Yüksek İdare Mahkemesi Numara 90/1988 Dava No 21/1990 Karar Tarihi 18.05.1990
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 90/1988 Dava No 21/1990 Karar Tarihi 18.05.1990
Numara: 90/1988
Dava No: 21/1990
Taraflar: Fatma A. Muammer ile Sağ. Ve Sos. Yar. Bak...
Konu: Şehit ve hadise kurbanı sayılma istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 18.05.1990

-D.21/90 YİM 90/88

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Niyazi F. Korkut huzurunda.
Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Müstedi: Fatma A. -Muammer, 9/9A Polis Sokak, Lefkoşa.
-ile-
Müstedaaleyh: 1. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı vasıtasıyle, KKTC,
Lefkoşa.
2. Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü (Tesbit Komitesi)
vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
3. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtası-yle KKTC, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Ömer Adal
Müstedaaleyhler namına: Müjgan Irgad



Yasa Maddesi:Tesbit Komitesinin 4095 nolu kararı, Resmi- Gazete 141sayı, 25.12.1987 tarih, Ek IV.

İstemin Özeti: Müstedinin eşinin şehit yada hadise kurbanı sayılmasını reddeden Müstedaaleyh kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: 1964'de Limsolada -vefat eden merhum Ali Muammerin eşi olan Müstedi, eşinin, şehit ya da hadise kurbanı sayılması için Sosyal Hizmetler Dairesine müracaat etti. Daire Müstedinin bu müracaatını reddetti ve karar Resmi Gazetede yayınlandı. Müstedinin yazısında adres olmadığı i-çin alınan karar Müstediye bildirilemedi, ancak daha sonra oğlunun adres vermesi üzerine, alınan karar Müstediye de bildirildi.

SONUÇ: Kararın Resmi Gazetede yayınlanmasından sonra başvurunun dosyalandığı tarihte 75 gün çoktan geçmiştir. Müstedinin bilgis-ine, adres olmaması nedeni ile geç gelmesi durumu değiştirmez.
Başvuru ileri gitmeden reddolunur.



H Ü K Ü M

-Müstedi 21 Mart 1964 tarihinde Limasol'da vefat eden merhum Ali Muammer'in eşidir.
-
Müstedi, 1987 yılı içerisinde Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğüne bir müracaatta bulunarak merhum eşinin şehit ya da hadise kurbanı sayılmasını istedi. Tesbit Komitesi 23.10.1987 tarihinde 4095 No'lu bir karar alarak Müstedinin müracaatını reddetti. Kon-u red kararı Bakanlar Kurulu tarafından da onayanarak 25.12.1987 tarih ve 141 sayılı Resmi Gazete'nin Ek IV'ünde yayınlandı. Müstedinin Sosyal Hizmetler Dairesine gönderdiği yazıda adres olmadığı için müracaatının sonucu Müstediye bildirilemedi. Ancak müst-edinin oğlu Ergün Muammer'in 24.3.1988 tarihinde adres vermesi üzerine 25.3.1988 tarihli yazı ile alınan karar Müstediye bildirildi.

Müstedi 25.3.198 tarihli yazıyı 1.4.1988'de aldıktan sonra 13.6.1988 tarihinde bu başvuruyu dosyalayarak, sair şeyler yan-ında, Müstedaaleyh (2) tarafından 23.10.1987 tarihinde alınıp 25.12.1987'de Müstedaaleyh (3) tarafından onaylanan ve merhum Ali Muammer'in şehit/hadise kurbanı sayılamıyacağını içeren kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğur-amayacağına ilişkin karar verilmesini istedi.

Müstedi başvurusunda, sair şeyler yanında, eşinin 1963 tarihinde başlayan toplumlararası çatışmalar nedeniyle gönüllü mücahit olarak Limasol Sancağına bağlı Lojistik Birliğine katıldığını, eşinin 11-13 Şubat -1964 tarihleri arasında yer alan Limasol direnişi esnasında fiilen mücahitlik yaptığını ve çarpışmalara katıldığını ve çarpışmalar devam ederken görev başında hastalana-rak hastahaneye kaldırılıp silahlı bir çarpışmanın gerektirdiği hazırlık, hareket ve hi-zmetlerin yerine getirilmesi sırasında böyle bir hazırlık, hareket veya hizmetin neden ve etkisiyle ortam ve stres sonucu ağır diabet komasına girerek hayatını kaybettiğini ileri sürdü.

Müstedaaleyhler ise dosyaladıkları itirznamede, başvuruya konu yapıl-an kararın 15.12.1987 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandığını, Müstedinin 75 günlük hak düşürücü süreyi geçirdiğini ve bu nedenle bu başvurunun daha ileri gitmeden reddedilmesi gerektiğini iptidai itiraz olarak ileri sürdüler. Müstedaaleyhler itiraznameleri-nde, ilâveten, Müstedinin eşinin sağlığının bozuk olmasının bir sonucu olarak öldüğünü ve yasa kapsamında şehit ya da hadise kurbanı sayılamıyacağı gibi sağlığının kötüleşmesinin de kendi ihmalinden ve hastalığının kontrol altında tutulmamasından ileri gel-diğini ve merhumun Limasol olaylarının sebep ve tesiriyle hayatını kaybetmediğini savundular.

Başvurunun duruşması sırasında Müstedi bizzat şahadet verdi ve 3 de tanık dinletti. Müstedaaleyhler ise 7 tanık dinlettiler. Duruşma sırasında şahadet veren tan-ıkların şahadetlerini ayrı ayrı yinelemeye gerek duymuyorum. Bir bütün olarak incelediğim ve şahadet verirken müşahade altında bulundurduğum tanıkların inandığım şahadetine dayanarak, bu başvuruyu karara bağlamak için gerekli olan olgular hususunda aşağıda-ki bulguları yaparım:

Müstedinin 1906 doğumlu ve son altı yıldan beri şeker hastası olan eşi merhum Ali Muammer, 21.3.1964 tarihinde koma halinde Limasol Türk Hastahanesine getirldi ve komadan çıkarılamayıp öldü. Merhumun, Müstedinin başvurusunda ileri s-ürdüğü gibi çarpışmalar devam ederken görev başında hastalanarak hastahaneye kaldırıldığına ilişkin herhangi bir şahadet sunulmadığı bir yana merhumun nerede hastalanıp hastahaneye nasıl getirildiğine ilişkin de şahadet sunulmamıştır. Müstedinin şahadetine- göre eşi 6 yıldan beri şeker hastası olup, Şubat çarpışmalarından sonra bir kez yine şekeri yükseldiği için 2 gün hastahanede yatılı olarak tedavi görmüştü. Müstedi, eşi ikinci kez hastahaneye yatırıldığında eşini sağ olarak göremediği gibi onun ne tür bi-r tedavi gördüğünü de söyleyememiştir. Merhumu koma halinde gören Doktor Halim Hocaoğlu da onun önceden ne tür bir şeker hastası olduğunu ve ne tür bir tedavi gördüğünü söylememiş ve sadece hastahaneye koma halinde getirilip komadan çıkarılamayarak öldüğün-ü belirtmiştir.

11-13 Şubat 1964 olaylarına kadar Limasol Rum Hastahanesinde gece bekçisi olan merhumun o tarihten sonra ne iş yaptığı ve başvuruda bir şahadet sunulmamıştır. Limasol Sancağında Dal-4 ve Serdar Muavini olan Kemal Pars, merhumun mücahitlik- yapmadığını kesin olarak belirtip onun ambarlarda çalıştığını hatırladığını söylemekle beraber ambarda çalışıp çalışmadığını da en iyi bilecek olanın ambar sorumlusu Dinçer Cemal olduğunu kabul etmiştir. Dinçer Cemal ise merhumun Lojistik ambarlarında hiç-bir zaman çalışmadığını açıklıkla belirtmiştir.

Limasol'da çarpışmalar 11-13 Şubat 1964 de yer almış ve ondan sonra ateşkes yapılarak durum normale dönmüştür.

Bu başvuruyu karara bağlamak için gerekli olan bulguları yukarıda özetledikten sonra şimdi de- Müstedinin isteminin incelenmesi gerekir.

Müstedinin başvurusunda başarılı olabilmesi için şikâyet konusu yaptığı kararın yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak 75- gün içinde başvuru dosyalaması gerekir.

Olgulardan da görülebileceği gibi başvuru konusu karar 25.12.1987 tarihinde yayınlanmış olup o tarihten itibaren 75 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra Müstedi bu başvuruyu dosyalamıştır ve sadece bu nokta üz-erinden başvurunun daha ileri gitmeden reddedilmesi gerekir.

Müstediye 25.3.1988 tarihinde gönderilen yazı yeni bir karar olmayıp 13.10.1987 tarihli karar hususunda bilgi içeren bir yazıdır. İlgili karar 25.12.1987 tarihinde yanınlandığına göre de 75 gün-lük süreyi 25.3.1988 tarihinden itibaren hesaplamak olası değildir. Müstedinin bu karara karşı istinaf edebileceği görüşünden hareketle başvurunun esasını da incelemeyi uygun gördüm.

Müstedi başvurusunda eşinin mücahit olup çarpışmalar sırasında hastalan-dığını ileri sürmesine karşın sunulan ve inandığım şahadete göre Müstedi hiçbir zaman mücahitlik yapmadığı gibi Lojistik ambarlarında da çalışmamış ve ilâveten hastalandığı tarihte çarpışma da yoktu. Limasol'da 11-13 Şubat 1964 tarihindeki çarpışmalardan s-onra durum normale dönmüş ve merhum ölene dek çarpışma olmamıştır. Bu husus bir yana merhumun şeker komasına girerek ölmesini başvuruda ileri sürülen nedenlere bağlamaya ilişkin de Mahkeme önünde Müstedi lehine karar vermeme yardımcı olabilecek yeterli şa-hadet sunulmamıştır.

Bütün bu nedenlerle Müstedinin başvurusunda ileri sürdüğü savları kanıtlayamadığı ve bu nokta üzerinden de başvurunun reddedilmesi gerektiği görüşündeyim.



Sonuç olarak başvuru reddolunur. Masraflarla ilgili herhangi bir emir veri-lmez.


(Niyazi F. Korkut)
Yargıç

18 Mayıs 1990

-


-186-



-


Full & Egal Universal Law Academy