Yüksek İdare Mahkemesi Numara 78,189/1987,1986 Dava No 35/1988 Karar Tarihi 28.10.1988
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 78,189/1987,1986 Dava No 35/1988 Karar Tarihi 28.10.1988
Numara: 78,189/1987,1986
Dava No: 35/1988
Taraflar: Zalihe Bulli ile İskân Bakanlığı vd
Konu: Tahsis iptali
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.10.1988

-D.35/88 Birleştirilmiş
YİM 189/86 ve YİM 78/87

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

YİM -189/86

Müstedi: Zalihe Hasan n/d Zalihe Bulli, Karadeniz Sokak, No.36, Güzelyurt
- ile -
Müstedaaleyh: 1. KKTC İskân Bakanlığı vasıtası ile KKTC Başsavcılığı
2. İskân Bakanlığı İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Başkanlığı
- vasıtası ile KKTC Başsavcılığı
3. KKTC İskân Bakanlığı Güzelyurt Şube Müdürlüğü vasıtası ile
KKTC Başsavcılığı
A r a s ı -n d a

Müstedi namına: Serhan Çınar
Müstedaaleyh namına: Mehmet Şefik
İlgili şahıs şahsen hazır.


YİM 78/87

Müstedi: Zalihe Hasan n/d Zalihe Bulli, Karadeniz Sokak, No:36, Güzelyurt
- ile -
Müstedaaleyh: 1. KKTC İskân Bakanlığı vasıtası ile KKTC Başsa-vcılığı
2. İskân Bakanlığı İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Başkanlığı
vasıtası ile KKTC. Başsavcılığı
3. KKTC İskân Bakanlığı Güzelyurt Şube Müdürlüğü vasıtası ile
- KKTC Başsavcılığı
A r a s ı n d a

Müstedi namına: Serhan Çınar
Müstedaaleyh namına: Mehmet Şefik
İlgili şahıs şahsen hazır.



Yasa Maddesi: 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğe-r Mal Yasasının 29 ve 40. maddeleri ile 1978 İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Tüzüğünün 14. maddesi.

İstemin Özeti: Müstedinin adına tahsisli konutun İnceleme ve Dağıtım Komis- yonu kararı ile iptâlinin ve konutun Turgay Özbay'a tahsisi kararının geçersiz v-e etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve yine konutun T cetveline işlenmesi gerekirken işlenmemesinin yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna ve ihmal olunan bu işlemin yapılması gerektiği hususlarında karar verilmesini Mahkemeden talep e-tmiştir.

OLAY: 1974 göçmeni olan Müstedinin kocasına Güzelyurt Yuvacık'ta ev tahsis edildi. Kocasının vefatından sonra, torunu ile ikâmet etmek isteyen Müstedi Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğüne müracaat ederek kocası adına tahsisli evin torununun ev sorunu-nu halletmek gayesiyle konutun müştereken adlarına tahsisini talep etti. Konut Müstedinin adına aile nufusu üç olarak tahsis edildi. Bir süre sonra Müstedi Avustralya'ya gitti. Geri geldiğinde kızında kaldı ve başvuru konusu konuta gitmedi. Tekrar Avustral-ya'ya giden Müstedinin Kıbrıs'a geldikten sonra torununun kocası adına tahsisli konuta girmesine izin vermedi. Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü Müstediye gönderdiği yazıda adına tahsisli konutun uzun zamandan beri yurt dışında olması nedeni ile iptâl edildiğ-ini bildirdi. Bunun üzerine başvuru dosyalayan Müstediye Müstedaaleyh itirazname dosyalayarak konutun Müstedinin torununun kocasına tahsis edildiğini bildirdi. Bunun üzerine Müstedi ikinci başvu- ruyu da dosyaladı.

SONUÇ: Konutun, Müstedinin adından iptâ-l gerekçesi olarak ileri sürülen "amacına uygun olarak kullanılmama gerekçesi" konutun Müstedinin yurt dışında olduğu tarihlerde aile fertleri tarafından amacına uygun olarak kullanılmıştır. Bu nedenle Müstedaaleyhler konutu Müstedinin adından iptâl edemez-lerdi. Haliyle iptâl kararı geçerli olmadığına göre iptali müteakip ilgili şahsa yapılan tahsis de geçersizdir. Müstedinin T cetveli çıkmadığına göre, bu safhada onun içeriğinden de bahsetmek olanaksızdır.
Sonuç olarak, İnceleme ve Dağıtım Komisyonunun -Müstedinin tahsisini iptal eden kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve konutun ilgili şahsa tahsisi kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.



H Ü K Ü M

-Birleştirilerek dinlenen YİM 189/86 ve YİM 78/87 sayılı işbu başvurularda Müstedi Zalihe Hasan n/d Zalihe Bulli, adında tahsisli bulunan Yuvacık'ta A 11 numaralı konutun tahsisini iptal eden ve Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'nün 8.10.1986 gün ve 30-77/1326- sayılı yazısı ile kendisine bildirilen İnceleme ve Dağıtım Komisyonu kararı ile mezkûr konutu 6.8.1986 tarihinde Turgay Özbay'a tahsis eden ve 7.4.1987 tarihinde bilgisine gelen İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun 6.8.1986 gün ve R 181/86-1187 sayılı kararı-nın geçersiz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğurmayacağı; ayrıca, bu konutun T Cetveline işlenmesi gerekirken işlenmemesinin yapılmaması gereken bir ihmal olduğu ve yapılması ihmal olunan bu işlemin yapılması gerektiği hususlarında karar verilmes-ini Mahkemeden talep etmiştir.

Müstedi başvuruyu isbat için kendisi şahadet vermiş, Yüksel Canbulat'ı da tanık olarak dinletmiştir. İskân Bakanlığı Hukuk İşleri Amiri Alibey Ahmet Müstedaaleyhler namına şahadet vermiştir. Başvuruya İlgili Şahıs olarak ka-tılan ve ayrı itirazname dosyalayıp Müstedaaleyhlerin itiraznamelerini benimseyen Turgay Özbay herhangi bir tanık çağırmamıştır. Duruşma esnasında 6 adet belge emare 1-6 olarak Mahkemeye sunulmuştur.

Olgular hususunda taraflar arsında pek ihtilâf yoktur.- İhtilâfsız olgular ise şöyledir:

Müstedi 1974 Binatlı göçmenidir. Güney'de bir miktar taşınmaz mal terketmiştir. Bu mallara karşılık eşdeğer mal almak için emare 2 ile ilgili makamlara müracaat etmiştir.

Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'nde memur olarak- çalışan İlgili Şahıs, müstedinin torunu olan Sibel Özbay ile evlidir. Hem Sibel Özbay, hem de İlgili Şahıs göçmen çocuğudurlar.

Güzelyurt Bölgesine bağlı Yuvacık Köyünde A 11 numaralı konut 6.2.1975 tarihinde emare 1 tahsis belgesi ile Müstedinin eşi Ah-met Aziz Mustafa'ya tahsis edilmişti. Ahmet Aziz Mustafa bu konutu Müstedi ile birlikte kullanmaktaydı.

Müstedi, 13.1.1981 tarihinde Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'ne yapmış olduğu emare 3 dilekçe ile, diğer şeyler meyanında, eşinin vefat etmesinden sonr-a A 11 numaralı konutta tek başına kaldığını, bunun zor olduğunu, torunu Sibel ile eşi Turgay Özbay'ı yanına aldığını, ileride herhangi bir aksiliğe meydan vermemek ve torunu ile damadının ev sorunlarını çözümlemek gayesiyle A 11 numaralı konutun müştereke-n isimlerine tahsisine bir itirazı olmadığını bildirmiş ve gereğinin yapılmasını istemiştir.

Yapılan dilekçe ilgililerce incelenmiş ve sonuçta, mezkûr konut İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun 2.9.1981 gün ve İ.D.K. 34/81 sayılı kararı ile Müstedinin ismin-e, aile nüfusu 3 kişi olarak tahsis edilmiştir. Bu tahsis ilgili Bakan tarafından da onaylanmıştır. (Gör: Emare 4).

Böylece, İlgili Şahıs ve eşi de Müstedinin aile nüfusuna dahil kişiler olarak mezkûr konutu resmen tasarruf etmeğe başlamışlardır.

Müste-di 1981 yılı sonlarında veya 1982 yılı başlarında eşyalarını mezkûr konutta bırakarak Avustralya'da ikamet eden 2 çocuğunun yanına gitmiştir. Nisan 1984'e kadar orada kalan Müstedi, mezkûr tarihte Kıbrıs'a dönmüştür. Ancak, Ada'ya döndükten sonra da A 11 n-umaralı konuta gitmemiş, damadı Yüksel Canbulat'ın Güzelyurt'taki evinde kalmıştır. Müstedi Eylül 1984'de tekrar Avustralya'ya gitmiştir. Müstedi 17.8.1986 tarihinde Kıbrıs'a döndüğünde Yuvacık'taki konuta gitmiş, ancak konuta girmesi İlgili Şahıs tarafınd-an engellenmiştir.

Aradan bir müddet geçtikten sonra, 8.10.1986 tarihinde, Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü Müstediye 30-77/1326 sayılı bir yazı göndermiştir. Emare 6 olarak Mahkemeye ibraz edilen bu yazı aynen şöyledir:



"Sayın
Zalihe Hasan
Karadeniz So-kak No 36 Güzelyurt
-
İ.D.K.'nun 2/9/1981 tarih ve 34/81 sayılı kararı ile adınıza tahsis edilen Yuvacık'taki A 11 no'lu konuta ilişkin tahsis;

Konutu amacına uygun olarak kullanmadığınız ve/veya uzun zamandan beri ada dışında bulunmanız nedeni ile İ.D.K.'nun 6/8/1986 tarihl-i önerisi ve Bakanlığımızın ayni tarihli kararı ile adınızdan iptal edilerek geri alınmıştır.

Bilgilerinizi saygı ile rica ederim."

Bunun üzerine Müstedi, 17.12.1986 tarihinde YİM 189/86 sayılı başvuruyu dosyalamıştır. Müstedaaleyhler 7.4.1987 tarihin-de mezkûr başvuruya bir itirazname koymuşlardır. Bu itiraznamede, diğer şeyler meyanında, A 11 numaralı konutun 6.8.1986 tarihinde tahsisin içerisinde bulunan ve aile reisi olan Turgay Özbay'a tahsis edildiği belirtilmektedir. Bunu öğrenen Müstedi, 3.6.198-7 tarihinde de YİM 78/87 sayılı diğer başvuruyu dosyalamıştır.

Müstedi, birleştirilen bu başvurularda, Müstedaaleylerce alınan mezkûr kararlar ile yapılan ihmalin Anayasa'ya ve yasalara aykırı olduğunu, gerekçeden yoksun bulunan bu kararların yetki aşımı- ve/veya yetkilerin kötüye kullanılması sonucu alındığını iddia etmekte ve daha önce belirtilen taleplerde bulunmaktadır.

Mezkur konutun İlgili şahsa tahsis edildiği hususu duruşma esnasında ibraz edilen İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun 6.8.1986 gün R 1-81/86-1187 sayılı emare 5 Karar Oylama Fişi ile ortaya konmuştur.

Olgulardan görülebileceği gibi, bu meselede İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun 6.8.1986 tarihli iptal kararı Müstedinin mezkûr konutu amacına uygun kullanmaması ve/veya uzun zaman Ada dışın-da bulunması nedenine dayanmaktadır.

Bir konut ile ilgili tahsisin hangi durumlarda iptal edileceği değiştirilmiş şekliyle 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 29 maddesinde belirtilmektedir. Bu maddenin ilgili kısımları şöyledi-r:

" 29. Bu Yasanın yürülüğe girdiği tarihten önce veya sonra;
....................
...................

Kendisine tahsis edilen konut veya işyerini kullanmayan, başkasına devir veya satışını yapanlar,

......................
......................

-.....................
.....................

.....................
....................

İmar, İskân ve Rehabilitasyon işlerinden sorumlu Bakanlığın yazılı tebligatını müteakip, en geç 1 ay içinde, sözü edilen konut veya işyerlerini herhangi bir hasara mey-dan vermeden tahliye etmek zorundadırlar. Tahliye etmedikleri takdirde ilgili bakanlık 30 gün içinde tahliye davası açmakla yükümlüdür."

Değiştirilmiş şekliyle 1978 İnceleme ve Dağıtım Komisyonu Tüzüğü'nün 14. maddesinin ilgili kısımları ise şöyledir:

"- (1) Kendisine tahsis edilen konut, küçük işyeri ve benzeri taşınmaz malı, uygun gerekçe göstermeksizin;

Makûl bir süreden fazla bir zaman bizzat kullanmayan,

Tahsis amaçlarına uygun olarak çalıştırmayan,

...................
...................

.......-.............
...................

(2) Ayni veya değişik yerlerde, istihkakı dışında taşınmaz malı kullanma durumunda olanların haksız tahsisleri Komisyonun önerisi ve ilgili Bakanın kararı ile iptal edilir. Bu durum İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Merkez- veya Mahalli örgütlerince tahsisi iptal edilen kişiye yazılı ve taahhütlü olarak bildirilerek kaynağın tebliğ tarihinden itibaren en geç 1 ay içerisinde tahliyesi istenir."

Konut tahsisinin amacı tahsis sahibinin konutta ikamet etmesi, konutu kullanması-dır. Yukarıda alıntısı yapılan Yasa ve Tüzük hükümlerine göre, hak sahibi konutu makûl bir süreden fazla kullanmaz ve kullanmamasını uygun bir gerekçeye dayandırmazsa, tahsisi yukarıda belirtilen usule göre iptal edilebilir.

Müstedinin 1981 yılı sonların-da veya 1982 yılı başlarından 17.8.1986 tarihine kadar dört buçuk yılı mütecaviz bir süre mezkûr konutta ikamet etmediği ve evi kullanmadığı hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilâf yoktur. Müstedi, bu sürenin takriben 4 yılını Ada dışında, Avustra-lya'da geçirmiştir.

Müstedi avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, değiştirilmiş şekliyle 41/1977 sayılı Yasa'nın 40. maddesi uyarınca aile fertlerini oluşturulan şahısların konutta eşit şekilde kullanma ve tasarruf hakları bulunduğunu, mezkûr süre- esnasında İlgili Şahıs ile eşinin orada ikamet ettikleri, ortada bir kullanımın bulunduğunu, Müstedinin belli bir süre ayrılmasının veya belli bir süre konutta yaşamamasının tahsisin iptaline sebep olamıyacağını iddia etmiştir. Öte yandan, Müstedaaleyhler- namına Mahkemede bulunan Savcı, esas tahsis sahibinin Müstedi olduğunu, konutu kullanmamasının Müstediye özgü bir kullanmama olması nedeniyle iptal kararının Müstedi aleyhine alındığını, bunun yerinde ve yasal olduğunu savunmuştur.

Değiştirilmiş şekliyl-e 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 40. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"40. 18. madde kurallarına tabi olmak kaydıyle eşdeğer mal verme dışında, hak sahiplerine tahsis edilen konut, işyeri, tarımsal tesisler ve benzeri -taşınmaz mallar, tahsis amaçları dışında kullanılamaz ve 20 yıl geçmeden devredilemez, kiraya verilemez, satılamaz ve üçüncü şahıslar lehine ayni haklar konulamaz.

Bu şekilde tahsis edilen taşınmaz mallardan, hak sahibi aile reisi ile birlikte aile nüfus-unu oluşturan tüm aile fertleri eşit şekilde tasarruf hakkına haizdirler. Ancak, karı ve kocanın boşanmaları halinde, bu haklar ilgili Mahkeme kararı ile yaniden düzenlenebilir. Esas durumda doğabilecek değişiklikler İskân işlerinden sorumlu Bakanlığa ilgi-lilerce intikal ettirilir.
.......................
......................

Mülkiyet devri işlemlerinin tamamlanmasına kadar, tahsis hakkı verilen aile fertlerinden herhangi birinin hayatta kalmaması veya sürekli olarak Kıbrıs Türk Federe Devletini terke-tmesi halinde, bu aileye verilen taşınmaz mallar Devletin kullanımına geçer

........................
......................"

Görülebileceği gibi, tahsis edilen konut tahsis amacı dışında kullanılamaz. Hak sahibi aile reisi ile birlikte oturan aile -nüfusunu oluşturan tüm aile fertleri taşınmaz maldan eşit şekilde tasarruf hakkına sahiptirler. Adına tahsis yapılan kişi ile aile fertleri hayatta kalmaz veya sürekli olarak ülkeyi terkedecek olursa, konut Devlete geçmektedir.

Olgulara göre, mezkûr konu-t Müstedinin tasarrufunda iken torunu Sibel Özbay ile eşi Turgay Özbay'ı da eve almış ve durumu emare 3 dilekçe ile Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'ne bildirerek gereğinin yapılmasını istemiştir. İnceleme ve Dağıtım Komisyonu gerekli muameleleri müteakip em-are 4 kararı almıştır. İdare Hukuku ilkelerine göre, yönetimin aldığı kararın doğru olduğu varsayılır. Bu kararın yanlış olduğu da huzurumda tartışılmamıştır. Belirtilenler ışığında, bu kararın doğru olduğunu kabul etmem gerekir. 2.9.1981 gün ve İ.D.K. 34/-81 sayılı bu karar incelendiğinde, mezkûr konutun Müstedinin ismine tahsis edildiği, Turgay Özbay ile eşinin de Müstedinin aile nüfusuna dahil edilerek aile nüfusunun 3 kişiye çıkarıldığı görülecektir. Bu durumda, İlgili Şahıs ile eşi Sibel Özbay aile reis-i durumundaki Müstedinin aile nüfusunu oluşturan aile fertleridir.

Adı geçen şahısların değiştirilmiş şekliyle 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın 40. maddesi uyarınca mezkûr konutu Müstedi ile eşit şekilde tasarruf etmeğe hakl-arı vardı. Nitekim, İlgili Şahıs ve eşi Müstedinin hak sahipliğinden kaynaklanan bu haklarını Müstedinin gaybubeti esnasında da kullanmışlardır. Bu durumda, A 11 numaralı konut hiçbir zaman 3 nüfustan oluşan Müstedi ailesinin tümü tarafından boş bırakılmam-ıştır.

Mezkûr konut Müstedinin gaybubeti esnasında aile nüfusunu oluşturan diğer aile fertleri tarafından kullanıldığına ve hiçbir zaman tamamen boş bırakılmadığına göre, bu süre zarfında Müstedinin evi amacına uygun olarak kullanmadığı söylenemez, kanıs-ındayım. Bu durumda, Müstedaaleyhler A 11 numaralı konutun Müstedi tarafından amacına uygun olarak kullanılmadığı gerekçesine dayanarak adındaki tahsisi yasal olarak iptal edemezlerdi. Bununla beraber, Müstedaaleyhler 6.8.1986 tarihinde mevzuata aykırı ola-rak mezkûr iptal kararını almışlardır.

Yasalara aykırı olarak alınan idari kararlar KKTC Anayasaı'nın 152. maddesi gereğince Yüksek İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğine göre, mezkûr kararın da iptal edilmesi gerekmektedir.

Az önce belirttiklerim- muvacehesinde. artık Müstedinin uzun zamandan beri Ada dışında bulunması hususundaki iptal gerekçesini incelemeğe gerek kalmamıştır. Bununla beraber, meselenin istinafa gidebileceğini göz önünde bulundurarak bu konuyu da incelemeyi uygun ve faydalı görüyo-rum.

Olgulardan da görülebileceği gibi, Müstedi 4 yılı mütecaviz bir süre Ada dışında kalarak mezkûr konutu kullanmamıştır. Bu sürenin makûl bir zaman olmadığı, makûl bir süreden fazla bir zaman olduğu aşikârdır. Ancak, Müstedi mücbir sebep yüzünden ve G-üzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'nün bilgi ve izni ile Ada dışında kaldığını iddia etmiştir. Müstedaaleyhler ise, Müstedinin izinsiz olarak bu uzun süreyi Ada dışında geçirdiğini savunmuşlardır.

Taraflar bu konuda şahadet dinletmişlerdir. Bu şahadet özetle -şöyledir:

Müstedi tanığı Yüksel Canbulat şahadetinde, diğer şeyler meyanında, Müstedinin 1981 yılı sonunda veya 1982 yılı başlarında Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'nden 6 ay izin alarak Avustralya'ya gittiğini, bu arada küçük torununun ameliyat geçirdiği-ni, Müstedinin küçüğe bakmak mecburiyetinde kaldığını, ayrıca hasta da olduğunu, bu nedenlerle dönüşünü bir müddet ertelemek zorunda kaldığını, bunları öğrenince Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'ne giderek o zamanki Müdür Osman Güvenir'e durumu anlattığını, -bir de dilekçe verdiğini, adıgeçen Müdürün kendisine şifahi olarak "birşey gerekmez" dediğini, küçüğün 2. ameliyatı nedeniyle Müstedinin 1984'de tekrar Avustralya'ya gittiğini, bu defa da yeni Müdür Ahmet Bey'e konu ile ilgili bilgi verdiğini, Ahmet Bey'e -herhangi bir dilekçe vermediği gibi onun da kendisine izin verildiğine dair belge vermediğini, küçüğün annesinin 1985'de çalışmadığını söylemiştir.

Müstedi de şahadetinde, diğer şeyler meyanında, küçük torununun iki defa ameliyat geçirdiğini, birinci ame-liyatın Avustralya'ta gidişinden bir yıl sonra olduğunu, cahil olduğu için ikinci ameliyatın ne zaman gerçekleştiğini bilmediğini, çocuğun annesi çalışmakla beraber babasının çalışmadığını, Avustralya'da iken Avustralya vatandaşlığına geçtiğini, hatta Avus-tralya Hükümeti'nden para yardımı da aldığını, ancak şimdi para almadığını belirtmiştir.

Müstedaaleyhler tarafından çağrılan İskân Bakanlığı Hukuk İşleri Amiri Alibey Ahmet ise şahadetinde, diğer şeyler meyanında, tahsis sahibi kişilerin şu veya bu neden-le belli bir süre taşınmaz malı kullanmama durumu ile karşı karşıya kaldığında Merkez veya Şubelere dilekçe verdiğini, genellikle izinlerin kendi Şubesince ve yazılı olarak verildiğini, Yüksel Canbulat'ın Müstedi adına Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğü'ne 198-3'de yaptığını iddia ettiği yazılı bir müracaatın bilgisine gelmediğini, Müstedinin Bakanlığın iznini almışlığının olmadığını, Güzelyurt'taki bir sorumlunun izin verme yetkisinin genelde bulunmadığını, çünkü onların da konuyu kendilerine aktardığını ifade -etmiştir.

Bu konudaki tüm şahadeti de etraflıca tetkik ettim.

Müstedaaleyhler Müstedinin küçük torununun ameliyat geçirdiği hususunu ihtilâf konusu yapmamışlardır. Huzurumdaki şahadetten, küçüğün Avustralya'da 2 kez ameliyat geçirdiği kanısındayım ve b-u hususta bulgu yaparım. Ancak, Müstedi ameliyat geçiren bu çocuğa bakmak mecburiyetinde olduğu için mi bu kadar uzun süre Ada dışında kalmıştır? Müstedi ilk defa 1981 yılı sonunda veya 1982 yılı başında Avustralya'ya gitmiştir. Torunu ise Müstedinin Avust-ralya'ya gitmesinden takriben 1 yıl sonra ilk ameliyatı geçirmiştir. Dolayısıyle, Müstedinin ilk 1 yıl içinde herhangi bir bakım durumu yoktu. Küçük ameliyat olunca, bir büyükanne olarak ona yardımcı olması gayet doğaldır. Ancak, yapılan ameliyatın vahamet-i, çocuğun ne gibi bir bakıma ihtiyacı olduğu, bunun süresinin ne olduğu hususunda huzurumda ne bir doktor raporu, ne de bir şahadet vardır. Küçüğün annesi çalışmakla birlikte, babası çalışmamaktaydı. Acaba baba çocukla ilgilenemez miydi? Müstedi Nisan 198-4'de Kıbrıs'a dönmüştür. Küçüğün 1984'de geçirdiği ikinci ameliyat Müstedi Kıbrıs'ta iken mi, yoksa Avustralya'ya gittikten sonra mı yapılmıştır? Bu hususta huzurumda kesin şahadet yoktur. Ameliyat Müstedi Kıbrıs'ta iken yapılmış ise, Müstedinin tekrar Avu-stralya'ya gitmesinde ne zorunluluk vardı? İkinci ameliyat Müstedi Avustralya'da iken olmuş ise, çocuğun bakıma ihtiyaç duyduğu süre ne kadardı? Küçüğün annesi de 1985'de çalışmaktan vazgeçtiğine ve baba ile birlikte çocuğa bakabileceklerine göre Müstedi b-u tarihten Kıbrıs'a geldiği 17.8.1986 tarihine kadar niye Avustralya'da kalmıştır? Bu şüpheli durumlar bir yana, zorunlu olarak Avustralya'da kaldığını iddia eden Müstedi niye Avustralya vatandaşlığına geçmiştir? Tüm belirtilenler ışığında, Müstedinin amel-iyat geçiren küçün torununa bakmak mecburiyetinde olduğu için uzun süre Ada dışında kaldığı hususunda Mahkemeyi tatmin edememiştir.

Tanık Yüksel Canbulat Müstedinin bu süre esnasında Avustralya'da hastalık da geçirdiğini söylemiştir. Müstedi bu hususta h-iç şahadet vermediği gibi, hastalığı ve süresini tevsik edici herhangi bir doktor raporu da ibraz etmemiştir. Belirtilenler ışığında, tanık Yüksel Canbulat'ın bu konudaki şahadetine de herhangi bir değer veremiyorum.

Alibey Ahmet izinlerin genelde Şubesi-nce ve yazılı olarak verildiğini, Müstedinin ise Şubeden böyle bir izin almadığını sarahaten söylemiştir. Bu genel usulün dışında izin aldığını iddia eden Müstedinin bunu kanıtlaması gerekir. Müstedi izinli olduğu hususunda yazılı herhangi bir belge ibraz -etmemiştir. Müstedinin durumundan haberdar edilip ona dolaylı olarak sözlü izin verdiği veya göz yumduğu iddia edilen Müdür Osman Güvenir ile Müdür Ahmet Bey Müstedi tarafından şahadete çağrılmamıştır. Kaldı ki, adıgeçen Müdürlerin Bakanlığın bilgisi olma-dan herhangi bir şahsa dört yılı mütecaviz bir süre izin verebilecekleri de çok şüphelidir. Belirtilen bu nedenlerle, tanık Yüksel Canbulat'ın izin konusunda söylediklerine de inanmıyorum.

Yukarıda söylenenler ışığında, Müstedinin uzun zaman Ada dışında -bulunuşunu haklı göstermek için ileri sürdüğü gerekçeleri isbat edemediği kanısındayım.

6.8.1986 tarihli mezkûr tahsisin iptali kararı geçerli olmadığına göre, haliyle iptali mütakip mezkûr konutu İlgili Şahsa tahsis eden İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nu-n 6.8.1986 gün ve R 181/86-1187 sayılı kararı da geçerli olamaz ve iptal edilmesi gerekir.

Müstedinin T Cetveli çıkmadığı cihetle, Müstedi avukatı bunu duruşma esnasında Mahkemeye ibraz edememiştir. Ortada böyle bir Cetvel olmadığına göre, bu safhada onu-n içeriğinden yakınmak olanaksızdır. Bu durum karşısında, Müstedinin bu konudaki talebinin reddedilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak:

1. Müstedinin adına tahsisli bulunan Yuvacık Köyünde A 11 numaralı konutun tahsisini iptal eden ve Güzelyurt İskân Şube -Müdürlüğü'nün 8.10.1986 gün ve 30-77/1326 sayılı yazısı ile bildirilen İnceleme ve Dağıtım Komisyonu kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

2. Yukarıda belirtilenler konutu İlgili Şahıs Turgay -Özbay'a tahsis eden İnceleme ve Dağıtım Komisyonu'nun 6.8.1986 gün ve R 181/86 - 1187 sayılı kararının tamamen hükümsüz ve etksiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

3. İhmal ile ilgili talep reddolunur.

4. Meslenin tüm ahval -ve şeraiti nazarı itibare alınarak masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
Yargıç

28 Ekim 1988










231






Full & Egal Universal Law Academy