Yüksek İdare Mahkemesi Numara 7/1996 Dava No 14/1998 Karar Tarihi 20.11.1998
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 7/1996 Dava No 14/1998 Karar Tarihi 20.11.1998
Numara: 7/1996
Dava No: 14/1998
Taraflar: Naciye Saffet ile S.D ve Taz. Komisyonu
Konu: Koçan için puan satın alma
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 20.11.1998

-D. 14/98 YİM 7/96
YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Celâl Karabacak, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

Müstedi: Naciye Saffet,Girne

-ile-

Müstedaaleyh: 1. KKTC Başsavcılığı vasıtası ile Saptam-a
Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu, Lefkoşa
2. KKTC Başsavcılığı vasıtası ile Şehir
Planlama Dairesi, Lefkoşa
3. KKTC Başsavcılığı vasıtası ile Girne
Tapu Dairesi,Girne

A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Gözel Halim
Müstedaa-leyhler namına: Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına: Avukat Mithat Berberoğlu.

-----------------------

H Ü K Ü M

Celâl Karabacak: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Gönül Erönen okuyacaktır.
Gönül Erönen: Müstedi 11.1.1996 tar-ihinde dosyaladığı bu başvuru ile özetle, tahsisinde bulunan Girne Karakum Pafta /Harita XII/21.E.I ev ve bu eve giden Parsel 314'ün batısındaki yolun Müstedaaleyh 1,2 ve 3 tarafından hiç dikkate alınmadan veya mevcut yol Parsel 314'den ifraz yoluyle ayrı-lmadan Parsel 314'ün olduğu şekliyle İlgili Şahıs adına koçan edilmesi hakkında yapılan tüm idari işlem ile tasarrufların ve İlgili Şahsa puan satın alma hakkı verilmesi ile ilgili işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğuramayacağı -yönünde lehine karar verilmesini talep etmiştir.

Müstedaaleyhler bu başvuruya herhangi bir itirazname dosyalamadılar. Başvuruya Ahmet Emir Hüseyin ile Nafiye Cevdet İlgili Şahıs olarak dahil edildiler. Başvuruya dahil edilen İlgili Şahıs Ahmet Emir Hüsey-in ise 10.4.1996 tarihinde İlgili Şahıslar adına itirazname dosyalamıştır.

İlgili Şahıslar itiraznamelerinde ön itirazlarda bulunmuş olup ileri sürülen bu ön itirazlar şöyledir:
1. Müstedinin başvuruya konu ettiği karar veya işlem yürütsel veya yönetsel- bir yetki kullanan herhangi bir organ makam veya kişinin kararı veya işlemi değildir.
2.Bu nedenle ve ayrıca hukuki temele dayanmadığı sadece fiili duruma dayandığı gerekçesiyle Müstedinin Yüksek İdare Mahkemesinde konu olabilecek ve olumsuz yönde ve doğ-rudan doğruya etkilenmiş olan meşru bir menfaatı söz konusu değildir.
3. Müstedi parsel 314'ün ilgili şahıslar adına koçan edildiğini 16.5.1994 ile 6.10.1994 tarihleri arasında öğrenmiş olduğu halde 75 günlük yasal süre içerisinde davayı dosyalamamış olma-sı nedeniyle mesele zaman aşımına uğramıştır.

Başvurunun talimatı 26.4.1996 tarihinde yapılmış ve ön itirazlarla başvurunun esasının duruşmasına da 22.9.1997 tarihinde geçilmiştir. Duruşmada Müstedi kendisi şahadet vermiş ve ilgili tarihte Tapu Genel Müd-ürlüğünde görevli olan Nejat Yazmanı şahit olarak dinletmiştir. Müstedaaleyhler ile İlgili Şahıslar şahadet ibraz etmediler. Taraflar 12 adet emare ibraz etmişlerdir. Mahkeme huzurunda kabul edilen olgular şöyledir:-

Müstedi ile İlgili Şahıslar 1974 Lima-sol göçmeni ve İTEM Yasası altında eşdeğer mal almaya hak sahibi olan kişilerdir. Müstedi ile İlgili Şahıslar 1974 yılının sonunda Girne Karakum/Pafta Harita XII/21.E.I Parsel 315'de bulunan konutlara iskan ettirilmişlerdir. Parsel 315 ile kamu yolu arasın-da bağlantı yoktur. Konut sahipleri Parsel 315'in yanında bulunan Parsel 314'ün batı hududu boyunca uzanan toprak bir yoldan kamu yoluna ulaşmakta idiler.

Parsel 314 deki yol 1974 öncesinde mevcut olup daha sonra Girne Belediyesince Adnan Mavi Demir soka-k olarak isimlendirilmiştir. 1991 yılında, bazı işlemlerin iptali için İlgili Şahıslar İskân Bakanlığı aleyhine YİM 1/91 sayılı başvuruyu dosyaladılar, bu başvuru Emare 4'de görülen 29.6.1993 tarihli bir Mahkeme Nizamatının kaydedilmesiyle geri çekilerek s-ona ermiştir.

İlgili Şahıslar 1994 yılında eşdeğer işlemlerini tamamlamışlar, ve konu Mahkeme Nizamatı uyarınca İlgili Şahıslara 16.5.1994 tarihli Emare 1A taşınmaz mal koçanı verilmiştir. Böylece İlgili Şahıslar ikiye bölünen Parsel 315'in evlerinin old-uğu tarafı ve Parsel 314'ü tümüyle almayı başarmış oldu. İlgili Şahıslar eşdeğer işlemlerini tamamlarken ilgili daire, Parsel 314'ün batı sınırında uzanan yolu dikkate almadan bir başka deyişle ifraz işlemlerini yapmadan mezkur parselin tümünü İlgili Şahıs-lara vermiştir. Parsel 314'ün batı hududu boyunca uzanan bu yol haritalara işlenmiş olmakla birlikte koçan kayıtlarına intikal etmemiştir.

İlgili Kişiler Parsel 314'ün batı sınırındaki yolu telledikten sonra Müstedinin evine ulaşabilecek başka bir yol kal-mamıştır. İlgili Şahıslar bu defa Parsel 314'ün doğusunda başka bir yol açmıştır.

Bu durum taraflar arasında tartışmalara ve sorunların çıkmasına neden olmuştur. Takriben 1995 yılının sonuna doğru İlgili Şahıslar Müstedinin açılan yeni yoldan geçmesini -engellemeye başlamış ve bu yolu sadece yaya olarak kullanmasını Müstediden istemiş olup, araba ile geçmesine izin vermeyeceklerini söylemişlerdir. Keza ilgili tarihlerde bu yeni yolu demir bir kapı ile kapatmış olduklarından Müstedinin araba ile evine gitm-esini engellemişlerdir. Müstedinin Parsel 314'ün doğu veya batısından geçen bu yolları kullanmaması halinde kamu yoluna ulaşmasına olanak yoktur. Müstedi,19.10.1995 tarihinde Girne Kaza Mahkemesine müracaat ederek 726/95 sayılı davayı dosyalamış ve ayni gü-n aldığı bir ara emri ile, demir parmaklıklı kapısının açık kalmasını sağlamıştır. Kısa bir süre sonra bu ara emri iptal edilmiştir. Bunun üzerine Müstedi işbu başvuruyu dosyalamıştır. Huzurumuzdaki bu başvuruda dosyalanan ara emri istidası neticesinde, Ma-hkeme, başvuru sonuna değin İlgili Kişileri demir kapıyı kilitlemekten ve Müstedi ile ziyaretçilerinin arabalarıyla Müstedinin evine kadar gitmelerini engellemekten meneden bir ara emri vermiştir.

Müstedi, Parsel 314'ün İlgili Kişilere verilmesinin veya b-u parsel ifraz edilip Müstediye bir yol ayırmadan, verilmesinin hatalı olduğunu iddia etmektedir. Müstedi bu hususları desteklemek için Emare 6 olarak ibraz edilen Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu Başkanı Nejat Yazman'ın Tapu ve Kadastro Dairesi M-üdürlüğüne yazdığı 3.1.1996 tarihli yazıya atıfta bulunmaktadır.Bu yazıda Müstedinin evinin kamu yoluna bağlantısının kalmadığı bunun yasalara aykırı olduğu Parsel 314'ün ifraz edilmeden koçan edilmesinin bir hata olduğu belirtilmektedir. Bu iddia Emare 11-, Şehir Planlama Dairesi Müdürü Ahmet S. Örek'in 18/10/1995 tarihli yazısı ve Emare 12'de yer alan İskân Şube Amiri Vekili Özkan Özönergün'ün 8/12/1995 tarihli yazıları ile de desteklendiği görülmektedir.

Ancak Emare 12 - "bu konutların yolu ise 1974 -öncesinden parsel 314'ün batı hududu boyunca fiilen mevcut olup kullanılan toprak yol idi. Bu yol tapu kayıtlarında yoktu,yani resmi yol değildi. 314 parsel arazi olarak Ahmet Emir Hüseyin adına tahsisli idi"- demektedir.

-Öncelikle yukarıda belirtilen 1. ve 2. Ön itirazları ele almayı uygun görmekteyiz.
-
Başvuru konusu esas itibarıyle bir geçit talebi
ile ilgilidir. Bu husus acaba Yüksek İdare Mahkemesi yetkisine giren ve Müstediye başvurma hakkı tanıyan idari bir işlem midir?

Değiştirilmiş şekliyle 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasa-sının 23. maddesi geçit elde etmek veya geçit vermekle ilgili şu kurallara yer vermektedir.
"Hak sahiplerine dağıtılan taşınmaz malların tahsisli sahipleri ile koçanlı mal sahipleri, Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Takdiri Kıymet) Yasasının II ve IIA madd-eleri uyarınca tapuya başvurmak ve gerekli harç ve tazminatı ödeyerek koçanlı veya tahsisli mallar üzerinden geçit temin etmek hakkına haizdirler.
Tahsisli mallardan alınan geçit ödenecek tazminat, başka herhangi bir Yasada aksine kural bulunmasına bakılma-ksızın tahsis sahibine ödenir. Geçit ve geçit veren parsellerin kütüklerdeki mevcut kaydına şerh düşmek suretiyle geçit tapuca tescil edilir."

İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere tahsis sahibi bir kişi geçit alma hakkına sahiptir.

3/1960 ve 7/1978 s-ayılı Yasalarla tadil edilen Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının geçit ile ilgili 11 A maddesi ise aynen şöyledir:
"11 A(1) Bu yasa kurallarına bakılmaksızın, bir taşınmaz malın herhangi bir sebepten dolayı bir kamu yoluna- çıkmak için gerekli olan geçitten mahrum olacak şekilde kapalı olması veya mevcut geçidin bir taşınmaz malın uygun şekilde kullanılması, inkişafı veya işletilmesi için yeterli olmaması halinde o taşınmaz malın sahibi makul bir tazminat ödemek koşulu ile c-ivarındaki taşınmaz mallar üzerinden geçit talep etmek hakkına sahiptir."


Yukarıda belirtildiği gibi Müstedinin esas talebi geçit hakkı ile ilgilidir. Başka bir ifadeyle talebi, tahsisinde bulunan dava konusu ev ve bu eve giden Parsel 314'ün batısındaki -yolun Müstedaaleyh 1,2 ve 3 tarafından hiç dikkate alınmadan veya mevcut yol Parsel 314'den ifraz yoluyle ayrılmadan İlgili Şahıslar adına Parsel 314'ün koçan edilmesi ve bununla ilgili işlemlerdir. Burada esasen karar verilmesi gereken husus bu işlemin Yü-ksek İdare Mahkemesi yargı kapsamına girip girmediğidir.

Konu ile ilgili benzer bir mesele olan YİM 39/85 (D.24/87) sayılı kararda Sayın Yargıç Celâl Karabacak şöyle demiştir:-
"KKTC Anayasasının 152. maddesi, yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhan-gi bir organ, makam veya kişinin bir karar, işlem veya ihmalinden meşru menfaatı zedelenen kişi tarafından Yüksek İdare Mahkemesine başvurabileceğini hükme bağlamaktadır. Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Anayasa Mahkemesinin Savvas Yianni Valana v The Republic -of Cyprus 3RSCC 91 içtihat kararına göre de, maddede belirtilen karar veya işlemin kamu hukuku sahasına giren bir mesele olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, yönetimin özel hukuk sahasına giren bir meselede verdiği herhangi bir kararı veya yaptığı her-hangi bir işlemi Anayasanın 152. maddesindeki karar veya işlem sayılmamakta, dolayısıyle, bunlar Yüksek İdare Mahkemesinin görev ve yetki sahasına girmemektedir. Bu gibi kararlar şikayet konusu yapılacaksa, özel hukukun tanıdığı hak arama yollarına başvuru-lmalıdır.

Müstedinin başvurusu incelendiğinde başvurunun esas itibarıyle 3/1960 ve 7/1978 sayılı Yasalarla tadil edilen Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının 11 A maddesi tahtında yapılmış bir işlem veya verilmiş bir karara- karşı yapıldığı görülecektir. Bu maddeye göre, bir taşınmaz malın herhangi bir sebepten dolayı bir kamu yoluna çıkmak için gerekli geçitten mahrum kalacak şekilde kapalı olması veya mevcut geçitin, bir taşınmaz malın uygun şekilde kullanılması, inkişaf ve-ya işletilmesi için yeterli olmaması halinde o taşınmaz malın sahibi, makul bir tazminat ödemek koşulu ile civardaki taşınmaz mallar üzerinden geçit talep etme hakkına sahiptir. Geçidin yönü ile bunu kullanma hakkının derecesi ve ödenecek tazminat tutarı ö-nceden yapılacak bildirimden sonra Müdür tarafından saptanır.

Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasası bir bütün olarak alındığında Yasanın genelde özel hukuk alanı içinde mütalâa edildiği ve kişilerin özel haklarını ilgilendirdi-ği görülmektedir. İlgili taraf da mezkûr yasanın 11 A maddesi tahtında bir geçit hakkı talep etmiştir. Müstedaaleyh no. 1'in bu konuda yaptığı işlem veya verdiği karar, geçit hakkı talep eden ilgili tarafın taşınmaz malı ile arazisinden geçit hakkı verilen- müstedinin mülkiyet hakkını ilgilendirir. Konu genel mahiyette olmadığı gibi, kamuyu da hiç ilgilendirmemektedir. Tüm bu hususlar nazarı itibare alındığında Müstedaaleyh no1'in sadece ilgili taraf ile Müstedinin mülkiyet haklarını ilgilendiren bu konuda y-aptığı işlem ve/veya verdiği kararın kamu hukuku sahasında olmayıp özel hukuk sahasında olduğu kanısındayım. Bizi bağlayıcı olmamakla beraber aynı konuda Rum Yüksek Mahkemesinin Silentsia
Farms Ltd. v The Republic of Cyprus (1981) 3 C.L.R 450 davasında ver-diği kararda bu görüşümü teyit eder mahiyettedir."


Huzurumuzdaki mesele, yukarıda alıntısı yapılan başvurudaki mesele ile ilgili işlemin tıpa tıp aynısıdır. Orada belirtilen görüşler ve varılan netice bu başvuruya da uygulanması gerekir kanısındayız.Müs-tedi, yapılan işlemin idari davaya konu olan bir işlem olduğunu iddia etmişse de ortada karşı karşıya kaldığı ve YİM'e konu olabilecek idari bir işlem görülmemektedir. Müstedi Tapu nezdinde geçit hakkı elde etmek için 3/1960 ve 7/1978 sayılı Yasalarla tadi-l edilen Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının 11 A maddesi tahtında gereken işlemleri yapmak yerine aynı sonucu elde etmeye yönelik işbu başvuruyu dosyalamıştır. Keza bu başvuru nedeniyle de koçan işlemleri ilgili birim tar-afından durdurulmuştur. Kamuyu ilgilendirmeyen ve sadece geçit ve/veya mülkiyet haklarını ilgilendiren tapu işlemleri yukarıdaki içtihat kararında da değinildiği gibi, kamu hukuku sahasına giren idari işlemler niteliğinde olmadığı dolayısıyle başvuru konus-u yapılamayacağı için başvurunun bu nedenle reddedilmesi gerekir.

YİM 1/91 sayılı başvuruda varılan mutabakat sonucu kaydedilen Emare 4 Mahkeme Nizamatının ilgili kısımları şöyledir:
"M. Arıkan:-Müstediler işbu başvuruyu dosyalayarak kendilerine 22.10.199-0 tarihinde 12014 ve 12012 numaralı merkez kayıt no tahtında gönderilen T2 cetvellerindeki sırası ile Pafta/harita XII.21.W2'de 14 dönüm 2 evlek 400 ayakkareden oluşan parsel 154/1'in puanlarına ve pafta/harita XII.21 E. 1'de görülen 4 dönümden oluşan pars-el 305'deki tarlanın puanları ile pafta /harita XII.21 E.1'de görülen 2 dönüm 3 evlek 2700 ayakkareden oluşan parsel 315/1'deki arazinin puanlarına ve yine pafta /harita XII.21.E.1'de görülen ve toplam 17 dönüm 1 evlekten oluşan parsel 314 ve 306'daki ara-zinin puanlarına ve yine pafta /harita XII.22.W.2'de görülen parsel 178'in oluşturduğu 3 dönüm 1 evlek'lik kısmın puan değerlendirmelerine itiraz etmişlerdir. Parsel 314 ile ilgili YİM 130/87 sayılı olup bu parsellerin bir kısmının istimlaki ile ilgili bir- başvuru vardı. Bu başvuru neticelenmiş ve bu parselin tümünün de T cetvelinde kalması karara bağlanmıştı. Anladığım kadarı ile bu karardan sonra müstedi ve müstediyi temsil eden kişiler Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu İskan Bakanlığı Müsteşarı- ve sair ilgililerle görüşmüşler ve neticede kendilerine yöre normu kadar tuttukları arazi için puan satın almalarına izin verilmesi halinde bu puanları satın alarak yatıracaklar ve neticede sözü edilen arazilerin koçanlarını temin etme yönüne gideceklerd-ir. Tabiatıyle bunu yaparken de başvuruyu geri çekeceklerdir ve bu arazilerin nitelendirme ve puanlandırma şekline itirazları olmadığını beyan edeceklerdir."
......
"Neticede "T" cetvelinde arsa nitelikli olarak hesaplanan ve hakikatte zeytinlik olarak tah-sis edilen pafta/harita XII.22.W.2'deki yol genişlemesi neticesinde 2 dönüm 3 evlek 1500 ayakkare düşürülmüştür. Bu ön çalışma olarak yapılan ifraz krokilerinde görülür ve yine bu arazinin Bölge İskan Bakanlığından alınan bilgiye göre içerisinde 16 tane ze-ytin ağacı bulunmaktadır. Bu durum değerlendirildiği takdirde zeytinlik ile tarlanın ayrı olarak değerlendirilmesi gerekir ve bu yapıldığında da bu arazinin tekabül ettiği rakam 17.254 kuru tarlaya tekabül etmektedir.
Yine "T"cetvelinin 3. sırasında görül-en ve XII.22.W.2'deki 154/1 numaralı parselin Kuzey hududu boyunca yol genişletilmesi için arazi alınmıştır. Ayrıca bunun içerisinde 2 adet kuyu vardı ve bunlar ifraz edilmiş ve ön çalışmaları ve krokileri hazırlanmıştır. Neticede 10 dönüm 2 evlek 400 ayak-kare olan bu bahçe 9 dönüm 1000 ayakkareye düşmüştür. Bu ise tüzüğe göre hasaplandığında 92.50 dönüm kuru araziye tekabül etmektedir.
"T" cetvelindeki 2. sırada görülen ve parsel 314 ve 306'nın oluşturduğu 17 dönüm 1 evleklik arazi yöre normu açısından ku-ru tarla olarak hesaplanması gerekir ve 17.25 dönüm kuru arazi etmektedir.
Yine yukarıda pafta/harita referansı verilen parsel 305'deki arazi yöre normu açısından kuru tarla olarak hesaplanacak ve bunun da 4 dönüm olarak hesaplanması gerekir. "T" cetvelind-eki yerin evden arta kalan evin alanı 2 dönüm 3 evlek 2730 ayakkare idi. Evin arsası tenzil edildiğinde 2 dönüm 2 evlek bu araziden düşürülmüştür ve niteliği ne olursa olsun kuru tarla esası üzerinden hesaplandığında 2.50 dönüm kuru arazi etmektedir. "T" c-etvelindeki bu araziler niteliği ne olursa olsun yöre normuna göre hesaplandığında 133.5 dönüm kuru araziye tekabül etmektedir. Bu bölgede yöre normu 130'dur. Bu küçük farklılığı da dikkate almayacağız ve yöre normuna uygun kabul ederek eksildiği puanları -satın almasına müsade edeceğiz. Tabiatıyle bunların yapılabilmesi için tapu nezdinde alan ve mülkiyet kontrolunun yapılması ve "T" cetvelinin tekrar düzeltilmesi ve tüm satın alınması gereken puanların hesaplanarak o miktarda müsaade edilmesi gerekir. Bu i-şlemleri ivedilikle yapmayı taahhüt ederiz. "



M. Berberoğlu : "Müstedinin "T" cetvelinde eksildiği puanları almasına müsade edileceği teslim edildikten sonra müstedinin daha fazla zarar görmemesi için bu işlemlerin ivedilikle yapılması gerektiğini vurgu-lamak isteriz."


Bu nizamat neticesi İlgili Şahıslar Emare 7 ile puan almak için başvuruda bulunmuştur. Görüleceği gibi puan satın alma işlemleri ile ilgili yakınma Emare 4 den kaynaklanmaktadır.

Zaim Necatigil'in KKTC'de Anayasa ve Yönetim Hukuku ad-lı eserinin 83. sayfasında idari bir işlemin ne olduğu şöyle ifade edilmektedir:-
" Yönetimin yaptığı hukuksal işlemlerden yalnız tek yanlı olanlar başka bir deyişle yönetsel işlemler iptal davasına konu olabilirler. Tek yanlı işlemler yönetimin idare açık-laması ile hukuk alanında değişiklik ve yenilik yaratan işlemlerdir."

Profesör E. Forsthoff'un " The Administrative Act" adlı kitabında yönetsel işlem sayfa 11'de şöyle tarif edilmektedir:
"The administrative act includes all unilateral, authoritative ac-ts of an authority of public administration, which have direct legal effect, with the exception of legislative and judicial acts."

Konu Mahkeme Nizamatı tarafların rızasıyla,bir başka deyişle bir anlaşma sonucu Mahkemece kaydedilen bir işlemdir, ortada t-ek yanlı bir işlem bulunmamaktadır. Bu durumda Mahkeme Nizamatları idari davaya konu teşkil eden işlemler değildir. Bu noktadan hareketle de başvurunun bu nedenle reddedilmesi gerekir.

İlgili Şahısların 3.Ön İtirazına baktığımızda şu neticeye varıyoruz:

-




Huzurumuzdaki başvuru 11 Ocak 1996 da dosyalanmıştır. Konu ile ilgili olarak İlgili Şahıslar ilgili malın koçanını 16 Mayıs 1994 de almış (Emare 1A ve 1B) ve telleme izni Emare
2' ye göre 6 Ekim 1994 tarihinde verilmiştir. Müstedi, İlgili Şahısların- koçanlarını aldıklarını, İlgili Şahısların kendisine "aldım yolumu telleyeceğim" demesiyle 1994 senesinde öğrendiğini şahadetinde söylemiştir. Huzurumuzda bulunan diğer şahadete göre de başvuru konusu işlemlerin 1994 senesinde Müstedinin bilgisine geldiği- açıktır. Ancak dava konusu durum Müstedinin bilgisine gelmesinden itibaren başvuruyu dosyaladığı tarihe kadar en azından bir seneden fazla bir süre geçmiştir. Bu meselede esaslı bir şekilde sakat olan ve 75 günlük hak düşürücü sürenin dikkate alınmamasını- gerektiren yoklukla malul bir işlemin varlığı da söz konusu değildir. Bu durumda, başvuru zaman aşımına da uğramıştır.

Bu konuda yine Zaim Necatigil KKTC'de Anayasa ve Yönetim Hukuku adlı kitabında sayfa 96 ve 97 de şöyle demiştir;-
"Kuzey Kıbrıs Türk -Cumhuriyeti Anayasasının 152. maddesinin (3). fıkrası, Yüksek İdare Mahkemesine yapılacak başvurunun, karar veya işlemin yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak 75 gün- içinde yapılması gerektiğini öngörmektedir.
Yukarıda belirtilen süre geçtikten sonra iptal davası açma hakkı düşer. Ancak daha öncede belirtildiği gibi Yüksek İdare Mahkemesi, 18 Mart 1977 gün ve YİM 5/76 sayılı kararında yönetsel organın aldığı kararın -"esaslı bir şekilde sakat" olması nedeniyle " yoklukla malûl" sayılması halinde 75 günlük sürenin aşılmış olmasına rağmen davanın açılabileceğini karara bağlamış bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen istisna dışında, zamanaşımı süresine uyulması zorunludur. -Bu sürenin uzatılmasına olanak yoktur. Fakat doğal afet veya bir çatışma (force majeure) sonucu ilgili kişinin zamanında dava açmasına olanak yoksa, sözkonusu hak düşürücü sürenin uzatılması belki haklı gösterilebilir.
Yönetim hukukunda zamanaşımı, özel hu-kuktaki zamanaşımı ilkesinden farklıdır. Özel hukukta zamanaşımı yargı organı kendiliğinden dikkate alamaz. Halbuki, kamu hukuku alanında zamanaşımı kamu düzeni ile ilgilidir. Yargı organı bu konuda itiraz yapılmamış olsa bile, bunu kendiliğinden dikkate a-lır."


Yukarıda varılan tüm bu görüşlerimiz neticesinde İlgili Şahısların ön itirazlarında haklı oldukları noktasından hareketle bu safhada başvuru daha ileri gitmeden ret ve iptal edilir.

Meseleye has tüm olguları dikkate aldığımızda başvuru masrafla-rı ile ilgili herhangi bir emir vermeyi uygun görmemekteyiz.




Celâl Karabacak Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


20 Kasım 1998
-



12



-


Full & Egal Universal Law Academy