Yüksek İdare Mahkemesi Numara 82/2008 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 02.05.2010
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 82/2008 Dava No 4/2010 Karar Tarihi 02.05.2010
Numara: 82/2008
Dava No: 4/2010
Taraflar: Vedat Özünlü ve diğerleri ile Sağlık Bakanlığı arasında
Konu: İlgili iahsa verilen Laboratuvar Çalıştırma Yetki Belgesinin geçersiz olduğuna dair karar istemi - Meşru menfaat
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 02.05.2010

-D.4/2010YİM:82/08

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152.Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Necmettin Bostancı, Talât D.Refiker, Narin F.Şefik.

Davacı:1-Vedat Özünlü, Müftü Ziya Efendi Sokak, Bekiroğlu İş
Hanı 26/12, Lef-koşa
2-Doç.Dr.Güldal Mehmetçik, Eczacılık Fakültesi, Yakın
Doğu Üniversitesi
3-Metin Erduran, Bayramoğlu Apt., Işıl Sokak No:3/A,
Girne
4-Oyper Cam, Dursun Özsaraç Sokak, Serpil Babayiğit
Apt.A Blok No:1, Girne
5-Müge Yücetürk, Şe-hit Fevait Sokak No:4, Girne
6-Pervin Ulual, Uzman Laboratuvarı, Bahçelievler
Bulvarı, No:1/17, Güzelyurt
7-İrfan Dorak, 11, Kemer Sokak, K.Kaymaklı, Lefkoşa
8-Fatoş Ereş, Ereş Laboratuvarı, Şerif Arsık Sokak
No:20, Kö-şklüçiftlik, Lefkoşa
9-Ela İnan Dilaver, 16/A, Cengiz Han Sokak, K.Çiftlik,
Lefkoşa
-ile-

Davalı:KKTC Sağlık Bakanlığı vasıtası ile KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacılar namına:Avukat Serhan Çınar
Dava-lı namına:Savcı İlter Koyuncuoğlu
İlgili Şahıs namına: Avukat Cenk Bolayır.


------------
K A R A R

Necmettin Bostancı: Bu başvuruda Mahkemenin ilk hükmünü Sayın Yargıç Talât D.Refiker okuyacaktır.

Talât D.Refiker: "Biyokimya Uzmanı" olarak özel laboratuvar-
larında mesleklerini icra eden Davacılar tarafından Davalı aleyhine ikâme edilen bu- davada, 37/1987 sayılı Tıp ve Kimya Laboratuvarları Yasasına aykırı olarak Davalı tarafından İlgili Şahıs Özlem Gürçağ Altuğra'ya verilen "Laboratuvar Çalıştırma Yetki Belgesi"'nin geçersiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi talep- edilmektedir.

Davalı ve İlgili Şahıs ise ayrı ayrı dosyaladıkları Müdafaa Takrirlerinde Davacının bu talebi reddedilmekte ve dava konusu karar veya işlemin Davacıların herhangi bir meşru menfaatini doğrudan doğruya ve olumsuz olarak etkilemediği iddia e-dilmekte ve bu husus İlgili Şahsın müdafaa takririnde ön itiraz olarak ileri sürülmektedir.

Davanın duruşmasına başlanacağı sırada İlgili Şahıs Avukatı söz alarak iptidai itirazın öncelikle ele alınmasını talep etmiştir. Davacıların ve Davalının da bu ta-lebe katılması üzerine dinlenen ön itirazda taraflar tanık dinletmeyip, hukuki argümanlarını Mahkemeye sunmakla yetinmişlerdir.

KKTC Anayasasının 152'nci maddesinde belirtildiği üzere Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herh-angi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetki-yi aşmak ve kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvuru hakkında, kesin karar verme münhasır yargı yetkisine sahiptir.
Böyle bir başvuru, sahip olduğu meşru bir menfaatı bu gibi karar veya işlem veya ihmal yüzünden olumsuz y-önde ve doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından yapılabilir.






Davacılar, Talep Takririnin olgular bölümünde kendi laboratuvarlarında hizmet verdiklerini, İlgili Şahsın ise bu hizmeti vermeye ve laboratuvar çalıştırmaya muktedir olmadığını, İlgili- Şahsın, tahlil yaptığı kişilerin aslında kendi müşterileri olması icap ettiğini ve buna bağlı olarak haksız yere kazanç kaybına uğradıklarını iddia ettikleri ve şikâyetlerinin de bu yönde olduğu görülmektedir.

Yukarıda yer aldığı şekilde Davacılar taraf-ından ileri sürülen iki iddiadan birisi İlgili Şahsın labaratuvar çalıştırmaya muktedir ve ehil olmadığıdır. Bu bağlamda ise İlgili Şahsın laboratuvar çalıştırma konusunda nasıl ve kimin tarafından yetkili kılındığına bakmak gerekir.

Layihalarda yer alan- olgulara göre "Labaratuvar çalıştıracaklara ilişkin teknik sınav tüzüğü" altında oluşan sınav komisyonu tarafından yapılan sınavda başarılı olması nedeni ile komisyon tarafından ilgili şahsa "labaratuvar açma uygunluk belgesi" ve/veya "laboratuvar çalıştı-rma yetki belgesi" verilmesine karar verilmiştir. Bu davada Davalı konumunda olan Sağlık Bakanlığı ise sınav komisyonunun bu kararının bir gereği olarak İlgili Şahsa "labaratuvar açma uygunluk belgesi"'ni vermiştir.

Davacılar Talep Takririnde İlgili Şah-sın sözkonusu sınava katılma ehliyetinin olmadığını ve keza sınav komisyonunun da usulüne uygun olarak oluşmadığını iddia etmektedirler. Ne var ki, Davacılar sınav komisyonunun mezkûr kararını dava konusu yapmamışlardır ve buna bağlı olarak İlgili Şahsın l-aboratuvar çalıştırma ehliyetine haiz olmadığını ileri sürecek konumda bulunmamaktadırlar.

İlgili Şahsın Dr.Salih Miroğlu Caddesi, Girne adresinde laboratuvar açmakla haksız yere kazanç kaybına uğradıkları şeklinde Davacılar tarafından ileri sürülen iddi-aya gelince; YİM 25/96 D.20/96 İGO İnternational Games Organisation Ltd. v.KKTC Bakanlar Kurulu ve diğerleri davasında Yüksek İdare Mahkemesi Prof.Dr.A.Şeref Gözübüyük'ün Yönetsel Yargı (9.'ncu baskı) isimli eserinin 129.'ncu sayfasının 195.'nci paragra--fında yer alan "rekabete dayanan iktisadi bir menfaatın bulunması, genel olarak yönetsel karara karşı iptal davası açabilmek için yeterlidir." şeklindeki görüşle hemfikir olduğunu belirtmiş olmakla beraber Davacının meşru menfaatının bulunmadığı şeklinde -İlgili Şahıs tarafından ileri sürülen ön itiraz hakkında ise kararının 4.'ncü sayfasında şöyle denilmektedir:
"Meşru menfaat kavramı yerleşmiş bir hukuk prensibi olmakla beraber her başvurunun olguları nazarı itibara alınarak karara varılması gereken bir -husustur. Önümüzdeki meselede konuyu tezekkür ederek meşru bir menfaatın mevcût olup olmadığına karar verilmesi gerekir. Müstedi, Jasmine Court Hotel'de, İlgili Şahıs'a Jasmine Court için ikinci bir kumarhane işletme izni verilmesine ilişkin Bakanlar Kuru-lu kararının iptalini istemektedir. Kumarhane işletme izninin iptali talep edilen kumarhane ile Müstedinin işletmecisi bulunduğu Kumarhane birbirlerine yakın ve bitişik yerde çalışmakta olduğundan, müstedinin başvuru konusu kararın iptalini istemekte hukuk-en korunması gerekli meşru bir menfaatı olduğu açıktır. Bu nedenle müstedinin meşru menfaatı bulunmadığı yolundaki İlgili Şahsın iddiası reddolunur."


Önümüzdeki meselede ise Davacı no: (3), (4) ve (5) dışındaki Davacıların Girne ilçesi dışında meslekler-ini icra ettikleri, Davacı no: (3), (4) ve (5)'e ait laboratuvarların ise yukarıda zikredilen YİM kararındaki kumarhane örneğinde olduğu gibi İlgili Şahsın laboratuvarına yakın veya ona bitişik yerde olmadığı iş adreslerinden görülmektedir. Diğer yandan y-ukarıda yer alan YİM kararında bahsi geçen "1982 Kumarhaneler Tüzüğünün" aynı çatı altında veya aynı yerde birtek kumarhane işletme izni verilmesi öngörülmesine karşın laboratuvar çalıştıracak olanların tabi olduğu 37/1987 sayılı Tıp ve Kimya Laboratuvarla-rı Yasasında ise böyle bir sınırlama yer almadığı gibi ülke geneli ve ilçe bazında da laboratuvar açma sayısına rakamsal olarak bir sınırlandırma getirilmemiştir.

Bu yasal olgu karşısında Davacıların kazanç kaybı ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddialar -mesnetsiz kalmaktadır.

Dolayısıyle yukarıda belirtilenler ışığında Davacıların bu davanın ikâmesinde meşru menfaatlerinin bulunmadığı sonucuna vardığımdan dava red ve iptal edilir.

Dava masraflarının Davacılar tarafından ödenmesine emir veririm.


Necm-ettin Bostancı: Sayın Yargıç Talât D.Refiker ve Sayın Yargıç Narin F.Şefik'in verdikleri kararları okuma fırsatım oldu. Yargıç Talât D.Refiker'in verdiği karara katılırım.-

-
Narin F. Şefik: Bu davayı ikame etmek için Davacıların meşru menfaati bulunmadığı ön itiraz olarak İlgili Kişi tarafından ileri sürülmüştür.

Davacıların Davalı tarafından İlgili Şahsa verilen Laboratuvar Çalıştırma Yetki Belgesi veya Laboratuvar Açma U-ygunluk Belgesinin 37/87 sayılı Tıp ve Kimya Laboratuvarları ile Radyasyon Kaynağı Kullanan Laboratuvarların Denetim Altında Çalıştırılmaları Hakkında yasada belirtilen kriterlere aykırı bir şekilde verildiğinden şikayet etmektedirler. Davacılar İlgili Şa-hsın çalıştığı Akçiçek Hastahanesinin yasanın 4(c) fıkrası altında tam teşekküllü bir devlet hastahanesi olmadığı gibi İlgili Şahsın görev yaptığı bölümün başında bir uzmanın çalışmadığını, bu koşullar altında Davalının 37/87 sayılı yasanın 4. maddesine ay-kırı olarak Davacıya Laboratuvar Çalıştırma Belgesi verdiğini ileri sürmektedirler. Yani Davacıların Davalının bir kanunsuzluk yaptığına dair iddiaları vardır.

Kanaatımca YİM 64/2006 D.52/09'da azınlık kararında belirttiğim doğrultuda Davacının bir kanu-nsuzluk iddiası ile dava ikame etmesi halinde ve ilk nazarda davada bir kanunsuzluk olabileceği görüldüğü zaman, meşru menfaat bulunmadığı doğrultusunda bir ön itirazın öncelikle dinlenmeyerek ön itirazın davanın sonuna bırakılması gerekir. Ancak kanunsu-zluk tespit edildikten sonra bu kanunsuzluğun Davacıların meşru menfaatini olumsuz bir şekilde ve doğrudan doğruya etkileyip etkilemediğine karar verilmelidir. Kararın 11. sayfasında belirtildiği gibi:

"İlk nazarda bir kanunsuzluk varsa ve bu kanu-nsuzluk
davacıyı etkiliyorsa, davacının meşru menfaati
olmadığı söylenemez. Kanunsuzluk konusunda ancak
taraflar dinlendikten sonra karar verilmelidir.
Atamada kanunsuzluk varsa bu ancak dava dinlendikten
sonra ortaya çıkacaktır. Davacının meş-ru menfaati
olmadığına bu safhada karar verildiği takdirde
kanunsuzluk ortaya çıkmayacaktır ve idare denetimsiz
kalacaktır. Dava dinlenmeden atamanın kanunsuz olup
olmadığı belirlenmeyecek ve bu durumda davacının
meşru menfaatı olup olmadığı- belli olmayacaktır."


Meşru menfaatın tanımı yapılırken meşru menfaatın rekabete dayanan iktisadi bir menfaatı da kapsadığı kabul edilmektedir. Bu konuda Prof. Dr. Şeref Gözübüyük Yönetsel Yargı 28. baskı paragraf 195'de şu sözler ve içtihatlar yer alı-r.:



"195. İktisadi menfaat, rekabet. Rekabete dayanan
iktisadi bir menfaatın bulunması, genel olarak yönetsel
karara karşı iptal davası açabilmek için yeterlidir.
Rekabete dayanan bir menfaat, davacının iptalini
istediği kararla ilgisini belirtme-si yönünde Fransız
Danıştayı tarafından yeterli sayılmaktadır.

Bu konuda Danıştayımız'ın içtihatları henüz bir
açıklığa kavuşmamıştır. Danıştay'ın bir dairesi
kararında, Fransız içtihatından farklı olarak, rekabet
sebebiyle uğranılan za-rarın, iptal davası açabilmek
için yeterli olmadığına, Danıştay'ın başka bir dairesi
ise, eczane ruhsatının iptali için açılan davada,
davacının o semtde eczane sahibi olmasını dava
açabilmek için yeterli olduğuna karar vermiştir.
Danıştay, ipta-l davasının alanını genişletme ve
iktisadi rekabeti menfaat ihlâli olarak kabul etme
eğilimindedir.

"Amme idarelerince alınacak kararlardan zarar
görenlerin, dava hakkına sahip olabilmeleri, bu
zararın doğrudan doğruya karardan doğması halinde
varit -olabilir. Davacılar ise yeniden açılmasına
izin verilen haklar sebebiyle rekabetten zarar
görecekleri ileri sürülmektedir... Ortada dava yolu
ile himaye edilebilecek bir hak veya menfaat yoktur...
Davanın ehliyetsizlik yönünden ... reddine karar
- Verildi". (Danıştay Kararlar Dergisi, sayı 36-37, s.
187; Danıştay 6. D.nin, 11.4.1947 gün ve E. 46/1475,
K. 47/839 sayılı kararı).

"Davacı, berber dükkânı işlettiği pasajda, başka
bir berber dükkânı açılmasına ilişkin belediye encümen
kararının ip-talini istemişse de, davacının 521 sayılı
Yasanın 31 inci maddesi uyarınca menfaatini ihlâl eden
bir durum olmadığından, davanın ehliyet yönünden reddine
karar verilmiştir". (Danıştay Sekizinci Daire Kararları,
s. 39, sıra No. 132; Danıştay 8. D.nin, 15-.4.1968 gün
ve E. 67/1034, K. 68/1389 sayılı kararı).
"Kasımpaşa Deniz Eczanesi sahibi bulunan davacı,
davalı bakanlığa başvurarak, aynı yerde Bakanlığın ...
sayılı ruhsatnamesi ile çalışmakta olan Bahriye
Eczanesinin muvazaalı olduğundan bahisle ruh-satının
geri alınmasını istemiş, talebinin reddi üzerine de
bu davayı açmış bulunmaktadır.
"Muvazaalı olduğu iddiası ile ruhsatının geri
alınması talep edilen eczane ile davacının sahibi
bulunduğu eczane aynı yerde çalışmakta olduğundan,
davacının dava- konusu işlemin iptalini istemekte
hukuken korunması gerekli meşru ve aktüel bir menfaati
olduğu açıktır. Bu nedenle davacının dava ehliyeti
bulunmadığı yolundaki idare def'i yerinde görülmemiştir."
(Danıştay 12. D.nin, 25.2.1969 gün ve E.68/70, K.69/30-
sayılı kararı).


Burada belirtilen ve rekabete dayanan iktisadi bir menfaatin bulunması halinde meşru menfaatın bulunduğunu kabul eden görüş bizim Mahkememizde de aynen benimsenmiştir.
YİM 25/96 (D.20/96)'da kararın 4. sayfasında bu konuda şu sözler -yer alır.:

"Meşru olmayan bir menfaat, başvuru konusu yapılamaz.
Menfaatın meşru sayılabilmesi için hukuki bir
durumdan çıkması veya böyle bir duruma dayanması
gerekir. Buna göre Anayasa, yasa, tüzük, yönetmelik,
yönetsel uygu-lamalar (teammüller), içtihat, sözleşme
veya diğer bir yönetsel karardan çıkan genel ve özel
duruma dayanan menfaatlar meşru sayılır. Prof. Dr. A.
Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı (9.baskı) isimli
eserinin 129. sayfasının 195. sır-a numarasında
"rekabete dayanan iktisadi bir menfaatın bulunması,
genel olarak yönetsel karara karşı iptal davası
açabilmek için yeterlidir." denmektedir. Biz de bu
görüşle hemfikiriz.

Meşru menfaat kavramı yerleşmiş bir huku-k
prensibi olmakla beraber her başvurunun olguları
nazarı itibara alınarak karara varılması gereken
bir husustur. Önümüzdeki meselede konuyu tezekkür
ederek meşru bir menfaatın mevcut olup olmadığına
karar verilmesi gerekir-. Müstedi, Jasmine Court
Hotel'de, İlgili Şahıs'a Jasmine Court için ikinci
bir kumarhane işletme izni verilmesine ilişkin
Bakanlar Kurulu kararının iptalini istemektedir.
Kumarhane işletme izninin iptali talep edilen
kum-arhane ile Müstedinin işletmecisi bulunduğu
Kumarhane birbirlerine yakın ve bitişik yerde
çalışmakta olduğundan, müstedinin başvuru konusu
kararın iptalini istemekte hukuken korunması
gerekli meşru bir menfaatı olduğu açıktır. Bu
nedenle müstedini-n meşru menfaatı bulunmadığı
yolundaki ilgili şahsın iddiası red olunur."


Yukarıda belirtilen prensip ışığında , dava dinlendikten sonra kanunsuzluk olduğunun tesbit edilmesi halinde bu kanunsuzluğun Davacıların tümünün veya en azından Girne'de labo-ratuvarı olanların, rekabete dayanan iktisadi bir menfaatlerinin doğrudan doğruya etkilendiği kabul edilebilinir. Bu nedenle Davacıların meşru menfaatlarının olup olmadığına kanunsuzluk ile ilgili Davacıların iddiaları dinlenmeden karar verilmesi yanlış -olur.

Tüm söylenenler ışığında İlgili Kişi tarafından ön itirazda ileri sürülen husus ile ilgili bu safhada karar verilmeyerek bu hususun dava sonuna bırakılması gerektiğine karar veririm.


Mahkeme: Sonuç olarak İlgili Şahsın ön itirazı oyçokluğuyla kab-ul edilerek dava ret ve iptal edilir.

Dava masraflarının Davacılar tarafından ödenmesine emir verilir.




Necmettin Bostancı Talât D.Refiker Narin F.Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç


5 Şubat, 2010-
-



-


9



-


Full & Egal Universal Law Academy