Yüksek İdare Mahkemesi Numara 90/1995 Dava No 22/1995 Karar Tarihi 07.08.1995
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 90/1995 Dava No 22/1995 Karar Tarihi 07.08.1995
Numara: 90/1995
Dava No: 22/1995
Taraflar: Tuncer Arifoğlu ile Kooperatif Şirketler Mukayyidi
Konu: Görevden alma kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.08.1995

-D.22/95 YİM 90/95

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede.
Yargıç Seyit A. bensen Huzurunda.

Müstedi: Tuncer Arifoğlu, 5, Tabak Derviş Sokağı, Lefkoşa.
ile
M-üstedaaleyh: Kooperatif Şirketler Mukayyidi vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Kıvanç M. Riza.
Müstedaaleyh namına: Başs-avcı Yardımcısı Muavini Mehmet A. Şefik.
İlgili Şahıs namına: Avukat Aydın Kalfaoğlu.



H Ü K Ü M

-Müstedi, bu başvuru ile disiplin suçu işlediği ve/veya başka iş ve hizmet yasağına uymadığı nedeniyle Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü görevinden ihracı ile ilgili 16.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu kararını onaylayan Kooperatif Şirket-ler Mukayyidi ve/veya Müstedaaleyhin 17.2.1995 tarihli onay kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir Mahkeme kararı isteminde bulundu.

Bu başvuruda ihtilâf konusu olmayan olgular özetle şöyledir: Müstedi Fası-l 114 Kooperatif Şirketler Yasası tahtında kayıtlı bir Kooperatif Şirketi olan Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Genel Müdürlüğü mevkiine 7.4.1986 tarihinde zamanın Banka İdare Memurları tarafından atandı. Müstedi, 31.10.1994 tarihinde Ulusal Birl-ik Partisi Genel Sekreterliği görevini üstlendiği nedeniyle Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Personel Tüzüğünün 41.ve 43. maddeleri ile 18. sırdaki cetvelde belirtilen kurallara aykırı hareket ettiğinden aleyhine 6.2.1995 tarihinde bir disiplin i-thamnamesi düzenlendi. Disiplin duruşması 10.2.1995 tarihinde yapıldı. Disiplin Kurulu huzurunda yapılan duruşmada Müstedi müdafaasının hazırda bulunan avukatı vasıtasıyle yapılmasını talep etti. Fakat Disiplin Kurulu bu talebi reddetti ve Müstediye savunm-asını şahsen yapabileceği, gerekirse danışmanı olarak avukatına danışabileceğini söyledi. Müstedinin talebinin reddedilmesi üzerine duruşmaya geçildi. Disiplin duruşmasında Müstedi savunmasını şahsen yapmıştır. Disiplin Kurulu yapılmış olan disiplin duruşm-asından sonra 16.2.1995 tarihinde Müstedinin itham edildiği suçlardan suçlu olduğuna kanaat getirmiş ve Müstedinin 16.2.1995 tarihinden geçerli olmak üzere Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Genel Müdürlüğü görevinden ihraç edilmesine oyçokluğu ile- karar vermiştir. Disiplin Kurulu 16.2.1995 tarihli kararını Müstedinin de hazırda olduğu bir celsede açıklamadığı gibi Müstediyi itham ettiği suçlardan suçlu bulduktan sonra Müstediye ceza vermezden önce Müstediye cezası ile ilgili herhangi bir söz hakkı -tanımamış ve Disiplin Kurulu kararı Kooperatif Şirketler Mukayyidi onayına 16.2.1995 tarihinde iletilmiş, Kooperatif Şirketler Mukayyidi de kararı 17.2.1995 tarihinde onaylamıştır. Bu karardan kendisini mağdur hisseden Müstedi huzurumdaki bu başvuruyu dosy-alamıştır.

Bu başvuruya Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. İlgili Şahıs olarak katılmıştır.

Müstedi, başvurusunu özetle aşağıdaki gerekçelere istinat ettirdi:

1. Müstediyi Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdür-lüğünden ihraç eden 1-6.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu kararını alan Disiplin Kurulunu, sendika temsilcisi yanında temsil eden ve/veya oluşturan İdare Meclisi'nin tayini yasal değildir.

2. Müstedaaleyh başvuru konusu kararı alırken gerekli araştırmayı ve/veya incelemeleri yap-mıştır. Nitekim Müstedaaleyh gerekli araştırmaları ve/veya incelemeleri yapmış olsaydı Müstediye atfedilen suçun ve/veya suçların sabit olmadığını anlayaaktı.

Ulusal Birlik Partisi'nde Genel Sekreterlik görevini ifa etmek Personel Tüzüğünde öngörülen "iş- ve/veya meslek" değildir ve/veya Ulusal Birlik Partisi'nin Genel Sekreterlik görevi ilgili Personel Tüzüğü kurallarının öngördüğü anlamda bir iş ve/veya meslek değildir. Müstedaaleyh bu hususları tezekkür etmeden ve/veya incelemeden Müstediyi görevinden i-hraç eden 16.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu kararını onaylamakla yetkilerini kötüye kullanmıştır.

3. Müstedaaleyh, başvuru konusu kararı alırken ve/veya almazdan önce, Disiplin Kurulu huzurunda yapılan ve/veya Disiplin Kurulu'nda ibraz edilip onlar hakkı-nda Müstediye fikri sorulmayan ve/veya Müstediye onlarla ilgili müdafaa hakkı ve/veya söz hakkı tanınmayan bazı gazete küpürlerini de dikkate almakla doğal adalet ilkelerini ihlâl etmiştir.

4. Disiplin Kurulu huzurundaki duruşmada Müstediye avukatı vası-tasıyle temsil edilme hakkı verilmemiştir. Dolayısıyle doğal adalet ilkeleri ihlâl edilmiştir.

5. Disiplin Kurulu 16.2.1995 tarihli kararını Müstedinin de hazır olduğu bir celsede açıklamamıştır ve/veya Müstediyi itham ettiği suçlardan suçlu bulduktan so-nra ona ceza vermezden önce Müstediye cezası ile ilgili herhnagi bir söz hakkı tanımamıştır.

Müstedaaleyh ise başvuru konusu kararın geçerli olduğunu iddia etti. İlgili Şahıs da Müstedaaleyhin iddialarına katıldı.

Başvurunun duruşmasında sadece Müstedi- şahadet vermiştir. Müste-daaleyh ve İlgili Şahıs ise herhangi bir şahadet sunmamıştır. Taraflar duruşma sırasında 19 adet belgeyi Emare 1-19 olarak Mahkemeye sunmuşlar ve Mahkemeye hitap etmişlerdir.

İbraz edilen emareler ve Müstedinin şahadeti ışığında- önümdeki başvuruyu sonuçlandırmak gerekmektedir.

Disiplin Kurulu'nun tayini ile ilgili Müstedinin 1. iddiasını ele alalım. Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası'nın 40. maddesi aynen şöyledir:

"40(1) Mukayyit bir kayıtlı Şirket Komitesinin görevlerini -tam olarak yerine getirmediği kanaatına varırsa, itirazlarını, eğer varsa, belirtmeleri için Komiteye fırsat vedkten sonra vereceği yazılı bir emirle Komiteyi dağıtıp söz konusu şirketin işlerini iki yılı aşmayacak belirli bir süre için yönetmek üzere uygu-n göreceği bir kişiyi veya kişileri atayabilir. Mukayyit takdir hakkını kullanarak böyle bir emirde belirtilen süreyi zaman zaman uzatabilir. Ancak söz konusu emir toplam olarak dört yıldan daha uzun bir süre için yürürlükte kalamaz.
..........-.................
...........................
40(6) Böylece atanan kişi veya kişiler atandığı veya atandıkları süre sona erdiğinde yürürlükteki tüzük kuralları uyarınca yeni bir Komitenin oluşturulması için tertibat alır."

Yasanın 40. maddes-i kuralları uyarınca bir Kooperatif ancak 4 yıllık bir süre için bu şekilde yönetilebilir. Aynı Yasanın 57. maddesi kuralları gereğince Fasıl 114'ün herhangi bir maddesindeki kuralların çıkarılacak bir Emirname ile değiştirilmesi ve Emirnamede belirtilen d-eğişikliklere tabi oalrak bu yasanın uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. Fasıl 114'ün 57. maddesi altında çıkarılan 26.2.1988 tarihli Resmi Gazetenin Ek III'ünde yayımlanan 101 sayılı Emirname ile 40. maddenin 1. fıkrasında öngörülen 2 ve 4 yıllık süreler- 4 ve 8 yıl olarak değiştirilmiştir. Yine 3.2.1994 tarihli Resmi Gazetenin Ek III'ünde yayımlanan 70 sayılı Emirname ile 40. maddenin 1. fıkrasında öngörülen 2 ve 4 yıllık süreler 6 ve 12 yıl olarak değiştirilmiştir. Emirname kuralları nazarı itibare alınd-ığında İdare memurlarının ilk atandıkları tarih olan 7 Mart 1984 tarihinden itibaren azami 12 yıllık bir süre için görev yapabilecekleri anlaşılmaktadır. Bu 12 yıllık süre henüz dolmamıştır. Emare 18 yazıya göre Kıbrıs Türk Kooperatif Merkz Bankası Ltd. İd-are Meclisi'nin 40. maddeye istinaden Kooperatif Şirketler Mukayyidi tarafından 6.2.1984 tarihinde görevden alınmasından sonra İdare Memurları tarafından yönetilmektedir. Kooperatif Şirketler Mukayyidi 40. madde kuralları altındaki yetkisini kullanıp tayi-n etmiş olduğu eski İdare memurları yerine Ayfer Erkmen, Kamil Aktolgalı, Mehmet Asım Özer ve Mustafa İlker Nihatı'ı 4.2.1994 tarihinden itibaren 1 yıl süre iler İdare Memuru olarak atamıştır. Bilâhare 3.2.1995 tarihinde adı geçen İdare Memurlarının görev -süresi 1 yıl daha uzatılmıştır. Müstedi, Müstedaaleyhin eski İdare Memurlarını görevden almaya ve onların yerine yeni İdare Memurları atamaya Yasanın 40. madde hükümleri tahtında yetkisi olmadığını ileri sürümüştür.

Fasıl 1 Tefsir Yasası'nın 19. maddesin-e göre herhangi bir yasa bir kişi veya kamu makamına herhangi bir mevkiye veya yere atama yetkisi verdiğinde bu yetkiyi o atamayı sona erdirmeyi de kapsar şekilde anlaşılmalıdır. Tefsir Yasası'nıdaki bu genel kural ilgili mevzuatta atamayı sona erdirme kon-usunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı hallerde uygulanabilir. Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası incelendiğinde Yasanın 40. madde kuralları uyarınca atanan İdare memurlarının görevlerini sona erdirme konusunda herhangi bir hüküm veya düzenlemenin- mevcut olmadığı görülür. Yasal düzenleme yokluğunda Kooperatif Şirketler Mukayyidi, Yasanın 40. madde kuralları uyarınca atadığı İdare memurlarının görev sürelerini doldurması ile görevden almaya ve onların yerine yeni İdare Memurları atamaya veya görev s-üresi dolmuş İdare Memurlarının görev sürelerini uzatmaya yetkilidir. Bundan da görüleceği üzere Kooperatif Şirketler Mukayyidi, Yasanın 40. madde kuralları altında İdare Memuru atamaya ve atadığı kişileri görevden almaya yetkilidir. Kooperatif Şirketler M-ukayyidi, Yasanın 40. madde kuralları tahtındaki yetkisini kulalanrak görev süreleri dolan İdare memurlarının görev sürlerini 3.2.1995 tarihinden itibaren 1 yıl daha uzatmıştır. Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Personel Tüzüğünün 51. maddesinde "-Müdür ve daha üst kademedeki personelle ilgili Disiplin Kurulu İdare Meclisi'dir. Disiplin Kurullarında sendika oy hakkına sahip bir temsilci ile temsil edilir" denmektedir. Yasanın 40. madde kurallarına uygun olarak atanan şimdiki Banka İdare Memurları Ba-nka İdare Meclisi'nin yerini almış ve Personel Tüzüğünün 51. maddesi uyarınca bankanın Disiplin Kurulunu oluşturmaktadır. Dolayısıyle 16.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu kararını alan Disiplin Kurulu'nu, sendika temsilcisi yanında teşkil eden İdare Memurları-nın tayini Yasanın 40. madde kurallarına uygun ve yasal olduğu kanaatindeyim. Bu nedenle Müstedinin ileri sürdüğü 1. iddiası reddolunur.

Şimdi de Müstedinin 3., 4. ve 5. iddialarını birlikte ele almayı uygun gördüm. Doğal adalet ilkelerine göre yürütsel -veya yönetsel görev yapan bir organ veya makam herhangi bir disiplin cezasını vermezden önce doğal adalet ilkelerine uyarak disiplin cezası vermek istediği kişiye önceden savunma hakkı ve söz hakkı tanıması gerekir. Savunma hakkının avukat tutmak hakkını d-a içerip içermediğini araştırmak gerekir. Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Personel Tüzüğünün53(4) maddesi şöyledir:

"53(4) Disiplin Kurulu kararları yazılı ve imzalı olur. Disiplin Kurulu'nda suç istinad edilen pesonele şahsen savunma hakkı ver-ilmesi esastır."

Bu maddeye istinaden 10.2.1995 tarihinde Disiplin Kurulu, huzurunda yapılan disiplin duruşmasında Müstediye şahsen savunma hakkı vermekle beraber talep ettiği halde Müstediye hazırda olan avukatı vasıtasıyle temsil edilme izni vermemişti-r. Personel Tüzüğünün 53(4) maddesi savunma hakkının şahsen yapılmasını öngörmektedir. Şahsen savunma hakkı olan bir kişinin tüzükte aksi hüküm yoksa avukat vasıtasıyle de temsil edilme hakkı olması gerekir. Tüzükte savunma hakkının avukat vasıtasıyle yapı-lamayacağına ilişkin sarih bir hüküm yoktur. Dolayısıyle şahsen savunma hakkının avukat tutmak hakkını da kapsadığı kanaatindeyim. Disiplin işlemlerinde ilgili kişiye dilediği bir avukat tarafından temsil edilme hakkının tanınması gereği Yüksek Mahkemenin -24/71 sayılı davada vediği kararla hükme bağlanmıştır.

Disiplin Kurulu huzurundaki duruşmada Müstedi, hazırda bulunan avukatı tarafından temsil edilmesini talep ettiği halde bu talebi reddedilmiştir. Müstediye avukat tutma hakkı tanınmadığı için sadece -bu noktadan aleyhine getirilen dava ve alınan kararın iptal edilmesi gerekir. Disiplin Kurulu Müstediye avukat tutmak hakkı vermemekle doğal adalet ilkelerine aykırı hareket ettiğinden kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullandılar. Dolayısıyle Kooperatif -Şirketler Mukayyidi'nin 17.2.1995 tarihinde onayaldığı ihraç kararı da hükümsüzdür. Çünkü ortada onaylanacak geçerli bir ihraç kararı yoktur. Bu nedenle Kooperatif Şirketler Mukayyidi'nin onayı da hükümsüz ve etkisizdir ve herhangi bir sonuç doğurmaz.

Yi-ne herhangi bri disiplin cezası verilmezden önce ilgili kişiye itham edildiği suç veya ihmalin ne olduğu hususunda bilgi verilmesi gerekir. Bu bilgi verildikten sonra ilgili şahsa savunma ve söz hakkı tanınması gerekir. Disiplin işlemleri birkaç aşamada ge-rçekleşmekte ise söz konusu ilkeler her aşamada uygulanmalıdır. Doğal adalet ilkelerine göre disiplin suçunu kabul etmeyen kişinin suçlu bulunması üzerine o aşamda doğrudan ceza kesme yönüne gitmeden önce kişiye hafifletici sebepler hususunda söz hakkı tan-ınması gerekir. (Gör: YİM: 43/878; YİM: 3/91 (D.27/92) )

Disiplin Kurulu 16.2.1995 tarihli kararını Müstedinin de hazır olduğu bir celsede açıklamadığı gibi Müstediyi itham ettiği suçlardan suçlu bulduktan sonra ona ceza vermezden önce Müstediye hafiflet-ici sebepler hususunda da herhangi bir söz hakkı tanımamıştır. Kanaatimce bu davada Disiplin Kurulu, disiplin cezası vermezden önce 16.2.1995 tarihli kararı Müstedinin de hazır olduğu bir celsede okuması ve ceza vermezden önce hafifletici sebepler hususund-a Müstediye söz hakkı tanıması gerekirdi. Disiplin Kurulu Müstediye söz konusu kararı Müstedinin de hazır olduğu bir celsede Müstediye okumadıklarından ve Müstediyi itam edildiği suçlardan suçlu bulduktan sonra ona ceza vermezden önce Müstediye hafifletici- sebepler hususunda da söz hakkı tanımadıklarından yetkilerini aşmışlardır. Yetkilerini aşarak verilen bir karar geçersiz olduğu nedeniyle, ortada, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Banaksı Ltd. Personel Tüzüğünün 53(6) maddesi uyarınca Kooperatif Şirketler Mu-kayyidi'nin onaylayacağı geçerli bir karar yoktur. Dolayısıyle Kooperatif Şirketler Mukayyidi'nin disiplin kararını onaylayan kararı da hükümsüz ve etkisizdir ve herhangi bir sonuç doğurmaz.

Disiplin Kurulu, yapılmış olan disiplin duruşmasından sonra Müs-tedinin itham edildiği suçlardan suçlu olduğuna karar vermiş ve söz konusu karar Kooperatif Şirketler Mukayyidi onayına 16.3.1995 tarihinde Emare 9 Disiplin Kurulu Oturum Tutanağı ve Emare 11 gazete küpürleri ile birlikte iletilmiştir. Kooperatif Şirketler- Mukayyidi, 16.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu tarafından sunulan Emare 10 Disiplin Kurulu kararı, Emare 9 Disiplin Kurulu Oturum Tutanağı ve Emare 11 gazete küpürlerini incelemekle yetindi ve başka bir araştırma yapmadı. Müstedi tarafından verilen ve nakze-dilmemiş şahadete göre gazete küpürleri Disiplin Kurulu huzurunda yapılan 10 Şubat 1995 tarihli duruşmada ibraz edilmedikleri gibi Disiplin Kurulu, Müstedinin Emare 11 gazete küpürlerine ilşkin görüşünü almadı ve savunamsını yapmasına da fırsat vermedi. Em-are 9 Oturum Tutanağı ve Emare 10 Disiplin Kurulu kararı incelendiğinde Disiplin Kurulu tarafından Kooperatif Şirketler Mukayyidi'ne sunulan gazete küpürlerinden hiç söz edilmemektedir. Kanımca ihraç cezasının onaylanması ile ilgili önemli bir meselede Müs-tediye sözlü veya yazılı olarak ilgi gazete küpürleri hakkındaki görüşlerini belirtmesine ve savunmasını yapmasına fırsat verilmesi doğal adalet ilkelerinin bir gereği idi.

B. Surinder Singh Kanada and Government of the Federation of Malya (1962) A.C. sa-yfa 322 at 377'de şöyle denmektedir:

"............................ ............................
If the right to be herad is to be a real right which is worth anything, it must carry with it a right in the accused man to know the case which is made agains-t him. He must know what evidence has been given and what statements have been made affecting him: and then he must be given a fair opportunity to correct or contradict them."

-Müstedaaleyh olan Kooperatif Şirketler Mukayyidi, ihraç cezasını onaylarken Müstedinin gıyabında sunulan gazete küpürlerini dikkate aldığı halde Müstediye bunlar hakkında savunma hakkı tanımamakla doğal adalet ilkelerine aykırı hareket etmiştir. Bu nedenl-e de Müstedaaleyhin onaylamış olduğu başvuru konusu kararın iptal edilmesi gerekir.

Yukarıdaki sonuca vardıktan sonra istinaf maksatları için Müstedinin 2. iddiasını da incelemenin ve bu husustaki görüşümü beyan etmenin uygun olacağı kanaatindeyim.

Müs-tedinin Disiplin Kurulu tarafından suçlu bulunduğu Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Personel Tüzüğünün 41. maddesi şöyledir:

"41. Personel, toplu sözleşme ile tespit edilen çalışma saatleri içinde görevinin başında bulunur, çalışmasının tümünü i-şine hasreder ve görevi dışında başka işlerle meşgul olmaz."

Müstedinin toplu sözleşme ile tespit edilen çalışma saatleri içinde görevinin başında bulunmadığına, çalışmasının tümünü işine hasretmediğine ve görevi dışında başka işlerle meşgul olduğuna ili-şkin herhangi bir şahadet olmadığı gibi bu hususta 16.2.1995 tarihli Disiplin Kurulu kararında ve ekli Disiplin Kurulu Oturum Tutanağında da sarih bir bulgu ve şahadet yoktur. Şahadet ve bulgu yokluğunda Müstedi bu madde altında suçlu bulunamazdı. Dolayısı-yle Müstedi aleyhine getirilen 41. madde altındaki ithamın iptal edilmesi gerekir.

Yine Müstedinin suçlu buludnuğu Personel Tüzüğünün 43(1) maddesi şöyledir:

"43(1) Persnel mesai saatleri içinde veya dışında ücretli veya ücretsiz herhangi bir iş tutamaz- ve/veya serbest meslek yapamaz."

Bu maddeden görüleceği üzere Müstedi mesai saatleri içinde veya dışında herhangi bir iş tutamaz. Müstedinin 31.10.1994 tarihinden itibaren Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri olduğu ihtilâf konusu değildir. Ancak Müste-di, Ulusal Birlik Partisi'ndeki Genel Sekreterliğin bir görev olduğunu ve ilgili Personel Tüzüğü kurallarının öngördüğü anlamda bir iş olmadığını ileri sürmüş ve bu hususta örnekler vermiştir. Müstedi, Parti Genel Sekreterliğinin iş olmadığını, iş olabilme-si için işin mahiyeti itibarıyle insan emeğinden husule gelen ve ekonomik mahiyeti olan şeye iş dendiğini ve bunun çalışmakla olduğunu ileri sürdü. "İş" ve "Görev" sözlüklerinin sözlükteki anlamlarına bakmakta fayda vardır. Türk Dil Kurumu Yayınları, Sayı- 403, Bilgi Basım Evi, Ankara 1974, 6. Baskı, Türkçe Sözlükte sayfa 421'de "İş" sözcüğü şöyle açıklanmaktadır:

"İş: 1. Çalışma. 2. Yapılacak şey, çalışma zoru, görev, meşguliyet. 3. Meslek.
4. Hizmet ......................
7. Yarar, çıkar.- 8. Yapılan şey, davranış.
9. Emek vermeğe değer şey. 10 Emek.
11. Bir sonuca bağlanması gereken şey."

Aynı Türkçe Sözlüğün 330. sayfasında "Görevé sözcüğü şöyle açıklamaktadır:

"Görev: 1. Bir şeyin yada bir canlı varlığın göregeldiği is, -kendisiniden beklenen eylem, avzife. 2. Resmi iş."

Sözlük anlamlarından görüldüğü üzere "İş" ve "Görev" sözcükleri sözlükte benzer anlamlar taşımaktadırlar. personel Tüzüğü ile Personel Tüzüğünün 43. maddesi bir bütün oalrak dikkate alındığında ve tüzükt-e kullanılan "ücretli veya ücretsiz herhangi bir iş tutmaz" cümlesinin çok geniş anlamı olduğu ve kullanılan kelimelerin kesinlik arzeden kelimeler odluğu, ücretli veya ücretsiz veya ekonomik mahyet arzetsin veya etmesin herhangi bir iş tutamayacağını açık-lıkla vurgulamakta ve yasak getirmektedir. Bu durumda Ulusal Birlik Partisi, parti Genel Sekreterliği görevinin Personel Tüzüğü anlamında bir iş olduğu ve Tüzüğün 43(1) maddesindeki yasağa girdiği kanaatindeyim. (Gör: Anayasa Yargısı Cilt 2, sayfa 152, ma-dde 119) Bu nedenle Müstedinin Ulusal Birlik Partisi,Parti Genel Sekreterliğinin iş olmadığına ilişkin iddiasının reddolunması gerekir.

Müstedi aleyhine getirilen 3. dava Personel Tüzüğünün, disiplin cezaları cetvelindeki 18. sırasında belirtilen kuralla-ra aykırı hareket ettiğidir. Kanımca disiplin cezaları cetvelinin 18. sırasında gösterilen suçlar, Personel Tüzüğünün 43. maddesinde belirtilen suçların aynısıdır. Bir şahıs aynı suçtan dolayı iki kez mahkûm edilemeyeceğine göre Müstedi aleyhine getirilen -3. davanın da iptal edilmesi gerekir.

Yukarıda varılan sonuç ışığında Müstedinin şikâyet konusu ettiği diğer hususları incelemeye de gerek kalmamıştır.

Sonuç olarak Kıbrı Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Disiplin Kurulu'nun Müstedinin Kıbrıs Türk Ko-operatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü görevinden ihracına ilişkin 16.2.1995 tarihli kararını onaylayan Kooperatif Şirketler Mukayyidi'nin 17.2.1995 tarihli kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hernagi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

hemen- eklemeliyim ki Mahkeme, Müstedaaleyhin mezkûr kararını doğal adalet ilkelerine uyulmadan alındığı için iptal etmiştir. Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd. Disiplin Kurulu arzu ettiği takdirde Müstediye söz hakkı veya savunma hakkı vermek ve doğal a-dalet ilkelerine uymak koşulu ile Müstedi hakkında tekrar gereken disiplin işlemini yapmakta serbesttir.
Başvurunun olguları dikkate alındığında masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Seyit A. Bensen)
- Yargıç

7 Ağustos 1995

















-


-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy