Yüksek İdare Mahkemesi Numara 82/2007 Dava No 10/2010 Karar Tarihi 24.03.2010
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 82/2007 Dava No 10/2010 Karar Tarihi 24.03.2010
Numara: 82/2007
Dava No: 10/2010
Taraflar: Derviş Zorlu ve Lefkoşa Türk Belediyesi arasında
Konu: Maaşın barem 18/B üzerinden ödenmesi talebi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 24.03.2010

-D.10/10 YİM:82/2007


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Necmettin Bostancı,Talât D.Refiker,Narin F.-Şefik.


Davacı: Derviş Zorlu, Kermiya - Lefkoşa

- ile -

Davalı:Lefkoşa Türk Belediyesi ve/veya Belediye Başkanlığı-Lefkoşa


A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Fuat Veziroğlu
Davalı namına: Avukat Gizem Bahri.

---------------

H Ü K Ü M

Necmettin Bostancı: Veteriner Hekim olan Davacı, dava ile ilgili zamanlarda ve halen, yürütsel ve yönetsel yetki kullanan bir makam olan Davalı nezdinde Veteriner olarak görev yapmaktadır. Davacının görevi tabiplik hizmetleri sınıfına dahil -asıl ve sürekli bir görevdir.

Kamu hizmeti gören ve kamu kuruluşu olan Davalı, kendi öz gelirleri yanında, Devlet bütçesinden de katkı almaktadır.

Davacı, katma bütçeden maaş çekmektedir.

Davacı görev icabı, mevzuatın kendisine barem 18/B üzerinden -maaş çekme hakkı verdiği iddiasıyla, 6/3/2006 tarihinde, Davalı nezdinde görevli Doktor ile birlikte yazılı olarak müracaatta bulunarak maaşının barem 18/B üzerinden ödenmesini talep etti. Söz konusu talep üzerine Davalı, hukukçularından ve Sayıştay Başkan-lığından görüş talep etti. Bu arada İç İşleri Bakanlığı müsteşarı da KKTC Başsavcılığından hukuki görüş talep etti. Bunun üzerine konuyla ilgili Başsavcılık 11/4/2007 tarihli görüşü vermiştir. Anılan görüşe istinaden Davacı ve Davalı nezdinde görevli Dokto-run talebi, Davalı tarafından reddedilmiştir. Bu red kararı üzerine Davacı, huzurumuzdaki işbu davayı ikâme etmiş ve aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:

"a) Davalı tarafından alınan ve davacıya takriben
12 Nisan 2007 tarihli yazı ile bildiri-len ve
davacıya 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın uygulanamayacağına mütedair kararın tamamen
hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir
sonuç doğurmayacağına mahkemece karar verilmesi,
ve
b) Davalı tara-fından alınan ve davacıya takriben
25 Nisan 2007 tarihinde bildirilen ve davacıya
maaş olarak Barem 18/B'nin uygulanamayacağına
ve/veya davacının bu konudaki talebinin reddedilmesine mütedair kararın tamamen hükümsüz
- ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına mahkemece karar verilmesi, ve
c) Davalının davacıya ilgili mevzuat uyarınca Barem
18/B üzerinden maaş ödememek suretiyle yapmakta olduğu ihmalin yapılmaması ve/veya ihmal olunan sö-z konusu işlem ve/veya eylemin yapılması ve/veya davacıya Barem 18/B üzerinden maaş ödenmesi gerektiğine Mahkemece karar verilmesi,
d) Mahkemece uygun görülen herhangi bir karar verilmesi,
e) İşbu dava masrafları."

Davalı Davacının talep takri-rine karşılık, müdafaa takriri
dosyalamış ve sair şeyler yanında Davacının taleplerinde
haklı olmadığını, yasal mevzuatın söz konusu talebin
uygulanmasına olanak vermediğini iddia etmiştir.

Taraflar, davanın duruşması amacıyla olguları Mahkemeye
müşte-reken sundular. Bu arada evraklardan oluşan toplam 8 adet emare sunmuşlar ve Mahkemeye hitap etmişlerdir. Davacı Avukatı Mahkemeye hitabında özetle, Devletin, yapmakla yükümlü olduğu asıl ve sürekli görevlerin kamu görevi olduğunu, devletin bu görevleri me-rkeziyet ve adem-i merkeziyet ilkesine göre kurulmuş olan organlarla yürüttüğünü, organların hizmetin yürütülmesi amacıyla personel istihdam ettiğini, bu kişilerin merkezi sisteme göre kurulmuş olan organlarda genel bütçeden maaş aldıklarını ve karma b-ütçeli bir organ olan belediyede çalışanların ise, belediye bütçesinden ödendiklerini, ancak mevzuata göre kadrolar arasında farklılık olmadığını, Davalının Davacının müracaatını reddederken, Başsavcılığın mütalâasını gerekçe olarak ileri sürdüğünü, bu ger-ekçenin, belediyede çalışanlara, 7/79 sayılı yasanın uygulanamayacağına ilişkin olduğunu, 7/79 sayılı yasanın katma bütçeli organlarda çalışan kamu görevlilerine de uygulanacağını, konu yasanın 2'nci maddesinin bu hususu öngördüğünü, bu bağlamda Davacının- 18/B üzerinden maaş ödenmesi için müracaat ettiği zaman Davalı belediyede Hukuk Müşaviri olarak görev yapan iki hukukcunun olumlu mütalâa verdiklerini, Davacının 17/B'nin topunda olduğu için 7/79 sayılı yasa uyarınca 18/B'ye geçmesi gerektiğini iddia etmi-ştir.

Davalı Avukatı ise Mahkemeye hitabında özetle, 15/80 sayılı yasa ile ondan sonra yürürlüğe giren ve onu yürürlükten kaldıran 51/95 sayılı yasanın 2'nci maddesinde tefsir kısmında belediyenin tanımının yapıldığını, 15/80'in 70'nci maddesinde, hizmet-leri yürütmenin Belediye Başkanına ait olduğunu ve başkanın bu görevleri belediye personeli ile yürüttüğünün belirtildiğini, ayni düzenlemenin 51/95 sayılı yasada da yer aldığını, 51/95 sayılı yasanın 73'ncü maddesinde sürekli personelin özlük haklarının d-üzenlendiğini, 15/80 sayılı yasa altında yapılan 514/84 sayılı tüzük uyarınca Davacının intibakının yapıldığını, yürürlükten kalkmış olan bu tüzük uyarınca Davacının en üst bareme yani 17/B'ye geldiğini 51/95 sayılı yasanın eski 15/80 sayılı yasa ile onun -tadillerini yürürlükten kaldırdığını, 51/95 sayılı yasanın geçici birinci maddesine göre, bu yasa uyarınca yapılması öngörülen tüzüklerin, bu yasa kurallarına aykırı olmamak koşulu ile yürürlükte kalacağını, yapılması gerekenlerin ise 51/95 sayılı yasanın -yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay içinde yürürlüğe girmesi gerektiğini, 514/84 sayılı Tüzüğün YİM 1/99 (D.10/99) sayılı karar ile Yüksek İdare Mahkemesi tarafından yürürlükten kaldırıldığını, 51/95 sayılı Yasanın 34'ncü maddesinin personelin özlük işleri-nin yasa ile düzenlenmesini emrettiğini, söz konusu tüzüğün buna ve Anayasanın 121'nci maddesi 1,2 ve 3'ncü fıkralarına aykırı olduğu için yürürlükten kaldırıldığını, tüzük yürürlükten kalktıktan sonra, bahsi geçen 34'ncü madde uyarınca yeni yasa çıkarılan-a kadar yasal bir boşluk doğduğunu, konu yasanın çıkarılmaması-nın Davalının ihmalinden kaynaklanmadığını, 7/79 sayılı Yasanın Davacıya 18/B'nin uygulanacağı yönünde bir madde içermediğini, boşluğun 7/79 sayılı yasa ile doldurulama-yacağını, gerekçesinin d-e belediyelerin kendilerine özel yasasının mevcudiyeti olduğunu, boşluk devresinde personelin tüzük altında elde ettiği hakların aynen devam ettiğini, tüzük geçerli olsaydı bile Davacının 18/B'yi alamayacağını, belediye personelinin özlük işleriyle ilgili -16/7/2007 tarihinde 65/07 sayılı yasanın yapıldığını, Davacının o yasa altında intibakının yapıldığını, bu intibakın 7/79'a uyum için değil 65/07 sayılı yasanın gereği için yapıldığını iddia etmiştir.

Yukarıda serdedilen olgulardan görülebileceği gibi, t-araflar olgular hususunda hemfikirdirler. Davalı, bir yerel kuruluş organıdır ve Anayasanın 113'ncü maddesine göre oluşmuştur. Anayasanın 113(3)'ncü maddesinin düzenlemesine dayanılarak yasa ile kurulmuştur. Önceleri yürürlükte olan yasa 15/80 sayılı yasa -idi. Bilâhare bu yasa yürürlükten kaldırılmış ve yerine 51/95 sayılı yasa yürürlüğe konmuştur.

51/95 sayılı yasanın 34'ncü maddesi belediye personelinin özlük işlerinin bir yasa ile düzenleneceğini öngörmektedir. Konu 34'ncü madde aynen şöyledir:
"34. B-elediyeler hizmetlerinin gerektirdiği örgütleri
kurarlar ve personeli istihdam ederler. Kurulacak örgütün ve istihdam edilecek personelin kadroları, Belediye memurlarının hizmet koşulları, nitelikleri, atanmaları, yetiştirilme ve yükselmeleri, ö-dev, hak, yükümlülük ve sorumlulukları, aylıkları, haklarında disiplin kovuşturması yapılması, disiplin cezası uygulanması, azilleri, emeklilikleri ve diğer özlük işleri Yasa ile düzenlenir."

15/80 sayılı yasanın 73'ncü maddesi de özlük hakları ile ilgi-li olup aynen şöyle idi:

"73.(1)Belediyenin sürekli kadroları emeklilik hakkı
kazandıran kadrolardır.
(2)Belediye memurlarının hizmet koşulları,
nitelikleri, atanmaları, yetiştirilme ve
yükselmeleri ödev-, hak, yüküm ve sorumlulukları,
aylıkları, haklarında disiplin kovuşturması
yapılması, disiplin cezası uygulanması, azilleri,
emeklilikleri ve diğer özlük işleri Bakanlıkça
hazırlanacak bir tüzükle düzen-lenir."

Görüldüğü gibi 15/80 sayılı yasa özlük işlerinin bir tüzükle düzenlenmesini öngörmekte idi. Buna dayanılarak 514/84 sayılı tüzük yapılmıştır.YİM 1/99 (D.10/99) sayılı davadaki karar uyarınca konu tüzük yürürlükten kalkmıştır. Davacı, bahse konu t-üzük kurallarına uygun olarak istihdam edilmekte ve maaş çekmekte idi. Tüzükteki maaş tablosuna göre Davacı 17/B baremine kadar yükselebilirdi, bu da zaman içerisinde gerçekleşmiştir, tüzük yürürlükten kalktığı zaman 17/B'yi çekmekte idi. 51/95 sayılı yasa-nın geçici I'nci maddesine göre sözkonusu yasa yürürlüğe girdikten sonra bu yasa uyarınca yapılması öngörülen tüzükler yapılıncaya kadar eski yasa altında yapılmış olan tüzükler sözkonusu yasa kurallarına aykırı olmamak kaydıyla yürürlükte kalacaktı. Ayrıc-a 51/95 sayılı yasanın yapılmasını öngördüğü tüzüklerin de yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde yürürlüğe konması zorunluluğu getirilmiştir. 514/84 sayılı tüzük de 51/95 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra uygulanmaya devam etmiş a-ncak yukarıda temas ettiğimiz gibi 1/99 sayılı YİM davası kararından sonra Şubat 1996 tarihinden itibaren yürürlükten kalkmış addedilmiştir.

Belediye çalışanlarının özlük ve sair haklarını düzenleyen 65/07 sayılı yasa yürürlüğe girene kadar bu konuda bir- boşluk doğmuştur. Bu boşluğun nasıl doldurulacağı bu davanın konusudur. Davacı, bu boşluk süresinde kendisine 7/79 sayılı yasa kurallarının uygulanacağını iddia etmekte, Davalı ise bunu reddetmektedir.

Belediye görevlileri de kamu hizmeti görmektedirler-. Bu konu ihtilâfsızdır. Genel olarak kamu görevlilerine 7/79 sayılı yasa uygulanmaktadır. 51/95 sayılı yasanın 34'üncü maddesinin kenar başlığı "belediye ve personel" şeklindedir. Yukarda iktibas ettiğimiz bu maddeye göre belediye hizmetinin gerektirdiği -örgütlerin kurulması ve kurulacak örgütte personel istihdamı yasa ile düzenlenecektir. Bu maddede yasa "personel" kelimesini kullanmaktadır.

Anayasamızın 121. maddesinde kamu hizmeti görenler, kamu görevlisi ve diğer kamu personeli şeklinde ifade edilme-ktedir. Anayasanın 121(3) maddesine göre "diğer kamu personelinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri, bu personelin bağlı oldukları kurumlarca yürütülen hizmetlerin özelliklerin-e göre yasalarla düzenlenir." Anayasanın bahse konu hükmüne istinaden 65/07 sayılı yasa çıkarılmıştır.

Zaim Necatigil KKTC'de Anayasa ve Yönetim Hukuku isimli eserinde II.Baskı sayfa 141'de şöyle demektedir "Anayasanın 120. ve 121. maddeleri, "diğer kamu- personeli" ile ilgili kurallara da yer vermektedir. Kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin, genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevler "diğer kamu personeli" e-liyle yürütülür. Vakıflar İdaresi ve Belediyelerde çalışanlar "diğer kamu personeli" kapsamında sayılanlar arasındadır (19). Bu gibi personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işler-i, bu personelin bağlı oldukları kurumlarca yürütülen hizmetlerin özelliklerine göre yasalarla düzenlenir."Diğer kamu personeli"nin tayin, terfi ve özlük hakları gibi konularda yetkili organ Kamu Hizmeti Komisyonu değildir".

Gerek yukarıda 51/95'deki düz-enlemeyi gerek Anayasa'daki düzenlemeyi ve gerekse Zaim Necatigil'in eserinde belirttiklerini nazara alınca, belediye çalışanlarının kamu hizmeti gören diğer kamu personeli oldukları hususunda bulgu yaparız.

Kamu görevlileri, genel ve katma bütçeden maaş -alan kişilerdir. (Gör 7/79 sayılı yasa madde 2(1)) Ancak katma bütçeden maaş alan kişilerin ille de 7/79 sayılı yasaya tabii olacağını söylemek mümkün değildir. Nitekim, yukarıda izah ettiğimiz gibi belediye çalışanları, diğer kamu personeli statüsüne sahi-ptir. Yasama organının, diğer kamu personelinin 7/79 sayılı yasaya tabi olmasını öngörmesinde herhangi bir engel yoktur. Takdirini bu yönde kullandığı takdirde böyle bir düzenleme yapabilir.

7/79 sayılı yasa yürürlükte iken 15/80 sayılı belediyeler yasası- yürürlüğe girmiş, bu yasayla yasama organı belediye personelinin özlük haklarının bir tüzükle düzenlenmesini öngörmüştür. Buna dayanarak 514/84 sayılı tüzük yapılmıştır. 51/95 sayılı yeni belediyeler yasası da bu konunun yasayla düzenlenmesini öngörmüş ve- bu amaçla 65/07 sayılı yasa yapılmıştır. Yukarıda zikrettiğimiz her iki halde de kanun koyucu 7/79 sayılı yasanın uygulanmasını istememiştir.

54/84 sayılı tüzük yürürlükten kaldırılınca, yeni yasa yapılıncaya kadar bir boşluk doğmuştur. Gerek 7/79 sayılı- yasada gerekse başka bir yasada bahse konu boşluğun 7/79 sayılı yasanın kurallarının uygulanması suretiyle doldurulacağı yönünde bir düzenleme yoktur. Yasa koyucu böyle bir durumda 7/79 sayılı yasanın kurallarının uygulanmasını murad etmiş olsaydı bu yönd-e bir düzenlemeye gidecekti. Böyle bir yasal düzenleme olmadığı için Davacının talebinin herhangi bir yasal dayanağı olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle Davacının davası red ve iptal edilir. Masraflarla ilgili emir verilmez.



Necmettin Bostancı - Talât D.Refiker Narin F.Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç



24 Mart, 2010









8






Full & Egal Universal Law Academy