Yüksek İdare Mahkemesi Numara 79/2006 Dava No 14/2009 Karar Tarihi 29.04.2009
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 79/2006 Dava No 14/2009 Karar Tarihi 29.04.2009
Numara: 79/2006
Dava No: 14/2009
Taraflar: Aycan Teoman ile Magosa Belediyesi arasında
Konu: İnşaat izni - İnşaat iznini iptal eden kararın iptali istemi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.04.2009

-D. 14/2009 YİM: 79/2006
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Talat D. Refiker, Narin F. Şefik.
Davalı: Aycan Teoman, Tuzla köyü-Magosa
- - ile -
Davalı: Magosa Belediyesi, Magosa

A r a s ı n d a.


Davalı namına: Avukat Tefvik Pilli
Davalı namına: Avukat Hakkı Önen.


-----------


H Ü K Ü M


Şafak Öneri: Bu davada Mahkemenin hükmünü Sayın Ya-rgıç Narin Ferdi Şefik okuyacaktır.

Narin F. Şefik: Davacı, Davalı Magosa Belediyesi aleyhine ikame ettiği davasında, Magosa Kazasında Tuzla köyünde Köy içi mevkiinde 2151 Kayıt no'lu, Pafta XXIV, Harita 50 Köy, Parsel 72/3'deki taşınmaz mal için Davalı- tarafından verilen 1.D.N. 064.R.N.4880 nolu ve 17.3.2006 tarihli inşaat iznini iptal eden 16.5.2006 tarihli kararın ve 26.5.2006 tarihli inşaat izninin hükümsüz ve etkisiz olduğuna, dolayısı ile 17.3.2006 tarihli inşaat izninin halen yürürlükte olduğuna d-air hüküm verilmesini talep etmektedir.

Davacı Magosa Tuzla köyünde III. Derece Sit alanı olarak ilan edilen bölgede bulunan Koçan No: 2151, Pafta No: XXIV, Harita No: 50 köy, Parsel No: 72/3 ile kayıtlı arsa içerisine inşaat yapmak için ilgili makamlar- olan Eski Eserler, Şehir Planlama Dairesi ve Davalıya 2006 yılında başvurarak inşaat yapabilmek için gerekli izinleri 17.3.2006 tarihinde temin ettiğini, temin ettiği izni ilgili makamlara sunduğunu, onaylanan projeye göre 72/3 No.lu parsel içerisinde yap-acağı inşaatın arsa oranının %50 olarak öngörüldüğünü ve o şekilde onaylandığını, Davalı ve diğer makamların onayladığı projeye uygun olarak Davacı inşaatı başlatarak temelleri ve bağlantı kirişlerini ve gro betonu döküp temelden çıktıktan sonra Davalının -16.5.2006 tarihinde bir yazı ile 17.3.2006 tarihinde verilmiş olan dava konusu inşaat izninin yanlış olarak verildiğini ve/veya yanlış ısdar edildiğini belirtmektedir. Davacı Davalının Eski Eserler dairesinin koymuş olduğu alan sınırlandırmasına uyulmadığ-ı gerekçesi ile inşaat izninin iptal edildiğini bildirdiğini, Davacının sunmuş olduğu proje üzerinde herhangi bir tadilat yapmadan, ayni proje üzerinde, kırmızı bir çizgi ile, projenin zemin üzerinde %20 ve birinci katta %15 şeklinde inşa edilmesini isteye-rek Davalının bu şekilde bir izin verdiğini, verilen bu iznin hiçbir mimari ve mühendislik projesine uygun olmadığından yasa ve yapı kurallarına uymadığını ifade etti. Davacı ayrıca Davalının 17.3.2006 tarihli inşaat iznini iptal ederken iptal kararını da-yandırdığı Taşınmaz Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 30 Nisan 1998 tarihli ve 49 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 240 sayılı kararın, 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasasının Yüksek Anıtlar Kuruluna verdiği yetki ile alındığını iddia ettiğini, ancak bu ya-sanın Yüksek Anıtlar Kuruluna Sit alanı olarak ilan edilen yerler üzerinde yapılacak inşaatlarda yükseklik sınırlandırması için yetki vermesine rağmen alan sınırlandırması için yetki vermediğini, bu nedenle Anıtlar Yüksek Kurulunun 30 Nisan 1998 tarihli ve- 49 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 240 sayılı kararının geçersiz ve hükümsüz ve yoklukla malul olduğunu, ayrıca burada yetki gasbının söz konusu olduğundan bu kararın herhangi bir hukuki değer ifade etmediğini, bu nedenle bu karara dayanarak iptal edile-n 17.3.2006 tarihli inşaat izninin iptal edilmesinin yasal olmadığını, Davalının, Davacıya vermiş olduğu inşaat iznini iptal ederken yetki aşımında bulunduğunu ve/veya Magosa Belediye Meclisinin vermesi gereken iptal kararını sadece Belediye Başkanı vermek-le böyle bir kararın hiç doğmamış olduğunu ve/veya yetki aşımı nedeni ile sakat ve iptal edilebilinir bir karar olduğunu ileri sürmüştür.

Davalı Müdafaa Takririnde 16.5.2006 tarihli iptal kararının doğru olduğunu, dava konusu inşaat bölgesinde inşaat yap-ılabilecek alanın %20 olduğu halde Davacıya hataen %50 şeklinde izin verildiğini, hatanın fark edilmesi üzere ve Davalı inşaata başlamadan 16.5.2006 tarihli yazı ile hatalı verilen inşaat izninin iptal edildiğini, bu iptali Davalının kabul ederek inşaat iz-inleri farkını geri aldığını, hataen verilen bir kararın yasaya uygun hale getirilmesinin keyfi ve/veya yanlış olmadığını, inşaatın yapıldığı bölgenin Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiş olduğunu ve böyle bir bölge içerisinde inşaat izin ve kıstaslarının Anı-tlar Yüksek Kurulunun görüşlerine tabi olduğunu
belirtmiştir.

Müdafaaya Cevap layihasında Davacı 16.5.2006 tarihli kararın yetkili makam ve/veya kişi tarafından alınmadığını, Belediye Başkanının, Belediye Meclisinin yetkisi dahilinde olan inşaat izni ipt-ali ile ilgili yetkisi bulunmadığını, verilen iznin hatalı verilmediğini, o yöredeki inşaatların arsa inşaat oranlarının %50 olduğunu ve sunulan projede de arsa inşaat oranının %50 olduğunun açık ve net bir şekilde görüldüğünü, Davalının inşaat izni için ö-denen metrekare farkını geri almadığını, iznin Anıtlar Yüksek Kurulunun onayı ile verildiğini ve halen Anıtlar Yüksek Kurulu'nun onayının iptal edilmediğini, inşaat arsa oranının %20 olmasını öngören herhangi bir hüküm veya yönetmeliğin yasal dayanağı olma-dığını, 16.5.2006 tarihli yazı Davalıya ulaştığı zaman inşaatın başlamış ve temel, zemin kat betonu ve 1. kat kolonlarının dökülmüş bulunduğunu, bu nedenle Davalının geç kalmış olduğunu, ihbar tarihinden sonra Davalının inşaata devam etmediğini ileri sürm-üştür.
Taraflar duruşmaya başlamadan önce müşterek olgularını sunmuşlardır. Müşterek olgular şöyledir:

Davacı, Tuzla köyünde köyiçinde sahibi bulunduğu Emare 1 2151 sayılı koçan ile kayıtlı arsa üzerinde bir bina inşaa etmek üzere ilgili mercilere başv-urmuş ve ilgili mercilerin tümü, Eski Eserler Dairesi Anıtlar Yüksek Kurulu dahil, Davacıya bu parsel üzerinde inşaat yapması için izin ve yetki vermiş ve bunun üzerine emare 3 inşaat ruhsatı Davalı tarafından isdar edilmiştir. Davacı tasarladığı ve izin -aldığı inşaatına başlayarak, bir kısım da inşaat yaptıktan sonra, Davalı verdiği inşaat izninin yasalara aykırı olarak verildiğini, Yüksek Anıtlar Kurulunun aldığı bir karara göre bu parsel üzerinde inşa edilecek yapının arsa inşaat oranının %50 değil, zem-inde %20, toplam %35 olması gerektiği gerekçesi ile, izni iptal ederek Davacıya emare 4 tahtında yeni bir ruhsat vermiş ve inşaatı emare 4'e uygun olarak yapması gerektiğini söylemiştir. Davacı davasını ikame ettikten sonra davanın uzayacağı ve bundan ço-k fazla mağdur olacağını düşünerek inşaat harçlarının bir kısmını geri almıştır. Para iadesini alırken Davacı haklarına halel gelmeksizin diye bir şerh düşmemiştir, ancak Davacı mecbur olduğu için ruhsatı almıştır. İleride davasının lehine sonuçlanması ha-linde inşaat bir bütün olduğu için inşaatın diğer kısmı da yapılabilecek durumdadır.

Taraflar müşterek olgulara ek olarak herhangi bir tanık dinletmeyerek, Mahkemeye hitap etmekle yetinmişlerdir. Mahkemeye müştereken 7 adet emare sunmuşlardır.

Davacı -hitabında Emare 1 koçan ile kayıtlı arsası üzerine yapacağı inşaat için arsa oranının %50 olarak öngörüldüğünü ve bunu Anıtlar Yüksek Kurulunun onayladığını, Anıtlar Yüksek Kurulunun onayladığı bu husus ile ilgili kararının Emare 5'de görüldüğü şekilde R-esmi Gazete'de yayınladığını ve Anıtlar Yüksek Kurulunun bu kararından dönmediğini, bu kararın halen durduğunu ifade etti. Davacı, Bakanlar Kurulunun E1326-93 sayılı kararı ile Davacının arsasının da dahil olduğu Tuzla köyünün köy içini Sit alanı ilan etti-ğini, 60/94 sayılı Eski Eserler Yasasının bazı konularda Anıtlar Yüksek Kuruluna karar alma yetkisi verdiğini, madde 43(2)'deki yetkiye istinaden Anıtlar Yüksek Kurulunun 30.4.1998 tarihli ve 30 sayılı Resmi Gazete'de bir kararının yayınlandığını, bu karar- ile Salamis Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilen bölgedeki inşaatların taban alanının %20, üzerinin ise %15, toplamda %35 olacağının belirlendiğini, yani zeminde arsanın %20 si kullanılabilinir olmasına rağmen Davacıya verilen ruhsatta %50 alanı kullan-abileceğinin belirtilmiş olduğunu, Davalı Belediyenin Anıtlar Yüksek Kurulunun verdiği karara atıfta bulunarak daha önce hatalı verdiğini iddia ettiği Emare 3 ruhsatı iptal ettiğini, halbuki Eski Eserler Yasasının 43(2) maddesinin Anıtlar Yüksek Kuruluna -alan sınırlandırma yetkisi vermediğini, bu madde ile alan sınırlandırılamayacağını, Anıtlar Yüksek Kuruluna böyle bir yetkinin verilmek istenmesi halinde bunun spesifik olarak belirtilmesi gerektiğini, spesifik olarak yetki verilmediğinden Anıtlar Yüksek -Kurulunun böyle bir yetki kullanamayacağını, böyle bir yetki kullandığını iddia ederek aldığı kararın da geçersiz ve hükümsüz olduğunu ileri sürmektedir. Davacı hitabında layihasında ileri sürdüğü ve yetki gasbı veya Belediye Başkanının inşaat ruhsatı ipta-l etme yetkisi bulunmadığı hususları ile ilgili iddialarını ileri götürmemiştir.

Davacı Emare 7'de görüldüğü şekilde inşaat alanının küçülmesi üzerine Belediye tarafından kendisinden fazladan tahsil edilen 2,994.36YTL'yi, davasını ikame ettikten sonra-, herhangi bir şerh düşmeden Davalıdan almış olmakla birlikte, davasındaki meşru menfaatinin devam ettiğini ileri sürmektedir.

Davalı hitabında, bu davada yetki aşımı veya yetkiyi kötüye kullanmanın söz konusu olmadığını, yapılan işlemin hataen %50 oranı- esası üzerine verilen inşaat izninin, daha sonra izni veren makam tarafından iptal edilerek oranın %35'e düşürülerek yeni bir inşaat izni vermek olduğunu, bu işlemin yapılan bir hatanın düzeltilmesinden ibaret olduğunu, nitekim Davalının bunu Emare 8 yazı- ile Davacının bilgisine getirdiğini, Eski Eserler Yasasının 43. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Anıtlar Yüksek Kurulunun o bölgede inşaat alanları ile ilgili karar vermeye yetkisi bulunduğunu, nitekim Anıtlar Yüksek Kurulunun Emare 6'ya ekli karar i-le o bölgedeki tabana %20, toplam %35 olarak bir alan sınırlaması getirdiğini, dolayısı ile yetki aşımı veya kanunsuzluk olmadığını ve Davalının Anıtlar Yüksek Kurulunun kararına uygun verilmeyen bir inşaat iznini iptal etmesinin gerekli olduğunu ifade etm-iştir.

Huzurumuzdaki olguları ve argümanları tezekkür ettikten sonra Davacının Emare 1, 2151 koçan ile kayıtlı, Parsel No'su 72/3 olan Tuzla Köy'ünde köyiçi mevkiindeki arsasının, Emare 5'in ekinde sunulan KKTC Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun -23.3.2006 tarihinde aldığı 06/4 sayılı kararında belirtildiği gibi, Salamis Arkeolojik Sit alanı 3. derece kapsamında olduğunu, Emare 5'e ekli karar ile, Davacının karar tarihi olan 23.3.2006'dan önce sunduğu inşaat ile ilgili projesini, Anıtlar Yüksek Ku-rulunun onayladığını görürüz. Emare 3 17.3.2006 tarihli İDN 064/06 ve 4880 sayılı inşaat ruhsatı ile de Davacıya 72/3 parsel üzerine zemin katta 4 hane, 1. katta 3 hane konut yapması için Davalı tarafından izin verilmiştir ve Davacıdan toplam 4,218.74 YTL- tahsil edilmiştir. Bilahare Emare 8 16.5.2006 tarihli yazı ile Davalı Davacıya yapacağı inşaatın oranı ile ilgili hatalı veya mevzuata aykırı bir izin verdiklerini dolayısı ile İDN 064/06 sayılı Emare 3 inşaat ruhsatını iptal ettiklerini bildirmiştir. D-avalı, Davacıya Emare 4 26.5.2006 tarihli İDN 064/06 ve 4925 sayılı inşaat ruhsatı ile zemin katta 2 hane, zemin (1. olmalı) kat 2 hane için izin vermiştir. Emare 7 17.10.2006 tarihli tutanak ile de Davalı Davacıya 2,994.36 YTL inşaat için fazladan tahsil- edilen miktarı çek ile ödemiştir.

Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanının Davalıya gönderdiği 19.4.2007 tarihli yazı ile ekindeki AE 240/98 olarak yayınlanan 21.4.1998 tarihli 98/05 sayılı KKTC Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun kararı -Emare 6 olarak ibraz edilmiştir. AE 240/98 sayılı karar aynen şöyledir:

"K.K.T.C.
TAŞINMAZ ESKİ ESERLER VE ANITLAR YÜKSEK KURULU

K A R A R F O R M U

TOPLANTI TARİHİ: 21.4.1998 MÜRACAAT TARİHİ:-
TOPLANTI NO : 263 MÜRACAAT NO:-
TOPLANTI -YERİ : Saçaklı Ev
KARAR NO 98/5

KARAR:
Salamis Arkeolojik Sit Alanında uygulanacak olan
Arsa yapı oranı: İlkeler Komisyonu'nun Salamis Sit Alanı
III: derece bölgesinde değerlendirme çalışmaları sözlü
olarak Kurulu-n bilgisine getirilmiştir.
Bu bağlamda Salamis Sit Alanı, III: Derece bölgesi
ile ilgili inşaat izinlerinde uygulanacak arsa yapı
oranının fasıl 96, yollar ve binalar yasasının 14. madde-
si altında yayınlanan bildirideki kahve-rengi bölge olarak
belirlenen bölgedeki konutla ilgili kuralların; taban
alanı 0.20:1, toplam inşaat alanı 0.35:1.
Bu kural, Salamis Arkeolojik Sit Alanı Derecelendirme
kararı kurallarına ek olarak uygulanacaktır.
Kurulc-a karara bağlanmıştır."


KKTC Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 21.4.1998 tarihli ve 98/5 sayılı Emare 6'ya ekli kararı (AE 240/98) ışığında Salamis Sit Alanı III. Derece bölgesinde konutlar ile ilgili olarak taban alanının %20, top-lam inşaat alanının ise %35 olarak belirlendiği açıktır.

Emare 5'e ekli AE 204/06 olarak Resmi Gazete'de yayınlanan ayni kurulun 23.3.2006 tarihli ve 06/4 sayılı kararında Davacının arsasının Salamis Sit Alanı III. Derece kapsamında bulunduğu belirtildik-ten sonra Davacının sunduğu proje onaylanmıştır. Taraflar Davacı tarafından sunulan ve onaylanan projenin arsanın %50 oranını kullandığı hususunda hemfikirdirler.

Bu durumda Davacıya, Davalı tarafından verilen Emare 3 inşaat ruhsatında, 21.4.1998 tarihl-i KKTC Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun kararında yer alan oranlar hatalı uygulanmıştır. Bu nedenle Emare 3 inşaat izni Emare 8 16.5.2008 tarihli yazı ile Davalı tarafından iptal edilmiştir ve Davacıya Emare 4 26.5.2006 tarihli yeni bir in-şaat izni verilmiştir. Davacı davası devam ederken Emare 7 yazıda görüldüğü şekilde inşaat alanının küçülmesi neticesinde Davalıdan kendisinden fazladan tahsil edilen meblağı geri almıştır. Davacı bu meblağı alırken davasındaki haklarına halel gelmeksizin -aldığı konusunda herhangi bir şerh düşmemiştir.

Davacı davası devam ederken, Emare 7'de görüldüğü şekilde kendisinden fazladan tahsil edilen meblağı kayıtsız olarak geri almış olması Davalının yaptığı işlemi kabul ettiğini ve yapılan işleme herhang-i bir itirazı kalmadığını göstermektedir. Bunu yaptıktan sonra Davacının davasına devam etmesine imkan olmamalıdır. Sırf bu nedenle de Davacının davasının iptal edilmesi gerekir.

Ancak herhalükârda Davacının ileri sürdüğü diğer iddiaları ile ilgili de -karar vermek gerekir. Davacı Davalının Emare 3 inşaat ruhsatını iptal edemeyeceğini, iptal gerkçesinin yanlış olduğunu ileri sürmektedir. İdarenin hata yapması halinde bunu geri alabileceği idare hukukunun en temel prensiplerinden birisidir. İşlemi yapa-n makam, hata yapmış olması halinde, yine o işlemi geri almaya yetkilidir. İdareye getirilen kısıtlama bu geri almanın makul sürede yapılması gerektiği noktasındadır.

YİM 162/97 (D.13/99)'da idarenin yaptığı hatalı işlemleri idarenin geri alabileceği kon-usunda şu sözler yer almaktadır:


"...İdare Hukukunun genel ilkelerine ve yerleşmiş
içtihat kararı prensiplerine göre İdare yapılan
hatalı ve/veya Yasaya uymayan idari tasarrufları
daima geri alabilir. İdarenin yanlış veya Yasaya -
uymayan işlemleri geri alma yükümlülüğü vardır.
Verilen bir kararın geri alınabilmesi için yasal
dayanaktan yoksun olması gerekir, yasal dayanaktan
yoksun olan karar yok hükmündedir. Hiç doğmamış
kabul edildiğinden bu kararın geri alınması -gerekir.
(Gör: YİM 79/89 (D.24/91) YİM 21/87 ve 20/87 (D.4/90))

Yönetim, herhangi bir işlemin yanlış ve/veya sakat
olduğunu sonradan farketmesi halinde ilgili kişinin
yargı organına başvurmasını beklemeden geri almalıdır.
İyi yö-netici ilkeleri böyle yapılmasını gerektirmektedir.
Bu hususta (Gör: YİM 122/94 (D.6/97)).

Genel İdare Hukuku ilkelerine göre yönetimin sakat bir
işlemi her zaman, ancak tercihan makûl bir sürede geri
alma hakkı vardır. (Gör: Y-İM 67/90 (D.25/95))"


YİM 67/90 (D.25/95) sayılı kararın 9. sayfasında bu konu ile ilgili şu sözler vardır:


"Genel İdare Hukuku kaidelerine göre Yönetimin sakat
bir işlemi her zaman tercihen makul sürede geri alma
hakkı vardır. Ancak makul- sürede alınmaması halinde
kişi lehine gecikmeden dolayı veya idarece yapılan
başka bir işlemden dolayı herhangi bir hukuki hak
doğmuşsa o zaman geri alma hakkı kısıtlanmaktadır."


(Bak Charalambides v. R. 1963 JSC sayfa 326, Şe-ref Gözübüyük Yönetsel Yargı adlı eserinin 9. Baskının 135'inci sayfasında bu konu ile ilgili şöyle demiştir:


".. Geri alma kural olarak, sakat işlemler için uygu-
lanır. Sakat bir işlemin başka bir deyişle hukuk
düzenine uygunluk göstermeyen bir işle-min yönetim
tarafından geri alınması doğaldır. Burada üzerinde
durulması gereken konu, geri alınan sakat işlemin
yürürlükte kaldığı süre içinde, bu işleme dayanan
hukuksal durum ve ilişkilerin geleceğinin ne olacağı
sorunudur. Yönetim bir yandan sak-at işlemleri geri
alırken, bir yandan da sakat yönetsel işlemlerin
doğurduğu hukuksal durum ve ilişkileri, ilgililerin
iyi niyetli olmaları durumunda korumak hukuksal güven
ve kararlılığa önem vermek zorundadır."


Huzurumuzdaki davada Davalı 60 gü-n içerisinde hatalı olduğuna inandığı kararı geri almıştır. 60 gün içerisinde geri alınan bir karar ve/veya işlem için makul sürenin geçirildiği söylenemez.

Davalı Emare 3 olarak isdar edilen inşaat ruhsatının Emare 6'ya ekli AE 240/98 olarak yayınlana-n Anıtlar Yüksek Kurulunun kararına uymadığı için hatalı olduğuna kanaat getirmiştir. Davacı ise Anıtlar Yüksek Kurulunun AE 240/98'de yayınlanan kararının hatalı olduğunu ve bu kararı Anıtlar Yüksek Kurulunun almaya yetkisi olmadığını ileri sürmektedir. -Emare 6 karar 60/94 sayılı Eski Eserler Yasasının 43. maddesi ile Anıtlar Yüksek Kuruluna verilen yetkiye istinaden alınmıştır. Anıtlar Yüksek Kurulunun görevlerini sıralayan bu madde aynen şöyledir:

"43. Anıtlar Yüksek Kurulu'nun görevleri şunlardır;

-Saptanan taşınmaz eski eserler ile doğa varlıklarının
listesini ve saptanan ve/veya derecelendirilen arkeolojik, tarihi ve doğal sit alanlarını onaylamak;
Korunması gerekli taşınmaz eski eser ve doğa varlıkları
ve/veya korunma alanları ile i-lgili koruma, inşai ve fiziki müdahale uygulamalarına ilişkin bölgedeki yapıların stil, özellik, yükseklik, mimari karakter, çevreyle uyum sağlama ve benzeri hususları göz önünde bulundurarak plan kararları, yapı esasları ve yükseklik sınırlamalarını belir-lemek; bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirmek ve yaşatma işlerinde uyulması gerekli ilkeleri, usul ve esasları saptamak ; plan kararları almak, bunlarla ilgili programlar düzenlemek ve karara bağlanan konulardaki uygulamaları izlemek, denetlemek- ve/veya izlenip denetlenmesini sağlamak;
Taşınmaz eski eserler ve doğa varlıkları ile ilgili
olarak Anıtlar Yüksek Kurulunun bilgisine getirilen konular hakkında kararlar almak ve bilimsel görüş vermek;
İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından -hazırlanan koruma
amaçlı imar planları ile bunların her türlü değişiklikleri konusunda görüş bildirmek, karar almak ve onaylamak."

Emare 6'ya ekli AE 240/98'deki karar ile inşaat izinlerinde uygulanacak arsa yapı oranı "taban alanı 0.20; 1, to-plam inşaat alanı 0.35:1" olarak belirlenmiştir. 43. madde altında Anıtlar Yüksek Kurulunun bu doğrultuda bir karar üretmesine yetkisi var mıdır?

Kanaatimizce madde 43(2)'de yer alan "plan kararları, yapı esasları ve yükseklik sınırlamalarını belirlemek"- kelimeleri kapsamında arsanın üzerine yapılması tasarlanan inşaatın alanını belirleme yetkisi de vardır. Kurulun "plan kararları" kapsamında planın arsanın ne kadarını işgal edeceğini de belirleme yetkisi olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda Anıtlar Yük-sek Kurulunun 60/94 sayılı Yasanın 43. maddesi altında AE 240/98'de yayınlanan kararı almaya yetkisi olduğunu kabul ederiz ve Anıtlar Yüksek Kurulunun bu doğrultuda karar almaya yetkisi olmadığı doğrultusundaki, Davacının iddiasını reddederiz.

Bu dur-umda Davalı haklı olarak Emare 3 ruhsatın yanlış verildiğini kabul etmiştir. Dolayısı ile Emare 8 yazı ile Emare 3 inşaat ruhsatını iptal ederek hatasını düzeltmesinde herhangi bir hata ve/veya usulsüzlük ve/veya hükümsüzlük olmadığı kabul edilmelidir.

-Davacı ayrıca Emare 5'e ekli AE 204/06 ile Anıtlar Yüksek Kurulunun Davacının Davalıya sunmuş olduğu inşaat projesini onaylayan kararı halen dururken, Davalının Emare 3 inşaat ruhsatını iptal edemeyeceğini ileri sürmüştür.

Davalı Belediye, inşaat ruhs-atı vermeden önce tüm gerekli merciilerden görüş aldıktan sonra inşaat ruhsatı isdar etmekle birlikte, inşaatlar ile ilgili dava edilme niteliği bulunan karar Davalının inşaat ruhsatı verme veya vermeme kararıdır. Davalının görüş aldığı diğer merciilerin -kararları Davalının kararının çıkması için gerekli olan hazırlık kararlarıdır. Bu nedenle huzurumuzda dava konusu olmayan AE 204/06 sayılı Anıtlar Yüksek Kurulu'nun kararının durması Davalının hatalı olduğuna inandığı kendi kararını düzeltmesine ve Emare- 3 inşaat ruhsatını iptal etmesine engel teşkil edemez.

Netice itibarı ile Davalının 17.3.2006 tarihli inşaat ruhsatını iptal eden 16.5.2006 tarihli kararının hatalı olmadığına karar veririz.

Davacı Davalı aleyhindeki davasında muvaffak olma-dığından davası red ve iptal edilir.

Dava masrafları Davalı lehine verilir.




Şafak Öneri Talat D. Refiker Narin F. Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç


29 Nisan 2009







12






Full & Egal Universal Law Academy