Yüksek İdare Mahkemesi Numara 93/2007 Dava No 9/2009 Karar Tarihi 17.03.2009
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 93/2007 Dava No 9/2009 Karar Tarihi 17.03.2009
Numara: 93/2007
Dava No: 9/2009
Taraflar: Adil Alkan, Ali Alpay Terekesi İdare Memuru ve diğerleri ile Bakanlar Kurulu ve diğerleri arasında
Konu: Talep takriri tadili
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 17.03.2009

-D.9/09 YİM 93/07
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Talat D. Refiker, Narin F. Şefik.
Davacı: 1. Adil Alkan, (Ali Alpay Terekesi Tereke İdare Memuru
- sıfatıyle) Lefkoşa
2. Buket Başkaya, Lefkoşa
3. İbrahim Alkan, Gönyeli
- ile -
Davalı: 1. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa
2. Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC
- Başsavcılığı - Lefkoşa
3. KKTC İçişleri, Köyişleri ve İskan Bakanlğı
vasıtasıyle - KKTC Başsavcılğı - Lefkoşa


A r a s ı n d a.


Davacı namına: Avukat Hasan Hasipoğlu
Davalılar namına: Savcı İlter Koyuncuoğlu.


----------------


K -A R A R


Şafak Öneri: Bu davada 12.1.2009 tarihli tadilat istidasının kararını Sayın Yargıç Narin F. Şefik okuyacaktır.


Narin F. Şefik: Davacı davanın hitap safhasında dosyaladığı çift taraflı istida ile:

"A- .......................... Talep Takririn-in (A)
paragrafında yer alan;

Davalı No: 1'in Resmi Gazetenin 16/3/07 tarih ve 169
Sayılı kararı yerine "davalı No:1'in 25/4/07 tarih ve S(K-11) 839-2007 sayılı Bakanlar Kurulu kararı" olarak değiştirilmesi ve/veya tadil edilmesi zımmında emir itası.-
Pafta/Harita XX/21-E-2 olarak yazılı olan paragrafın
ve/veya satırın "XII/21-E-2" olarak değiştirilmesi
ve/veya tadil edilmesi.
Talep Takririnin 7.inci paragrafında yer alan 16/3/07 tarih yerine;
25/4/07 tarih ve S(K-11) 839 - 2007 kararının" olar-ak değiştirilmesi ve/veya tadil edilmesi zımnında......"

emir verilmesini talep etmektedir.


Davacı istidasının Hukuk Usulü Mahkemeleri Tüzüğü Emir 48 nizam 2, Emir 25 nizam 1-6'ya istinad ettirmiştir.

İstidasına ekli yemin varakasında Davacı 1 ilk -önce tadil edilmesi istenilen hususların yanlış yazıldığını ve/veya daktilo hatası olduğunu ve/veya eksik bırakıldığının ortaya çıktığını iddia etmiştir. Daha sonra Davacı 1 Talep Takririnde bu hususların kendisinin ve avukatının yanlış anlaması ve/veya d-avanın açılmasının aceleye getirilmiş olması sonucu hatalı yapıldığını ileri sürmüştür. Davacı 1 talep edilen tadilatların davanın takdim edilmesi için makul surette gerekli olduğunu ve tadilat istemekte geç kalınmadığını ve bu tadilattan dolayı karşı tar-afa zarar vermediklerini ifade etmiştir.

Davalılar tarafından dosyalanan itiraz ihbarnamesine ekli yemin varakasında, Davalı 3'ün hukuk işleri amiri, Davacı 1'in yemin varakasında ileri sürülen iddiaları reddettikten sonra Davacıların A paragrafının (b-) bendindeki taleplerinin daktilo hatası olduğunu kabul etmiş ancak A paragrafının (a) bendindeki talebin daktilo hatası olduğu iddiasını reddederek Davacıların dava konusu yaptıkları kararın dava konusu mala ilişkin kamulaştırma ihbarı olduğunu, kamulaştı-rma ihbarının kamulaştırma kararından ayrı, hukuken geçerli ve mevcut bir karar olduğunu, Davacıların tadilat istidası yolu ile ayrı bir idari karar olan kamulaştırma kararını dava konusu yapmak istediklerini ileri sürerek Davacıların Anayasanın 152. madde-sine göre Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma hakkının şikayet edilen kararın bilgilerine gelmesinden 75 gün içerisinde kullanılması gerektiği halde, Davacıların bu istida marifeti ile 75 gün geçtikten çok sonra idari bir kararı tadilat istidası marifeti i-le bu davaya dahil ederek dava konusu yapmak istediklerini, tadilat istidası tahtında izin verilmesi halinde, 75 gün içerisinde aleyhine dava ikame edilmeyen bir kararın, 75 gün içerisinde dava edilmiş konumuna getirileceğini ve bunun Davalıların haklar-ını gayri makul bir şekilde haleldar edeceğini, Davacıların tadilat istidasını dosyalamakta çok geç kaldıklarını ve iyi niyetle hareket etmediklerini ileri sürerek istidanın iptalini talep etmiştir.

İstida dinlenmiştir. İstida maksatları için taraflar t-anık dinletmeyip Mahkemeye hitap etmekle yetinmişlerdir.

Davalılar istidanın A paragrafının (b) fıkrasındaki tadilat talebinin daktilo hatasından kaynaklandığını kabul etmişlerdir. Dolayısıyle Davalıların Davacıların Talep Takririnin A paragrafının (b) -fıkrasında talep edildiği şekilde Talep Takririnin tadil edilmesi için emir verilmesine itirazları yoktur. Malın Pafta/Harita numarası davada XX/21 E-2 yazılmış, şimdi ise bunun XII/21-E-2 olarak tadil edilmesi istenilmektedir. Bu hatanın basit bir dakt-ilo hatası olduğu aşikardır, dolayısı ile gerek Davalıların kabulu ışığında gerekse Mahkemenin A paragrafının (b)'fıkrasındaki talebin haklı olduğu bulgusu ışığında istidanın A paragrafının (b) fıkrasında talep edildiği şekilde emir verilmelidir.

Davacıl-arın A paragrafının (a) fıkrasındaki tadilat talepleri ise talep takririnde dava konusu yapılan 16.3.2007 tarih 169 sayılı karar yerine 25.4.07 tarih ve S(K-11) 839-2007 sayılı Bakanlar Kurulu kararının konmasını içerir.
Bu iki kararın gerek sayıları gerek-se tarihleri çok farklıdır. Dolayısı ile Talep Takriri hazırlanırken yazılan 16.3.2007 tarih ve 169 sayısının daktilo hatası olarak Talep Takririnde yer aldığını kabul etmek imkansızdır. Davacıların Talep Takririne konu edilen karar kamulaştırma ihbarıdı-r. Davacılar tadilat istidası ile esas kamulaştırma emri ile ilgili kararının Talep Takririnde yer almasını istemektedirler. Davacıların yemin varakasında yanlış anlama veya acele dava açılması nedeni ile hata yapıldığını ileri sürerek Talep Takririni ta-dil etmek istemektedirler.

Davacılar hatalarını hitap esnasında fark ettiklerini, kamulaştırma ihbarından farklı olan kamulaştırma emrini dava etmediklerini ancak hitap safhasında fark ettiklerini söylemelerine rağmen, dava dosyasında Davalılar tarafında-n dosyalanan Müdafaa Takririne bakıldığı zaman "Bu Müdafaayı Desteklemek İçin Aşağıdaki Olgulara Dayanılır" başlığı altında 3. paragrafda kamulaştırma ihbarı ve kamulaştırma emrinin sayı ve tarihlerinin ayrı ayrı belirtilmekte olduğunu görürüz. Bu durumda- Davacıların kamulaştırma emrinden ancak duruşmanın hitap safhasında haberdar oldukları iddiasını kabul etme olanağımız yoktur. Davacılar bariz bir şekilde kamulaştırma emri ile ilgili kararı dava konusu yapmayarak hata yapmışlar, bu hatalarını duruşma ö-ncesi veya duruşma esnasında fark etmemişler, ancak hitap safhasında hata açıkca söylendiği zaman hatalarını fark etmişledir. Davacılar hatalarını Talep Takririni tadil ederek ortadan kaldırmak istemektedirler.

Tadilat ile ilgili mevzuat Hukuk Mah-kemeleri Usulü Tüzüğü Emir 25'de yer almaktadır. 1997 YİM Tüzüğü madde 18 1997 YİM Tüzüğünde yer almayan hususlar ile ilgili Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğünün kullanılabileceğini belirtir. Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğü Emir 25 altında hukuk davalarında- verilen birçok kararda hangi koşullarda tadilata izin verileceği açıkça ifade edilmektedir.

Yargıtay/Hukuk 50/80 (D.2/81)'de tadilat ile ilgili genel prensip şu şekilde yer almaktadır:


"Genel kaide odur ki davada taraflardan biri davasının
- takdim edilmesinde makul bir surette gerekli olabilecek
tadilatı, bu gibi tadilatın sebebiyet vereceği masraf-
ları ödemek şartıyla, yapabilir meğer ki tadilat
yapmada çok gecikmiş olsun ve aynı zamanda karşı tarafa
zarar vermesi-n veya karşı tarafın muktesep haklarını
etkilemesin.
The Annual Practice 1951, sayfa 453'de bu kaide
şöyle açıklanmıştır:

"-As a general rule either party is allowed to make
any such amendment as is reasonably necessary for the
sue presentation of his case, on payment of the costs
of and occasional by the amendment, provided there has
been no undue del-ay his part, and provided also the
amendment will not injure or affect any vested rights of
his opponent. But if the application be made mala fide,
or if the proposed amendment will cause undue delay, or
will in any other way unfa-irly prejudice the other
party, or ,is, irrelevant or useless or would raise
merely a technical point, leave to amen-d will be
refused."
-
Görülüyor ki tadilat isteminin kabulü aşağıda
serdettiğimiz bir veya daha fazla sebeplerin varlığı
ile mümkün olabilir:

Davanın takdim edilmesinde tadilat makul surette
gerekli olacak.
Tadilat isteminde bulunan taraf çok geç kalm-amış
olacak.
Karşı tarafa zarar vermeyecek veya karşı tarafın müktesep haklarını etkilemeyecek.

Yukarıdakiler Mahkemeyi tatmin eder şekilde kanıtlan-
dığı takdirde tadilat için gerekli izin verilir.
Mamafih karşı taraf aşağıdakilerden bir veya bir-den
fazla hususu da kanıtladığı takdirde böyle bir tadilat
istemine Mahkemeye cevaz vermeyebilir:
Tadilat istemi,

Kötü bir niyetle yapılmış olacak,
Çok gecikmeye sebebiyet verecek,
Karşı tarafın haklarını gayri makul bir şekilde halelda-r edecek,
Dava ile ilgisiz olacak,
Gereksiz olacak,
Sadece teknik bir nokta ileri sürecek."


Hukuk davalarında uygulanacak prensipleri bu davaya
uygulayacak olursak, Davacılar Emare 10 kararı dava etmemişlerdir. Emare 10 karar 25.4.2007'de alınmış bir k-arardır ve 8.5.2007 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Davacılar bu karar bilgilerine en geç davadaki müdafaa takririnin dosyalanması ile 21.4.2008'de veya talimat neticesinde Davalılar tarafından evrakların dosyalandığı 13.10.2008'de haberdar olmuş -olsalar dahi dava açma süresini çoktan geçirmişlerdir. Kararın bilgilerine geldiği tarihten 75 gün geçtiği halde bu dava altında tadilat yapılmasına izin verildiği takdirde , artık dava etme hakları olmayan bir kararı davalarına koymakla Davalıların hakla-rının haleldar edilmiş olacağı tartışılmazdır.

Ancak huzurumuzdaki dava bir hukuk davası değil bir idari davadır. Hukuk davalarında geçerli olan prensipler idari davalarda da aynen uygulanmalı mıdır?

Yüksek İdare Mahkemesinde idari davaları görme yetki-si Anayasamızın 152. maddesinden kaynaklanmaktadır. Anayasanın 152. maddesi aynen şöyledir:

"Madde 152
(1) Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir
yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin
bir kararının, işleminin veya ih-malinin, bu Anayasanın
veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak
çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya
bunların sözkonusu organ veya makam veya kişiye
verilen yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle
yapı-ldığı şikayeti ile kendisine yapılan başvuru
hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisine
sahiptir.
(2) Böyle bir başvuru, sahip olduğu meşru bir menfaatı, bu
gibi karar veya işlem veya ihmal yüzündan olumsuz
yönde ve doğrudan -doğruya etkilenen kişi tarafından
yapılabilir.
(3) Sözkonusu başvuru, karar veya işlemin yayınlanması
tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal
halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten
başlayarak yetmiş beş gün içi-nde yapılır.
(4) Böyle bir başvuru üzerine Yüksek İdare Mahkemesi,
kararında:
(a) Sözkonusu karar veya işlem veya ihmali, tamamen
veya kısmen onaylayabilir; veya
(b) Sözkonusu karar veya işlemin, tamamen veya kısmen,
hükümsüz ve etkisiz olduğ-una ve herhangi bir sonuç
doğurmayacağına karar verebilir; veya
(c) Sözkonusu ihmalin, tamamen veya kısmen yapılmaması
gerektiğine ve yapılması ihmal olunan eylem veya
işlemin yapılması gerektiğine karar verebilir."


152. madde İdare Mahke-mesine yürütsel ve yönetsel yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin kararı, işlem veya ihmalini denetleme yetkisi vermektedir. Anayasadan kaynaklanan bu yetkiyi kullanan Yüksek İdare Mahkemesinin yetkisi, Mahkemeye intikal eden dosyadaki vey-a layihalardaki basit eksiklikler veya hatalar ile ortadan kalkmamalıdır. Davasında Davacının ne istediği belli ise, hangi karar, işlem veya ihmal ile ilgili madde 152(3)'de belirtilen süre içerisinde Davacı Mahkemeye başvurmuşsa, başvuru sahibinin meşru- menfaati, idarenin bir kararı, ihmali veya işlemi yüzünden olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmiş ise Mahkemenin denetleme yetkisini kullanması gerekir, aksi takdirde Anayasamızın Yüksek İdare Mahkemesine yüklediği görevi Yüksek İdare Mahkemesi yapm-amış olur.

Dolayısı ile YİM davalarında hukuk davalarından farklı olarak usul veya şekil şartları sıkı bir şekilde uygulanmayabilir. Davacı hedef aldığı kararı anlaşılacak bir şekilde ifade etmiş, gerekli süre içerisinde Mahkemeye başvurmuş ve hedef ald-ığı karardan meşru bir menfaatinin olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmekte olduğunu da ortaya koymuş ise, Yüksek İdare Mahkemesi Anayasadan kaynaklanan denetim yetkisini kullanmalıdır.
Davacılar YİM davalarında tadilat prensibinin hukuk davalarında-n daha esnek olduğunu göstermek için YİM 116/98 (D.6/2000) sayılı davaya atıfta bulunmuşlardır. YİM 116/98 incelendiği zaman o davada, karar safhasında, Mahkemenin, Talep Takririnin prayer kısmına, Talep Takririnin içerisinde yer alan ve davanın duruşması-nda Talep Takririnde gerekli tadilat yapılmış gibi konu edilen, ancak dava dosyalandığında davanın talep şerhinde yer almamış bir kararın iptalini içeren bir talebi 75 günlük süre geçmiş olmasına rağmen, Talep Takririnin prayer kısmına ilave edilmesi için -emir verdiği görülür.

YİM 116/98 (D.6/2000) sayılı kararın 18. sayfasında bu husus ile ilgili şu sözler yer almaktadır:

" Yukarıdaki karar ile Davacının Talep Takririndeki
talebi doğrultusunda Davalı 2'nin 31.3.1998 tarihli
ve K/59/98 sayılı kararlar-ının tamamen hükümsüz ve
etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına
karar verilmesine ilâveten yine Davalı 2'nin
12.5.1998 tarihli ve 74/152,YK/62/98 sayılı
kararlarının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi
bir sonuç doğurmayacağ-ına karar verilmiştir. Bu
kararlar Davacının Talep Takririndeki iddialarında
yer almakla beraber "prayer" kısmında yer almamaktadır.
Bir başka deyişle, Davacının Talep Takririnin "prayer"
kısmı Davalı 2'ye ait olan ve bu Mahkeme kararı ile
geçer-siz addolunan ilgili kararların, geçersiz olması
talep olunmamaktadır. Bu bir eksikliktir. Genel
prensip olarak, Mahkemeler Talep Takriri dışındaki
talepleri değerlendirmeden kaçınmakta ise de, bu
meselede Davalı 2'ye ait her iki kararın itirazsı-z
olarak şahadette bulunduğu, karşılıklı muvafakat
çerçevesinde Mahkeme önündeki emareler arasında yer
aldığı davanın duruşmasının Talep Takririnde gerekli
tadilât yapılmış gibi ceryan ettiği göz önünde
bulundurularak ve Mahkemenin esas görevi ad-alet
yapma olduğunu zihinde tutarak, dosyanın tamamlanması
amacı ile Davacının Talep Takririnin bu safhada dahi
olsa tadil olunması gerekmektedir."


Huzurumuzdaki davada YİM 116/98'de ifade edildiği gibi tadil edilerek davaya konması istenile-n karardan Davacıların Talep Takririnde bahsedilmemektedir. Bu karar Davalıların Müdafaa Takririnde yer almaktadır. Dava konusu olan kamulaştırma ihbarı ve tadilat yolu ile dava konusu yapılmak istenilen kamulaştırma emri taraflarca, itirazsız müştereken e-mare yapılmışlardır. Davanın dinlenmesi esnasında Emare kamulaştırma emrinden bahsedilmiş ve hatta Davacı Avukatı dava konusu kararın Emare 10 kamulaştırma kararı olduğunu ifade etmiştir.

Davanın esasına karar verileceği zaman dava konusu yapılan kamulaş-tırma ihbarı ile ilgili kararın iptal edilmesi halinde kamulaştırma emri iptal edilmeyeceği için Davacının kamulaştırma ile ilgili şikayeti ortadan kalkmayacaktır. Davacı ve Avukatı açık bir şekilde dava konusu yapılan kararın kamulaştırma emri olduğu vars-ayımı ile hareket etmişlerdir ve hata yapmışlardır.

YİM 116/98'de Davacının şikayetci olduğu İlgili Şahısların terfi kararları iptal edildiği ancak bu terfi kararlarına karşı yapılan itirazların red kararları ortadan kalkmadığı takdirde Davacının ş-ikayetinin ortadan kalkması mümkün değildi ve Mahkeme dava konusu yapılmayan itirazlara red kararlarını yukarıdaki alıntıdan da görüleceği gibi tadilat yolu ile davaya dahil etme yönüne gitmişti.

Huzurumuzdaki davadaki hata da YİM 116/98'de belirti-len prensip ile düzeltilmeli midir? Yüksek İdare Mahkemesinin Anayasadan gelen denetim yetkisini kullanabilmek ve idarenin kararlarını taraf veya Avukatlarının hataları nedeni ile denetimsiz bırakmamak için huzurumuzdaki davanın dinlenmesi esnasında dava k-onusu karar diye nitelendirilen Emare 10 kararı davaya dahil etmek adil olur mu? Emare 10 kararın tadilat istidası neticesinde davaya dahil edilmesi halinde Davalıların Davacıların şikayetçi oldukları kamulaştırma kararı ve/veya işlemi denetlenebilecektir-. Aksi takdirde, Davalıların kamulaştırma ihbarına müteakip kamulaştırma emri ile ilgili kararı denetimsiz kalacaktır. YİM 116/98'deki prensip, yani tadilat ile davaya dahil edilmek istenilen Emare 10 kararın taraflarca itirazsız emare yapılmış bulunduğu-, bu karara Müdafaa takririnde yer verildiği, tadilat yapılmış gibi bu karar ile ilgili şahadet verildiği, bu davaya uygulandığı ve tadilat emri verildiği takdirde, Davacı ve/veya avukatının hatası nedeni ile idare denetimsiz kalmayacak ve Yüksek İdare Mah-kemesi Anayasal görevini yerine getirmiş olacaktır. Bu durumda huzurumuzdaki davaya YİM 116/98 sayılı davadaki prensibi aynen uygulayarak Davacının istidasının A paragrafında (a) fıkrası ile B paragrafında talep ettiği şekilde tadilat yapması için emir ver-ilmesi gerektiğine karar veririz.

Netice itibarı ile Davacıların istidalarının A ve B paragrafında talep edildiği şekilde Talep Takririnin tadil edilmesine, tadil edilmiş Talep Takririnin 7 gün içerisinde dosyalanmasına emir verilir.

Zay olan masra-flar Davalılar lehine verilir.




Şafak Öneri Talat D. Refiker Narin Ferdi Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç


17 Mart 2009



10






Full & Egal Universal Law Academy