Yüksek İdare Mahkemesi Numara 68/2008 Dava No 1/2010 Karar Tarihi 29.01.2010
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 68/2008 Dava No 1/2010 Karar Tarihi 29.01.2010
Numara: 68/2008
Dava No: 1/2010
Taraflar: Küçük Zihni Kalmazın vasisi annesi Feride Gözek ile Nufus Kayıt Dairesi Müdürlüğü ve Nüfus Başyazmanlığı ve diğerleri arasında
Konu: İsim değişikliği ve/veya ikinci bir isim talebi - Talebin reddi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.01.2010

-D. 1/2010 YİM 68/2008
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti: Necmettin Bostancı, Talat D. Refiker, Narin F. Şefik.

Davacı: 1. Küçük Zihni Kalmaz'ın vasisi ve/veya velisi en yakı-n
arkadaşı ve/veya akrabası, annesi sıffatıyla Feride
Gözek, Nergis Sokak No.8, Yenikent/Lefkoşa
2. Feride Gözek, Nergis Sokak No.8, Yenikent/Lefkoşa
- ile -
Davalı: 1. Nüfus Kayıt Dairesi Müdürlüğü ve Nüfus Başyazmanlığı
- vasıtasıyla KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
2. KKTC İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa
3. Kaymakamlık vasıtasıyla KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
4. KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa


A r a s ı -n d a.


Davacılar namına: Avukat Fuat Veziroğlu adına Avukat Yazgı Özbeşer
Davalılar namına: Kıdemli Savcı Gülser Akanyeti
İlgili Şahıs namına: Avukat Süleyman Özsoylular.


----------


K A R A R


Necmettin Bostancı: Bu başvurunun kararını Sayın Yargıç- Narin F.Şefik okuyacaktır.

Narin F. Şefik: Davacılar, Davalılar aleyhine ikame ettikleri dava ile aşağıdaki şekilde talepte bulundular:

Davalı No.1 ve/veya Davalılar tarafından alınan ve Davacı No.2'nin bilgisine takriben 14.4.2008 tarihinde gelen 11.4-.2008 tarih ve NKD.0.00-33/76-08 sayılı yazı uyarınca; Küçük Zihni'ye isim değişikliği ve/veya ikinci bir isim vermek için yapacakları herhangi bir işlem olmadığına dair kararın ve/veya red kararının ve/veya bu karara ilişkin tüm karar ve/veya işlemlerin h-ükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve/veya iptalleri hususunda emir ve/veya hüküm.

Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka herhangi bir çare ve/veya emir ve/veya hüküm,

İşbu dava masraflarının Davalılar tarafından ödenmesi- için emir ve/veya hüküm.


Davacı 2, 30.6.2007 doğumlu Zihni Kalmaz'ın ismine 'Metekan' isminin eklenmesini Davalı 1'den 28.3.2008 tarihli bir yazı ile talep etmiştir.

Davalı 1, Davacı 2'nin Küçük Zihni Kalmaz'ın ismine "Metekan" ismini eklenmesi - talebini aldıktan sonra, küçük Zihni'nin babası Uygar Kalmaz'ın bu ismin eklenmesine onay verip vermediğini öğrenmek için Emare 4 olarak ibraz edilen 2.4.2008 tarihli bir yazıyı baba Uygar Kalmaz'a göndermiştir. Baba Uygar Kalmaz küçük Zihni'nin isim ekle-nmesini onaylamamıştır ve bu hususu gerek kendisi gerekse Avukatı emare 5 ve 6 yazılar ile Davalı 1'e bildirmişlerdir. Davalı 1, aldığı yanıt neticesinde Davacı 2'ye küçük Zihni'nin babasının isim eklenmesini onaylamaması nedeni ile Davacı 2'nin talebini -reddettiğini 11.4.2008 tarihli dava konusu yapılan Emare 7 yazı ile bildirmiştir. Davalı 1'in 11.4.2008 tarihli, Davacı 2'nin talebini red eden Emare 7 kararı Davacılar dava konusu yapmıştır. Dava konusu yapılan Emare 7 yazı aynen şöyledir:

"KUZEY KIBRIS -TÜRK CUMHURİYETİ
NÜFUS KAYIT DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ
VE
NÜFUS BAŞ YAZMANLIĞI

Sayı: NKD.0.00-33/76-08 Tarih: 11 Nisan, 2008
Konu: Oğlunuza 2. isim verilmesi talebiniz hk.

Sn. Feride Gözek

Müşterek oğlunuz Zihni Kalmaz'a 2.ad olarak
"Me-tekan" adının verilmesi talebiniz 2 Nisan, 2008
tarih ve NKD.0.00-33/76-08/1946 sayılı yazımızla
babası ve eski eşiniz Uygar Kalmaz'a bildirilmiş ve
kendisinden bu talebinizi onaylayıp onaylamadığını
Dairemize yazılı olarak duyurması istenmiştir.
Say-ın Uygar Kalmaz'dan ve onun adına Avukat Akan
Kürşat'tan bu konuda alınan 7 Nisan, 2008 tarihli cevap
yazılarında küçük Zihni'nin adına 2.ad olarak Metekan'ın
eklenmesini kabul etmediği ve onaylamadığı ve bu işleme
itirazı olduğu açıkça ifade edilmiş-tir.
Bu durumda talebinizle ilgili olarak maalesef
Dairemizin yapacağı herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini saygılarımla rica ederim.


S.Ülvan POLİLİ
Nüfus Kayıt Dairesi Müdürü
-Ve
Nüfus Baş Yazmanı"


Davacılar Davalı 1'in kendisi karar vermeyerek küçük Zihni'nin babasının görüşünü aldıktan sonra, onun isim eklenmesini kabul etmemesi nedeni ile Davacı 2'nin talebini red etmesinin yanlış olduğunu ileri sürerek Davalı 1-'in bu doğrultudaki kararının hükümsüz olduğunu ileri sürmektedirler.

Davalılar bir çocuğun şahsının vasisi baba olduğu cihetle, annenin, çocuğun velayeti boşanma neticesi onda olsa dahi, tek başına çocuğun adını değiştiremeyeceğini, bu nedenle Davalıla-rın kararının yasaya uygun ve doğru olduğunu ileri sürmektedirler.

Davaya İlgili Şahıs olarak ilave edilen küçük Zihni'nin babası Uygar Kalmaz davada ayrı temsil edildiği halde, ayrı Müdafaa Takriri dosyalamayarak, Savcılığın müdafaasına katılmıştır.

-Taraflar duruşma maksatları için Mahkemeye müştereken 7 emare ibraz etmişler ve ayrıca 10 başlık altında müşterek olgularını sunmuşlardır.
Müşterek olgular aynen şöyledir:

1) Davaya konu küçük Zihni, Davacı 2 ve İlgili Kişinin
30.6.2007 doğumlu o-ğludur.
2) Davacı 2 ile İlgili Şahsın boşanma tarihi
24.1.2008'dir.
3) 24.1.2008 tarihli Mahkeme hükmüne göre küçük Zihni'nin
velâyeti Davacı No:2'ye verilmiştir.
4) Davacı No:2, ilgili devlet dairesine isim değişikliği
ve/veya isim eklenmesi- için 28.3.2008 tarihli yazılı
bir müracaat yapmıştır.
5) İlgili Daire, 2.4.2008 tarihinde İlgili Şahsa bir yazı
gönderip, Davacının talebine itirazı olup olmadığını
sormuştur.
6) İlgili Şahıs Davacının talebine itirazı olduğunu
7.4.2008 -tarihli bir yazı ile bildirmiştir.
7) İlgili dairenin Davacıya gönderdiği red yazısı
11.4.2008 tarihlidir.
8) Çocuğa "Zihni" isminin verilmesi için İlgili Şahıs
2.7.2007 tarihinde ilgili daireye müracaat etmiş, forma
doldurarak vermiş ve "Zi-hni" ismini kaydettirmiştir.
9) Çocuğun doğumunu ve isminin kaydını yaptıran kişi, tek
başına, İlgili Şahıs olmuştur.
10) "Zihni" İlgili Şahsın babasının adıdır.

Davacılar 2/75 sayılı Doğum ve Ölümlerin Kaydı ile ilgili Kanunları Tadil Eden ve B-irleştiren Kanunun 16. maddesi altında anne veya babanın tek başına isim değişikliğini kaydettirmeye yetkili olduğunu ileri sürmektedirler. Ayrıca velayetin anneye verilmesi ile vasiliğin de anneye geçtiğini, bu durumda Davalı 1'in red kararının sakat old-uğunu, dairenin İlgili Kişinin görüşüne göre red etme hakkı olmadığını, takdir hakkını inceleme yaparak dairenin kullanması gerektiğini, takdir hakkını babaya kullandırmasının yanlış olduğunu, bu durumda kararın gerekçesinin yanlış olduğunu iddia etmekted-irler.

Davalılar, baba hayatta olduğu müddetçe bir çocuğun tabi vasisinin baba olduğunu, boşanma neticesinde velayetin anneye verilmesi ile bu durumun değişmediğini, baba onaylamadan annenin isim değişikliği yapamayacağını belirterek, Davalının kararının- yasaya uygun olduğunu iddia etmektedirler.

İlgili Kişi Savcılığın görüşüne katılarak, isim eklenmesi için vasi olan babaya dairenin sormasının doğru olduğunu ve dolayısı ile Davalı 1'in yanlış yapmadığını ileri sürmüştür.

Davacıların iddiası 2/75 sayı-lı yasanın 16. maddesine dayanmaktadır. 16. madde aynen şöyledir:

"16. (1) Bir çocuğun doğumunun kaydedilmesinden 12
aya kadar kaydedilen isminin değiştirilmesi
halinde, doğumun kaydedildiği doğum kütüğünü
- muhafaza eden Nüfus Yazmanı veya Nüfus Kayıt
Deneticisi, saptanmış biçimde ve imzalanmış
bir belge verilmesi ve 20,000,000.-TL (Yirmi
Milyon Türk Lirası) harç ödenmesi üzerine,
belgede çocuğa ver-ildiği bildirilen ismi, ilk
kaydı silmeden kütüğe kaydeder. Kaydı
yapıldığını belge üzerine yazdıktan sonra
doğum kaydının onaylı bir örneği ile birlikte
Nüfus Başyazmanına gönderir.

(2)- Bu maddedeki kurallar, saptanan ayarlamalar
yapıldıktan sonra, Nüfus Baş Yazmanına hakkında
rapor gönderilen, Kıbrıs dışındaki doğumlara
da uygulanır."


Bu maddeye göre Nüfus Yazmanı veya Nüfus Kayıt Deneticisine- "saptanmış biçimde imzalanmış" bir belge verilmesi gerekir.

2/75 altında çıkarılan Amme Enstrümanı 120/76, 1975 Doğum ve Ölümler Kayıt Tüzüğünün 16. maddesi tahtında isim değiştirilmesi için müracaat, tüzüğe ek birinci cetvelde
Forma X1'de belirtildiği- şekilde yapılmalıdır.

Forma XI aynen şöyledir:

""I. DOĞUMUN KAYDEDİLMESİNDEN ONİKİ AYA KADAR
YAPILACAK İSİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN MÜRACAAT

.......... Nüfus Kayıt Denetcisine+Nüfus Yazmanına+
Ben aşağıda imza sahibi.............. tarihinde
....-......................de+/da doğmuş ve ........
Kazasının ................. mahallesinde+/köyündeki+
doğum kütüğünde ............ ismi ile kaydı bulunan
çocuğun adını ..........olarak değiştirmek istediğimi
işbu dilekçe ile beyan ederim.

(İ-mza) ..................
Açık isim ...............
Kimlik Kartı No..........
Adres ...................
Çocuğun akrabalığı.......
Tarih .............

II. BU KISIM NÜFUS KAYIT DENETCİSİ VEYA NÜFUS YAZMANI
TARAFINDAN DOLDURULACA-KTIR

Nüfus Baş Yazmanlığına,
Yukarıdaki dilekçe üzerine, yanımda mahfuz doğum
kütüğüne, bahse konu çocuğun, yeni adı olan ........
ismini, eklediğimi beyan ederim.
Yeni ismin kaydedildiğine dair.......... numaralı
doğum kayıt belgesi ekte su-nulmaktadır.

Tarih ......... .........Nüfus Kayıt
Denetcisi/Nüfus Yazmanı
Mühür"


Müracaatın altında 'çocuğa akrabalığı' ibaresi isim değişikliği için yapılacak müracaatın çocuğa akrabalık bağı bulunan herhang-i bir kişi tarafından yapılabileceğini göstermektedir. Akraba tanımı yasanın 2. maddesinde vardır. Tanım şöyledir:

"Akraba, kan hısımlığına ek olarak evlenme ile
meydana gelen sihri hısımlığı ve Evlatlığa Alma
Kanunu gereğince evlat edinilebili-r kişinin evlat
edinenin meşru ve gerçek çocuğu addolunması sonucu
doğan kanuni hısımlığı da kapsar."

Hısım kelimesinin açılımı yasada yoktur. Prof.Dr.Ejder Yılmaz'ın Genişletilmiş Hukuk Sözlüğü, 4. baskıda hısımlık sözü şu şekilde tanımlanmıştır.
'H-ısımlık birine kan, evlenme veya evlat edinme sözleşmesi gibi doğal veya sözleşmesel bir bağla yaklaşmış olanlar arasındaki yakınlık akrabalık.'

2/75 sayılı yasanın 16. maddesi altında 12 aylık olmamış bir çocuğun isim değişikliğini Nüfus Kayıt Dairesine- çocuğun yukarıdaki tanımlamaya giren herhangi bir akrabası bildirebilir. Bu maddede düzenlenen husus "ismin değiştirilmesi halinde" bunun Nüfus Yazmanı veya Nüfus Kayıt Deneticisine bildirilmesi hususudur. Bu durumda böyle bir müracaat kabul edilip kayıt- yapılmadan önce isim değiştirilmesinin mevzuata uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığının dairece incelenmesi gereklidir. Herhangibir akrabanın müracaatını Nüfus Kayıt Deneticisi kabul edebilir ancak isim değişikliğini böyle bir müracaat üzerine derhal v-e otomatik olarak kabul ve kayıt etmesi gerektiği yorumunu bu yasa maddesinden yapmak imkansızdır. Kan bağı bulunan herhangi bir kişinin 12 aylıktan küçük bir çocuğun adını değiştirebilme hakkı bu yasa ile verilmemektedir. Böyle bir yorum yapılması, mümkü-n değildir. Yasanın 16. maddesi birtek müracaatı kimin yapabileceğini belirtmektedir.

Bu durumda çocuğun isminin nasıl değiştirilebileceğine karar vermek gerekir. Bir çocuğa isim verme ve isim değiştirme konularında yetkili kimdir? Bir çocuğa adını vere-cek kişiler doğal olarak çocuğun anne ve babasıdır. Çocuğun önadını koyma hakkı anne ve babanın hakkıdır. Bu hak kanaatimizce vasilik ve velayet ile ilgisi olmayan bir haktır. Prof.Dr.Turgut Akıntürk Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni kanunda yerleşmiş Aile H-ukuku 2. cilt 9. baskı sayfa 398'de bu görüşü savunmaktadır ve anne ve babanın velayet hakkına sahip olmamaları halinde dahi doğan çocuklarına önadını koyma hakkına onların sahip olduğu belirtilmektedir.

Bu görüşten farklı olarak Prof.Dr.Mustafa Dural D-oç.Dr. Tufan Öğüz Yrd. Doç. Dr. Alper Gümüş'ün Türk Özel Hukuku cilt III Aile Hukuk kitabında sayfa 522'de bir çocuğun adının anne ve babası tarafından verildiğini, bunlardan birinin velayet hakkına sahip olması halinde ise, çocuğun adını verme hakkının on-da olduğu belirtilmektedir.

Kanaatimizce bir çocuğa adını verme ve değiştirme hakkı velayet hakkı kapsamında bir hak olarak kabul edilemez. Çocuğa ismini çocuğun varolmasına neden olan kişiler sıfatı ile anne ve baba birlikte çocuğa vermektedirler. Bu i-smi değiştirme hakkının da ayni şekilde anne ve babaya birlikte verilen bir hak olduğunu kabul ederiz.

Bu davada olduğu gibi genellikle doğumdan sonra sadece bir ebeveyn çocuğun ismini Nüfus Kayıt Dairesine bildirmekte ve bu müracaat ailenin ortak karar-ı olarak kabul görerek daire tarafından kabul edilmektedir. Farklı bir isim vermek isteyen ebeveynin daireye tekrar müracaat hakkı vardır. Bu davaya konu olayda hernekadar da baba tek başına çocuğun ismini kaydettir-mişse de, annenin ismi öğrendikten son-ra daireye tekrar bir müracaatı olmamış, ancak tarafların boşanma tarihinden 2 ay sonra Davacı 2 boşandığı eşinin babasının ismi verilen çocuğunun ismini değiştirmek için müracaat yapmıştır. Bu olgulardan Davacı 2 annenin, çocuğa isim verildiği tarihte bu- ismi kabul ettiği aşikardır. Emare 3 Davacı 2'nin Davalı 1'e gönderdiği yazıda Davacı 2 ile İlgili Kişinin boşandıkları yer almaktadır. Boşanma durumunda anne veya babadan gelen müracaatın ailenin ortak kararı olmadığı açıktır. Böyle bir durumda da daire-nin diğer ebeveynin görüşünü istemesi doğru yöntemdir.

Tüm söylenenler ışığında Davalı 1'in Davacı 2'nin müracaatını aldıktan sonra çocuğun babası sıfatı ile İlgili Kişinin isim değişikliğine onayı olup olmadığını sormakla hata yaptığı söylenemez. Dav-alı 1 küçük Zihni'nin babasının onayı olmadığından dolayı küçük Zihni'nin ismini değiştirmek isteyen Davacı 2'nin müracaatı kabul etmeyerek red etmekle hata yaptığı kabul edilemez.

Tüm söylenenler ışığında Davacıların davası red ve iptal edilir.

Dava -masrafları ile ilgili emir verilmez.




Necmettin Bostancı Talat D. Refiker Narin F. Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç


29 Ocak, 2010





9






Full & Egal Universal Law Academy