Yüksek İdare Mahkemesi Numara 64/1985 Dava No 19/1988 Karar Tarihi 27.05.1988
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 64/1985 Dava No 19/1988 Karar Tarihi 27.05.1988
Numara: 64/1985
Dava No: 19/1988
Taraflar: Meryem Şanlıgil ile İskân Bakanlığı vd
Konu: Kesin tasarruf belgesinin iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 27.05.1988

-D.19/88 YİM 64/85

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Salih S. Dayıoğlu huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında

Müstedi: Meryem T-ahir n/d Meryem Şanlıgil, Yedidalga
- ile -
Müstedaaleyh: 1. KKTC İsk(n Bakanlığı vasıtası ile KKTC, Lefkoşa
2.Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu vasıtası ile KKTC, Lefkoşa,
3. KKTC Bakanlar- Kurulu vasıtası ile KKTC, Lefkoşa
A r a s ı n d a
Müstedi namına: Kemal Aktay
Müstedaaleyh namına: Yaşar Boran
İlgili şahıs Müjg(n Yusuf Öztürk namına: Ahmet Kalkan-



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Başvuru konusu muz bahçesinin ilgili şahsa kesin tasarruf belgesi verilmesi karar veya işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: 1975'de tarla olarak Müste-dinin kocasına tahsis edilen başvuru konusu yer, Müstedinin kocası tarafından muz ekilerek bahçe yapıldı. Müstedinin kocası bir süre sonra vefat etti.
Müstedi, birinci Müstedaaleyhe yazdığı bir yazıda ilgili şahısla sınır sorunu olduğunu iddia ederek mu-z bahçesinin eşdeğerine karşılık kendisine verilmesini talep etti. Müstedaaleyh Müstediye verdiği yanıtta, beş yıllık tahsis süresinin dolması, yaşının 65 olması nedeni ile tarımsal kaynak tahsisi açısından hak sahibi olmadığı gerekçesiyle talebi redde- di-ldi ve İlgili şahsa kesin tasarruf belgesi verildi. Başvuru bu karar veya işlemden yapılmıştır.

SONUÇ: Müstedaaleyhler ile İlgili Şahıs Müstedinin bu talebine karşılık ileri sürdükleri iddialarında başvurunun zaman aşımına uğradığını, Müstedinin eşdeğer a-lacaklısı olmadığını ve bahse konu bahçenin, ilgili şahsa tahsisli evin parseli içerisinde olduğunu ileri sürerek başvurunun iptalini istediler. Tüm ibraz edilen şahadet, sunulan emareler incelendiğinde 75 günlük sürenin çoktan geçtiği meydana çıkar. Başvu-runun sadece bu noktadan reddolunması gerekir. Kaldı ki İlgili Şahsa tahsisli evin bir uzantısı olan muz bahçesinin ayrı bir parsel olarak nitelendirilemeyeceği de açıktır, ve yine eşdeğer mal açısından da hak sahibi olmayan Müstedinin meşru menfaati de yo-ktur.
Başvuru reddolunur.
____________________


H Ü K Ü M

Taraflar arasında büyük ölçüde ihtil(f olmayan işbu başvuruda olgular aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Müstedi yedidalga'da ikamet etmektedir. Takriben 1975 yılında ilgililer müstedinin koc-asına evinin arkası sayılabilecek ve takriben 3 evlek 2100 ayak kareden müteşekkil bir tarlayı tahsis ettiler. Müstedinin kocası sözü edilen tarlaya muz ekti. Daha sonra müstedinin kocası takriben 1981 yılında vefat etti. Muzluk olan tarla ise müstedi tara-fından tasarruf edilmeye devam edildi. Parsel 440 ise bir hanedir ve zamanında ilgili şahsa tahsis edilmişti. Konu muzluk parsel 440'ın bir parçasıdır. Muzluğun inkişaf ve idamesi için ilgili şahsın avlusundan geçilmesi gereklidir.

Müstedi, birinci müste-daaleyhe yazdığı 19.1.1982 tarihli bir yazı ile kocasının vefat ettiğini ve komşusu ile hudut münazaası olduğunu ileri sürerek muzluğun hudutlarının belirlenerek kendisine tahsis edilmesini talep etti. Önümüzdeki şahadetten bu tarihte, müstedinin 65 yaşın -üzerinde olduğu ve hiç olmazsa o tarihe kadar 41/77 sayılı Yasa altında hak sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Müstedinin yukarıdaki yazısına birinci müstedaaleyhin herhangi bir cevap verdiği şahadetten gözükmemektedir.

İlgili şahıs birinci müstedaaleyhin -Güzelyurt Şubesine yazdığı 25.5.1983 tarihli bir yazı ile parsel 440'ın bir parçası olduğu gerekçesiyle sözü edilen muzluğu talep etti. 24.11.1988 tarihli ikinci bir yazıyle ilgili şahıs talebini yineledi.

Güzelyurt Tarımsal Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü-nün müstediye yazdığı 2.10.1984 tarihli bir yazı ile tasarrufunda bulundurduğu muz bahçesinin beş yıllık tahsis süresinin dolduğu, eşdeğerde hak sahibi olmadığı ve 65 yaşını doldurduğu için tarımsal kaynak tahsisi alma açısından da hak sahibi olmadığı gere-kçesiyle sözü edilen muzluğu 15 gün içinde tahliye etmesini talep etti. Müstedi ise yazıya 22.10.1984 tarihinde verdiği bir yanıtta, özetle, muzları kendisinin ektiğini ve eşdeğer haklarını evl(tlarına devrettiğini ileri sürerek konu muz bahçesinin evl(tla-rına eşdeğer olarak verilmesini istedi. Müstedi bu yazıya 26.3.1985'te bir yanıt aldı. Yanıtta muz bahçesinin ilgili şahsa verildiği cihetle talebinin karşılanmasının mümkün olmadığı belirtildi.

İlgililer ilgili şahsın dilekçelerini tetkik ettikten ve mu-zluğun parsel 440'a ait olduğunu ve ilgili şahıs tarafından tasarruf edilen haneden ifrazının uygun olacağına dair Şehir Plânlama Dairesince verilen görüşü de dikkate aldıktan sonra parsel 440'ı (muz bahçesi ile) ilgili şahsın karısına eşdeğer olarak ve 20-.11.1984 tarihinde kesin tasarruf belgesi ile verdiler.

Müstedi de işbu başvuruyu dosyaladı ve konu muz bahçesinin ilgili şahsa kesin tasarruf belgesinin verilmesi karar veya işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına k-arar verilmesi isteminde bulundu.

Müstedinin esas itibarıyle iki iddiası vardır. Bunlar özetle şöyledir:

a. Konu muz bahçesi 1975'ten beri tasarrufundadır ve eşdeğerde öncelik hakkı vardır veya

b. Her hal(k(rda konu muz bahçesi Yasaya uygun olarak kayn-ak paketine konmamış ve bu nedenle ilgili şahsa verilme karar ve işlemi yoklukla mal(ldür.

Müstedaaleyhler ile ilgili şahsın iddiaları ise özetle şöyledir:

a. İlgili şahsa verilen kesin tasarruf belgesinin mevcudiyetini müstedi Aralık 1984'te biliyordu. -Başvuruyu ise 19.4.1985'te ikame ettiğine göre başvuru zaman aşımına uğramıştır.

b. İlgili tarihlerde müstedinin kendi ikrarı ile eşdeğer alacaklısı olmadığı gibi sair şekilde de hak sahibi değildi. Dolayısıyle muz bahçesinin ona verilmesi söz konusu olam-azdı.

c. Her hal ve k(rda muz bahçesi parsel 440'dan ifraz edilmemiştir. Edilmediğine ve 440'ın bir parçası olduğuna göre kaynak paketine dahil edilmesi gerekmez.

Müstedinin talebi ilgili şahsa verilen kesin tasarruf belgesinin verilmesine yol açan kara-r ve işlemin iptalidir. İlkin 75 gün sürenin geçirilip geçirilmediğine ilişkin birinci ön itirazı ele almayı uygun gördüm.

Müstedi başvurusunda 9(g) paragrafı ile ilgili şahsa verilen tasarruf belgesinin mevcudiyetinden başvrunun ikame tarihi olan 19.4.1-985 tarihinden "2 ay önce" ilgili şahsın kendisine ibraz etmek suretiyle öğrendiğini iddia etti. Vekili sıffatıyle şahadet veren ilgili şahsın kocası ise tasarruf belgesinin alındığını müstedi ve ailesinin Kasım 1984 sonunda bildikleirni iddia etti.

Bu k-onuda şahadet veren müstediye kesinlikle inanmadığımı belirtmek isterim. Nedenlerini ise aşağıdaki şekilde özetleyebilirim:

a. Müstedi. şahadetinde ilgili şahsa verilen kesin tasarruf belgesini ilgili şahsın kendisine hiçbir zaman göstermediğini iddia et-ti. Halbuki kendi talimatı ile hazırlanan başvurunun 9(g) paragrafında ilgili şahsın kendisine kesin tasarruf belgesini gösterdiği iddia edilmektedir. Bu tezatı, müstedi aleyhine alırım.

b. İlgili şahıs şahadetinde kesin tasarruf belgesi aldıktan sonra b-irkaç gün zarfında konu bahçeye girdiğini, orada çalışmaya başladığını ve müstedi ve evl(tlarının müdahalesi üzerine onlara kesin tasarruf belgesini gösterdiğini söyledi. Ayrıca İsk(n Bakanlığı Güzelyurt Şubesi Mesulünün müstedi ve ailesine ilgili şahsa ve-rilen kesin tasarruf belgesi hakkında bilgi verdiğini de iddia etti. Tavır ve hareketlerini müşahade altında bulundurduğum ilgili şahsa her türlü kuşkudan azade bir şekilde inandığımı ve şahadetini olduğu gibi kabul ettiğimi belirtmek isterim. Dolayısıyle -bu babtaki şahadetini de doğru olarak kabul ederim.

c. Müstedi konu bahçe üzerinde çıkan ihtil(f ve ilgili şahsın bahçeye girmesi üzerine konunun günlük gazetelere de intikal ettiğini ve o günlerde bir gazeteci ile görüştüğünü kabul etti. 9 Aralık 1984 t-arihli Kıbrıs Postası gazetesinde (Emare 15) yayınlanan "Bir Eşdeğer Rezaleti Daha" başlığı altındaki yazıda sair şeyler yanında şöyle denmektedir:

"Meryem Tahir (müstedi) evinin arkasındaki 3 evleklik muz bahçesinin kesin tasarruf belgesi verilen yurttaş-a diğer arazisine girmek için geçidi olmadığı gerekçesi ile elinden alınarak o yurttaşa verildiğini söyledi."

Emare olarak sunulan gazetede çıkan bu yazının doğru olmadığına dair müstedi herhangi birşey söylemedi.

d. İlgili şahıs nam ve hesabına hareket- eden çocukları sözü edilen Kıbrıs Postasında yayınlanan yazıya cevap olarak 12 Aralık 1984 tarihli Birlik gazetesinde okuyucunun mektubu sütununda yayınlattıkları bir yazıda ilgili şahsa verilen kesin tasarruf belgesinin haklılığı üzerinde durdular. Buna -cevap olarak 9 Ocak 1985 tarihli Kıbrıs Postasında yayınlanan bir yazıda da müstedinin haklı durumu üzerinde duruldu ve ilgili şahsa verilen muz bahçesinin verilmesi keyfiyeti tenkit edildi.

Bütün bunlar hiç bir tereddüte mahal kalmadan açıkça gösteriyor- ki en azından Kıbrıs Postasında çıkan yazıların -ki bu yazıların mevcudiyeti ve muhtevası red ve ink(r edilmedi- yayın tarihi olan 9 Aralık 1984'te ilgili şahsa kesin tasarruf belgesi verildiği gerçeği müstedi ve ailesi tarafından biliniyordu. Hal böyle o-lmasına rağmen başvuru 19.4.1985 tarihinde ikame edildiği dikkate alındığında 75 gün sürenin çoktan geçtiği kendiliğinden meydana çıkar. Binaenaleyh başvurunun sadece bu noktadan reddolunması gerekmektedir.

Müstedinin sair iddialarına kısa bir şekilde de-ğinmeyi uygun gördüm.

Müstedi konu muz bahçesinin kaynak paketine konmadan ilgili şahsa verildiğinden şik(yet etmektedir. Mahkeme huzurunda serdedilen şahadetten muz bahçesinin parsel 440'ın bir uzantısı veya parçası olduğu ve muz bahçesinin ayrı bir par-sel olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. İlgili şahsın ikamet ettiği konut Parsel 440'ta olduğuna ve muz bahçesi de 44'ın bir parçası olduğuna göre, ifrazı olmadan, muz bahçesinin ayrı olarak kaynak paketine konmasına yasal olanak yoktur. Müstedi konu muz- bahçesine sahip çıkabilmesi için ilkin bahçenin ifraz edilmesi gerekirdi. Halbuki böyle bir ifraz istenmediği ve yapılmadığı gibi ilgili mercinin de böyle bir ifrazın yapılmasının doğru ve uygun olmadığı hususunda görüşü vardır. Bütün bunlar bir yana bir -an için konu bahçenin kaynak paketine ilgili tarihlerde dahil edilmesi gerektiğini kabul edecek olsam bile müstedinin ilgili tarihlerde eşdeğer mal alacaklısı olmsdığı ve herhangi bir puanı bulunmadığı cihetle konu pakete zaten müracaat edemeyeceğine göre -bu babta onun meşru menfaatı olduğunu söylemeye imk(n yoktur.

Meseleye hangi açıdan bakılırsa bakılsın müstedinin başvurusunda başarılı olmasına olanak yoktur.

Sonuç olarak başvuru reddolunur.

Masraflar müstedi tarafından ödenecektir.


(Salih S. Day-ıoğlu)
Yargıç

27 Mayıs 1988







109






Full & Egal Universal Law Academy