Yüksek İdare Mahkemesi Numara 69/1994 Dava No 3/1995 Karar Tarihi 16.01.1995
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 69/1994 Dava No 3/1995 Karar Tarihi 16.01.1995
Numara: 69/1994
Dava No: 3/1995
Taraflar: Mustafa Erbilen ile Ekon. ve Mal. Bakn. Arasında
Konu: Burslu olarak yurt dışında geçen sürenin emeklilik yıllarına eklenmesi talebi -
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 16.01.1995

-D.3/95 YİM 69/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek İdare Mahkemesi Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Taner Erginel, Mustafa H. Özkök

Müstedi: Mustafa Erbi-len, Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyh: KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtasıyle KKTC,
Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Savaş Atakan.
Müstedaaleyh namına: Savcı Ali Fevzi Yeş-ilada.



Yasa Maddesi: 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 7(2) madddesi.

İstemin Özeti: Müstedinin burslu olarak yurt dışında geçirdiği sürenin emeklilik yıllarına eklenmesi ile ilgili talebine olumsuz yanıt veren Müstedaaleyh kararının hükümsüz ve etkisiz- olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: 1963'te Kıbrıs Cumhuriyeti sağlık hizmetlerine pratisyen hekim olarak atanan Müstedi, 21 Aralık 1963'ten sonra diğer Türk Kamu görevlileri gibi Türk tarafında göreve devam etmiş- ve 1969 yılında Geçici Türk Yönetimi Yürütme Kurulu tarafından Kadın Doğum konusunda ihtisas yapmak üzere Türkiye'ye gönderilmiştir. Yürütme Kurulu kararında Müstediye Türk vatandaşı asistanlara verilen maaş ile ihtisas sonunda Türk cemaatı hizmetlerinde- çalışacağını taahhüt etmesi de bir koşul olarak ekelnmiştir. Müstedi ihtisas sonunda Kıbrıs'a gelmiş ve Limasol Türk Hastahanesinde görevlendirilmiştir. Müstedi bu görevi red etmiştir. Bir süre sonra Lefkoşa Türk Hastahanesinde görevlendirilen Müstedinin -görevine 1974 de gerekçesiz olarak son verilmiş, Müstedi de bu karardan sonra görevden ayrılmıştır.

SONUÇ: Müstedi, kendi yönü ile mükellefiyetlerini yerine getirmiş ve belirli bir süre Yönetim hizmetinde görev yapmıştır. Müstedinin kendi iradesi dışında -görevine son verilmesinin mesuliyeti Müstediye yükletilemez. Bu nedenle ihtisasra geçen süreler ile yönetimde geçen sürelerin eklenerek Müstedinin hizmet yılalrının buna göre hesaplanması gerekir.
Başvuru kabul edilir.



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Müs-tedi Dr. Mustafa Erbilen, Yüksek İdare Mahkemesine dosyaladığı başvurusunda; müstedaaleyh tarafından gönderilen 25 Nisan 1994 tarih ve EMB.128/74 sayılı yazıda:

-"Burslu olarak yurt dışında geçirdiğiniz ödeneksiz izin yıllarınızın emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılmasına ve bu yılların emeklilik yıllarınıza eklenmesine yasal yönden olanak bulunmamaktadır."

şeklinde ifadesini bulan kararın hükümsüz ve etkisiz -olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

Müstedinin başvurusunda ileri sürdüğü olgulara göre 2 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyetinin sağlık hizmetlerine pratisyen doktor oalrak atanmış, 21 Aralık 1963 h-adiselerinden sonra diğer Türk kamu görevlileri gibi müstedi de Türk bölgelerindeki sağlık hizmetlerinde görev yapmaya başlayarak ilk görevini Mağusa Hastahensinde yapmıştır. Takriben 2.6.1969 tarihinde Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi Yürütme Kurulu, 921 sayı-lı bir karar ile müstediye kadın doğum konusunda Türkiye'de ihtisas yapabilmesi için izin vermiş ve ödenek oalrak da bu kararın 2. maddesinde görüldüğü gibi 'Türk vatandaşı asistanlara verilen maaşa muadil' bir ödenek verilmesini karara bağlamıştır. Ayrıca- bu karara, ödenekli ihtisas izni hitamında Kıbrıs''a cemaat hizmetlerinde çalıştığını taahhüt etmesi de bir koşul olarak eklenmiştir.

Müstedi ihtisasını Kasım 1973'de tamamlayarak geri Kıbrıs'a avdet etmiştir. Adaya avdetinden bir süre sonra kendisine L-imasol Türk Hastanesinde görev teklif edilmiş, ancak müstedi bu göreve itiraz ederek alınan bu kararın değiştirilmesini talep etmiş ve karar gözden geçirilinceye kadar kendisine teklif edilen göreve başlamamıştır. Müstedi ile Yönetim arasında bu hususta do-ğan ihtilâf daha sonra halledilerek müstedi 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren Lefkoşa Türk hastahensine kadın doğum uzmanı olarak Kamu Hizmeti Komisyonunca atanmıştır. Bu şekilde görevine devam eden müstedinin 1.6.1974 tarihinde, gerekçesiz olarak, görevin-e son verilmiş ve müstedi de bu kararla kamu hizmetinden ayrılmıştır.

Taraflar arasında müstedinin hizmet yılları açısından esas ihtilâf ihtisas süresince Ada haricinde izinli olarak geçirdiği sürenin hizmetten sayılıp sayılmayacağıdır.

Başvurunun duru-şmasında, müstedinin izinli olarak ihtisasa gitmeden önceki memuriyet durumunu ve aldığı izinleri gösteren belgeler, ilgili Bakanlar Kurulu kararı, Ada haricinde izinli olarak bulunduğu sürede kendisine ödenen ödenkeleri gösteren maaş bordroları, Limasol-B-af sağlık hizmetlerinde müstediye teklif edilen görevle ilgili yazı, bu hususta yapılan işlemler, müstedinin 1 Nisan 1994 tarihinden itibaren Lefkoşa Hastahanesinde göreve atanması ile ilgili Kamu Hizmeti Komisyonu kararı ve konu ile ilgili yazılardan ibar-et 22 adet Emare Mahkemeye ibraz edilmiştir.

Başvurunun duruşmasında müstedi kendisi şahadet vermiş, başka bir şahit çağırmamıştır. Müstedaaleyh ise teknik şahit olarak Emeklilik Şubesi Sorumlusu Hasan Özkur'u çağırmıştır.

Müstedi şahadetinde, kamu hiz-metine ilk tayini, müteakip görevleri, Ada haricinde ihtisas maksadı ile ödenekli izin olarak geçirdiği süre ve Adaya avdetinden sonra Limasol-Baf Türk Sağlık Hizmetlerinde görevlendirilmesinden doğan ihtilâf, bu ihtilâfın halledilmesinden sonra Lefkoşa Tü-rk Hastahanesine kadın doğum uzmanı olarak atanması ve bu görevden çıkarılması ile ilgili konularda Mahkemeye geniş aydınlatıcı şahadet vermiştir. Müstedi şahadetinde kendisi ile birlikte ihtisas için Türkiye'ye gönderilen Dr. Zihni Uzman, Dr. Yüksel Dana -ve Dr. Derviş Eroğlu'nun ihtisasta geçirdikleri sürelerin emeklilik maksatları bakımından kamu hizmeti olarak değerlendirildiğini ifade etmiştir. Müstedinin iddiasına göre ihtisasta geçirilen sürede kendisine ödenekli izin verildiği cihetle bu sürenin emek-lilik hizmetleri açısından dikakte alınması gerekmetedir.

Tarafların argümanları dikkate alındığında müstedinin 2 Aralık 1963 tarihinde pratisyen hekim olarak göreve başladığı, 21 Aralık 1963 Hadiselerinden sonra Türk bölgelerinde ve özellikle Mağusa Tür-k Hastahenesinde görevine devam ettiği ihtilâfsız olgulardır. Yine ihtilâfsız olgulara göre Mahkemeye Enare 8 oalrak sunulan 921 sayılı Yürütme Kurulu kararı uyarınca müstediye 4 yıllık kadın doğum uzmanı dalında ihtisas yapmak üzere izin verilmiştir. Konu- ile ilgili 921 sayılı Yürütme Kurulu kararının 1. ve 2. maddesi aşağıdaki gibidir:

"(1) Dr. Yüksel Dânâ'ya radyoloji, Dr. Mustafa Erbilen'e Kadın-Doğum, Dr. Derviş Eroğlu'na Üroloji konusunda Türkiye'de ihtisas yapabilmeleri için izin verilmesi;

(2) Yu-karıda isimleri geçen doktorlara ihtisasları süresince, ihtisas yapmakta olan Türk vatandaşı asistanlara verilen maaşa muadil bir ödenek verilmesi ve karşılığında bahis konusu doktorların, ihtisaslarını tamamladıkları zaman Kıbrıs'ta cemaat hizmetinde çalı-şacaklarını taahhüt etmeleri."

Müstedaaleyh tarafından bulunan Savcı, ileri sürdüğü argümanlarında, müstedinin ihtisasını yapmak üzere aldığı 4 yıllık iznin emeklilik hizmetlerinden sayılabilmesi için koşul olarak ileri sürülen taahhüdü imzalaması yanınd-a bu taahhüdün içerdiği yükümlülükleri yerine getirmesi halinde izinli olarak ihtisasta geçen sürenin emeklilikten sayılabilceğini, müstedi ihtisası hitamında Adaya Kasım 1973'de avdet etmiş olmasına rağmen kendisine verilen görevi kabul etmeyip göreve baş-lamadığından sözü edilen sürenin emekkilikten sayılamayacağını ve bu nedenle söz konusu sürenin emeklilikten sayılmayıp hizmetlerine eklenmediğini, bu kararın ise mevcut olgular ışığında yanlış olmadığını ileri sürmüştür. Savcı, ayrıca, ilgili tarihlerdeki- mevzuat tam anlamı ile sarih olmamakla beraber müstedi ile birlikte çeşitli dalarada ihtisas yapan diğer doktorlar mükellefiyetlerini yerine getirdikleri cihetle bu şahısların izinli olarak ihtisasta geçen sürelerinin emeklilikten sayıldığını, müstedi de -taahhüdünü yerine getirmiş olsa idi, aynı şekilde onun da söz konusu süresinin emeklilikten sayılması gerktiğini teslim etmiştir.

Müstedi avukatı ise, 921 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile müstediye verilen izninin ödenekli bir izin olduğu, ek şartın ise- Yönetim ile müstedi arasında akdi bir anlaşma olduğu ve bu süre açısından memurluk statüsünü etkilemediğini ileri sürmüştür. Müstedi avukatı, ayrıca, müstedinin kendisine teklif edilen görevi reddetmediğini, Limasol'da görevlendirilmesi ile ilgili kararın- gözden geçirilmesini talep ettiğini, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığını, ancak daha sonra müstedi ile Yönetim arasında bu hususta doğan ihtilâfın halledilerek müstedinin 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren Lefkoşa Türk Hastahnesinde görevl-endirildiğini, Emare 26 olarak sunulan yazıdan görüle-bileceği gibi konu o günkü Başsavcılığa intikal edip müstediye göreve dönmesi için mühlet tanıdığı ve mühlet sona ermeden müstedinin 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren teklif edilen göreve başladığı dikka-te alındığında müstedinin ihtisas hitamında göreve başlaması yönündeki koşulu yerine getirdiği hususu dikkate alınarak müstedinin 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren Lefkoşa Türk Hastanesine atandığını ileri sürmüştür. Yine müstedi avukatına göre, 1 Haziran 1-974 tarihinden itibaren müstedinin görevine son verilmesi herhangi bir gerekçe içermemekle beraber müstedinin disiplinsizliği ve sair başka bir nedene bağlı olmadığı, tamamen o günkü idarenin keyfi olarak aldığı bir karar olup müstedinin kendi arzusu ile g-örevden ayrılmadığı ve göreve devam etmekte olduğu bir sırada bu karar alındığı cihetle bu durumun müstedinin taahhüdünü yerine getirmediği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini ileri sürmüştür.

Taraflar arasında esas ihtilâf, müstedinin Kasım 1969 tarihin-den 17 Kasım 1973 tarihine kadar Ada haricinde geçen izinli ihtisas süresinin niteliği, bu sürenin ödenekli izin sayılıp sayılmayacağı ve müstedinin ihtisasa gitmezden önce imzalamış olduğu taahhüdün doğuracağı neticeler ile bu taahhüdün ihtisas hitamında -Adaya avdetinden sonra yerine getirip getirmediğidir.

İhtilâfsız olgulardan tespit edildiğine göre Kasım 1969 tarihinde izinli olarak ihtisas yapmak üzere ihtisas izni verilen müstedi ilgili tarihlerde bir kamu görevlisi idi. Müstediye ihtisas için 4 yıl-lık izin verilmiş ve yukarıda alıntısı yapılan 921 sayılı kararın 2. paragrafında 'Türk vatandaşı asistanlara verilen maaşa muadil bir ödenek verilmesi' şeklinde hüküm içerdiği dikkate alındığında müstediye verilen iznin ilk nazarda ödenekli izin olduğu gö-rülmektedir. Esasen Emare 27 olarak sunulan maaş bordrosunda müstedinin o günkü aylık maaşının brüt 70, net 67.520 Mils olduğu ve kendisine yine ihtisas süresince 57.105 Mils maaş ödendiği görülmektedir. Bu şekilde ödenen maaş ihtisas süresince ödenmiştir.- Yine Emare 27'nin mülâhaza kısmında HMD.124/68/III sayılı dosyaya atıfta bulunularak müstedinin 16.10.1969'dan 14.12.1969'a kadar ödenekli izinli ve 15.10.1973'e kadar ayda 57.105 Mils ödenekle ihtisas izinli olduğu hususunda kayıt vardır. Yine Emare 27 i-ncelendiğinde müstediye ödenen bu ödenekten maaşındaki gibi kesintiler yapıldığı da görülür. Bu durumda müstedinin söz konusu ihtisas süresince statüsünün ödenekli izinli olduğu açıktır. Emare 10 olarak ibraz edilen Kıbrıs Türk Geçici Yönetimi, Yürütme Kur-ulu, Sağlık Hizmetleri Üyeliğinin o günlerdeki Genel Sekreteri K. Atasoy tarafından müstediye gönderilen yazının 2. paragrafında:

"Kıbrıs'tan ayrıldığınız 16 Ekim 1969 tarihinden itibaren istihkakınız olan 60 gün ödenekli gaybubet izninizi müteakip, ihti-sasınız süresince, Türk vatandaşı asistanlara verilen maaşın muadili olan 57.105 Mil ödeneceksiniz."

denmektedir ki burada da müstediye belirli bir maaş kıstası üzerinden ödenek ödendiği açıklıkla vurgulanmaktadır. Her ne kadar da Emare 16 olarak sunulan -zamanın Maarif Müdürü Oğuz Veli tarafından Maliye ve İktisadi İşler Üyeliğine gönderilen yazıda müstedinin ihtisas burslu olarak tanımlandığı görülüyorsa da aynı yazının işlem gördüğü Kamu Hizmeti Komisyonunun Genel Sekreterinin yazısında müstedinin ödenek-leri aşağıdaki gibi tarif edilmektedir:

"Hüseyin Bey:

Tahsil izin süresi 16/10/69 tarihinden 15 Ekim 1973 tarihine kadar idi. İhtisas süresince ayda KL57.105 mil ödenmiştir. Ancak 16/10/69 - 14/12/69 devresi 60 gün gaybubet iznini kullandığından tam maaş- ödenmiştir.

15/12/69 - 15/10/83 devresi ödenen maaşın miktarı KL2,628.670 Mil'dir."

Görülebileceği gibi bu yazının 2. paragrafında 15.12.1969 - 15.10.1973 devresinde müstediye ödenen miktar hesaplanırken bu miktar maaş olarak tanımlanmıştır. Her ne ad a-ltında olursa olsun müstedinin ilgili tarihlerde izinli olduğu ve belirli bir maaş kıstası üzerinden ödenek ödendiği sunulan emarelerden açıklıkla görülmektedir.

26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 7(2) maddesi aynen şöyledir:

"7(1) .........

(2) Ha-k sahibinin, ödenekli izinli olarak gaybubet ettiği süre, emeklilik hakkı kazandıran hizmet süresinden çıkarılmaz."

Bu durumda müstedinin ödenekli izinli olarak ihtisas yaptığı sürenin hizmet yıllarından çıkarılmaması gerekirdi.

921 sayılı kararda müst-edinin ihtisas hitamında Adaya avdetinde Yönetim hizmetinde çalışmayı taahhüt etmesine ve bu taahhüdü yerine getirip getirmediğine gelince; müstedinin Adaya avdetinden sonra Aralık 1973'de kendisine Limasol ve Baf Kazalarındaki Türk sağlık hizmeyterinde gö-rev teklif edildiği bir hakikattir. Müstedi bu görevi tam anlamı ile reddetmiş değildir. verilen görevin Limasol yerine Lefkoşa'da veya başka bir kazada verilmesini talep ederek konunun gözden geçirilmesi isteminde bulunmuştur. Öyle anlaşılıyor kir aradan -geçen 1-2 ay zarfında müstediye bir yanıt verilmemiş ve Emare 26'dan da görülebileceği gibi bu göreve başlaması için Başsavcılık vasıtası ile ikinci bir yazı gönderilerek belirli bir mühlet tanınmıştır. Bu tanınan mühlet sona ermeden müstedi 1 Nisan 1974 t-arihinden itibaren Lefkoşa'da münhal bulunan kadın doğum mütehassısı mevkiine atanmış ve Türk Yönetmi nezinde görevine başlamıştır.

Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu Sağlık İşleri Üyeliği Genel Sekreterinin Amme Hizmeti Komisyonu Başkanlığına hitaben y-azılan 26 Mart 1974 tarihli Emare 26 olarak ibraz edilen yazısı aynen aşağıdaki gibidir:

"Amme Hizmeti Komisyonu Başkanlığı,

Burslu olarak Kadın Hastalıkları ve Doğum dalındaki ihtisasını tamamlayarak 17 Kasım, 1973 tarihinde Kıbrıs'a dönen Dr. Mustafa -Kemal Erbilen'e, sureti Başkanlığınıza gönderilen 326/P.K. sayı ve 4 Aralık, 1973 tarihli yazımızda vazifeye başlaması hususunda yapılan teklif reddedilmişti.

Bunun üzerine, tahsil izni hitamında göreve dönmemesi sebebiyle aleyhine kanuni işlem yapılması-na başlanmıştır. Ancak, Başsavcılıkça kendisine verilen mühlet sona ermeden fikrini değiştiren Hekim vazifeye başlamayı kabul etmiş bulunmaktadır.

Bu durumda, kadrolarımıza münhal bulunan Kadın-Doğum Mütehassısı mevkiine 1 Nisan, 1974 tarihinden itibare-n Dr. Mustafa Kemal Erbilen'in tayin edilmesi uygun görülmüştür.
Bilgi edinilmesini ve gereğini, Üye'den aldığım talimat üzerine, saygı ile rica ederim.

Genel Sekreter

Dağıtım: Başsavcılık
Maliye ve İktisadi İşler Üyeliği."


Bu yazıdan- görülebileceği gibi, müstedi ile idare arasında Limasol'a gönderilmesi hususunda doğan ihtilâf kendisine resmi olarak verilen mühlet sona ermeden sonuçlanmış ve müstedi 1 Nisan 1974 tarihinden itibaren başka bir göreve atanmıştır. Sunulan sair emarelerden- müstedinin bu göreve görevden uzaklaştırılıncaya kadar devam ettiği görülmektedir. Bu olgular ışığında müstedinin ihtisas sonrasında Adaya avdetinden sonra Türk Yönetimi nezinde görev kabul etmediği şeklinde yorumlanamaz. Esasen müstedi Türk Yönetimi nezd-inde görev kabul etmemiş olsa idi ihtisas süresindeki statüsü ne olursa olsun Devlet müstediye ödediği maş veya ödeneği geri talep etme hakkına sahipti. Devlet müstedinin son verilen mehil neticesinde görevi kabul ettiğini dikkate almış ki bugüne dek müste-di için harcanan maaş veya ödenekleri geri talep etme yönüne gitmemiştir. İlgili tarihlerdeki mevzuatta ihtisastaki sürenin 1.5 katı kadar bir sürenin Yönetim hizmetinde geçirilmesi ve ancak bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ihtisasta geçen sürenin -emeklilikten sayılması yönünde bir koşul yoktu. O günlerde ileri sürülen koşul, ihtisas sonrası kişinin geri Adaya avdetinde Yönetim hizmetinde çalışmaya başlamış olması idi. Daha sonra geçirilen mevzuatta duruma açıklık getirilmiş ve ihtisasta geçirilen s-ürenin 1.5 katı bir süre Devlet hizmetinde hizmet yapılması koşulu ile ihtisasta geçen sürenin emeklilikten sayılacağı yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu yasal koşullar müstedinin ihtisası tamamlandıktan ve geri hizmete döndükten sonra geçirildiği -cihetle müstediye uygulanması söz konusu değildir. Her halükarda müstedinin işine devam etmeyip kamu hizmetinden ayrılması ile ilgili duruma da değinmek isteriz. Müstedinin 1.6.1974 tarihinden itibaren görevine son verildiği Emare 19 yazıda görülmektedir. -Bu yazı aynen şöyledir:


" Amme Hizmeti Komisyonu
Dairesi

Lefkoşa: 23 Mayıs, 1974


Dr. Mustafa K. Erbilen,-
Geçici Kadın-Doğum Hastalıkları Mütehassısı,
(Sağlık İşleri Üyeliği eliyle),

1974 Haziran ayı maaşının tarafınıza ödenmesi kaydıyle 1 Haziran, 1974 tarihinden itiabren görevinize son verildiğini bildirir, gereğini rica ederim.


Amme Hizmeti Komisyonu
- Başkanı

Dağıtım: Maliye ve İktisadi İşler
Üyeliği (2),
Baş Muakıp (1)."

Yukarıdaki alıntısı yapılan yazıdan görülebileeği gibi ne sebeple -müstedinin işine son verildiğine dair herhangi bir açıklayıcı bilgi veya gerekçe görülmemektedir. O günkü koşullarda bu tart anlamına gelebilir, ancak bu denli ciddi neticeler doğuracak karar alınırken müstediye herhangi bir söz hakkının verildiği iddia ed-ilmediği gibi müstedi şahadetinde kendisine söz hakkı verilmediğini ve bu konunun kendi tabiri ile o günlerde kavgasını daha fazla yapmak istemediğini ve serbest doktor olarak çalışmaya başladığını söylemektedir. Müstedi sebepsiz olarak kendi iradesi dışın-da ilgili mercilerin kararı ile görevden uzaklatırıldığına ve Yönetimde çalışma imkânı kendisine tanınmadığına göre göreve belirli bir süre devam etmek mükellefiyeti de şayet var idi ise kendiliğinden ortadan kalkmış olmaktadır.

Müstediye iletilen yazını-n içeriği ve:

"Burslu olarak yurt dışında geçirdiğiniz ödeneksiz izin yıllarınızın emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılmasına ve bu yılların emeklilik yıllarınıza eklenmesine yasal yönden olanak bulunmamaktadır."

şeklinde gerekçe içeren kararın dayand-ırıldığı bir gerekçe yukarıda yaptığımız incelemeler ışığında tamamen yanlıştır. Müstedi kararımızda değinildiği gibi kamu hizmetinde iken kendisine ödenekli izin verilmiş ve bu ödenekli izinden faydalanarak 4 yıllık ihtisasına devam edip tamamlamıştır. Bu- sürenin ödeneksiz izin olarak telâkki edilmesi bu olgular ışığında yanlıştır. Esasen müstedaaleyh tarafından bulunan Savcının da teslim ettiği gibi Yönetim hizmetlerine girip mükellefiyetlerini yerine getiren ve müstedi ile aynı dönemde, aynı Bakanlar Kur-ulu kararı ile ihtisas yapan doktorlara tahsilde geçen bu süreleri emeklilik kazandıran hizmet yıllarına eklenmiştir. Diğer emsalleri ile müstedi arasındaki fark ihtisas sonrası Yönetim hizmetine girerek hizmet edip etmediği hususu idi. Onu da az önce deği-ndiğimiz gibi müstedi kendi yönü ile mükellefiyetlerini yerine getirmiş ve belirli bir süre Yönetim hizmetine devam etmiş ve ancak kendi iradesi dışında alınan ve alınırken müstediye hiçbir söz hakkı tanımayan bir karar neticesinde görevine devam etmesi en-gellenmiştir. Tabiatıyle bunun mesuli-yetinin de artık müstediye yükletilmemesi gerekir.

Yukarıda söylenenler ışığında müstedinin 2 Aralık 1963 tarihinden 14 Aralık 1969 tarihine kadar olan hizmetleri gibi 14 Aralık 1969 tarihi ile 10 Aralık 1973 tarihle-ri arasında ödenekli izinli olarak ihtisasta geçen sürelerin de emeklilik yıllarına eklenmesi ve buna ilâveten bu tarihten sonra Yönetim hizmetinde geçirdiği sürelerin eklenmesi ve buna ilâveten bu tarihten sonra Yönetim hizmetinde geçirdiği sürelerin de e-klenerek müstedinin emeklilik kazandıran hızmet yıllarının hesaplanması gerekirdi. Bunlar yapılmadığı ve yanlış bir değerlendirme neticesi ihtisasta geçen 4 yıllık sürenin müstedinin emeklilik yıllarına eklenmediği cihetle başvurunun kabul edilmesi gereki-r.

Netice olarak 25 Nisan 1994 tarih ve EMB.128/74 tarihli yazıda;

"Burslu olarak yurt dışında geçirdiğiniz izin yıllarınızın emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılmasına ve bu yılların emeklilik yıllarınıza eklenmesine yasal yönden olanak bulunmamakta-dır."

şeklinde ifadesini bulan kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir.

Başvuru masraflarının müstedaaleyh tarafından ödenmesi hususunda ayrıca emir verilir.


(N. Ergin Salâhi) (Taner E-rginel) (Mustafa H. Özkök)
Yargıç Yargıç Yargıç

16 Ocak 1995

















-


-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy