Yüksek İdare Mahkemesi Numara 9/1990 Dava No 6/1991 Karar Tarihi 26.02.1991
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 9/1990 Dava No 6/1991 Karar Tarihi 26.02.1991
Numara: 9/1990
Dava No: 6/1991
Taraflar: Emel Avcıbaşı ile Amme Hizmetleri Kom. Vd
Konu: Bir idari işlemin hatalı veya gayri meşru olduğunu kanıtlamak iddiayı yapana düşer.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 26.02.1991

-D.6/91 YİM 9/90

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Taner Erginel

Müstedi: Emel Avcıbaşı, Mağusa.
ile
Müst-edaaleyh: 1. KKTC Amme Hizmetleri Komisyonu KKTC Başsavcılığı
vasıtasıyle Lefkoşa.
2. KKTC Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, KKTC
Başsavcılığı vas. Lefkoşa.
A r- a s ı n d a.

Müstedi namına: Tevfik Pilli
Müstedaaleyhler namına: Müjgan Irkad



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedinin görevine son veren Kamu Hizmeti Komisyonu kararının hatalı ve yanlış işlemler neticesinde alındığına, hükümsüz etkisiz olduğuna ve -herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi ile, görevine devam etmeğe hakkı olduğu yönünde bir tespit kararı talebi.

OLAY: Türkiyede üniversite bitirdikten ve orada üç yıl hizmet verdikten sonra Kıbrıs'a gelen Müstedi, Kamu Hizmeti Komisyon-u tarafından Tarih Öğretmeni olarak atandı. İki yıllık deneme süresinde öğretmenlikte yetersiz bulunan Müstedinin iki yıl sonunda görevine son verildi. Başvuru bu karardan yapıldı.

SONUÇ: Kamu Hizmeti Komisyonu almış olduğu kararın iddia edildiği gibi ya-nlış olduğu söylenemez. Komisyon önünde müstedi ile ilgili tüm dosya mevcut olduğu gibi bu dosyada Müstedinin öğretmenlik durumu ve ne sebeple yetersiz olduğu gerekçeleri ile mevcuttur. Komisyon bu gerçekleri dikkate aldıktan sonra söz konusu kararı almakl-a herhnagi bir idari hata işlemiş değildir.
Başvuru reddedilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
YİM 4/85 (D.19/85) Erdoğan Bilal n/d Erdoğan Soygür ile Kamu Hizmeti Komisyonu arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.




H Ü K Ü M

N. Ergin Salâ-hi: Bu başvuruda ihtilâf konusu yapılmayan olgular aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Müstedi 1983 yılında Ege Üniversitesi Sosyal İlimler Bölümünden mezun olmuş ve takriben 3 yıl İzmir Namık Kemal Lisesinde çalıştıktan sonra Kıbrıs'a gelip vatani görevini- yedek subay olarak tamamlamıştır. Askerlik ödevinden sonra Orta Öğretim kadrosunda açılan bir münhale yaptığı bir müracaat üzerine Kamu Hizmeti Komisyonunca Emare No. I yazı ile 16 Ekim 1986 tarihinden itibaren Genel Orta Öğretim Müdürlüğü kadrosuna denem-e sureti ile aday tarih öğretmeni olarak atanmıştır. İlkin Bekirpaşa Ticaret Lisesinde tarih öğretmeni olarak görevlendirilmiştir. Bu okulda görev yaparken, okulun 20 Temmuz Lisesi ile yaptığı bir basketbol karşılaşmasında, gerek okul idaresine gerekse hak-emlere yönelik nahoş hadiseler vukubulmuş ve müstedinin bu hadiselerin meydana gelmesinde kışkırtıcı tavır ve hareketleri etken olduğu gerekçesi ile Genel Orta Öğretim Müdürlüğü, Müsteşara hitaben yazdığı Emare X yazı ile müstedinin geçici olarak görevden -uzaklaştırılmasını talep etmiştir. Öyle anlaşılıyor ki yapılan araştırmadan sonra Müsteşar daha ileri bir işlem yapmamış ancak, müstedinin tutum ve davranışlarını düzeltmesi gerektiği yönünde 6.5.1988 tarihli Emare XI yazıyı müstediye göndermiştir. Bu yazı-nın dağıtımı Teftiş Dairesi Müdürlüğü ile Genel Orta Öğretim Müdürlüğüne yapılmıştır. Bu yazıyı alan müstedinin resmi herhangi bir girişimi veya yapılan isnatların doğru olmadığı yönünde bir cevabi yazısı mevcut değildir.

Müstedi 1987-88 ders yılında Bek-irpaşa Ticaret Lisesinde görev yaptıktan sonra 1988-89 ders yılında Mağusa Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesine tarih öğretmeni olarak nakledilmiştir. Bu arada 1987-88 ders yılı içerisinde Bekirpaşa Ticaret Lisesinde iken Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına bağl-ı Teftiş Dairesi tarafından yapılan teftişler neticesinde düzenlenen ve Mahkemeye Emare XII olarak ibraz edilen 5.6.1988 tarihli raporda müstedinin yetersiz olduğu belirtilmektedir. Bu değerlendirilmeye varılırken, raporda 5 başlık altında toparlanan krite-rlere göre puanlama yapılmış ve %38 puan verilmiştir. Neticede müstedinin durumu hakkında raporda şu görüşe yer verilmektedir.

"Ders hazı-r-lığı yok, işleyiş yöntemi çok zayıf ve yetersiz. Kendine göre bir yöntemle önemli olayları sıralayıp duruyor, dil ve anlatım yetersiz. kılık kıyafeti düzgün değil, öğretmene yakışmayacak şekilde sakallı, çevre ile ilişkileri olumsuz.yetersiz bir öğretmendi-r."

-Bu rapora rağmen Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Kamu Hizmeti Komisyonuna hitaben yazdığı ve Emare XIV olarak sunulan yazıda müstedinin zayıf ve yetersiz olduğu vurgulanmakta ancak 1 yıl daha adaylık süresinin uzatılması tavsiye edilmektedir. Kamu Hizme-ti Komisyonu ise müstediye gönderdiği 17 Ekim 1989 tarihli Emare XV yazı ile adaylık süresini 1 yıl daha uzatırken müstedinin teftiş raporlarında yetersiz olduğu kendisine bildirilmiştir. Müstedi bu yazıya bir cevap vermemiş ve yetersiz olduğu yönündeki de-ğerlendirmeye bir itiraz yapmadığı gibi bir yanıt verme yönüne de gitmemiştir.
-
Bu şekilde 1988-89 ders yılında Mağusa Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesine nakledilip bu lisede tarih öğretmeni olarak görev yapmaya başlayan müstedi öğretim yılının ilk döneminde müdafaa şahidi Tarih Müfettişi Orhan Tokhan tarafından teftiş edilmiş ve yine -yetersiz bulunmuştur. İkinci dönemde ise müdafaa şahidi numara 1 olarak çağrılan Teftiş Dairesi Müdürü ve Başmüfettiş Yusuf Ziya Hocanın tarafından bizzat teftiş edilmiş ve her iki şahidin sunmuş olduğu raporlarda müstedinin halen ilerleme kaydetmediği ve -yetersiz olduğu görüşüne yer verilmiştir. Neticede müstedinin bağlı bulunduğu lise müdürünün de görüşü alındıktan sonra daha önce deneme süresi 1 yıl daha uzatılan müstedinin deneme süresinin uzatılması tavsiye edilmemiş ve bu durum Kamu Hizmeti Komisyonun-a aktarılarak Emare XXII karar ile müstedinin zayıf ve yetersiz bir öğretmen olduğu gerekçesi ile adaylık süresi 1 yıl daha uzatılmayarak görevine 27 Kasım 1989 tarihinden itibaren son verilmiş ve 29 Kasım 1989 tarihli Emare XXIII yazı ile bu karar müstedi-ye tebliğ edilmiştir.

Müstedi bu karar aleyhine işbu başvuruyu dosyalamış ve özetle; 27 Kasım 1989 tarihinden itibaren, müstedinin görevine son veren Kamu Hizmeti Komisyonu kararının hatalı ve yanlış işlemler neticesinde alındığına, hükümsüz ve etkisiz o-lduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi isteminde bulunarak 27 Kasım 1989 tarihinden itibaren müstedinin Orta Öğretim Müdürlüğü öğretim kadrosunda tarih öğretmeni olarak bulunmağa devam etmeğe hakkı olduğu yönünde bir tespit kararı d-a talep etmiştir.

Yukarıda taraflar arasında ihtilâf konusu yapılmayan olgulara ilâveten 1988-89 ders yılı hitamından sonra müstedinin Rum tarafına firarı ile ilgili olgulara da bir nebze değinmek yerinde olur. Başvuru konusu edilen karardan önce 3 Hazir-an 1989 tarihinde müstedi Pile'den geçerek Rum tarafına gitmiştir. Olayın Polise intikali üzerine müstedinin Rum tarafına kaçışı hakkında 5 Temmuz 1989 tarihinde düzenlenen ve Mahkemeye Emare XIX olarak ibraz edilen polis raporunda, Barış Gücü vasıtası ile- müstedi ile yapılan temaslarda müstedinin Limasol'a yerleştiği, Kıbrıs Rum Yönetimi bölgesinde kalarak Rumlara Türkçe ders vermek istediği, televizyondan günlük ve haftalık haber bülteni hazırlayarak KKTC aleyhine yayın yapmak istediği şeklinde bilgiler y-er almaktadır. Müstedi, bu raporun içeriğine başvurunun duruşmasında herhangi bir itirazda bulunmamış ancak Rum tarafına geçiş veya kaçış nedenini ailevi bunalımlarına bağlamış ve KKTC aleyhine faaliyette bulunmadığı, bu yönde kendisine Rum Yönetimince tek-lif yapıldığı halde buna itibar etmediğini ileri sürmüştür. Müstedi sunulan olgulara göre 1989 yılı sonunda kendi isteği ile KKTC'ye gelmiş ve işlemiş olduğu bu suçtan 22.12.1989 tarihinde yargılanarak Askeri Mahkeme tarafından 3 ay hapis cezasına çarptır-ılmıştır.

Başvurunun duruşmasında müstedi şahadet vermiş, başka şahit çağırmamıştır. Müstedaaleyhler ise Teftiş Dairesi Müdürü Başmüfettiş Yusuf Ziya Hocanın, Teftiş Dairesinde görevli Müfettiş Orhan Tokhan ve Kamu Hizmeti Komisyonu Üyesi Niyazi Alioğlu'-nu şahit olarak çağırmışlardır.

Müstedi şahadetinde Türkiye'de yapmış olduğu öğrenimden sonra takriben 3 yıl İzmir Namık Kemal Lisesinde öğretmenlik yaptığını, bu arada tarih dersinden T.C. Pedagoji Diploması sahibi bulunduğunu, vatani görevini yedek sub-ay olarak yaptığını ve vatani vazifesini yaptıktan sonra 6 Ekim 1986 tarihinden itibaren Genel Orta Öğretim Müdürlüğünün öğretim kadrosuna deneme sureti ile aday tarih öğretmeni olarak atandığını, görev yerinin Bekirpaşa Ticart Lisesi olarak tespit edildi-ğini söylemiştir. Müstedinin iddiasına göre vazifesinde başarıldır. Ancak 1986-87 öğretim yılı içerisinde görevli bulunduğu Lisenin 20 Temmuz Lisesi ile yaptığı bir basketbol müsabakasında hakeme ve lise idaresine yönelik nahoş hadiseler olmuş, bunları ken-disi yatıştırmaya çalışmış ancak yanlış anlaşılarak bu hadiseleri kendisinin başlattığı veya sebebiyet verdiği şeklinde ilgililere aktarılmış ve bundan sonra görevi hakkında hazırlanan raporlar da bunun etkisi altında hazırlanmış olup doğruyu yansıtmamakta-dır. Yine müstedinin iddiasına göre okul içi ve okul dışı faaliyetlerde aktif rol almış ve bu faaliyetleri gösteren faaliyet raporlarını Emare olarak Mahkemeye sunmuştur. müfettişlerin yaptığı teftişlerde ise kendilerine yetersiz olduğunun söylenmediğini, -sadece sakallı ve kot pantolonlu sınıfa gelmemesi, kılık kıyafetini düzeltmesi yönünde ikazda bulunduğunu, bundan öteye bir ikaz yapılmadığını ileri sürmüştür.

Bakirpaşa Ticaret Lisesinden Mağusa Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesine nakledildikten sonra ise g-erek okul müdürü ve gerekse talebelerle gayet iyi ilişkiler içerisinde bulunduğunu, derslere hazırlıklı gelmediği iddiasının doğru olmadığını ve bu raporların Rum tarafına, bilinen nedenlerle gittikten sonra hazırlanmış olduğunu ve doğruyu yansıtmadığını i-ddia etmiştir. Rum tarafına kaçışı hakkında ise ailevi sıkıntıda ve içkili olduğu bir anında bunu yaptığını, pişman olduğunu ve cezasını çekmiş olduğunu ve her halukarda KKTC aleyhine herhangi bir girişimde bulunmadığını iddia etmiştir. Rum tarafına yerleş-mek niyetinde olduğu yönündeki Emare polis raporunun içeriği kendisine hatırlatıldığında detaya girmeden yine aynı şahsi nedenlerini tekrarlamıştır.

Müdafaa için çağrılan şahit numara 1 Yusuf Ziya Hocanın, Teftiş Dairesi Başmüfettişidir. Yeminli şahadeti-nde teftiş yöntemi hakkında geniş bilgi vermiş ve müstedinin gerek Bekirpaşa Ticaret Lisesinde ve gerekse Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesindeki görev sırasında yapılan teftişlerde derse hazırlıklı olmadığı bir günün konusu olan konunun dışına çıktığı ve dersi-n büyük bir bölümünü hazırlıklı olmaması nedenine bağlı olarak gündem dışı konuşmalarla geçirdiğini ileri sürerek müstedinin yetersiz olduğu yönünde Emare raporda yer alan görüşlerine mesnet teşkil eden nedenleri detaylı olarak izah etmiştir. Bu şahit müst-edinin adaylık süresinin geçmişte "niye 1 yıl daha uzatıldığı?" sorusuna ise, müstedinin ilk senelerde yetersiz bulunmuş olmasına rağmen ona bir şans daha tanımak için bu tavsiyeyi yaptıklarını, ancak yapılan teftişlerde bir ilerleme kaydetmediğini ve aday-lık süresinin artık uzatılmasının faydalı olmayacağı görüşüne vardıklarını ileri sürmüştür. Bu şahit, müstediye ilk teftişte olduğu gibi daha sonraki teftişlerde de gerekli ikazların yapıldığını, bu ikazlara rağmen bir öğretmene yaraşır şekilde kılık kıyaf-etini düzeltmediği gibi derse hazırlanma ve sair ders verme yöntemleri hususunda yapılan önerilere de uymadığı şahadetinde söylenmiş ve müstedinin kendisine gerekli ikazın yapılmadığı yönündeki iddialarını reddetmiştir.

Müdafaa şahidi numara 2 olarak çağ-rılan Tarih Müfettişi Orhan Tokhan ise aynı meyanda şahadet vermiş ve 1988-89 ders yılında müstedinin durumunu lâyıkı ile değerlendirebilmek için ilk dönemde kendisinin ikinci dönemde de Başmüfettiş Yusuf Ziya Hocanın müstediyi denetlediklerini, bu denetle-menin bitaraf olması için ayrı ayrı yapıldığını ve gerek kendisinin gerekse Başmüfettişin yaptığı bu ayrı teftişlerinde varılan sonuçlar, gerek konulara göre puanlama ve değerlendirmelerde çok yaklaşık olduğunu ve neticede her ikisinin de müstedinin yeters-iz olduğu kararına ayrı ayrı vardıklarını ileri sürmüştür. Keza bu şahit okulu denetlemelerinde müstedinin ikaz edilmediği yönündeki iddialarını şahit numara 1 gibi reddetmiştir. Müstediye yapılan ikazlar hakkında ise şahadetinde detaylı bilgi vermiştir.

-Müdafaa şahidi numara 3 olarak çağrılan Kamu Hizmeti Komisyonu Üyesi Niyazi Alioğlu ise Komisyon kararının alınma nedenleri ve gerekçeleri hakkında bilgi vermiştir. Bu şahide göre Komisyon olarak bu konularda Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığından alınan ra-porlar ışığında hareket ettiklerini, kendilerinin özel olarak bir teftişe gerek duymadıklarını, esasen özel olarak teftiş imkânı da bulunmadığı gibi, buna gerek de olmadığını vurgulamıştır.

Sunulan şahadeti tetkik ettiğimizde müstedinin 6 Ekim 1986 tarih-inde deneme sureti ile aday tarih öğretmeni olarak atandığı görülmektedir. Müste-dinin bu adaylık döneminde başarılı ve yeterli olması halinde devamlı kadroya atanması mümkün olacaktı. Müstedi şahadetinde teftiş raporlarının Bekirpaşa Ticaret Lisesinde geç-en müessif bir olaya bağlı olarak yanlış hazırlandığını iddia etmektedir. Ne var ki müstedi adaylık döneminin sonunda kadrolanmadı ve adaylık süresinin 1 yıl daha uzatıldığı 17 Ekim 1988 tarihli Emare XV yazı ile kendisine bildirilirken bu yazıda Kamu Hizm-eti Komisyonu "Bakanlığınız Teftiş Dairesi raporlarına göre görevinizde zayıf ve yetersiz olduğunuz nedeniyle 6 Ekim 1988 tarihinde sona eren iki yıllık deneme sürenizin bir yıl daha uzatılması için Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığında yapılan öneri." söz d-izisine yer vererek müstedinin adaylık süresini 1 yıl daha uzatmıştır. Bu durumda müstedinin 17 Ekim 1988 tarihi itibarı ile bu raporun içeriği, yetersiz bir öğretmen olduğu ve bu nedenle adaylığının uzatıldığı hakkında bir bilgisi vardı ve buna herhangi b-ir itiraz yapmış değildir. Müstedinin ikinci iddiası müteakip raporların, Rum tarafına kaçışı ile bağlantılı ve bunun etkisi altında hazırlandığı yönündedir. İki ayrı dönemde Tarih Müfettişi Orhan Tokhan ve Başmüfettiş Yusuf Ziya Hocanın'ın hazırladığı rap-orlar müstedinin Rum tarafına kaçış tarihinden çok önce yapılan teftişlere göre hazırlandığı gibi daha önceki senelerde hazırlanan ve Emare olarak Mahkemeye sunulan olumsuz raporlardan farklı da değildir. Ayrıca müstedinin, bir abi gibi iyi ilişkileri oldu-ğu ve dürüst bir kişi olarak nitelendirdiği Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesi Müdürünün raporu da, bazı ayrıntılar dışında olumsuz olup müstedinin yetersiz bir öğretmen olduğu yönündedir. Bu durumda müstedinin, bu raporların, ileri sürdüğü nedenlerin etkisi al-tında hazırlandığı ve doğruyu yansıtmadığı yönündeki iddialarına itibar etmemiz olası değildir.

Mahkemede gerek müstediyi ve gerekse müdafaa şahitlerini izleme olanağını bulduk. Müstedinin bazı hususlarda söylediği doğru olmakla beraber, iyi, çalışkan ve- yeterince hazırlanarak derslere geldiği, verimli bir öğretmen olduğu ve teftiş edildiği dönemlerde ikaz edilmediği yönündeki iddialarına itibar etmemekteyiz.

Müdafaa şahitlerine gelince, müdafaa şahidi numara 1 olarak çağrılan Tarih Müfetişi Orhan Tokh-an ve Teftiş Dairesi Müdürü Başmüfettiş Yusuf Ziya Hocanın'ın titizlikle bu raporları hazırladıkları, belirli dönemlerde müstediyi teftiş ettikleri, teftiş sırasında nelere dikkat ettikleri ve teftiş yöntemleri hakkında gayet olumlu şahadet vermişlerdir. B-u şahitlerin müstedi ile herhangi bir husumetleri mevcut olduğu iddia edilmemiştir. Emare olarak sunulan raporların hazırlanış tarihlerine dikkat edildiğinde bunların 1987-88 dönemini kapsadığı gibi 1988-89 ders dönemini de kapsadığı ve ayrı ayrı düzenlend-iği görülmek-tedir. Bu raporlar düzenlendiği tarihlerde Daireye gönderilmiş ve işleme tabi tutulmuştur. İlk raporlarda müstedinin yetersiz bir öğretmen olduğu vurgulanmış ancak kendisine bir şans daha tanınabilmesi için adaylık süresinin 1 yıl daha uzatılm-ası tavsiye edilmiştir. Müstedinin adaylık süresi Kamu Hizmeti Komisyonunca 1 yıl daha uzatılırken 17 Ekim 1988 tarihli bir yazı ile bu durum müstediye bildirilmişti, bilgisinde idi ve buna herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Daha sonra hazırlanan raporla-r ise müstedinin bir ilerleme kaydetmediği ve halen bu raporlarda belirtilen nedenlerle yetersiz olmaya devam ettiği görülmektedir. Bu raporlar daha önce müstedinin itiraz etmediği raporların aynısıdır. Bu durumda müdafaa şahitlerinin sunmuş olduğu ve üzer-imde olumlu izlenim bırakan şahadetlerine inanmamaya herhangi bir sebep göremiyoruz.

Genel hukuk ilkesine göre alınan idari bir karar aksi ispat edilmediği sürece doğrudur. Bunun aksini ispat etmek ise iddia eden taraf olan müstediye düşmektedir. Müstedi-: Erdoğan Bilâl n/d Erdoğan Soygür, Lefkoşa ile Müste- daaleyh: Kamu Hzimeti Komisyonu vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa arasındaki YİM. 4/85 D. No. 19/85'de s.3'de şöyle denmektedir:

"İdare hukuku ilkelerine göre bir idari karar veya işlem, aksi kanıtlanıncaya -kadar, doğru ve meşru sayılır. Bu gibi bir kararın veya işlemin hatalı veya gayri meşru olduğunu kanıtlamak ise böyle bir iddiayı yapana düşer."

-Müdafaa şahidi numara 3 olarak çağrılan Kamu Hizmeti Komisyonu Üyesi Niyazi Alioğlu'nun şahadetine gelince; bu şahit Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından temin edilen raporlar ile müstedinin dosyasına dayanılarak başvuru konusu karara varıldığını, -ek bir araştırma veya özel bir teftiş yapılmadığını ve buna da gerek bulunmadığını söylemiştir. Bu şahidin şahadetine de inanmamaya herhangi bir sebep göremiyoruz.
-
Şahadetten görülebileceği gibi müstedinin aleyhine Rum tarafına kaçtığı için disiplin işlemi başlatılmış ancak deneme sureti ile atanmış bir aday öğretmen olan müstedinin halen yetersiz olması nedeni ile adaylık süresinin uzatılmamasına karar verilmiş ve- öyle anlaşılıyor ki disiplin kovuşturması, gereksiz kaldığı için kavuşturmadan vazgeçilmiştir.

Tüm sunulan şahadet ve olgular ışığında Kamu Hizmeti Komisyonunun almış olduğu 20 Kasım 1989 tarihli Emare XXII olarak ibraz edilen kararın yanlış olduğu söyl-enemez. Müstedinin iddia ettiği gibi bu kararın gerekli araştırma yapılmadan alındığı iddialarını da mesnetsiz bulmaktayız. Kamu Hizmeti Komisyonunun önünde müstedi ile ilgili tüm dosya mevcut olduğu gibi bu dosyada müstedinin öğretmenlik durumu ve ne sebe-ple yetersiz olduğu, gerekçeleri ile mevcuttu. Bu gerekçeleri dikkate alan Kamu Hizmeti Komisyonu neticede söz konusu kararı almakla herhangi bir idari hata işlemiş değildir.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi müstedi başvurusunda muvaffak olmuş d-eğildir ve başvurunun reddedilmesine, başvuru masraflarının müstedi tarafından ödenmesine, oybirliği ile, karar verilir.


(N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay) (Taner Erginel)
Yargıç - Yargıç Yargıç

26 Şubat 1991





-


-383-



-


Full & Egal Universal Law Academy