Yüksek İdare Mahkemesi Numara 75/2003 Dava No 17/2011 Karar Tarihi 28.06.2011
Numara: 75/2003
Dava No: 17/2011
Taraflar: Mehmet S. Uğraşın ile KKTC Sayştay Başkanı arasında
Konu: 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 114(3) maddesi - Davacının bu maddenin kendisine uygulanması talebi - Bu madde yöneticilik hizmetleri sınıfı dışında kalan hizmet sınıflarına uygulanması - Talebin reddi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.06.2011
-D. 17/2011 YİM 75/2003
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Narin F. Şefik, Ahmet Kalkan.
Davacı: Mehmet S. Uğraşın, 9 Bornova Sokak, Gönyeli - Lefkoşa
- ile --
Davalı: K.K.T.C. Sayıştay Başkanı vasıtasıyla K.K.T.C., Lefkoşa
A r a s ı n d a.
Davacı şahsen hazır
Davalı namına: Savcı Meryem Beşoğlu
----------
K A R A R
Şafak Öneri:Davacı, 1976 yılından beri Sayıştayın denetçi- kadrosunda kamu görevi ifa etmektedir.
Davacı, 12/1/1998 tarihli emare 15 dilekçe ile davalıya baş-vurarak, kendisine 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 114(3) maddesinin uygulanmasını talep etti. Aradan 30 günü aşkın bir süre geçmesine rağmen dilekçe-sine yanıt alamayan davacı, talebinin zımnen reddedildiğini kabul ederek, davalı aleyhine YİM 59/98 sayılı davayı dosyaladı. Dava ikame edil-dikten sonra davalı, 27/5/2002 tarihinde davacının dilekçesine cevap vererek, yazılı olarak da davacının talebini r-eddetti. Davalının, davacının talebini reddeden dava konusu emare 23 yazı şöyledir;
"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
SAYIŞTAY
P.48 27 Mayıs, 2002
Sayın Mehmet S. Uğraşın,
I. Sınıf Denetçi,
Sayıştay,
Lefkoşa.
KONU: S-ayıştay Denetçilerine Kamu Görevlileri Yasasının 114. maddesinin (3.) fıkrasının Uygulanıp uygulanmaması hk.
İLGİ: 12 Ocak, 1998 tarihli yazınız.
İlgi dilekçenize Sayıştay Denetçileri Derneğinin dilekçenizin konusunu gündem yaparak- düzenlemiş olduğu 20 Nisan, 1998 tarihli toplantıya bizzat katılarak konu bütün Denetçileri ilgilendirdiği cihetle ayrıntılı biçimde izah edilmiş ve böyle bir uygulamanın yapılamayacağına tarafımdan bizzat sözlü yanıt verilmiştir. Ancak ısrarlı talebiniz -devam ettiği için Anayasanın kuralları ışığında bu aşamada yazılı yanıt verme gereği duyulmuştur.
Bildiğiniz gibi, 18/78 sayılı Yasanın 40. maddesinin (1.) fıkrası özetle "Sayıştay kadrolarındaki kamu görevlilerine uygulanacak, atama, disiplin, terfi özl-ük hakları v.s hususlar kamu görevlilerine uygulanan mevzuata göre düzenlenir" şeklindedir. Görülebileceği gibi Sayıştay kadrolarındaki kamu görevlilerine uygulanacak atama, disiplin, terfi ve özlük hakları kamu görevlilerine uygulanan mevzuata ters düşmey-ecek şekilde düzenlenmelidir.
Sayıştay kadrolarındaki kamu görevlilerine Kamu Görevlileri Yasasının kuralları uygulanabilirliği ölçüsünde uygulanabilecektir. Kamu Görevlileri Yasasının 114. maddesinin (3.) fıkrası yöneticilik hizmetleri sınıfı dışında h-erhangi bir hizmet sınıfına atanan bir kamu görevlisine uygulanacak kademe ilerlemelerini düzenlemektedir.
Bilindiği gibi Sayıştay Yasası altında Sayıştaya bağlı kamu görevlisi olarak Sayıştay kadrosu içinde çalışan denetçiler için herhangi bir hizmet sı-nıfı düzenlemesine gidilmemiştir. Herhangi bir hizmet sınıfı düzenlemesi olmadan bu kadroların tümünün yöneticilik hizmetleri sınıfı dışında bir hizmet sınıfına girdiğini varsaymak ve varsayımlardan hareket ederek yasal olarak düzenlenmemiş olmasına rağmen- 18/78 sayılı Yasa altında hizmet sınıfı oluşturulmuş gibi hareket etmek yasal yönden mümkün görülmemektedir. 7/79 sayılı Yasanın 44. maddesi hizmet sınıfı oluşturulurken gözetilecek ilkeleri belirtmekle beraber Sayıştaya bağlı kadrolardan hangilerinin bir- hizmet sınıfı altında toplandığı ve hizmet sınıfını oluşturduğu yönünde yasal düzenleme olmadan, Kamu Görevlileri Yasasının 114. maddesinin (3.) fıkrasının Denetçilere uygulanması yasal olarak mümkün görülmemektedir. 18 A bareminin maaşını ancak Sayıştay -Yasasının 18 A baremi olarak düzenlendiği II. Derece Kıdemli Baş Denetçi veya II. Derece Baş Denetçi veya II. Derece Baş Denetçi Yardımcısı kadrolarından birine atanmanız halinde, çekmeniz mümkün olabilecektir. Kademe ilerlemesi suretiyle halen tuttuğunuz -baremin üzerinde herhangi bir baremin maaşını çekmeniz yasal yönden mümkün görülmemektedir. Yasa koyucunun amacı da bu doğrultudadır.
Bilgi edinilmesi rica olunur.
Soner VEHBİ
Sayıştay Başkanı"
Zımni red kararı -için YİM 59/98 sayılı davayı dosyalayan davacı, davalının emare 23 red kararını Yüksek İdare Mahkeme-sinin kararına kadar dava konusu yapmadı. 59/98 sayılı davada 25/3/2003 tarihinde karar verilmiştir. YİM, mezkûr davada, davacıya yazılı cevap verildiği iç-in zımni red kararının hukuki denetimini yapmamış, davacıyı, verilen cevap doğrultusunda yeni bir dava ikamesine yönlendirerek davayı reddetmiştir. YİM'in bu kararı doğrultusunda huzurumuzdaki bu davayı ikame eden davacı Mahkemeden aşağıdaki şekilde bir hü-küm talep etmektedir.
"Kamu Görevlileri Yasasının 114(3) maddesinin kendisine uygulanmasını talep eden 12 Ocak 1998 tarihli dilekçesini reddeden Sayıştay Başkanının 27 Mayıs 2002 tarih ve P.48 sayılı yazı içeriği kararının; yasanın emredici sözüne ve özün-e aykırı, hiçbir gerekçeye dayanmayan, keyfi, yetkiyi kötüye kullanan, mutlak butlanla sakat, tamemen geçersiz, etkisiz ve hiçbir hukuki hükmü haiz olmadığı hususunda bir Mahkeme kararıdır."
Davanın ikmesini müteakip kısa bir süre sonra 24/6/2003 tarih-inde davacı, Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından, 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 9(1) maddesi altında emekliye sevk edilmiştir. Bu kararın iptali için davacı tarafından ikame edilen 119/03 sayılı YİM davası, çeşitli nedenlerle ancak 7 yılda tamamlanabilmiş-, bu süre zarfında da huzurumuzdaki dava, o davanın sonucuna kadar askıya alınmıştır. Davacının 119/03 sayılı YİM davasında başarılı olarak kamu görevine tekrar dönmesi üzerine, huzurumuzdaki dava gündeme alınıp dinlen-miştir.
Davacının bu davadaki iddi-aları şöyle özetlenebilir;
1- Sayıştay kadrosunda yer alan "denetçi kadrosu", bir hizmet sınıfı oluşturmaktadır. Bu nedenle, 44/97 sayılı yasa ile değişik 18/78 sayılı Sayıştay Yasası madde 39(4)(a)'ya göre, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 114(3) ma-ddesi hüküm-lerinin davacıya uygulanması gerekir.
2- 7/79 sayılı yasanın 114(3) maddesinin davacıya uygulan-maması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemelerine ihlal oluşturur. Konu ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları M-ahkemesinin 55555/08 ve 63134/00 sayılı müracaatlarda verdiği kararlar mevcuttur.
Davalı, davacının iddialarını reddetmektedir. Davalının müdafaası iki başlık altında toplanabilir;
1- Davacı, dava konusu 27/5/2002 tarihli yazıyı ayni tarihte almasına rağ-men 75 günlük hak düşürücü süre içinde dava ikame etmediğinden dava açma hakkı yoktur ve/veya zaman aşımına uğramıştır.
2- 7/79 sayılı yasanın 114(3) maddesi yöneticilik hizmetleri sınıfı dışında kalan hizmet sınıflarına uygulanabilir. Sayıştay Yasasında h-erhangi bir hizmet sınıfı öngörülmediği için mezkûr maddenin davacıya uygulanmasına olanak yoktur.
İnceleme:
Bir idari davanın 75 günlük hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, dava ikamesi için bir ön şart teşkil ettiği için öncelikle bu hususu inc-elemeyi uygun görürüz.
Yukarıda özet halinde verilen olgulardan da görüleceği gibi, davacının 12/1/1998 tarihli müracaatına cevap teşkil eden dava konusu emare 23'deki idari karar, davacının bilgisine 27/5/2002 tarihinde gelmiştir. Bu tarih esas alındığınd-a, davanın dosyalandığı tarih itibarıyle 75 günlük hak düşürücü sürenin aşıldığı ilk nazarda görülmektedir.
Davacı, 12/1/1998 tarihli müracaatına 30 günlük yasal süre geçmiş olmasına rağmen cevap alamaması üzerine, davalının cevabının olumsuz ve/veya zımn-i red olduğunu kabul ederek 59/1998 sayılı YİM davasını dosyalamıştır. Emare 23'deki idari karar 59/1998 sayılı davada iddia edilen zımni red kararının bir tekrarından ibarettir. Bu nedenle, ayni konuda, ayni talepler ile ilgili bir dava askıda iken ve dav-acı açısından davanın sonucunda Mahkeme tarafından verilecek olan kararın sorunu çözmesi beklendiğinden, 2. bir dava açılması hukuken olanaksızdı.
59/1998 sayılı dava sonucunda, zımni red kararının hukuki denetimi yapılmamış, emare 23'de ifadesini bulan a-yni mahiyetteki idari karar için tekrar dava açılması gerektiği yönünde karar verilmiştir.
Bu olgular ışığında, Mahkemenin 59/1998 sayılı davada verdiği karar tarihi, davacı bakımından, emare 23'deki kararın bilgisine geldiği tarih olarak değerlendirilir.- Bu tarih göz önüne alındığında huzurumuzdaki davanın 75 günlük hak düşürücü süre içinde ikame edildiği açıktır.
Davanın esası ile ilgili incelemeye, yasal durumu tesbit ederek başlamak uygun olacaktır.
7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 2. maddesin-e göre, maddede gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlerde çalışan genel ve katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner sermaye-lerden maaş alan kamu görevlilerine, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası uygulanır.
Kamu hizmetleri, 7/79 sayılı yasanın 44(1)(2) maddelerine göre, hizmetin konusuna, bu hizmetlerin etkinlilikle yerine getiril-mesi için gerekli öğrenim, yetişme ve meslek n-iteliklerine göre sınıflara ayrılırlar. Bu sınıflar, hizmete giriş, maaş rejimi ve diğer özlük işlemlerinde temel birimleri oluştururlar. Bir kamu hizmetinin mesleki niteliği ile bu meslek için yetişme nitelikleri gözetilerek, ortak nitelikte kadrolara ata-nan kamu görevlileri bir sınıf oluştururlar. Yasanın 50(1) maddesine göre, kamu hizmetleri aşağıdaki 3 ana sınıfa ayrılırlar;
(a) Yöneticilik hizmetleri sınıfı,
(b) Mesleki teknik hizmetler sınıfı,
(c) Genel hizmetler sınıfı.
Yasanın 45. maddesi, yasaya -bağlı kurumlarda mezkûr sınıflar dışında kadro ihdas edilemeyeceğine amirdir.
44/97 sayılı yasa ile değişik 18/78 sayılı Sayıştay Yasası madde 39(4) ile, 7/79 sayılı yasanın 45. maddesi kurallarına bakılmaksızın, denetçi kadroları ihdas etti Yasaya ekli -1. cetvele göre, denetçi kadroları; Denetçi, Kıdemli Denetçi, Başdenetçi Yardımcısı, Başdenetçi ve Uzman Denetçi'den oluş-maktadır.
Değiştirilmiş şekliyle 18/78 sayılı Sayıştay Yasası madde 39 ve 40'a göre, Kamu Görevlileri Yasasının atama, disiplin, te-rfi ve özlük hakları v.s hususlar ile ilgili hükümleri denetçi kadrosunda olanlar da dahil olmak üzere sayıştay kadro-larındaki kamu görevlilerine de uygulanır.
Davacının kendisine uygulanmasını talep ettiği 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 114(3) m-addesi aynen şöyledir;
"114.(1)...............
(2)...............
(3) Yöneticilik Hizmetleri Sınıfı dışında herhangi bir hizmet sınıfına atanan bir kamu görevlisi, ilgili maddelerin öngörmüş olduğu koşullara uygun olarak alacağı kademe ilerlemeleri ile-, bulunduğu dereceye ve başka herhangi bir yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın kadrolarını muhafaza etmek kaydıyla içinde bulunduğu hizmet sınıfının en üst derecesinin son kademesine (8'inci kademe) kadar ilerlemeye devam eder.
Ancak bu fıkra k-urallarına uygun olarak kademe ilerlemesi sonucu derecesi yükselen kamu görevlilerine, emekliye ayrılmaları halinde Emeklilik Yasasının 17'nci maddesi altındaki menfaatler verilmez ve emeklilik işlemleri fiilen çekilen maaş üzerinden yapılır.
(4)....-............
(5)................"
Mezkûr maddenin sözünden yoruma ihtiyaç duymadan açıkça görülebileceği gibi, maddede düzenlenen hak sadece, yöneticilik hizmetleri sınıfı dışındaki hizmet sınıflarından birine dahil kadrolardaki kamu görevlile-rine tanınmıştır. Diğer bir ifa-deyle, söz konusu düzenleme sadece 7/79 sayılı yasa altında istihdam edilen;
(a) Mesleki teknik hizmetler sınıfı,
(b) Genel hizmet sınıfına dahil kamu görevlilerine tanınmış olup, kendi özel yasaları altında ihdas edilen kad-rolarda istihdam edilen kamu görevlilerine yasalarında aksine hüküm bulunması istisna olmak üzere tanınmış değildir. 18/78 sayılı yasada, 7/79 sayılı yasanın 114(3) maddesinin, denetçi kadro-sunda istihdam edilen kamu görevlilerine de uygulanacağına dair h-üküm bulunmamaktadır.
Kanaatimizce yasa koyucu 114(3) maddesindeki düzenlemeyi yöne-ticilik hizmetleri sınıfı haricindeki diğer tüm kamu görevli-leri için öngörseydi, hizmet sınıfları ibaresini kullanmaması gerekirdi. Bunun gibi yasa koyucu mezkûr düzenlem-enin özel olarak Sayıştay denetçilerine de uygulamasını öngörseydi yasal düzenlemeye gidebilirdi.
Ulaştığımız bu sonuç ışığında davacının herhangi bir yasal hakkı ihlal edilmediği cihetle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kurallarının veya Avrupa İnsan Ha-kları Mahkemesinin 55555/08 ve 63134/00 sayılı müracaatlarda verdiği kararların huzurumuzda bulunan bu davada otorite olarak değerlendirilmesi olası değildir.
Sonuç olarak emare 23 yazı ile ifadesini bulan dava konusu kararda, herhangi bir hukuki hata bu-lunmadığından dava red ve iptal edilir. Masraf emri verilmez.
Şafak Öneri Narin F. Şefik Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç
28 Haziran 2011
4
Full & Egal Universal Law Academy