Yüksek İdare Mahkemesi Numara 64/2001 Dava No 18/2001 Karar Tarihi 09.08.2001
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 64/2001 Dava No 18/2001 Karar Tarihi 09.08.2001
Numara: 64/2001
Dava No: 18/2001
Taraflar: Kamil Sorgün ile G.Magosa Belediyesi
Konu: Nakil kararının hükümsüz sayılması istemi - Ara Emri- Geçici ara emri -Ara emri verilebilecek haller - Ara emrinin iptali - Meşru menfaat
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 09.08.2001

-D.18/2001 YİM 64/2001

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Yargıç Seyit A. Bensen Huzurunda.

Davacı: Kamil Sorgün, 4 Peyk Sokak, Gazi Mağusa
- ile -
Davalı: Gazi Mağusa Belediyesi n/d Gazi Mağu-sa
Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı, Belediye
Meclisi Üyeleri ve G.Mağusa Hemşehrileri,
Gazi Mağusa
Arasında.

Davacı namına: Avukat Ön-er Şerifoğlu
Davalı namına: Avukat Hakkı C. Önen.

-----------------

K A R A R


Davacı 9.5.2001 tarihinde dosyaladığı bu dava ile:
Davalı tarafından alınan ve Davacıya 24.4.2001 tarihli yazı ile bildirilen ve Davacının 25.4.2001 tarihinden itibaren Zabı-ta Biriminde görevlendirildiğini bildiren karar ve/veya işlemlerinin hükümsüz ve geçersiz olduğuna ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağına karar verilmesini
Davalının, Davacıya 30.4.2001 tarihinde yaptığı aylık maaş ödemesinde (5) gün kesinti yapması -ve/veya Davacının (25) gün çalıştığına ilişkin karar ve/veya işlemlerinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağına karar verilmesini Mahkemeden
talep etmiştir.

Davacı 9.5.2001 tarihinde dosyaladığı tek taraflı istida ile:
-Davanın ve/veya istidanın neticelenmesine değin, Davacının 25.4.2001 tarihinden itibaren Zabıta Biriminde görevlendirildiğine ilişkin karar ve/veya işleminin yürürlüğe girmemesi ve/veya Davacıya uygulanmaması ve Davacının III. Derece Temizlik İşleri Memuru- olarak görevine devam etmesi yönünde bir ara emri;
Davalının, davanın ve/veya istidanın neticelenmesine değin Davacının aylık maaşından kesinti yapmaması yönünde bir ara emri talep etmiştir.

Davacı istidaya ekli yemin belgesinde, diğer şeyler meyanında, -1.7.1991 tarihinden beri Gazi Mağusa Belediyesinde çalıştığını, Davalının, 24.4.2001 tarihli bir yazı ile kendisini, III. Derece Temizlik Memuru görevinden alarak Zabıta Biriminde görevlendirdiğini, Belediye Başkanının böyle bir görevlendirme yapmak görev -ve yetkisine haiz olmadığını, böyle bir görevlendirme yapmak yetkisinin 51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 48. maddesi tahtında Belediye Meclisine ait olduğunu, o halde Belediye Başkanının kendisini III. Derece Temizlik Memuru kadrosundan alarak Zabıta Bir-iminde görevlendirmesi kararı, yetkisizce yapılan bir işlem niteliğinde olup yoklukla malûl olduğunu, bu nedenle görevlendirildiği yerde göreve başlamadığından Davalının maaşından (5) günlük kesinti yaptığını, Davalının maaşından (5) günlük kesinti yapmak -hak ve yetkisi bulunmadığını, en iyi bilgi ve kanaatine ve aldığı hukuki danışmaya dayanarak Davalı aleyhine ikame edilen davada karara bağlanması gereken konunun ciddi olduğu, iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunduğu ve talep edilen emirler-in verilmemesi halinde telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğabileceği veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı nedenleriyle talep ettiği emirlerin verilmesini talep etmiştir.

Tek taraflı istidayı inceleyen Mahkeme, yapılan görevlendirmenin ilk nazard-a yasaya aykırı olduğu kanısına vararak istidanın A paragrafı gereğince talep edilen geçici ara emrini vermiş ve emrin Davalıya tebliğ edilmesini emretmiştir. İstidanın B paragrafı ile ilgili o aşamada herhangi bir emir vermemiştir.

Davalı, 23.5.2001 ta-rihinde Davacının istidasına bir itirazname dosyaladı. Gazi Mağusa Belediye Başkanı A. Oktay Kayalp tarafından yapılan itiraznameye ekli 23.5.2001 tarihli yemin varakasında, diğer şeyler meyanında, özetle, Davacının yemin belgesinde iddia ettiği husu-sların gerçek olmadığını, Davacının 3.7.1991 yılında Gazi Mağusa Belediyesinde çalışmağa başlamış olup 1.9.1996 yılında III. Derece Temizlik Memuru olarak kadrolandığını, buna rağmen Davacının derecesine uygun olan Ambar Girdi Çıktı kayıtları ve Ambar Alım- Memurluğu, Parke Fon Yönetimi İşletmeciliği Kontrolörlüğü, 23.10.2000 tarihinde Mali İşler Birimine Bağlı Emlâk Bölümünde ve 24.4.2001 tarihinde de işbu dava konusu Zabıta Biriminde görevlendirildiğini, yapılan bu görevlendirmelerde mevzuata aykırı hiçbir- hususun olmadığını, Davacının geçmişte olduğu gibi dava konusu görevlendirmede de III. Derece'den daha aşağı bir derecede olmayan bir görev olan Zabıta Biriminde görevlendirildiğini, görevlendirmenin atama koşullarına uygun olduğunu ve Zabıtanın görevleri- arasında sağlık ve temizlik denetlemelerinin de bulunduğunu, bu görevlendirmenin Belediye hizmetlerinin yürütülmesi amacıyle yapıldığını, böyle bir görevlendirmeyi yapmağa yasaya ve Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğüne göre yetkili olduğunu, böyle bir görev- değişikliği için Belediye Meclisinin kararına ihtiyaç olmadığı gibi Meclisin yetkileri içinde de böyle bir yetkinin mevcut olmadığını, yapılan görevlendirmenin yetkisizce yapılmadığını belirtmiştir. Keza, Davacının Nisan ayı içerisinde (5) gün çalışmadığ-ını ve çalışmadığı günler de maaşından kesildiğini belirterek istidanın masraflarla reddini talep etmiştir.

Geçici ara emrinin kesinleşip kesinleşmemesi için 14.6.2001 tarihinde duruşmaya geçildi.

İstidanın duruşması esnasında Davacı avukatı Davacıya- ait 23.8.1996 tarihli kadrolanma yazısını emare 1 ve 24.4.2001 tarihli nakil kararını emare 2 olarak Mahkemeye sunmuştur.

İstidanın duruşmasında taraflar tanık çağırmayıp Mahkemeye hitap etmekle yetindiler.

Talep edilen ara emrinin verilebilmesi içi-n 3 esas koşulun yerine getirilmesi gerekir. Birincisi, karara bağlanması gereken konunun ciddi olması, ikincisi, Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması ve üçüncüsü, meni müdahale emri verilmezse ileride telâfisi mümkün olmayacak b-ir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında Mahkemenin kanaat getirmesi gerekir. Belirtilen koşullardan herhangi birisi hakkında Mahkemenin kanaat getirmemesi halinde talep edilen ara emri verilmez.

Yukarıda belirtilen ana i-lkeleri göz önünde tutarak Davacı tarafından yapılan istidayı, yemin varakaları ve tarafların avukatları vasıtasıyle ileri sürdükleri savlar ışığında inceleyelim.

1. Konunun ciddi olması: Davalının Belediye Başkanı 24.4.2001 tarihli emare 2 yazı ile Dava-cıyı 25.4.2001 tarihinden itibaren III. Derece Temizlik İşleri memuru görevinden alarak Zabıta Biriminde görevlendirdi. Davacı esas davasında haklı olduğunu, Davalı Belediye Başkanının 51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 61. maddesi uyarınca görevlendirme y-apmak görev ve yetkisine haiz olmadığını, bu yetkinin Belediyeler Yasasının 48. maddesine göre Belediye Meclisine ait olduğunu, görevlendirme kararının yetkisizce yapılan bir işlem niteliğinde olup yoklukla malûl olduğunu iddia etmiştir.

Yukarıda belirt-ilen hususlar ışığında Davacının, ilk nazarda, meşru bir menfaatı olmadığını söylemeğe olanak yoktur kanısındayım. Bu durumda Davacının ilk bakışta, ciddi bir davası olduğuna ilişkin belirtiler vardır.

Meşru menfaat hususunda az önce belirttiklerim işbu- ara emri maksatları bakımındandır. Bu konu hakkında bu safhada kesin karar vermek doğru değildir. Bu aşamada mezkûr konu üzerinde kesin karar vermiş değilim. Bu konudaki kesin karar diğer hususlarla birlikte, esas dava dinlendikten sonra verilecektir.

2-. Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin olması: Gerek yemin varakalarının incelenmesinden ve gerekse Mahkemeye yapılan beyanlardan açıkca görüleceği gibi taraflar arasındaki ihtilâf Davalı Belediye Başkanının Davacıyı 25.4.2001 tarihinden i-tibaren III. Derece Temizlik İşleri Memuru görevinden alarak Zabıta Biriminde görevlendirmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı görevlendirme kararının, 1984 Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğünün 7(1) maddesine dayanarak alınabileceğini öne sürmekte, Davacı ise -görevlendirme yapmak görev ve yetkisinin 51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 48. maddesine göre Belediye Meclisine ait olduğunu iddia etmektedir.

1984 Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğünün 7(1) maddesi şöyledir.
"7.(1) Belediye kadrolarına atamalar, belediy-e görevlilerinin sürekli ve emeklilik hakkı kazandıran kadrolara yerleştirilmeleri, ödüllendirilmeleri, sicil dosyaları ve mülâkat esas alınarak Belediye Başkanı tarafından yapılır."

Yukarıda alıntısı yapılan 7(1) maddesinin içeriğinden görüleceği gibi b-elediye kadrolarına atamalar, belediye görevlilerinin sürekli ve emeklilik hakkı kazandıran kadrolara yerleştirilmeleri Belediye Başkanı tarafından yapılır. Bu madde altında görevlendirme ile ilgili olarak Belediye Başkanına herhangi bir yetkinin verildiği-, ilk bakışta görülmemektedir. Bu nedenle Belediye kadrolarına atama yetkisi olan Belediye Başkanının görevlendirme yetkisinin de olup olmadığı taraflar arasında ihtilâf konusudur. Bu hususu kararlaştırmam gerekir. Ancak bu hususu bu safhada kararlaştırmam- halinde davanın esasına girmiş ve davayı duruşma safhasından geçmeden ara emri safhasında neticelendirmiş olacağım ki İdare Hukuku Prensipleri buna cevaz vermemektedir. Kaldı ki, bu konuyu karara bağlayabilmem için huzurumda tüm şahadet de yoktur.

Yukar-ıda belirtilenlerden anlaşılacağı üzere Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunduğu görülmektedir.

3. Davacı tarafından talep edilen emrin verilmemesi halinde ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma d-önüşün çok zor olacağı iddiasına gelince: Davacının yemin belgesinde, talep edilen ara emri verilmediği takdirde Davacının telâfisi imkânsız veya geriye dönüşü mümkün olmayan bir zarara uğrayacağı belirtilmekle birlikte ne gibi bir zarara uğrayacağı hakkın-da herhangi bir ayrıntı yoktur. Dava, Davacı lehine sonuçlandığı takdirde konu kararın hükümsüz ve etkisiz olacağı, bunun sonucu olarak eski duruma dönüleceği ve yapılan görevlendirmenin yapılmamış sayılacağı açıktır. Bu nedenle eski duruma dönüşün zor ola-cağı iddiası varit olamaz. Özellikle taraflar arasında yetki uyuşmazlığı niteliğinde olduğu iddia edilen bu ihtilâfta, bir ara emri ile yapılan görevlendirmeyi durdurmanın doğru ve makul bir hareket olacağı kanısında değilim. Aksine ihtilâf sonuçlanıncaya -kadar Belediye hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesinde büyük kamu yararı bulunduğuna inanıyorum. Bu gibi durumlarda kamu menfaatinin şahsi menfaatlerden üstün tutulması ve talep edilen emrin verilmemesi gerekir. Davacının telâfisi imkânsız zararı olmadığ-ına göre verilen geçici ara emrinin kesinleşmesi uygun değildir.

Yine ara emri konusu incelenirken yönetsel herhangi bir kararın aşikar bir şekilde sakat olması, geçici ara emrinin verilmesi ve/veya böyle bir emrin kesinleşmesi için bir öğedir. (Gör:Zaim -M. Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku Yıl 1988 s.88) Ayrıca, Birleştirilmiş YİM./İstinaf 3/94 ve 4/94 (D.2/95) sayılı kararda vurgulandığı gibi ileride giderilmesi olanaksız zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok z-or olacağı kanıtlanmadan, hatta ileri sürülmeden de ara emri verilmesi mümkündür. Ancak böyle bir durumda ara emri ile uygulanması engellenen karar veya işlemin derin bir incelemeye gitmeden, bariz bir şekilde, açıktan açığa hukuka aykırı olduğunun görülme-si gerekir.

Acaba bu davada Davacının iddia ettiği gibi açıkca bir sakatlık veya açıktan açığa hukuka bir aykırılık varmıdır? Bu husus taraflar arasında ihtilâflıdır. Davacı, mezkûr kararın 51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 61. maddesi uyarınca Belediye- Başkanının böyle bir görevlendirme yapmak görev ve yetkisine haiz olmadığını, bu yetkinin yasanın 48. maddesine göre Belediye Meclisine ait olduğunu, görevlendirme kararının yetkisizce yapılan bir işlem niteliğinde olup yoklukla malûl olduğunu iddia ederk-en Davalı, mezkûr kararın 1984 Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğünün 7(1) maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yapılan bir görevlendirme olduğunu savunmaktadır.

Daha önce alıntısı yapılan Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğünün 7(1) maddesi Belediye kadroları-na atamalar, belediye görevlilerinin sürekli ve emeklilik hakkı kazandıran kadrolara yerleştirilmeleri, ödüllendirilmeleri, sicil dosyaları ve mülakat esas alınarak Belediye Başkanı tarafından yapıldığını belirtmektedir.

Yasal durum yukarıda belirtildiği- gibi olduğuna göre emare 2 kararın Belediye Meclisi tarafından değil de, Davalı Belediye Başkanınca alınmasının Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğünün 7(1) maddesine aşikâr bir şekilde aykırı olduğu, ilk bakışta, söylenemez. Bu durumda mezkûr kararın aşikar -surette sakat olduğunu bu safhada söyleme olanağı yoktur. Bu böyle olduğuna göre verilen geçici ara emrinin bu sebebe dayanarak kesinleşmesi uygun değildir.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, Davacının tek taraflı istidası üzerine 11.5.2001 tarihi-nde verilen ve bugüne değin yürürlükte bulunan geçici ara emrinin kesinleşmesi uygun olmadığından iptal edilmesine karar verilir.

İstida masrafları Davacı aleyhine olacaktır.



Seyit A. Bensen
- Yargıç

9 Ağustos, 2001


-


9



-


Full & Egal Universal Law Academy