Yüksek İdare Mahkemesi Numara 84/1987 Dava No 57/1989 Karar Tarihi 29.11.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 84/1987 Dava No 57/1989 Karar Tarihi 29.11.1989
Numara: 84/1987
Dava No: 57/1989
Taraflar: Dr. Savaş Özyiğit ile Kamu Hizmeti Komisyonu
Konu: Vekaleten göreve son verme kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.11.1989

-D.57/89 YİM 84/87

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Taner Erginel Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Dr. Savaş Özyiğ-it, Devlet Hastahanesi Lefkoşa
-ile-
Müstedaaleyh: Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
- A r a s ı n d a.
-
Müstedi namına: Av. Kıvanç M. Rıza
Müstedaaleyh namına: Ali F. Yeşilada
İlgili Şahıslar namına: Av. Fuat Veziroğlu



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedinin, doğum klinik şefi mevkiinde vekâleten görev yapma durumuna son veren Müstedaaleyh kararının hat-alı olduğuna karar verilmesi istemi.

OLAY: Lefkoşa Devlet Hastahanesinde kadın hastalıkları ve doğum kliniği şefi mevkiinde vekaleten görev yapan Müstedinin bu görevine Müstedaaleyh tarafından son verildi. Müstedinin görevden alınmasına bir gerekçe göster-ilmemekle birlikte, Müstedi bir disiplinsizlik ithamı üzerine görevinden alınmıştır. Yerine uzman bir doktoru görevlendiren Müstedaaleyhin bu hareketi müstediye göre savunma hakkı tanınmamış olması yetkilerini aşma veya kötüye kullanmadır.

SONUÇ: Özellikl-e mevkiin geçici olduğunu ve daha sonra asaleten doldurul-mayarak ortadan kaldırıldığını Müstedi ile ilgili kişinin ayni oranda mağdur edildiği dikkate alındığında Müstedinin cezalandırma niyeti taşıdığı iddiası kabul edilemez. Başvuru masrafsız reddolunur-.



H Ü K Ü M

-Lefkoşa Devlet Hastahanesinde kadın hastalıkları ve doğum klinik şefi mevkiinde vekâleten görev yapan Müstedinin, vekâleten görev yapma durumuna Kamu Hizmeti Komisyonunun bir kararı ile son verildi. Müstedi bu karara karşı önümüzdeki başvuruyu dosyalayara-k kararın iptalini talep etmektedir.
-
Başvurunun dayandığı olgular özetle şöyledir: Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan Müstedi, 22.6.81 tarihinde kamu hizmetine girdi ve daha sonra 26.10.1984 tarihinde Lefkoşa Devlet Hastahanesinin kadın hastalıkları ve doğum klinik şefliğine vekâleten -atandı. Bu görevi yaptığı sürece vekâlet aylığını da alan Müstedi, 30.3.1987 tarihinde görevinden uzaklaştırılarak yerine Dr. Alkan Kanısoy isimli başka bir uzman doktor atandı. Müstedi avukatının görüşüne göre Müstediyi görevden alan Kamu Hizmeti Komisyon-u herhangi bir gerekçe göstermemekle birlikte gerçekte Müstediyi bir disiplinsizlik ithamı üzerine görevinden almıştır. Disiplinsizlik ithamına karşı Müstediye söz veya savunma hakkı tanınmamış olması bir haksızlıktır ve Kamu Hizmeti Komisyonu böyle hareke-t etmekle yetkilerini aşmış veya kötüye kullanmıştır.

Başvuruya karşı itiraz dosyalanan Müstedaaleyhe göre Müstedi vekâleten yaptığı 'ikinci bir emre kadar', yani geçici olarak görevlendirilmişti. Müstedi görev süresince servisteki meslektaşları ile sağl-ıklı bir işbirliği ortamına giremedi ve personel arasında ayırım yaparak ciddi huzursuzluklara neden oldu. Müstedi ayrıca zaman zaman basına yansıyan bildiri ve demeçleriyle Bakanlığın politikasına ters düştü. Bu nedenle Müstediyi görevden alma kararı yeri-nde ve yasal bir karardır.

Başvuruyu Müstedaaleyhten ayrı olarak Müstedinin vekâleten görev yapma durumuna son verilmesinden sonra ayni göreve getirilmiş olan ve başvu- ruya İlgili Kişi olarak katılan Dr. Alkan Kanısoy'un avukatı itiraz dosyaladı. Bu iti-raza göre Müstedi doğum klinik şefi mevkiine atandığı tarihte kadrolanmamış geçici personel idi ve geçici bir personelin bir mevkiye vekâleten atanmasına olanak yoktu. Bu nedenle Müstedinin atanma kararı başlangıçtan geçersiz veya yok sayılması gerken bir -karardır.

Duruşma günü taraflar tanık dinletmediler ve Mahkemeye hitap etmekle yetindiler. Müstedi avukatı Kamu Hizmeti Komisyonunun Sağlık Bakanının bir yazısı üzerine Müstediyi görevden aldığını, bu yazıda Müstediye ilişkin disiplin- sizlik isnatları b-ulunduğunu, yazıyı alan Kamu Hizmeti Komisyonunun bu isnatların doğru olup olmadığını araştırması gerektiğini,bir tayin veya terfinin hizmet gereği değil de disiplinsizlik nedeniyle yapılma durumunda kamu görevlisine söz ve müdafaa hakkı tanınması gerektiğ-ini öne sürdü. Müsteda- aleyhi temsil eden Savcı ise Devlet Hastahanesinde 6 klinik şefliği bulunduğunu, başvuru konusu olaydan sonra 6 klinik şefliğinin de asaleten doldurulduğunu, doldurulan şeflikler arasında kadın hastalıkları ve doğum klinik şefliğini-n bulunmadığını, dolayısıyle tartışma konusu olan mevkiinin ortadan kalktığını, mevkinin ortadan kalkması nedeniyle İlgili Kişinin de açıkta kaldığını ve onun da vekâleten görev yapma durumuna son verildiğini, verilen kararın disiplin değil hizmetin aksam-aması amacı amacı ile, verildiğini disiplin amacıyle verilmiş olsaydı şüphesiz Müstediye savunma hakkı tanınacağını ancak bu durumda bile görevin tamamen geçici olduğu dikkate alındığında İdarenin çok geniş takdir hakkı olduğunu öne sürdü. Savcı ayrıca İda-renin aldığı bir kararın aksi ispatla- nıncaya kadar doğru kabul edilmesi gerektiğini, bu başvuruda ispat yükünün Müstedide olduğunu, Müstedinin herhangi bir tanık dinletmiyerek kendine düşen ispat yükünü yerine getirmediğini iddia etti. İlgili Kişi avukat-ı ise İdarede asıl olanın asaleten atanma olduğunu, vekâleten atamaların geçici yapıldığını, Müstedinin görevden alınmasının bir disiplin suçlamasına dayanmadığını, çünkü Bakanın yazısında yer alan iddiaların yasada belirtilen disiplin suçlamaları arasına -girmediğini iddia etti.

Bu başvuruda dikkati çeken en önemli özellik tartışma konusu olan mevkiin dava devam ederken ortadan kalkmış olmasıdır. Savcının hitabesinde açıkladığına göre bu başvurunun dosyalanmasından sonra Devlet Hastahanesinin klinik şefli-kleri asaleten doldurulmuştur. Doldurulan şeflikler arasında kadın hastalıkları ve doğum klinik şefliği bulunmamaktadır. Bu durumda vekâleten yapılacak bir klinik şefliği görevi kalmamıştır. Dolayısıyle başvurunun bir prestij veya prensip meselesi olarak d-evam ettiği anlaşılmaktadır. Duruşmada şahadet ibraz edilmemesi başvurunun teorik görünümünü daha da artırmıştır. Kanımca her dava ve başvurunun pratik bir anlamı olmalıdır. Pratik anlamı kalmayan bir başvurunun akademik tartışmaya dönüşeceği ve bu neden-le başarılı olamayacağı görüşündeyim.

Bu görüşümden ayrı olarak önümdeki başvuruda Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanının Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanına gönderdiği 4 Mart 1987 tarihli yazıya göz attığımızda disiplin amacından emin olamıyorum. Bu yazı şöyled-ir:


"Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı,
Lefkoşa.

İlgi: P.2489 sayılı ve 24 Ekim, 1983 tarihli yazınız.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi Klinik Şefi Dr. Cahit Gürel'in emekliye ayrılması nedeniyle bu servisteki hizmetlerin aksatılmadan yürütülmesin-i sağlamak amacıyla 22 Haziran 1981 tarihinde hizmete giren (geçici) Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Savaş Özyiğit'in, ikinci bir emre değin Kadın Hast. ve Doğum Servisi Klinik şefi mevkiinde vekâleten görevlendirilmesi Bakanlığımızca önerilmiş ve B-aşkanlığınızın da ilgideki yazısı ile gerekli işlem yapılmıştı.

Ne var ki, Dr. Savaş Özyiğit'in klinik şefliği vekilliği süresince, servisindeki meslektaşları ile sağlıklı bir işbirliği ortamına girmediği; personel arasında ayırım yapmak suretiyle ciddi -huzursuzluklara sebebiyet verdiği; özetle şeflik görevinde yeterince başarılı olmadığı tarafımdan görülmüştür.

Zaman zaman basına yansıyan bildiri ve demeçleriyle de Bakanlığımızın saptanmış hizmet politikasına sık sık ters düşen ve bu davranışlarını ısr-arla sürdürmekte kararlı olduğu açıkça görülen Dr. Savaş Özyiğit'in klinik şefliği vekilliği görevinden alınıp yerine servisimizde 10 Mart, 1975 tarihinde (geçici) istihdam edilen, idari yeteneği, bilgi ve deneyimi, kıdemi daha fazla olan; bugüne kadar baş-arılı hizmetleri görülen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alkan Kanısoyun, değiştirilmiş şekiyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın, 80. maddesi uyarınca, Tabiblik Hizmetleri Sınıfı, I. derece Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi Klinik Şefi mevk-iinde, ikinci bir emre kadar vekâleten görevlendirilmesi Bakanlığımızca uygun görülmekte ve şiddetle tavsiye edilmektedir.

Gerekli vekâletenş görevlendirme işleminin Başkanlığınız tarafın-dan gerçekleştirilmesini, saygı ile rica ederim.

- (Dr. Mustafa Erbilen)
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı"


-Bu yazıda Müstediye karşı ifade edilen hoşnutsuzluğun yanısıra hizmetin daha iyi yerine getirilmesi arzusu yer almaktadır. Müstediye isnat edilen "işbirliği ortamına girememek", "huzursuzluğa neden olmak" gibi iddialar daha çok hizmetin daha iyi olması k-aygısını içeren iddialardır. Şüphe yok ki bu iddiaların arkasında cezalandırma niyeti de bulunabilir ancak şahadet ibraz edilmeden salt bu mektupla cezalandırma niyetinin varlığını saptamaya olanak yoktur.
-
Özellikle mevkiin geçici olduğunu ve daha sonra da asaleten doldu-rulmayarak ortadan kaldırıldığını dolayısıyle Müstedi ile İlgili Kişinin ayni oranda mağdur edildiğini dikkate aldığımda cezalandırma niyeti taşıdığı iddiasını kabul etmemeyi tercih ediyor-um. Dolayısıyle Müstediye savunma hakkı verilmediği nedeniyle kararın hatalı olduğu iddiası doğru olamaz.

Bu nedenlerle başvuru masrafsız reddolunur.


(Taner Erginel)
- Yargıç

29 Kasım 1989

-


-697-



-


Full & Egal Universal Law Academy