Yüksek İdare Mahkemesi Numara 72/1994 Dava No 19/1997 Karar Tarihi 17.10.1997
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 72/1994 Dava No 19/1997 Karar Tarihi 17.10.1997
Numara: 72/1994
Dava No: 19/1997
Taraflar: Lefkoşa Türk Bel. ile Kaza Tapu Amiri
Konu: Koçan kaydı istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 17.10.1997

-D.19/97 YİM 72/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan,Seyit A. Bensen.

Müstedi: Lefkoşa Türk Belediy-esi veya namıdiğerle Lefkoşa
Türk Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı,
Belediye Üyeleri ve Lefkoşa Şehri Türk
Hemşehrileri, Lefkoşa

-ile-

Müstedaaleyh: Kaza Tapu Amiri, Lefkoşa, vasıtasıyle Kuzey
- Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Kıvanç M. Riza
Müstedaaleyh namına: Başsavcı Yardımcısı Muavini
Mustafa Arıkan.

----------

H Ü K Ü M

Metin A. Hakkı: Müstedile-r 12.5.1994 tarihinde Yüksek Mahkeme Mukayyitliğine dosyaladıkları yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen başvuruları ile aynen aşağıdaki talep doğrultusunda lehlerine karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır: "Lefkoşa'da, İbrahim Paşa Mahallesinde kâin olup- B280, B281, B282, B283, B284, B285 ve B286 numaralı koçanlar gereğince halen Lefkoşa Belediyesi adına kayıtlı bulunan taşınmaz malların Lefkoşa Türk Belediyesi adına kaydedilmeleri için Müstediler tarafından yapılan müracaatı reddeden, Müstedaaleyhlerce a-lınıp ifadesini Müstedaaleyhlerin Müstediler avukatına gönderdiği D266/94 sayılı ve 18.4.1994 tarihli yazıda bulan kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir Mahkeme kararı".

Müstedaaleyhler mezkûr başvuruya -9.9.1994 tarihinde bir itirazname dosyalamış ve özetle itiraznamede kullanılan aynı kelimelerle, 'Müstedilerin başvurularının geçerli hukuki mesnetten yoksun bulunduğunu' iddia etmiş, Müstedaaleyhlerin kararlarının keyfi olmayıp Anayasa ve ilgili yasalara -dayandığını halbuki Müstedilerin taleplerinin hiçbir mevzuata dayanmadığını tamamen mesnetsiz ve keyfi bir talep olduğunu iddia etmiş ve başvurunun masraflarla iptal edilmesini talep etmişlerdir.

Başvurunun talimatı 5.1.1995 tarihinde taraflar arasın-da gerçekleştirildikten sonra başvurunun duruşması Mahkemenin 8.1.1997 tarihli oturumunda başlamış, duruşma aynı gün neticelenip hitabeler de dinlendikten sonra başvuru karar için bilâmüddet ertelenmiş durumdadır. Başvurunun duruşması esnasında hiçbir tar-af Mahkemeye şifahi şahadet ibraz etmemiş, başvurunun kökeninde yatan olgular üzerinde taraflar mutabık kaldıktan sonra bunları Mahkemeye aktarmış ve bunlar üzerinde Mahkemenin karar vermesini talep etmişlerdir. Duruşma esnasında ayrıca karşılıklı muvafak-at çerçevesinde taraflar Mahkemeye ceman 12 adet emare ibraz etmiş durumdadırlar.

Önümüzde ibraz olunan emareler ile tarafların Mahkemeye ihtilâfsız olgular olarak aktardıkları olguları değerlendirdikten sonra başvurunun kökeninde yatan olguları bu b-aşvuru maksatları bakımından aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan önce adamız bir İngiliz sömürgesi idi. 1958 yılına kadar Kıbrıs'ta, Lefkoşa dahil 5 büyük şehirde hükmi şahsiyete haiz beledi-yeler mevcuttu. 1955 senesinde Rumlarca EOKA tedhiş örgütü, adayı Yunanistan'a ilhak etmek amacı ile faaliyete başlamasını müteakip, 1958 yılında Kıbrıs'taki 5 büyük şehirde ikamet eden Türk hemşehriler o tarihteki mevcut ve yasal belediyelerden kopup Tür-k hemşehrilerin ikamet ettiği bölgelerde (Lefkoşa dahil) ayrı belediyeler kurdular. Lefkoşa'daki Türk hemşehrilerin kurduğu belediye, Lefkoşa Türk Belediyesi ismi altında faaliyet göstermeye başladı. Lefkoşa Türk Belediyesi (bu başvuru sadece Lefkoşa'dak-i Belediyeyi ilgilendirdiğinden diğer büyük şehirlerdeki belediyelere bundan sonra özel olarak gerekmediği zaman atıfta bulunulmayacaktır) yasal dayanaktan yoksun olarak kurulup faaliyete başlamasına rağmen, zamanın İngiliz Sömürge İdaresi 33/59 sayılı yas-a ile ilgili Türk bölgelerinde faaliyet gösteren 5 belediyeye yasal kılıf verdi. Sözü edilen yasa, 5 büyük şehirde kurulan Türk Belediyelerine (Lefkoşa dahil) Türk Belediye Komiteleri (Turkish Municipal Committees) ismi altında faaliyet göstermelerine ya-sal kılıf hazırlamakla kalmayıp bu belediyelerin yasal olarak ne yapabileceklerini de belirledi ve sözü edilen yasanın 4. maddesi ile Türk Belediyelerine ayrı hükmi şahsiyet de verdi. 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasas-ı da sözü edilen 1960 Anayasasının 173. maddesi ile 33/59 sayılı yasa ile yasal zemine oturtulan Türk Belediyelerini de Anayasal olarak tanıdı veya prensip olarak bunların varlıkları veya hükmi şahsiyetleri tescil edildi.

Lefkoşa'da faaliyet gösteren- Lefkoşa Türk Belediyesi fiiliyatta kendi sınırları içinde bulunan ve önceden Lefkoşa Belediyesine (The Municipal Corporation of Nicosia) ait olan tüm taşınır ve taşınmaz mallara el koyarak sahip çıktı. Bu şekilde 1949 yılında inşa edilen ve o tarihte Lef-koşa Belediyesi (The Municipal Corporation of Nicosia) ismine Tapuda kayıt olunan başvuru konusu evler de Lefkoşa Türk Belediyesinin zilyetliğine geçti ve o zamandan beridir Lefkoşa Türk Belediyesi başvuru konusu evlerin mutasarrıfı, sahibi ve idarecisi ol-arak hareket etmekte ve bunların kiralarını tahsil etmektedir. Bu şekilde tahsil edilen kiralar da Lefkoşa Türk Belediyesinin bilançolarında "gelir" diye gösterilmektedir ve bu hesaplar o zamandan beridir önce 1960'dan sonra Kıbrıs Cumhuriyetinin yasal mu-rakıbı, halen de Sayıştayın denetim ve onayına tabi tutulmaktadır.

Hal böyle iken Müstediler 21.3.1994 tarihinde Müstedaaleyhlere müracaat ederek başvuru konusu gayrımenkullerin koçanlarının Lefkoşa Türk Belediyesi ismine geçirilip bu isimle yeni koç-anlar ısdar edilmesini talep etmiş, Müstedaaleyhler ise 18.4.1994 tarihinde Müstediler veya avukatlarına verdikleri yazılı bir yanıt ile Müstedilerin bu taleplerini reddetmişlerdir. Müstedaaleyhlerin 18.4.1994 tarihli yanıtları ile Müstedilerin talebini r-eddetme nedenleri, kaydın "Anayasal" yönden sakıncalı olduğu ve buna imkân olmadığı nedenine dayanmaktadır.

Müstediler de bu başvuruları ile Anayasamızın 152. maddesine istinaden dosyaladıkları bu başvuru ile Müstedaaleyhlerin ilgili kararlarının geç-ersiz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar talep etmektedirler.

Mahkememizin görevi yukarıda serdedilen olgulara istinaden taraf avukatlarının yaptıkları yasal iddiaları da inceleyerek, uygulamakla yükümlü olduğumuz m-evzuatı uygulamak ve bu çerçeve içinde başvuruyu karara bağlamaktır. Bu safhada vurgulamak isteriz ki bu başvuruda Müstedaaleyhlerin iddiası, 1974 Barış Harekâtı neticesi KKTC sınırları içinde bulunup da esas mal sahibi olan Rumların ilgili gayrımenkuller-i terkettikleri ve bu malların Anayasa ve ilgili mevzuat gereğince mülkiyetinin Devlete kaldığı iddiasına dayanmamaktadır. Bu hususu Müstedaaleyhleri Mahkemede temsil eden Savcı sarahaten Mahkememize beyan etmiştir. Bu noktayı vurguladıktan sonra konu il-e ilgili olabilecek diğer mevzuatı tarihsel olarak inceleyip yasal durumu tespit etmek ve başvuruyu ona göre neticelendirmek kanımca yerinde olacaktır.

Fasıl 240 Belediyeler Yasası (Municipal Corporations Law) 1930 senesinde yürürlüğe girdi. Bu ya-sanın esas konumuzu ilgilendiren maddeleri 86(d) ile tefsir yan başlığını taşıyan 91. maddesidir. Sözü edilen 91. maddenin (f) maddesi "owner" sözcüğünü aynen şöyle tarif etmektedir.:

" "owner" includes any person receiving
rent or profıts f-or any immovable
property from any tenant or occupier
or who would receive such rent or
profıts if such property were let,
whether on his own account or as agent
for any other person."

Bilâhare 1980 yılında yü-rürlüğe giren 15/80 sayılı Belediyeler Yasası Meclisce kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu yasanın 165(1) maddesi ile Fasıl 240 Belediyeler Yasası tümü ile yürürlükten kaldırıldı. Konumuzu ilgilendiren 15/80 sayılı yasanın 135. maddesi ise aynen şöyledir:-

"135.Belediyenin mülkiyet ve tasarrufunda
bulunan taşınmaz mallarla taşınır mal ve
para hükmündeki değerler, paralar ve diğer
hak ve yararlar Belediye malını oluşturur."

Bu başvuru dosyalandığında 15/80 sayılı yasa yürürlükte- idi, ancak bilahare yine Meclisce kabul edilen ve 1995 de yürürlüğe giren ve 1. maddesi "Belediyeler Yasası" diye isimlendirilen 51/95 sayılı Belediyeler Yasası yürürlüğe girdi. Sözü edilen bu yasa 8. kısmında Geçici Kurallar ismi altında yer alan 1. mad-desi ile 15/80 sayılı eski Belediyeler Yasasını tadilâtları ile birlikte yürürlükten kaldırırken konumuzu ilgilendiren ve halen yürürlükte bulunan 136. maddesi aynen şöyledir:

"136. Belediyenin mülkiyet ve
tasarrufunda bulunan taşınmaz
m-allarla taşınır mal ve para hükmündeki
değerler, para ve diğer hak ve menfaatler
Belediye malını oluşturur. Belediye
sınırları içindeki tüm eski ve yeni
mezarlık alanları ile sahipsiz arazi
niteliğindeki mesirelik, harman yer-i,
mera, sazlık ve bataklıklarla, dere
ve gölden Belediyelerce doldurulmuş
olan yerlerin arazi ve arsalarının
bakım, onarım, kullanım ve denetimi
Belediyeye aittir."

Yukarıdaki tetkikten de görülebileceği gibi gerek Fası-l 240'ın yukarıda iktibas edilen maddeleri, gerek 33/59 sayılı yasa, gerek 15/80 sayılı ve gerekse halen yürürlükte bulunan 51/95 sayılı yasanın ilgili maddeleri mucibince halen "Municipal Corporation of Nicosia" isminde Tapuda kayıtlı bulunan başvuru konu-su gayrımenkullerin tüm ilgili zamanlarda Lefkoşa Türk Belediyesinin, Devletten ayrı bir hükmi şahsiyete haiz olduğu gerçeği karşısında, Devletten ayrı bir hükmi şahsiyeti olan Lefkoşa Türk Belediyesine kaldığı sonucuna varmak kaçınılmazdır veya ilgili mev-zuat bu şekilde tefsire açıktır. Yasaların tefsir prensipleri de bu sonuca varılmasını öngörmektedir. Gözden kaçmamalıdır ki ihtilâf konusu gayrımenkuller 1958 yılından beridir 30 seneye yakın bir süredir Müstedilerin idaresinde, zilyetliğinde ve tasarru-fundadır. Yasaların tefsir prensiplerine göre yasalar tefsir olunurken mevcut haklara mümkün mertebe saygı gösterilerek tefsir edilmelidir. Müstedilerin başvurularını reddetmek mevcut haklarını (olduğu kadarı ile) bir çırpıda ortadan kaldıracaktır. Dola-yısıyle ortada müphem bir durum varsa, mevzuat hükümlerine taban tabana zıt olmamak koşulu ile, Müstedilerin lehine tefsir edilmelidir: Bu konuda Maxwell on The Interpretation of statutes, 10th ed. (1953) sayfa 258'de 'Encroachement on Rights' başlığı alt-ında aynen şöyle demektedir:

"Statutes which encroach on the rights
of the subject, whether as regards
person or property, are ...... subject
to a strict construction ..... It is a
recognized rule that they should be
i-nterpreted, if possible, so as to respect
such rights. A statute under which a
houseowner is being deprived of his
rights to property should be construed
strictly ....... If there is ambiguity as
to the meaning of the sect-ion, in as much
as it is a disabling section, the
construction which is in favour ........
should be given effect. Proprietary rights
should not be held to be taken away by
Parliament without provision for compensation
- unless the legislature has so provided in
clear terms. It is presumed, where the
objects of the Act do not obviously imply
such an intention, that the legislature
does not desire to confıscate property
or to encroach upon t-he right..... and it
is therefore expected that, if such be its
intention, it will manifest it plainly, if
not in express words at least by clear
implication and beyond reasonable doubt."

Meclisin niyeti farklı olsa idi, Devl-etten ayrı bir hükmi şahsiyete haiz olan Lefkoşa Türk Belediyesine başvuru konusu malların mülkiyetinin kalmamasını ve bunların mülkiyetinin Devlete kalmasını özel olarak belirtebilirdi. Uygulamakla yükümlü olduğumuz mevzuatta (Anayasamızın hükümleri dahi-l) böyle bir hükmün bulunmaması Müstedilerin başvurularındaki taleplerinin haklı olduğunu göstermektedir. Ortada müphem bir durum varsa, bu Müstedilerin lehine tefsir edilmelidir.

Kendimi tekrarlama pahasına vurgulanması yerinde olur ki gerek 15/80 -sayılı yasanın 135'inci maddesi, gerekse 51/95 sayılı yasanın 136'ncı maddesi, diğer şeyler meyanında, 'Belediyenin mülkiyet ve tasarrufunda' bulunan taşınır ve taşınmaz malların Belediye malını oluşturmasını öngörmektedir; burada söz edilen 'mülkiyet ve t-asarrufunda' söz dizisinden ne kastedilir? Müstedilerin avukatı bahis konusu söz dizisinde bulunan 've' kelimesinin 'disjunctive' (ayırıcı) olduğunu, çünkü, herhangi bir malın bir Belediyenin malı olabilmesi için bu gibi bir malın mülkiyetinin ilgili Bele-diyeye ait olmasının yeterli olacağını, bu hususta, mülkiyete ilâveten tasarrufun aranmasına gerek olmadığını, herhangi bir malın bir Belediyenin malı olabilmesi için bu gibi bir malın ilgili Belediyenin tasarrufunda olmasının da yeterli olacağını, ancak,- bu maksatla aranacak tasarrufun alelade bir tasarruf olmayıp, Müstedilerin başvuru konusu taşınmaz mallar ile ilgili olarak 1958 senesinden beri kullanmakta olduğu türden bir 'tasarruf' olması gerektiğini iddia etmiştir; Müstedaaleyhleri temsil eden Savcı- ise bu konuya hiç değinmemiş, yukarıda mezkûr 135 ve 136'ncı maddelerde yer alan 'mülkiyet ve tasarrufunda' söz dizisini nasıl tefsir etmemiz gerektiği hususunda herhangi bir görüş beyan etmemiş, sadece, başvuru konusu malların Anayasa ile Devlete intikal- ettiğini belirtmekle yetinmiştir. Savcının bu husustaki iddiaları doyurucu olmaktan çok uzaktır. Müstedaaleyhlere herhangi bir adaletsizlik yapmamak amacı ile yaptıkları iddiayı bu karara dahil etmeyi uygun gördüm. İddia şöyledir:
Başvuru konusu gayrım-enkuller 1949 yılından beridir 'Municipal Corporation of Nicosia' ismine kayıtlıdır. 33/59 sayılı yasa bunları hiç etkilemediği bir yana, sözü edilen yasa 1960 Anayasasının yürürlüğe girmesi ile ortadan kalkmıştır. 1974 sonrası olan gelişmeler saklı kalm-ak koşulu ile, 1974'e kadar konu gayrımenkuller Municipal Corporation of Nicosia (Rum Belediyesinin) malı olarak kaldı. 1960 Anayasasının 197. maddesine göre konu malların Lefkoşa Türk Belediyesinin ismine geçmesi için yasa yapılması öngörülüyordu, bu yap-ılmadı. 1960 Anayasasında konuya şamil sözü edilen Anayasanın 197 ve 188. maddeleri dışında başka madde de olmadığı için mallar Kıbrıs Cumhuriyetine (Republic of Cyprus) intikal etmiştir. Bilâhare, halen yürürlükte bulunan 1985 Anayasamızın 159(1)(a) mad-desi gereğince, ilgili gayrımenkuller 1960 yılından sonra Kıbrıs Cumhuriyetine intikal ettiği için KKTC'ye kaldı ve kayıtları da bu şekilde düzeltilmelidir.

Savcılığın atıfta bulunduğu mevzuatı inceledikten sonra, bu görüş ve iddiayı paylaşmaya ihtim-al görmüyorum. Bu iddia kanımca Municipal Corporation of Nicosia'nın Devletten ayrı bir hükmi şahsiyeti olduğu gerçeğini tamamı ile gözardı etmektedir; ve yasal ve Anayasal dayanaktan da yoksundur. Buna zıt olarak ise, 1949 yılında inşa edilen başvuru ko-nusu evlerin 1958 senesinden beri Müstedilerin zilyetliğine geçtiği ve o zamandan beri Müstedilerin mezkûr evlerin mutasarrıfı, sahibi ve idarecisi olarak hareket ettiği taraflarca kabul edilen bir gerçek olması karşısında yukarıda belirtilen 'mülkiyet ve -tasarrufunda' söz dizisini, Müstediler avukatının önerdiği şekilde tefsir etmenin makûl ve mantıki olacağı kanaatındayım ve Müstedinin başvuru konusu evler ile ilgili olarak 1958 senesinden beri yukarıda belirtildiği şekilde sürdürdüğü tasarrufu, gerek 15/-80 sayılı yasanın 135'inci, gerekse 51/1995 sayılı yasanın 136'ıncı maddeleri bakımından yeterli bulurum.
Netice olarak başvurunun, yukarıdakilere istinaden kabul edilmesi ve Müstedaaleyhlerce Müstedilere gönderilen D266/94 sayılı ve 18.4.1994 tarihli- yazılarında ifadesini bulan Müstedaaleyhlerin kararlarının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi taraftarıyım.

Meselenin olguları ve yasal durumun karmaşıklığı göz önünde bulundurularak masraflarla ilgil-i herhangi bir emir verilmemesi kanımca uygun olacaktır.



Nevvar Nolan: Müstedi, avukatı vasıtası ile, Müstedaaleyhe 21.3.1994 tarihli bir yazı göndererek Lefkoşa'da, İbrahim Paşa Mahallesinde bulunan B 280,
B 281, B 282, B 283, B 284, B 285 ve B 286 nu-maralı koçanlar ile kayıtlı taşınmaz malların adına kaydedilmeleri isteminde bulundu. Müstedaaleyh de 18.4.1994 tarihli yazısı ile Anayasal yönden sakınca olduğu gerekçesi ile konu taşınmaz malların Müstedi adına kaydı istemini reddetti. Müstedi işbu baş-vuru ile Müstedaaleyhin ifadesini 18.4.1994 tarihli yazıda bulan kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar talep etmektedir.

Bilindiği gibi Kıbrıs 1878'den 16.8.1960'a kadar bir İngiliz sömürgesi idi. 1-930 yılında Fasıl 240 Belediyeler Yasası yürürlüğe girdi. Kıbrıs'ın büyük kentlerinde oluşan belediyeler, Fasıl 240 altında tüzel kişilik kazandılar. 1958 yılına kadar her büyük kentte bir tek belediye vardı. EOKA'nın bilinen amacını gerçekleştirmek içi-n 1955 yılında eylemlerini başlatması ile Kıbrıs'ın 5 büyük kentinin (Lefkoşa, Limasol, Magosa, Larnaka ve Baf) Türk sakinleri 1958 yılında ayrı belediyelerini oluşturmak zorunda kaldılar. Türklerin oluşturduğu bu belediyelerin yasal dayanağı ve hali ile -tüzel kişiliği yoktu. Daha sonra İngiliz Vali 12.10.1959 tarih ve 33/59 sayılı Türk Belediyeleri (Geçici Hükümler) Yasasını yürürlüğe koydu. 33/59 sayılı bu yasa ile 5 büyük kentte Türk sakinlerin oluşturduğu ayrı belediyeler yasal dayanağa kavuştular, t-üzel kişilik kazandılar. Lefkoşa Türk Belediyesi de hukuken doğmuş oldu. 33/59 sayılı yasanın 3. maddesi belediye sınırları içerisinde ikâmet eden Türkler, Türkler adına kayıtlı taşınmaz mallar ve Türklerin taraf olduğu gelir elde edilen işlemlerle kısıt-lı olmak üzere Fasıl 240 Belediyeler Yasasının 11.Kısmı altında gelir toplama ve istihsal etme yetkisini Türk Belediyelerine verdi. 33/59 sayılı işbu yasanın 5. ve son maddesi de bu yasanın tasarlanan Kıbrıs Anayasası altında, Lefkoşa, Limasol, Magosa, La-rnaka ve Baf'ın Türk sakinleri tarafından ayrı belediyelerin kurulması ile, yürürlükten kalkacağını ifade etmektedir. 16.8.1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 173. maddesi de Lefkoşa, Limasol, Magosa, Larnaka ve Baf'ın Türk sakinleri tarafında-n ayrı belediyelerin kurulacağını buyurmaktadır. Rumların Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak amacı ile Türklere silahla saldırdıkları ve Kıbrıs Cumhuriyetini yıktıkları 1963 Kanlı Noeline kadar Kıbrıs Cumhuriyetinin yasama organı olan Temsilciler Meclisinden -belediyeler ile ilgili bir yasa çıkmadı.

Başvuruya konu Lefkoşa'da, İbrahim Paşa Mahallesinde bulunan B 280, B 281, B 282, B 283, B 284, B 285 ve B 286 numaralı koçanlar ile kayıtlı taşınmaz mallar 1949 yılında tapu kütüklerine Lefkoşa Belediyesi (Th-e Municipal Corporation of Nicosia) adına kaydedildiler. Konut olan bu taşınmaz malların zilyetliği ve yönetimi anlayabildiğim kadarı ile 1958 veya 1960 yılından beri Lefkoşa Türk Belediyesindedir. Bu konutların kiralarını Lefkoşa Türk Belediyesi toplama-ktadır.

Müstedi Lefkoşa Türk Belediyesi bu taşınmaz malların zilyetliğine, yönetimine sahip olduğu, bu nedenle 15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 135. maddesi ışığında bu taşınmaz malların belediye malı sayıldığı, belediye malı sayılan bu taşınmaz ma-lların da tapuda Lefkoşa Türk Belediyesi adına kaydedilmeleri gerektiği görüş ve iddiasındadır.

Müstedaaleyhin konuya yaklaşımı enteresandır. Müstedaaleyh aşağıdaki görüş ve iddiadadır. Konu taşınmaz mallar Müstedi Lefkoşa Türk Belediyesi adında ka-yıtlı değildir; bu mallar Lefkoşa Belediyesi (The Municipal Corporation of Nicosia) adında kayıtlı mallardır. Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulması ile Lefkoşa Belediyesi adında kayıtlı malların Lefkoşa Türk Belediyesi ile bölüşümüne gidilmedi, bu nedenle konu -taşınmaz malların mülkiyeti Kıbrıs Cumhuriyetine intikal etti. Kıbrıs Cumhuriyetine intikal eden bu malların mülkiyeti K.K.T.C. Anayasasının 159. maddesi altında K.K.T.Cumhuriyetine geçmiştir ve mülkiyeti Kıbrıs Cumhuriyetinden K.K.T.Cumhuriyetine geçen m-alların gerçek ve tüzel kişilere devri Anayasanın aynı maddesi altında mümkün değildir. Lefkoşa Türk Belediyesinin konu taşınmaz malların tapu kütüklerinde adına kaydı istemi Anayasaya veya herhangi bir yasaya dayanmamaktadır.

Tapu kütüklerinde Lefk-oşa Belediyesi adında kayıtlı bu taşınmaz malların mülkiyeti Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulması ile nasıl Kıbrıs Cumhuriyetine intikal etmiştir, bunu kavrayamadım. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında veya herhangi bir yasada Lefkoşa Belediyesinin mülkiyetindeki -malların Kıbrıs Cumhuriyetine intikalini öngören bir hüküm var mı? Böyle bir mevzuattan haberim olmadığı gibi, böyle bir sonuç doğuracak bir mevzuatı Başsavcılık da Mahkememize gösterememiştir. Başsavcılığın konu taşınmaz malların Kıbrıs Cumhuriyetine int-ikal ettiği görüş ve iddiasını benimsememiş olmam Müstedinin işbu başvurudaki isteminde haklı olduğunun göstergesi değildir. Müstedinin isteminin de incelenmesi gerekir.

Müstedi konu taşınmaz malların tapu kütüklerinde kendi adına kaydı istemini baş-vurduğu tarihte yürürlükte olan 15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 135. maddesine dayandırmaktadır. "belediye malı" yan başlığını taşıyan bu madde aynen şöyledir:

"135. Belediyenin mülkiyet ve
tasarrufunda bulunan
taşınm-az mallarla taşınır
mal ve para hükmündeki
değerler, paralar ve diğer
hak ve yararlar belediye
malını oluşturur."

Müstedi avukatının iddiası aşağıdaki gibidir. Lefkoşa Türk Belediyesinin 33/59 sayı-lı yasa ile yasal zemine oturması ve Lefkoşa Belediyesinden ayrı tüzel bir kişilik kazanması üzerine Lefkoşa Belediyesinin mal varlığının bu iki ayrı belediye arasında bir şekilde paylaşımına gidilmesi, makûl olarak da Lefkoşa'nın Türk bölgesindeki belediy-e mallarının Lefkoşa Türk Belediyesine devredilmesi beklenmekte idi; bu nedenle Lefkoşa Belediyesi adında kayıtlı ancak Lefkoşa'nın Türk bölgesinde bulunan konu taşınmaz mallar Lefkoşa Türk Belediyesi'nin tüzel kişilik kazanmasından sonra sürekli Lefkoşa T-ürk Belediyesinin zilyetliğinde ve idaresinde olmuştur. 15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 135. maddesinde yer alan "tasarruf" sözcüğü 1958 veya 1960 yılından beri aralıksız Müstedi belediyenin tasarrufunda ve idaresinde bulunan Lefkoşa Belediyesi adında -kayıtlı taşınmaz malları kapsayan, onlar için kullanılan bir sözcüktür ve bu madde altında konu taşınmaz mallar Müstedinin mülkiyetinde sayılır.

15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 135. maddesinin bir başka özel veya tüzel kişi adında kayıtlı taşınmaz- malın mülkiyetini belediyeye verdiği görüşünü paylaşmıyorum. Belediye malı yan başlığını taşıyan bu madde belediyeye mülkiyet kazandıran bir madde değildir; bu madde belediye malını nelerin oluşturduğunu ifade etmektedir. Lefkoşa Belediyesi, Lefkoşa Tür-k Belediyesi ayrı tüzel kişilik kazanıncaya dek Lefkoşa'nın Rum ve Türk sakinlerinin müşterek belediyesi idi, bu nedenle Lefkoşa Belediyesinin mal varlığında Lefkoşa'nın Türk sakinlerinin de hakkı vardı. Lefkoşa Türk Belediyesinin 33/59 sayılı yasa ile ya-sal zemine oturduğu, Lefkoşa Belediyesinden ayrı tüzel bir kişilik kazandığı, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 173. maddesinde Kıbrıs'ın en büyük 5 kentinde Türk sakinlerin ayrı belediyeleri olacağının açıkça ifade edildiği dikkate alındığında Lefkoşa -Belediyesinin mal varlığının bu belediye ile Lefkoşa Türk Belediyesi arasında bir ölçüye göre bölüştürülmesi, bu çerçevede Lefkoşa'nın Türk bölgesinde kalan taşınmaz malların Lefkoşa Türk Belediyesine devredilmesi en makûl beklenti olduğu gibi adil olmanın- da gereğini oluştururdu. Ne var ki, ne Rumlar tarafından yıkılana dek Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde ne de daha sonra oluşan yönetimlerin yasama organından, Lefkoşa Türk Belediyesinin hukuki varlığının doğuşundan önce Lefkoşa Belediyesinin edindiği Lefkoşa-'nın Türk bölgesinde bulunan taşınmaz malların Lefkoşa Türk Belediyesine devrini, Lefkoşa Türk Belediyesi adına kaydını öngören bir yasa çıkarılmadı. Kıbrıs'ın siyasal tarihi irdelendiğinde, 33/59 sayılı yasanın ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 173. mad-desinin verdiği hak ve yetkiler göz önüne alındığında konu ve benzer taşınmaz malların bir mevzuat ile Lefkoşa Türk Belediyesinin mülkiyetine verilmelerinin en isabetli sonuç olacağı inancını taşımaktayım.

Yukarıda belirttiklerim ışığında netice itib-arı ile başvurunun masrafsız reddedilmesi gerektiği görüşündeyim.


Seyit A. Bensen: Sayın yargıç Nevvar Nolan'ın vardığı sonuca katılırım.


Metin A. Hakkı: Netice olarak yargıç Metin A. Hakkı'nın karşı oyu ve oyçokluğu ile başvuru reddedilir. Masrafla-rla ilgili olarak ise oybirliği ile herhangi bir emir verilmez.




Metin A. Hakkı Nevvar Nolan Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç



17 Ekim 1997



























15






Full & Egal Universal Law Academy