Yüksek İdare Mahkemesi Numara 70/1984 Dava No 32/1989 Karar Tarihi 30.06.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 70/1984 Dava No 32/1989 Karar Tarihi 30.06.1989
Numara: 70/1984
Dava No: 32/1989
Taraflar: Kemal Mehmet Vasfi ile İskân Bakanlığı
Konu: Sınır (Hudut) tespitinin iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 30.06.1989

-D.32/89 YİM 70/84

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Aziz Altay Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Kemal Mehmet Vasfi, Yeşily-urt
-ile-
Müstedaaleyh: İskân Bakanlığı (İskân ve Rehabilitasyon Dairesi) vasıtasıyle
KKTC'ni temsilen KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Müstedi namın-a: Vehit Nekipzade
Müstedaaleyh namına: Mehmet Şefik
İlgili Şahıs Tahsin Topuz şahsen hazır.



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedinin başvuru konusu parsele müdahalesine son vermediği takdirde aleyhine yasal işlem başlatılacağı ile ilgili Müstedaaleyhin- yazısının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Güney göçmeni olan Müstediye tahsis edilen evin bitişiğindeki parsel-deki ev de İlgili Şahsa tahsis edildi. İlgili Şahıs Güzelyurt İskân Şube Müdür-lüğüne müracaat ederek Müstedi ile arasındaki sınırın tespitini talep etti. İskân Dairesi konuyu Şehircilik Müdürlüğüne aktararak gereğini talep etti. Yerinde yapılan incelemede Müstedinin elinde tuttuğu eve ait parselin bir kısmının İlgili Şahsa ait olduğ-una, standart ölçülere göre de ifrazın bu şekilde yapılması gerektiğini bildirdi. İskân Dairesi Müstediye yaptığı başvuru konusu yazıda, tasarrufunda bulundurduğu ve İlgili Şahsa ait olan parselin tahliyesini talep etti. Başvuru bu yazıdan yapılmıştır.
SON-UÇ: Dinlenen şahadetten Müstediye tahsis edilen konutun sadece bulunduğu parselin hudutları ile sınırlı olduğuna ve İlgili Şahsa ait olduğu görülen parseli kapsamadığına kuşku yoktur. Bu durumda Müstedinin ihtilâf konusu kısım üzerinde meşru menfaati olmad-ığına göre başvuru reddedilir.




H Ü K Ü M

-Müstedi bu başvurusunda Güzelyurt İskân Şube Müdürlüğünün 9.5.1984 tarihli yazısında ifadesini bulan ve müstedaaleyhce alınan kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesini istemektedir.
-
Müstedi güney göçmeni olup 19.2.1975 tarihli bir tahsis belgesi ile kendisine Yeşilyurt köyünde AA1 numaralı konut tahsis edildi. Pafta/Harita XIX/52.60, parsel numarası 42/27 olan ve inşaatı tamamlanmamış durumda bulunan bu konut tahsisten sonra Plânlam-a ve İnşaat Dairesince tamir edildi. Müstedinin konutunun bulunduğu 42/27 numaralı parselin bitişiğindeki 42/26 numaralı parselde ise ilgili şahıs olan Tahsin Topuz'a tahsis edilen A62 numaralı konut bulunmaktadır.

İlgili şahıs Haziran 1983'de Güzelyurt -İskân Şube Müdürlüğüne giderek müstedi ile müşterek olan sınırının tesbit edilmesini istedi. İlgili şahsın bu müracaatı Lefkoşa İskân Dairesi Hukuk İşleri Amirinin 18 Haziran 1983 tarihli bir yazısı ile Şehir Plânlama Dairesine iletildi. Şehir Plânlama Dai-resi Müdürü, Lefkoşa İskân ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğüne gönderdiği 27.3.1984 tarihli bir yazıda, konunun yerinde incelendiğini ve müstedinin, ilgili şahsa ait 42/26 numaralı parselin bir kısmını tasarrufunda bulundurduğunu, standart ölçülerde açıl-mış olan bu arsaların yeniden bölünmesi söz konusu olmadığı için ilgili şahsa ait olduğu saptanan bu kısmı müstedinin terketmesi gerektiğini bildirdi. Lefkoşa İskân ve Rehabilitasyon Dairesi, durumu Güzelyurt İskân Dairesine ilettikten sonra, müstediye baş-vuru konusu yazı yazıldı ve 42/26 numaralı parseldeki müdahalesine son vermediği takdirde aleyhine yasal işlem başlatılacağı bildirildi. Müstedi bunun üzerine bu başvuruyu dosyaladı.

Müstedinin iddiasına göre konutun tahsisi yapıldığı tarihte söz konusu -iki parsel bugünkü şekliyle tel ile ayrılmış bulunuyordu ve 1975 yılından beri ihtilâf konusu kısmı devamlı surette tasarrufunda bulunduraktadır. Müstedi ihtilâflı kısmın kendisine yapılan tahsise dahil olduğunu ve şimdiye kadar bu tahsisin iptal edilmediğ-ini iddia etmektedir.

Hukuk İşleri Amiri Alibey Ahmet ise şahadetinde 1975 yılında müstediye sadece konut tahsisi yapıldığını, tahsisin konut ile avlunun içinde bulunduğu parselin hudutları ile sınırlı olduğunu ve başka parsellere taşmasının söz konusu o-lmadığını izah etti.

Şahadetten öyle anlaşılıyor ki müstedi ile ilgili şahsa konut tahsisi yapıldığı tarihte, 42/27 ile 42/26 numaralı parseller birbirnden tel ile ayrılmış bulunuyordu ve büyük bir ihtimalle bu telleme 1974 öncesi yapılmıştı. Bu tellemen-in 42/26 numaralı parselden 25-30 ayak genişliğinde bir kısmı, 42/27 numaralı parsele katacak şekilde yapıldığı gözükmektedir. Bu iki parselin malikleri ve aralarındaki ilişkileri hakkında hiçbir şey bilinmediği gibi bu tecavüzün kimin tarafından nasıl ve -hangi koşullarda yapıldığı da bilinmemek- tedir.

Müstediye verilen 19.2.1975 tarihli tahsis belgesinde, parsel numarası belirtilmeden, sadece konutun numarası yazılmıştır. Şehir Plânlama Dairesi Müdürünün 27.3.1984 tarihli yazısından, bölgedeki parseller-in standart ölçülerde açılan arsalar olduğu ve müstediye tahsis edilen konutun da köy içinde standart ölçülerde açılan bir arsa üzerinde inşa edildiği dikkate alındığında, müstediye yapılan tahsisin normal olarak konut ile avluyu kapsadığını ve bunun alanı-nın da, aksine kayıt bulunmadıkça, parselin alanı ile sınırlı olduğunu kabul etmek gerekir. Tahsisi yapan makamın 42/26 numaralı parsele ait 25-30 ayak genişliğinde bir arazi parçasının, 42/27 numaralı parsele katacak şekilde telle ayrılmış olduğunu bildiğ-i ve bu bilinçle hareket ederek bu kısmı müstediye tahsis ettiği hususunda şahadet mevcut değildir. Aksine Mahkeme huzurunda o tarihlerde köy iskân memurlarının sadece konut tahsisi yaptığı ve konutun üzerinde bulunduğu parselin kapsadığı alanı ile hudutla-rını göstermedikleri hususunda Alibey Ahmet'in şahadeti bulunmaktadır. Güneyden göç eden göçmenleri bir konut bulup iskân ettirmekle görevli olan iskân memurlarının o günlerde, hiçbir tapu-kadastro çalışması yapılmadan, konutun üzerinde bulunduğu parselin -hudutlarını gösterdiklerini, gösterebilecek durumda oldukla- rını kabul etmeye olanak yoktur.

Yukarıda belirtilenler ışığında, müstediye yapılan konut tahsisinin, sadece bulunduğu parselin hudutları ile sınırlı olduğuna ve 42/26 numaralı parsele ait old-uğu saptanan kısmı kapsamadığına kuşku yoktur. Bu durumda 42/26 numaralı parsele ait olduğu kabul edilen ihtilâf konusu kısım üzerinde, müste- dinin herhangi bir meşru menfaatı olduğu söylenemez.

Sonuç olarak başvuru reddedilir.

Masraflar için herhangi- bir emir verilmez.

(Aziz Altay)
Yargıç

30 Haziran 1989

-


-545-



-


Full & Egal Universal Law Academy