öne sürmektedir.

Müstedaaleyhleri temsil eden Savcı ise itirazında yapılan işlemin 41/77 sayılı Yasanın 59A maddesine uygun olduğunu, Bakanlar -Kurulunun yasaya uygun olarak ipotek yükümlülüğünü kaldırdığını, ipotek bedelinin karşılığı olan 381,600TL'sının Müstedi ismine açılan bir hesaba yattığını iddia etti. Savcı Müstedinin tüm eşdeğer puanlarının 818.418 olduğunu ve söz konusu malı almaya hakk-ı veya önceliği bulunmadığını da iddialarına ekledi.

Başvurunun duruşmasında taraflar tanık dinletmeyerek Mahkemeye hitap etmekle yetindiler. Taraflar Mahkemeye yaptıkları müşterek bir beyanla eşdeğer konusundaki şikâyetin geri çekildiğini ve sadece ipot-eğin hangi yöntemle kaldırılabileceğini ve Müstedinin alacağını hangi kura göre alacağını tartışmak istediklerini söylediler.

Müstedi avukatının yaptığı argümanlara göre 41/77 sayılı Yasanın 59A(2) maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetki ipoteğin kald-ırılması için yeterli değildir. Bu maddenin verdiği yetkiye dayanarak alınan karar sadece Bakanlar Kurulunun ipoteğin kaldırılması yönündeki iradesini ortaya koyabilir. Bir şirketin yönetim kurulunda alınan karar gibi Bakanlar Kurulunun verdiği karar da sa-dece kendisi açısından bir anlam ifade eder. İpoteğin kalkması için buna ek olarak 11/78 sayılı İpotek ve Devir Yasasında belirtilen işlemlerin de yapılması gerekmektedir. Bakanlar Kuruluna yetki veren 41/77 sayılı Yasanın 59A(2) maddesi şöyledir:


" (2) -Bu malların serbest bırakılarak hak sahiplerine tahsisi için yukarıdaki fıkra uyarınca kesinleşmiş olan ipotek ve sair yükümlülüklerin kaldırılmasına ve bedellerinin ödenmesine Bakanlar Kurulunca karar verilir."


11/78 sayılı İpotek ve Devir Yasasının ip-oteğin kaldırılmasına ilişkin 33(3). maddesinin ilgili kısmı ise şöyledir:


"(3) Bir taşınmaz malın (1). fıkrada öngörüldüğü şekilde ipotekten kurtarılması için, ipotekli borçlu ile ipotekli alacaklının, bir Kaza Tapu Dairesi veya şubesine birlikte gidere-k yetk-ili memura, ikinci Cetvelde gös-t-e-rilen D Formasına uygun ve bu taşınmaz malın ipotekten kurtulmasını isteyen bir muhtırayı, ipotek sertifikasını, söz konusu taşınmaz malın koçanını ve bütün kefillerin yazılı muvafakatını ibraz etmeleri gerekir."


Aynı Yasanın 36. maddesinin ilgili bölüml-eri şöyledir:

"(1)(a) İpotekli alacaklının, ipotekle teminat altına alınan yükümlülüğün ödenmesi veya ortada-n kalk-m-a-sına rağmen 35. madde gösterildiği şekilde ipoteği kaldırmayı red veya ihmal etmesi;
............................... halinde ipotekli borçlu, Kaza Mahkemesine başvurarak bir ipotek emri isdarı için istemde bulunabilir."

Müstedi avukatının iddiasına gör-e ipotek ilişkisi tek taraflı değil alım satım, kira gibi iki taraflı bir ilişkidir. Bu nedenle 11/78 sayılı Yasa ipoteğin kalkması için iki tarafın birlikte hareket etmesini gerektiren bir yöntem saptamıştır. Buna göre iki tarafın birlikte Tapu Dairesine -giderek bir muhtıra imzalamalarıyla ipotek kalkar. Alacaklının Tapu Dairesine giderek ipoteği kaldırmayı reddetmesi halinde ise karşı taraf Mahkemeye başvurarak ipoteği kaldırma yönüne gidebilir. Karşı tarafın Mahkemeye başvurması durumunda ipoteğe ilişin -çeşitli konuların tartı-şılması mümkün hale gelir. Örneğ-in bu meselede borcun 1KL=36TL kuru üzerinden ödenmesi taraflar arasında önemli bir tartışma konusudur. Bu kurun Müstedinin alacağına uygulanması Müstedinin gerçek alacağından kat kat da azını -almasına neden o-l-a-cak ve Müstediye karşı büyük bir h-aksızlık oluşturacaktır. İpoteği-n Bakanlar Kurulu kararı ile otomatik olarak kalkması Müstedinin Kaza Mahkemesinde öne sürebileceği bu önemli tartışma konusunu ortadan kaldıracağı için sakıncalıdır. Doalyısıyle 11/78 sayılı Yasanın uygulanmaması yasal açıdan hatalı olduğu -gibi pratikte de Müstedinin hak-l-a-rına büyük zarar vermektedir.

-Görülebileceği gibi bu başv-u-r-uda tartışma konusu tamamen yasaldır. Acaba 41/77 sayılı Yasanın 59A(2) maddesi Bakanlar Kuruluna tek taraflı bir kararla ipoteği kaldırma hakkı tanıdı mı yoksa Bakanlar Kurulu kararından sonra 11/78 sayılı Yasanın öngördüğü işlemlerin de yapılması ger-e-kli mi? Bu soruyu yanıtlayabilmek için 59A(2) maddesini yorumlamamız gerekmektedir.

Müstedi avukatı ve Savcının öne sürdüğü argümanları dikkate aldıktan ve konuyu etraflı bir şekilde değerlendirdikten sonr-a Bakanlar Kurulu kararına ek o-l-a-rak 11/78 sayılı Yasanın öngördüğü işlemlerin de yapılması gerektiği kanısına varmış bulunuyorum. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabilirim.

a) 41/77 sayılı Yasanın 59A(2) maddesinin sözcükleri incelendiğinde tartışma konumuza fazla bir ışık tutmadığı görül-ür. Çünkü bu madde Bakanlar Kuruluna ipoteği kaldırma yetkisi vermektedir. Bakanlar Kurulunun böyle bir yetkisi olduğu zaten her iki görüş tarafından da kabul edilmektedir. Tartışma konumuz bu karardan sonra 11/78 sayılı Yasanın hükümlerine uymanın gerekli- olup olmadığıdır. Bu konuda bir kanıya varabilmek için 59A(2) maddesinin sözcükleriyle yetinmeyip konuya ilişkin yasal ilkeleri de incelememiz gerekmek-tedir.

-b) D-evlet bir tüzel kişi olarak hem kamu hukuku alanında hem de özel hukuk alanında yasal ilişkiler içine girer. (Bak: KKTC'de Anaya-s-a ve Yön-e-tim Hukuku, Zaim Necatigil, Özel Hukuk, kamu davalarının karşılaştırılması sayfa 8, 83, 85, 89, 130, 139, 140) Devletin özel hukuk alanında diğer kişilerle alım satım, kira, borç ve bunun gibi ilişkiler içine girmesi mümkündür. Devlet özel hukuk alanında y-a-s-al bir ilişki içine girdiği zaman diğer bireylerle eşit durumdadır ve diğer kişilerin uyduğu tüm kurallara uymak zorundadır. İpotek ilişkisi özel hukuk alanında bir ilişkidir. Devlet 41/77 sayılı Yasa ile ipotekli borçlu olan Rumun yerine geçtiğine göre öz-el hukuk alanında bir -ilişkiye taraf olmuş demektir. Y-asanın 59A(2-) maddesi Bakanl-ar Kuruluna ipoteği kaldırma yetkisi vermekle birlikte özel hukuk alanındaki bir ilişkiyi kamu hukuku alanına nakledecek ve 11/78 sayılı Yasanın ipoteği yapan taraflara tanıdığı hakları ortadan kaldıracak kadar aşırı bir anlam taşıdığı söylenemez.

c) Müs-tedi bir Ruma borç vererek ipotek sözleşmesi yapmıştır. Sözleşmenin yapıldığı tarihte yasaların Müstediye tanıdığı bazı haklar ve güvenceler vardı. 41/77 sayılı Yasa ile Devlet ipotekli borçlu olan Rumun yerine geçmiş ve dolayısıyle borçlu- Rumun hak ve yükümlülü-k-l-erini devralmıştır. Daha sonra yapılan bir yasayla tarafların hak ve yükümlülüklerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak mümkün olsa bile bu konuda yasa koyucunun açık bir iradesi olması ger-e-kir. İlgili yasa maddesi iki yoruma açıksa kazanılmış hak ve yükümlülükleri koruyan yorumun tercih edilmesi gerkir. 59A(2) maddesini incelediğimiz zaman 11/78 sayılı Yasayı devre dışı bırakan ve dolayısıyle tarafların kazanılmış hak ve yükümlülüklerini ort-adan kaldıran bir anlam taşımadığını görürüz. Her halukârda yasanın böyle bir yoruma açık olduğu söylenebilse bile diğer yorumun yani -kazanılmış hak ve yükümlülükleri- koruyan yorumun tercih edilmesi gerekir.

Bu -görüşler ışığında ipoteğin kalk-m-a-sı için 11/78 sayılı Yasanın öngördüğü gibi ya Müstedinin Tapu Dairesine gidip bir muhtıra imzalaması ya da Kaza Mahkemesinde açılacak bir davada konunun tartışılması gerek-mektedir. Kaza Mahkemesinde açı-l-a-cak bir davada 1KL=36TL kurunun bu meselede uygulanabilip uygulanamayacağı tartışılıp karara bağlanabi-lir. Bu- nedenle önümüzdeki başvuruda 1KL=36TL kurunun Müstedinin alacağına uygulanabilip uygulanamayacağını karara bağlamak zorunlu değildir. Buna rağmen Sayın Yargıç Metin A. Hakkı bu konuya değindiği için görüşümü belitmekte yarar görüyorum. Yargıtay/Hukuk 122/-87 (D.40/89)'da ortaya konan görüşe göre 1KL=36TL ülkemizin geçirdiği ekonomik sıkıntılar nedeniyle kabul edilmiş bir ölçüdür. Dolayısıyle ekonomik sıkıntıdan etkilenmemiş KKTC dışında ikamet eden bir yabancının borcunu bu ölçüden yararlanarak ödemesi mümk-ün değildir. Önümüzdeki meselede de borçlu KKTC dışında ikamet eden ve ülkemizin geçirdiği ekonomik sıkıntılardan etkilenmemiş bir Rumdur. Dolayısıyle- borcunu 1KL=36TL değil döviz o-l-a-rak ödemesi gerekir. Bir özel hukuk ilişkisinde taraflardan birisi ye-r-ine geçen gerçek veya tüz-el kişinin hak ve yükümlülük-leri-nin yerine geçtiği kişiden daha az veya daha fazla olması mümkün değildir. Bu durumda Rumun yerine geçen ve onun hak ve yükümlülüklerini devralan devletin de borcunu ya gerçek değeri olan dövizle ödemesi ya da ipoteği olduğu gibi bırakması gerektiği kanısı-ndayım.

Yukarıdaki n-edenlerle başvurunun kabul edil-m-e-si ve 9.3.1988 tarihli olup 8.4.1988 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiği görüşündeyim.

Metin A. Hakkı: Bu başvuru konusuyla ilgili kardeşim Sayın Taner Erginel'in kaleme aldığı kararı önceden -okuma fırsatı buldum. Olgular ile ilgili olarak aramızda bir görüş ayrılığı yoktur ancak uygulanacak mevzuat ve varılan neticede aramızda görüş ayrılığı olduğundan ben de ayrı bir kar-ar yazma ihtiyacını hissettim. H-er ne kadar da olgular ile ilg-ili aramızda görüş ayrılığuı ol-m-a-dığını belirtmişsem de yine de mevzuatı tezekkür etmeden önce olgulara da kısaca değinmeyi yararlı görmekteyim, çünkü o-lguların tümüne de aynı d-eğeri verdiğimizi söylemek be-l-ki de doğru değildir. Bu başvurunun istinad ettiği ve taraflar arasında üzerinde görüş ayrılığı olmayan olgular kısaca şöyle özetlenebilir.

Bu başvuru ile ilgili tüm zamanlarda, Müstedi, Kıbrıs'ta ikamet eden birisi olup Kıbrıslı Türktür. 1974 Barış Hare-kâtı öncesi Kikis Sotir-i Hacı Kiriyakou isimli bir Rum-'a 5300KL borç para verdi ve teminat amacı ile mezkûr borçlunun Mağusa'da Ayluka Mahallesinde 6021 kayıt numar-al-ı Blok A, pafta/harita XXXIII/4.4.IV ve 12.1.11, parsel 1013 gayri menkulün tümünü lehine ipotek aldı. Mezkur işlemler adıgeçen iki kişi arasında- Mağusa Tapu Dairesinde 7.6.1974- tarihinde yapıldı ve mezkûr borcun faizleri ile birlikte bir sene zarfında yan-i 6.6.1975 ödenmesi öngörüldü. M-ezk-ûr- işlemin Magosa Tapu Dairesindeki ipotek numarası Y831/74 olup yapılan bu işlemin akabinde 1974 mutlu Barış Harekatı gerçekleşti ve- mezkur borcun ödeme tarihi gel-m-e-den borçlu Rum, Magosa'dan ayrılıp Güney Kıbrıs'a gitti ve Kuzey'de bıraktığı Müstedi lehine ipotek edilen gayrı menkulün mülkiyeti ve idaresi Anayasamızın 195(1)(b) maddes-i-, ile 32/75 ve 41/77 sayılı Yasaların ilgili maddeleri tahtında Devlete intikal etti. Devlet Bakanlar Kurulu seviyesinde aldığı ve 8 Nisan 1988 tarihinde Resmi Gazetenin Ek IV'ünde sayı 36'da yayımladığı bir kararla 27/82 sayılı Yasa ile tadil edilen 41/7-7 sayılı Yasanın 59A maddesi uyarınca mezkûr ipoteğin kaldırılmasına ve Müstedinin alacağ-ının Maliye Bakanlığı nezdinde H-azine ve Muhasebe Dairesinde Müstedinin ismine açılacak bir emanet hesaba yatırılmasına karar verdi. Buna uygun -olarak da Müstedinin alacağı an-a para ve birikmiş faizler 1KL=36TL'den hesaplanıp 381,600TL'ye baliğ olan meblağ Müstedinin ismine bir emanet hesabına yatırıldı. İpotek Bakanlar Kurulu Kararına uygun olarak kaldırıldı ve ipoteğe konu gayrı menkul serbest kaldıktan sonra eşdeğer amaçları-na yönelik işleme tabi tutuldu.

A-radan zaman geçtikten sonra Müs-t-e-di olanları öğrendi. Maliyede emanet hesap-ta isminde duran parayı almayı r-eddetti. Bu işlemi iptal etmek için de bu başvuruyu dosyaladı. Bu arada şunu da vurgulamakta yarar görmekteyim ki başvurunun duruşmasından önce gerek Müstediyi Mahkemede temsil eden avukat, gerekse Müstedaaleyhleri Mahkemede temsil eden savcı, ipoteğe konu- gayrı menkul ile ilgili olarak aralarındaki ihtilâfı Mahkeme harici hallettik-l-erini Mahkemeye beyan etmiş ve aralarındaki yegâne ihtilâfın (in issues) borcun hangi kurdan ve para birimi ile ödeneceği hususunun kaldığını söylemişlerdir. İlâveten şunu da vurgulamakta yarar görmekteyim ki Müstedi eşdeğer açısından hak sahibidir ve kend-isine yine Mağusa'da kâmilen bir arsa verilmiştir.

Yukarıdaki olgulara uygulanacak mevzuat 2 açıdan tezekkür edilmelidir. 1. İlgili borcun ödenmesi ile ilgli olarak uygulanan kur veya para biriminin ne derece yas-a-l olduğu 2. Bakanlar Kurulunun söz konusu ipoteğin- tek yanlı bir kararla kaldırıl-m-a-sının İdare Hukuku prensipleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı.

Önce kur ile ilgili mevzuatı incelemeyi yararlı gördüm. Bilindiği gibi Kıbrıs'ta, Kıbrıs Lirası ile Türk Lirası arasındaki kur farkından doğan görüş ayrılıkları 1974 Barış Harekâtından sonra Türk -Lirasının Kıbrıs Türk Bölgelerinde de kullanımı neticesi doğmuştu. Konu üst düzeyde Mahkemeye intikal ettiğinde Anayasa Mahkememiz 17/78 sayılı kararının 9. sayfasında bu konu ile ilgili aynen şöyle demişti:

"Bilinen bir gerçeltir ki Kıbrıs Lirasının değ-eri yetkili makam tarafından 1KL=36TL olarak saptanmıştır. Bu sap-tama 28.1.1975 tarihinde Resmi G-azet-ede EK IV sayı 3'de ilân edilm-iştir. Bir Devletin kendi parasının diğer Devletlerin paralarına karşı değerini saptamak genellikle yürütmenin yetkisi dahilindedir. Yürtmenin Devletin tüm sorumluluklarını zorunluluklarını göz önünde tutarak Devleti korumak ve idame ettirmek amacını sağla-mak için, en uygun kuru saptamaya yetkili olduğuna kuşku yoktur.- Bugün Kıbrıs Lirasının gerçek -k-a-rşılığı 36 Türk Lirasından fazla olabilir. ...."

Bu başvuru konusunun çözülmesine ışık tutabilecek mevzuat 9 H-a-ziran 1980 tarihinde Ek III'de sayı 74'de sayfa 595'de yayınlanan '1980 B-ankaların Kıbrıs Lirası Ö-deme Mükellefiyetlerinin Türk Lirası ile Karşılanmasına Yetki Veren Kararname'dir. Bu kararname 27/91 ve 28/91 sayılı Yasalar neticesi 26.3.1991 tarihinde yürülükten kalkmış ve Kıbrıs Lirası yasal olarak döviz statüsüne oturtulmuş o-lmasına rağmen Kararnamenin 3. -m-a-ddesi mevzuatın tarihçesi açısından mühimdir ve aynen şöyle idi:

"...................
3. Başka herhangi geçerli mevzuatta aksine hüküm bulunmasına bakılmaksızın bu kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Devlet yetkili Bakanlar ve KT-F Devletinde devamlı mukim herh-a-ngi bir -ş-a-hıs Kıbrıs Lirası olarak karşılama mükellefiyetlerini, Türk Lirası ile karşılar."

Tabloyu tamamlamak amacı ile ve bu konuya şamil olması hasebiyle 19 Mayıs 1983 tarih ve 36. sayılı Resmi Gazetenin Ek III sayfa 339'da yayınlanan AE. 201 " Kıbrıs Lirasının- Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası İle İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Hakkında Kararnameye" de yer vermek kaçınılmazdır. Mezkur kararnamenin 3 ve 4. paragrafları aynen aşağıdaki gibidir:

"3. Bu Kararnamen-in yayımlandığı tarihe kadar çı-k-a-rılmış bütün Yasa, Kararname, Emirname ve Yasal dökümanlarda Kıbrıs Lirası ol-a-rak ifade edilen bütün meblağlar 1 Kıbrıs Lirası eşittir 36 Türk Lirası kuru ile, Kamu Görevlileri Yasası amaçları için ise 1 Kıbrıs Lirası eşittir 40 Türk Lirası kuru ile, Türk Lirasına dönüştürülerek Türk Lirası olarak ifade edilir.

4. Bu Kararnamenin -yayımlandı-ğı tarihe kadar Kıbrıs Lirası o-l-a-rak doğan her türlü borç, alacak ve taahhütler 1 Kıbrıs Lirası eşittir 36 Türk Lirası kuru ile Türk Lirasına dönüştürülür ve borç, alacak veya taahhüt Türk Lirası ile ifade edilir."

Yukarıdakilerden görülebileceği gibi Müstedinin Rum'dan alacağı ipotek i-le teminat altına alınmış olan hakkı bu başvuru dosyalanmazdan önce 1KL=36TL olarak karara bağlanmıştır ve Müstedinin hakkı bundan daha ötede değildir. Müstedinin halen KKTC'de mukim bir şahıs olması bir yana, ipotek ile teminat altına alınan gayrı menkul -da KKTC Devletine intikal etmiş durumdadır. KKTC de, Kuzey Kıbrıs'ta mukim olduğuna ve bunun aksi de düşünülemiye- ceğine göre Devlet bu borcu 1KL=36TL ile ödemekte serbesttir.

-Yukarıda sözü edilen 19 M-ayıs 1983 tarihli Kararname Yargıtay/Hukuk 122/87'de (D.40/89) de konu olmuş ve o içtihatta 1KL=36TL kurunun Kıbrıs'ta mukim kişilere uygulanacağı ve KKTC'de mukim olmayan kişilere uygulanama-yacağı karara bağlanmıştı. Sözü edilen içtihatın son sayfasında,- mutadis mutandis Yargıtay oybirliği ile aynen şöyle demiştir: ' ... KKTC'deki iç sorunlra çare bulmaya yönelik AE 201 sayılı kararnamenin, dışında mukim olup ...... borçlarını döviz olarak ödemekle mükellef yabancılara uygulanamayacağı açıktır.' Bu başvur-uda gerek ipotekli borç ile birl-i-kte ipoteğin üzerinde bulunduğu gayrı menkulü Rum'dan intikalen alan devlet, gerekse ipotekli alacaklı durumund-a olan Müstedi KKTC'de mukaim o-l-duk-l-a-rına göre 1KL=36TL kurunun bu başvurunun olgularına uygulanması kaçınılmazdı. Netice olarak bu başvuruda Müstedinin alacağının idar-e- tarafından 1KL=36TL olarak hesaplanıp Müstediye ödeme teklifinde bir hata yapıldığı söylenemez.

Konuya ikinci açıdan bakıldığında yani Bakanlar Kurulunun başvuru konusu ipoteği tek yanlı bir karar ile kaldırmasının İdare Hukuku prensipleri ile bağdaşıp -bağdaşmadığı hususuna gelince, ilk nazarda 11/78 sayılı "Taşınm-az Malların Devredil-m-e-si, İpotek Edilmesi ve İpotekli Taşınmaz Malların Satışına İlişkin Yasaları değiştiren ve Birleştiren Yasa" hükümleri altında gerek ipotekli alacaklının gerkse ipotekli borçlunun birlikte Tapuya gidip ipoteği kaldırmaları gerektiği veya aralarında ihtilâf -doğması halinde ihtilâfı çözecek yetkili merci Bakanlar Kurulu d-eğil de ilgili Kaza Mahkemesi o-l-duğu görünüyorsa da, o görüşe ters o-l-a-ra-k 27/82 sayılı Yasa ile tadil e-dilen 41/77 sayılı İskân, T-oprak- landırma ve Eşdeğer Mal Y-asasının 59A maddesi ile mezkûr maddede "yabancı" sözcüğünün tefsirini veren mezkûr Yasanın 3. maddesinin son kısmı birlikte okunursa, Bakanlar Kuruluna konu ipoteği kaldırmasına yetki verildiği de iddia olunabilir.

Ancak bu başvuruda bu hususta karar ve-rmeğe g-erek ol-m-a-dığı görüşündeyim. Çünkü Müstedinin "meşru" herhangi bir menfaatı rencide edilmiş değildir. İpotek altında almağa hakkı olan yasal meblağ Müstedaaleyhler nez-d-inde Müstedi isminde bir depozit hesabı olarak emanet hesabına yatırılmıştır. Müstedi herhangi bir zaman onu almakta serbesttir. Meşru menfaat konusunda Zaim Necatigil'in kıtabında aynen şöyle denmektedir: "Yüksek İdare Mahkemesinin görüşüne göre, açılan i-ptal davasının sonuçlandırılması ile davacının eline birşey geçmeyecek, bir başka deyişle, dava akademik kalacak ve- davacıya pratikte herhangi bir- yar-ar sağlamayacaksa, sırf haklı o-l-d-uğunu kanıtlamak için davacının davayı yürütmekte meşru bir menfaatı olamaz." (Bak: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku, Zaim M. Necatigil, sayfa 96.)

Netice olarak bu konuyu bu başvuruda tezekkür etmeğe gerek olmadığına karar veri-r ve başvurunun iptal edilmesi görüşünü izhar ederim.

N. Ergin Salâhi: Netice olarak başvuru yukarıda serdedilen nedenlerle Sayın Metin Hakkı'nın karşı oyu ve oy-çokluğu ile kabul e-dilir ve Magosa'da Pafta Harita XXXIII/1-2.1.11.4.4.III ve IV, Blok A Pa-rsel 1013 olarak görülen mal üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve bu ipotekli borcun ödenmesi esaslarını tespit eden E(K-2) 254-88 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile bu karar uyarınca yapılan işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğu-ramıya-cağına karar verilir.


(N. Ergin Salâhi) (Taner Erginel) (Metin A. Hakkı)
Yargıç Yargıç Yargıç

28 Haziran 1991




-


508



-


Full & Egal Universal Law Academy