Yüksek İdare Mahkemesi Numara 85/1990 Dava No 22/1991 Karar Tarihi 28.06.1991
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 85/1990 Dava No 22/1991 Karar Tarihi 28.06.1991
Numara: 85/1990
Dava No: 22/1991
Taraflar: Derviş Mustafa Eyri vd ile İç. Ve Köy İşl. Bak..
Konu: ‘T’ iznini iptali
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.06.1991

-D22/91 YİM 85/90

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Taner Erginel

Müstediler. 1. Derviş Mustafa Eyri, Şe-hit Matyat Sokak No.2, Değirmenlik.
2. Eyri Otobüs Taşımacılık Şti. Ltd., Şehit Matyat Sokak No.2,
Değirmenlik.

ile
Müstedaaleyh: İçişleri ve Köy İşleri Bakanlığı, Motorlu Araçlar İzin Makamı
vasıtasıyle KKTC Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstediler namına: Ümit Özdil
Müstedaaleyhler namına: Derviş Akter
İlgili şahıs namına: Emin Asaf



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedaaleyh tara-fından alınan ve alakadar şahsa Değirmenlik-Lefkoşa hattında çalıştırılmak üzere izin veren kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Değirmenlik-Lefkoşa güzergahı üzerinde aile şirketi olarak- kamu taşımacılığı yapan Müstedi alakadar şahsa da ayni güzergah üzerinde "T" izni verilmesi üzerine işbu başvuruyu dosyalayarak kararın yanlış olduğunu iddia etmiştir.

SONUÇ: Tavsiye Kurulu izni verirken herhangi bir gerekçeye yer vermeden alakadar şahsa- izin verilmesini karara bağlamıştır. Oysa polis raporunda alakadar şahsa izin verilmesi uygun görülmemiştir. Kaymakamlığın raporunda izin verilmesi uygun görülmekle birlikte, bölgenin yolcu kapasitesi, yolcu artışı ve sair veriler bulunmamaktadır. Sosyal -yardım raporu da tanzim edilmemiştir. Bu denli gerekçeden yoksun idari yargı denetimini imkansız kılan kararların başka sebepler bulunmasa dahi sadece bu sebep üzerinden sakat kılınarak iptal edilmesi gerekir.
-Netice olarak başvurunun kabul edilmesine ve alakadar şahsa Lefkoşa-Değirmenlik hattı üzerinde yolcu taşıma izni veren kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
YİM -141/85 Turhan Öztürk ile KKTC Bakanlar Kurulu vas. Kamu Hizmeti Komisyonu arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.

Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
Zaim Necatigil, Administrative Law, 2.192-193.



-
H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu başvuru İzin Makamının Değirmenlik-Lefkoşa hattında çalıştırılmak üzere TBV062 plâkalı araca izin verilmesine karşı dosyalanmıştır.

Müstedi numara 1 uzun yıllardan beri kamu taşımacılığı yaptığını, son yıllarda ise bu taşı-macılığı Eyri Otobüs Taşımacılık Şirketi Limited adı altında bir aile şirketine dönüştürdüğünü ve başlangıçta kendisinin üzerine kayıtlı bulunan aracı müstedi numara 2 olarak görülen bu Şirkete devrettiğini, oğullarının üzerinde bulunan izinli otobüsleri d-e bu Şirkete devrederek taşımacılıkla iştigal eden bir Şirket oluşturduklarını, amaçlarının Değirmenlık-Lefkoşa güzegâhı üzerinde düzenli sefer yapmak olduğunu ve girişimlerinin de bu seferleri daha düzenli bir şekle sokmak olduğunu iddia etmektedir. Yine -müstedi alâkadar şahıs durumunda olan Tayyıp Suiçmez'e ait TBV 062 Plâkalı otobüs Değirmenlık-Girne güzergâhında izinli iken bu izne ek olarak alâkadar şahsa Değirmenlik-Lefkoşa hattının eklenmesinin ve bu yönde alınan kararın yanlış olduğunu iddia ederek -Müstedaaleyh tarafından 190 yılı içerisinde alınan ve Müstedinin bilgisine Mart 1990 tarihinde gelen bu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramaycağına karar verilmesi isteminde bulunmaktadır.

Dosya tekammül ettikten sonra başv-urunun duruşmasında Müstedaaley-hin aldığı karar ve ilgili izinler ile polis raporu, kaymakamlık raporu ve sair evrak Emare olarak Mahkemeye ibraz edilmiştir. Duruşmada Müstedi numara 1 şahadet vermiş, başka şahit çağırmamış, Müstedaaleyh ise İzin Makamı s-ekreteri Hüdaverdi Durusoy'u şahit olarak çağırmıştır.

Müstedi numara 1 şahadetinde aslen Güney'den göç ettiğini ve Barış Harekâtından sonra Değirmenliğe iskân ettirildiğini, Güneyde de otobüs şoförlüğü ile iştigal ettiğini, Kuzeye yerleştikten sonra yin-e aynı iş ile iştigal etmeğe devam ettiğini, ilkin köy otobüsü tipinde eski bir aracı bulunduğunu, daha sonraları bunu satarak yeni bir araç aldığını ve mevcut iznini bu araca aktardığını, ilkin TAN 597 Plâkalı 53 kişilik aracı çalıştırdığını, daha sonra 1-980 yılında TAL890 Plâkalı 53 kişilik bir araç satın aldığını, 1988 yılında TAU 166 Plâkalı 53 kişilik bir araç daha aldığını, bu aldığı araçları oğullarının ismine yol izinleri ile birlikte satın alıp işletmeye koyduklarını, en son ise TBA299 plâkalı 45 k-işilik bir otobüs daha aldığını ancak bunu sadece askeri personeli taşımak için kullandığını, aracın izninin de askeri personeli taşımayı kapsadığını ifade etmektedir.

Müstedi No 1 şahadetine devamla son seneler zarfında ise, başvuruya Müstedi numara 2 o-larak eklenen Eyri Otobüs Taşımacılık Şirketi Limited'i oğulları ile birlikte kurarak gerek kendi adına ve gerekse oğullarının adına kayıtlı bulunan bu araçları bu Şirkete devrettiğini, daha düzenli seferler yapmayı amaçladıklarını ileri sürmektedir. Müste-dinin iddiasına göre bu şekilde çaba sarfederken seçim dönemi içerisinde gerek Tavsiye Kurulu ve gerekse İzin Makamı keyfi olarak ve hiçbir araştırma yapmadan, alâkadar şahsın Değirmenlik-Girne güzergâhında izinli bulunan ancak bu güzergâh üzerinde dahi d-üzenli sefer yapmayan TBV062 Plâkalı aracına ek bir izin vererek aracın Değirmenlik-Lefkoşa güzergâhında da çalıştırılmasının hatalı olduğunu iddia etmektedir. Müstedi No 1 şahadetinde ayrıca, Değirmelik-Lefkoşa seferinde çalışmakta olan tüm araçların dökü-münü yaprak bunların kimlere ait olduğu ve yolcu kapasiteleri hakkında geniş bilgi vermiştir. Müstedi numara 1'in şahadetine göre bu hatta kendilerine ait araçlar dışında Lâtif Emirzade'ye ait TU125 Plâkalı 41 yolcu, Ali Mehmet Erkunt'a ait TAR060 Plâkalı -53 yolcu, Tevfik Öztümen'e ait TCC418 53 yolcu, Ali Besim Kaçak'a ait TS703 54 yolcu ve Polat Yazıcı'ya ait TAT914 Plâkalı 45 yolcu kapasiteli otobüsler izinli olarak çalışmaktadır. Polat Yazıcı'ya ait 45 yolcu kapasiteli diğer bir araç ise sahibi tarafınd-an satılmış olup bu güzergâhta çalıştırılmamaktadır. Bunlara ilâveten Musa Yılmaz'a ait TH052 Plâkalı 36 kişilik bir otobüs de Değirmenlik-Haspolat ve geri seferini yapmaktadır.

Müstedi numara 1 şahadetinde, mevcut araçların düzenli sefer yapıp yapmadığı- hususunda şu iddialar ileri sürülmektedir; Polat Yazıcı Nadir Şirketler Grubunda bekçilik yapmakta ve kendisine ait TAT914 Plâkalı araç ile düzenli sefer yapmamaktadır. Tevfik Öztümen ise kendisine ait TCC418 Plâkalı otobüsü düzenli çalıştırmamakta ve kar-deşinin lokantasında çalışmaktadır. Ali Besim Kaçak ise TS703 Plâkalı aracı ile kaza yapmış ve bir seneden beri bu araç işsizlik nedeni ile çalışmamaktadır. Müstedinin iddiasına göre bu şahıslar düzenli sefer yapmamakta olup bu bölge içerisinde düzenli sef-er yapma görevini kendilerinin üstlenmiş durumda olduğunu, bu şahısların işin yoğun olduğu sabah vakitlerinde bazan sefer yapmakta, bazan ise sefer yapmamaktadırlar. Müstedi No.1 şahadetinde bölgenin nüfusu ve yolcu kapasitesi hakkında şunları söylemektedi-r. Bu bölgenin nüfusu 1500 civarında olup, yolcu adedi takriben 300-400 civarındadır. Çalıştırılmakta olan izinli otobüsler bu yolcu kapsitesi için çok fazladır ve alâkadar şahsa bir izin verilmesi kendilerini olumsuz yönde etkilemiştir. Müstedi No.1 şahad-etinde bölgenin kamu taşımacılığı hakkına gayet detaylı ve Mahkemeyi aydınlatıcı bilgi vermiştir. Müstedi No.1'in bu hususlardaki şahadeti daha sonra değineceğimiz polis raporu ve sair şahadetle uyum içerisindedir. Durum böyle olmasına rağmen, istintakında- son zamanlarda satın aldığı otobüslere ödediği paraları nasıl temin ettiği ve baki borçlarını kârlı olmadığını iddia ettiği bu işten nasıl karşılayabileceği sorulduğunda oldukça tutarsız iddialarda bulunmuştur. Başvuru dosyalandıktan takriben 1 ½ ay önce -Ali Mehmet Erkunt'tan yolcu izni dahil 18 Milyona beşinci bir otobüs almış, bunun 7 Milyonunu ödemiş, 11 Milyon borcu kalmıştır. Yine başvurudan sonra yabancı plâkalı 29 Milyon ve 27 Milyon cem'an 56 Milyona iki araç daha aldığı anlaşılmaktadır. Müstedi bu- bölgedeki taşımacılıktan kazanmadığı ve alâkadar şahsa verilen iznin kendilerini daha da zarara sokacağını iddia ederken bu yeni otobüsleri hangi mali kaynaktan aldığı ve nasıl ödeyeceği sorulduğunda doyurucu bir yanıt vermemiş ve kaçamak cevaplar vermişt-ir. Müstedinin iddiasına göre son aldığı yabancı plâkalı iki aracı devreye koyarken izinli iki aracı seferden çıkarmak istediğini ve devreden çıkan bu iki aracı takriben 25 Milyona satabileceğini söylemektedir. Yine 1 ay önce aldığı ve halen 11 Milyonunu ö-demediği borç ile birlikte iddia ettiği gibi eski iki aracı satmış olsa dahi baki kalan 50 Milyona yakın borcunu nasıl ödeyeceği sorulduğunda ziyan etmekte olduğunu bu işten ödeyeceğini ileri sürmüştür ki bu iddia inandırıcı olmaktan çok uzaktır.

Mahke-menin arzusu üzerine şahit olarak çağrılan Motorlu Araçlar İzin Makamı Sekreteri Hüda Durusoy'un şahadetine değinmeden önce, konu hakkında sunulan polis rapor ve kaymakamlık raporunun içeriğine ve bunlar ışığında alınan kararlara değinmeyi uygun bulduk.

-Emare 2 olarak sunulan polis raporundan görülebileceği gibi Değirmenlik Belediyesinin nüfusu 1800 olup bu hat üzerinde 10 adet otobüs, 3 adet taksi ve 1 adet Değirmenlik-Haspolat-Sanayi Bölgesi ve geri seferini yapan araç mevcuttur. Değirmenliğin yolcu say-ısı 240 civarında işçi ve memurdan oluşmakta buna ilâveten 100 civarında normal yolcu ve takriben 115 öğrenci mevcut olduğu ileri sürülmektedir. Bu raporda Polis Genel Müdürlüğü mevcut izinli otobüslere ilâveten Değirmenlik-Lefkoşa güzergâhı üzerinde başka- ek bir izin verilmesini uygun görmemiştir. Kaymakam vekili tarafından hazırlanan ve Mahkemeye Emare 3 olarak sunulan raporda ise belirli bir araştırma yapıldığı ileri sürülmekte ve alâkadar şahsa Değirmenlik-Lefkoşa güzergâhı için ek bir izin verilmesi ta-vsiye edilmektedir. Değirmenlik-Girne hattı üzerinde de izinli bulunan alâkadar şahıs Tayyıp Suiçmezin aracına Değirmenlik-Lefkoşa güzergâhı için ek bir izin verilirken bu aracın çalıştırılıp çalıştırılmadığı, Girne-Değirmenlik hattı üzerinde kâfi yolcu b-ulunup bulunmadığı araştırılmış değildir. Keza alâkadar şahsın mali durumu ile ailevi durumunu içeren ve konuya açıklık getirebilecek Sosyal Yardım Dairesi raporu da tanzim edilmemiştir. Böyle bir raporun hazırlanmaması büyük bir eksikliktir.

Olumsuz pol-is raporuna ve birçok eksikliklere rağmen Tavsiye Kurulu aşağıda görülen ve Emare 4 olarak Mahkemeye sunulan kararı almıştır. Bu kararda Tavsiye Kurulunun ne sebeple bu kararı aldığı hususunda da sarahat yoktur.

"Tayyıp Suiçmez
L/şa - 15/MTV-5853"A" (O-tobüs) işletme izni uygun."
Değirmenlik
"A" (Otobüs

Yukarıdaki karardan görülebileceği gibi herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Tavsiye Kurulunun bu raporundan sonra alâkadar şahıs Tayyıp Suiçmez ile ilgili İzin Makamının aldığı ve Emare 6 olara-k Mahkemeye sunulan kararı ise şöyledir:

"25. İZM: 118/90İlgilinin 11.4.1989 tarihli dilekçesini
Tayyıp Suiçmezinceleyen İzin Makamı şu anda mevcut
L/şa-15MTV-5853"A" (Otobüs) işletme iznine ilâve olarak
Değirmenlik "A"Değir-menlik - Lefkoşa ve geri güzerga-
(Otobüs)hının da ilâve edilmesini uygun bulup
karar vermiştir."

Bu karardan da görülebileceği gibi kararda alâkadar şahsa niçin izin verilmesi gerektiği belirtilmediği gibi herhangi bir gerekçe de belirt-ilmemektedir.

Yukarıdaki alıntısı yapılan kararları sunmak ve Mahkemeyi bu hususta aydınlatabilmek maksadı ile çağrılan İzin Makamı Serketeri Hüda Durusoy, bölgedeki mevcut araçlar hakkında bilgi vermiş olmasına rağmen polis raporunun ne sebeple kaale al-ınmadığı, kaymakam vekili tarafından hazırlanıp Mahkemeye Emare 3 olarak sunulan Kaymakamlığın raporu tanzim edilirken ne gibi bir araştırna yapıldığı hakkında bilgi vermemiştir. Bu şahide bu gibi kararların gerekçeli olması gerektiği işaret edildiğinde ke-ndisinin buraya atandığı tarihlerde bu yöntemlerle karar alındığını ve aynı yöntemi devam ettirdiklerini iddia etmesine rağmen gerekçe verilmemesinin eksiklik olduğunu bu şahit de teslim etmiştir. Ancak bu şahidin iddiasına göre konu kararlar alınırken dos-yanın Kurul önünde bulunduğunu ve bunun tetkik edildiğini ileri sürmüştür. Ne var ki sözü edilen dosya tetkik edildiğinde bu dosya içerisinde Mahkemeye sunulan rapor ve kararlardan başka herhangi bir bilgi mevcut olmadığı görülmüştür.

Bu şahidin şahadeti-ne inanmamaya bir sebep görmüyoruz. Mahkemeye doğru aktardığı kanaatındayız. Ancak kararın alınması ve gerekçeleri hakkında herhangi bir bilgi vermemiş ve Mahkemeye bu hususta yardımcı olamamıştır.

27/75 sayılı Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya taşınması (-Denetim) Yasasının 13. maddesinde, bu Yasa kuralları uyarınca İzin Makamı tarafından verilen kararlara belirlenen süre zarfında ilgili Bakana yapılacak bir müracaatla itiraz edilmesi ve kararların bu itiraz neticesi yeniden gözden geçirilmesi öngörülmekted-ir.

Yasanın 13(1) ve (2) maddesi aynen şöyledir:

"13. (1) Bu Yasa kuralları uyarınca İzin Makamının verdiği bir kararı haksız bulan bir kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten başlayarak yirmi gün içerisinde karar aleyhine gerekçeli bir yazı i-le Bakanlığa itiraz edebilir.

(2) Bakan İzin Makamının kararını yerinde bulmadığı takdirde gerekçeleriyle bunu İzin Makamına tekrar incelemek üzere iade edebilir.

İzin makamının bu gibi hallerde alacağı karar kat'idir. Karardan tatmin olmayan itiraz sa-hibinin 75 gün içerisinde Yüksek Mahkemeye başvurmak hakkı saklıdır.

Ancak, Bakana itiraz edilmesi halinde Bakan kararını verene değin veya Bakana itiraz edilmesi halinde (1). fıkrada öngörülen süre sona erene değin, izin makamının kararı yürülüğe konmaz-."

Görülebileceği gibi tavsiye Kurulunun aldığı tavsiye kararı ve bu tavsiye uyarınca İzin makamı tarafında alınan karar ilk etapta yapılacak bir müracaat üzerine ilgili Bakanlığın gözden geçirmesine tabidir. Bunun yapılabilmesi veya böyle bir müracaat h-akkının kullanılabilmesi için de alınan kararların belirli düzeyde gerekçe içermesi kaçınılmazdır. Keza aynı maddeden görülebileceği gibi bu kararlar İdari yargı denetimine açıktır. Özellikle takdir yetkisi kullanan Kurulların (collective organs) idari Yar-gı denetimine açık olan bu gibi kararlarının Yargı tarafından sıhhatli bir şekilde denetiminin yapılabilmesi için belirli düzeyde gerekçe içermesi gerektiği geçmiş birçok Yüksek Mahkeme kararında vurgulanmıştır. Örneğin YİM 141/85 Turhan Öztürk V. KKTC Bak-anlar Kurulu vasıtasıyle KKTC ve Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyle KKTC davasında şu görüşlere yer verilmiştir:

"Kamu Hizmeti Komisyonu bir takdir yetkisi kullanma duru-munda olduğuna göre komisyonun takdir yetkisini doğru olarak kullana- bilmesi için b-elirli bir düzeyde bir sebep veya gerekçe ileri sürmesi gerekmektedir kanaatindeyim. Aksi halde Kamu Hizmeti Komisyonunun takdir yetkisini ku-llan-m-a-sına ve neticede verilecek kararın idar-i yargı denetimine açık ol-m-a-sına olanak bulunmayacaktır."

Önümüzdeki meselede takdir yetkisi- kul-l-a-nma durumunda buluna-n- İzin Makamı, kararı İdari ya-rgı denetimine açık o-l-d-uğu cihetle, belirli düzeyde gerekçe vermesi gerekirdi. Bunun yapıldığı söylenemez.

Bu denli gerekçeden yoksun bulunan kararlar ise İdari yönden sakat kararlardır. Bu hususta Zaim Necatigil'in Administrative Law isimli kitabının 192 ve 193. sayfalarında -şu görüşlere yer verilmektedir:

"In later Cyprus decisions the view has prevailed however, that absence of due reasoning is by itself a ground for invalidating the particular decision.

The object of the rule requiring reasons to be given for administr-ative decisions is to enable the person concerned as well as the court on review to ascertain in each case whether the decision is well founded in fact and in law. The reasons therefore, (a) must be stated clearly and unambiguosly; (b) must be expressed in- the sense in which reasonable persons affected thereby would understand them; and (c) must be stated in terms fulfilling the object of the rule. The mere fact therefore that some doubt that is not merely fanciful, exists as to the meaning of the reason be-hind an adminsitrarive decision, is sufficient to vitiate such decision.

As in the case of insufficient reasoning, vague rasoning is tantamount to absence of reasoning and renders the sub judice act of omission null and void. A vague reasoning, judicial -review or which is impossible, or does not state the facts on which the administrative determination is bassed, or is vague and gereral as not to admit of its easy supplemetation from other materials in relevant files, will not be considered due reasoning.-"

Önümüzdeki meselede iyi bir araştırma mahsulü olduğu görülen polis raporunda alâkad-a-r şahsa izin verilmesi uygun görülmemiştir. Kaymakamlığın raporu ise izin verilmesini uygun görürken nedenlerini ileri sürmediği gibi bu raporda bölgenin yolcu kapasitesi, yolcu artışı ve sair veriler bulunmadığı görülmektedir. Yukarıda değindiğimiz gibi S-osyal Yardım Raporu da tanzim edilmemiştir. Bu denli çelişkili raporlar ile eksik bilgiler oldu-ğu halde Tavsiye Kurulu yu-k-a-rıda alıntısını yaptığımız gayet kısa ve herhangi- b-i-r- sebep içermeyen kararı alarak alâkadar şahsa izin verilmesini tavsiye etmiştir. İzin Makamı ise yukarıda alıntısı yapılan karardan görülebileceği gibi herhangi bir gerekçeye yer vermeden alâkadar şahsa izin verilmesini karara bağlamıştır.

Bu denli gerek-çeden yoksun ve İdari Yargı denetimini imkânsız kılan kararların başka sebepler bulunmasa dahi sadece bu sebep üzerinden sakat kılınarak iptal edilmesi gerekir.

Netice olarak başvurunun kabul edilmesine ve Müstedaaleyhin Değir- menlik sakinlerinden Tayyı-p Suiçmez'in TBV062 plâkalı otobüsüne Değrimen-lik - Lefkoşa ve geri sefer hattı üzerinde otobüs çalıştırması ve yolcu taşımasına izin veren 5.3.1980 tarihli kararı ile bu karara istinaden çıkarılan ve Emare 1 olarak ibraz edilen izninin hükümsüz ve etkisi-z olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Masraflar Müstedaaleyh tarafından ödenecektir.


(N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay) (Taner Erginel)
Yargıç - Yargıç Yargıç

28 Haziran 1991


-


-517-



-


Full & Egal Universal Law Academy